diz kapağından ses gelmesi tedavisi / Diz Kapağı Hastalıkları - Prof. Dr. Alper Gökçe

Diz Kapağından Ses Gelmesi Tedavisi

diz kapağından ses gelmesi tedavisi

İçindekiler:

Çoğu diz rahatsızlığı diz kapağında ağrıya neden olabilmektedir. Diz kapağında meydana gelen ağrı patellofemoral ağrı olarak adlandırılır. Diz kapağı kemiği olan patella, bacağı düz tutma görevi olan kuadriseps tendonunun içinde yer alır. Güçlü uyluk kaslarından gelen bu büyük tendon, patellanın etrafını sarar ve alt bacak kemiğinin (tibia) üstüne bağlanır. Patellanın arkası pürüzsüz kıkırdak ile kaplıdır. Bu kıkırdak, bacak düz pozisyona getirildiğinde, patellanın uyluk kemiğinin (femur) alt kısmı üzerinde yumuşak bir şekilde kaymasına yardımcı olur (Resim 1.). Bu yapılarda meydana gelen bir hasar diz kapağı ağrısına neden olabilir.

Patella, uyluk kemiği (femur) ve kaval kemiğinin (tibia) birleştiği diz ekleminin önünde bulunan diz kapağı kemiğidir

Patellofemoral Ağrının Belirtileri Nelerdir?

Diz kapağında meydana gelen ağrılar; dizin önünde, diz kapağının (patella) çevresinde veya arkasında hissedilir (Resim 2.). Çoğu zaman, ağrının tam yeri belirlenemez. Diz kapağı ağrısı her iki dizde de aynı anda meydana gelebilir, ancak bir diz genellikle diğerinden daha fazla etkilenir. Diz kapağı ağrısı merdivenlerden çıkarken ve özellikle merdiven inerken daha kötü bir hale gelebilir.

Yokuş aşağı koşmak, çömelmek ve bazı sporlar, patellanın uyluk kemiğinin alt kısmına baskı yapmasına neden olabilir. Uzun süre hareketsiz kalmaktan kaynaklanan ağrılar oluşabilir. Örneğin, sinemaya gittikten veya uzun bir araba yolculuğundan sonra, tekrar hareket etmeye başlandığında ağrılar daha kötü bir hale gelebilir. Diz bükülüp düzleştiğinde bir gıcırdama hissedilebilir ya da dizden bir ses gelebilir. Bazı durumlarda diz kapağı çevresinde şişlik oluşabilir.

Dizin önünde, diz kapağının (patella) çevresinde veya arkasında hissedilen patellafemoral ağrı

Yaygın Diz Kapağı Sorunları

Diz kapağında meydana gelen ufak bir hasar bile diz kapağının arkasında eşit olmayan bir baskıya neden olabilir. Diz kapağı ağrısına neden olabilecek diz kapağı sorunları şu şekildedir;

  • Kıkırdak Hasarı: Diz kapağının arkasındaki veya uyluk kemiğindeki kıkırdak zarar görebilir. Hasarlı kıkırdak, basıncı eşit olarak yayamaz ve oluşan düzensiz basınç kıkırdağı daha da aşındırarak diz kapağı ağrısına neden olabilir.
  • Çıkık: Dizdeki bir kas veya bağın yanlış yöne çekilmesi sonucu diz kapağı kemiğinde kayma meydana gelebilir. Eklem içinde kanamayla birlikte şiddetli diz kapağı ağrısı ve şişlik oluşabilir.
  • Patellar Tendinit: Koşucu dizi olarak da bilinen patellar tendinit, diz kapağını kaval kemiğine bağlayan tendonun hasar görerek iltihaplanması ile meydana gelir.
  • Plika Sendromu: Plika bantları, diz kapağının yakınında bulunan doku lifleridir. Genellikle soruna neden olmasa da tahriş olması veya iltihaplanması sonucu diz kapağında ağrıya neden olabilir.

Diz Kapağı Ağrısı Teşhisi

Diz kapağı ağrısının nedenini teşhis etmek için, doktorunuz önceden yaşadığınız diz problemleriniz hakkında bilgi edinir. Fiziksel muayene yaparak benzer belirtilere sahip diğer rahatsızlıkları elemek için dizinizin belirli bölgelerine baskı uygular ve bacağınızı çeşitli pozisyonlarda hareket ettirir.

