Güncelleme Tarihi:
LinkedinFlipboardE-postaLinki KopyalaYazı Tipi
Kutuplaştırıcı tespitler içeren tweet’ler, estetik olsun derken gerçeklikle bağı koparılmış fotoğraflar, ‘Ben şimdi bunu neden izledim’ dedirten videolar, garip ya da tehlikeli düellolar ve tabii bitmek bilmeyen ürün tanıtımları... Bugün internet biraz böyle bir şey. Ama bu girdapta kaybolmamayı başaranlar kimi ‘anlamlı’ içerikler de bulabiliyor. ‘Dilozof’ YouTube kanalı bunlardan biri. Ciddi ama sıkıcı olmayan felsefe içeriklerinin paylaşıldığı bu kanalın yaratıcısı Pelin Dilara Çolak (30), Mimar Sinan felsefe mezunu. Aynı okulda ve bölümde yüksek lisans da yapan Çolak, ikinci yüksek lisansını İstanbul Üniversitesi Sanat Tarihi Bölümü’nde tamamlamış. Şimdi zihin felsefesi üzerine doktora yapıyor. Londra- İstanbul-Marmaris hattında kurduğu hayatını, felsefe merkezli işlerle döndürüyor: Aposto bünyesinde e-bülten yayıncılığı yapıyor. Wiser isimli platformda içerik üretiyor. Herkese Bilim Teknoloji dergisinde köşe yazıları yazıyor. Superpeer’da çevrimiçi eğitimler veriyor. Bir de podcast hazırlığı içinde... Çolak’la YouTube kanalının 300 bin aboneye ulaşması vesilesiyle buluştuk.
Ev hanımlarından çocuklara, 65 yaş üstü emeklilerden üniversitelilere kocaman bir topluluğuz.
Atsineği misali...
◊ Nasıl karar vermiştiniz YouTube’da bir felsefe kanalı açmaya?
Birkaç yıl önce Türkçe felsefe yayınları oldukça azdı. Fakat felsefe istisnasız herkesin yaşamına değen bir pratik olduğu için bu eleştirel düşünme modeli ve büyük sorulara verilen ufku genişleten yanıtları daha fazla kişiye ulaştırmak bence hayat memat meselesi. Öğrendiklerimi ebeveynlerime bile iletemeyeceksem bu bilginin anlamı nedir diye düşünmeye başladım ve felsefi bir yaşam arayışında olan kişileri bir araya getiren bir topluluğun hayalini kurdum. Şimdiyse bu bilgileri yaşam pratiklerine dönüştüren araçlar tasarlamaya çalışıyorum. YouTube sadece bir adım. Birtakım fikirlerim var; hatta Batı Anadolu’nun bir köyünde fiziksel bir akademi kurma hayallerim dahi var.
‘Sabah uyandığımda bir saat konuşmama kuralım var’
◊ “Dolanma, bahçeni ek” içerikli videonuz yayımlandığında çok ilgi görmüştü. Biraz bu yaklaşımı anlatır mısınız?
Hayatın anlamını arıyor çoğumuz. Bana kalırsa işin ironisi de burada, hayatın ‘bir’ anlamı yok ama hayat anlamlı olabilir. Anlam, aranarak bulunan değil, yaratılan bir şeydir. Bu yüzden hiçbir şey yapmak istemediğim dönemlerde kendime “Dolanma, bahçeni ek” diyorum. Voltaire’in ‘Candide’ adlı kitabından ilham aldım, yaşamın mutlak bir anlamı olmasa da birlikte bahçemizi ekip biçmek, yani bir kültür üretmek suretiyle hayatı anlamlı hale getirebiliriz.
◊ Yalnız seyahat etmeyi, uzak coğrafyalarda bulunmayı seviyorsunuz. Yakın zamanda bir Meksika seyahatine çıkmışsınız. Tek başınıza uzak destinasyonlara gitme konusunda sizi ne motive ediyor?
