Diş kırılması; zaman aşımına uğramış ve büyük hacimli dolgular, ağızda asit oluşumunu artıran çeşitli yiyeceklerin sık tüketimi, ağız kuruluğu, sportif faaliyetlerde yüze alınan darbeler ve kazalar gibi nedenlerle meydana gelebilir. Çeşitli vitamin ve minerallerin eksikliği de dişlerin zayıflayarak kırılganlaşmasına neden olur. Diş sağlığı için vitamin ve bazı minerallerin yeterli miktarda alınması gereklidir.
Diş kırıkları erken müdahale edilerek uzman bir hekim tarafından tedavi edilmelidir. Müdahale edilmeyen kırıklar, bakteri toplamaya başlar ve enfeksiyona neden olur. Önemsiz görünen bir çatlak bile zamanla ciddileşerek günlük hayatı olumsuz yönde etkileyebilir. Düzenli diş bakımı alışkanlığına sahip olmak ve özellikle diş ipi kullanımı ile periyodik hekim kontrolleri, ağız ve diş sağlığı için oldukça önemlidir.
Diş kırılması özellikle çocuklarda ve yaşlı insanlarda sıklıkla meydana gelmekle beraber, her yaştaki kişilerde görülebilir. Dişler, oldukça kuvvetli bir yapıya sahip olmalarının yanı sıra çeşitli etkenler nedeni ile çatlayabilir ve hatta kırılabilirler. Peki diş kırılması neden olur?
Dişlerde kırık ve çatlak oluşması genel olarak şu sebeplerden dolayı meydana gelmektedir:
Dişlerdeki kırık ve çatlaklar bazı durumlarda hemen acı ve rahatsızlık hissi meydana getirmez. Diğer yandan eğer görünmeyen bir bölgede ise fark edilmeleri de zor olur. Aşağıdaki belirtilerin varlığı diş kırılması ve çatlak oluşumunun habercisi sayılır:
Söz konusu bu durumlarla karşılaştığınız takdirde, en kısa sürede diş hekimine görünmeniz önerilir.
Diş kırılması türleri, genel olarak ikiye ayrılır. Bunlar; ön dişlerde çatlama veya bölünme, ikiye ayrılma şeklinde oluşan kırıklar ile diş yüzeyindeki çatlaklar ve dolgulu dişlerde meydana gelen kırılmalardır. Ayrıca problemli dişlere erken müdahale ile hem estetik hem de genel sağlık açısından karşılaşılabilecek sıkıntılar, günlük hayatınızı etkileyecek düzeye gelmeden önlenebilir.
Ön diş kırılması, diğer türdeki diş kırılmalarının neden olduğu aynı problemlere yol açmasının yanı sıra görsel ve estetik açıdan da oldukça rahatsız edici olabilir. Yine günlük hayatı olumsuz etkiler. Bu yüzden ön diş kırılmalarında, sağlam ve dayanıklı olmasının yanında orijinalinden daha beyaz ve doğal görünüm sağlayan bir tedavi şekli olan laminate veneer tercih edilir.
Dolguludiş kırılması ise özellikle eski ve yıpranmış dolguları olan dişlerde meydana gelir. Eskimiş diş dolguları, dişlerin hassas ve kırılgan bir yapıya bürünmesine yol açar. Zaman aşımına uğramış diş dolgusu, bulunduğu dişte çatlama ve kırık oluşmasına zemin hazırlar. Diş bakımına dikkat eden bir birey olsanız bile dişlerinizde her zaman kırılma ve çatlama riski vardır. Bu nedenle düzenli hekim kontrolü ve erken müdahale ağız ve diş sağlığı açısından oldukça önemlidir.
Yüzünüzde, özellikle çene ve yanak bölgesinde şişme oluşmaması için soğuk bir buz torbası ile kırığın oluştuğu yüz bölgesine hafif bir basınç uygulamak gereklidir. Soğuk kompres şişlik oluşmuş ise inmesine de yardımcı olacaktır. Ayrıca ılık, tuzlu su ile ağız içinin çalkalanması hissedilen acının azalmasına yardımcı olur. Diş kırılması ve dişte çatlama tedavisinin evde mümkün olmadığını unutmamak gereklidir. Bu yöntemler ancak hekim kontrolüne gidene kadar karşılaşılan semptomları kısa süreliğine hafifletebilmek içindir.
Tedavi edilmeyen diş kırılması, ilerleyen safhalarda enfeksiyona neden olur ve bunun sonucunda geçmeyen diş ağrıları, diş etlerinde şişme, enfeksiyon etkisi nedeni ile ateşlenme ve hoş olmayan ağız kokusu gibi belirtiler ortaya çıkabilir. Böyle bir durum yaşadığınızda en kısa sürede bir diş hekimine muayene olarak diş kırılması tedavisi yaptırmanız gerekir.
