Diz kelimesinin anlam hakknda bilgi sahibi olmak, bu kelimenin hangi cümlelerle ve nasl kullanlmas gerektiinin kavranmas açsndan önemlidir. Bu konuda yardm alnan kaynak ise Türk Dil Kurumu'dur. Bazen anlam merak edilerek bazen baka anlamlarda kullanlp kullanlmad ile ilgili bilgi edinmek amacyla aratrlan Diz kelimesi ne demektir?
Diz TDK sözlük anlam u ekildedir:
"Bir iskemlede ellerini dizlerine sermi, sessizce oturuyordu." - Ayla Kutlu
ANASAYFAYA DÖNMEK ÇN TIKLAYINIZ
1. Bacağın ortasındaki bölüm. "Her gelişinde dizlerinden şikâyet ederdi."
2. Bir şeyleri dizmek. "Tespih tanelerini ipe özenle dizdi."
Yazılışları ve okunuşları aynı, anlamları farklı olan kelimelere eş sesli (sesteş) kelimeler denir.
Eş sesli (sesteş) kelime: Göz(seafoodplus.info)
1. Görme organı. "Gözlerinin karası, oldu yürek yarası."
2. Çekmece. "Okul kıyafetlerini hangi göze koydun?"
Eş sesli (sesteş) kelime: Yüzmek(seafoodplus.info)
ı. Kol, bacak, yüzgeç vb. organların özel hareketleriyle suda ilerlemek. "Bu yaz, Akdeniz'de yüzmek nasip olmadı."
2. Derisini soymak. "Kurban derisini yüzmek için bir saat uğraştı."
Eş sesli (sesteş) kelime: Pas(seafoodplus.info)
1. Su içinde ve nemli havada metallerin, özellikle demirin yüzeyinde oksitlenme sonucunda oluşan madde. "Bu çivilerin hepsi paslanmış." "Merdiven yağmurda kalırsa paslanır."
2. Bazı top oyunlarında oyunculardan birinin topu takım arkadaşına geçirmesi. "Bana hiç pas atmıyorsunuz." "Bu gollük bir pas."
3. Bazı iskambil oyunlarında sırası kendisine gelen oyuncunun oyuna o elde katılmayacağını belirten bir söz. "Ben pas diyorum."
Eş sesli (sesteş) kelime: Sal(seafoodplus.info)
1. Su üzerinde ulaşımı sağlayan bir araç türü. "Çocuklar bir başına sala binmiş gidiyorlardı."
2. Bırakmak, salmak. "Öğretmen sözlerini bitirinceye kadar bizi salmadı."
Eş sesli (sesteş) kelime: Kemer(seafoodplus.info)
1. Kumaş, deri veya metalden yapılan bel bağı. "Bugün kendine deri bir kemer almış."
2. Etek, pantolon vb. giysilerin bele gelen bölümü. "Bu pantolonun kemeri belimi çok sıkıyor."
3. Emniyet kemeri. "Kemerini takmadan yola çıkmaz."
Eş sesli (sesteş) kelime: Top(seafoodplus.info)
1. Çoğu spor oyununda kullanılan yuvarlak nesne. "Topunu getir de oynayalım." "Futbol oynarken bana top atmıyorsunuz."
2. Kumaş, kâğıt gibi şeylerin belli miktardaki bağı. "Bana iki top beyaz kumaş lazım."
3. Gülle veya şarapnel atan büyük, ateşli silah. "Ramazan topu patladı." "Bu top 2. Dünya Savaşı'ndan kalmış."
Eş sesli (sesteş) kelime: Taş(seafoodplus.info)
1. Kimyasal veya fiziksel durumu değişiklikler gösteren, rengini içindeki maden, tuz ve oksitlerden alan sert ve katı madde. "Düşen taş az daha kafama gelecekti."
2. Mücevherlerde kullanılan yüksek değerli cevher. "Bu kolyenin bir taşı düşmüş."
3. Dama, domino, okey vb. oyunlarda kullanılan metal, kemik, plastik veya tahta parçalardan her biri. "Okey taşlarından biri eksik."
