dil yırtılması / Yüz, Dudak Ve Dil Yaralanma Cerrahisi - Dr. Altan Yıldırım

Dil Yırtılması

dil yırtılması

Dil Yırtılması Nedenleri ve Tedavisi Nedir?

Diliniz vücudunuzun en hassas kısımlarından biridir ve yemeğinizde saç veya kir gibi istenmeyen şeyleri fark etmenize yardımcı olan bir büyüteç etkisine sahiptir. Ancak bu hassasiyet, her konuştuğunuzda, tattığınızda, çiğnediğinizde, yutkunduğunuzda ve hatta nefes aldığınızda en küçük kesiklerin bile şaşırtıcı derecede rahatsız edici hissetmesine neden olabilir. Ve kesikler (daha derin yaralar)&#; bunlar düpedüz korkutucu olabilir. Dilinizde yırtılma varsa, dilinize ilk yardımın nasıl uygulanacağını anlatacağız ve ne zaman çevrimiçi araştırma yapmayı bırakıp tedavi için doktorunuza başvurmanız gerektiğini size belirteceğiz.

Yaygın Dil Yırtılması Nedenleri Nelerdir?

Dildeki derin kesikler genellikle bir araba kazası, düşme veya spor yaralanması sırasında meydana gelen bazı dış künt kuvvet yüz travmasının bir sonucudur. Yırtılma vakalarının aşağıdakilerden kaynaklandığı belirtilmektedir.

epileptik nöbetler

Entübe sırasında oral travma

Kendi kendine zarar vermek

Çocuk istismarı

Elektrokonvülsif tedavi sırasında meydana gelen yaralanmalar

Ve hatta e-sigara patlamalarından kaynaklanan bazı oral travma örneklerinden bahsediyorlar.

Dil Yırtılmalarına İlk Yardım Nasıl Uygulanır?

Dilinizde yırtılma varsa, tıp uzmanınıza ulaşana kadar size yardımcı olacak bazı ilk yardım ipuçları şunlardır:

Temiz bir bez veya gazlı bez kullanarak yaraya baskı uygulayarak başlayın. Kanama, sabit basınçtan 15 dakika sonra durmalıdır.

Ağzınızda biriken fazla kanı tükürün. Hiçbirini yutmamak için elinizden geleni yapın.

Yara kanamıyorsa, temiz suyla yıkayın.

Soğuk veya nemli bir cilt, sığ nefes alma veya zayıf bir nabız hissediyorsanız, yaralanmanız nedeniyle şok yaşıyor olabilirsiniz. Derhal tıbbi yardım alın.

Dil Ne Zaman Dikişe İhtiyaç Duyar?

Dilinizde derin bir kesik varsa hemen tıbbi yardım alın. Dilinizin doğru şekilde iyileşmesini sağlamak için muhtemelen dikişlere ihtiyacınız var. Yaranızın acil bakım gerektirecek kadar derin olup olmadığından emin değilseniz, işte bazı yönergeler:

Yırtılmanız 1/2 inçten büyük

Yaralarınız açık

büyük et kanatların var

Kanama durmayacak

Yaranın kenarları pürüzlü

Dilin için endişeleniyorsun

Muhtemelen bir tıp uzmanını ziyaret etmek isteyeceğiniz diğer nedenler şunlardır:

Yutma veya nefes alma yeteneğiniz etkilenirse

Kirli veya paslı bir nesne yırtılmaya neden oldu

Birbirini kesen iki yaranız varsa

Hayvan ısırığından kaynaklanan bir yaranız var

Veya diliniz enfeksiyon belirtileri gösteriyorsa

Dil Yırtılması Tedavisinden Neler Beklemelisiniz?

Bir tıp uzmanını ziyaret ettiğinizde, yaranızı değerlendirecek ve temizleyecektir. Yaranızda bir parça diş, kir veya metal gibi yabancı bir cisim varsa, onu çıkarırlar. Ya size lokal anestezi verilecek ya da sakinleştirileceksiniz ve ardından tıp uzmanınız yaranızı dikişlerle birlikte dikecek. Bağışıklık sisteminiz zayıfsa, enfeksiyondan korunmak için işlemden sonra size antibiyotik verilebilir.

Tıp uzmanınız dil yaralanmanızı tedavi ettikten sonra, herhangi bir şişlik veya aşırı kanama olup olmadığına dikkat edin. Dil dikişleri yırtılabilir.İşleminizden sonra herhangi bir anormal kanama, şişme veya akıntı fark ederseniz doktorunuzu arayın.

Dil Yırtılması Sonrası Bakım

Çoğu dil dikişi çözülür, düşer veya kendi kendine emilir, bu nedenle bunları çıkarabilmeleri için doktorunuza başvurmanız muhtemelen gerekli değildir. Tıbbi uzmanınız, yarayı yeniden açmamanızı sağlamak için birkaç gün yumuşak yiyecekler yemenizi tavsiye edebilir ve hatta antiseptik bir gargara bile reçete edebilir. Dilinizin nasıl iyileştiği konusunda endişeleriniz varsa, diş hekiminize veya sağlık uzmanınıza ulaşmaktan çekinmeyin.

