dissomnia nedir / Uyku bozukluğu ve çeşitleri - Magazin Haberleri - Milliyet

Dissomnia Nedir

dissomnia nedir

UYKUDA HAREKET BOZUKLUKLARI

ÇOCUKLARDA UYKUDA HAREKET BOZUKLUKLARI

İnfantlar günlük yaşamlarının yarısından fazla zamanı uykuda geçirir. Erişkinler ise günün üçte birlik kısmını uykulu geçirirler. Uyku aktif bir süreç olup her zaman dinlendirici değildir. Uyku sık sık değişik hareketler içermekte olup bu hareketlerin bir kısmı normal iken bir kısmı da patolojik temeller içerir. Pediatrik Nörologlar uykuda ortaya çıkan hareketlerin yorumlanması ve açıklanması ile sık olarak karşılaşırlar. Açıklanan hareket anormal, uykuyla ilişkili bir hastalığın bileşeni, veya önceden var olan bir hareket bozukluğunun devamı veya nöbet olabilir.

Doktorlar uyku bozukluklarının bir hastalığın belirtisi olabileceğini uzun süredir bilselerde primer ilk uyku bozukluğunun tanımlanması yılında olmuştur. REM uykusunun ve gece boyunca tekrarlayan NREM uykunun keşfi,  REM uykusunun aktif bir süreç olduğu ve farklı nörofizyolojik anormalliklerin varlığının tanınmasına olanak sağlamıştır.

Uyku döneminde ortaya çıkan hareketlerin sınıflamasında uyku-uyanıklık siklusunun bilinmesi gerekmekte olup burada kısa bir uyku fizyolojisinden bahsedilecektir.

UYKU FİZYOLOJİSİNE GENEL BAKIŞ

Uyku uyanıklık siklusu üçe ayrılır:

Uyanıklık

NREM

REM uykusu

Her evre kendine özgü fizyolojik özellikler ve karekterler içermekte olup bunlarda polisomnografi ile kayıt edilebilmektedir.

NREM uykusu tipik olarak uykuyu başlatan evre olup uykululuk dönemi uyku ile birleşir.

NREM uyku 4 evreye ayrılır.

Evre 1: Posterior dominant ritmin kaybolması, zemin aktivitesinde hafif yavaşlama ve verteks keskinlerin ortaya çıkması

Evre 2: Uyku iğcikleri ve K kompleksleri ayırt edici özellikleridir.

Evre 3: Hz lik, 70 mikrovolt dan daha büyük, 30 saniyelik periyodların % sini oluşturan dalgalar.

Evre 4: 30 saniyelik evrenin %50'sinden daha fazlasını kapsayan yavaş dalgalar içerir.

REM uykusu aralıklı hızlı göz hareketlerini, istemli kaslarda kas tonusunun olmaması ve değişken frekans ve düşük amplitüt de EEG ile karekterizedir.

Büyük çocuklarda ve erişkinlerde uyku mimarisi gece boyunca ilerleyici sikluslar içermektedir.

Uykunun başlangıcında; uykululuk evresinden bireysel hareketlerle evre 1 uykuya ve ardından evre 2, takibinde delta yavaş uykuya (evre) geçiş olur. dakika sonra REM uykusunun ilk siklusu oluşur ve dakikada sonlanır. Delta uykusuna girmeden önce evre 1 ve 2 uyku oluşur. REM uykusunun diğer epizodu dakika sonra meydana gelir. Gece ilerledikçe NREM-REM siklusları kez oluşur. Sabah erken saatlerde siklus evre uyku ve REM arasında değişebilir. Gecenin 2/3 ünde NREM delta uykusu hakimken son 1/3 ünde REM uykusu daha baskındır. Gelişimsel olarak uyku sistemi çocuklarda hızla olgunlaşır. Hayatın ilk yıllarında REM uykusu baskınken okul öncesi ve okul çağında ise NREM evre uyku daha fazladır. Normal vücut hareketleri, pozisyon değişiklikleri infantlarda daha yaygınken yaşla birlikte azalmaktadır. Erişkin ve büyük çocuklarda oluşan  REM dönemindeki motor inhibisyon infantlarda görülmez. Erişkinlerde uyku periyodunun yarısı evre 2 uykuda %20'si evre , ve %20'side REM uykusunda geçer. Uyku uyanıklık siklusunun düzenlenmesi kortex, talamus, beyinsapı ve hipotalamus arasında nöronal aktivitenin koordinasyonu ile ortaya çıkan kompleks bir aktivitedir.

Hipotalamus preoptik bölgesi uyku başlamasında major bölge olup bu bölgedeki nöronların beyin sapı ile etkileşimi sonrası dorsal raphe, locus cerelous, lateralodorsal tegmental nükleus ve pedünkülopontin nöronların inhibisyonu sonucu uyku sağlanır. Anterior hipotalamusda bulunan suprakiazmatik nükleus retinohipotalamik yol ile ışığı algılar ve majör sirkadien pacemaker gibi davranarak motor aktiviteyi oluşturur.

UYKUDA HAREKETLERİN SINIFLAMASI

I. Uyku ilişkili hareket bozuklukları ( istemsiz uyku ve uykuya geçişde oluşan hareketler)

            A. Myoklonus

            B. Dissomnia ile ilişkili hareket bozuklukları

                        1. Katapleksi

                        2. Periyodik ekstremite hareketleri

                        3. Huzursuz bacaklar sendromu

            C. Parasomni ilişkili hareketler

                        1. Arousal NREM bozuklukları

                        2. Uyku-uyanıklık geçiş bozuklukları

                        3. REM bozuklukları

            D. Diğerleri

II. Gün içerisinde var olan ve uykuda devam eden hiperkinetik hareket bozuklukları

III. Uykuda oluşan nöbetler

IV. Diğer ilişkili faktörler (Gastroözafagial reflü, sleep apne, panik ataklar)

yılı uluslararası uyku hastalıkları sınıflamasında uyku ile ilişkili hareket bozuklukları

•Huzursuz bacaklar sendromu

•Periodik ekstremite hareket bozukluğu

•Uyku ile ilişkili bacak krampları

•Uyku ilişkili buruksizm

•Uyku ilişkili ritmik hareket bozukluğu

•Uyku ilişkili hareket bozukluğu, belirtilmemiş

•Uyku ile ilişkili hareket bozukluğu;ilaç veya madde kullanımına bağlı

•Tıbbi duruma bağlı uyku ile ilişkili hareket bozukluğu

Izole semptomlar, normal varyantlar
• Sleep starts (hypnic jerks)
• Benign sleep myoclonus of infancy
• Hypnagogic foot tremor and alternating leg muscle activation (ALMA) during sleep
• Propriospinal myoclonus at sleep onset
• Excessive fragmentary myoclonus         olarak belirtilmiştir.

UYKU İLİŞKİLİ MYOKLONİK BOZUKLUKLAR

HİPNİK JERK (SLEEP STARTS; HYPNAGOGİC JERKS)

Uyanıklık ve NREM uyku dönemleri arasındaki geçiş sleep starts veya hypnic jerklerin özelliği olabilir. Bu hareketler sıklıkla düşme illüzyonları, canlı rüyalar ve diğer duyularla ilişkili olarak vücudun tümü veya bir kısmını içine alan ani ortaya çıkan jerkler şeklindedir. Nadiren hastayı uyandırabilir. Sık olmadıkça benign ve normal gidişatlıdır. Aşırı sleep starts olması migrenli ve nörolojik yetmezliği olan çocuklarda sıktır. Akustik sleep starts'lar genellikle benign olup çok nadiren beyin sapı lezyonları ile ilişkili olabilmektedir. Tedavi gerekmez. Nadiren insomniaya neden olabilir.  Emosyonel stres, gün içinde yoğun fiziksel aktivite, kafein ve diğer stimülanların kullanımı sıklığı ve ciddiyetini arttırabilir. Ciddi vakalarda jerkler her gece olmakta ve 6 aydan daha uzun süren vakalarda kronikleşmeden bahsedilir.

BENİGN NEONATAL UYKU MYOKLONUSU

Benign neonatal uyku myoklonusu aralıklı, tekrarlayıcı, tek taraflı veya iki taraflı büyük ölçüde uyku ile sınırlı hareketlerdir. Başlangıç genellikle hayatın ilk aylarıdır ve myoklonus birkaç ay devam edebilir. Jerkler gürültü ile tetiklenebilirsede genellikle kısa kümeler halinde birkaç dakika devam eder ve sonlanır.  Hareket sıklığı saniyede bir olup bürst süresi ms dir ve 'li kümeler halinde oluşur. Kümeler bir saati aşabilir ve sonlanabilir, genellikle bebeği uyandırmaz ve uyanıklıkla myoklonus sonlanır. Jerkler genellikle uykunun tüm evrelerinde görülebilir fakat sıklıkla NREM döneminde sıktır. Nörolojik muayene normaldir. Gelişimsel gerilik ve nöbetlerle ilişkisi yoktur. Ailede benzer hikaye olabilir.

Tanınması önemli olup hastaya gereksiz ve pahalı olan EEG ve MRG tetkiklerinden kaçınılmalıdır. Antikonvülzan ilaçlar faydasız ve gereksiz olup şikayetlerde artmaya neden olabilir.

PROPRİOSPİNAL MYOKLONUS

Myoklonik jerkler genellikle gövdeyi tutar. Ekstremitelere uzanabilir ve küçük bir hasta gurubunda da uyanıklık ve dalgınlık geçiş döneminde oluşabilir. Bazı hastalarda abdominal kaslarla sınırlı olup, bacaklar ve boyuna yayılabilir ve uyanıklık durumunda da görülebilir.

Diğerlerinde ise kişi dalgınken, rahatken ve istirahat halindeyken görülebilir. Hareketler uyku indüksiyonunu zorlaştırabilir ve hafif uyku sırasında kaybolabilir. Gövdede ve karında fleksiyon ve  ekstensiyona neden olabilir. Uyanıklık ve uykuya geçiş döneminde gelişirse insomniaya neden olabilir. Kronik bir durum olup uyku bozukluğuna neden olabileceğinden klonozepam kullanılabilir.

NREM UYKUDA ORTAYA ÇIKAN YOĞUN FRAGMENTER MYOKLONUS

Genellikle NREM uykuda görülen fakat REM uykusunda da görülebililen kısa asimetrik yüz ve distal ekstremitelerde oluşan seyirme benzeri jerklerdir. İzole olabileceği gibi değişik uyku bozukluklarında da görülebilir. Obstrüktif uyku apne sendromu ile birlikteliği olabilir. Mitokondriyal hastalıklarla birlikte olabilir. Ciddi formlarında uykuda bölünme ve gün içerisinde aşırı uykululuğa neden olabilir. Bu vakalarda karbamazepin, klonozepam pramipexole kullanılabilir.

