Diş kistleri, sessiz bir şekilde diş köklerine ya da diş etlerine ilerleyen bir diş hastalığı türüdür. Dişte oluşan bu enfeksiyon, çevre dokulara, diş köklerine ve çevre kemiklerine kadar yayılabilir. Bu durumda abse denilen problemle karşılaşılır. Bu enfeksiyon kemiğe kadar ulaştığında diş kaybı yaşanmaktadır.
Diş köklerinde şişme, ağrı gibi şikayetler, bu rahatsızlığı açığa çıkarabilir. Oluşan enfeksiyon diş kökünü öldürürse ağrı hissi yaşanmamaktadır. Fakat hastalık yavaş yavaş ilerleyerek yanındaki kemiği zedeleyebilir. Ayrıca enfeksiyonlu bölgenin bir bölümünde irin oluşarak çene zedelenmesi gibi ciddi sorunlarla karşılaşılabilmektedir.
Dişte genellikle bir ağrı oluşturmadığından, hastalığın erken tanınması mümkün olmamaktadır. Çene kemiğinin ya da diş köklerinin herhangi bir bölgesinde gelişen, normalin dışındaki patojen yapı olan kistlerin, ilaç tedavisiyle iyileşme sağlanamadığı için cerrahi yöntemlerle çıkarılması gerekmektedir. Kist keseciğinde bulunan sıvı zamanla kana karışarak, enfeksiyonun iç organlara kadar yayılmasına neden olmaktadır. Bu durumla birlikte çok ciddi sağlık problemleri meydana gelmektedir. Bu yüzden diş kistine geç kalınmadan tedaviyle müdahale edilmelidir. Cerrahi işlem sona erdikten sonra belli aralıklarla diş kontrollerinin yapılması çok önemlidir.
Böylece diş kistinin neden olduğu kemiğin kaybının iyileşme süreci izlenmektedir. Bazı kistler çok büyük olduğu için çenenin kırılmasına neden olabilirler. Bu yüzden işlem öncesinde volumetrik tomogrofi istenilmektedir. Çekilen tomogrofi sayesinde kistin neden olduğu kemik kaybının önceden tespiti sağlanmaktadır. Üç boyutlu tomogrofi sayesinde çene kistlerinin çok net bir şekilde belirlenmesi, cerrahinin çok daha güvenli yapılması sağlanmaktadır.
İlk olarak, diş kistinin oluştuğu yerde gelişim eğilimi gösterdikçe köklerin etrafındaki yumuşak dokularda şişliklerin oluşmaya başlamasıyla kendini gösteren diş kisti, oluşan şişliklerin beraberinde ağrıya yol açmaktadır. Ağrıların şiddetlenmesiyle birlikte, dışarıdan fark edilecek kadar şişikler oluşur. Bu aşamadan sonra kistli bölgedeki diş daha da hassaslaşmaya başlar. Diş kistinin dolayısıyla ağız kokusunun ortaya çıkmasıyla birlikte, ağrıda belirgin bir artış gözlenmektedir. Ayrıca dişte sallanma hissedilir. Kistin oluşturduğu irinin akması, ağrının hafiflemesine, kişinin ise halsizleşmesine yol açar.
Diş kistlerinin kendi içinde beş farklı türü gözlemlenmektedir.
Diş çürükleri, diş sağlığının zarar görmesinin başlıca nedenlerindendir. Sağlıksız beslenme ve beslenme sonrasında diş temizliğinin dikkat edilmemesi sonucunda, dişlerde zamanla plağa dönüşür ve bu plaklar asit üretir. Bu asidin, diş minesini eritmesi ve diş özüne kadar ilerlemesi sonucunda çukurlar meydana gelir, kist oluşur. Diş ipi kullanımı ve diş fırçalamak, diş kistinin oluşmasını engellemektedir.
Diş kistlerinin oluşumu çok sık rastlanan yapıdadır. Bazı kistler ağrıya neden olurken, bazıları hiçbir belirtiye yol açmamaktadır. Bu yüzden diş kontrolü yapılması sağlıklı ve sağlıksız bütün dişler için kaçınılmazdır. Çünkü diş eti kistlerinden kaynaklı enfeksiyonlarının önüne geçilmezse, iltihabın kana karışarak iç organlara kadar yayılıp, ölüme kadar büyük riskler taşımaktadır.
