Dilek Dündar Erbahar

İstanbul Tuzla'daki evinde ölü olarak bulunan TÜBİTAK Malzeme Enstitüsü'nde kimyasal sensör teknolojileri üzerine çalışan Doç. Dr. Dilek Dündar Erbahar'ın ölmeden önce eşine bıraktığı notta "çok, çok, çok seni seviyorum" yazdığı ortaya çıkmıştı. Nottaki 27 ayrıntısı dikkat çekerken kimse Doç. Dr. Dilek Dündar Erbahar'ın böcek ilacı içerek intihar edeceğine inanmadı. Arkadaşları da bu konunun üzerine gidilmesi gerektiği ve ölümün şüpheli olduğunu söyledi. İşte Sabah'tan Yunus Emre Kavak'ın haberine göre, Dilek Erbahar'ın ölümündeki son dakika detay ve açıklamaları

İstanbul Tuzla'daki evinde ölü olarak bulunan TÜBİTAK Malzeme Enstitüsü'nde kimyasal sensör teknolojileri üzerine çalışan Doç. Dr. Dilek Dündar Erbahar'ın ölmeden önce eşine bıraktığı notta tam 27 kez "çok, çok, çok" yazarak "seni seviyorum" yazdığı ortaya çıktı. Erbahar'ın boşanma aşamasında olduğu ve bir süredir bunalımda olduğu öne sürülürken sosyal medyadan paylaşım yapan onlarca kişi bilim insanının ölümünü şüpheli buldu.

Davayla ilgili sürülecek iz sonrası "27" sırrının konuyu aydınlatabileceği öngörülüyor. İşte Dilek Dündar Erbahar'ın ölümü ve cinayet şüphesiyle ilgili flaş detaylar

DİLEK DÜNDAR ERBAHAR ÖDÜLLÜ BİR BİLİM İNSANI

TÜBİTAK Malzeme Enstitüsü'nde kimyasal sensör teknolojileri üzerine çalışan Doç. Dr. Dilek Dündar Erbahar, geçen yıl üzerinde çalıştığı zehirli gazlara karşı yüksek algılama hassasiyetine sahip kompakt sensör çalışmasıyla, en ileri bilimsel araştırmaları yürüten 40 yaş altı genç bilim kadınlarına verilen L'Oreal-UNESCO Bilim Kadınları İçin Program Ödülü'nü almaya hak kazanmıştı.

Dilek hocanın projesinin askeri ve endüstriyel alanlardaki güvenlik birimleri ile sanayi kuruluşlarında kullanılması hedefleniyordu.

KAPI İÇERDEN KİLİTLİYDİ

Doç. Dr. Dilek Dündar Erbahar, Gebze Teknik Üniversitesi Fizik Bölümü'nde görev yapan eşi Dr. Doğan Erbahar'la boşanma aşamasındaydı. İddiaya göre genç kadının yakınları, 30 Ekim'de kendisine ulaşamayınca polisten yardım istedi. Tuzla, Postane Mahallesi'ndeki evinin kapısı içeriden kilitliydi.

BÖCEK İLACI İÇTİĞİ SONUCU

Polisler içeri girdiğinde Dilek Dündar Erbahar'ın böcek ilacı içerek yaşamına son verdiği ortaya çıktı. Adli Tıp Kurumu'nda otopsi yapılan Dilek Dündar Erbahar'ın naaşı pazar günü Ümraniye Hekimbaşı Mezarlığı'nda toprağa verildi.

TAM 27 KEZ YAZMIŞ

Doç. Dr. Erbahar'ın ölmeden önce eşine hitaben bıraktığı notta "seni çok seviyorum" yazıyordu. Ancak bu yazıda tam 27 kez "çok, çok, çok" yazması dikkat çekti. Bir çocuk annesi bilim insanının ölümü sevenlerini de yasa boğdu. Sosyal medya üzerinden yapılan paylaşımlarda Erbahar'ın intihar edeceğine inanmadıklarını konunun bir şüpheli ölüm olabileceği yazıldı.

Onlarca kişi, "Dilek kendisini öldürmedi onu birileri öldürmüş olabilir" ifadelerini kullandı.

TÜBİTAK Marmara Araştırma Merkezi Malzeme Enstitüsü Sensör Teknolojileri Proje Grubu'nda başuzman araştırmacı olarak görev yapan Doç. Dr. Dilek DündarErbahar, İstanbul Tuzla'daki Postane Mahallesi'nde bir sitede bulunan evinde ölü bulunmuştu.

SAVCILIKTAN 'TAKİPSİZLİK' KARARI

UNESCO ödüllü araştırmacının boşanma aşamasında olduğu eşine not bırakıp önce böcek ilacı, sonrasında siyanür içerek yaşamına son verdiği iddia edilmişti.

Erbahar'ın ölümüyle ilgili soruşturma tamamlandı. Yapılan incelemede bilim insanı Erbahar'ın siyanür zehirlenmesi sonucu öldüğü anlaşıldı ve intihar sonucu öldüğü değerlendirilerek savcılık takipsizlik kararı verdi.

"SENİ ÇOK SEVİYORUM"

Sabah'tan Arzu Kaya'nın haberine göre Erbahar'ın evinde bulunan ve boşanma aşamasında olduğu iddia edilen eşine hitaben yazdığı değerlendirilen "Seni çok seviyorum" notu ise intihar ihtimalini güçlendirdi. Soruşturma kapsamında Dilek Dündar Erbahar'ın eşi Doğan Erbahar'ın ifadesi alındı. Doğan Erbahar olay günü eşine ulaşamadığını, yakınlarına haber verdiğini ve kayınvalidesinden ölüm haberini aldığını söyledi. Eşinin TÜBİTAK'ta çalıştığını ve her türlü zehirli maddeye erişmesinin mümkün olduğunu belirtti.

Dilek Dündar Erbahar'ın bilgisayarında yapılan incelemede herhangi bir şüpheli duruma rastlanılmadığını kaydeden savcılık, evindeki cam kavanozda siyanür bulunduğunu belirtti. Otopsi raporuna göre siyanür zehirlenmesi sonucu öldüğünün anlaşıldığını ifade etti. Erbahar'ın eşiyle boşanma aşamasında olması, evinde bulunan maddenin siyanür olması ve TÜBİTAK'ta çalışıyor olmasının birlikte değerlendirildiğinde ölümünde herhangi bir kişiye atfedilebilecek kasıt yada kusurun dosya kapsamında bulunmadığı ifade edildi.