dizdeki sıvı kaybına yürüyüş iyi gelirmi / Diz Egzersiz Programı - Diz Kuvvetlendirme Egzersizleri - Doktor Fizik

Dizdeki Sıvı Kaybına Yürüyüş Iyi Gelirmi

dizdeki sıvı kaybına yürüyüş iyi gelirmi

Diz Kireçlenmesi

Diz Kireçlenmesi

Diz Kireçlenmesi (Gonartroz)

Merdiven inip çıkarken ve oturup kalkarken ağrılara neden olan dizlerdeki kireçlenme, tedavisine bir an önce başlanması gereken ve bu sebeple de erken teşhisi oldukça önem taşıyan önemli bir hastalıktır.

Kireçlenme (Osteoartrit) Nedir?

Dejeneratif eklem hastalığı olan osteoartrit halk arasında kireçlenme olarak bilinir. 50 yaş üzerinde en sık görülen eklem rahatsızlığıdır.

Kireçlenme, vücuttaki herhangi bir eklemi etkileyebilmekle birlikte en sık görüldüğü eklemler eller, kalça, diz ve omurgadır.

Osteoartritte eklem kıkırdak yapısında bozulma meydana gelir. Bu bozulma nedeniyle eklem kıkırdağının altında yer alan kemik dokusunda değişiklikler oluşur. Kemikteki büyümeler ve eklem kenarındaki çıkıntılar eklemlerin normal yapısını bozarak, hareketlerde kısıtlanmaya ve ağrıya sebep olur.

Sağlıklı diz ve diz kireçlenmesi karşılaştırma görseli

Diz Kireçlenmesi (Gonartroz) Nedir?

Diz eklemlerinin hareketine olanak sağlayan diz kıkırdağının çeşitli sebeplerle zayıflayıp yapısının bozulmasına diz kireçlenmesi (gonartroz) denir.

Dizde Kireçlenme Belirtileri Nelerdir?

Dizde kireçlenmenin en önemli belirtisi diz ağrılarıdır. Hastalığın ilk aşamalarında yorgunluk ve eklemi kullanıp kullanmamaya bağlı olarak ağrılar belirip azalsalar da hastalığın ilerlemesiyle ağrılar kalıcı hale gelebilir.

Diz Kireçlenmesinin belirtilerini şu şekilde sıralayabiliriz:

  • Dizlerde çömelme veya ayağa kalkmada sorun
  • Dizlerde bazı hareketlerle tutulma, kilitlenme, krepitasyon (eklemden ses gelmesi)
  • Diz ekleminde yürüme, merdiven inme ve çıkmayla artan ağrılar
  • Dizleri kıvırarak oturmakta sorun
  • Zaman zaman dizlerde şişlik

Bu belirtilerden bir veya daha fazlası varsa mutlaka Fizik tedavi ve Rehabilitasyon hekimine başvurulmalıdır.

Dizde Kireçlenme Neden Olur?

Genellikle orta ve ileri yaşlarda ortaya çıkar. 50 yaş üzerinde yaşlanmaya, kiloya bağlı olarak ortaya çıkması yaygındır. Kadınlarda daha fazla görülür.

Kalıtımsal faktörler, Gut, Romatoid artrit, diabetik nöropati, paget hastalığı, septik artrit ve doğuştan kalça çıkığı gibi hastalıklar osteoartrit gelişme riskini artırırlar.

Diz Kireçlenmesi Risk Faktörleri

  • Yaşlanma
  • Romatizmal hastalıklar
  • Enfeksiyon
  • İnflamatuar hastalıklar (lupus, gut vb.)
  • Hemofili

Diz Kireçlenmesinin Tanısı Nasıl Konur?

Eklemlerinizde ağrı, tutukluk ve şişlik şikayetiniz varsa gecikmeden doktora başvurmalısınız.

Doktorunuz öncelikle fizik muayene yapacaktır. Dizdeki hassasiyet, çekilen röntgen grafisinde diz eklem aralığında kıkırdak kaybına bağlı daralma, eklem yüzeyinde bozulma, osteofit denilen kemik sivriliklerinin tespitiyle tanı koyabilir.

Bazı erken durumlarda röntgen grafisi yeterli olmayabilir. Bu durumlarda MRI (manyetik rezonans görüntüleme) yararlı olacaktır.

Diz Kireçlenmesi Tedavisi

Gonartroz tedavi yöntemleri, yaş, kireçlenmenin nedeni ve derecesi ile şikayetin ciddiyetine göre değişiklik gösterebilir.

Diz kireçlenmesinden mustarip hastaların fazla kilolarını vermeleri, ağır işlerden, merdiven veya yokuş inip çıkmaktan kaçınmaları tedavilerine yardımcı olacaktır.

Teknolojik gelişmelerin hızlanmasıyla birlikte, eskiden doku ısıtma amaçlı yapılan fizik tedavilerin yerini, doku iyileştirme amaçlı fizik tedaviler almıştır.

Diz eklemindeki hem kemik hem yumuşak dokulara yönelik etkili fizik tedavi cihazlarıyla , dokulardaki hasarlanmalar erken dönemde tedavi edilebilmektedir.

Diz eklemine binen yükü azaltmak ve mukavemeti arttırmak için kalça ve uyluk kaslarının güçlendirilmesinde de fizik tedavi cihazları etkin şekilde kullanılmaktadır.

Eklem ağrıları ve tutukluğu azaltmaya yönelik olarak manuel terapinin faydaları bilinmektedir.

Son yıllarda, doğal tedavi yöntemlerinin etkisinin, kimyasal ilaçlardan daha üstün olduğunun saptanması ile, vücudun kendi kendini tamir mekanizmaları da önem kazanmıştır.

Buz tedavisi uygulamaları, SVF kök hücre, PRP, bantlama teknikleri, diz içine hyaluronik asit enjeksiyonları , önerilebilecek yöntemlerdir.

Diz Kireçlenmesinde PRP Tedavisi

Bilimsel araştırmalar sonucunda; kas-iskelet sistemi hastalıklarında PRP yönteminin dokuların tamirine olanak sağladığı tespit edilmiştir.

PRP, İngilizce “Platelet Rich Plasma” ifadesinin baş harflerinden türetilmiş olup, trombositten zengin plazma anlamına gelmektedir.

PRP hastanın kendi kanından hazırlanmaktadır. Yani doğal bir tedavi yöntemidir ve kişinin kendi kanından üretildiği ve yabancı bir madde içermediğinden yan etkisi yoktur.

PRP tedavisi bir ağrı kesici tedavisi olmayıp, hastalığı tedavi etmeye yönelik bir tedavidir.

Diz Kireçlenmesinde SVF Kök Hücre Tedavisi

SVF (Stromal Vasküler Fraksiyon) Kök hücre tedavisi, hastanın karın yağlarından ameliyathane şartlarında bir bardak yağ alınarak, Sağlık Bakanlığı’ndan ruhsatlı kök hücre laboratuvarına gönderilir. Laboratuvarda kök hücreler yağlardan ayrıştırılır, sayılır, kalite kontrolleri yapılır ve sertifikalandırılır. Her bir dize yüz milyonla, iki yüz elli milyon adet arasında sertifikalı kök hücre enjekte edilir.

Kök hücrelerin yenileme özelliğinden faydalanılarak, diz ekleminde tendon ve bağlarındaki hasarlı bölgeler üç ayla altı ay arasında onarılmaya başlayarak bir yıl içinde tamamlanır.

