Dilara Yildiz Cinayeti

İstanbul Tuzla'da avukat Dilara Yıldız, geçen sene 10 Ocak tarihinde eski nişanlısı Oktay Dönmez tarafından restoranda silahla vurularak öldürülmüştü. Dönmez hakkında ağırlaştırılmış müebbet ve 36 yıl 3 aya kadar hapis istemiyle açılan davanın üçüncü duruşması İstanbul Anadolu Ağır Ceza Mahkemesi'nde görüldü. Duruşmaya İstanbul Barosu Başkanı avukat Filiz Saraç, Türkiye Barolar Birliği Kadın Hukuku Komisyonu (TÜBAKKOM) temsilcisi avukat Birsen Baş Topaloğlu, baro temsilcisi avukatlar ve kadın dernekleri katıldı. Duruşma 26 Mayıs tarihine ertelendi. 

“SİLAHI VAR DİKKAT EDİN DEDİ”

Duruşmada tanık olarak dinlenen Selçuk Göçmen olay anını anlattı. Göçmen, “Gergin bir ortam vardı. Dilara geriye çekilerek ,‘Silahı var dikkat edin’ dedi” ifadelerini kullandı. Tanık Şevki Kara da, “Dilara vurulunca yere düştü üstüne tekrar tekrar sıktı. Ölmesini istercesine vurdu’ dedi. Yıldız’ın kardeşi Merve Yıldız ise  “Ablam ayrıldıktan sonra evinin güvenliklerine ‘Bu kişi gelirse açtırmaya çalışırsa kapıyı açtırmayın’ dedi. Sanık ablama mermi fotoğrafları atıyordu” dedi. Yıldız, olay günü ablasının restorandan aradığını ve şifreli konuştuğunu belirtti. Anne Elvan Akyel de ,“Çocuğuma tuzak kurdu ve öldürdü” dedi. 

HER ŞEYİ PLANLAMIŞ

Yıldız ailesinin avukatı Özgür Deniz Adalı, sanık Oktay’ın telefon kayıtlarına ilişkin, “Mafya, infaz, Anadolu Adliyesi, evinde pusu kurdu, kişinin konumunu bulma gibi arama sonuçları var. Anksiyete nedir diyerek de internet araması yapmış. O kadar güzel bir plan yapmış ki ‘Kaygı bozukluğu muymuş neymiş bende ve Dilara'da da var’ demişti geçen celse. Tek sığındığı mesele psikolojisinin yıpranmış olması. Psikolojisinin yıpranmadığı da belli. Ailenden baş sağlığı bile dilemedi” dedi. Adalı, “Telefon incelemesinde ‘Kakao Talk’ ve ‘Line’ uygulaması kullandığı gözüküyor. Bu uygulamaları kullandığı iddia edilenler FETÖ'den ceza aldı. Bana göre bu konunun ihbar edilmesi lazım. Kim ki bir takım kutsallarımızı mahkemenin önüne sunmaya çalışıyorsa onun altından sıkıntılı şeyler çıkıyor” dedi. Avukat Birsen Baş Topaloğlu ise, “Dilara gerek açık gerek şifreli mesajla yakınlarına ulaşmaya çalışmıştır. Orada bulunan tanıklar dahil olayın gerginliğinden müdahale edememişlerdir. Sanık herkesin gözü önünde öldürmüştür” dedi.

KÖTÜ OLSAM BELGRAD'A GÖMERDİM 

Sanık Oktay dönmez ise askerlikten alışkanlık olarak silah taşıdığını belirterek “Beni tezgâha düşürdü. Kötü adam olsam Belgrad ormanına götürür gömerdim. Ben sevdim güvendim, sevgimin kurbanı oldum. Psikolojim de yerinde değildi” dedi.

BAROLARIN KATILMA TALEBİ REDDEDİLDİ

Duruşmada ara karar verildi. Mahkeme Dilara Yıldız'ın kardeşi Safa Yıldız'ın davaya katılma talebinin kabulüne, baroların ve derneklerin katılma taleplerinin reddine ve sanığın tutukluluk halinin devamına karar verdi. Duruşma ise 26 Mayıs tarihine ertelendi.

Türkiye'nin gündemine oturan ve 10 Ocak günü Tuzla'daki bir restoranda eski nişanlısı avukat Dilara Yıldız'ı katleden Oktay Dönmez hakkında, İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı'nca yürütülen soruşturma tamamlandı.