NAKTURNAL FACİOMANDİBULAR MYOKLONUS

Bu bozukluk izole veya kısa süreli şok benzeri çene hareketleridir. NREM uykuda ortaya çıkar ve bruksizim ile karışabilir. Bir anne ve oğlunda bu hareketler sırasında dilde tekrarlayan ısırmalar ve kanama bildirilmiştir. Ağrı nedeniyle uykuyu bozabilir ve ailesel olma özelliği vardır.

DİSSOMNİALARLA İLİŞKİLİ HAREKETLER

Dissomnialar uykunun başlatılması ve devamı ve gün içerisinde aşırı uyku ile karekterize hastalıklardır.

NARKOLEPSİ

Klinik özellikler:

Gündüz aşırı uyku hali

Katapleksi

Uyku hallusinasyonları

Uyku paralizileri(%15)

           Gündüz aşırı uyku hali tanı için gerekli olup dayanılmaz bir uyku hali mevcuttur. İstemsiz kısa uykular ve uyku atakları araba sürerken, konuşurken, yürürken ve yemek yerken oluşabilir.

Uyku atakları ve uyanıklığın azaldığı epizodlar yanlışlıkla senkop veya konvülziyon zannedilebilir.

Katapleksi değişik şekillerde ortaya çıkabilir genellikle yerçekimine karşı koyan kasları tutmakla birlikte Sdece diz bükülmesi şeklinde, kafanın ani düşmesi, yüz kaslarında titreme, kollarda güçsüszlük ve yere çökme tarzında olabilir. Çocuklarda dizlr, kafa, ve çene en çok tutulan vücüt bölgeleri olup 1/3 ünde çene ve gözkapaklarında güçsüzlük kataplektik atağa eşlik edebilir. Günlük olabileceği gibi süre saniyeler ve dakikaları bulabilir. Gülek en önemli uyarıcı faktör olmakla birlikte, heyecanlanma, sürpriz, gıdıklanma, korku, öfke de uyarıcı olabilir. Çocuklarda özellikle uyarıcı bir faktör olmadan spontan olarakta katapleksi gelişebilir.

Uyku halüsinasyonları veya rüya gibi deneyimler uykuya dalma esnasında veya uyanma esnasında görülebilir. Görsel, işitsel, koku, tat şeklinde olabilir. Narkolepsili hastaların % sında tespit edilmiştir.

Uyku paralizileriREM uykusu döneminde hareket yeteneğinin kaybı ile karekterize uyku başlangıcı veya uyanırken oluşseafoodplus.info atonisi ve paralizisi genellikle 10 dakikadan az sürer. Uyku paralizisi narkoleptik hastaların %17 -%80 ninde gözlenirken normal insanlardada oluşabilir.

Narkolepsi de oranında görülür ve oldukça nadirdir. Hastaların çoğu seafoodplus.infoa bulgu verirken 10 yaş altında oldukça nadir olup hastaların sadece %10’u bu yaşta görülür. Katapleksi % hastada ilk semptom olabilir. Katapleksi ayrıca Nieman pick hastalığı, Norri’s hastalığı, Prader –Willi sendromu ve beyin sapı lezyonlarında görülebilir.

Patofizyoloji:

Hipokretin(Orexin) sistemi narkolepside sorumludur. Posterior hipotalamusdaki perifornikal hücreler tarafından sentez edilen bir peptiddir. Bu nöronlar SSSne genişçe projekte olurlar bunlar limbik sistem, intrahipotalamik nükleuslar, periventriküler bölgeler,. Monoaminerjik hücre gururplarırdır(locus cerelous, raphe nükleusları, ventral tegmental alanlar, ve tuberomamiller nükleusdur). Hipokretinin potansiyel rolü normal uyku düzeninin devamını sağlamaktır. Narkolepsi-katapleksili hastalarda yapılan çalışmalarda CSF de hipokretin düzeylerinde azalma(pg/ml) tanısaldır.

Tanı: Narkolepsi klinik bir tanıdır. Multipl uyku latans testi tanıda yardımcıdır. Katapleksi hikayesi ve birden fazla anormal  REM uyku geçişi görülmesi tanı için yeterlidir. Diğer tanısal yaklaşımlardan HLA DQB1 ve HLA DQA1 ve CSF da hipokretinin pg/ml altında bulunmasıdır.

Tedavi:  Eğitim,iyi uyku alışkanlığı, gündüz öğlen uykuları, danışmanlık ve farmakoterapidir. Modafinil ve stimülanlar( metilfenidat, anfetaminler) gündüz aşırı uykuda oldukça etkilidir. Sık ve ciddi katapleksi durumunda ise trisiklik anti depresanlar (imipramin, klomipramin)  seratonin geri alım inhibitörleri(fluoxetine,paroxetine) venlafaxine, ve sodyum oxybate oldukça etkilidir. Sodyum oxybate gama hidroxibütirat formülasyonu olup katapleksinin azaltılmasında ve gün içi uykularında oldukça etkilidir.

HUZURSUZ BACAKLAR SENDROMU

HBS erişkinlerde 4 bileşenden oluşur

seafoodplus.info huzursuzluk ve buna eşlik eden anormal duyular: etkilenen kişiler karşı konulamaz bir şekilde ekstremitelerini hareket ettirmek arzusundadır. rahatsız edici, şiddetli, üzücü,sürünen, emekleyen,zıplayan, ve vucudun bir bölgesinde akatisis şeklinde gergin duyular eşlik eder.

2. Motor huzursuzluk: Bu hareketler tipik olarak bacakları içerir fakat semptomlar ilerledikçe yayılım gösterebilir.

seafoodplus.info süre otourulduğunda ve yatıldığında semptomlarda alevlenmeler olur fakat yürüme ve germe ile geçici rahatlama gözlenir.

seafoodplus.infoiyen kalıp:Semptomlar akşam ve geceleri artarken sabahları daha iyi olur.

pozitif aile hikayesi, primer fiziksel bir anormalliğin olmaması, dopaminerjik tedaviye yanıt ve gün içi aşırı uyku hali destekleyici klinik özelliklrdir.

Periyodik ekstremite hareketleri HBS'lu hastaların %80'ninde görülürken bu durumun olmaması HBS'nu dışlamaz.

HBS orta yaş ve yaşlı erişkinlerin hastalığıdır. çocuklarda prevelans çalışmalrında % oranında bildirilmiştir. Çocuklardaki tanı kriterleri erişkinlerin sahip olduğu kriterlere ilaveten kişinin bacaktaki rahatsızlığı kendi kelimeleri ile tanımlaması ve aşağıdaki 3 destekleyici bulgunun ikisine sahip olmalıdır. Bunlar

seafoodplus.infoşa göre uyku düzensizliği

seafoodplus.infojik aileden birisinde HBS tanımlanması

seafoodplus.infomnografide Periyodik ekstremite hareket skorunun saatte 5 den fazla olması.

Pediatric HBS'da uykuya dalmada ve devam ettirmede problemler tanı öncesinde mevcut olabilir. Büyüme ağrıları, ADHD,parasomniler,anksiyete,depresyon ve periyodik ekstremite hareketleri yaygın görülen komorbit durumlardıseafoodplus.info ferritin düzeyleri çoğu HBS çocukta düşük bulunmuştur. Remisyon olabilirken progresive gidişat genellikle göseafoodplus.infotik ve familyal vakalarda nörolojik muayene seafoodplus.infoer formlarında renal yetmezlikte görülebilir ayrıca demir, vitamin b 12 ve folat eksikliği ile gebelşikte semptomlarda artış gözlenir.

Patofizyoloji

Primer HBS genetiktir ve en az 5 gen lokusu bulunmuştur. sebebbi tam olarak bilinmememtedir ve spesifik bir lezyon tespit edilmemiştir. Demir eksikliği ile dopamaminerjik sistem arasındaki anormal etkileşim sonucu olduğu düşünülmektedir.

Tedavi:

Demir ışında tüm farmakoterapiler semptomatikdir. Levodopa ve ilave dekarboksilaz inhibitörleri anormal duyuların, periyodik ekstremite hareketlerinin, uyku kalitesinin ve hayat kalitesinin düzelmesine yardımcı olur. Uzun süreli kullanımlarda rebound olarak semptomlarda artma görülebilir. Benzodiazepinler, gabapentin, ve karbamazepin semptomların düzelmesinde etkili olup dirençli vakalarda opioidlerde kullanılabilir.

Uykuda periyodik ekstremite hareketleri

heriki ayakta periyodik ortaya çıkan hareketleri ve nadirende kollarda uykuda oluşan hareketleri tanınmlamak için kullanılan geniş bir terimdir. tipik olarak üçlü bir fleksiyona benzer ayak bileğinden ayağın hızlı fleksiyonu, başparmağın dorsofleksiyonu ve diğer parmakların yelpaze gibi açılması ve diz ve kalçada parsiyel fleksiyon ve sonrasında posturun düzleşmesi şeklindedir. Hareketler saniye sürer ve saniyede bir tekrar edebilir. Ataklar dakikalar ve saatlerce sürebilir hatta tüm uyku dönemi boyunca sürebilir. Uykuda periyodik ekstremite hareketleri anterior tibial kasa elektrod yerleştirerek doğrulanır ve tanımlama kriterlerine göre skorlama yapılır. Genellikle uykuda NREM evre 1 ve 2 uyku döneminde görülür. Hatte uyanık dönemde ve nadirende evre uykuda da görülebilir. Tekrarlyan hareketler nöbet aktivitesinin aksine farklı özellikler gösterir. Periyodik tekrarlayıcı özellik hafif NREM uykuda uyarılır bu durum uykuda periyodik ekstremite hareketinin önemli özelliğidir.

Uykuda periyodik ekstremite hareketlerinin genel popülasyondaki prevelansı % seafoodplus.info olarak orta ve daha ileri yaşlarda görülür. Geniş vakalı bir pediatrik seride görülme prevelansı % olarak bulunmuştur. Episodlar hiçbir uyku bozukluğu olmadan görülebileceği gibi, uykudan uyanma ile ilişkili olabilir ve buda gün içi aşırı uyumalara neden olur. Huzursuz bacaklar sendromuna ilaveten Uykuda peryodik ekstremite hareketlerinde diğer uyku bozuklukları ile ilişkili olabilir. Bunlar Narkolepsi, REM uykusu davranış hastalıklarıdır. Ayrıca dopa cevaplı distoni, Tourette sendromu,Huntington's hastalığı, Parkison hastalığı,Stiff person hastalığı,hiperekplexia, ADHD, Williams sendromu ayrıca lösemi,lenfoma,üremi ilaçlarda antidepresan ve antipsikotiklerin kullanımı sırasındada görülebilir.

Patofizyoloji

Etiyoloji halen net değil fakat HBS gibi ferritinin rolü üzerinde durulmaktadır. Uykuda periyodik ekstremite hareketlerinin tedavisinde özellikle HBS olan hastalarda görülenlerinde Dopaminerjik ajanlar, benzodiazepinler, ve opioidler kullanılabilir.

