doğadan esinlenerek yapılan icatlar 10 tane / Doğadan ilham Alınarak Yapılan Tasarımlar - Mühendis Beyinler

Doğadan Esinlenerek Yapılan Icatlar 10 Tane

doğadan esinlenerek yapılan icatlar 10 tane

Teknolojinin Doğadan İlham Alarak Geliştirdiği Biyomimetik Biliminden 24 Çarpıcı Örnek

Haberler

Teknoloji

Ürün İncelemeleri

Teknolojinin Doğadan İlham Alarak Geliştirdiği Biyomimetik Biliminden 24 Çarpıcı Örnek

Kuşlara özenip uçma hayalini nasıl kurup uçakları icat ettiysek doğaya olan bu hayranlığımız diğer icatlarımıza da her fırsatta yansımaya devam ediyor.

Kaynaklar:

1. Hızlı Tren ve Balıkçıl Kuşlar

1. Hızlı Tren ve Balıkçıl Kuşlar
1. Hızlı Tren ve Balıkçıl Kuşlar

2. Helikopter ve Yusufçuk

2. Helikopter ve Yusufçuk
2. Helikopter ve Yusufçuk

3. Robot Teknolojisi ve Böcekler

3. Robot Teknolojisi ve Böcekler
3. Robot Teknolojisi ve Böcekler

4. Concorde ve Yunus

4. Concorde ve Yunus
4. Concorde ve Yunus

5. Velcro Bandı ve Dulavrat Otu

5. Velcro Bandı ve Dulavrat Otu
5. Velcro Bandı ve Dulavrat Otu

6. Sonar ve Yunus

6. Sonar ve Yunus

7. Gemi Pruvası ve Yunus

7. Gemi Pruvası ve Yunus
7. Gemi Pruvası ve Yunus

8. Aerospace Uçağı ve Kedi Balığı

8. Aerospace Uçağı ve Kedi Balığı

9. Radar ve Yarasa

9. Radar ve Yarasa
9. Radar ve Yarasa

Münih Olimpiyat Stadı ve Yusufçuğun Kanatları

 Münih Olimpiyat Stadı ve Yusufçuğun Kanatları
 Münih Olimpiyat Stadı ve Yusufçuğun Kanatları

Uçak Kanatları ve Yusufçuk

 Uçak Kanatları ve Yusufçuk

Denizaltılar ve Nautilus

 Denizaltılar ve Nautilus
 Denizaltılar ve Nautilus

Teleskoplar ve Arı Peteği

 Teleskoplar ve Arı Peteği

Yüzme Paletleri ve Balinalar

 Yüzme Paletleri ve Balinalar
 Yüzme Paletleri ve Balinalar

Kar Ayakkabısı ve Tavşan Ayağı

 Kar Ayakkabısı ve Tavşan Ayağı

Lotus Bitkisi ve Dış Cephe Kaplama Malzemesi

 Lotus Bitkisi ve Dış Cephe Kaplama Malzemesi

Güneş Panelleri ve Ayçiçeği

 Güneş Panelleri ve Ayçiçeği

Jet Uçakları ve Mürekkep Balığı

Mercedes'in Oto Kontrol Sistemi ve Tavuklar

Tekne Yüzeyleri ve Köpekbalığı Derisi

 Tekne Yüzeyleri ve Köpekbalığı Derisi
 Tekne Yüzeyleri ve Köpekbalığı Derisi

Tasarımda da doğadan örnek almaya sıkça başvurulabiliyor. Mercedes'in balıktan esinlendiği bir otomobil tasarımı.

 Tasarımda da doğadan örnek almaya sıkça başvurulabiliyor. Mercedes'in balıktan esinlendiği bir otomobil tasarımı.
 Tasarımda da doğadan örnek almaya sıkça başvurulabiliyor. Mercedes'in balıktan esinlendiği bir otomobil tasarımı.

Corvette'in köpekbalığından esinlenerek tasarladığı otomobil.