Eş sesli (sesteş) kelime: Yaz(seafoodplus.info)
1. Bir mevsim. "Bu yaz gitmeyi çok istedim ama nasip değilmiş." "Her yaz ata yadigârı topraklara, köye giderim."
2. Bir şey üzerine yazıyı yazmak. "Vardığında bana mesaj yazmayı unutma."
Eş sesli (sesteş) kelime: Cilt(seafoodplus.info)
1. Ten, deri. "Senin cilt sorununa bu doktor da çare olamadı."
2. Kitap kaplaması. "Bu kitaplar yıpranmış gibi, ciltlense iyi olacak."
Eş sesli (sesteş) kelime: En(seafoodplus.info)
1. Bir yüzeyde boy sayılan iki kenar arasındaki uzaklık, genişlik. "Bu dolabın eni biraz uzun oldu." "Bu gömleğin eni biraz kısa kalmış."
2. Başına geldiği sıfatların üstün derecede olduğunu gösteren kelime. "En sevdiğim çiçek güldür." "En çok da senin gülüşünü seviyorum." "En nefret ettiğim kişiyle karşılaştım."
3. Hayvanlara veya eşyaya vurulan damga, işaret. "Tüm koyunlar eksiksiz enlenecek."
Eş sesli (sesteş) kelime: Sol(seafoodplus.info)
1. Vücutta kalbin bulunduğu tarafta olan, sağ karşıtı. "Sol elimle yazı yazamam."
2. Sosyalizme yakın görüşte olan grup. "Benim babam sol görüşlü biri."
3. Müzikte nota. "Sol hangi notalar arasındadır?." "Sol, fa ile la notaları arasındadır."
Eş sesli (sesteş) kelime: Diz(seafoodplus.info)
1. Bacağın ortasındaki bölüm. "Her gelişinde dizlerinden şikâyet ederdi."
2. Bir şeyleri dizmek. "Tespih tanelerini ipe özenle dizdi."
Bu sayfadaki içerikler kaynak gösterilmeden alıntı yapılamaz, kanuna aykırı ve izinsiz olarak kopyalanamaz, başka yerde yayınlanamaz.
Diz sözcüğü deyimlerde mağlubiyet, cesaret ve korkaklık anlamında kullanılır. Örnekler:
1- Dize getirmek - Birini mağlup etmek
2- Diz çökmek - Birine teslim olmak, haklı olduğunu kabul etmek
Diz Eş Sesli (Sesteş) midir ve Eş Sesli Anlamı Nedir?
Diz, hem isim hem de fiil haliyle kullanılan bir sözcük olduğu için eş seslidir. Bacaklarda, uyluk ve diz kapağından oluşan oynak kısma diz denir. Kelimenin fiil hali ise ''dizmek'' şeklinde yazılır. Dizmek, bir şeyi sıralamak ve düzenlemek anlamına gelir.
Bu sözcük birçok ek alarak farklı manalarda kullanılır. Dize, satır ve mısra ile eş anlamlıdır. Dizgi, kitaplardaki yazıların düzenlenmiş hali demektir. ''Bir dizi'' ise birtakım manasına gelir.
Diz ile İlgili Eş Sesli Örnek Cümleler
1- Babaannemde kireçlenme olduğu için dizlerini rahat hareket ettiremiyor.
(Sözlük anlamı)
2- Şu paketleri düzgün bir şekilde dizer misin? (Dizmek - Fiil hali)
3- Akşam televizyonda en sevdiğim dizi var. (Diz - Dizi)
Diz, insan vücudunda bacağın katlanmasını sağlayan bir uzuvdur. Diz, herhangi unsur ya da nesneleri sıraya koymak anlamına da gelmektedir.
1.isim, anatomi Kaval, baldır ve uyluk kemiğinin birleştiği yer. "Bir iskemlede ellerini dizlerine sermiş, sessizce oturuyordu." -Ayla Kutlu
2.isim Oturulduğunda uyluğun üst yanı.