Diz kapağı ağrınızın nedenini belirlemeye yardımcı olmak için röntgen, bilgisayarlı tomografi (BT) ve MR gibi görüntüleme testleri istenebilir (Resim 3).

Dizin farklı yönlerden röntgen görüntüsü

Diz Kapağı Ağrısı Nasıl Geçer?

Ağrı hafifleyene kadar dizin aşırı kullanımından kaçınılmalıdır. Diz zorlanmadığında belirtiler genellikle zamanla düzelir. Diz ve kalça çevresindeki kasların kuvvetlenmesi için yapılan egzersizler diz üzerindeki baskıyı azaltacaktır. Özel egzersizler, diz çevresinde kas dengesiyle ilgili sorunları düzeltmeye yardımcı olarak diz kapağı ağrısı ve şişliğe iyi gelen yöntemlerden biridir. Ağrı kesiciler ve dizin sabit hareketini koruma gibi uygulamalar kısa vadede uygulanan diğer tedavilerdir. Diz kapağı ağrısı uzun vadede devam ediyorsa ve şişliğe neden oluyorsa mutlaka tıbbi yardım alınmalıdır (Resim 4.).

Diz kapağı ağrısının tedavisi, ağrının altta yatan nedenlerini tedavi etmeyi amaçlar. Diz kapağı ağrıları için cerrahi tedavi birinci basamak tedavi olarak önerilmemektedir. Fizik tedavi, ilaç tedavisi, egzersizler ve diz kapağının sabit tutulmak için bantlama gibi yöntemler öncelikli olarak uygulanır.

Diz kapağı ağrısı ve şişliğe iyi gelen bazı tedavi yöntemleri şunlardır:

Rehabilitasyon egzersizleri: Özel egzersizler, dizi destekleyen kasları güçlendirebilir. Çömelme sırasında dizin içe doğru hareketini düzeltmek birincil hedeftir.

diz kapağı ağrısı

Destekleyici aletler: Dizlik gibi destekler ağrıyı iyileştirmeye yardımcı olabilir.

Bantlama: Ağrıyı azaltmak ve egzersiz yapma yeteneğini geliştirmek için özel diz bantlama yöntemi uygulanabilir.

Buz uygulaması: Egzersizden sonra, ağrıları dindirmek için dize buz uygulaması yapılabilir.

Diz sağlığı için iyi sporlar yapmak: Bisiklete binmek, yüzmek veya su koşusu gibi dizleri yormayan düşük etkili aktiviteler yapılabilir.

Teşhise bağlı olarak, ameliyat dışı tedaviye yanıt vermeyen diz kapağı ağrısı olan hastalar için cerrahi tedavi seçeneği değerlendirilir. Ameliyat dışı tedaviler etkili değilse doktorunuz şunları önerebilir:

Artroskopi: Diz kapağındaki sorunu belirlemek veya tedavi uygulamak için artroskopik yöntem kullanılabilir. Bu işlem sırasında doktorunuz, dizde küçük cilt kesileri ile kamera merceği ve ışık ile donatılmış kalem inceliğinde bir cihaz (artroskop aleti) kullanarak diz kapağına ulaşır. Buradaki yapıları ekrandan izleyerek cerrahi işlem gerçekleştirilir.

-Yeniden hizalama: Daha ciddi vakalarda, diz kapağının açısını yeniden hizalamak veya kıkırdak üzerindeki baskıyı azaltmak için bu yöntem uygulanabilir.

Diz Kapağı Ağrısı İçin Risk Faktörleri

  • Yaş: Diz kapağı ağrısı, tipik olarak ergenleri ve genç yetişkinleri etkileyebilir. Yaşlı nüfusta meydana gelen diz sorunlarına ise daha çok artrit neden olmaktadır.
  • Cinsiyet: Kadınların diz kapağı ağrısı geliştirme olasılığı erkeklerin iki katıdır. Bunun nedeni, kadınlarda daha geniş olan pelvis kemiğinin diz eklemindeki kemiklerin birleştiği açıyı artırması olarak düşünülmektedir.
  • Belirli sporlar: Koşma ve atlama sporları, özellikle antrenman seviyesi yüksek olduğunda, diz kapağına fazladan baskı uygulayabilir.
diz kapağı ağrısı nasıl önlenir