 Corvette'in köpekbalığından esinlenerek tasarladığı otomobil.

Uçaklar ve Kuşlar

 Uçaklar ve Kuşlar
 Uçaklar ve Kuşlar

Robotlar ve İnsan

Yorumlar ve Emojiler Aşağıda

Doğadan ilham Alınarak Yapılan Tasarımlar

Merhaba arkadaşlar bu yazımda size doğanın biz insanlığa bir mucizesi ve Allah’ın bize bir lütfundan bahsedeceğim. İnsanoğlu bugüne kadar yaptığı bütün icatlarda doğadan ilham almaktadır. İçinde bulunduğumuz yüzyılda bilim adamları yeni bir teknoloji geliştirirken doğadaki örnekleri göz önünde bulundururlar. Doğadan esinlenerek yapılan bu teknolojilere pek çok örnek verebiliriz. Örneğin uçaklar ve helikopterler, arabalar, denizaltılar, gemiler, radarlar, teleskoplar, robotlar, askeri donanımlar ve yapay zeka gibi bir çok örnek karşımıza çıkar.

Uçan canlılar ve çisimler göz önüne alındığında en önemli unsur “aerodinamik” ve buna bağlı uçuş teknikleridir. Bilim adamları havanın sürtünmesinin ve gövdeye uyguladığı basıncı en aza indirmek için çalışmalarda bulunmuş ve yağmur damlasının en mükemmel aerodinamik yapıya sahip olduğu kanısına varmışlardır. Uçak kanatlarının bu şekle benzetmişler fakat bu istenilen sonucu vermemiştir. Daha sonra kuşların kanatlarından ve gövdelerinden ilham alınarak yeni sistemler geliştirilmiştir. Günümüzde yüksek hızda ve hava gösteri akrobasi konusunda insanı hayrete düşürecek sonuçlara ulaşılmıştır. baykuşSon olarak uçaklardan çıkan sesin azaltılmasına yönelik araştırma yapan bilim adamları baykuşların diğer kuşlara nazaran daha sessiz uçtuğunu keşfetmişlerdir. Baykuşların kanatlarının ucunda bulunan tüylerin testere şeklinde oluşu uçaklarda hava akımından kaynaklanan gürültüyü azaltmaktadır.

Günümüzde kullanılan radarlara ilham veren canlı ise yarasadır. Yarasaların görme duyusu neredeyse yok denecek kadar azdır. Fakat yarasalar bu eksikliğini çok yüksek titreşimli ultrason denilen ses dalgaları yayarak kapatırlar. Bu ses dalgaları saniyede titreşimden fazla olduğundan insanlar bunu duyamazlar. Yaymış olduğu bu ses dalgaları etrafındaki cisimlere ve canlılara çarparak geri döner, bu geri dönen titreşimler sayesinde yarasa kendi yönünü ve hızını belirler. Yarasanın bu özellikleri günümüz radar teknolojisinde kullanılmaktadır.

doğadan ilham alınarak yapılan tasarımlar

    Arabalarda ve diğer taşıtlarda kullanılan vites kutuları, aracı istediğimiz hızda sürmemize ve en verimli bir şekilde kullanmamızı sağlıyor. Bu basit gibi görünen fakat bize birçok kolaylık sağlayan vites kutusu dediğimiz şey bazı canlılarda mevcuttur. Taşıtlarda kullandığımız vites kutuları, doğada ki bazı canlılar tarafından kullanılan vites kutularının çalışma prensibiyle aynıdır. Örneğin bir sinek havada uçmasının sağlayan üç kademeli vites kutusuna sahiptir. Bu sayede kanatlarını hızla çırparak aniden hızlanabilir ve yavaşlayabilir. Taşıtlarda kullanılan vites kutusu büyük bir yer kaplarken, sineklerde vücutlarına oranla daha küçüktür.