PARASOMNİALARLA İLİŞKİLİ HAREKETLER

İstenmeyen motor, sözlü, veya davranışsal fiziksel fenomenleri içeren ve uyku döneminde ortaya çıkan hipersomni veya insomnia ile ilişkili olmayan durumlardır. Parasomniler

seafoodplus.infol bozuklukları

seafoodplus.info uykusu ile ilişkili bozukluklar

seafoodplus.info-uyanıklık geçiş bozuklukları

seafoodplus.infoğerleri(REM ve NREM uyku ile ilişkili olan bozukluklar

AROUSAL BOZUKLUKLARI

Arousal bozuklukları çocuklarda en sık görülenhareket bozukluklarıdır. Uyku periyodunun ilk yarısında meydana gelme eğilimindedir. NREM evre döneminde ortaya çıkar. Uyurgezerlik, uyku terörü, ve konfüzyonel uyanma başlıcaları olup, inmatür uyanma mekanizmaları, otonomik davranışlar, çevrenin algılanmasında değişme, ve değişen derecelerde amnesi ortak özellikleridir. Bilinene patafizyolojik mekanizma ve fizyolojik bir uyku bozukluğu atakların ortaya çıkmasında tespit edilememiştir. Ostriktif sleep apne sendromu, Huzursuz bacaklar sendromu ve uykuda periyodik bacakm hareketleri olan şahıslarda semptom olarak da ortaya çıkabilir. Görülmesi yaşlarında pik yapar. Ataklar seyrektir ve dakikalar sonra sonlanır. Arousal bozuklukları çocuklar pre adolesan döneme gelince genellikle azalır ve puberte sonrası ve erken erişkin dönemde ise kaybolur. Şayet bundan sonrada görülürse uykuda solunum bozuklukları, huzursuz bacaklar sendromu ve uykuda periyodik bacak hareketlerinin tedavi edilmesi parasomnilerin kaybolması ile sonuçlanır.

Benzodiazepinler nadiren endike olup rekürrensleri önler. Bu uygulamalar yavaş dalga uykusunu azaltır.

UYURGEZERLİK(SOMNNAMBULİSM)

KLİNİK ÖZELLİKLER

yaş arası çocuklarda uyurgezerlik prevelansı %15 dir. Cinsiyet farkı yoktur. Başlangıç genellikle uyku başladıktan saat sonra oluşur. Çocuk aniden oturur ve yatağın dışına çıkar ve 5 saniye ile 30 dakika arasında yürür. Olay esnasında çocuğu uyandırmak zordur ve olay sonrası budurumu hatırlamazlar. Evden ayrılma, giyinme, yemek pişirme, yemek yeme ve temizlik yapma şeklinde ayrıntılar içerebilir. Uyurgezerliğe genetik bir yatkınlık vardır, HLADQB subtipleriyle pozitif korelasyon vardır. Semptomlar genellikle yaşlarda başlar ve zamanla azalma göseafoodplus.infoluk, uykususzluk, eşlik eden hastalıklar, ilaçlar ortaya çıkmasını kolaylaştırabilir. Beynin yavaş dalga uykusundan uyanmada yetersizliğin olması bu hastalığa neden olduğu düşünülmektedir. Somnambulistik davranışları tetikleyici olarak uykusuzluk ve sesli uyaranlar laboratuar olarak geliştirlmiştir

TEDAVİ

Çevrenin güvenli hale getirilmesi. Planlı uyandırmalar; özellikle uykudan saat sonra özellikle olayın oluştuğu zamanda hastanın uyandırılması önemlidir. Ortaya çıkaran faktörlerden uzaklaşma, ve medikal olatrak benzodiazepinler ve seratonin geli alım inhibitörleri kullanılanabilir.

UYKU TERÖRÜ

Uyku terörü özellikle erkek çocuklarda sık olup görülme prevelensı % dur. Özellikle derin uykudan ani olarak ototnomik bulgular eşliğinde uyanma ile başlar. Uykudan saat sonraçocuk aniden çığlık atarak ve sanki biryeri delinmiş gibi ağlamaya başalr ve sonrasında motor semptomlar yoğunlaşıseafoodplus.info oldukça ajite olup taşikardi, midriyasiz, takipne hipertansiyon ve terleme gibi otonomik bulgulara seafoodplus.info uyanmada zorlanır, çevrenin farkında değildir ve şuuru bulanıktır. Olay yaklaşık 30 dakikada sonlanır. Semptomlar 18 ay ve 12 yaş arası başlar pik başlama yaş aralığı yaşdır. Gece kabusundan olayın hatırlanmaması ve rüyanın tanımlanmaması ile ayırt edilir. Gece terörü obstrüktif sleep apne ve uykuda peryodik ekstremite hareketleri ile birlikte olabilir. Hastaların bir çoğunda uyurgezerlikte vardır.

KONFÜZYONEL UYANMA

Semptomlar çocukların %25’inde varolup, genellikle 5yaşın altında başlar ve erişkin yaşa kadar devam edebilir. Genellikle gecenin ilk yarısında ortaya çıkar ve gece teröründen oldukça az dramatikdir. İnilti sesleri ve giderek artan ve ağlamay dönüşen sesler oluşur hasta oturur ve sanki dayak yiyormuş gibi bir öfke nöbeti görüntüsündedir. Çocuk korkulu ve şaşkındır,ve oryantasyonu bozulmuştur fakat otonomik bulgular yoktur.

Aşırı yorgunluk ve alkol alımı ile ortaya çıkabilir sık ortaya çıkarsa küçük dozlarda benzodiazepinler kullanılabilir.

UYKU-UYANIKLIK GEÇİŞ BOZUKLUKLARI

Ritmik hareket bozuklukları

Klinik özellikler:

Baş vurma , baş döndürme, vücut sallama, bacak çarpma gibi tekrarlayıcı sterotipik hareketlerdir.

Baş vurma hareketi jactatio capitis nacturna da denilir. Genellikle yastık veya bitişik bir nesne içine ön-arka hareketler şeklindedir. Baş döndürme ise aksine kafa ve boynun lateral rotasyonu şeklindedir.

Vücut sallama; Çocuk el ve dizlerin üzerindeyken ileri geri hareketler yapar. Hasta olayları hatırlamaz ve olay esnasında cevapsızdır. Uğultu ve inilti gibi sesler çıkarma olaya eşlik edebilir.

Ritmik hareket bozuklukları genellikle hayatın ilk yıllarında görülür nadiren 18 ayın üzerinde ortaya çıkar.

Prevelan çalışmalarında ilk 9 ayda %66 iken 5 yaşında ise %6 dır. Hareketler genellikle kümeler halinde oluşur, 15 dakikada sonlanır fakat saatlerce de devam edebilir. Sıklıkla semptomlar yaş arasında azalır ve çok küçük bir hasta gurubunda semptomlar adölesan ve erişkin döneme kadar devam edebilir. Ritmik hareketler idiopatik REM uykusu davranış bozukluklarında  görülebilir. Genellikle dalgınlık ve NREM evre uykuda ortaya çıkar ve gece boyunca devam edebilir. Subdural kanamalar, retinal peteşiler, karotis diseksiyonu gibi nadiren ciddi yaralanmalara neden olabilir. 6 aydan uzun süren vakalarda kronikleşmeden, hergece ortaya çıkan ve fiziksel yaralanmaya neden olan hastalarda ise ciddi hastalık durumundan söz edilebilir.

Patofizyoloji

Ritmik hareket bozukluklarının nedeni bilinmemektedir. Etkilenen çocukların çoğu sağlıklıdır fakat gelişim geriliği olan çocuklarda da görüseafoodplus.infoı klinik veya hikaye ile konulur. Şüpheli vakalarda PSG tanıda yardımcıdır.

Tedavi

Güvenlik önemlidir. Kask, davranış düzenlemesi, kısa süreli benzodiazepinler(oxazepam ve triazolam), trisiklik antidepresanlar(imipramin),  ritmik hareketlerde azalmaya neden olur.

REM UYKU HASTALIKLARI

Gece kabusu:

Gece kabusu canlı ve korkulu rüyaları içerir. Tipik olarak görsel ve işitsel olabilir. Genellikle yaş arası başlar. Genellikle REM uykuda oluşur ve çocukların %50sinde gmörülür.kızlarda daha fazladıseafoodplus.infolinerjikler, betablokerler ve dopamin agonist tedavi sırasında sekonder olarak ortaya çıkabilir.

 

REM UYKUSU DAVRANIŞ BOZUKLUKLARI

REM uykusu sırasında ortaya çıkan değişik şiddetli davranış bozukluklarıdır. Yumruk, tekme, sıçrama, gibi sanki rüyaya aktif olarak katılırmış gibi davranışlardır. Orta yaş ve yaşlı erkeklerde sıktır fakat çocuklardada görülebilir. İdiopatik olarak görülebileceği gibi diğer nörodejeneratif hastalıkların( Parkinson, multipl sistem atrofi, ve demans) bulgusuda olabilir. Geçici formları REM uyku suprese eden benzodiazepin tedavisinin bırakılması, fluoxetine ve alkol bırakılması, ve trisiklik antidepresan intoksikasyonu ile ortaya çıkabilir. RBD narkolepsi ile birlikte görülebilir.

DİĞER HASTALIKLAR

Paraksisml hypnogenic dyskinesia(Nacturnal Paroxysmal Dystonia)

NREM uyku döneminde ortaya çıkan şiddetli distonik kasılmalar, koreatetoik veya hemiballismus şeklinde hareketler le seafoodplus.infoler ve saatlerce sürebildiği gibi uyurgezerliklede ilişkili olabilir. Olay sonrası konfüzyon yoktur ve kişi tekrar uykuya dalabilir.Kısa ataklar frontal lob nöbetlerinin bir varyantı olabilir.

SLEEP BRUXİSM

Uyku sırasında yoğun ve sık diş gıcırdatma ve sıkma ile karekterizedir. Bruxism yoğun ve hoş olmayan diğer insanları rahatsız eden sesler meydana getirir. Ciddi vakalarda dişerde, periodontal dokuda ve çenede zedelenmeler neden olabilir. Massater kas hipertrofisi, sabah uaynınca kas ağrıları ve temporamandibüler ağrı temporal bölgede ağrı görülebilir. Diş gıcırdatma her yaş gurubunda görülebilirsede çocuklarda görülme insidansı %20 seafoodplus.infoet farkı yoktur ve yaş ilerledikçe görülme sıklığı azalır. Bruxism ile ilişkili oromotor aktivite genellikle evre 1 ve 2 uykuda görülür. Mental retarde çocuklarda görülürsede normal insanlardada görülebilir ve ailesel bir yatkınlık vardır. Maloklüzyon, psikolojik ve gelişimsel bozukluklar sebebp olarak düşünülsede henüz kesin nedeni bilinmemektedir. Uykuda mikroarousal dönemlerinde çiğneme kaslarındaki aşırı aktivite sorumlu tutulumaktadır. SSRI inhibitörleri ve ekstazi kullanımı sırasındada görülebilir. Bruksizm oromandibuler distoni ve uykuda oluşan oromandibuler myoklonusdan ayırd edilmelidir.