Kök hücre ile tedavide, hastanın kendi hücreleri ile uygulama yapıldığından herhangi bir alerjik reaksiyon veya yan etki görülmez.

Eklem kıkırdağında kan damarları ve sinir olmadığı için diz kireçlenmelerinde vücudun kendi kendisini onarması imkansızdır. Bu nedenle özellikle eklemlerin hareket etmesini sağlayan sıvı kayıplarında geçmişte herhangi bir kalıcı tedavi uygulanamıyordu.

Fakat kök hücre teknolojisinin gelişimiyle birlikte vücudumuzun ürettiği kendi onarıcı hücrelerimiz ile diz kireçlenmesi tedavisi mümkün hale gelmiştir.

Sıkça Sorulan Sorular

Gonartroz kimlerde görülür?

Diz kireçlenmesi (gonartroz) erken yaşlarda da görülebilmekle birlikte daha çok orta ve ileri yaşlarda görülmektedir. 50 yaş üstü kadınlarda daha sık görülür.

Aşırı kilolu kişilerde diz kireçlenmesine daha sık rastlanmaktadır.

Daha önce geçirilmiş travma, eklem operasyonları, spor yaralanmaları, iltihaplı romatizma ve doğuştan kaynaklanan çeşitli bozukluklar sıklıkla karşılaşılan sebepler arasında sayılabilir.

Diz Kireçlenmesine Yürüyüş İyi Gelir Mi?

Hareketsiz bir yaşam vücut sağlığımızı olumsuz etkiler. Bu sebeple sağlıklı bir yaşam için düzenli egzersiz yapmalıyız.

Başlangıç aşamasındaki diz kireçlenmelerinde yürüyüş yapmak, diz eklemi ve çevresindeki kasları güçlendirerek olumlu etki yapacaktır. Fakat diz kireçlenmesi olan hastalar uzun yürüyüşler yapamaz ve yürüyüş yaparken bir süre sonra ağrı hissetmeye başlarlar. Bu sebeple kısa yürüyüşler yapmak ve ağrı hissedildiğinde yürüyüşü sonlandırmayı tavsiye ederiz.

Diz Kireçlenmesinde Genetik Yatkınlık Ne Kadar Etkilidir?

Genetik yatkınlığın diz kireçlenmesine zemin hazırlayabileceği bilinmekle birlikte birçok durumda tek yumurta ikizlerinde bile birinde görülen vaka diğerinde görülmeyebiliyor. Bu sebeple genetik yatkınlığın zemin hazırlayabileceği göz ardı edilemese de çevresel faktörler üzerinde durulmalıdır.

Diz Kireçlenmesinde Kilo Ne Kadar Önemlidir?

Aşırı kilo kireçlenmenin en önemli sebeplerinden biridir. Standardın üzerinde her 1 kilo dizlerimize 3 kat daha fazla yük bindirir. Dize binen her yük ise diz eklemlerindeki baskıyı artırarak yıpranmayı kolaylaştıracaktır.

Sağlıklı bir yaşam için aşırı kilolardan kurtulmalı ve egzersiz yapmalıyız.

Diz Kireçlenmesi Olanlar Nelere Dikkat Etmeli?

Öncelikle belirtmemiz gerekir ki diz kireçlenmesi kendi kendine iyileşmez. Her ne kadar yaşantımızı kireçlenmeye göre düzenlemenin faydası olsa da mutlaka uzman bir hekime başvurmanızı tavsiye ederiz.

  • Diz kireçlenmesi olanlar uzun süre hareketsizlikten kaçınmalı ve uzman tavsiyesi doğrultusunda kendilerine uygun biçimde egzersiz yapmalıdır,
  • Aşırı kilolarından kurtulmalıdır,
  • Uzun süre sabit pozisyonda kalınmamalı, her 30 dakikada bir kısa yürüyüş yapılmalıdır,
  • Uzun yürüyüşlerden kaçınmak, ağrı hissedildiğinde mola vererek dinlenmek gerekir,
  • Ayakta uzun süren işler yapılıyorsa dakikadan daha uzun süre aynı pozisyonda durmaktan kaçınılmalıdır.

Diz Kireçlenmesinde Bitkisel Tedavi Mümkün Mü?

Bitkisel yöntemlerle diz kireçlenmesinden kurtulmak mümkün değildir. Bitkisel tedaviler denilen yöntemlerle placebo etkisiyle bir süre ağrılarınızın azaldığı veya geçtiği hissine kapılsanız da eklemlerinizde meydana gelen hasarın herhangi bir bitkisel yöntemle onarılabilmesi imkansızdır.

Diz Kireçlenmesi Egzersiz Yaparak Geçer Mi?

Egzersiz sağlıklı bir hayatın temellerinden olduğu gibi bir uzmanın yönlendirmesiyle yapıldığında diz kireçlenmesinde de olumlu etkileri vardır. Fakat aşırı zorlanmaya sebep olabilecek bilinçsiz egzersiz yapmak çok daha ciddi sorunlar yaşamanıza yol açabilir.

Bu sebeple diz kireçlenmesinde fizik tedavi ve rehabilitasyon uzmanı hekimlere başvurulmalı ve uzman hekim yönlendirmesiyle egzersiz yapılmalıdır.

Dizde kireçlenmeye ne iyi gelir?

İnternette karşılaşacağız veya çevreden duyduğunuz bilim dışı yöntemlerle diz kireçlenmesini tedavi edemezsiniz. Diz kireçlenmesi (gonartroz) ciddi bir hastalıktır ve fizik tedavi ve rehabilitasyon uzmanı hekimlerce tedavi edilmelidir.

Diz kapağında yanma hissi neden olur?

Dizde yanma hissinin birçok nedeni vardır. Sıklıkla karşılaşılan nedenler:

  • Bağ yırtığı,
  • Kıkırdak yırtılması,
  • Aşırı yaralanma,
  • Kireçlenmedir.

Dizinizde yanma hissediyorsanız tavsiyemiz vakit geçirmeden uzman bir hekime başvurmanızdır.

Menüsküs olup olmadığı nasıl anlaşılır?

Dizde yer alan hilal ay şeklindeki kıkırdak dokuya menüsküs adı verilir. Halk arasında yer alan yaygın kullanımın aksine hastalığın adı menüsküs değil menüsküs yırtığıdır.

Uyluk kemiği ile bacak kemiği arasındaki, amortisör işlevi gören bir disk olan menüsküsün yırtılması yaygın görülen bir diz yaralanmasıdır. Menüsküs yırtığı hastalığına genellikle tek bir akut yaralanma neden olur. Genellikle ayak yerde sabit dururken vücudun diz üzerinde dönmesinden oluşur.

İlk dönemde dizde şişme . kilitlenme ve harekette zorluk görülür.

Diz kireçlenmesi ve menüsküs arasındaki farkı anlayabilmek ve diz ağrılarınıza doğru bir tanı koyabilmek için gecikmeden uzman bir hekime başvurmanızı tavsiye ederiz.

İlgili Hastalıklar ve Tedavilerimiz

Dizde sıvı azalır mı? Diz ağrılarımın sebebi dizlerimdeki sıvı kaybı olabilir mi?

