dolaysız ne demek / Dolaysız ne demek? TDK'ya göre Dolaysız kelime anlamı nedir? Dolaysız sözlük anlamı

Dolaysız Ne Demek

dolaysız ne demek

Dolays&#x;z Ne Demek? Dolays&#x;z Kelimesinin TDK Sözlük Anlamı Nedir?

Dolays&#x;z Ne Demek? Dolays&#x;z Kelimesinin Güncel TDK Sözlük Anlamı Ne Demektir?

Cevap: Doğrudan Doğruya Olan, Vas&#x;tas&#x;z, Bilavas&#x;ta
Araya Herhangi Bir Araç Girmeden

Dolays&#x;z Kelimesi Nasıl Yazılır? Dolays&#x;z Kelimesinin Doğru Yazımı Nedir?

Cevap: Dolays&#x;z

Dolays&#x;z kelimesi ile Google aramalarda en çok sorulan sorular şunlardır: Dolays&#x;z ne demek? Dolays&#x;z kelimesi nasıl yazılır? Dolays&#x;z kökeni nedir? Dolays&#x;z kelimesinin cümle içerisinde kullanımı



dolaysız

listen to the pronunciation of dolaysız

Türkçe - Türkçe

teriminin Türkçe Türkçe sözlükte anlamı

Doğrudan doğruya olan, araya herhangi bir araç girmeden, vasıtasız, bilâvasıta

İlgili Terimler

DOLAYSIZ
Doğrudan doğruya olan, vasıtasız, bilavasıta
DOLAYSIZ
Araya herhangi bir araç girmeden: "Kadının üretime dolaysız katılması, ona ekonomik özgürlüğünü sağlamaktır."- A. İlhan
dolaysız vergi
Yükümlüsü önceden bilinenden doğrudan doğruya alınan vergi
dolay
Bir yeri saran başka yerlerin bütünü, çevre, havali, etraf: "Yaratma heyecanı içinde yorulma denen şey onun dolayına uğramazdı."- H. Taner
dolay
Bir yeri saran başka yerlerin bütünü, çevre, havali, etraf
Kelime Bulucu

Dolaysız

  1. [sıfat] Doğrudan doğruya olan, vasıtasız, bilavasıta
    • "Yazarın bize dolaysız bi&#;imde betimlediği başkişi nasıl bir erkek?" (Selim İleri)
  2. [zarf] Araya herhangi bir ara&#; girmeden
    • "Kadının &#;retime dolaysız katılması, ona ekonomik &#;zg&#;rl&#;ğ&#;n&#; sağlamaktır." (Atilla İlhan)
Kelime Anlamı Kaynağı : Türk Dil Kurumu (TDK) Güncel Türkçe Sözlüğü

Şunlara da göz atmak isteyebilirsiniz:

Dolaysız kelimesi baş harfi d son harfi z olan bir seafoodplus.infoşında d sonunda z olan kelimenin birinci harfi d , ikinci harfi o , &#;&#;&#;nc&#; harfi l , d&#;rd&#;nc&#; harfi a , beşinci harfi y , altıncı harfi s , yedinci harfi ı , sekizinci harfi z . Başı d sonu z olan 8 harfli kelime.

A D I L O S Y Z Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler

DOLAYSIZ

OLAYSIZ

DALSIZ, DOLAYI, SOYADI, YALDIZ

ADSIZ, AYSIZ, DALIZ, DALSI, DOLAY, DOSYA, ODALI, OLASI, OYALI, SALOZ, SAZLI, YALIZ, YASLI

ADIL, ADLI, ALDI, ASIL, AYLI, AYOL, AZOL, DAYI, LASO, LODA, OLAY, OYSA, SALI, SAYI, SILA, SODA, SOYA, YALI, YAZI, YISA

ALO, ASI, AYI, AZI, DAL, DAZ, DOZ, LAZ, ODA, OYA, SAL, SAY, SAZ, SOL, SOY, YAD, YAL, YAS, YAZ, YIL, YOL, YOZ

AD, AL, AS, AY, AZ, DO, LA, OD, OL, OY, YA, YO

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.



İngilizcede hareket bildiren eylemlerin (action verbs) yer aldığı cümlelerde dolaysız nesne (direct object) kullanılır. Dolaysız nesne, cümlede “Kim?” veya “Ne?” sorularına yanıt veren öğedir. Dolaysız nesneler eylemden doğrudan etkilenirler. Dolaylı nesne (indirect object) ise hareket bildiren eylemlerin yer aldığı cümlelerde dolaysız nesne ile birlikte yer alabilirler. Dolaylı nesne, cümlede “Kim için? veya Kime ?” yada “Ne için veya Neye?” gibi sorulara yanıt veren öğedir. Dolaylı nesne bir cümlede nesne görevinde tek başına yer alamaz ancak dolaysız nesne bir cümlede tek başına yer alabilir. Dolaylı nesne cümlede eylemden (verb) hemen sonra yer alır; onu dolaysız nesne takip eder, ancak cümlede edat (preposition) kullanımı bu kuralı değiştirir.