TEDAVİ

Bu durum dişlerin bütünlüğünü bozorsa tedavi edilmesi gerekir. Değişik yaklaşımlar önerilmektedir bunlar stresle mücadele ve hipnoz yanında benzodiazepinler ve methocarbamol gibi santral etkili myorelaksanlar ve masseter kasına botilinim toksini enjeksiyonlarıdır. Diş koruyucuları hoş olmayan sesleri ve dişlerin zedelenmesinin engellenmesinde önerilmektedir. Katekolaminerjik ileçlar, L Dopa(dekarboksilaz inhibitörleri ile) ve propranolol kılanlımı bruxismi azaltabilir.

GÜN İÇERİSİNDE OLAN VE UYKU DÖNEMİNDEDE DEVAM EDEN HİPERKİNETİK HAREKET BOZUKLUKLARI

Çoğu hareket bozukluklarının uykuda genellikle kaybolduğu bilinmesine rağmen, bazı hareketler hafif uyku ve uyanıklığa geçiş döneminde devam edebilir. Etkilenen bireylerde uyku bölünmeleri, sık uyanma oranları, parasomniler ve periyodik ekstremite hareketleri ile genel hareketlerde artma olmasıda görülebilir.

Alt beyin sapı ve spinal kord lezyonları ile ilişkili olan ve uykuda devam eden hareket bozukluğu myoklonus olan ve palatal kasları etkileyen ve palatal myoklonus ve diğeride hemifasiyal spazm dır.

Tourette sendromunda görülen tikler REM ve NREM uyku döneminde %80 oranında görülürken gün içinde görülenden daha azdır. Korea, distoni hemiballismus ve parkinsonian tremor uykuda azalırken bunlar uykudad görülebilmektedir. Dopa cevaplı distonilerden Segawa’s hastalığında uykuda yoğun hareketler ve peryodik ekstremite hareketleri yoğun olarak gözlenir. Hungtington’s hastalığında uyku bölünmeleri sıktır ve hastalığın ciddiyeti ile ilişkilidir. Tremorlar uykuda oldukça nadir görülürken iki vakada infantil tremor uyku başlangıcı ile ortaya çıktığı rapor edilmiştir. Herediter geniospazm nadir görülen, çenede titreme şeklinde istemsiz hareketin eşlik ettiği, benign bir hareket bozukluğudur. Epizodik olma özelliği vardır ve bu epizodlar erken çocuklukta başlar ve emosyonel stres ile artma özelliği taşır. Bu durum genellikle uykuda kaybolsad bir vakada NREM evre 2 uykuda görülebilir ve REM uykusuna geçişte azalır ve kaybolur.

UYKUDA VE UYKUYA GEÇİŞTE OLUŞAN NÖBETLER

 Uyku boyunca oluşan hareket bozuklukları epileptik nöbetlerin bulgusu olabilir bu durum iyi değerlendirilmeli ve tedavi planlanmalıdır.

Çeşitli epilepsi sendromları özellikle NREM uyku boyunca görülürken, NREM uykuda bir nöbetin oluşmasında nöronlardaki aktivitenin değişmesi için gerekli sinaptik kooardinasyon vardır. NREM evre uykuda ise interiktal epileptik deşarjların oluşumu sık gözlenir. Çeşitli klinik özellikler uykuda hareket bozukluklarını nöbetlerden ayırt etmemize yardımcı olur. Bunlar klişe görünüm, rastgele oluşması, kısa süre olması, göz deviasyonu varlığı, inkontinas olması, ve postiktal konfüzyon varlığıdır. Nakturnal nöbetler çoğu zaman kolaylıkla tespit edilebilir fakat açıklığa kavuşmasında video EEG ve PSG gerekebilir. Nöbetlerin kendiside uykuya etki edebilir özellikle uykunun daha hafif evrekere kaymasına ve uyanıklığa neden olabilir.Örneğin primer generalize tonik klonik nöbetler total uyku süresini kısaltır,REM uykusunu kısaltır özellikle NREM evre 2 uykusunu arttırır. Nakturnal frontal nöbetlerinde değişik motor özellikler olması nedeniyle parasomni,distoni,ve diğer motor hareketlerle karıştırılabilir. Uykunun erken evresinde tekrarlaması,basma kalıp hareketler, vokalizasyon(bağırma), kısa sürmesi(genellikle 1 dakikadan Kısa)göz deviasyonu, inkontinas, komplex motor karekter(koşma, çırpınma, amaçsız dolaşma ,diskinetik ve distonik hareketler) ve postiktal konfüzyon olması başlıca özellikleridir. Skalp elektrodlarda fokus tespit edilemeyebilir derin elektrodlar kullanılabilir. Frontal lob nöbetlerinin aksine parasomniler 1 dakikadan daha uzun sürer, spesifik basmakalıp hareketler olmaz, daha genç yaşlarda görülür ve zamanla düzelme ile ayırt edilebilir.

UYKU FİZYOLOJİSİ

Normal uyku, belli aralıklarla yinelenen iki döneme ayrılır.

1.               REM uykusu (D-uykusu, Desenkronize uyku): Toplam uyku süresinin %15’ini oluşturur. Hızlı göz hareketleri uykusu olarak da bilinir. Uyku süresince kez REM dönemi görülür, uykunun başlangıcından yaklaşık olarak dk sonra ilk REM dönemi ortaya çıkar. Buna REM latansı denir. Sabaha doğru REM latansı kısalır, REM süresi artar. Rüya görülür. Kaslarda atoni olur. Solunum, kan basıncı ve nabızda düzensizlik, peniste sertleşme gibi durumlar görülebilir.

2.               Non-Rem uyku (S- uykusu, Senkronize uyku): Toplam uyku süresinin %85’ini oluşturur, özgül EEG değişikliklerine göre 4 evreye ayrılır. İlk iki evre yüzeyel, 3. ve 4. Evreler derin uyku olarak tanımlanıseafoodplus.info uyku döneminde metabolizma yavaşlar, sempatik aktivite azalır, vagal aktivite artar. Yüzeyel uyku ve REM uykusu sırasında kişi daha kolay uyandırılabilirken, derin uyku dönemlerinde uyandırılması güçtür.

I.                Evre: Uyanıklıktan uykuya geçiş dönemidir. EEG’de alfa dalgaları kaybolur. EEG aktivitesi yavaşlar.

II.              Evre: Uykunun derinleşmeye başladığı dönemdir. EEG’de saniyede devirli iğcik biçiminde uyku dalgaları ve K kompleksi adı verilen yüksek voltajlı dikenler görülür.

III.            Evre: EEG’de saniyede devirli yüksek voltajlı delta dalgalarının başladığı evredir.

IV.            Evre: EEG’de delta dalgaları yaygındır.

UYKU TERMİNOLOJİSİ

Yatakta Geçen Süre: Uyumak için yatağa yattığında başlayıp sabah uykuyu sonlandırıp uyandığında kalkmaya hazır olduğunu bildirinceye kadar geçen sure.

Uyku Periyodu: İlk uykuta dalışla son uyanış arasındaki sure.

Toplam Uyku Süresi: Uyku periyodundan geceki uyanıklıkları çıktıktan sonar kalan sure.

Uyku İndeksi: Toplam uyku süresinin yatakta geçen süreye bölünmesi ile elde edilen değer.

Uyku Siklusu: Bir NREM ve arkasından gelen REM’in oluşturduğu sure

Uyku Latansı: Kişinin uykusunun gelip yatağa girmesiyle başlayan , uykunun başlamasına kadar geçen sure.

REM Latansı: Uykunun başlamasından gecenin ilk REM döneminin ortaya çıkmasına kadar geçen sure.

UYKU BOZUKLUKLARINDA TANI

UYKU MUAYENESİ

Uyku Anamnezi

1.               Uyku hijyeni-uyku alışkanlıkları, uyku ortamı vb.

2.               Uykuya geçiş-uykuya dalma süresi, kollarda bacaklarda ağrı, rahatsızlık hissi vb. duyumlar

3.               Uyku süresi-kaçta yatıyor, kaçta kalkıyor?

4.               Uyanma sayısı-sıklığı-kaç kez uyanıyor? Uyanınca yataktan kalkıyor mu? Tekrar uykuya dalabiliyor mu? Uyanıklık ne kadar sürüyor?

5.               Uyku süresince kabus görme, dolaşma, hareket etme, konuşma, sayıklama, diş gıcırdatma, horlama, apne  vb. durumlar oluyor mu?

6.               Uyanma-erken, geç, zor uyanma, yataktan kalkma güçlüğü vb.

7.               Gündüz uyuklamaları

8.               Başka önemli hastalıklar ve kullandığı ilaçlar

Polisomnografi: Uyku sırasında elektroensefalografi, elektrokülografi, elektromiyografi, elektrokardiyografi ve kan oksijen satürasyonu ile izlenir.

Klinik Ölçekler:

Pittsburg uyku kalitesi İndeksi

Epworth Uykululuk Ölçeği

UYKU BOZUKLUKLARI

ICD

Uyku bozuklukları ICD’da “Fizyolojik Bozukluk ve Fiziksel Etkenlerle Bağlantılı Davranışsal Sendromlar” başlığı altında F51 Organik Olmayan Uyku Bozuklukları olarak sınıflandırılmıştır.

F51 Organik olmayan uyku bozuklukları

F Organik olmayan uykusuzluk

F Organik olmayan aşırı uyku

F  Organik olmayan uyku-uyanıklık döngüsü bozukluğu

F Uyurgezerlik(somnambulizm)

F Uykuda korku ( gece terörü)

F Bunaltılı düşler (kabus bozukluğu)

F ve F Başka ve belirlenmemiş uyku bozuklukları

DSM-IV-TR Uyku Bozuklukları

Birincil uyku bozuklukları, Eksen I/II ile ilişkili insomni-hipersomni, GTD’a bağlı ya da MK’na bağlı uyku bozuklukları olarak sınıflandırılmıştır.