Diz Kapağı Ağrısını Önlemek

Diz kapağı ağrısı birden gelişebilir, ancak bazı adımlar ağrıyı önlemeye yardımcı olabilir. Diz kapağı ağrısı için alabileceğiniz önlemler;

  • Kas ve eklem gücünüzü koruyun. Güçlü kaslar, aktivite sırasında dizin dengede kalmasına yardımcı olur.
  • Diz kapağı kemiğinin düzgün bir şekilde hareket etmesine yardımcı olmak için esneklik ve kuvvet egzersizleri uygulayın. Çömelirken veya merdivenden inerken diz hareketinize dikkat edin.
  • Fazla kilolardan kurtulun. Fazla kilonuz varsa, kilo vermek dizlerinizdeki stresi ve baskıyı azaltır.
  • Egzersizlerden önce ısının. Koşmadan veya başka bir egzersiz yapmadan önce beş dakika kadar hafif aktivite ile ısın.
  • Hafif germe egzersizleriyle esnekliğinizi artırın. Egzersiz yoğunluğunu kademeli olarak arttırarak antrenmanlarınızın yoğunluğunda ani değişikliklerden kaçının.
  • Ayakkabı seçimine dikkat edin. Ayakkabılarınızın ayağınıza iyi oturduğundan ve iyi bir şok emilimi sağladığından emin olun.
diz kapağı ağrısı ve tıbbi yardım

Diz Kapağı Ağrısına Ne İyi Gelir?

Diz ekleminde veya çevresinde sıvı toplandığında meydana gelen ağrılar için yapılabilecek çeşitli yöntemler vardır. Diz kapağı ağrısına iyi gelen uygulamalardan bazıları şöyledir;

  • Ağırlık kaldırmanıza neden olacak aktivitelerden kaçınarak ve olabildiğince istirahat ederek dizinizi dinlendirebilirsiniz.
  • dakika soğuk buz uygulaması yapmak diz kapağı ağrısına iyi gelen yöntemlerden biridir. Diz kapağına soğuk uygulaması yapılırken sinirlerin zarar görmemesi için süre 20 dakikayı geçmemelidir.
  • Dizinize soğuk uygulaması yaptığınızda yastık kullanarak dizinizi kalp seviyesinden daha yükseğe kaldırabilirsiniz.
Diz Kapağı Ağrısına Ne İyi Gelir?
  • Kan akışını engellemeyecek şekilde hafif baskılı bir sargı yapabilirsiniz, bu şekilde diz kapağında meydana gelen sıvı birikimi engellenir.

Diz kapağı olarak bilinen patella, dizin sağlıklı hareket ederek bükülmesinden sorumlu olan diz ekleminin önemli bir bölümüdür. Diz kapağı ağrısı, tüm hareket seviyelerinde ve yaşlarda hem erkekleri hem de kadınları etkileyebilir. Yürümek, koşmak, oturmak ve çömelmek gibi basit günlük aktiviteleri tamamlama yeteneğini sınırlayan problemlere neden olabilir. Şişliğe ve şiddetli ağrılara neden olabilen diz kapağı hasarları, cerrahi ve cerrahi olmayan yöntemler ile tedavi edilebilir.

Diz eklemi veya diz kapağı ağrısı yaşıyorsanız altta yatan sorunu belirlemek ve güvenilir tedavi seçenekleri için Op. Dr. Kayhan Turan ve uzman ekibine danışabilirsiniz. Daha fazla bilgi için tıklayın.