Diz ağrılarına yönelik en yaygın endişelerden biri genellikle ‘’dizde sıvı kaybı’’ olarak bilinen durumdur. Gerçekte ise dizde sıvı kaybı söz konusu değildir. Diz sıvısı olarak bilinen sinoviyal sıvı yani eklem sıvısı, vücudumuzun doğal bir bileşenidir. Eklem sıvısı, kıkırdağı besler ve kayganlık sağlayarak rahat hareket etmemize olanak tanır. Ancak, diz ekleminde koruyucu görev yapan bu eklem sıvısının besleyiciliği ve işlevi zamanla azalabilir ve kıkırdak yapısı bozulabilir. Bu durum halk arasında ‘’dizde sıvı kaybı’’ olarak ifade edilse de eklemlerdeki sıvının azaldığını söylemek doğru olmaz. Aksine travmalarda, darbelerde, burkulmalarda, iltihaplı romatizmal hastalıklarda eklem sıvısında artış gözlenir. Diz eklem sıvısının özelliğini kaybetmesi, diz kireçlenmesi başta olmak üzere eklem hastalıklarının önemli nedenlerinden biridir.

Dizde sıvı kaybı olarak bildiğimiz bu durum aslında nedir, belirtileri ve tedavi yöntemleri nelerdir?

Diz Eklem Sıvısı ve Görevi

Dizlerimiz karmaşık bir makine gibi oldukça organize şekilde ve işbirliği içinde çalışır. Kemikler, tendon ve bağlar, kaslar, kıkırdak ve eklem sıvısının birlikte doğru şekilde çalışması sayesinde diz hareketlerimizi ağrısız ve rahatlıkla yapabiliriz. 

Yürümek, koşmak, merdiven çıkmak, çömelmek, oturup kalmak gibi günlük yaşantımızda farkına bile varmadan yaptığımız hemen her harekette diz eklemlerimiz görev yapar. Diz eklemi en hareketli eklem grubudur. Kaval kemiği ve uyluk kemiği birleşerek dizin ana eklem yapısını meydana getirir. Dizin bükülüp açılması ve dönme hareketleri bu eklemde gerçekleşir. Sağlıklı bir diz hareket ederken kemikler arasında sürtünme çok az olmalı veya hiç sürtünme olmamalıdır. Hareketlerimiz sırasında kemik yüzeylerini sürtünmeden koruyan ve hareket kolaylığı sağlayan yapılar ise eklem kıkırdağı ve sinoviyal sıvı yani eklem sıvısıdır.

Eklem kıkırdağı diz eklemine binen yükü dağıtır, ekleme esneklik kazandırır ve kemik yüzeylerinin aşınmasını önleyerek dizimizin uyum içinde hareket etmesini sağlar. Eklem boşluğu ise eklem sıvısı ile doludur. Eklem sıvısı, kıkırdak dokuyu beslerken aynı zamanda eklem yüzeyini kaygan hale getirir ve aşınmayı önler.

Diz-Eklem-Sivisi-ve-Gorevix

Vücudumuzu çalışan bir makine olarak düşünelim; nasıl ki makine parçalarının aşınmaması için yağlama gerekiyorsa, vücudumuzdaki en büyük iki kemiğin birlikte çalıştığı diz ekleminde kemiklerinin birbirine sürtünüp aşınmaması ve ekleme zarar vermemesi için de eklem sıvısı gereklidir. Eklem sıvısının birincil görevi, eklemler için yastıklama ve kayganlık (yağlama) sağlamaktır. Aynı zamanda kıkırdak dokunun beslenmesini sağlar. Eklem sıvısında bulunan hyalüronik asit eklemin kayganlığını ve dayanıklılığını arttırır. Eklem sıvısı sayesinde hareket eden kemikler arası sürtünme azaltılır ve diz hareketleri zorlanmadan yapılır. 

Kıkırdak doku ve eklem sıvısının işlevi bozulursa diz eklemi gerektiği gibi korunamaz ve kemik yüzeyleri aşınarak kireçlenme (osteoartirt) meydana gelir. Dizlerde ağrı, şişlik, sertlik ve hareket kaybıyla birlikte bu belirtiler zamanla kötüleşebilir.

Sinoviyal sıvı vücudun doğal bileşeni olarak herkeste bulunur, fakat bazı durumlarda zamanla özelliğini kaybedebilir. Bu durum genellikle ‘’dizde sıvı kaybı’’ olarak bilinir ve vücut kaliteli sıvıyı yeterli oranda temin edemediğinde dışardan eklem içerisine enjekte edilmesi gerekebilir. Ancak eklem içi enjeksiyonların gerekli olduğu durumlar ve başarı oranı iyi değerlendirilmelidir.

‘’Dizde Sıvı Kaybı’’, Gerçekten Sıvı Kaybedildiği Anlamına Gelmez!

Halk arasında dizde sıvı kaybı olarak tanımlanan durum dizdeki eklem sıvısının yapısının değişmesi ve özelliğini kaybetmesidir. Sonuçta kemik yüzeyinde sürtünmenin artmasına ve kıkırdak dokunun aşınmasına yol açabilir. Kıkırdak kaybı görünür duruma geldiğinde, kemikler birbirine yaklaşıp eklem boşluğu daralmaya başlar. Eklem sıvısının yapısında oluşan bozulmalar hastaların yaşam kalitesini düşüren eklem hastalıklarının başlıca nedenidir.

Eklem sıvısı, çok kalınlaştığında veya çok ince olduğunda eklemleri koruyamaz, bu da kıkırdak hasarına ve kireçlenmeye (osteoartrit) yol açabilir. Kireçlenmenin ileri aşamalarında eklemi çevreleyen doku iltihaplanarak fazladan sinoviyal sıvı üretebilir ve bu da şişliğin artmasına neden olur.

Eklem Sıvısının Özelliğini Kaybettiğini Gösteren Belirtiler Nelerdir?

Eklem sıvısında bulunan hyalüronik asit ekleme dayanıklılık ve kayganlık kazandırır. Ancak hyalüronik asit devamlı aynı kalmaz, sürekli olarak parçalanır ve yeniden üretilir. Normalde, hyalüronik asidin parçalanması ile yeniden üretimi arasında bir denge vardır. Ancak kireçlenme gibi bir eklem hastalığı meydana geldiğinde bu denge bozulur ve parçalanma üretimden daha hızlı gerçekleşir. Sonuç olarak, eklem sıvısı incelerek işlevini kaybedebilir ve kıkırdak yavaş yavaş yıpranır. Hatta bazı yerlerde kıkırdak tamamen hasar görebilir. Sinoviyal sıvının yani eklem sıvısının incelmesi ve kıkırdağın yıpranması gittikçe artan kireçlenme belirtilerine yol açar.

Eklem sıvısında meydana gelen değişiklikler yaygın olarak diz ağrılarına neden olur. Diz ağrısıyla beraber dizde şişlik, sertlik, hareketlerde kısıtlılık meydana gelir ve bunlar hastaların yaşam kalitesini büyük ölçüde etkiler. İlerleyen dönemlerde hastalar; yürümek ve oturmak gibi günlük hareketleri yapmakta bile zorlanabilirler. Bu hareketler sırasında diz ekleminden kıtırtı şeklinde sesler gelebilir.

Peki, Dizde Sıvı Kaybı (işlevini kaybetmesine) yol açan nedenler nelerdir?