Birincil Uyku Bozuklukları

A.              Uykunun niceliksel bozuklukları (Dissomnia):

·                 Birincil uykusuzluk

·                 Birincil aşırı uyku

·                 Narkolepsi

·                 Solunum ile ilişkili uyku bozuklukları

·                 Sirkadyen ritm uyku bozuklukları

·                 Başka türlü sınıflandırılamayan uyku bozuklukları

B.              Uykunun niteliksel bozuklukları (Parasomnia)

·                 Kabus bozukluğu

·                 Uykuda korku bozukluğu

·                 Uyurgezerlik

·                 Başka türlü sınıflandırılamayan uyku bozukluğu

ICSD-Uyku Bozukluklarının Uluslararası Sınıflandırması

seafoodplus.infoniler

seafoodplus.infomniler

seafoodplus.infol / psikiyatrik uyku bozuklukları

seafoodplus.info bozukluğu olarak önerilenler

 

 

DİSSOMNİLER:Uykunun süresi ile ilişkili bozukluklardır.

seafoodplus.infoil Uykusuzluk (İnsomni):En az 1 ay süreyle uykuya dalmakta ya da sürdürmekte güçlük olması ya da dinlendirici olmayan uyku uyunmasıdır.

seafoodplus.infoil Aşırı uyku(Hipersomni): Hemen hergün gündüz uyku epizodlarının olması ya da uyku epizodlarının uzaması ile kendini gösteren en az 1 ay süren aşırı uykulu olma durumudur.

seafoodplus.infoepsi: En az 3 ay süreyle hergün ortaya çıkan karşı konamaz dinlendirici uyku ataklarının olması ile birlikte katapleksi(çoğu kez yoğun bir duyguya eşlik eden, birden ortaya çıkan ve kısa süren bilateral kas tonusu kaybı epizodları) ve/veya REM uykusuna ilişkin öğelerin (hipnopompik/hipnogojik hallüsinasyonlar ya da uyku epizodlarının başında veya sonunda görülen uyku paralizisi) uyku ve uyanıklık arasındaki geçişe yineleyici olarak sızması.

seafoodplus.infom ile İlişkili Bozukluklar: Uyku ile ilgili solunumla (obstrüktif ya da santral uyku apnesi vb.) ilişkili bir duruma bağlı olduğu yargısına varılan aşırı uykulu olma durumu ya da uykusuzluğa yol açan bozukluk.

seafoodplus.infoyen Ritm (Uyku-Uyanıklık Düzeni) Bozuklukları: Kişinin içinde bulunduğu çevreye göre uyması gereken uyku uyanıklık örüntüsünün birbirine uymamasına bağlı olarak ortaya çıkan uyku bozukluğu. Gecikmeli uyku evresi tipi, jet lag tipi, değişen mesai saatleri tipi ve belirlenmemiş tip(önekaymış uyku evresi, uyku-uyanıklık örüntüsü 24 saat olmayan, düzensiz olan vb.)

6. Diğer Dissomniler:

·                 Huzursuz bacak sendromu: En sık görülen dissomnilerden biridir. Demir eksikliği, ileri yaş, nörolojik hastalıklar, kronik böbrek yetmezliği, diabetes, mellitus, psikotrop ilaç kullanımı ve gebelik başlıca risk faktörleridir. Hastalarda akşam saatlerinde uzanma/yatma durumunda özellikle bacaklarda olmak üzere ekstremitelerde huzursuzluk hissi ve uygkuya dalma güçlüğü görülür. Bu durum hareketle ortadan kalkar/azalır ve dalgalanmalarla seyreder. Öncelikle hastalara serum Fe ve Ferritin düzeyi bakılması, eğer eksikse replasman yapılması önerilir. Tedavisinde düşük doz dopaminerjik ajanlar (Levadopa veya dopamin agonistleri) kullanılmaktadır.

·                 Çevresel etkenlere bağlanan uyku bozuklukları

·                 Süregiden uyku yoksunluğuna bağlanabilen aşırı uykulu olma durumu

·                 Periyodik kol ve bacak hareketleri

PARASOMNİLER

1.               Kabus Bozukluğu: Uykudan uzun süreli ve ileri derecede korkutucu rüyaları anımsayarak tekrar tekrar uyanma. Bu uyanmalar genellikle uykunun ikinci yarısında ortaya çıkar. Kişi uyanınca yönelimi yerine gelir.

2.               Uykuda Korku Duyma-Uyku Terörü: Uyku döneminin ilk üçte birinde ortaya çıkan ve korku içinde çığlık atma ile başlayan, yineleyen, birden uykudan uyanma epizodlarının olması. Her epizodda otonomik aktivite artışı (taşikardi, hızlı soluk alıp verme, terleme vb.) Başkalarının kendisini rahatlatma çabalarına tepkisiz kalma. Ayrıntılı bir rüya anımsanmaz ve geçirilen atak için amnezi vardır.

3.               Uyurgezerlik: Uykunun ilk üçte birinde görülen, uyku sırasında yataktan kalkma ve gezinme ataklarının yineleyici biçimde ortaya çıkması durumudur. Kişi atak sırasında boş gözlerle bakar, başkalarıyla iletişime tepkisiz kalır ve zorlukla uyandırılabilir. Kişi uyandıktan sonra atağı anımsamaz. Konfüzyon olsa bile uyandıktan kısa bir süre sonra geçer.

4.               Diğer Parasomniler:

·                 REM uykusu davranış bozukluğu: REM uykusu sırasında ortaya çıkan rüya ile ilişkili motor etkinlik ve şiddete başvurma durumu. Uyurgezerlikten farklı olarak uykunun ikinci yarısında ortaya çıkar ve rüyalar anımsanır.

·                 Uyku paralizisi

·                 Birincil, GTD’a ya da MK’na bağlı olup olmadığı ayırdedilemeyen parasomniler

 

Ruhsal Bozukluklarda Görülen Uyku Bozuklukları

Psikotik bozukluklarda, demansta, deliryumda, anksiyete ve duygudurum bozukluklarında sık olarak uyku bozuklukları görülmektedir. Genellikle birincil durumun tedavisi ile uyku bozukluğu da düzelebilmektedir.

UYKU BOZUKLUKLARINDA SAĞALTIM

En sık karşılaşılan uyku bozukluğu insomni’dir. Birincil insomni tedavisinde öncelikle uyku hijyeni sağlanmalıdır.

 

Uyku hijyeni ilkeleri:

1.   Yatak odasının ses, ısı ve ışık bakımından uygun olması. (sessiz, serince, karanlık ya da loş)

2.   Yatak odasının uyku ve cinsel ilişki dışında kullanılmaması. (çalışmak, kitap okumak, TV seyretmek, yemek yemek gibi)

3.   Uykuya yatak odasında başlanılması; oturma odasında, TV seyrederken değil. (Uykuyu düzenleyen ve uykunun ritmini yöneten hormon olan melatonin karanlıkta salgılanır. Ani ve parlak ışık melatonin düzeyini azaltır. TV ışığı gibi ışıklar hormon salgılanmasını olumsuz etkiler, uyku derinliği ve sürekliliğini bozar.

4.   TV ve bilgisayar başında uzun saatler geçirilmemesi (TV ve bilgisayar başında geçirilen uzun saatler uykuya geçişi sağlayan melatonin yapımını azaltır, uyku süresini ve kalitesini düşürür.)

5.   Yatağa uyku varsa girilmesi.

6.   Uykuya hazırlık yapılması. Yatağa girmeden önce uyku için hazırlanılması (Pijama ya da gecelik giymek, tuvalet, diş fırçalamak gibi.)

7.   Uykuya yardımcı olan triptofan içeren süt, yoğurt, muz, hurma, incir, fıstık ezmesi yenebilinir. Ayrıca anason, rezene, papatya çayı, sarı kantoron çayı gibi bitkisel çaylar, badem, ayçiçeği, fındık çekirdeği, vişne ve kızılcık şerbeti de melatonin salgılanmasını artırarak uykuya geçişi ve sürdürmeyi kolaylaştırır..

8.   Beyni uyaran NA salınımını artıran tiramin içeren besinlerin alınmaması: Çikolata, peynir, pastırma, patates, patlıcan, domates, ıspanak, sosis, turşu gibi

9.   Yatmadan önce ( saat içinde) ağır yemekler yenmemesi, çok aç olunmaması

    Kafeinli (kahve, çay, kola, çikolata) besin alınmaması.

    Sigara içilmemesi. Nikotin uykuyu kaçırabilir.

    Uykuyu kaçıracak ilaç kullanılmaması (psikostimulan, diüretik).

    Yatakta ve yatağa girmeden önce stres yaratan konuların düşünülmemesi.

     Sabah kalkış saatinin belirli bir saate alınması, geç yatılsa bile kalkış saatinin geciktirilmemesi.

     Her gün aynı saatte uyumaya çalışılması. Uyku saatinin gecikmesi uyku süresinin kısalmasına ve uyku kalitesinin azalmasına neden olur.

     Gün içinde uyunmaması. (Eskiden beri alışılmış öğle yemeği sonrası 30 dakika yı aşmayan uyku alışkanlığı hariç)

     Düzenli, tekdüze, hafif, uykuyu kaçırmayan egzersizler yapılabilir. (Gevşeme egzersizleri, ılık duş)

  Uyunmadığı zaman bunun stres yapılmaması (Stres uykuyu kaçırır). Yataktan kalkıp uyku gelince yatılması.

İlaç tedavisi: İnsomni tedavisinde en az yan etkisi olan ilaçlardan başlayarak tedavinin yürütülmesi esas alınmaktadır. Bunun için sırasıyla melatonin (mg/gün) ya da melatonin agonistleri (remalteon, agomelatin), antihistaminik ilaçlar (hidroksizin), antidepresan ilaçlar (trisiklik antidepresanlar- imipramin, amitriptilin gibi, mianserin, trazodon, mirtazapin), benzodiyazepin agonistleri (zopiklon), benzodiyazepin grubu ilaçlar (kısa etkili-alprazolam ve lorazepam, uzun etkili ilaçlar-diazepam, klonazepam) kullanılmaktadır. Benzodiyazepin grubu ilaçlar yaşlılarda, solunum sıkıntısı olan hastalarda-KOAH gibi, düşme riski olanlarda dikkatli kullanılmalı, ayrıca bu ilaçların bağımlılık potansiyeli taşıdığı unutulmamalıdır.

Hipersomni kural olarak uzman hekimlerce uyku laboratuarında değerlendirilmelidir. Psikostimülan ilaçlar (metilfenidat ve modafinil gibi) kullanabilmektedir.

Narkolepside ilaç tedavisi olarak psikostimulanlar (amfetamin, metil fenidat) ve antidepresifler (imipramin) kullanılabilir.

Uyku apnesinde hasta obez ise zayıflaması yararlı olabilir. Sürekli pozitif havayolu basıncı ventilasyonu iyi sonuçlar vermektedir. Cerrahi girişimler de denenmektedir. Noktural myoklonusta karbamazepin ve benzodiazepinler, huzursuz bacak sendromunda dopamin agonistleriyle tedavi yapılabilmektedir. Pribedil, bromokriptin, L-dopa gibi ilaçlar en yaygın kullanılmaktadır.

Tüm parasomnilerde genellikle konservatif tedavi yöntemlerinin uygulanması yerinde olur. Kabuslarda psikoterapi yanısıra  REM dönemini suprese eden antidepresan ilaçlar önerilmektedir.

 Uykuda korku-gece terörü ve uyurgezerlikle NREM 4. evreyi suprese ettiği düşünülen diazepam ve alprazolam yararlı olabilir, alkolden kaçınma önerilmelidir.

Birincil enüreziste davranışçı terapi, mesane jimnastiği ve trisiklik antidepresanlar (imipramin) yararlı olmaktadır.