"Canavarca hisle tasarlayarak kasten öldürme", "silahla yağmaya teşebbüs", "konut dokunulmazlığını ihlal etme", "hürriyetinden yoksun kılma", "ruhsatsız silah bulundurma" ve "silahla tehdit" suçlarından ağırlaştırılmış müebbet ve 36 yıl 3 aya kadar hapsi istenen Oktay Dönmez, önümüzdeki günlerde Anadolu Ağır Ceza Mahkemesi'nde hâkim karşısına çıkacak.

'ZEVK ALMAK İÇİN ÖLDÜRDÜ'

Sabah gazetesinde yer verilen iddianamenin ayrıntılarında, genç avukatın zarar görmemek için büyük çaba sarf ettiğine dikkat çekildi. 

Savcılık, "Sadece şüpheliden ayrılmak istedi. Şüpheli, kabullenmediği için çok büyük bir kin güttü ve takıntı haline getirdi. Acı çekmesinden zevk almak için öldürdü. Şüphelinin tehlikeliliği ve kötülüğü ortada. Öldürmesinin nedeni iddia edildiği gibi alacak-verecek meselesi değil, kendisinden ayrılmasını hazmedemedi. Hiçbir suçu ve günahı bulunmayan bir kadını tabancanın tüm mermilerini kafasına boşaltarak öldürdü" ifadelerini kullandı.

TEHDİT DOLU MESAJLAR

Oktay Dönmez'in genç avukata attığı mesajlara da ulaşıldı. "Gerekirse yanında kim varsa onları da alacağım, günlerin sayılı, mermiyi gözünden sokup beyninden çıkaracağım, celladım de bana" gibi birçok kez korkunç şekilde tehdit ettiği ortaya çıktı. Tabanca ve avucunda mermi dolu bir fotoğrafı da eski nişanlısına gönderdiği belirlendi.

'BENİ KURTARIN' DER GİBİ BAKTI

Kahreden olay yaşanmadan önce genç kadının yan masada bulunan arkadaşına da kısık sesle, "10 gündür evimde kalıyormuş. Evde 10 el ateş etti, beni bırakma. Polislere söyle temkinli gelsinler. Üzerinde silah var, ağzında kurşun var" dediği de belirtildi.

Dilara Yıldız'ın kardeşinin de polisi arayıp, "Ablam beni aradı, zor durumda. Eski nişanlısı mal varlığını alabilmek için ablamı rehin almış. Kafasına silah dayıyor olabilir. Rahat konuşamıyor, şifreli konuştu. 'Hakkınızı helal edin' dedi ve kapattı" dediği kaydedildi.

"CANAVARCA HİSLE ÖLDÜRMEYİ PLANLADI"

Dönmez'in telefonunda yapılan incelemede internetten, "Kişinin konumunu bulma, mm suikast silahı mı, infaz videosu, kafaya silah dayama, anadolu adliyesi hakim listesi, anadolu adliyesi yemek katı" gibi aramalar yaptığı ortaya çıktı. Bu aramalar için savcılık, "Canavarca hisle öldürmeyi planladı" ifadesini kullandı.

Avukat Dilara Yıldız cinayeti davasının duruşmasının, 26 Mayıs saat ’da yapılmasına karar verildi.

İstanbul Barosu üyesi Av. Dilara Yıldız(28)’ı, 10 Ocak tarihinde Tuzla’da silahla vurarak öldüren eski nişanlısı Oktay Dönmez’in yargılandığı davanın üçüncü duruşması,  Anadolu Ağır Ceza Mahkemesi’nce Şehit Hakan Kılıç Konferans Salonu’nda yapıldı.  

Tutuklu sanık Oktay Dönmez, Dilara Yıldız’ın ailesi ve taraf avukatlarının hazır bulunduğı duruşmaya, İstanbul Barosu Başkanı Filiz Saraç, Yönetim Kurulu Üyesi Av. Bahar Ünlüer Öztürk, Türkiye Barolar Birliği’ni (TBB) temsilen Yönetim Kurulu Üyesi Av. Hicran Kandemir, TÜBAKKOM Dönem Sözcüsü Kırklareli Barosu’nu temsilen Av. Ilgaz Lale Kocakundakçı, TÜBAKKOM Yürütme Kurulu Üyesi ve İstanbul Barosu Kadın Hakları Merkezi (KHM) Sözcüsü Av. Birsen Baş Topaloğlu,  İstanbul Barosu KHM üyesi avukatlar; Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu Derneği, Önce Çocuklar ve Kadınlar Derneği’nin de aralarında bulunduğu STK ve çok sayıda meslektaşımız katıldı.