Bir çok araba markasının kullandığı oto kontrol ve gövde kontrol sistemi, tehlike oluşturacak durumları önceden tespit ederek sisteme yüklenen programı devreye sokar ve bu sayede sürücünün yapacağı hataları en aza düşürür. Buna örnek olarak tavukları verebiliriz, tavuklar gövdeleri oynasa da başlarını sabit tutarlar. Bunu aşağıdaki videoda da izleyebilirsiniz.

Gemiler ve denizaltılar da suda ki bazı canlılardan ilham alarak geliştirişmiş ve tasarlanmıştır. Gemilerde gördüğümüz burun çıkıntısı yani pruvası, yunus balıklarından ilham alınarak yapılmıştır. Bu şekilde tasarlanan gemilerin pruvası suda sürtünme kuvvetini en aza indirerek su yüzeyini daha kolay yararak %25 e varan yakıt tasarrufu sağlamaktadır.

    Yine gemilerde ve deniz altılarında kullanılan sonar cihazlar yunusların kafasının ön tarafında bulunan bir organ sayasinde, saniyede titreşime sahip ses dalgaları yollayarak yön bulmalarına yardımcı olur. Aynı zamanda bu ses dalgalarının özelliklerinden cismin büyüklüğünü, hızını, yönünü ve şeklini ayırt edebilir. Gemilerde ve denizaltılarında kullanılan sonar cihazlarında çalışma prensibi yunusların bu algısıyla aynıdır.
nautilus
    Nautilus denilen balık vücudunda bulunan içi boş su odacıklarına suyu çekerek kendini batırır ve yüzeye çıkmak istediği zamanda bu odacıklarda ki suyu kas sistemi ile dışarı pompalayarak boşaltır. Denizaltılarında su odacıkları vardır ve Nautilus denilen balığın sistemiyle aynı prensipte çalışır.

Teleskoplarda kullanılan çatı modelleri arıların kovanlarından ilham alınarak yapılmıştır. Teleskobun merceği arı kovanları gibi altıgen şeklindedir. Bu sisten gök cisimlerinden gen X ışınlarını kendine çekmede kullanılır. Bu şeklin kullanılmasının nedeni kayıp alanların bulunmamasını sağlamaktır. Altıgenlerden oluşan bu dizilim teleskoba daha geniş bir görüş alanı ve yüksek kalite sağlamaktıseafoodplus.infoıca arıların gözleride altıgenden oluşmakta ve bu da arının daha iyi görmesini sağlar.

arı gözüSon olarak teknolojide ilham alınacak tek bir canlı kaldı o da biz. İnsan gibi hareket eden, dengede durabilen, onun gibi konuşan, onun yaptığı bütün işleri yapabilen ve insan gibi tecrübelerinden ders alabilen bir yapay zeka oluşturmak. Günümüzde bunların bir kısmı ayrı ayrı olarak kullanılmaktadır. Arabaların ışık sensörleri havanın karardığını algılayarak ışıkları otomatik olarak açar aynı şekilde otomatik kapılarda ki sensörler kişiyi görerek açılır. Bunlar bir nevi insan gözünün işlevini görür. Fabrikalarda kullanılan robot kollarda aynı şekilde insanın kolundan ve parmaklarından ilham alınarak yapılmıştır. Fakat bunları insan vücudu gibi bir bütün olarak kullanmak ve insan gibi düşünüp hareket eden robotlar yapmak son birkaç yıldır üzerinde durulan en önemli teknolojik gelişmelerden biridir.

Bu yeni teknolojinin insanlar için hem artıları hem de eksileri vardır.

Robotların insan yaşamına sayabileceğimiz bir çok artıları vardır. Kısaca robotların avantajlarını sıralamak gerekirse doğru kullanıldığı taktirde, insanların yapmış oldukları pis, sıkıcı, tehlikeli ve ağır işleri bunlara vererek işleri kolaylaştırabiliriz.