Bruksizm’de diş hekimlerinin önerdiği ağız içi aparatlar kullanılabilir.

                    

 

 

 

Uyku ve Uyku Bozuklukları

•       Uyku farkındalığın ve çevreye yanıtın geri dönüşümlü olarak azaldığı, periyodik ve fizyolojik bir durumdur.

•        Hipokrat uykunun oluşum mekanizmasını vücudun iç organları sıcak tutmak için kanın bu bölgelerde toplanarak beyinden uzaklaşmasıyla açıklarken,

•        Uykuyu iyi anlamak için en önemli kavram uykuyu bir beyin süreci olarak görmektir. Daha ötesinde uyku tek bir süreçten ibaret değildir. Birkaç farklı tür uyku süreci vardır. Her biri farklılaşmış nöronal jeneratörler, düzenleyici mekanizmalar, elektroensefalografik değişiklikler gösterir.

•       Bunun yanı sıra bazı uyku süreçleri kortikal aktivasyonu içerir. Böylece, uyku pasif olmaktan daha çok aktif bir süreç olarak anlaşılmıştır

UYANIKLIK

Beyin sapında uyanık kalmayı sağlayan birçok nöral ağ ve nörotransmitter sistemi mevcuttur. Bunlar sğrekli çalışarak uyanıklılığı sağlarlar

•       EEG, kas tonüsü ve göz hareketleri kayıtlarından elde edilen verilere dayanarak, uykuda iki farklı fizyolojik durum tanımlanır: REM (rapid eye movement) ve nonREM.

REM UYKUSU

•       EEG’de düşük voltajlı, karmaşık frekansta non-alfa ritmi görülür.

•        Beyin metabolizma hızı en üst düzeydedir.

•       Spontan hızlı göz hareketleri olur, iskelet kasları neredeyse paralizedir,

•       Kas tonusu olmamasına karşın, beyin aktivitesin üst düzeylerde olması nedeniyle “paradoksal uyku” olarak da adlandırılır.

•        Kalp atım hızı, kan basıncı ve solunum düzensizdir. Vücut ısı düzenlenmesi bozulmuştur, penil ereksiyon oluşur,

•       Rüyalar bu dönemde görülür. Tüm uykunun %’ini oluşturur

NONREM UYKUSU

NonREM uykusunda 4 evre belirlenmiştir.

seafoodplus.info uykunun başlangıç evresidir. Karmaşık EEG frekansları gözlenir. Toplam uykunun % oluşturur. Halusinatuar imajlar görüleblir, uyku uyanıklık arası geçişler olabilir.

seafoodplus.info EEG’de  yavaş dalga aktivitesi hakimdir, uyku iğcikleri ortaya çıkar, K kompleksleri gözlenir. Gerçek uykunun ilk fazıdır. Tüm uykunun %’ini oluşturur. İlk evre yüzeyel uykudur

seafoodplus.info yavaş dalga aktivitesi devam eder, vücut ısısı ve kan basıncı düşer. Orta derecede derin uykudur. Tüm uykunun %’nı oluşturur.

4.       evre EEG’de en fazla yavaş aktivitenin görüldüğü evredir. Kas tonüsü azalır. Tüm uykunun %’ini oluşturur.

Üçüncü ve dördüncü evreye birlikte “yavaş dalga” (delta) uykusu denilir. Uykunun en derin olduğu evrelerdir.

•       Derin uykuda büyüme hormonu salgısı ve protein sentezi artar, metabolizma yavaşlar, kardiyovasküler sistem ve solunum sistemi fizyolojik aktivitelerinde genel olarak azalma olur.

•          Uyku nonREM ve REM uykusunun siklik olarak değişimiyle sürer. Yaklaşık 80 dk süreli nonREM uykusuyla başlayan uyku, 10 dk lık REM uykusuyla devam eder.

•        Ortalama 90 dk süren bu dönemler sonunda REM’den nonREM’e geçişte kısa bir uyanıklık hali oluşabilir. Gece boyunca giderek nonREM süresi azalırken, REM süresi artar, gecenin ilk 1/3’lük kısmında özellikle evre uykuları yoğundur, son 1/3’lük kısmında ise REM daha baskın hale gelir. Yetişkin bir bireyin genellikle saat süren uykusunun %80’i nonREM, %20’si REM uykusudur.

•          Uykunun Organizasyonu

•          Uyku, insan ömrünün yaklaşık 1/3’ünü oluşturmaktadır.

•          Sağlıklı bir kişi yattıktan sonra dakika sonra uykuya dalar ve bir seri uyku siklusu içine girer.

•          Erişkinlerde total uyku süresi saat olup, bu süre herkeste farklılık gösterir

•          Gecede 6 saatten az uyuyarak gündelik yaşamını verimli bir şekilde sürdürebilenler (kısa uyuyanlar)

•          Her gece en az 12 saat uyumak gereksinimi içinde olanlar (uzun uyuyanlar).

•          Genetik, yaş, tıbbi ve psikiyatrik bozukluklar uyku biçiminin belirleyicileri arasındadır.

•              UYKU BOZUKLUKLARI

ICSD (International Classification of Sleep Disorders,Uluslarası Uyku Bozuklukları Sınıflandırması):

•          DİSSOMNİALAR

•          Dissomnia, uyku süresi, miktarı, kalitesi, zamanlamasında değişmelerle karakterize, fazla uyuma, uykunun başlama ya da devamına ilişkin bozukluklar olarak tanımlanmaktadır.

•          Uykusuzluk (insomnia) ile giden klinik durumlar

•          İnsomnia, uykuya dalma ve/veya sürdürme güçlüğü yakınmalarına ek olarak ertesi sabah dinlenmiş olarak uyanamama şeklinde tanımlanabilir.

•          Uykusuzluk kadınlarda erkeklere göre daha sık görülmektedir. ilerleyen yaşla birlikte uykusuzluk yakınmalarında artış ortaya çıkmaktaUykusuzluk belirtileriyle başvuran hastalarda yakınmaların ardındaki etiyolojik neden tedaviye ilişkin tutumu da belirlemektedir

Gerek DSM, gerekse ICSD (International Classification of Sleep Disorders) insomniayı primer ve sekonder olarak ikiye ayırır.

•          Primer İnsomnia:

*Psikofizyolojik İnsomnia

*Subjektif İnsomnia (Uykululuk durumunun Yanlış Algılanması)

*İdiopatik İnsomnia (Çocukluk Dönemi Başlangıçlı İnsomnia)

•          Sekonder İnsomnia:

*Psikiyatrik Bozukluklarla ilişkili

*Tıbbi ya da nörolojik Bozukluklarla ilişkili

*Çevresel faktörlerle ilişkili

*Alkol, Madde ya da Psikofarmakolojik Ajanlara Bağlı

*Uyku Hijyeninde Bozulma

*Uykuda Solunum Bozukları ile ilişkili (Uyku Apnesi)

*Hareket Bozuklukları ile ilişkili(Periyodik Bacak Hareketleri)

*Uyku-Uyanıklık Düzeni Bozuklukları (Jet Lag)

*Parasomnialar ile ilişkili (Gece Terörü) insomnia

•          PSİKOFİZYOLOJİK İNSOMNİA

•          Stresli bir yaşam olayının ardından başlayan ve daha sonra giderek şiddetlenip kişinin yaşamında merkezi bir önem kazanan uykusuzluk yakınmaları.

•          Genellikle uzun yıllardır devam eden uykusuzluk yakınmaları ile başvururlar. Daha önce kendilerine önerilmiş ve işe bir çok ilaçlar.

•          Uykusuzluğa ilişkin olumsuz bir koşullanmanın varlığı (+).

•          Yatak odası dışındaki ortamlarda (tv karşısında vs) çok uykulu olabildiklerini, ancak yatağa girdikten sonra uykululuk hissinin yerini uyuyabilme endişesine bıraktığını bildirirler. Uykusuzluklarının en önemli nedeni uykuya ilişkin performans anksiyeteleridir

(Uyuyamama endişesièuyuyama)

•          Polisomnografi de, uyku latansında uzama, uyku etkinliginde azalma, uyanıklık sayısında artma ve uyku süresinde azalma görülür.

•          SUBJEKTİF İNSOMNİA

•          Uyku durumunun yanlış algılanması, psödoinsomnia, uyku hipokondriazisi, gibi adları vardır

•          İnsomnia yakınması olmasına rağmen uykunun süresi ve niteliği olağan sınırlarda.

•          Hastalar bir-iki saat gibi oldukça kısa uyuyabildiklerini ifade ederler.

•          Tüm insomniak hastaların yaklaşık % ’unu oluşturur.

•          Polisomnografi de uyku süresi kalitesi normal sınırlarda.

•          Hastaya uykusunun ‘‘normal’’ olduğunu söylemek çoğu zaman işbirliğini bozmaya yol açar.

•          İDİOPATiK İNSOMNİA

•          Çocukluk dönemi başlangıçlı insomnia

•          Olasılıkla uyku-uyanıklık sisteminin nörolojik denetimindeki bir bozukluğa bağlı olarak, yaşam boyu yeterli uyku uyuyamama olarak tanımlanır.

•          Diğer insomnia ‘lara göre süregen ve dirençli ‘dir.

•          Geçici iyilik halleri, dalgalanmaları gözlenmez. Erken dönem psikolojik travma ya da tıbbi bir durumla ilişkili değildir. Ancak bu durumlar klinik tablonun şiddetini arttırırlar.

•          Çocukluk döneminde ADHD, disleksi gibi tanıları sık eşlik eder.

•          Psikofizyolojik insomniaklara göre, uykuları nesnel olarak belirgin bozulmuş olmasına rağmen, yakınmalarını minimize ederler.

•          PSİKİYATRiK BOZUKLUKLARLA İLİŞKİLİ İNSOMNİA

•          Psikiyatri hastalarının % 75’inden fazlası, hastalıklarının akut döneminde uykuya başlama ve devam ettirme güçlüğü yakınması tanımlarlar. Tüm anksiyete bozukluklarında, depresyonda, duygudurum bozuklukları, psikoz ,demans gibi bozukluklarda da uyku yapısında olduğu gibi, uyku ritminde de bozulmalar görülebilir.

•          TIBBİ BOZUKLUKLARLA İLİŞKİLİ İNSOMNİA

Konjestif Kalp Yetmezliği, Angina Pektoris,  tiroid fonksiyon bozuklukları, Hipertiroidi, Hipotiroidi, Diabet, Artritler, Fibromiyalji, Amfizem, Kronik Bronşit, Epilepsi, Parkinson Hastalığı, Başağrıları, Özefajit, Ülser, Menopoz, Premenstrüel sendrom da uyku bozuklukları görülür.