Aksi takdirde, her zaman yaptığınız gibi iyi ağız hijyeni uygulamaya devam edin. Günde en az iki kez fırçalayın ve iyileşene kadar dilinizi fırçalamayın. Bunun yerine, dilinizi bakterilerden arındırmak için nazik bir ağız gargarası kullanın. Sadece diş ve diş etlerinizin sağlığını kontrol etmek için değil, aynı zamanda dilinizin nasıl iyileştiğini görmek için düzenli randevular için diş hekiminizi ziyaret ettiğinizden emin olun. Dil yaraları travmatik görünebilir, ancak sağlık ve diş uzmanlarınızın yardımıyla diliniz kısa sürede sağlığına kavuşacaktır. Bunu yapabilirsiniz!

Dil bağı yırtılması - Dil altı bağı yırtılması - Dil bağının spontan rüptürü - Dil altı bağının kendiliğinden yırtılması - Dil bağının kendiliğinden incelmesi - Dil bağının kendiliğinden uzaması
Dil bağı yırtılması - Dil altı bağı yırtılması - Dil bağının spontan rüptürü - Dil altı bağının kendiliğinden yırtılması - Dil bağının kendiliğinden incelmesi - Dil bağının kendiliğinden uzaması / Görsel kaynağı: Baby PNG - PNG image with transparent
Konu ile ilgili eski ve yeni kaynaklara göre yazmak istedim:

Eski kaynaklara göre (bazıları ' lı yıllara ait):

Eski makalelerde bazı yazarlar dil bağı olan bebeklerde büyüme sırasında lingual frenulumun uzayabileceğini veya spontan bir kopma yaşayabileceğini belirtmiştir. Hatta dil bağı kısalığı tanısı ve tedavisinin yaşından önce yapılmaması gerektiği vurgulanmıştır. Buna ek olarak literatürde,  bazı yazarlar, bebeğin gelişim döneminde hipertrofik frenulumun serbest dil hareketi sağlayan daha ince hale gelebileceğini bildirmektedir. Bazı çalışmalar lingual frenulumun ciddiyetinin ve fonksiyonel etkilerinin zamanla ve orofasiyal büyümeyle birlikte azalma eğilimi gösterdiğini, çünkü yaşamın ilk 5 yılı boyunca ağız boşluğunun şekli ve büyüklüğü önemli derecede değiştiği gerçeğine dayanmaktadır. Bu eski kaynaklara göre lingual frenulum (dil bağı) geri çekilebilir, gerilebilir ve hatta spontan yırtılabilir. Bu nedenle, çocuk büyüdükçe dil bağının şiddeti azalır ve dil hareketlerinin başlangıç &#;&#;kısıtlamaları azalır.

Yeni kaynaklara göre (dil bağı kendiliğinden düzelir mi? ya da yırtılır mı?):

Dil bağının kendiliğinden yırtılması bebeklerde görülebilmektedir. Özellikle yeni dil bağı sınıflandırma sistemine göre, tip 1 ön dil bağı gibi dil hareketlerinin ciddi bir şekilde kısıtlandığı ve dil bağının ince zar gibi olduğu hastalarda, zorlu dil hareketleri ile dil bağının kendiliğinden yırtılması görülebilmektedir. Güncel yayınlara göre halen tartışma devam etse de; özellikle meme emerken zorlanma, terleme, yetersiz kilo alımı, annenin meme ucunda tahriş ve süt kanallarının yetersiz boşalması gibi sorunların ortaya çıktığı hastalarda, bebeklerde dil bağı tedavisinin mümkün lan en kısa süre içerisinde yapılması en doğru yaklaşımdır. Anne sütünün önemi ve yeni yeni anlaşılmaya başlanan dil bağı anatomisi, dil bağı çeşitleri düşünüldüğünde; emzirme ile ilgili belirtilerin takip edilerek hastanın dil bağı muayenesi ile birlikte tedavinin planlanması uygundur.
Sütten kesildikten sonra dil bağı ameliyatı yapılması sadece çocuğun dil bağına bağlı konuşma ve yutma zorlukları ve diğer sorunlarının önlenmesi için faydalı olacaktır. Anne sütünden kesildikten sonra bebeklerin yeniden emmeye başlaması ve annede yeniden anne sütü üretiminin aktiflenmesi kolay değildir.