  • Yaşlanma: Artan yaşla beraber eklem hasarları sık görülmeye başlar. Genellikle ileri yaşlarda dizler aşınmaya daha yatkın hale gelir. Yaşlı bireylerde gençlere göre travmalar, düşme ve yaralanmalar daha sık görülebilir. Düşmeye bağlı travmalar da diz ekleminin yapısında bozulmalara yol açabilir.
  • Hareketsizlik: Dizde eklem kıkırdağının özelliğini koruması için hareket gereklidir. Hareketli bir diz eklemi, eklem sıvısının yapımını arttırır bu yüzden uzun süren hareketsizlik diz eklemini olumsuz etkiler.
  • Obezite: Aşırı kilolu olmak ekleme binen yükün artmasına neden olur ve eklem hasarı riski de artar.
  • Kas zayıflığı: Kaslar; ayakta durma, yürüme gibi fonksiyonlarda eklem üzerine binen yükün taşınmasında görev alır. Kas zayıflığı, diz eklemini yaralanmalara daha açık hale getirir.
  • D vitamini eksikliği: D vitamini, kemikler için en önemli vitaminlerin başında gelir ve güçlü kemiklere sahip olmamız D vitamininin yeterli miktarda alınmasına bağlıdır. D vitamini eksikliğinde diz eklemi olumsuz etkilenebilir.
  • Diyabet: Diyabet gibi metabolik hastalıklar vücudun normal işlevlerinde bozulmalara yol açar. Bu nedenle kireçlenme ve eklem sıvısının kalitesinin bozulmasında önemli bir risk faktörüdür.
  • Beslenme bozukluğu: Yemeklerde sağlıklı tercihler yapmak bağışıklığı güçlendirir, vücuttaki dengenin korunmasını sağlar. Sağlıksız bir beslenme, kemik ve eklem sağlığı için gerekli mineral ve vitaminlerin yeterli alınmamasına yol açar. Kemikler ve eklemler güçlendirilmezse, kolaylıkla hasar görebilir.

Ameliyat Dışı Tedavi Seçenekleri Nelerdir?

Diz eklem sıvısının özelliğini kaybetmesine bağlı olarak görülen kireçlenme ve diz ağrılarında ameliyat dışı tedavi denildiğinde egzersiz ve fizik tedavi önemli bir yer tutar. Sadece tedavi için değil eklem sağlığını korumak için de düzenli egzersiz yaparak aktif kalmak gerekir. Planlı ve programlı bir egzersiz sayesinde kas gücü artırılabilir. Kendinizi yıpratmadan ve yormadan uzman bir sağlık çalışanından egzersiz programı temin etmeniz kemik ve eklem sağlığınız için en iyisi olacaktır. Hareketsizlik, kemik ve eklemlerin en büyük düşmanıdır.

Dize Enjeksiyon Uygulamaları

Diz ağrıları için ameliyat dışı tedavi yöntemlerinden biri de eklem içi enjeksiyonlardır. Bu tedavinin amacı diz ekleminde oluşan aşınmayı ve sürtünmeyi engellemek, ağrı ve diğer yakınmaları azaltmaktır. Eklem sıvısı enjeksiyonu, ekleme kayganlık özelliği kazandırarak kemik yüzeyleri arasındaki sürtünmeyi ortadan kaldırmayı amaçlar. Eklem sıvısı enjeksiyonu, diz ağrılarına ve yakınmalara yardımcı olur, ancak kesin bir tedavi sağlamayabilir.

Dize enjeksiyon uygulamaları arasında çeşitli yöntemler bulunmaktadır. Trombositten Zengin Plazma (TZP) ve Kök Hücre Enjeksiyonları; zedelenen menisküslere, bağlara veya tendonlara, gerekirse özel bir teknik ile kemik içine de uygulanabilir. Bu enjeksiyon yöntemleri doku iyileşmesini sağlayan doğal ve güçlü bir alternatif tedavi yöntemi olarak kabul edilmektedir. Ayrıca dokuların tamir edilip, ağrının giderilmesi için eklem içine yüksek konsantrasyondaki şekerli serum enjeksiyonu yapılan Proloterapi ve yüzeysel bir enjeksiyon yöntemi olan Nöroproloterapi gibi yöntemler de bulunmaktadır. Bu enjeksiyon uygulamaları yenileyici ve onarıcı özellikleri sayesinde ağrıların giderilmesinde önemli alternatif yöntemlerdir. Ancak eklemdeki hasarın fazla olduğu ileri aşama kireçlenme olan durumlarda bu uygulamalar uzun süreli fayda sağlamayabilir ve ameliyat bir seçenek haline gelebilir.

Dize-Enjeksiyon-Uygulamalari

Diz eklemi gün boyunca aşırı baskıya maruz kalır. Kıkırdak, menisküs, bağlar ve eklem sıvısı sürtünmeyi en aza indirerek diz ekleminin zarar görmesini engeller. Eğer bu önemli yapılarda hasar ve bozulma meydana gelirse, eklem sıvısının kalitesi ve besleyiciliği düşebilir. Bunun sonucunda, sürekli devam eden ağrılarla beraber hareketlerde güçlük ve kireçlenme belirtileri başlayabilir. Kemik ve eklemleri korumak için alınan önlemler ve güvenilir tedavi yöntemleri ile birlikte sağlıklı bir yaşama ulaşmak ve ağrılardan kurtulmak mümkündür.

‘Doğru’ bilgiye ulaşmak tedavi sürecinde sizi hem zaman hem maddi kayıplardan kurtaracak ilk adımdır. Sağlıklı bir geleceğe adım atmak için Op. Dr. Kayhan Turan ve uzman ekibimiz ile iletişime geçebilirsiniz.

Dizdeki sıvı kaybına ne iyi gelir? Dizde sıvı kaybı neden olur, ameliyatsız nasıl tedavi edilir?

Halk aras&#;nda tamam&#; "kireçlenme" olarak isimlendirilen eklem hastal&#;klar&#;, bu ismin ilk anda ça&#;r&#;&#;t&#;rd&#;&#;&#; gibi bir &#;eylerin birikmesinden, artmas&#;ndan ya da kal&#;nla&#;mas&#;ndan de&#;il, tam tersi eksilmesinden ve bozulmas&#;ndan kaynaklan&#;r.  

Dizde s&#;v&#; kayb&#; endir?

iStock

Çevremizde çok duydu&#;umuz "diz s&#;v&#;s&#; azalmas&#;" veya "dize vurulan i&#;ne" gibi ifadelerin ne anlama geldi&#;ini kavrayabilmek için diz özelinde eklemin nas&#;l bir yap&#;s&#; oldu&#;unu bilmemiz gerekir. 

&#;ki kemi&#;in birle&#;ti&#;i yerdeki mekanizmaya, eklem denir. Eklem de bir kemiktir ama di&#;er kemiklerden farkl&#; olarak uç k&#;s&#;mlar&#;, k&#;k&#;rdak ad&#; verilen yumu&#;ak dokuyla kapl&#;d&#;r. Sa&#;l&#;kl&#; bir eklem k&#;k&#;rda&#;&#;, parlak renkli ve kaygand&#;r. Bu kayganl&#;k, eklemi saran sinovyal zar&#;n salg&#;lad&#;&#;&#; s&#;v&#; ile sa&#;lan&#;r. Diz eklemini saran sinovyal zar, vücuttaki di&#;er sinovyal zarlar&#;n en büyü&#;ü ve en kompleks olan&#;d&#;r. Bu zar taraf&#;ndan salg&#;lanan sinovyal s&#;v&#;, kemiklerin eklem üzerinde, birbirlerini a&#;&#;nd&#;rmadan hareket etmelerini sa&#;lar.