DİZ EKLEMİNDEN GELEN SESLERE DİKKAT
Diz eklemi vücudun en fazla yük taşıyan eklemidir. Bu nedenle diz kıkırdaklarına ve de özellikle diz kapağı kıkırdaklarına aşırı yük biner. Bu yük çömelme, merdiven inip çıkma gibi hareketlerde kişinin ağırlığına göre birkaç yüz kiloya kadar çıkabilir. Bu nedenle vücudun en kalın kıkırdak tabakası diz kapağı arkasındadır.
Dizden niye ses gelir?
Diz ekleminin bu yükleri ağrısız bir şekilde taşıyabilmesi kıkırdaklar arasındaki sürtünmenin çok az olmasını gerektirir. Hangi sebeple olursa olsun kişinin diz kapağının arkasını döşeyen kıkırdağın yıpramasının ilk bulgusu dizden ses gelmesidir. Bu sesler diz hareketleri sırasında özellikle çömelip kalkarken ortaya çıkar ve daha çok “çıtırdama” şeklindedir. Bu ses büyük oranda diz kapağı kıkırdağının yüzeyinin bozulması ve hareket halinde bu bozuk yüzeyin karşı kemiklere sürtmesinden kaynaklanmaktadır. Bu durum tıpta “kondromalzai patella” olarak adlandırılır. Bazen menüsküs yırtıklarından da ses gelebileceği unutulmalıdır. Bu durumda dizden gelen sesler daha çok “kütleme” şeklindedir.
Dizden ses gelmesi önemli midir?
Dizden ses gelmesi genellikle orta ve ileri yaşlarda olur. Bununla beraber gençlerin dizinden de ses gelebilir. Dizden ses gelmesi özelikle orta yaşlarda() ortaya çıkarsa erken kireçlenmenin habercisidir. Sesle birlikte ağrı varsa ve bu ağrı özellikle oturup kalkmalarda ,diz kırarak yapılan aktivitelerden sonra oluşuyorsa mutlaka araştırılmalıdır. Bu aşamada yapılacak en doğru hareket bir fizik tedavi uzmanına başvurmaktır.
Tanı nasıl konabilir?
Bu tip olgularda ağrı olmasa dahi dizden inceleme gereklidir. Seçilecek yöntem kıkırdak dokuyu ve menisküsleri çok iyi gösterebilmesi nedeniyle manyetik rezonans(MR) incelemesidir. MR ile diz kemiklerinin kıkırdakları ayrıntılı bir şekilde görülebilir.
Ne zaman tedavi edilmelidir?
Dizden ses gelmesi her zaman bir patolojiye delalet etmez. MR’da kıkırdak hasarı yani kondromalazi patella varsa ağrı olmasa bile tedavi uygulanmalıdır. Aksi takdirde diz yavaş yavaş da olsa kireçlenmeye gidecek ve hasar kalıcı hale gelecektir.
Dizdeki erken kıkırdak hasarı nasıl tedavi edilmelidir?
Bu hastaların tedavisinde 3 temel prensip vardır. İlki, hasta dizine iyi bakacaktır. Yani çömelme, merdiven inip çıkma, uzun süreler dizleri kıvırarak oturma, bağdaş kurma gibi hareketleri mümkün olduğunca az yapacaktır. İkinci prensip; hasta dizi kuvvetlendirecek egzersizler yapacaktır ve sonuncusu kilo almayacak, kilolu ise verecektir. Bu temel prensipler dışında bu dizlerde kıkırdak iğneleri ve fizik tedavi uygulamaları işe yarayabilir. Son yıllarda PRP (trombositten zengin plazma) tedavisi başarılı bir şekilde kullanılmaktadır.
PRP tedavisi nedir ?
PRP tedavisi dünyada son 4 yıldır,Türkiye’de ise son 2 yıldır kullanılan bir yöntemdir. Hastadan damar yolu ile yaklaşık 20 cc kadar kan alınır ve bu kan özel bazı işlemlerden geçirilerek içerisinde çok sayıda trombosit hücresi içeren PRP elde edilir. Kandan elde edilen trombositten zenginleştirilmiş plazma sıvısı doğal bir ilaç gibi etki gösterir. Enjeksiyon ile eklem içine verilen trombosit hücrelerinden çıkan doğal hormonlar yaralanmanın ve zedelenmenin olduğu bölgede kıkırdak gibi yapıların hücrelerini uyararak o bölgedeki iyileşmeyi hızlandırır. PRP tedavisi ayda bir kez toplam 3 defa uygulanır
PRP tedavisi kıkırdak zedelenmelerinde etkin bir tedavidir?
İki yıldır çok sayıda diz hastasına uyguladığımız PRP yöntemi özellikle kıkırdak zedelenmelerinde son derece başarılı sonuçlar vermektedir. Yan etkisinin olmaması en önemli avantajıdır.
Dizdeki erken kıkırdak zedelenmeleri temel prensiplere bağlı kalarak yapılan PRP tedavisi ile son derece etkin bir şekilde tedavi edilebilmektedir. Unutulmaması geren nokta; erken müdahale edilirse “kireçlenme kader değildir”.