•          İlaçlara Bağlı İnsomnia

•          Amfetamin, metilfenidat,pemolin, efedrin, propanolamin, kafein, teofilin deriveleri. Antidepresanlar  Alkol ve madde kullanımı, Antiparkinson ilaçlar: Antiaritmik ve antihipertansifler ,Baclofen, alfa  ve beta  agonist/antagonistleri, dekonjestanlar, antikonvülzanlar, iştah azaltıcı maddeler, oral kontraseptifler, kortikosteroidler, tiroid preparatları sayılabilir.

•          ÇEVRESEL FAKTÖRLERLE İLİŞKİLİ İNSOMNİA:

•          Uykuyu Bozan Çevresel Faktörler:

–        Sıcak, Soğuk Ortam

–        Gürültü

–        Işık

–        Allerjenler

–        Yabancı Ortam

–        Aşırı Hareketli oda arkadaşı

•          İnsomniada Tedavi İlkeleri

•          Fiziksel ya da psikiyatrik bir hastalığa ikincil olarak gelişen uyku bozukluklarında öncelikle yakınmaların ardında yatan hastalık tedavi edilmelidir.

•          Uykusuzluk yakınmalarının nedeni ne olursa olsun, tedavide atılması gereken ilk adım hastanın uyku hijyeninin düzeltilmesidir.

•          Uyku Hijyenine Yönelik Düzenlemeler:

•          Sabahları uyanınca yataktan çıkılmalıdır. Biraz daha dinlenmek amacıyla uyumaya devam etmek dinlendirici olmadığı gibi uyku ritmini de bozabilmektedir.

•          Her zaman aynı saatte kalkılmalıdır. Uyku ritminin kurulması için belirli saatler arasında ve kişinin sirkadiyen ritmine göre uyuyabilmesi en sağlıklı yoldur.

•          Gündüzleri uyumamalıdır.

•          Düzenli egzersiz yapmalıdır. Ancak, akşam saatlerinde heyecan oluşturacak aktivitelerden kaçınmalıdır.

•          Yatak odası ses, ışık, ısı yönünden korunmuş olmalıdır.

•          Çok aç ya da tok olmamalıdır.

•          Kafeinli, alkollü, kolalı içeceklerden ve tütün kullanımından kaçınmalıdır.

•          Uyumaya ilişkin aşırı bir çaba gösterilmemelidir.

•          İnsomnia (uykusuzluk) tedavisinde; ilaç ve psikoterapotik yöntemler kuallanılmaktadır.

•          HİPERSOMNİA

•           Hipersomnia bulguları:

–         Uzamış uyku epizodları

–        Tekrarlayan uyku atakları

–        Gündüz aşırı uykulu olma durumu

–        Her yerde uykuya dalma eğilimi

–        Kolaylıkla uykuya dalma (yattıktan saniyeler sonra)

•          Bir aydan uzun süren, gündelik yaşamı etkileyen,gece uyumasına karşın gündüzleri uyumak zorunda kalanlar hipersomniak olarak tanımlanır.

•          Türk toplumunda genel populasyonun %14’ü hipersomnia kriterlerine uymaktadır. Bu olguların %32’si kilo fazlalığı göstermekte.

•          Gün içinde aşırı uykulu olmanın yarattığı öznel zorlanmaya ek olarak iş performansında düşme, dikkat gerektiren işlerde başarısızlık, iş ve trafik kazalarına yatkınlık olmaktadır.

•          NARKOLEPSİ

•          Gün içerisinde aşırı uykululuk atakları, katapleksi, Uyku paralizisi ve hipnogojik varsanılar  klasik tetradını oluşturur.

–        Uyku atakları ilk belirtidir ve sıklıkla ’lu yaşlarda başseafoodplus.infoarı uyandıklarında kendilerini dinlenmiş hisseden hastaları saatler içerisinde uykululuk hissi bastırır. Mümkün olabilirse biraz uyumak kişiyi sadece kısa bir süre için rahatlatabilir.

–        Katapleksi ani bir duygusal tepki (şaşkınlık, korku, gibi) sırasında ortaya çıkan yaygın ya da lokalize kas tonusu kaybıdıseafoodplus.info durum saniyeler, dakikalar içerisinde kendiliğinden ve tümüyle düzelir.

–        Uyku paralizisi halk arasında “karabasan”. Uyku sırasında aniden ortaya çıkan ve dakikalar içerisinde kendiliğinden tümüyle kaybolan yaygın tonus kaybıdır.

•          Yaygınlığı % civarında bulunmuştur. Erkeklerde sık görülür.

•          NARKOLEPSİ

•          Narkoleptiklerde hipokretin salgılayan sinir hücrelerinde normallere göre % 95 oranında bir azalma bildirilmiştir (Thannickal, ).

•          Kesin tanı uyku laboratuarında seafoodplus.infoeristik bulgusu uykunun hemen başında gelen REM döseafoodplus.infoıca, uyku latansı kısalmış ve uyku bütünlüğü bozulmuştur.

•          Uyku ataklarının tedavisi için psikostimülan ilaçlar (amfetamin türevleri) tercih edilir (Littner, ).Etkilerine tolerans gelişebilmesi, kesildiği zaman “rebound fenomeni” ortaya çıkması ve kötüye kullanılabilme riskleri mevcut.

•          a1 adrenerjik agonist modafinil ‘in uyku atakları üzerine olumlu etkileri mevcut (Littner, ). Etki süresinin uzun olması, tolerans ve kötüye kullanım riskinin bulunmaması, bu ilacın amfetamin türevlerine göre üstün özellikleri arasındadır.

•          Hastalığın diğer belirtilerinin tedavisi için TSA’lar en etkili ilaçlardır (imipramin mg, klomipramin mg). SSRI’ larla da olumlu sonuçlar bildirilmiştir.

•          Hastalara düzenli uyku saatleri, ağır yemeklerden ve alkol alımından sakınmaları, tehlikeli araç ve gereçleri kullanmamaları öğütlenmelidir.

•          İdiopatik Hipersomnia

•          Temel yakınma gün boyu süren yoğun uykululuk hissidir.

•          Sürekli uykulu ve yorgun oldukları için sık sık kestirme ihtiyacı hissederler.

•          Gece uykuları normalden uzun olmakla birlikte dinlendirici olmaktan uzaktır ve sabah uyandıklarında uyku sersemliği hissini yoğun olarak yaşarlar.

•          Genellikle ilk belirtileri 25 yaşından önce ve sinsi bir şekilde başlar. Kronik seyirli bir hastalıktır.

•          Periyodik Hipersomnia (Kleine-Levine Sendromu)

•          Tekrarlayan aşırı uyuma dönemleri ile seyreder.

•          Hastalık epizotları yılda birkaç kez gelir ve ortalama haftada kaybolur.

•          Atak sırasında ek olarak aşırı yemek yeme isteği ve cinsel ilgide artma (hiperseksüalite)  sıklıkla gözlenir.

•          İrritabilite ve agresif davranışlar bulunabilir. Bazı nöbetler konfüzyon benzeri bir görünüm sergilerler ve varsanılar da tabloya dahil olabilir

•          Genellikle genç erkeklerde ortaya çıkan bir hastalıktır.

•          Viral enfeksiyonlar, emosyonel stres, gebelik gibi atakları presipite edici bazı faktörler bildirilmiş, hastalığın etiyopatogenezi aydınlatılamamıştır

•          Nokturnal Miyoklonus          (Uykuda Periyodik Hareket Bozukluğu)

•          Uykuda periyodik, stereotipik ekstremite hareketleri ya da nokturnal miyoklonus, mevcuttur

•          Hareketler aniden ortaya çıkıp saniyeler (sn) içinde kaybolur.

•          Normal bir uyku süresi içerisinde yüzlerce kez kasılma gözlenebilir. istemsiz hareketlerin sıklığı geceden geceye değişebilir.

•          Genellikle bacak hareketleri ön plandadır. Ani kasılmalara bağlı olarak uyku verimliliği bozulmuş olduğundan ertesi gün uykululuk, yorgunluk hissi gibi belirtiler yaygındır.

•          30 yaşından önce nadir, yaş arasında %29, 65 yaş ve üzerinde %44 oranında görülmüş.

•          Kesin tanı polisomnografi ile konulur

•          Huzursuz Bacak Sendromu (Restless Leg Sendromu)

•          Uykuya dalmadan önce bacaklarda hissedilen ve hastaların “iğne batması”, “karıncalanma”, “uyuşma hissi” gibi  huzursuzluk hissi.

•          Bu hisle başa çıkmak için ekstremitelerini oynatmak, masaj yapmak ya da kalkıp yürümek ihtiyacı. Uykuya dalma süresini gecikir ,uyku verimliliği bozulur, ertesi günkü işlevsellik azalır.

•          Huzursuzluk hissi genellikle bacaklardadır ancak uylukta ve ayakta da hissedilebilir.

•          Periyodik hareket bozukluğu belirtileri %80 eşlik etmekte.

•          Anemi, hipotiroidi ya da metabolik hastalıkları olanlarda H.B.S ve periyodik hareket bozukluğu belirtileri ortaya çıkabilmekte ve hastalığın tedavisi ile belirtiler tamamen düzelebilmektedir.

•          Gebelik, kafeinli içecekler, sıcak ortamlar ya da aşırı yorgunluk H.B.S belirtilerini ortaya çıkarabilmektedir

•          SİRKADİYEN RİTM UYKU BOZUKLUĞU

•          Gecikmeli Uyku Evresi Tipi: Uykuya dalma ve uyanma saatlerinin sürekli bir biçimde geç olmasıdır.

•          Değişen Mesai Saatleri Tipi: Mesai saatlerinin sık değişmesiyle birlikte asıl uyku dönemi sırasında uykusuz ya da asıl uyanıklık dönemi sırasında uykulu olmadır.

•          &#;Jet Lag&#; Tipi: Birden çok zaman dilimini geçerek seyahat edildiğinde ortaya çıkan, içinde bulunulan zamana göre günün uygunsuz saatlerinde uykulu ya da uyanık olma durumudur. Bir hastalık olmamakla birlikte sirkadien ritm düzensizliği oluşu nedeniyle üzerinde durulmaktadır. Performansı etkileyen, çoğu zaman gastrointestinal belirtilerin de eklendiği geçici bir tablodur. Belirtilerin şiddeti, birim zamanda geçilen dilim miktarı ve bireyin yapısıyla ilişkilidir.

•          PARASOMNİALAR

•          Parasomnia:  uykuya geçiş döneminde ya da uykunun seyri sırasında istenmeyen fiziksel davranışların ve otonomik uyarılma belirtilerinin ortaya çıkmasıdır.

•          Çocuklukta sık görülürken erişkinlik döneminde azalması, bu bozuklukların SSS maturasyonu ile ilişkili olabileceğini düşündürmektedir

•          Kabus Bozukluğu

•          En sık yaşları arasında görülen, genellikle REM döneminde ve uykunun ikinci yarısında, dış uyaran olmaksızın uyanmaya yol açan, korkutucu rüyalar.

•          Yaklaşık %5 oranında rastlanmaktadır.