Halen bazı kaynaklarda kısmi dil bağıya da tam dil bağı gibiifadelere rastlanabilmektedir. Dil bağları ön dil bağı ve arka dil bağı şeklinde genel olarak iki grupta sınıflandırılabilmektedir. Ön dil bağları dil bağının yerleşimine göre 1' den 3' e kadar numaralandırılarak 3 ayrı şekilde alt gruba ayrılmaktadır. Dil ucuna kadar ulaşan Tip 1 dil baları, dil hareketlerini en çok kısıtlayan dil bağı türüdür. Meme emerken sorunları olan bebeklerde, dil bağının kendiliğinden yırtılmasını, uzamasını ya da incelmesini beklemek, bebekte yetersiz kilo alımına erken ek gıdaya başlanmasına ve eşsiz ve muhteşem bir ürün olan anne sütünden bebeğin yetersiz faydalanmasına neden olabilmektedir.

Kaynaklar:



Dr. Murat Enöz
KBB & BBC Uzmanı (MD, Otorhinolaryngology, Head and Neck Surgeon - ENT Doctor in Istanbul)

Muayenehane (Private Office):

Adres (Address): İncirli Cad., No, Kat:4, Dilek Pastanesi Üstü (Dilek Patisserie Building), Posta kodu: , Bakırköy - İstanbul

Randevu Tel (Appointment Phone):  00 52

&#;Cep tel (Mobile phone): (+90) 

Fax: (+90) 74 47

 

&#;

Sadece tat alma duyusuyla değil, en güzel yemeklerin lezzetini bile aratmayan derin muhabbetlerin de aracı dilimiz, her haliyle sıra dışı bir organ.

Fakat onun da sağlığını korumak önemli. Çatlak veya 'harita dil' sorunları olanlar bu sağlık dosyamız sizler için…

"Ağzımızın tadı bozulmasın" deyimini bilirsiniz, tabii burada ağzın tadı hayatın gidişatını simgeler.

Ancak bunun bir de sağlık tarafı var. Kötü beslenme, genetik faktörler ve daha pek çok fiziksel nedenlerle ağzınızın tadı, dilinizin formu bozulabilir. 

Buna istinaden çok acı, baharatlı, sıcak veya soğuk besinler tüketmek ya da çok farklı sağlık sorunları da dil üstünde çatlamalara neden olabilir.

Daha fenası ısrarla baharatı bol, asitli, çok sıcak veya soğuk gıdalar tüketmeyi sürdürenler tarifsiz bir acı yaşayabilir. 


Dilin anatomik özellikleri…

Doğuştan olmasa da ileri yaşlarda görülebilen dil çatlağı, bazen onunla karıştırılan ama genetik kökenli olan harita dil rahatsızlıklarıyla karıştırılabiliyor.

Bu iki rahatsızlığın özellikleri, sebep ve tedavilerine geçmeden önce gelin, biraz "dil"imizin anatomik özelliklerine kısa bir göz atalım… 

Ağız içinde, tat alma duyusunu gerçekleştiren "dil" kaslardan yapılmış bir organ. Dönebiliyor, bükülüyor, kavrayabiliyor ve emebiliyor.

Yiyecekleri çiğneme ve yutma becerisine yardımcı olduğu gibi konuşmamızı da sağlıyor.

Kulağa ilginç gelse de uyanık veya uykuda, dil kaslarımız sürekli çalışıyor. 

seafoodplus.info

Dil hızlı iyileşir

Şimdiye dek dilinizi belki de sayısız kere ısırmışsınızdır ama bilirsiniz ki bu sızı birkaç dakika sürecek.

Zira dil sahip olduğu dokular ve salyanızın da etkisiyle hızı bir şekilde iyileşiyor. 

Şu durumda dil, insan anatomisinin önemli ve sıra dışı özellikleriyle bir hayli ilgi çekici uzuvlarından biri desek abartmış olmayız herhalde.

En çarpıcı yanı ise, kol, bacak ve çene kaslarını aksine hiç yorulmuyor olması… 


Üzerinde binlerce tat tomurcuğu var

Dilimizin tat alma duyusunu gerçekleştirmesinde, üzerindeki 2 bin ile 5 bin arası değişen tat tomurcuğunun bulunmasının rolü büyük.

Her tat tomurcuğu 50 ile tat reseptör hücresi içeriyor.

Dilimiz üzerindeki pembemsi yapılara "papilla" deniyor. Bunların son derece ince ve tuhaf gelse de kimi bilim insanları bunu saç yapısına benzetiyor.

Unutmadan, tat tomurcukları bir süre sonra ölüyor ve birkaç hafta sonra ölen her bir tat tomurcuğu yerine yenilerinin oluştuğunu da ekleyelim.

Bazı bilim insanları tat duyusunun dilin farklı kısımları sayesinde algılandığını ileri sürüyor.

Buna göre, dil ucunun tatlı, ucun hemen arkasının tuzlu, yanların ekşi ve yan arka kısımların ise acı tatları hissediyor.

Ne var ki bazıları ise dilin her bölgesinin eşit derecede tatları ayırt edebildiğini savunuyor.