 İstanbul Barosu Başkanı Avukat Filiz Saraç, “Öncelikle bu bir kadın cinayeti davası. Kadın cinayeti davası demek mağdurun ‘nasılsa artık konuşamıyor’ diye sürekli karalanmaya çalışıldığı, küçük düşürmeye çalışıldığı davalar demek. Hangi kadın cinayeti dosyasına girsek aynı senaryoyu görüyoruz. Barolar olarak insan haklarını kadın haklarını savunmakla görevli kurumlarız. Dosyaya katılmak en doğal hakkımızdır. Meslek zarar görmüştür, kadınlar zarar görmüştür” dedi.

Katledilen Av.  Dilara Yıldız’ın ailesinin avukatı Birsen Baş Topaloğlu da İstanbul Barosu’nun davaya müdahil olarak katılma talebinin reddedilmesini eleştirerek  “Dilara’nın ölüm tehdidi altında olduğu şuradan belli; açık alanda bile kaçamamıştır. Tuvalete bile sanığın gözetimi ile gitmiştir. Sanık silahlıdır. Orada bulunan tanıklar dahi olaya müdahale edememiştir. Sanık herkesin gözü önünde Dilara Yıldız’ı öldürmüştür. Baroların mudahillik taleplerinin kabulü durumunda barolar yargılamaya katkı sağlayacak  iddia makamını da güçlendirecektir. Biz burada bazen ölen kişinin sesi oluyoruz. Onların sesi olarak bu davalara müdahillik kararı verilmesi lazım” dedi.

HER ŞEYİ PLANLAMIŞ

Yıldız ailesinin avukatı Özgür Deniz Adalı da sanık Oktay’ın telefon kayıtlarına ilişkin, “Mafya, infaz, Anadolu Adliyesi, evinde pusu kurdu, kişinin konumunu bulma gibi arama sonuçları var. ‘Anksiyete nedir’ diyerek de internet araması yapmış. O kadar güzel bir plan yapmış ki ‘Kaygı bozukluğu muymuş neymiş bende ve Dilara'da da var’ demişti geçen celse. Tek sığındığı mesele psikolojisinin yıpranmış olması. Psikolojisinin yıpranmadığı da belli. Aileden baş sağlığı bile dilemedi” dedi.  

Adalı, “Telefon incelemesinde ‘Kakao Talk’ ve ‘Line’ uygulaması kullandığı gözüküyor. Bu uygulamaları kullandığı iddia edilenler, FETÖ'den ceza aldı. Bana göre bu konunun ihbar edilmesi lazım. Kim ki bir takım kutsallarımızı mahkemenin önüne sunmaya çalışıyorsa onun altından sıkıntılı şeyler çıkıyor” dedi.

Sanık avukatı  müvekkili hakkında tahliye kararı verilmesini talep etti.

Mahkeme heyeti, Dilara Yıldız'ın kardeşi Safa Yıldız'ın davaya katılma talebinin kabulüne, tutuklu sanığın tutukluluk halinin devamına, dava dosyasının esas hakkındaki mütalaasını hazırlaması için Cumhuriyet Savcılığına gönderilmesine, bu nedenle bir sonraki duruşmanın 26 Mayıs saat ’da yapılmasına karar verdi.

İstanbul Anadolu Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen avukat Dilara Yıldız’ın katledilmesine ilişkinin davada, Av. Dilara Yıldız’ı ‘tasarlayarak kasten öldürmek’ suçlamasıyla yargılanan sanık Oktay D., ‘ağırlaştırılmış müebbet hapis’ cezasına mahkum oldu.

Mahkeme heyeti, sanık Oktay D. hakkında, haksız tahrik, iyi hal gibi yasal indirim koşullarının oluşmadığı gerekçesiyle  ‘indirim uygulanmasına yer olmadığına’ karar verdi.

NİTELİKLİ YAĞMA, HÜRRİYETİNDEN YOKSUN KILMA, KONUT DOKUNULMAZLIĞINI İHLAL SUÇLARINDAN DA 20 YIL HAPİS CEZASI VERİLDİ

Sanık hakkında ayrıca Av. Dilara Yıldız’a yönelik “nitelikli yağma” suçundan 9 yıl, “cebir ve tehditle kişiyi hürriyetin yoksun kılma” suçundan 6 yıl, “gece vakti, cebir ve tehditle konut dokunulmazlığını ihlal” suçundan 1 yıl 6 ay, ruhsatsız ateşli silah mermisi bulundurmak suçundan  1 yıl olmak üzere toplam 17 yıl 6 ay hapis cezası verildi. Ayrıca A.G.’ye yönelik silahla tehdit suçundan 2 yıl 6 ay olmak üzere 20 yıl hapis cezası verildi.

Mahkeme heyeti, Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere OY BİRLİĞİYLE verilen cezanın miktarı nedeniyle sanık Oktay D.’in tutukluluk halinin devamına karar verdi.