DİŞ KİSTLERİNİN TEDAVİSİ
Diş kistlerinin tedavisinde yapılacak ilk şey, dişteki iltihabın kurutulmasıdır. İltihabın neden olduğu şiddetli, dayanılamaz ağrılar da olmaktadır. Bu ağrılar için, hastaya bir müddet antibiyotik kullandırılır. Daha sonra, apsenin olduğu bölge, aletlerle tam olarak temizlenir.
Dişe yapılan kanal tedavisiyle, diş içindeki sinirler alınır ve diş kapatılır. Küçük olan kistlerde, kist ameliyatları oldukça kolaydır. Diş çekildiğinde, ağızdan çıkabilir. Bazen diş çekilse de çenenin içinde gizli kalabilir. Bu da ileri zamanlarda çene kistine dönüşebilir. Bu yüzden kistin dişten tamamen temizlendiğinden emin olunmalıdır.
Diş kistlerinin çözümü sadece ilaç tedavisine dayalı olmadığından, mutlaka cerrahi müdahale şarttır. Cerrahi işlemin sonrasında düzenli olarak kontroller büyük önem taşımaktadır.
Diş apsesi oluşumu, ağız içerisinde yer alan bakterilerin belirli bölgelerde enfeksiyon oluşturması olarak açıklanmaktadır. Diş apsesi oluşumu, diş kökünde ya da diş etleri üzerinde yer alabilmektedir.
Diş apsesi oluşumu, bakterilerden kaynaklanan bir problem olması sebebiyle ağız ve diş sağlığının yeterli düzeyde yapılmadığını gösterebilmektedir. Düzenli diş fırçalanmaması ya da diş fırçasının hijyeninin sağlanmadığı gibi durumlarda apse oluşabilmektedir.
Diş apseleri diş çevresinde oluşan içi dolu şişlikler olarak fark edilmektedir. Bu şişlikler bulunduğu kısımlarda boyun, baş, kulak ağrıları gibi etkilerle fark edilebilmektedirler. İçlerinin enfeksiyon dolması sebebiyle etkileri geniş bir alana yayılmaktadır.
Diş apsesi belirtileri, ağız içerisinde ve baş bölgesinde kendisini gösterebilmektedir. Bilinen bazı belirtiler şu şekilde sıralanmaktadır:
Diş etinde ya da diş kökünde oluşan apse hem dişler üzerinde hem de yüz bölgesinde ağrılar oluşturmaktadır. Bu belirtilerin oluşmasının akabinde mutlaka bir diş hekimine başvurulması gerekmektedir.
Diş apsesi oluşumları tedavi sürecinde genellikle antibiyotikler kullanılmaktadır. Tedavisi tamamlanmayan apseler kist oluşumuna kaynaklık edebileceği için bu tedavilerde hassasiyet gösterilmesi önem arz etmektedir.
Diş apsesine iyi gelen uygulamalar, diş hekimi tarafından tedavinin başlatılması akabinde ya da apsenin yeni oluşma sürecinde evde yapılacak uygulamalar olarak sunulmaktadır. Bilinen bazı uygulamalardan şöyle bahsedilmektedir:
Diş apsesi tedavi sürecinde bu yöntemler, destekleyici olarak sunulmaktadır. Mutlaka bir diş hekimi gözetiminde ilaç tedavisine başlanarak apsenin tamamen yok olduğundan emin olunması gerekmektedir.
Diş apsesinin çeşitlerine bakıldığında; diş kökünde biriken ve diş aralarında oluşan olmak üzere iki farklı çeşidi bulunmaktadır. Hastanın ağız bakımına özen göstermemesi ve çürüklerini tedavi ettirmemesi durumunda diş köklerin apse birikimi olabilmektedir. Gün içerisinde diş aralarında kalan yiyeceklerin temizlenmemesi durumunda ise, diş aralarında oluşan apse görülebilmektedir.
Diş apsesi riskini arttıran durumlar aşağıda verilmiştir:
Diş apsesinin tedavi gerektirdiği zamanın anlaşılabilmesi için belirtilerinin gösteriliyor olması gerekmektedir. Özellikle yüzünde şişlik oluşan ve ateşi yükselen hastalar, mutlaka bir diş hekimini ziyaret etmelilerdir. Hissedilen ağrıdan ve diş apsesinden kurtulmak isteyenlerin tek alternatifi, diş tedavisi görmektir. Apsenin rüptüre olması durumunda, ağrıda azalma hissedilebilmesi de mümkündür. Enfeksiyonun çenenin diğer kısımlarına yayılmaması, vücudu tehlikeye atmaması ve sepsise yol açmaması için önlem alınarak tedavi olunması gerekmektedir.