Doçseafoodplus.info Bahadır

Diz Kapağı Hastalıkları

Diz kapağı hastalıkları nelerdir?

Diz kapağı, diz hareketlerine engel olacak şekilde takılması, ağrı yapması, instabiliteleri (sabitleyememe), eklem yüzey bozuklukları, diz kapağının en çok karşılaştığımız ortopedik hastalıklarıdır.

Hastaların şikâyetleri: (benim dizini bükerken ağrısı olan merdiven çıkarken zorlanan bir amca fotoğrafım var)

Diz kapağından ses gelmesi, kütleme, kıtırtı, çıtırtı sesi, ağrılı diz kapağı çömelememe, bağdaş kurma diz çökmede sorun yaşama, yanma, zonklama

Diz kapağının çıkması, diz kapağında kayma, çömelirken diz kapağına güvenememe, dar koltuklara oturamama, sinema uçak otobüs gibi sabit hareketsiz yerlerde diz önü ağrısının başlaması ve sonrasında topallama

Diz kapağının Yapısı ve Görevleri:Diz kapağı dizin önünde koruyucu olarak yer aldığı için dizi koruyan bir kapak düşüncesi ile diz kapağı ismini almıştır. Uyluk ön yüzdeki 4 başlı kas (Quadriceps femoris) birleşik tendonu ile diz kapağının sivri kısmı altta kalan üçgensi yapısının üst kısmına yani üçgenin taban kenarına tutunur.

Alttaki uç kısmından kendi ismiyle anılan bağ ile alttaki baldır(tibia=kaval) kemiğinin ön kısmına seafoodplus.info iki yanında büyük bir “X” işareti misali alttaki eklem kapsülü ve kapsül aracılığıyla da kemiklere bağlarla tutunarak sabit durur. Retinaküler ligamentler adını da alan bu bağlar diz hareketleri sırasında dizin eklemin ön kısmından yanlara düşmemesi için destekleyici rol üstlenirler.

Diz kapağının arka yüzünde farklı yönlerde organize olmuş eklem kıkırdağı bulunmaktadır. Vücudun sahip olduğu en kalın hyalen (=eklem kıkırdağı) kıkırdak yapısındadır. Bağlara paralel olarak çevresel bir damar ağı ile beslenir yani damar ve duyusunu alır. Esasında diz kapağı pozisyonel olarak sabit duruyor olsa da altındaki uyluk(=femur) kemiği dönme suretiyle yaptığı hareket dolayısı ile farklı noktalarda temas ederek eklem yüzeyleri arasında gezinme gözlenir. Dört başlı kasın kendi içindeki koordinasyonsuzluğu veya diz eklemindeki çarpıklık ve şekil değişiklikleri sonucunda düşey eksendeki hareketi sonucunda yanal da hareketlenme gözlenebilmektedir. Diz kapağını kolayca yerinden çıkaracak güçte olan bu kuvvetlere karşı bağlar ve uyluk kemiğin ön yüzündeki oluğun çukur formu sayesinde stabilitesi daha da güçlenmektedir.

Diz hareketinin bükülme ile oluşan ilk 30 derecesinde halen diz kapağı uyluk kemiğe temas etmediği için en ağrısız hareket alanıdır. İlerleyen bükülme derecelerinde temas alanı değişir ve artan basınç altında sıkışır. Buradaki kalınlığı kadar kaldıraç görevi görerek hem dize gelen kuvvetlerde azalma ve bu sayede enerji tasarrufu sağlar.

Diz çökerken yere doğru temas eden diz eklem yüzeylerinin yere temas ederek ezilmemesi için koruyucu olarak yer alır. Aynı zamanda karşıdan gelen darbelere karşı da koruyucu rolü vardır. Diz kapağı yokuş aşağı yürüyen veya merdiven inen kişilerde fren balatası misali ekleme sürtünerek hız azaltıcı rolü bulunmaktadır. Bu hareketleri sık yapan kişilerin özellikle derece harekete aralığında erken yaşta kıkırdak aşınmaları ve dolayısıyla ağrı duymalarında bu mekanik görevinin rolü büyüktüseafoodplus.info nedenle dizin üzerine yansıyan kuvvetler diz kapağını hareketlerde farklı alanlara temas ettirerek ağrıya yol açmaktadır.