Dilin tat duyusuna yönelik bu ilginç iddialar bir yana, kabul edilen bir gerçek var ki şimdi okuyunca bir hayli şaşıracaksınız…

Herkesin kendine özgü bir dil izi var!

Evet, yanlış okumadınız, tıpkı parmak izleri gibi, dilimizin de benzersiz tanımlayıcı işaretleri var.

İnsan dilinin bu kulağa çılgınca gelen özelliğini tespit eden bilim insanlarına göre, dilin üst kısmı, doğrulama amacıyla potansiyel olarak kullanılabilecek benzersiz bir geometrik şekle ve fizyolojik dokuya sahip! 


Dil çatlağı ve derinliği kişiden kişiye değişir

seafoodplus.info

Gelgelelim asıl meselemize: Dil çatlağı…

Tıbbi terimi "lingua plicata" olarak bilinen dil çatlaması, çoğunlukla hiçbir belirti göstermeyen, zararsız ve bulaşıcı olmayan bir hastalık olarak tanımlanıyor.

Konuşmayı, çiğnemeyi etkilemiyor. 

Dilde çatlak olması, dil yüzeyinde bir ya da birkaç kesik görünümlü yarıklar oluşmasıyla kendini belli ediyor.

Tabii bu durumun yani dildeki kesik görünümün sayısı ve derinliği insandan insana değişiyor.

Bazı durumlarda ise bahsettiğimiz dildeki kesik görünümlü çatlamaların çok derin olması halinde, dil farklı bölümlere sahipmiş gibi bir görüntü de olabiliyor. 

Dünya nüfusunun yaklaşık yüzde 5'inde dil çatlaması ya da dil yarılması problemi görüldüğü tahmin ediliyor.

Yani aynaya bakıp dilinizi dışarı çıkardığınızda çatlaklar görüyorsanız, siz de dünya genelinde dilinde çatlak problemi yaşayan yüzde 5'ten biri olabilirsiniz!


Harita dilin sebebi bilinmiyor 

"Harita" ya da diğer adıyla "coğrafi dil" olarak tanımlanan dil rahatsızlığına…

Öncelikle harita dil rahatsızlığının da nedeni tam olarak bilinmiyor.

Uzmanlar, duygusal stres, alerjiler, diyabet veya hormonal bozukluklar, psikolojik faktörler gibi çeşitli sebeplerle çeşitli tetikleyicileri olabileceği kanaatinde.

Ancak tüm bu faktörlerin kesin olarak yani yüzde yüz harita dille alakası olduğunu da söyleyemiyorlar.

Ayrıca, sedef hastalığı olan hastalarda harita dil problemi daha sık görülmüş. 

Harita dilin özelliği, dil yüzeyinde harita benzeri görünüm veren ada şeklinde lezyonların olması. Bu lezyonlar, dilin üst yüzeyinde ve yanlarında da görünebiliyor.

Amerika'da harita dilin nüfusun yaklaşık yüzde 1 ila 3'ünde görüldüğü tahmin edilirken, bu oranın Türkiye karşılığını şu an için bilemiyoruz. Elimizde böyle bir veri yok.

Harita dil de tıpkı çatlak dil gibi bulaşıcı bir rahatsızlık değil. Bilim insanları harita dilin neden olduğu dil yüzeyindeki lezyonların enfeksiyon, kanser veya diğer ciddi tıbbi sorunların bir işareti olarak da görmüyor.

Ne var ki dilinizde olası bir tuhaflık hissettiğinizde yine de kontrolü elden bırakmamanızı öneriyorlar.


Dilinizin rengi bakın neyin habercisi

Bu arada ayna karşısına geçerek dilinizin rengini kontrol ederek, sağlık durumunuzla ilgili ipuçları yakalayabilirsiniz.

Uzmanlara göre, dilinizin rengi açık pembeyse bu muhtemelen sağlıklı bir vücuda sahip olduğunuzu gösteriyor.

Ama çok kırmızı bir dil çeşitli enfeksiyonların habercisi olabilir.

Eğer dilinizin rengi sarı ise ciğer ve mide problemlerine karşı mutlaka bir doktora görünmelisiniz.

En yaygın olan beyaz dil ise susuzluğun göstergesi, aman su içmeyi ihmal etmeyin.


Uzmanlar ne diyor?

Buraya kadar dilin anatomisi ve pek de bilinmediğini düşündüğümüz iki dil rahatsızlığı dil çatlağı ve harita dil hastalıkları üzerine genel bilgileri verdik.

Artık söz sırası uzmanlarımıza geldi. Bakın onlar neler anlatıyor, hangi tavsiyelerde bulunuyorlar;


Dikkat edilmezse bakteri oluşumuna neden olabilir

Sağlıklı bir dilin daima temiz ve çatlağı olmadığına vurgu yapan Florence Nightingale Hastanesi Kulak Burun Boğaz Uzmanı Prof. Dr. Gaffar Aslan, vitamin eksikliğinden kansızlığa kadar pek çok nedenden ötürü dilde çatlak ve yarıkların oluşabileceğini belirtti.