Dezavantaj olarak biraz bilgi vermek gerekirse, insanların fabrikalarda ve ofislerde yaptıkları işleri robotlara yüklemek ve bunun sonucu olarak ta işsizlik oranının artmasıdır. Benim düşüncem ise bu robotlar hayatımıza girince aynı zamanda teknisyenlere, bakımcılara, satıcılara, mühendislere ve yazılımcılara yeni çalışma alanı doğacaktır. Bir diğer dezavantaj ise bilim adamlarının ön gördüğü bir teori olan askeri alanda kullanılması ile bir atom bombasından daha büyük bir tehlike oluşturmalarıdır.

Asimov&#;un özellikle robot öykülerindeki kullandığı kurallar şöyledir ve bunlar şu anlık günümüzde ki robot kuralları olarak geçmektedir:

1- Bir robot hiçbir şekilde insanoğluna zarar veremez;  veya pasif kalmak suretiyle zarar görmesine izin veremez.

2- Bir robot kendisine insanlar tarafından verilen komutlara 1. kuralla çelişmediği sürece itaat etmek zorundadır.

3- Bir robot 1. ve 2. kurallarla çelişmediği sürece kendi varlığını korumak zorundadır.

Hiç kuşkusuz, burada gösterdiğim birkaç örnek dışında daha pek çok ürün ve projeye rahatlıkla uyarlanabilecek sayısız doğa modeli mevcuttur. Tüm bunlar canlılığı büyük bir uyum ve kusursuzluk içinde yaratan Rabbimizin sonsuz ilim ve sanatının eşsiz birer tecellisidir. Rabbimiz insanların dünyada rahat yaşayabilmeleri için bütün bu incelikleri özel olarak yaratmış ve onların hizmetine sunmuştur. İnsana düşense, sadece bunları keşfetmek ve kullanıma sokmak için çaba göstermesidir.

Abdullah Işık Kişisel Blog Sayfası

seafoodplus.info

Ramazan Fırat Şahin

Yeni icatlar her zaman etkileyici olmuştur, ancak bu icatlar acaba ne kadar yeni?

Doğa açısından bakarsak insanlık olarak biraz geri kalmış olabiliriz.

İşte tamamıyla insan yapımı olduğunu düşündüğünüz ancak doğanın daha önceden sahip olduğu 10 teknolojik gelişim.

 HAVA FRENLERİ

hayvanlarin-insanlardan-daha-once-sahip-olduguteknolojik-gelisimjpg

Daha önce uçak inmeden önce camdan bakıp kanatlardaki açılan plakaları görmüş müydünüz?
Bu plakalar uçaklar yavaşlarken tökezlemesini ve dengeyi kaybetmesini önler.

Kuşlar da bu teknolojinin tüye uyarlanmış haline sahiptirler. 

Kuş tüyleri geniş ölçüde birincil ve ikincil tüylere ayrılır, bazıları görsel, bazıları ise uçuş için hayati öneme sahiptir.

Ancak, kanat üzerindeki “alula” adı verilen (kuşun başparmak olarak adlandırabileceğimiz kanadının ön kenarı) tüyler kadar pratik hiçbir şey yoktur.

Bu tüyler, kuşun dengesini sağlaması veya tökezlemeyi engellemesi için, yavaş uçuşta veya iniş sırasında küçük bir boşluk açmak için kuş tarafından ayarlanabilir.

DENİZ RADARI

seafoodplus.info

Gemiler, denizaltılar ve deniz araçları genellikle gezinmek, engellerden kaçınmak ve su altındaki hedefleri izlemek için sonarla donatılmıştır.

Sonar, ses dalgalarını çevreye yayan, belirli bir frekansta ses yayarak çalışır.

Ses dalgaları katı nesneleri etrafını sarar ve onları yayan sonar cihaza geri döner.

Sonar cihazı daha sonra nesnelerin şekli, boyutu ve mesafesi hakkında bilgi toplar.

Bu bilhassa ordu için çok yararlıdır, ancak onu insanlardan önce icat eden balinalar ve yunuslardı!