Sinovyal s&#;v&#;ya kayganl&#;k veren temel madde ise, vücudun tüm ba&#; dokular&#;nda bulunan hyalüronik asittir. Çok yüksek miktarda su tutma özelli&#;ine sahip olan hyalüronik asit molekülleri tek ba&#;lar&#;na ya da ba&#;ka moleküllere ba&#;lanarak, sinovyal s&#;v&#;n&#;n k&#;vam&#;n&#; koyula&#;t&#;r&#;r ve k&#;k&#;rda&#;&#; sa&#;lamla&#;t&#;r&#;r. Sa&#;l&#;kl&#; insanlarda çok büyük olan hyalüronik asit molekülü, diz ekleminde kireçlenme olan hastalarda küçülür. Bu yüzden eklem s&#;v&#;s&#;n&#;n k&#;vam&#; incelir ve sürtünme artar. Bu tan&#;mdan da anla&#;&#;laca&#;&#; gibi asl&#;nda diz ekleminde azalan ya da biten &#;ey eklem s&#;v&#;s&#; de&#;il, s&#;v&#;n&#;n kalitesidir.  

Kireçlenme nedir?

Kireçlenme (osteoartrit, artroz, gonatroz, dejeneratif artrit, dejeneratif eklem hastal&#;&#;&#;), eklemlerin yüzeyini kaplayan k&#;k&#;rdak dokunun a&#;&#;nmas&#;d&#;r.  Bütün eklemlerde görülebilir ama diz ve kalça gibi en hareketli eklemlerde daha çok görülür. Ya&#;lanmayla birlikte eklem s&#;v&#;s&#;n&#;n seyrelmesi, çarpmalar, hareketsizlik, ayn&#; eklemin çok s&#;k tekrarlayan hareketleri, vücudun ba&#;ka yerlerindeki enfeksiyon hastal&#;klar&#;, eklemleri saran k&#;k&#;rdak dokunun a&#;&#;nmas&#;na sebep olur. Önlem al&#;nmaz, gereken tedaviler uygulanmaz ve a&#;&#;nman&#;n önüne geçilmezse, hareketleri tamamen k&#;s&#;tlayan daha ciddi durumlar ortaya ç&#;kabilir.

K&#;k&#;rda&#;&#;n a&#;&#;nmas&#;yla eklem ile kemik aras&#;ndaki mesafe giderek azal&#;r ve sürtünmenin etkisiyle kemik ba&#;lar&#;nda ve eklemde deformasyon ba&#;lar. Bazen bu sürtünmenin etkisiyle bazen de çarpmalar&#;n etkisiyle, k&#;k&#;rdak ya da kemiklerden küçük parçac&#;klar&#;n kopabilir. Eklem s&#;v&#;s&#; içinde serbestçe dola&#;an bu parçac&#;klar (eklem faresi) eklem yüzeyi ile temas etti&#;inde a&#;r&#;, &#;i&#;lik, k&#;zar&#;kl&#;k gibi &#;ikayetlere sebep olur.

Kireçlenme ölümcül bir hastal&#;k de&#;ildir ama ya&#;am kalitesini olumsuz etkileyen, sosyal hayattan uzakla&#;t&#;ran ve zaman zaman kendini i&#;e yaramaz hissettiren bir hastal&#;kt&#;r.   

Diz kireçlenmesi neden olur?

iStock

Dizde k&#;k&#;rdak a&#;&#;nmas&#;:Vücudun ya&#;lanmas&#;yla geli&#;en do&#;al bir süreçtir. Eklem s&#;v&#;s&#; 30 ya&#;&#;ndan itibaren, olmas&#; gereken jelimsi, kaygan k&#;vam&#;n&#; kaybetmeye ba&#;lar. Bu da, kemikleri birbirine ba&#;layan eklemlerdeki sürtünmeyi art&#;r&#;r ve do&#;al olarak k&#;k&#;rdak dokuda a&#;&#;nmaya sebep olur.

Bacakta kireçlenme: Diz eklemleri d&#;&#;&#;nda kalça, ayak bile&#;i ve ayak parmaklar&#;nda da görülebilir.

Dizlerde kireçlenme birincil (primer) olarak ya&#; ve genetik faktörlere ba&#;l&#;d&#;r. Baz&#; insanlar&#;n k&#;k&#;rdak dokusu, ailevi yatk&#;nl&#;k sebebiyle daha dayan&#;ks&#;zd&#;r. Bu hastalarda, kireçlenmenin nedenini aç&#;klayacak ba&#;ka hiçbir bulguya rastlanmaz. 

Hastalar&#;n ço&#;unda ise kireçlenme, ba&#;ka bir durum ya da hastal&#;k sebebiyle geli&#;ir. Bu durumda ikincil (sekonder) osteoartritten söz edilir. Bu sebepler;

  • Çarpma, burkma,
  • &#;i&#;manl&#;k,
  • Hareketsizli&#;e ba&#;l&#; kas zay&#;fl&#;&#;&#;,
  • Sürekli tekrar eden zorlay&#;c&#; eklem hareketleri,
  • Enfeksiyon hastal&#;klar&#;,
  • Eklem s&#;v&#;s&#;n&#;n yap&#;s&#;n&#; bozan ba&#;ka hastal&#;klar
    &#;eklinde s&#;ralanabilir.    

Dizde kireçlenme belirtileri nelerdir?

iStock

Kireçlenme sinsice ilerleyen bir hastal&#;k olmakla birlikte erken
evrelerde de mutlaka sinyallerini verir. Bu sebeple eklemlerde az da
olsa hissedilen de&#;i&#;iklikler dikkate al&#;nmal&#;d&#;r. Kireçlenmenin
ba&#;l&#;ca belirtileri;

  • Hareket s&#;ras&#;nda eklemden “k&#;t&#;r k&#;t&#;r” ses gelmesi
  • Diz kapa&#;&#;nda a&#;r&#; (Özellikle merdiven inerken ya da ç&#;karken hissedilen a&#;r&#;, ba&#;lang&#;ç evresindeyken dinlenmeyle geçer. Hastal&#;k ilerledikçe dinlenme s&#;ras&#;nda da a&#;r&#;n&#;n devam etti&#;i görülür.)
  • Diz ekleminde tutukluk (Hasta aya&#;a kalkarken ya da ad&#;m atarken, baca&#;&#; kendisini ta&#;&#;mayacakm&#;&#; gibi bir güvensizlik hisseder.)
  • Dizde &#;i&#;lik
  • K&#;zar&#;kl&#;k
  • Ate&#; (Kireçlenmeye enfeksiyonun da e&#;lik etti&#;i durumlarda diz bölgesinde &#;s&#; art&#;&#;&#;)

Dizde kireçlenme tedavisi nas&#;l yap&#;l&#;r?

&#;lk kez a&#;r&#; &#;ikayeti ile dikkat çekse de kireçlenme muhtemelen bundan çok daha önce ba&#;lam&#;&#;t&#;r. Kireçlenme, laboratuvar testleri ile görüntülü tetkik verilerine ve hastan&#;n &#;ikayetlerine göre 4 evrede de&#;erlendirilir ve tedavi de bu evrelere göre planlan&#;r.