Yalnız vakit geçirmekten hoşlanırım. Tek başıma yemek veya etkinlik rezervasyonu yaptırdığım çok olur. Böyle durumlar
zaman-mekânı daha fazla deneyimleme fırsatı sunuyor gibi geliyor. Çünkü fikir üretmek için belirli bir zihin akışına ulaşmaya çalışıyorum ve bu yalnızken daha kolay oluyor. Sabah uyandığımda bir saat konuşmama kuralım var mesela. Bu yüzden üniversiteden beri tek başıma seyahat ediyorum, bu beni olasılıklara ve dolayısıyla hikâyelere daha açık bir hale getiriyor. Çünkü günün sonunda her şey bir hikâye içindir seyahatlerimde.
◊ Favori filozofu: “Baruch Spinoza, çağının çok ötesinde bir insan.”
◊ Kendisini yakın hissettiğin ekol/kuram: “Ben kendimce fenomenolojiyle harmanlanmış materyalist monizm diyorum.”
◊ Ne kadar uğraşsa da bir türlü anlayamadığı filozof: “Analitik ekoldeki mantıkçıların metinleri beni zorluyor.”
◊ Bu aralar üzerinde en çok düşündüğü şey: “Kafamın içinde konuşan ben, yani öznel bilincim neyin nesi? Bedenli organik varlığımla ilişkisi nedir? Silikon bazlı yaşam formlarında da bu öznel deneyim olabilir mi?”
birkaç aydır keşfettiğim felsefe kültür temalı youtube kanalı. Kanal bence amatör düzeyde fazlaca iyi hatta o kadar iyi ki tek kötü yanı kızcağızın gözlüğü.
kendini beğenmiş, vasat yutıbır. her konunun alimesi olduğunu sanıyor. ayrıca twitter'dan kendisine gelen eleştirilerin birine bile doğru düzgün cevap verebildiğini görmedim. eleştiri alınca popstar ajdar'a dönüşüyor. sen kim felsefe kim ablacığım. bırak bu ayakları. kopyala yapıştır yapmakla bir halt olamazsın felsefede. he ''benim takipçilerim var. ben, ben, ben!'' diyorsan danla bilic ile video çek.
"felsefeye giriş" için ideal olan gayet hoş bir youtube kanalı..
Hiçbir şey ayrıntılı bir kitap üzerine araştırma yapmaktan daha anlaşılır olamaz. Bu kanal derslerden önce konu hakkında yüzeysel bilgi sahibi olmak için izlenebilir. Çok diksiyon kasıyor akmıyor bence anlattıkları. Hatta söylediklerini prompterden mi okuyor diye düşündürüyor bile. Günlük felsefi tartışmalarda da bu ses tonu ve diksiyonu kullanıyor ise fena kafa ütülüyordur. Günlük konuşma tonu daha sohbet havasında olduğundan benim için daha ilgi çekici ve algılanması kolay oluyor. Bu şekilde sesli kitap dinler gibi sıkıcı.
Bazı videolarında öne sürdükleri sokakta gezen cahil insan söylemiyle aynı olan youtube kanalı. işin komiği bunu söyleyen güya akademisyen * . O videoyu bulup editleyeceğim.
gerçek adı pelin dilara çolak olan youtuber. genel kültür, felsefe konularında video çeker. bazı dergilerde de yazar. Çok güzel bir anlatışı var. Üslûbu çok akıcı ve samimi.
(bkz: Pelin Dilara çolak)
Yazdığı internet sitesi:
https://www.herkesebilimt...ji.com/author/dilaracolak
YouTube: https://m.youtube.com/c/Dilozofelsefe/featured
LinkedIn: https://uk.linkedin.com/in/pelin-dilara-colak
Kuşkusuz üslubunun yapaylığı, ukalalığı ve felsefeye girişe giriş sınıfındaki videolarıyla bir faydası olmayan YouTuber.
şeker kız candy...
türkiy gibi kırosu kürdü çobanı çok olan ülkelere çok lazım olanlardan...
Böyle gözlük mü olur allah aşkına ya. Çok bilmiş kız gözlüğü bu. ilk defa duydum ismini.