Bu şaşırtıcı hayvanlar, yalnızca sonar becerilerini kullanarak 15 metre uzaklıktaki çok küçük nesneler arasındaki farkları bile ayırt edebilir.

Frekanslarını okyanus boyunca yayınlamak için elektronik bir cihaza ihtiyaçları yoktur.

Yunuslar, denizin içindeyken yollarını bulmak için kendi seslerini ve vücutlarındaki alıcıları tıpkı bir sonar gibi kullanarak evrimleşmişlerdir.

Bu hayvanların, sürekli geri bildirimden hareketle zihinlerinde bir “ses algısı” oluşturduğu düşünülmekte ve bu da çevrelerinin bir haritasını oluşturmaya yardım etmekte.

Ayrıca sonarlarını yemek ve arkadaş bulmak için kullanıyorlar.

Askeri sonar balina sonarına çok benzerdir, ve hatta aynı frekans aralığını kullanırlar: Hz ve Hz arası.

Bazı insanlara göre, kullanılan aynı frekans aralığı yüzünden balinaların ve yunusların kafasının karıştığı ve topluca kıyıya vurmasının sebebinin bu olduğu düşünülmektedir.

Donanma kendi sonarlarını dB ye kadar test etmiştir.

Balinalar ise genellikle dB’ye kadar sonar sinyal yayar.

Yüksek sinyallerin deniz canlılarının yön duygusunu karıştırıyor ve onların karaya vurmasına neden oluyor olabilir.

Sonuç olarak, balinaların kullandığı bu sonarın çok efektif olması ve insanların hala daha iyi bir teknoloji geliştirememiş olması gerçekten etkileyici.

BİYOLÜMİNESANS

seafoodplus.info

Deniz canlılardan bahsetmişken, bu canlılar hayatta kalmak için her şeyi kullandılar.

İnsanlar gece parlayan çubukları icat etmeden yüzyıllar önce bile okyanusun dibindeki balıklar karanlıkta parlıyordu.

Ateşböcekleri, parıltı solucanlar ve hatta bazı mantar türleri biyolüminesansı kendi avantajları için kullanır.

Tüm bu organizmalar, eşleri cezbetmek, avlarını kendilerine çekmek, avcıları onlardan uzak tutmak ve kendi türleriyle iletişim kurmak gibi çeşitli nedenlerle karanlıkta parlamaya başlamıştır.

Modern dünyada, çokça potansiyel uygulamaya sahip bir biyoteknoloji olarak biyolüminesans hakkında bir çok araştırma yapıldı ve yapılmaya devam ediyor.

Biyolüminesansın ana kimyasalı, aktif ışık çıkışı durumunda kısa ömürlü olan lüsiferindir.
Çeşitli şirketler gelecekte sokak lambaları ve bazı tıbbi prosedürlerin biyolüminesansa bağlı olabileceğinden dolayı bu sorun üzerinde çalışıyor.

Biyolüminesans lüsiferin, bir enzim ve birkaç başka canlıya spesifik cofaktör ile basit bir kimyasal reaksiyon sonucu oluşur.

GÜNEŞ ENERJİSİ

seafoodplus.info

Son zamanlarda, bir grup bilim adamı benekli semenderleri incelerken bu hayvanların embriyolarının algler içerdiğini ve bebek semenderler yumurtadan çıkmadan önce içlerinde yaşadığını tespit ettiler.

Algler, semender embriyolarının ürettiği atıkları yiyor.

Karşılığında ise gelişmekte olan bebek için besin ve enerji üretiyor.

Bu semenderler (amfibi, kertenkeleler gibi sürüngenler değil) aslında fotosentez yoluyla büyüyor.

Tıpkı ağaçlardaki yaprakların güneş ışığını enerjiye dönüştürmeleri gibi.

Aynı zamanda güneş panellerinin, güneş ışığını elektriğe çevirmesine benzer.