1. Evre: Sadece hareket halinde ortaya ç&#;kan a&#;r&#;, dinlenmeyle geçer. K&#;k&#;rdak doku yumu&#;am&#;&#;t&#;r ama kay&#;p yoktur. Bu evrede sadece kilo vermekle bile hastan&#;n &#;ikayetleri ortadan kalkabilir.
 

2. Evre: A&#;r&#;lar daha s&#;k ve &#;iddetli olmaya ba&#;lar. A&#;r&#; kesicilere cevap verme süresi uzam&#;&#;t&#;r. Günlük aktivitelerde yap&#;lan küçük de&#;i&#;ikliklerle &#;ikayetlerin önüne geçilebilir.

3. Evre: K&#;k&#;rdak kayb&#; artm&#;&#;, eklem aras&#; bo&#;luk %50’nin üzerinde daralm&#;&#;t&#;r. Buna ba&#;l&#; olarak bacaklar d&#;&#;a do&#;ru (parantez bacak) e&#;ilmeye ba&#;lar. A&#;r&#; dinlenmeyle geçmez hale gelir. Diz çökmek ve yeniden do&#;rulmak neredeyse imkans&#;z hale gelmi&#;tir. 

4. Evre: Eklem üzerinde k&#;k&#;rda&#;&#;n tamamen kayboldu&#;u alanlar görülür. A&#;r&#; sadece hareketle de&#;il dokunmayla bile ba&#;layabilir. Hasta s&#;k s&#;k uykusundan a&#;r&#;yla uyan&#;r ve dizine yorgan&#;n de&#;mesine bile tahammül edemez. Eklem aral&#;&#;&#; neredeyse kalmam&#;&#;t&#;r. Tahribat sadece eklemde de&#;il kemiklerde de rahatl&#;kla görülür.    

Dizde s&#;v&#; kayb&#; ve kireçlenme tedavisinde uygulanan yöntemler

Tedavinin amac&#; a&#;r&#;n&#;n giderilmesi ve eklemin olabildi&#;ince korunmas&#;na yöneliktir. Bu yüzden erken evrede te&#;his edilmesi önem ta&#;&#;r.  

1. &#;laç tedavisi

A&#;&#;zdan al&#;nan ve sürülerek kullan&#;lan aneljezik (a&#;r&#; kesici) ilaçlar hastal&#;&#;&#;n erken evrelerinde ilk seçenek olarak de&#;erlendirilir. A&#;r&#;ya &#;i&#;li&#;in de e&#;lik etti&#;i durumlarda antienflamatuar (iltihap giderici) ilaçlar da reçeteye eklenebilir. &#;ltihap tedavisinde ilaçlara ek olarak uygulanan BUZ TEDAVISI de fayda sa&#;lar. Fakat unutmamak gerekir ki, a&#;r&#;y&#; ortadan kald&#;ran bu ilaçlar, kireçlenmeyi ya da s&#;v&#; kayb&#;n&#; ortadan kald&#;rmaz. Bu ilaçlarla birlikte mutlaka eklemleri koruyucu tedbirlerin de al&#;nmas&#; gerekir. A&#;r&#; hissetmedi&#;i için hayat&#;na ayn&#; &#;ekilde devam eden ki&#;ilerde k&#;k&#;rdak kayb&#; artarak devam eder.    

2. Diz egzersizleri

Hastalar&#;n ço&#;u a&#;r&#;dan çekinerek daha az hareket etmeye ba&#;lar. Özellikle ya&#;l&#;larda görülen bu hareketsizlik, ba&#;ta kilo art&#;&#;&#; olmak üzere ba&#;ka riskleri de beraberinde getirir. Hareket ettirilmeyen diz kaslar&#; esnekli&#;ini kaybeder ve t&#;pk&#; eski bir paket lasti&#;i gibi en ufak bir temasla kopar.

Hangi ya&#;ta olursan&#;z olun e&#;er kireçlenme te&#;hisi ald&#;ysan&#;z yapman&#;z gereken &#;ey, ilaçlarla a&#;r&#;y&#; kontrol alt&#;na ald&#;ktan sonra DIZ KAPA&#;I A&#;RISI EGZERSIZLERI ile hastal&#;&#;&#;n ilerlemesini durdurmak olmal&#;d&#;r. Ya&#;&#;n&#;za ve ihtiyaçlar&#;n&#;za göre hangi hareketleri yapman&#;z, hangilerinden kaç&#;nman&#;z gerekti&#;ini mutlaka konunun uzman&#; olan bir doktordan ö&#;renmelisiniz. Sosyal medyada ya da televizyonda gördü&#;ünüz her hareket sizin için uygun olmayabilir.      

3. Fizik tedavi ve rehabilitasyon

K&#;saca FTR olarak isimlendirilen Fiziksel T&#;p ve Rehabilitasyon uygulamalar&#;, konunun uzman&#; olan doktorlar taraf&#;ndan her hasta için özel olarak planlan&#;r. Masaj, so&#;uk-s&#;cak uygulamalar, su içinde yap&#;lan egzersizler, kaslar&#;n elektrik enerjisi kullan&#;larak uyar&#;lmas&#; gibi çe&#;itli tedavi yöntemlerinden hangilerinin kullan&#;laca&#;&#;na karar verilir. Ayn&#; zamanda hastan&#;n yapmas&#; gereken egzersizler de ö&#;retilir ve bunlar&#; tekrar etmesi istenir.  

4. Eklem enjeksiyonlar&#;

Kireçlenme ve dizdeki s&#;v&#; kayb&#;, egzersizleri yapt&#;&#;&#; ve ilaçlar&#;n&#; düzenli kulland&#;&#;&#; halde kontrol alt&#;na al&#;namayan hastalara, y&#;lda 3 defay&#; geçmemek üzere eklem içi (intraartiküler) enjeksiyon yap&#;labilir. Enjeksiyon 2 amaçla; eklemde artm&#;&#; olan s&#;v&#;y&#; bo&#;altmak ya da ekleme s&#;v&#; takviyesi yapmak için de uygulanabilir. Halk aras&#;nda AMELIYATSIZ DIZ SIVI KAYBI TEDAVISI olarak bilinen enjeksiyon uygulamas&#;, özellikle genç hastalarda cerrahi müdahaleyi mümkün oldu&#;unca ötelemek için s&#;kça tercih edilen bir yöntemdir.

5. Dizdeki kireçlenme için PRP tedavisi

PRP, yöntem olarak bir tür eklem içi enjeksiyonu olsa da, ekleme enjekte edilen s&#;v&#;n&#;n ilaç de&#;il, hastan&#;n kendi kan&#; olmas&#; onu di&#;er eklem enjeksiyonlar&#;ndan ay&#;r&#;r. Ad&#;n&#; "Platelet Rich Plasma" (trombositten zenginle&#;tirilmi&#; kan s&#;v&#;s&#;) sözcüklerinin ba&#; harflerinden alan PRP tedavisinde, kan&#;n p&#;ht&#;la&#;mas&#;n&#; sa&#;layarak kanamay&#; durduran ve yaralar&#;n iyile&#;mesini h&#;zland&#;ran trombosit hücreleri kullan&#;l&#;r.  