Diz kapağının konumu:
Diz kapağı alt ucu kaval kemiğinin eklem yüzeyi ile aynı seviyede olmalıdır. Başka bir hesaplama ile de diz kapağının altındaki bağın boyu ile kemiğin dikey eksendeki boyu ile 1,1 gibi bir oransal ilişki bulunmaktadır. Diz kapağının yukarıda konumlanmasına patella alta, altta konumlanmasını da patella baja adı verilmektedir. Diz kapağının değişik noktalarına baskı gelmesine neden olan bu yapısal değişiklikler de diz kapağı ağrısının ailesel temelde gözlenen bozukluklarıdır. Ayrıca geçirilmiş yara ameliyat ve enfeksiyonlar da ligamanda kısalmaya yol açarak diz kapağının anatomik konumunu değiştirmektedirler.

Diz kapağı ağrısı olan hastalarda başvurulan tetkikler:

Hastalara iki yönlü röntgenler çekilerek diz kapağının konumu değerlendirilir eklem yüzeyi diz kapağının kalınlığındaki değişiklikler kaydedilir.
Çeşitli bükülme açılarında sıklıkla 30,45,60, 90 derecelerde diz kapağının konumu kontrol edilerek ekleme farklı hareketlerde binen yüklerde değişiklikler olup olmadığına bakılır.
Romatizmal veya enfeksiyon hastalığının olup olmadığı için kan ve eklem sıvısından alınan numuneler ile de tahliller yapılır.

Manyetik rezonans:

Emar incelemesi ile eklem yüzeylerini kaplayan kıkırdağın kalınlığı ve sağlığı konusunda değerlendirmeler yapmak mümkündür. Son yıllarda geliştirilen emar çekim modları ile moleküler düzeye yakın kıkırdak yapının değerlendirilmesi mümkündür. Ayrıca kıkırdağın tutunduğu kemiğin yüzeyi ve beslenmesi diz kapağının bağlarının boyları MR incelemesi ile görüntülenebilmektedir.

Tedavi:

Diz kapağı hastalıklarında öncelikle diz yapısı dizilimi ve anatomik olarak açıları değerlendirilmektedir. Diz içi sıvı olması harkelerde %60 varan düzeyde güç ve koordinasyon kaybı yarattığı akılda bulundurulmalıdır.

Dörtbaşlı uyluk adelesinin (Quadriceps femoris) güçlendirilerek diz kapağına mekanik destek ve kanlanma konusunda olumlu takviyede bulunması sağlanır. Egzersiz ile hareket açıklığının arttırılması ve kaslarda güçlendirme hedeflenerek ortalama üç hafta içerisinde % 65 e varan düzeyde ağrıda azalma edildiğini belirten bilimsel çalışmalar bulunmaktadır.

Diz içi enjeksiyonlar:

Diz eklem kıkırdağını besleyecek HYaluronik asit, kollajen preperatlarının yanı sırabaşta Prp olmak üzere çeşitli besleyici enjeksiyonlar yapılmaktadır. Eklem kıkırdağının ileri derecede hasar gördüğü kişilerde mezenkimal kök hücreler(yağ dokusu veya kemik iliği kaynaklı) ekleme yapılarak eklem yapısında iyileşme gözlenebilmektedir.

İleri dönem hastalarda cerrahi tedavilere başvurulmaktadır.

Diz ekleminden gelen sese dikkat!

Vücuttaki eklemlerin en çok yük taşıyanı diz seafoodplus.info sebeple diz kıkırdaklarına ve özellikle diz kapağı kıkırdaklarına aşırı yük binmektedir. Merdiven inip çıkma,çömelme gibi hareketler esnasında bu yük kişinin ağırlığına göre birkaç yüz kiloya kadar çıkabilir. Vücudun en kalın kıkırdak tabakası diz kapağının arka kısmındadır. Dizde kıkırdak bozulması ve kireçlenme belli bir yaş sonrası kendiliğinden başlayabileceği gibi, travma, menisküs yaralanmaları veya romatizmal hastalıklar dizde kireçlenmeye sebep olabilir. Ekrem kireçlenmesi genellikle ağrıyla başlayıp, sonrasında hareket kısıtlılığı, fonksiyon kaybı ve kıkırdak kaybına neden olmaktadır. Bir süre sonra da dizde şişlik şekil bozukluğu ortaya çıkar.