Prof. Dr. Gaffar seafoodplus.info

Florence Nightingale Hastanesi Kulak Burun Boğaz Uzmanı Prof. Dr. Gaffar Aslan

Prof. Dr. Aslan, "Tat almamızı sağlayan dil, zaman zaman vitamin eksikliğinden, kansızlığa kadar pek çok nedenden dolayı çatlaklar ve yarıklar oluşturabilir. Dil çatlaması genelde ağrıya veya diğer bir şikâyete neden olmaz fakat tuzlu, ekşi, acı bir şey yenildiğinde dilde yanma hissedilir. Sağlıklı bir dil daima temizdir ve çatlağı yoktur. Beslenme sırasındaki yiyecek parçaları dil üzerinde oluşmuş çatlakların içine girer, bakteri oluşumuna ve kokuya neden olabilir" şeklinde konuştu.


Kırık diş veya uygunsuz proteze dikkat

Şekil 1. Normal dil görünümü.JPG

Şekil 1. Normal dil
görünümü

Dilde çatlakların her yaşta görülebileceğine dikkat çeken Prof. Dr. Aslan, dilde çatlak oluşumunu tetikleyen unsurlara dikkati çekti: 

Pamukçuk denilen mantar enfeksiyonları (bağışıklık sisteminin zayıfladığı; stres, şeker hastalığı, kanser gibi) dildeki çatlağın en sık karşılaşılan nedenidir. Sert fırçalamalar da dil üzerinde fissür (çatlaklar) oluşturur. Ağızdaki kırık bir diş ya da uygunsuz protezler nedeni ile konuşma ya da yemek yerken dilin kesintisiz travmaya maruz kalması dilde çatlak oluşumuna neden olabilir. Diğer faktörlerden bazılarını sayacak olursak; biotin denilen B vitamininin eksik olması, demir eksikliği, stres, fazla baharatlı gıdaların alınması da dilde çatlakların oluşmasını tetikler.


Genetik de olabilir

Genetik faktörlerin de dil sağlığında etkili olduğuna değinen Prof. Dr. Aslan, "Dildeki yarıkların bir diğer nedeni de genetik yatkınlıktır. Anne baba tarafınızda yahut üst kuşaklarda dilde çatlak sorunu varsa, bu durum sizde de görülebilir" dedi.

Şekil 2. Çatlak dil görünümü.JPG

Şekil 2. Çatlak dil görünümü

"Harita dil ise; Coğrafik dil olarak da bilinir, dil yüzeyini etkileyen zararsız bir durumdur. Dil üzerinde çatlaklar, çeşitli boyutlarda pürüzsüz kırmızı lezyonlar olarak belirti verir" şeklinde konuşan Prof. Dr. Gaffar Aslan, şu bilgileri paylaştı:

Şekil 3. Harita (Coğrafik) dil görünümü.JPG

Şekil 3. Harita (Coğrafik)
dil görünümü

Harita dilden mustaripseniz, özellikle baharatlı veya asidik yiyecekler yedikten sonra rahatsızlık duyabilir, acı çekebilirsiniz (Şekil 2) Sjogren sendromu; romatoid artrit gibi sistemik hastalıklara bağlı veya primer gözyaşı ve tükürük bezleri gibi salgı yapan dokuların direk tutulumuyla oluşan azalmış salgı fonksiyonlarıyla; dilde çatlaklar, ağız kuruluğu, halsizlik, eklem ağrısı, gözlerde yanma veya göz kaşıntısı gibi belirtilere neden olur. 


Diğer daha az bilinen nedenleri hakkında da bilgi veren Prof. Dr. Aslan, "Melkersson-Rosenthal sendromu, dil kanseri, vücudun susuz kalması, Down sendromu, aşırı sigara veya alkol kullanımı, dil travmaları, dil yaralanması, bazı yiyecek ve içeceklere karşı alerjik hassasiyet, bazı ilaçların yan etkileri, mideden yukarı alana asit reflü hastalığı gibi…" diye konuştu.


Yeterince sıvı almak önemli

Prof. Dr. Aslan, ağız ve dil sağlığını korumak için, doğru beslenme, zararlı içecek ve tütün ürünlerinden uzak durma, hijyen, yeterince sıvı alınması gibi herkesçe bilinen ama bilerek veya farkında olmadan göz ardı edilen unsurları hassasiyet gösterilmesi gerektiğine dikkat çekiyor. 
Ağız boşluğu ve dil de olabilecek bütün değişikliklerde, bir sağlık kuruluşuna başvurulması oldukça önemli olduğunun altını çizen Prof. Dr. Aslan, "Erken teşhis hayat kurtarır sloganı her organımız için önemlidir. Dilde oluşacak çatlaklar, ülsere yaralar, liken planus, eritroplakiler vs. gibi durumlarda hekime başvurulması ve bu durumun aydınlatılması en doğru yol olacaktır" diyor.