Diz s&#;v&#;s&#; i&#;nesi fiyatlar&#;, uygulaman&#;n türüne ve yap&#;ld&#;&#;&#; sa&#;l&#;k kurulu&#;lar&#;na göre farkl&#;l&#;k gösterebilir.    

6. Cerrahi tedavi

Cerrahi yöntemler kireçlenme tedavisinde en son seçenek olarak de&#;erlendirilir. Hastan&#;n durumuna ve kireçlenmenin evresine göre aç&#;k ya da kapal&#; (atroskopi) ameliyat yöntemlerinden uygun olan&#; seçilir. Eklem faresi ya da kas y&#;rt&#;lmas&#; atroskopik yöntemle tedavi edilebilir. Fakat 4. evre kireçlenme vakalar&#;nda büyük miktarda k&#;k&#;rdak kayb&#; oldu&#;undan, aç&#;k ameliyat tercih edilir. 

ANASAYFAYA DÖNMEK &#;Ç&#;N TIKLAYINIZ

Bir dizinizin diğerine göre daha şiş olduğunu hissediyorsanız ve beraberinde dizde ağrı ve hassasiyet de varsa dizde sıvı birikmesi sorunu yaşıyor olabilirsiniz. Normalde hepimizin dizinde bir miktar doğal eklem sıvısı bulunmaktadır. Ancak, bazı durumlarda eklem sıvısı aşırı derecede artıp, eklemde birikerek dizde şişlik, ağrı ve hareket zorluğuna neden olur. Eklem efüzyonu olarak da bilinen bu durum düşme, zorlanma, yaralanma, romatizmal hastalık, kireçlenme veya enfeksiyon gibi çeşitli nedenlerle ortaya çıkabilmektedir.

Diz eklemi yük taşıyan bir eklem olduğundan diğer eklemlere göre daha sık hasar görmektedir. Bu nedenle, dizde sıvı birikmesi de yaygın görülen bir durumdur. Ancak, altta yatan neden tedavi edilmediğinde zamanla diz hareketlerinde zorluk yaşamaya başlayabilir ve günlük yaşamınızı kısıtlamak zorunda kalabilirsiniz.

Sorunun erken farkına varmak ve tedaviye başlamak için doğru bilgi edinmek önemlidir. Siz de benzer bir sorun yaşıyorsanız dizde sıvı birikmesi neden olur, belirtileri nelerdir ve dizde sıvı birikmesine ne iyi gelir sorularının yanıtı için yazımızın devamını okuyabilirsiniz. 

İçindekiler:

Dizde Sıvı Birikmesi (Eklem Efüzyonu) Neden Olur?

Dizde sıvı birikmesi, eklem içinde sıvının aşırı derecede artıp birikmesi sonucunda dizde şişliğe neden olan bir durumdur (Resim 1). Bu durum tıpta diz eklem efüzyonu olarak tanımlanmaktadır. Eklem efüzyonu el, dirsek, omuz ve ayak bileği gibi eklemlerde de görülmekle birlikte, sıklıkla diz eklemleri etkilenmektedir. 

Dizde sıvı birikmesi neden olur

Normalde hepimizin eklemlerinde ‘’eklem sıvısı’’ olarak bilinen az miktarda sıvı bulunmaktadır. Eklem sıvısı yani sinovyal sıvı, diz ekleminde yağlama görevi görerek hareket esnasında kemikler arasındaki sürtünmeyi azaltır. Böylece, rahat hareket etmeyi sağlarken koruyucu bir görev de görmektedir. Aynı zamanda, kıkırdak dokunun besin ve oksijen ihtiyacını karşılamaktadır.

Aslında, eklem sıvısı herhangi bir diz yaralanması olduğunda vücudun doğal koruma tepkisi olarak üretilmektedir. Normalde eklemde bulunan sıvı miktarı 4 ml’ye yakındır. Ancak kireçlenme, yaralanma veya enfeksiyon gibi çeşitli nedenlerle dizde aşırı eklem sıvısında artış olmakta ve şişlik, hareket kısıtlılığı gibi durumlara yol açabilmektedir.  

Dizde sıvı birikmesi nedenleri arasında aşağıdakiler bulunmaktadır;

  • Yaralanmalar,
  • Menisküs yırtılması,
  • Bağ ve tendon yaralanmaları,
  • Kırıklar,
  • Kireçlenme,
  • Gut, romatoid artrit gibi romatizmal hastalıklar,
  • Eklem üzerinde tekrarlanan stres (dizin aşırı kullanımı gibi),
  • Bursit (yastık görevi gören yumuşak keselerinin iltihaplanması),
  • Enfeksiyon,
  • Obezite(şişmanlık)
  • Kist ve tümörler.

Dizinizde sıvı birikmesi mikrobik enfeksiyon nedeniyle olduğunda, belirtiler genellikle hızlı ve yoğun gelişmektedir. Eklem enfeksiyonu septik artrit olarak bilinmektedir. Böyle bir durumda diz eklemindeki şişliğe ateş, kızarıklık, belirgin hassasiyet ve hareketle birlikte artan ağrı eşlik eder.

Enfeksiyon kan dolaşımına yayılırsa ciddi sorunlara neden olabilmektedir. Bu nedenle septik artritten şüpheleniyorsanız derhal tıbbi yardım almanız önerilir.  

Dizde Sıvı Birikmesi Belirtileri Nelerdir?

Dizde sıvı birikmesi belirtileri arasında en tipik olanlar dizde şişlik, ağrı ve hareket kısıtlılığıdır. Özellikle etkilenen dizinizi diğer dizinizle karşılaştırdığınızda, diz kapağınızın üst tarafında daha belirgin olmak üzere dizin ön tarafında şişlik görürsünüz. Bazen şişlik nedeniyle dizi bükme ve açma hareketlerinde zorluk yaşayabilirsiniz.

Genel olarak dizde sıvı birikmesi belirtileri arasında şunlar bulunmaktadır (Resim 2):

  • Diz kapağı çevresinde şişlik,
  • Dizde ağrı ve hassasiyet,
  • Eklemde katılık hissi,
  • Etkilenen dizin üzerine ağırlık verememek,
  • Diz hareketlerinde zorluk, hareketlerde kısıtlılık,
  • Bazı durumlarda şişlik olan bölgede kızarıklık ve sıcaklık.

Dizde sıvı birikmesi belirtileri hafiften şiddetli dereceye kadar farklılık gösterebilmektedir. Ayrıca, eklem efüzyonuna neden olan duruma göre başka belirtiler de görülebilir. Örneğin, diz ekleminde sıvı birikmesi bir yaralanma sonucunda geliştiyse morarma, veya mikrobik enfeksiyon söz konusuysa kızarıklık, ateş, halsizlik gibi belirtiler olabilmektedir.

Dizde sıvı birikmesi belirtileri

Peki, dizde şişlik ve sıvı birikmesi varsa ne zaman doktora gitmeniz gerekir?

  • Diz ağrısı ve hassasiyet gibi belirtiler birkaç güne azalmıyorsa,
  • Dizinizi bükme ve açma hareketleri yapamıyorsanız,
  • Birkaç dakikadan fazla ayakta duramıyor ve yürüyemiyorsanız,
  • Özellikle enfeksiyondan şüpheleniyorsanız bir ortopedi doktoruna başvurarak tıbbi yardım almayı ihmal etmeyin.

Dizde Sıvı Birikmesi Nasıl Teşhis Edilir?