Kırık diş tedavisi, ağız ve diş sağlığı konusunda uzmanlaşmış doktorlar tarafından yapılmalıdır. Kırık ve çatlak bulunan dişlerin tedavisi dişteki hasarın ciddiliğine göre, hekimler tarafından uygun görülen metotlarla belirlenir ve gereken tedavi planı oluşturulur. Diş kırıklarının ve çatlaklarının tedavisi genellikle aşağıdaki yöntemler uygulanarak yapılır:
Tedavi yöntemleri çok çeşitli olmakla beraber, yapılacak uygulamanın detaylarını hekiminizden öğrenmenizde fayda vardır. Ayrıca tedavi sürecinin nasıl işleyeceği hakkında araştırma yapmanız ve bilgi sahibi olmanız, süreç boyunca hem zihinsel hem bedensel olarak rahatlamanıza yardımcı olacaktır.
Diş minesi çeşitli etkenler yüzünden zayıflayarak hassaslaşır ve kırılmaya, çatlamaya yatkın bir hale gelir. Bu etkenler genel olarak ağızda asit üretimini artıran yiyecek ve içeceklerin fazla tüketilmesi, ağız kuruluğu, yetersiz diş bakımı şeklinde sıralanabilir.
Alanında uzman hekimler tarafından profesyonel bir tıbbi tedavi alınmaz ise diş kırıkları enfeksiyon kapar ve bakteri toplayarak çürüklere ve apseye yol açar. Kırık dişteki enfeksiyon tedavi edilmez ise zamanla ciddileşerek boyun ve baş bölgesine sıçrayabilir.
Diş ve diş eti hastalıkları özellikle diş kırılmaları pek çok hastalığın belirtisi olabilir. Bunlar arasında yaygın olarak osteoporoz ve diyabet, yoğun stres, yüksek kan basıncı, obezite, anoreksiya ve bulimia gibi ciddi beslenme bozuklukları ile romatoid artrit, akciğer ile kalpteki fonksiyon bozuklukları ve uzun süreli böbrek yetmezliği gelir.
Diş kırılması öncelikle bir dişin ileri düzeyde çürümesi sonucu oluşan madde kaybı ya da bir travma nedeniyle oluşmakta ve bazı durumlarda da maalesef kırık diş çekilmek zorunda da kalabilmektedir.
Diş kırığı durumunda hastalarımız genellikle yumuşak bir şey yerken kırıldığını ifade ederler. Bu doğrudur, ancak esas neden öncelikle diş çürümeleridir. Özellikle dişlerin ara bölgelerinde başlayan çürümeler fark edilmeden ilerleyerek diş dokusunun içinde geniş boşluklar oluşturabilir. Zamanla altındaki desteğini yitiren mine dokusu ufakta olsa bir basınç sonucu koparak diş kırılması veya dişte genişçe bir boşluk meydana gelebilir.
Genellikle bu aşamaya gelene kadar dişte soğuk sıcak etkenlere karşı hassasiyetlerde artış veya yüzeyelden şiddetliye kadar değişebilen ağrı hissi gerçekleşir. Bu sinir dokusu canlı olan dişlerde olağandır ve vücudun uyarıcı bir sinyali olarak düşünülmelidir.
Ancak bazı durumlarda çürük ne kadar ilerlerse ilerlesin ağrı oluşmaz. Örneğin kanal tedavisi yapılmış dişlerde sinir dokusu alındığı için ya da iltihaplı dişlerde sinir dokusunda oluşan nekroz (ölüm) neticesinde beyinde ağrı sinyali oluşamaz. Gene ağrı eşiği yüksek bazı kişilerde bu ilerleme hissedilmeyebilir.
Dişlerin arasına özellikle lifli besin artıklarının sıkışması (et, portakal gibi), diş ipinin takılarak veya koparak çıkması ağrı ve hassasiyet şikayetleri olmaksızın ara yüzde oluşmuş olan çürüklerinin öncelikli belirtisi olabilir.
Dolayısıyla, dişlerin içinde oluşan kavite veya boşluk zaman içinde genişler ve sonrasında diş kırılması gerçekleşir. Çürük diş kırılması sıklıkla bu nedenle gerçekleşir.
Bazı durumlarda herhangi bir çürük olmaksızın çarpma, düşme gibi nedenlerle dişlerde kırılma olabilir. Üst çene ön bölge kesici dişleri bu travmalardan en çok etkilenen dişleridir. (1)
Fark edilen ya da edilemeyen bir travma ve çarpma sonrası, dişlerde direk diş kırılması olmadan çatlamalar meydana gelebilir. Bu çatlamalar zamanla ilerleyerek diş kırıkları tetiklenebilir.