•          Hastalar korku ile uyanırlar, rüya içeriğini hatırlarlar ve uyandıklarında hafif konfüzyon içindedirler. Epizod geçtikten sonra da uykuya dalarlar.

•          Tabloya çoğunlukla insomnia eşlik etmektedir.

•          Hipnotik ilaçların uzun süre kullanımından sonra kesilmesiyle ortaya çıkan yoksunluk dönemlerinde REM reboundu sonucu, kabus bozukluğu görülebilir.

•          Uyku Terörü (Pavor Nocturnus)

•          Genellikle bir çığlık ile başlar. Kişi şaşkın ve korkulu bir duygu hali içindedir.

•          Taşikardi, terleme gibi belirtiler tabloya eşlik eder.

•          Amaçsız, kontrolsüz hareketler de görülebilir ve bu sırada kişi kendisine ya da etrafına zarar verebilir. Genellikle dakikalar içerisinde kendiliğinden yatışır. Hasta yatağına geri dönerek uykusuna devam eder. Uyandığında olup bitenleri hatırlamadığı anlaşılır.

•          Genelde yaşları arasında başlar ve delikanlılık döneminde kendiliğinden kaybolur. Uyurgezerlik belirtileri sık eşlik eder.

•          %96’sında aile öyküsü

•          Genellikle uykunun ilk dakikalık bölümünde ortaya çıkmakta

•          Uyurgezerlik (sleepwalking, somnambulizm)

•          Uyku sırasında ortaya çıkan anlamsız, amaçsız, karmaşık fiziksel hareketlerle tanımlanır.

•          Belirtiler genellikle EEG’de evre te yani uykunun ilk 1/3’lük diliminde görülür.(derin uyku/delta uykusu) (Crisp, ).

•          Nöbet sırasında gözler açıktır,bakışlar donuktur. Çevresiyle iletişim kurmaz. Yatağından kalkarak etrafında dolanır ve sıklıkla kendiliğinden yatağına döner. Nöbet genellikle dakikalar içerisinde kendiliğinden sonlanır. Sabah uyandığında olup bitenleri hatırlayamaz.

•          Davranışlar bazen kendisini veya çevresini ciddi tehlikeye sokabilir (pencereden çıkmaya çalışmak ya da araba kullanmak gibi).

•          yaşları arası sık görülür. İlerleyen yaşla birlikte belirtiler kendiliğinden kaybolma eğilimindedir (Hublin, ).

•          Uyurgezerlik (sleepwalking, somnambulizm)

•          Erişkin dönemde birdenbire ortaya çıkarsa benzer klinik görünüm veren tablolar ile ayırıcı tanısının(REM dönemi davranış bzkluğu, epilepsi) yapılması önemli.

•          Ailevi/genetik faktörler.

•          REM Uykusu Davranış Bozukluğu:

•          REM döneminde normalde ortaya çıkması gereken tonus kaybının (atoni) gelişmemesine bağlı olarak meydana gelir.

•          Genellikle hastaların başvuru yakınmaları uyku sırasında konuşma ve eşlik eden fiziksel davranışlardır.

•          Agresif davranışlar gözlenebilir ve bu durum kişiye ya da partnerine zarar verebilir

•          Epizotlar REM özelliklerinin daha hakim olduğu uykunun son 1/3’lük dilimi içerisinde ortaya çıkar.

•          Diğer Parasomniler

•          Uyku Paralizisi:

Hipnogojik yada hipnopompik ortaya çıkan, genellikle anksiyete ve ölüm korkusunun eşlik ettiği, istemli hareketleri yapamama ile karakterize bir bozukluktur. Ergenlik döneminde oldukça yaygın görülmesine karşın erişkinlikte nadiren rastlanmaktadır.

•          Uykuda Konuşma:

Uykunun ilk saatlerinde, derin uyku sırasında ortaya çıkmaktadır.

•          Uyku Bruksizmi:

Uyku sırasında dişlerin birbirine sürtülmesi ile karakterize stereotipik bir bozukluktur. Özellikle Evre 2 de ortaya çıseafoodplus.infoeteye eşlik ettiği düşünülürse de çene yapısındaki bozuklukların etkili olduğu bilinmektedir.

                Uyku Enürezisi:

Uyku sırasında tekrarlayıcı istemsiz işeme

seafoodplus.info Burhanoğlu - Randevu Al

insomniaİnsomniada TedaviInternational Classification of Sleep DisordersKleine-Levine SendromuNARKOLEPSİNONREM UYKUSUPrimer İnsomniarapid eye movementREM UykusuRestless Leg SendromuUyku Bozukluğu NedenleriUyku Bozukluğu TedavisiUyku BozukluklarıUyku Kalitesi ArttırmaUykuda Periyodik Hareket BozukluğuUykunun FaydalarıUykunun OrganizasyonuUykusuzlukUyurgezerlik

Uyurgezerlik

Vücudun fiziksel ve zihinsel olarak dinlenmesini sağlayan ve yenilenmesine yardımcı olan biyolojik sürece “uyku” denir. Sağlıklı bir yaşam sürdürebilmek ve günlük işlevleri yerine getirebilmek için uyku vazgeçilmez bir gereksinimdir. Bu yazımızda uyurgezerlik, tıbbi adıyla somnambulizm'den söz edeceğiz.

Günlük yaşantımız uyku düzenimize göre şekillenir. Uyku ihtiyacı kişiden kişiye göre değişkenlik gösterir. Bebeklerde saat, ergenlerde saat ve yetişkinler için ortalama saat uyku sağlık açısından önerilmektedir. Uyku sırasında bilişsel işlevler yavaşlarken, beyinde fizyolojik işlevler aktif biçimde devam eder.

Uyku, iki evrede incelenir. Bunlar REM ve non-REM seafoodplus.info evresi uykunun hafif olduğu evredir ve rüyalar bu evredeyken görülür. Non-REM evresi ise derin uyku evresidir. Beyin dalgalarının oldukça yavaşladığı dinlenme evresidir. Uyurgezerlik, non-REM evresinde uykunun en derin kısmında başlar. Bu nedenle kişiyi uyandırmak zordur.

Bireyin aşırı uykulu ya da uykusuzluk problemleri yaşamasından dolayı, günlük işlerinin işlevselliğini kaybetmesi durumunda uyku-uyanıklık bozukluklarından söz edilebilir. Uyurgezerlik bir diğer adıyla somnambulizm bir tür uyku bozukluğudur. DSM V’te Uyku-uyanıklık bozukluklarının sınıflandırılması üçe ayrılmıştır.

*Dissomnialar
*Parasomnialar
*Solunumla İlişkili Uyku Bozuklukları

Uyurgezerlik, parasomnialarla ilişkili başlık altında yer almaktadır. Uykuda anormal bir durumun ortaya çıkması olarak değerlendirilir. Uyku sırasında yürüme ve dolaşmayla ortaya çıkar. Bu yürüme sırasında; uyku devam eder. Uykudan uyanmakta zorluk, uygunsuz ve tehlikeli davranışlar görülür. Gözler açık, sakin ve donuk bakışlar hakimdir. Yürüme davranışı esnasında pencereye çıkmak, merdivene tırmanmak ya da evden çıkmak gibi davranışlar gözlenebilir. Bu davranışlara bağlı olarak kişi zarar görebilir veya kendisi etrafa zarar verebilir.

Uyurgezerlik Nedenleri:

Uyurgezerliğin nedenleri tam olarak saptanamamakla birlikte stres, yorgunluk, uyku bölünmesi, depresyon, ateş ve nörolojik rahatsızlıkların olabilme ihtimali yüksektir. Kısacası birçok faktör buna neden olabilir. Ayrıca uyku ile ilişkili hastalıklarda uyurgezerliğe neden olabilir. Huzursuz bacak sendromu, narkolepsi, migren vs. gibi hastalıklarla birlikte uyurgezerlik gözlenebilir. Bunun yanı sıra uzun süren seyahatler ve jet-lag gibi zaman değişimlerinden sonra da uyurgezerlik başlayabilir. Kalıtımsal olarak geçiş gösterebilir. Ebeveynlerden birinde varsa çocukta da gözlenebilir. Genel olarak çocukluk ve ergenlik döneminde sık gözlemlenir. Fakat bazı yetişkinlerde de uyurgezerlik görülebilir.

Uyurgezerlerde Görülen Davranışlar:

*Yürümek.
*Yataktan kalkmak etrafı dolaşmak (Günlük rutinde nasılsa aynen öyle devam eder).
*Uykudan aniden kalkıp uyanır.
*Yatakta doğrulma ve oturma davranışları görülür.
*Kişinin gözleri açık ve sabit bakar.
*Anlamsız yüz ifadesi (Yüzü donuktur).
*Sorulan sorulara ya yanıt vermez ya da anlamsız cevaplar verir.
*Ev içerisinde odaları gezer.
*Çevresine karşı dikkatsizdir.
*Kısa konuşmalar yapabilir.
*Bazen etrafındaki kişilere zarar verebilir.
*Uygunsuz davranışlar görülebilir ( Örn: Yememesi gereken şeyleri yiyebilir.).
*Bazen evden çıkıp gidebilir.
*Bazen araba kullanabilir.
*Bazı yetişkinlerde cinsel davranışlar görülür.
*Uyanmakta güçlük çeker.
*Uyandıktan sonra kısa süreli şaşkınlık hali olur.
*Uyandıktan sonra yaptıklarını hatırlamaz.

Tavsiyeler :

*Uyku gelmeden yatağa girmeyiniz.
*Yatağa yattıktan 20 dakika sonra uykuya geçiş yapamadıysanız kalkın.
*Uyumak için çabalamayın.
*Sizi yormayacak ve rahatlamanıza yardımcı olacak aktiviteler yapın (Nefes egzersizi, yoga vs.).
*Her zaman aynı saatlerde yatıp aynı saatlerde kalkmaya çalışın.
*Gündüz uykularını bırakın.
*Akşamları ağır ve yağlı yiyecekler tüketmemeye çalışın.
*Kahve ve alkol tüketiminden kaçının.
*Psikolojik sorunları aşabilmek için destek alın.
*Stresle baş edebilmeyi öğrenebilmek için psikoterapi alabilirsiniz.

Uyurgezerlik Tedavisi :

Çocukluk döneminde ve ergenlikte uyurgezerlik kendiliğinden iyileşebilir. Fakat kişi sık sık atak geçiriyor ve kazalar yaşıyorsa bu durum günlük yaşantısını ciddi düzeyde etkiliyor demektir. Bu nedenle tedavi için altta yatan problem tespit edilir ve problemi önlemeye yönelik tedavi planı oluşturulur. Mutlaka bir psikiyatrist ya da bir nörolog tarafından takip edilmesi gerekir.

Psikolog Funda Buharalı.

nest...

batman iftar saati 2021 viranşehir kaç kilometre seferberlik ne demek namaz nasıl kılınır ve hangi dualar okunur özel jimer anlamlı bayram mesajı maxoak 50.000 mah powerbank cin tırnağı nedir