Divan Edebiyatı'nda nesir üslup ve dil açısından üç farklı bölüme ayrılır:
Sade Nesir: Halk esas alınarak oluşturulan sade anlatımlı nesirdir. Sade nesirde halkı bilgilendirmek esas alındığı için yalın ve sanatsız bir dil kullanılmıştır. Genel olarak hadis ve tefsir kitapları, din ve tasavvuf konuları, tarih ve destan özelliği taşıyan eserler bu türdendir.
Sade nesirle eser veren başlıca kişiler ve eserleri:
Kul Mesut: Kelile ve Dimne ( yüzyıl)
Aşıkpaşazade: Tevarih-i Ali Osman (Osmanlı tarihi) ( yüzyıl)
Mercimek Ahmet: Kabusname ( yüzyıl)
Seydi Ali Reis: Miratü'l Memalik, Kitabü'l Muhit ( yüzyıl)
Sehi Bey: Heşt Behişt ( yüzyıl)
Evliya Çelebi: Seyahatname ( yüzyıl)
Orta Nesir: Dili sade nesre göre daha ağır olsa da anlatılmak istenilenin anlaşılır bir şekilde ortaya konulduğu nesirdir. İçeriğin ön planda olduğu eserler orta nesir özelliği taşır. Özellikle bilim ve kültür konularında yazılmış birçok eserle tarih, coğrafya, gezi ve din kitaplarında da orta nesir özellikleri açıkça görülür. Kâtip Çelebi'nin bir kısım eserleri ile Naima'nın kendi ismiyle bilinen tarihi orta nesre örnek oluşturur.
Süslü Nesir: Hüner ve marifet göstermek amacıyla yazılmış gösterişli mecazlar, söz sanatlarıyla süslenmiş secili nesirdir. Cümlelerin oldukça uzun olduğu süslü nesirde Arapça ve Farsça sözcük ve tamlamalarla yüklü ağır bir dil kullanılmıştır. Bu nesri anlamak belirli bir birikim gerektirdiği için halkın uzak durduğu bir nesirdir. Süslü nesrin ilk örneği Sinan Paşa'nın "Tazarruname" isimli eseridir. ve yüzyıl sanatçılarından Veysi ve Nergisi'nin eserleri bu türün en güzel örneklerini oluşturur.
Ayrıca bakınız
EğitimNesir Nedir? Divan Edebiyatında Nesir Trleri Nelerdir?