 

Örnek:

(1a) The Duke was wealthy. He gave his nephewa million pounds.

Çeviri: Dük zengindi. Yeğenine bir milyon pound sterlin verdi. (Bu cümlede “a million pounds” dolaysız nesnedir (direct object) çünkü eylemden doğrudan etkilenmektedir. “His nephew” dolaylı nesnedir (indirect object) çünkü dolaysız nesneden etkilenmektedir.)

(1b) The Duke was wealthy. He gavea million pounds to his nephew. (Bu cümlede dolaylı “his nephew” ve dolaysız nesnenin “ a million pounds” yerleri “-to” edatı (preposition) kullanarak değiştirilmiştir ancak cümlenin anlamı aynıdır.)

 

(2) The bride showed her diamond ring to her best friends

Çeviri: Gelin, pırlanta yüzüğünü en iyi arkadaşlarına gösterdi. 

 

(3) The young man promised her a good life but he couldn’t keep his promise.

Çeviri: Genç adam, kıza iyi bir hayat vaad etti ancak sözünü tutamadı. (1), (2) ve (3) numaralı cümlelerde görüldüğü gibi “-to” edatı ile sıklıkla kullanılan bazı eylemler vardır. Bu eylemlerin listesi aşağıda verilmiştir. 

 

(4) I ordered this new hair dryer for you

Çeviri: Bu saç kurutma makinesini senin için ben sipariş ettim. 

 

(5) This roast chicken is for my mum. I cooked it for her

Çeviri: Bu kızarmış piliç annemin. Bunu onun için ben pişirdim. (İkinci cümlede yer alan “it” dolaysız nesne olup “roast chicken” öğesinin yerini tutmaktadır. “For her” ifadesi ise dolaylı nesnedir ve “for my mum” öğesinin yerini tutmaktadır. Bu cümlelerde görüldüğü öğelerin tekrar etmesi durumunda nesne görevindeki zamirler (object pronouns) kullanılabilir. )

 

(6) Did Mrs. Jones order a new sweater for her husband?

Çeviri: Mrs. Jones eşi için yeni bir süveter sipariş etti mi? (4), (5) ve (6) numaralı cümlelerde görüldüğü gibi “-for” edatı ile sıklıkla kullanılan bazı eylemler vardır. Bu eylemlerin listesi aşağıda verilmiştir. 

 

(7) We haven’t saved a seat for you

Çeviri: Senin için yer ayırmadık. 

 

(8) The artist sold his paintingsto the Duchessfor a reasonable price

Sanatçı, resimlerini uygun bir fiyata düşese sattı. (Bir cümlede birden fazla dolaylı nesne yer alabilir. Bu cümlede “to the Duchess” ve “for a reasonable price” ögeleri dolaylı nesnedir.) 

 

Dolaylı nesnenin (indirect object) yer aldığı cümlelerde “-to” edatı ile beraber sıklıkla kullanılan eylemler şunlardır: 

give: vermek

lend: ödünç vermek

hand: elle vermek, elden teslim etmek

pass: onaylamak, devretmek, geçirmek

throw: fırlatmak, atmak

send: göndermek

post: görevlendirmek, postalamak 

bring: getirmek

take: almak, götürmek

pay: ödemek, karşılığını vermek

sell: satmak

promise: söz vermek

show: göstermek, kanıtlamak

offer: teklif etmek, önermek, sunmak 

read: okumak

write: yazmak

tell: anlatmak, haber vermek, emretmek

teach: öğretmek

owe: borçlu olmak 

leave (in a will):( vasiyetnamede) birşeyler bırakma 

 

Dolaylı nesnenin (indirect object) yer aldığı cümlelerde “-for” edatı ile beraber sıklıkla kullanılan eylemler şunlardır: 

buy: satın almak

get: elde etmek, almak, erişmek

fetch: alıpgetirmek

bring: getirmek

find: bulmak

leave: bırakmak

save: kaydetmek, ayırmak, biriktirmek

reserve: ayırtmak, rezerve etmek

order: sipariş etmek, emretmek 

book: yer ayırtmak

make: yapmak, yaratmak

cook: pişirmek

build: inşa etmek

pick: seçmek, toplamak

choose: yeğlemek, seçmek

Eksiksiz Online YDS Hazırlık

nest...

batman iftar saati 2021 viranşehir kaç kilometre seferberlik ne demek namaz nasıl kılınır ve hangi dualar okunur özel jimer anlamlı bayram mesajı maxoak 50.000 mah powerbank cin tırnağı nedir