Diş kırılması sonucu bazı durumlarda şiddetli ağrı olabileceği gibi, bazı durumlarda da hiç ağrı oluşmayabilir. Kişiler dişte bir boşluk veya sivrilik, keskinlik gibi dili rahatsız eden bir histen bahsedebilirler.
Kırık diş ağrısı şiddetli ise, öncelikle bir ağrı kesici alınarak acilen bir diş hekimine gitmek en uygun yaklaşım olacaktır.
Çok acil bir durum yoksa o bölgeyi mümkünse fazla kullanmadan aşırı sıcak ve soğuk besin maddelerinden uzak durarak hatta o bölgeyi çok sert olmadan fırçalayarak diş ağrısının tetiklenmesi engellenip, bir süre idare edilebilir. Ancak çok fazla vakit kaybı diş kırığının ilerlemesine yol açabilir.
Diş kırıkları veya kök kırıkları durumunda öncelikle kırık dişin durumu ve kalan diş yapısının miktarı değerlendirilir. Bu amaçla klinikte değerlendirmenin yanı sıra radyografik bir inceleme de gerekli olacaktır.
Günümüz sağlık politikalarında koruyucu hekimlik ya da koruyucu diş hekimliği oldukça önem kazanmıştır. Aslında burada ana amaç hastalık veya problem oluşmadan önlemini alarak sağlıklı yapının olabildiğince devam ettirilmesidir.
Diş kırılmalarında da her ne kadar madde kaybı oluşmuşsa da gene de kalan yapı üzerinde bazı değerlendirmeler yapılarak doğal olan bu yapıların muhafaza edilmesi mantıklıdır. Örneğin bir kırılma sonucu sadece diş kökü kalmış olsa dahi eğer bu kök üzerine yapılacak protezi taşıyabilecek durumda ise bukök korunmaya ve ağız içinde tutulmaya çalışılır.
Tabi ki çok ileri düzeydeki diş kırıkları veya derin kök çatlamalarında maalesef çekim dışında bir seçenek kalmaz.
Günümüz diş hekimliği uygulamalarında adeziv (yapıştırma) sistemlerindeki gelişme ile kalan diş dokusu üzerine doğal dişe yakın restorasyonlar başarılı bir şekilde gerçekleştirilebilse de arzu edilmeyen bir kırık diş çekimi sonrasının hemen ardından bir implant yerleştirilerek üzerine diş protezi yapılabilmektedir. (2) Ya da kişinin tercihine bağlı olarak bir porselen köprü planlanabilir.
Tüm bunlar değerlendirilerek, uygun görülen tedavi planı hastayla paylaşılıp, onay alındıktan sonra tedaviye geçilir.
Unutulmamalıdır ki; bir protetik restorasyon ne kadar güzel yapılırsa yapılsın, doğal dişin yerini tutamaz. O nedenle tedavi planlamasında mümkünse kalan diş dokularının korunarak çekim yapılmadan muhafaza edilmesinin uygun olacağını düşünmekteyim.
Diş kırılması sonucu oluşan madde kaybına ve kişinin ağrı durumuna göre değişik tedavi yöntemleri olabilir.
Özellikle ön bölgedeki çarpma gibi bir travma sonrasında kırılan parça tek bir bütün halinde ise ve uygun saklama koşullarında saklanırsa diş hekiminin uygulayacağı bazı işlemlerden sonra tekrar yerine yapıştırılabilmektedir.
Bu işlem arka kırık diş tedavisi olarak düşünülecek olursa oldukça zordur. Dolayısyla ön kırık diş tedavileri açısından gerçekleştirilebilecek bir ihtimaldir.
Diş hekimliğinde geliştirilen modern yapıştırma sistemleri sayesinde kırık diş parçalarının yapıştırıldığı vakalarda 7 yıla kadar fonksiyon ve estetik açıdan başarılı sonuçlar bildirilmiştir. (3)
Estetik restoratif işlemlere nazaran (estetik kompozit dolgu, zirkonyum laminate veya porselen kuron gibi) kırık diş parçasının tekrar birleştirilmesi
Estetik restoratif işlemlere nazaran
Ancak bu yöntem, diş renklenmesi ihtimalini ya da kırık parçanın ayrılabilme ihtimalini ortadan kaldırmaz. Diş hekiminin belli aralıklarla takip etmesi önemlidir.
Diş hekimliğinde kompozit dolgu olarak adlandırılan ve son derece estetik sonuçlar veren, kaliteli dolgu maddeleri ile çürük veya kırılma sonucu meydana gelen diş doku eksikliklerinin tedavisi bu tip bir diş dolgusu ile mümkün olabilmektedir.
Diş kırılması durumlarda oldukça geniş boşluklar oluşabilir ve dişin sinir dokusunun açığa çıkmasına bağlı olarak şiddetli ağrı veya hassasiyetler söz konusu olabilir.