İlk yapmanız gereken bir KBB hekimine gitmek olmalı

Dilde çatlama veya yarılma olarak görülen tahribatın tedavisinin mümkün olduğunu belirten Prof. Dr. Aslan, "Bu problemlerle karşılaştığınızda ilk yapmanız gereken şey, bir KBB hekimine görünmek olmalıdır. Doktor hastalığın teşhisine göre gerekli tedaviyi uygulayacaktır. Yukarıda saydığımız nedenlere yönelik olarak dilinizdeki çatlak dehidrasyondan kaynaklıysa yeterince su içmenizi önerecek, vitamin eksikliğinden kaynaklıysa vitamin ilacı reçete edecektir. Diğer hastalıklara sekonder geliştiyse prime hastalığa yönelik tedaviler yapılacaktır. 

Diş macunları da içeriklerindeki kimyasallar sayesinde, maya, mantar ve bakterilerin neden olduğu dildeki çatlaklardan kurtulmanıza yardımcı olabilir. Yapmanız gereken doktorunuzdan onay alıp dilinize günde iki kez diş macunu sürmek olmalıdır."

Harita dil rahatsızlığından korunma…

Prof. Dr. Aslan, harita dil rahatsızlığına ilişkin, "Klinik olarak dilde oluşan görüntüler farklı olmasına rağmen etyolojileri çoğu noktada kesişir. Harita dil hastalığının doğumdan itibaren gelişen bir yapı bozukluğu olduğu tahmin edildiğinden, korunma yöntemi bilinmemekle birlikte, bu hastalığa sahip hastaların acı, asitli ve sıcak gıdalardan kaçınmaları tavsiye edilmektedir" dedi.

Hastalık ağrı ve acı ile birlikte seyretmediği halde, bu gıdalara karşı hassasiyet oluştuğunu ifade eden Prof. Dr. Aslan, "Belirgin durumlarda gargara şeklinde oral ağrı kesiciler verilebilir, B vitamini ve çinko takviyeleri önerilir. Sigara bırakılmalı, baharatlı veya asidik gıdalar, tuzlu yiyecekler, çok sıcak yiyecek ve içecekler tüketilmemeli. Aroması yoğun bir diş macunu yerine daha hassas diş etleri için üretilmiş macunları tercih edilmeli" şeklinde konuştu. 

Sigara tabloyu ağırlaştırabilir

Prof. Dr. Gaffar Aslan, son olarak şunları söyledi:

Harita dil çoğunlukla tehlikeli ve bulaşıcı değildir, herhangi bir ağrı veya rahatsızlık olmadan tedavi gerektirmeksizin iyileşebilmektedirler. Harita dil (coğrafik dil) sendromunda çoğu zaman hastalar kötü huylu lezyonlarla karıştırılabilir, büyük bir telaşla doktora başvururlar. Teşhis sırasında; eritroplaki, lökoplaki, liken planus gibi premalin (kansere yatkınlık potansiyelleri vardır) ve candida gibi ağız içinde semptom veren diğer hastalıklardan ayırımının iyi yapılması gerekir. Ancak bazen acılı/ baharatlı, asitli, sıcak yiyecek ve içeceklere karşı hassasiyet, özellikle yanma hissi oluşabilmektedir. Sigara ve diğer tütün ürünlerinin kullanımı da tabloyu ağırlaştırabilir.


Nasıl beslenmeli?            

Sağlıklı bir vücut için spor yapmak kadar iyi beslenmek de önemli. Kaldı ki, insanlar çoğu zaman kötü beslendikleri için çeşitli rahatsızlıklar yaşıyorlar. Bu nedenle hem dil sağlığını korumak hem de olası dil çatlağı durumunda nasıl beslenmemiz gerektiğini bir de Uzman Diyetisyen Melis Destereci Aykanat'a sorduk.

Diyetisyen Melis Destereci seafoodplus.info

Uzman Diyetisyen Melis Destereci Aykanat

Aykanat'in dil sağlığı için beslenme önerisi ise şöyle:   

Sindirimin başladığı yer olan ağzımızın genel sağlığı, beslenmeyi düzenleyip doğruca devam ettirebilmemiz için oldukça önemlidir. O sebeple dilimizde oluşan çatlaklarda da beslenmemize çok dikkat etmeliyiz. Çok acı, ekşi, tuzlu ve tatlılardan uzak durmalıyız. Besinleri çok baharat katmadan kendi tatlarında yemeğe özen göstermeliyiz. Yiyecekleri ve içecekleri çok sıcak tüketmemeliyiz.