Diş apsesi teşhisi için doktorların uyguladıkları yöntemler aşağıdaki gibidir:
Diş apsesi tedavisi; apsenin içerisinin boşaltılması ve enfeksiyonlu bölgenin temizlenmesi mantığına dayanmaktadır. Kök kanal tedavisi ile diş kurtarılabileceği gibi dişin çekilmesini gerektiren durumlar da oluşabilmektedir. Uygulanabilecek diş apsesi tedavileri ise şu şekildedir:
Diş apsesinin tekrar etmemesi için ağız bakımının aksatılmaması gerekmektedir. Diş apsesi problemini atlatmış olanların ağız gargarası yapması, diş ipi ile diş aralarındaki kalıntıları temizlemesi ve diş hekimi randevularını aksatmamaları durumunda diş apsesinin tekrarlaması önlenebilmektedir. Ayrıca diş apsesi olanların da yemek yerken apsenin olduğu bölümü kullanmaması gerekmektedir.
Diş Kökü İltihabı, Bakterilerin diş köküne ulaşıp çoğalması sonucu oluşan enfeksiyona diş kökü iltihabı denir. Diş kökü iltihabı ölü doku, akyuvar ve bakterilerden oluşan kötü kokulu bir sıvıdır ve tedavi edilmediği takdirde dişlere ciddi bir zarar verir. Şiddetli ağrılara sebep olan diş kökü iltihabının sonuçları diş kayıplarına kadar götürebilir.
Diş kökü iltihabının nedeni olarak dentin ve mine tabakasının aşınması ve bütünlüğünün bozulması gösterilebilir. Bu yapılarda meydana gelen çeşitli deformasyonlar, sağlık bütünlüğünün bozulmasına ve zararlı bakterilerin diş köklerine ulaşmasına yardımcı olur. Enfeksiyonla kaplanan diş kökleri de bu şekilde iltihaplanır. Bozulma ve aşınmaya sebep olan etkenler ise şunlardır:
Diş kökü iltihabı yukarıda bahsettiğimiz nedenlerden ötürü ortaya çıkan diş kökü iltihaplanmalarının belirtileri aşağıdaki gibidir:
Bu belirtilerden bir kaçına sahipseniz uzman bir diş hekimine görünerek diş muayenesi yaptırmanız ağız ve diş sağlığı açısından iyi olacaktır.
Diş kökü iltihabı, ağız ve diş sağlığı açısından ciddi problemler oluşturabilecek bir rahatsızlıktır ve ertelenmemesi gereken bir sağlık sorunudur. Belirtileri ve neden olacağı sonuçlar göz önüne alındığında erken aşamada fark edilmesi önemlidir. Bu noktada iltihaba sebep olan enfeksiyonu durdurmak için ilk olarak yapılacak şey antibiyotik kullanımıdır. Uzman diş hekimin iltihaplanmaya neden olan durumu belirlemesi ve enfeksiyonu durdurabilmek için antibiyotik tedavisine başlamasıyla gerçekleştirilir. Eğer çok ilerlemiş bir vakaya sahipseniz iltihabın olduğu dokuya iğne yardımıyla antibiyotik de verilir. İltihaplanma durdurulduktan sonra diş kökü temizlenerek tedavi tamamlanır.
Diş kökü iltihabı erken aşamada belirlemek çok önemlidir. Bu nedenle diş kayıplarına yol açmadan tedavi ettirme imkanına sahip olunur. Düzenli olarak ağız ve diş sağlığınız için uzman hekimlere rutin kontrollere gitmeniz ağız ve diş sağlığı açısından önem kazanır. Diş kökü iltihabı da bu kontrollerde belirlenerek tedavi edilebilir. Çünkü diş kökü iltihaplanmalarının uzman hekimler yardımı olmadan tedavi edilebilmesi çok zor bir durumdur. Diş kökü iltihabı tedavisi için uzman diş hekimlerine gidene kadar oluşan ağrı ve sızıyı hafifletmek için çeşitli ağrı kesiler kullanabilirsiniz.
Diş kökü iltihabının önlenmesi konusunda çoğu diş hekimi ve uzman diş sağlığı için yapılması gereken temel şeyleri önermektedir. Bu sayede dişlerinizi koruyarak mine ve dentin tabakasının zarar görmesini de engellemiş olursunuz.
