doğan filmi / İki Dil Bir Bavul - Vikipedi

Doğan Filmi

doğan filmi

kaynağı değiştir]

kaynağı değiştir]

Ayrıca bakınız: Demokratik açılım

İki Dil Bir Bavul, Kürt açılımının olduğu bir dönemde gösterime girdi. Orhan Eskiköy, bunun bir tesadüf olduğunu çünkü filmin çekimlerine yılında başladıklarını[17] ve teknik olarak bunu hesaplamadıklarını, filmin galasının Kasım 'de yaptıklarını[4] belirtti. Aynı konuda "Neyse ki bu kayıtlar var. Sanki açılım olmuş da biz de iki ayda fırına verdik çıkardık gibi bir şey değil. Açılım dediğimiz şey üç-dört aylık bir süreç. Ama denk gelmesi iyi bir şey." diyerek yorum yaptı.[4] Ayrıca filmin, Kürt sorununun ne anlama geldiğinin anlaşılmasına bir katkı yapmasını umut ettiklerini, Türklere ve Kürtlere bir ayna tutmaya çalıştıklarını belirterek, filmin süreçteki işlevine dikkat çekti.[9]

Eleştiriler[değiştir kaynağı değiştir]

İki Dil Bir Bavul, kimileri tarafından "belgesel", kimileri tarafından "kurmaca" olarak nitelendirildi. Documentarist'ten Necati Sönmez, film için yazılan yazıları ele alarak filmin biçimi hakkında "'oyunculuk', 'tipleme', 'inandırıcılık', 'gerçekçi olma', hepsi de yazılı bir senaryo üzerinden çekilen, içinde diyalogların falan olduğu kurmaca filmlerin sahiciliğini tartıya vururken göz önüne alınabilecek kriterler." diyerek yapımın belgesel olduğunu belirtti.[3] Ayrıca İki Dil Bir Bavul'a, "kurmaca tadı veren belgesel" denilebileceğini de belirtti. Gündem-Online'dan İsmail Yıldız, yönetmenlerin izleyiciye alışılmışın dışında hoş bir belgesel tadı yaşattığını" ifade etti.[37] Gerçek Gündem adlı web sitesinde Başak Günsever ise filmin, "gerçek bir ortamda, gerçek insanlarla üretilmiş" olduğunu ve yazısının devamında "oyuncu falan yok, herkes kendini filme aktarmış" diye yazdı.[7] Sevin Okyay, filmi ilk izlediğinde, filmin insanda kurmaca duygusu uyandıran bir belgesel olduğunu düşündüğünü belirtti.[28]

Film hakkında yazılar ele alan yazarlar arasında, filmin "belgesel-kurmaca" karışımı olduğu görüşü de mevcuttur. Mesut Yeğen'in Radikal eki İki'de yazdığı yazıda bu tasnif "belgesel ve dram melezi film" olarak geçmektedir.[38] Online sinema dergisi Arka Pencere'den Tunca Arslan, biçim için şunları belirtmektedir: "İyi anlatılmış, iyi oynanmış, belgeselin sınırlarında gezinen sıcak mı sıcak bir film."[39]Yeni Film dergisinden Yusuf Güven, yapımın "anlatım biçimi olarak ne bir belgesel ne de bir kurmaca ne de doku-dramaya karşılık gelmekte" olduğunu ve "drama-belgesel" olarak ele alınabileceğini belirtti[40]Zaman'dan Burçin S. Yalçın, filmin kurmaca olarak başladığını ve belgesel üslubuyla bittiğini yazdı.[32]

Yönetmenlerle yapılan röportajlarda, yönetmenlere filmin biçimine dair sorular soruldu. CineDergi'den Banu Özdemir'in "Film için kurmaca mı yoksa doku-drama mı dersiniz?" sorusuna Orhan Eskiköy, "Bu hikâye gerçeğin yaratıcı yorumudur." diyerek cevap verdi.[41]Özgür Doğan'ın Evrensel gazetesine verdiği röportajda biçim hakkında, "bizim için ya filmdir ya değildir" dedi ve dünyadaki festivallerde böyle bir tartışmanın kalmadığını belirtti.[42] Ardından "Bu film sonuna kadar belgeseldir." diyerek açıklama yaptı. Başka bir söyleşisinde "Bu filmin belgesel bir iş olduğunu söyleyebilir misiniz?" sorusuna, "Yakın. Birebir gerçek değil." diyerek yanıt verdi.[19]Akşam gazetesinde Eyüp Tatlıpınar ile yapılan röportajda, filmde hiçbir rolün olmadığını ve hiçbir çekimi tekrarlamadıklarını ifade etti.[10]TRT ile yapılan röportajda, yönetmenler, tür hakkında yapılan tartışmalara pek dahil olmadıklarını ve "eğer türe yerleştirmek isterseniz bu, bir belgeseldir. Gerçek mekânlar, gerçek karakterler, gerçek olay örgüsü vardır. Oraya bizim çaktığımız tek bir çivi dahi yoktur." dedi.[19] Aynı söyleşide, kurmacanın tüm olanaklarını kullandıklarını da belirttiler. Taraf'tan Janet Barış, yönetmenlere "belgesel ile kurmaca iç içe filmde" deyince, yönetmenlerden, belgesel geleneğinden geldiklerini ama kurmacanın olanaklarını da kullandıklarını dair bir cevap alır.[43] Janet Barış, bir başka yazısında şunları ifade etti: "Filmin en önemli özelliği kurmaca ile belgeselin karışmış olması. Yönetmenler, herkesi kendi doğal halleri üzerinden betimliyor. Öğretmeni canlandıran Emre Aydın, gerçekten köye gelen bir öğretmen."[44] yılında Eskiköy, Babamın Sesi filmi için Sabah'a verdiği demeçte her iki filmi biçim açısından karşılaştırıp İki Dil Bir Bavul'un bir belgesel olduğunu belirtti.[45]

Listeler[değiştir

nest...

batman iftar saati 2021 viranşehir kaç kilometre seferberlik ne demek namaz nasıl kılınır ve hangi dualar okunur özel jimer anlamlı bayram mesajı maxoak 50.000 mah powerbank cin tırnağı nedir