İnsanlar her zaman UV ışığının etkilerine maruz kalırlar, ancak insan gözüyle görünmüyorlar.

Bu yüzden güneş yanığı olmak bu kadar kolay.

Bu günlerde, UV dalgalarını görünür forma çeviren ışık detektörlerini satın alabilirsiniz.

Normalde gözlerimizdeki protein sayısından dolayı UV ışığını göremiyoruz.

Ancak bütün canlılar için bu geçerli değil.

Bir hayvanın gözünün yapısı kısmen opsins adı verilen proteinlerden oluşur.

Bazı hayvanların gözlerinde sadece bir veya iki tür opsin vardır.

Bu yüzden insanlardan daha az renk ve ışık dalgası türü görürler.

Biz insanlar ise, geniş bir renk yelpazesini görmemizi sağlayan üç tip opsine sahibiz.

Ancak, bukalemun gibi bazı hayvanların gözlerinde üçten fazla opsin türü vardır.

Bu sayede bukalemunlar, insanların gördüğü renklere ek olarak UV ışınlarını da görebilir.

Muhtemelen bitkilerin, nesnelerin ve diğer hayvanların bizim göremediğimiz ancak bir bukalemunun gördüğü bir çok ayrıntısı var.

ÇİFTÇİLİK

seafoodplus.info

Çiftçilik, teknolojik bir gelişme olarak görünmeyebilir, ancak insanlık tarihi açısından nispeten yenidir.

Kitlesel üretim seviyesini ve hayvan miktarını 50 yıl önceki ile karşılaştırırsak, işler çok farklı görünüyor.

Bununla birlikte, karıncalar 50 yıldan çok daha uzun bir süreden beridir yoğun bir şekilde tarım yapmaktadır.

Yaprak bitlerinin, bitkileri yedikten dışkıladıkları sonra yapışkan ve tatlı salgıyı yemeye bayılırlar.

Sonuç olarak, karıncalar, büyük bir çabayla yaprak bitlerinin karınca kolonisinden çok uzaklara hareket etmelerini önleyerek bu “tatlı özsu”yun sürekli olarak tedarik edilmesini sağlarlar.

Karıncalar, yaprak bitlerinin kanatlarını ısırır ve bu kanatların büyümesini geciktiren kimyasallar yayarlar.

Bu yetmezmiş gibi, karıncaların normalde karınca kolonisinin bölgesini işaretlemek için kullanılan, kimyasal ayak izleriyle yaprak bitlerinin etrafını çevrelediği bulundu.

Bu ayak izleri, yaprak bitlerini yavaşlatır ve istedikleri bölgeden dışarıya hareket etmelerini engeller, bu da karıncalara en sevdikleri şekerli yiyecek kaynağına güvenilir bir erişim sağlar.

Tıpkı insanlar tarafından tutulan çiftlik hayvanlarında olduğu gibi, yaprak bitleri de bundan fayda sağlar.

Kimyasal ayak izleri, uğur böceği gibi avcıları yaprak bitlerini yemekten uzak tutuyor.

Böylece köleleştirilmiş yaprak bitleri en azından o büyük, korkutucu, lekeli böceklerden karıncalar sayesinde korunuyor.

SES YALITIMI

seafoodplus.info

Ses yalıtımlı bir odada vakit geçirdiyseniz, ne kadar huzurlu olduğunu öğrenmiş olmalısınız.

Yalıtım katmanlarının, emici malzemelerin ve daha fazlasının bir kombinasyonu, çok az dış sesin duyulabildiği bir atmosfer yaratır.

Ses yalıtımlı bir odada hiç zaman geçirdiyseniz, ne kadar huzurlu olduğunu öğrenmiş olabilirsiniz.

Yalıtım katmanlarının, emici malzemelerin vs. kombinasyonu, çok az dış sesin duyulabildiği bir atmosfer yaratır.

Nesiller boyunca, baykuşlar bu nitelikleri daha az barışçıl nedenlerle kullanıyorlar.