Bu gibi durumlarda öncelikle ağızda kalan dişin durumu değerlendirilir. Dişte aşırı bir sallantı varsa, kalan kök ve dişin durumu ileride yapılacak dolguyu taşıyamayacaksa, ileride iltihaplanma, diş eti hastalığı gibi problemlere yol açabileceği öngörülüyorsa diş çekimi dışında bir alternatif kalmaz.
Bunun yanı sıra eğer kök veya köklerin uzunlukları yeterli ise etrafında yeterli miktarda kemik dokusu bulunuyorsa bu dişler doğal bir implant gibi düşünülerek çekim yapılmadan ağızda tutulabilirler.
Bu amaçla öncelikle kök içindeki sinir dokuları çıkartılarak kanal dolgusu işlemi yapılır. Daha sonra kanal dolgusunun bir kısmı çıkartılarak metal veya döküm bir vida, ya da kök dokusuna yapıştırılan fiber destek üzerine kompozit dolgu materyalinin yerleştirilmesi ile kırık diş dolgusu işlemi tamamlanır.
KIRILMA VEYA ÇÜRÜME SONUCU SADECE KÖKÜ KALMIŞ DİŞ VEYA DİŞLER VİDA ( VİDALI DİŞ )YA DA FİBER DESTEKLİ ALT YAPI ÜZERİNENE KURON RESTORE EDİLEBİLİR.
Bu durumlarda gene diş kökünün durumu klinik ve radyografik olarak değerlendirilir ve üst yapıyı oluşturan porselen kuron için yeterli desteği gösterebilecekse, yani ağızda diş çekimi gerçekleştirilmeden kalabilecekse hastalar için bir avantaj sağlayabilir.
Hatta çekim sonrası muhtemelen önerilecek olan, hem zaman, hem de ekonomik olarak oldukça külfet getirebilecek bir seçenek olan diş köprü veya implant uygulamalarına karşı alternatif bir yaklaşım olacaktır. Bu şekilde gerçekleştirilen tedavilerde, kırık diş tedavi fiyatları ve diş dolgusu fiyatları , implant diş fiyatları ile karşılaştırıldığında daha ekonomik olmaktadır.
Kırılma neticesinde ağız içinde kalan diş kökünün çekim yapılmadan ağızda kalabilmesi için üzerine konacak yapıyı rahatlıkla taşıyabilmesi gerekir. Bunun için bazı kriterler söz konusudur. Aksi takdirde kökün çekimi daha uygun bir seçenek olabilir.
Bu kriterler genellikle röntgen film incelemeleri veya bazı durumlarda gerekli olan tomografik değerlendirmeler ile anlaşılabilmektedir.
Ağız içi değerlendirmede ise;
Tüm bunların dışında bazı hasta faktörleri, tedavi başarısına direk veya indirek olarak etki edecektir.
Her ne kadar arzu edilmese de diş kırılması sonucu gerekli olan diş çekimi ileride oluşabilecek komplikasyonlar düşünüldüğünde travmatikte olsa bir tedavidir.
Bu aşamada günümüzde oldukça ilerlemiş olan implant uygulamaları ile dişin kaybedilmiş kök dokusuna benzer bir yapı tekrar orada oluşturulmaya çalışılmaktadır.
hastaları farklı tedavi seçeneklerine yönlendirebilir. Örneğin geleneksel köprü diş protezleri, hareketli protezler ve fiber destekli köprü uygulamaları gibi.
Günümüzde ileri düzeyde gelişen implant teknikleri ve diş protez teknolojisi sayesinde oldukça kaliteli estetik protez diş , porselen zirkonyum kaplama veya full zirkonyum diş uygulamaları gerçekleştirilebilmekte ve başarılı sonuçlar alınmaktadır. Ancak KORUYUCU DİŞ HEKİMLİĞİ esastır.
Hiç bir diş dolgusu ve diş protezi ve implantasyon ne kadar kaliteli ve estetik yapılsa yapılsın, dişlerimizin doğal yapısının yerini tutamaz.
Sağlıklı Günler Dileklerimle..
Dr. Tuncay Akdoğanlı
Diş Eti Hastalıkları Uzmanı
1-Caliskan MK, Pehlivan Y, Prognosis of root-fractured permanent incisors. Endod Dent Traumatol, 12,
2-Valentini P, Abensur D, Albertini JF, Rocchesani M, Immediate provisionalization of single extraction-site implants in the esthetic zone: a clinical evaluation. Int J Periodontics Restorative Dent, 30,
3- Murchison DF,Burke FJT and Worthington RB. İncisal edge reattachment indications for use and clinical technique. Br Dent J ;
Çocuklarda diş travmaları, Diş Ağrısı, Diş sıkma ve diş gıcırdatma alışkanlığı, İmplant alternatifi uygulamalar