Yiyeceklerinize ekstra tuz ekmeyin 

Yemeklere yapımı dışında ekstra tuz eklememek gerektiğine vurgu yapan Uzman Diyetisyen Aykanat, "Ağız hijyeni de çok önemli. Dişlerimizi düzenli olarak her öğün sonrası mutlaka fırçalamalıyız. Dil çatlakları bazı durumlarda vitamin eksikliği sebebi ile oluşabilir. Özellikle C vitamini eksikliğinde enfeksiyonlara daha açık hale gelen vücudumuz için mutlaka tatlı biber, semizotu, çilek, maydanoz tüketelim. B vitamini eksikse dil çatlağı tetiklenebilir. Bunun için gün içinde mutlaka her gün 1 adet yumurta, tavuk, kırmızı et, yoğurt ve mantar ile diyetimizi destekleyelim" tavsiyesinde bulundu.

Harita dil nasıl beslenmeli?

Uzman diyetisyen Aykanat, "Harita dil toplumda çok yaygın görülmese de özellikle ağrısız dilde çukurlaşan şekilde bozukluklar olarak tanımlanabilir. Genetik yatkınlığı olan kişilerde görülme sıklığı artar. Dilde ağrı yapıp kişiyi rahatsız etmez ancak bazı durumlarda yemek artıkları dil aralarına girip ağızda enfeksiyon geliştirebilir. Bu durumda ağız hijyenimize daha çok dikkat etmeliyiz. Yine de hassasiyet oluşmaması adına çok baharatlı, acı, tatlı, aşırı tuzlu, asidik besinlerden kaçınmalıyız. Asitli içecekler yerine daha soft (şekersiz) içecekler tercih etmeliyiz. Bu hastalıkta B vitamini ve çinko ve kollajen içeren besinleri tüketmeliyiz. Kırmızı et, fasulye, fındık, kepekli ürünler, tavuk, balık gibi besinleri tüketebiliriz" ifadeleriyle sözlerini tamamladı.

Dil piercingleri kendini ifade etmenin ve özgünlüğün eğlenceli bir şekli olabilir. Ancak, dil piercingi taktırmayı düşünüyorsanız, diş hekiminizle görüşün ve ilgili riskler konusunda yeterince bilgi sahibi olun. Her piercingde olduğu gibi, bunda da enfeksiyon riski vardır—fakat ağız sağlığınız söz konusu olduğunda, uzun vadeli etkiler dişlerinizi, diş etlerinizi ve ağzınızın diğer bölgelerini de etkileyebilir. Dil piercinglerinin ne olduğunu, bunlardan neler bekleyeceğinizi, ilgili riskleri ve bunların bakımını nasıl yapacağınızı öğrenin.

Dil Piercingi Nedir?

Dil piercingi, doğrudan dile yerleştirilen bir tür vücut piercingidir. İlginçtir ki, oral piercingler, eski bir sanat biçimi olan vücut modifikasyonu ve kendini ifade etme ihtiyacı gibi çok eski bir geçmişe sahiptir. Aslında, ağız takıları ve diş süslemeleri, eski Maya uygarlığından günümüz Orta Amerikasına kadar dünya çapında kültürlerde vardı. Değerli diş taşı süslemeleri, diş ızgaraları ve altın kaplamalar gibi diğer dekoratif ağız süslemeleri günümüzde de varlığını sürdürmektedir. Yine de, dil piercingi en yaygın oral piercing türü olarak kabul edilir. Bu tür piercing "ağız içi" olarak sınıflandırılır, yani takıların her iki ucu da ağızda yer alır (oysa "perioral", bir ucu ağızda ve diğer ucu cildin yüzeyine nüfuz eder ve oral piercing anlamına gelir).

Dil Piercinglerinin Türleri

Piercingler söz konusu olduğunda seçebileceğiniz birkaç seçenek bulunmaktadır. Çoğu kişi, en temel formunda her iki ucunda metal küreye sahip bir çubuk olan bir piercing seçer. Metal çubuklu piercing, yüzük ve halka küpe gibi diğer dil piercingleri paslanmaz çelik, altın ve titanyum gibi çeşitli metallerden yapılır.

Dil halkaları, dilin alt tarafını ağız tabanına bağlayan ince doku şeridine sahip lingual frenuluma yerleştirilmiş bir halkayı ifade eder.

Bu noktada şunları merak ediyor olabilirsiniz: Dil piercingi dişlerinize zarar verir mi? Dil piercingi dişlerim için kötü mü? Dil piercinginin neden olduğu diş hasarlarını nasıl önleyebilirim? Dil piercingleri ile ilişkili riskleri öğrenmek ve bunların nasıl en aza indirileceği konusunda bilgi edinmek için yazımızı okumaya devam edin.

Dil Piercingleri Riskli Midir?