Ortopedi doktoru tarafından yapılan fizik muayene, görüntüleme tetkikleri ve ekleminizden alınan sıvının laboratuvar değerlendirmesi ile dizde sıvı toplanması teşhis edilmektedir. Özellikle altta yatan nedeni bulmak için bir iğne ile dizinizden sıvı örneği alınabilir. Bu işleme aspirasyon adı verilmektedir. Ayrıca, aspirasyon işlemi dizinizdeki şişliği ve basıncı azaltacağından ağrıda hafifleme ve rahatlama sağlamaktadır. Ardından, laboratuvar testleri ile eklem sıvısının analizi yapılmaktadır.

Normalde eklem sıvısı yumurta akı kıvamında ve berraktır. Dizinizden alınan sıvının rengi, dokusu ve içeriği efüzyona neden olan durum hakkında bilgi verecektir. Örneğin, normalden daha fazla beyaz kan hücresinin tespit edilmesi enfeksiyon, ürik asit kristallerinin tespit edilmesi gut belirtisidir.

Bununla birlikte röntgen, manyetik rezonans görüntüleme (MR) ve bilgisayarlı tomografi (BT) gibi radyolojik görüntüleme tetkikleri de sorunun nedenini belirlemeye yardımcı olmaktadır.

Dizde Sıvı Birikmesi Tedavisi Nasıl Yapılır?

Dizde sıvı birikmesi tedavisi çoğunlukla altta yatan nedene bağlıdır ve kişiden kişiye farklılık göstermektedir. Eklem efüzyonu için ilk dönem tedavileri arasında ağrı kesici ve antiinflamatuar ilaç kullanımı, dize soğuk uygulama, dinlenme gibi yöntemler bulunmaktadır. Eğer, dizinizde şiddetli bir şişlik varsa eklem içindeki basıncı azaltmak için biriken eklem sıvısı bir iğne ile çekilebilir. Bu işlem aspirasyon olarak bilinmektedir (Resim 3).

 Dizde sıvı birikmesinde eklem sıvısının iğne ile aspirasyonu

Diz ekleminde sıvı birikiminin nedeni enfeksiyon ise antibiyotik tedavisi ve artroskopik eklem yıkaması uygulanmaktadır. Romatoid artrit veya başka bir otoimmün artritiniz varsa doktorunuz yakınmalarınızı hafifletmek için ilaç reçete edebilmektedir.

Dizde sıvı birikmesi tedavisi için uygulanan yöntemleri şöyle sıralayabiliriz;

  • İlaç tedavisi,
  • Soğuk uygulama,
  • Eklem aspirasyonu,
  • İltihabı azaltmak ve ağrıyı hafifletmek için kortikosteroid enjeksiyonlar,
  • Diz eklemini stabilize edebilmek için dizlik veya atel kullanımı.
  • İlk dönemden geçtikten sonra dizin işlevini ve gücünü artırmak için fizik tedavi ve egzersiz.

Bu tedavi yöntemlerinden fayda sağlanmayan daha ciddi durumlarda ise cerrahi tedavi gerekebilmektedir. Ciddi eklem hasarı ve kireçlenme olan durumlarda en iyi seçenek diz protezi ameliyatı olmaktadır. Ayrıca, kapalı ameliyat yöntemi olan diz artroskopisi dizde şişliğe neden olan hasarı onarmak için uygulanabilmektedir. Eğer, septik artrit denilen ani başlangıçlı mirbik eklem enfeksiyonu saptanırsa, acil cerrahi müdahale gerekmektedir.

Dizde Sıvı Birikmesine Ne İyi Gelir?

Diz şişliğine ve dizde sıvı birikmesine iyi gelen, evde uygulayabileceğiniz bazı yöntemler bulunmaktadır (Resim 4). Siz de dizinizde şişlik ve sıvı birikmesi yaşıyorsanız aşağıdaki yöntemleri deneyebilirsiniz. Ancak, enfeksiyon gibi ciddi durumlarda ve şiddetli belirtilerde mutlaka tıbbı yardım almayı ihmal etmeyin.

Dizde sıvı birikmesine iyi gelen yöntemler
  • Dizde sıvı birikmesine iyi gelen yöntemlerden biri soğuk uygulamasıdır. Günde birkaç kez dakika boyunca buz torbasını bir havluya sarıp uygulayarak diz ağrısı ve şişliği hafifletmeye yardımcı olabilirsiniz.
  • Ağır yük taşımak gibi aktivitelerden veya dizinizi yoracak hareketlerden mümkün olduğunca kaçının ve dinlenmeye çalışın.
  • Eklem efüzyonuna bağlı dizde şişlik ve diz ağrısını hafifletmenin yollarından bir diğeri de etkilenen bacağı kalp hizasından yükseğe kaldırarak dinlendirmektir. Böylece, dizinize giden kan akışının azalmasına yardımcı olarak iltihabı, şişmeyi ve ağrıyı hafifletebilirsiniz. Rahat etmek için bacağınızın altına bir yastık koymayı deneyin.
  • Bir bandajla bacağınızı hafifçe sararak şişliğin artmasını önleyebilirsiniz. Ancak, kan dolaşımını engellememek için çok sıkı bandaj yapmaktan kaçının.
  • Özellikle eklem kireçlenmesi olan hastalar için dizde sıvı birikmesine iyi gelen yöntemlerden biri fizik tedavi ve egzersiz programlarıdır. Düşük yoğunlukta egzersizler yaparak yakınmalarınızı hafifletebilirsiniz.
  • Ayrıca, doktorunuzun önereceği ağrı kesici ilaçları kullanmak da diz ağrınızı azaltacaktır.

Dizde Sıvı Birikmesi Önlenebilir Mi?

Eklem efüzyonu yani diz ekleminizde sıvı birikmesi her zaman engellenemese de alacağınız bazı önlemler ile bu riski azaltabilirsiniz. Diz sağlığınızı korumak ve dizde sıvı birikmesini önlemek için yapabileceklerinizden bazıları şunlardır:

  • Sağlıklı kiloyu korumak,
  • Yaşadığınız ağrıları görmezden gelmemek,
  • Egzersiz yapmak ve dizinizin etrafındaki kasları güçlendirmek,
  • Özellikle ilerleyen yaşlarda dizinizi fazla zorlayacak aktivite ve hareketlerden kaçınmak,
  • Herhangi bir diz zedelenmesi yaşadığınızda eklem fazla hasar görmeden doktora başvurmak.

Dizinizde sıvı birikmesi sorunu diz ağrısına, eklem sertliğine ve hareket zorluğuna neden olabileceğinden günlük yaşantınızı olumsuz etkileyebilir. Bu nedenle, altta yatan sorunu belirlemek ve vakit kaybetmeden tedaviye başlamak için ortopedi doktoruna başvurmanız önemlidir. Unutmayın ki, tedaviyi ertelemek diz ekleminiz ve çevre dokularda uzun süreli ve geri dönüşü olmayan hasara neden olabilmektedir.

Diz eklem sağlığınızla ilgili tüm sorunlarda soru ve çözüm yolları için bizimle iletişime geçebilir, yorumlarınızı bizimle paylaşabilirsiniz.

nest...

batman iftar saati 2021 viranşehir kaç kilometre seferberlik ne demek namaz nasıl kılınır ve hangi dualar okunur özel jimer anlamlı bayram mesajı maxoak 50.000 mah powerbank cin tırnağı nedir