Kıkırdaklar arasındaki sürtünmenin çok az olması sayesinde diz eklemi bu yükleri ağrısız şekilde taşıyabilir. Kişinin diz kapağının arkasını döşeyen kıkırdağın yıpranmasının ve aşınmış olmasının ilk belirtisi dizden ses gelmesidir. Çıtırdama şeklinde meydana gelen bu sesler çömelirken,çömelip kalkarken ortaya çıkmaktadıseafoodplus.info sesin en büyük sebebi diz kapağı kıkırdağının yüzeyinin bozulması ve hareket halinde bu bozuk yüzeyin karşı kemik yüzeye süseafoodplus.info duruma da "Kondromalazi Patella" denir. Ancak bazen dizden gelen kütleme şeklinde duyulan ses de meniskus yırtığı nedeniyle de oluşabilir.

Dizden ses gelmesi genellikle ileri ve orta yaş gruplarında meydana gelir. Ama genç kişilerde de oluşabilir yaşlarında dizlerden ses geliyorsa bu erken kireçlenmenin belirtisi seafoodplus.info birlikte ağrı meydana geliyorsa ve bu ağrı özellikle oturup kalkmada ,diz kırarak yapılan hareketlerden sonra duyuluyorsa mutlaka bir Fizik Tedavi Uzmanına başvurulmalıdır.

Ağrı olmasa bile dizden ses gelmesi inceleme gerektirir. Seçilecek en doğru yöntem kıkırdak dokuyu ayrıca menisküsleri çok iyi görebilmesi nedeniyle (MR) çekilmesidir. MR ile diz kemiklerinin kıkırdakları ayrıntılı bir şekilde gösterilebilmektedir.

DİZ KİREÇLENMESİ TEDAVİSİ NEDİR ? NASIL UYGULANIR ?

Hastanın ağrısını ortadan kaldıran ve hayat kalitesini düzelten en zararsız tedavi en doğru tedavidir. Dizde kireçlenmesi olan hastaların ideal kilolarına inmesi dize binen yükleri azalttığından hem hastalığın ilerlemesini azaltır hem de uygulanan tedavi yöntemlerinin etkinliğini ve süresini arttırır Kilo vermek hem kıkırdak hasarı oluşmasına engel olacak hem de menisküsleri koruyacaktır. Bir diz hastasnın %10 kilo vermesi diz eklem kireçlenmesinin ilerlemesini durduracaktır. Bu çok önemlidir. Ne kadar çok kilo verilirse bu etki o kadar artacaktır.

Egzersiz ve su içi yürüyüş önemlidir. Ağrının olması durumunda, yürüyüşe daha fazla devam edilmemeli ve diz zorlanmamalıdır.

Dizde şişme ve ısı artışı yoksa dizde kireçlenmesi olan hastalar kaplıcalardan ve sıcak uygulamalardan kısmi yarar görebilirler. Ağrının azaltılması ve kıkırdak onarıcı etkilerinden dolayı glukozamin ve kondroitin ve hyaluronik asit preparatları tedavide kullanılabilir. Yine eklem içi sıvı enjeksiyonları -hyoluronik asit- tedavi seçenekleri arasındadır. Hyoluronik asit eklemi oluşturan kemiklerin yumuşak bir biçimde diğeri üzerinden kaymasını ve eklem yük aktarımı sırasında şok absorbsiyonu sağlar.

Eklem içi ve dışı ozon, PRP , CGF-CD34, kök hücre tedavisi ve proloterapi tedavileri tedavi seçenekleri arasında ön planda yer almalıdır. Fizik tedavi ve rehabilitasyon kireçlenmelerin başlangıç ve orta evrelerinde çok etkili olabilir. Ancak ilerleyen aşamalarda fizik tedavinin etkisi azalır. Diğer tedavi yöntemlerine cevap vermeyen ileri evre diz kireçlenmeleri diz protezi ile tedavi edilebilir.

Evde vücudu zinde tutmak için 7 temel egzersiz önerisi

nest...

batman iftar saati 2021 viranşehir kaç kilometre seferberlik ne demek namaz nasıl kılınır ve hangi dualar okunur özel jimer anlamlı bayram mesajı maxoak 50.000 mah powerbank cin tırnağı nedir