Yeni bir piercing veya dövme size heyecan verici bir deneyim sunabilir. Piercing taktırmadan önce, bunlarla ilgili risklerin farkında olun:

  • Alerjik reaksiyonlar
  • Çatlak veya kırık dişler, diş eti hasarı ya da dil şişmesi (çiğnemeyi, yutkunmayı ve nefes almayı etkileyebilen) gibi oral komplikasyonlar
  • Prosedürden sonraki ilk birkaç gün içinde ağrı ve şişlik
  • Kızarıklığa ve ağrıya neden olabilecek cilt enfeksiyonları
  • Yara izi gibi diğer cilt sorunları
  • Hepatit B, Hepatit C ve HIV gibi kan yoluyla bulaşan hastalıklar
  • Takının kazara takılması sonucu oluşan yırtılma veya travma

Bu riskler biraz korkutucu görünebilir, ancak oral piercing komplikasyonları nispeten yaygındır, bu nedenle ağız sağlığınız üzerindeki etkilerini tüm ayrıntılarıyla anlamanız gerekir. Neyse ki, diş hekimleri oral piercingli hastaları da yaygın şekilde tedavi ediyorlar, bu yüzden karar vermeden önce diş hekiminizle görüşün.

Çatlama, Kırılma ve Diş Çürümesi

Dilinize ilk kez piercing taktırdığınızda, konuşurken veya yemek yerken ve hatta bir şeyler ısırırken, takılarınızı dişlerinize çarpma durumu oluşabilir. Bu yaygın alışkanlık diş etlerinize zarar verebilir ve dişlerinizin kırılmasına, çizilmesine veya hassasiyet kazanmasına yol açabilir. Ayrıca, dolguların da hasar görmesine neden olabilir. Dişlere zarar vermeyen dil halkaları veya piercingleri arzulasanız da, dil piercinglerinin tamamı ağzınızı risk altına sokar. Dil piercingi sonucu oluşan diş hasarlarını önlemek istiyorsanız, bu alışkanlığı azaltmanın yolları ve piercingle ilgili potansiyel kaplamalar hakkında diş hekiminizle görüşün. Takı; çatlama ve kırılma ihtimalinin ötesinde, diş çürümesine neden olabilecek gıda ve yiyecek artıklarını hapsedeceğinden plak oluşumuna da neden olabilir.

Bakteriyel Enfeksiyonlar

Nemli doğası nedeniyle, ağız; bakterilerin çoğalması ve yaşaması için uygun bir ortam oluşturur. Bu, özellikle bir kesi yaptırdığınızda veya takı taktığınızda ağzınızı enfeksiyon riski altına sokar. Diliniz şişebileceği ve hava yolunuzu engelleyebileceği için enfekte olmuş bir piercing potansiyel olarak hayatı tehlike oluşturabilir.

Sinir hasarı

Piercing takıldıktan sonra diliniz bazen uyuşmuş hissedebilir, bu da geçici sinir hasarından kaynaklanabilir. Bununla birlikte, bazı durumlarda, hasar kalıcıdır — bu, tat duyunuzu ve ağız hareketinizi etkileyebilir.

Sorunlardan Nasıl Kaçınmalı ve Piercingin Bakımını Nasıl Yapmalı?

Dil piercingi, dişlerinizi her zaman riske soksa da, bu ağız sağlığı sorunlarından kaçınmak için bazı sağlıklı alışkanlıklar edinebilirsiniz. Piercinginizin bakımıyla ilgili şu ipuçlarına bir göz atın.

  • Dişlerinizi günde iki kez florürlü diş macunu ve yumuşak kıllı bir diş fırçası ile fırçalayın.
  • Dişlerinizi her gün diş ipi veya arayüz temizleme cihazı ile temizleyin.
  • İyileşme döneminde ve sonrasında alkol içermeyen bir ağız bakım suyu kullanın.
  • Piercing bölgesini temiz tutun, takı ile oynamaktan kaçının ve şişlik, ağrı, hassasiyet veya irin olarak ortaya çıkabilecek enfeksiyon belirtilerine karşı dikkatli olun. Herhangi bir enfeksiyon belirtisi durumunda derhal diş hekiminize başvurun.
  • Herhangi bir temas sporuna katılırsanız, takınızı çıkarın ve ağız koruyucusu kullanın.
  • Temiz ellerle takıların sıkılığını kontrol edin, çünkü gevşek veya yerinden oynamış takılar boğulmanıza neden olabilir.

Piercing taktırmak kendini ifade etme ihtiyacını karşılasa da, ağız sağlığı riskleri faydalarından daha ağır bastığı için American Dental Association (Amerikan Dişhekimleri Birliği) buna karşı uyarmaktadır. Yine de, eğer piercinginiz varsa veya bir tane taktırmak istiyorsanız, ağız sağlığınızı mümkün olduğunca en iyi şekilde tutmanıza yardımcı olması için diş hekiminizle görüşün.

nest...

batman iftar saati 2021 viranşehir kaç kilometre seferberlik ne demek namaz nasıl kılınır ve hangi dualar okunur özel jimer anlamlı bayram mesajı maxoak 50.000 mah powerbank cin tırnağı nedir