Ölümcül bir hassasiyetle süzülüp avını yakalamak için , baykuşlar tamamen sessiz olmalıdır, çünkü yedikleri kemirgenler inanılmaz derecede hassas duyma yetisine sahiptir.
Örneğin, peçeli baykuşun tüyleri o kadar yumuşak ve narin ki, tüyler su çekeceğinden ıslak havalarda avlanmayı göze alamaz.

Bu, baykuşun karanlıkta küçük bir memelinin bir kaç metre üstünde sessizce süzülmek ve avını fark ettirmeden yakalamak için verdiği bir ödündür.

Bunu sağlayan tüylerin tasarımıdır.

Küçük bölmeler ve lifler kanatların üstünden geçen hava akışını ayırır.

Bu, diğer kuşların çıkardığı ve hava direncinden dolayı çıkan ıslık sesisini engeller.

KLONLAMA

seafoodplus.info

Koyun Dolly hakkındaki tartışmalardan sonra, klonlamanın yeni ve garip bir olgu olduğunu varsaymış olabilirsiniz.

Alternatif bir fikir istiyorsanız, bir deniz yıldızına göz atabilirsiniz.

Denizyıldızı, klonlama kelimesi dahi olmadan önce hiçbir güçlük çekmeden aseksüel olarak üremiştir.
Ayrıca, kendilerini klonlayan denizyıldızları, cinsel olarak üreyen deniz yıldızlarından daha uzun ve sağlıklı yaşarlar.

Bu yüzden klonlama açıkça bu yaratıklara çok yakışıyor.

Ek olarak, denizyıldızının uzvu koparsa veya vücudunu yarı yarıya kopsa bile, basitçe kendini tekrar toplar ve yeniden oluşturur.

Bazı türler, kopmuş bir uzuv parçasından yeni bir vücut üretme yeteneğine bile sahiptir.

GPS

seafoodplus.info

Kuşların göçü, bilim insanları için hala kayda değer bir gizemdir.

Kuşların nereye gideceğini nasıl bildiği konusunda birçok olası açıklama vardır ; Güneş’in konumu, bir yıldız haritasının kullanımı, koku alma duyusu, Dünya’nın manyetik alanının tespiti, hatta geçmiş yolculuklarından kalan işaretler.

Ancak bunların hiçbiri, kuşların, çoğu zaman düşman tehdidi altında ve bazen rotalarla ilgili önceden bir deneyime sahip bile olmadan, uzak hedeflere nasıl bu kadar başarılı ve tutarlı bir şekilde gidebildiklerini tam olarak açıklayamıyor.

Sanki beyinleri içine yerleştirilmiş ileri düzeyde bir GPS teknolojisine (insanların yapabileceğinden çok daha iyi) sahipler.

Manyetik alan teorisi en mantıklısı gibi duruyor.

Tilkilerin de Dünya’nın manyetik alanı yardımı ile avlandıkları fark edilmiştir.

Diğer hayvanlar da manyetik alana dair anlayışa sahipse , kuşların da olması doğaldır.

Sonuçta, insanların gezinmek için kullandıkları pusulalardan o kadar da farklı değil.

GERİ ÇEKİLEBİLİR BIÇAKLAR

seafoodplus.info

Kediler pençelerini, istediklerinde serbest bırakılabilir veya geri çekebilir.

Bu, pençelerini keskin tutmalarını ve patisini yalayıp yüzüne sürerken kendisini yaralamasını önler.

Pençeler, kedinin patisindeki yumuşak yuvalara geri çekilerek onları zararsız hale getirebilir.

Tıpkı günlük hayatta kullandığımız çakılar gibi.

 

nest...

batman iftar saati 2021 viranşehir kaç kilometre seferberlik ne demek namaz nasıl kılınır ve hangi dualar okunur özel jimer anlamlı bayram mesajı maxoak 50.000 mah powerbank cin tırnağı nedir