Bu önlemleri aldığınız takdirde dişlerinizi koruyan mine ve dentin tabakasında herhangi bir sorun meydana gelmeyecektir. Her halükarda diş köklerinizde bir iltihap meydana gelse bile fark edilmesi erken olacağından diş kaybı gibi bir sorunla karşılaşmazsınız.
Dişin farklı bölgelerinde oluşabilen bir tür irinli bakteriyel enfeksiyon olan diş apsesi; tedavi edilmediği takdirde tüm vücudu etkileyebilen ciddi bir soruna dönüşür ve bir an önce müdahale edilmelidir. Peki diş apsesi nasıl patlatılır? Hazırlamış olduğumuz bu makalede diş apsesi boşaltılması nasıl yapılır, kendiliğinden patlarsa nolur, ne yapılmalı, öldürür mü gibi sorularının cevapları yer almaktadır.
Apse olmuş dişin tedavisinde öncelikli hedef sebep olan etkenin uzaklaştırılması ve apsenin bir an önce boşaltılmasıdır.
Diş hekimleri sıklıkla enfeksiyonu kontrol altına almak ve lokalize etmek için antibiyotik tedavisine başvururlar. Ancak ortaya çıkan şişliğin kenarları belirgin ve düzensiz yayılım göstermiyorsa sıklıkla antibiyotik tercih edilmez.
Klinikte diş apsesinin cerrahi olarak boşaltılmasını engelleyebilecek bazı kontrendikasyonlar mevcuttur:
Bu tür hastaların acil servis veya hastane ortamında tedavisine devam edilmesi daha uygundur. Ayrıca hamileliğin 1 nci trimesterinde bu tür cerrahi girişimler için mutlaka aciliyet değerlendirilmesi ve hastayı takip eden hekimle konsültasyon yapılmalıdır.
Kalp rahatsızlıkları bulunan ve risk teşkil eden hastalarda apsenin boşaltılmasından önce endokardit gelişimi için antibiyotik profilaksisi yapılır.
Apsenin tam olarak lokalizasyonunu, sınırlarını ve yayılım gösterdiği dokuları incelemek için diş hekiminiz panoramik röntgen alabilir. Prosedür ise şu aşamaları içerir:
Hastadan işlemden sonra; sık sık sıcak ve nemli kompres uygulaması yapması istenir.
Bir sonraki randevuya kadar geçen süreçte ağrıyı azaltmak için hekimin önerdiği ilaçlar düzenli bir şekilde kullanılmalıdır. Diş hekimi bı süreçteki ilk bir kaç gün tuzlu su ile ağız gargarası yapmanızı isteyebilir.
Diyabet gibi bir sistemiz rahatsızlığınız varsa kan şekerinizi bu süreçte daha dikkatli takip etmeniz gereklidir. İşlemden sonraki günlerde sıvı gıdalar tüketmeye gayret edin. Bu sayede daha fazla gıda tüketebilir ve iyileşme sürecini hızlandırabilirsiniz.
Ayrıca diş apsesi için doğal antibiyotik etkisi gösteren ve evde uygulayabileceğiniz bitkisel yöntemlerle ilgili makalemizi inceleyebilirsiniz.
Dişlerde meydana gelen apseler ancak ve ancak enfeksiyona neden olan etkenin ortadan kaldırılması ile tedavi edilebilirler. Diş kök ucundaki apseler kendiliğinden patlarsa ağrı azalmaya başlar ancak iyileşme olmaz. Sebep olan dişin çekilmesi veya kök kanal tedavisi ile iltihaplı dokuların temizlenmesi gereklidir.
Apse problemi yaşayan hastaların büyük çoğunluğunun en sık yaptığı internet aramalarından biriside diş apsesi kendiliğinden patlarsa nolur, öldürür mü sorusudur. Sorunun cevabı ise basit, apse patlarsa öldürmez, kronikleşir. Uzun dönemde bu kronik iltihap; vücutta zararlara ve başka hastalıklara zemin hazırlar. Bu nedenle apse kendiliğinden patlasın yada patlamasın en kısa zamanda bir diş hekimini ziyaret etmek ve apsenin tedavisinin gerçekleştirilmesini sağlamak gerekir.
Umarız hazırlamış olduğumuz makalede diş apsesi boşaltılması süreci ve nasıl patlatılır sorusuna cevap bulabilmişizdir