İstanbul Anadolu Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen Av. Dilara Yıldız’ın katledilmesine ilişkin davanın karar duruşmasına, Av. Dilara Yıldız’ın ailesinin vekilleri Av. Özgür Deniz Adalı ve Av. Birsen Baş Topaloğlu, İstanbul Barosu Yönetim Kurulu Üyesi Av. Bahar Ünlüer Öztürk, İstanbul Barosu Kadın Hakları Sözcüsü ve Türkiye Barolar Birliği ve TÜBAKKOM Temsilcisi Av. Birsen Baş Topaloğlu, İstanbul Barosu Bölge Temsilcisi Av. Zeynep Gülden Turan, TÜBAKKOM Dönem Sözcüsü ve Kırklareli Barosu Kadın Hakları Komisyonu Başkanı Av. Ilgaz Lale Kocakundakçı, Kırklareli Barosu Kadın Hakları Komisyonu Genel Sekreteri Av. Uğur Deniz Genç, Denizli Barosu Kadın Hakları Komisyonu Başkanı Av. Merve Öğüt, Başkan Yardımcısı Av. İrem Erdoğan, İstanbul Barosu Kadın Hakları Merkezi Üyesi Av. Ebru Yunmuş Kurt, İstanbul Barosu Avukat Hakları Merkezi üyesi Av. Gökhan Dumlu, İstanbul Barosu Kadın Hakları Merkezi üyeleri ve avukatlar katıldı.

KARARIN BİR EMSAL TEŞKİL ETMESİNİ DİLİYORUZ

İstanbul Barosu Yönetim Kurulu Üyesi Av. Bahar Ünlüer Öztürk, duruşmadan sonra yaptığı açıklamada, “Öncelikle bu bir kadın cinayeti davası. Kadın cinayeti davası demek mağdurun ‘nasılsa artık konuşamıyor’ diye sürekli karalanmaya çalışıldığı, küçük düşürülmeye çalışıldığı davalar demek. Hangi kadın cinayeti dosyasına baksak sanığın bu savunmaya girdiğini görüyoruz. Neyse ki heyet bu savunmalara itibar etmemiştir. Nihayetinde sanık ağırlaştırılmış müebbet ve ayrıca 19 yıl hapis cezası aldı” dedi.

Barolar olarak insan hakları, kadın hakları ve yaşam hakkını savunmakla görevli kurumlarız diyen Öztürk, “Bugün mahkeme heyetinin verdiği kararın bir emsal teşkil etmesini diliyoruz. Kadın cinayetleri son bulana kadar mücadelemizi sürdüreceğiz. Meslektaşımız Av. Dilara Yıldız’ın bir kez daha saygıyla anıyorum” diye konuştu.

BU DAVALARIN PEŞİNİ BIRAKMAYACAĞIZ

İstanbul Barosu Kadın Hakları Merkezi Sözcüsü Av. Birsen Baş Topaloğlu, “Bu bir kadın cinayeti davasıydı. Bir avukat da artık kadın cinayetine kurban gidebiliyor bu ülkede. Çünkü erkekler, kadınları ‘öldürülebilir’ görüyor. Kadınlar da ayrılmak istediklerinde yakalarından düşmüyorlar, bu da öyle bir dava” dedi.

Av. Topaloğlu, “Çıkan kararda ‘tasarlayarak kasten öldürmek’ suçundan ‘ağırlaştırılmış müebbet’ cezası aldı. Ayrıca diğer suçlardan da 20 yıl hapis cezası verildi. Hiçbir indirim uygulanmadı. İstanbul Barosu olarak katılma talebimiz reddedildi. Ama reddedilse bile, biz barolar olarak bu davaların peşini bırakmayacağız” diye konuştu.

yılının ilk 4 ayında ’e yakın kadın cinayetinin yaşandığını belirten Topaloğlu, “Umarım bu son olur fakat oluşan yeni meclis bizi tedirgin ediyor. Çünkü kadın hakları aleyhine bir süreç işliyor. İstanbul Sözleşmesi kaldırıldı, pazarlık konusu haline getirildi” dedi.

Bir önceki Mecliste de yoksulluk nafakasının tartışmaya açıldığını, cinsel istismara uğrayan çocukların faille evlendirilmelerinin önünün açılmaya çalışıldığına dikkat çeken Av. Birsen Baş Topaloğlu, “Yaşayacağımız süreç bizi endişelendiriyor. Fakat gerek meydanlarda, gerek davalarda, gerek buluşmalarda kadın haklarını savunmaktan vazgeçmeyeceğiz” ifadelerini kullandı.