Doğum kontrol ilaçları 21 tane hap içeren kutular şeklinde satılır. Monofazik haplarda ilaç paketinin arka yüzünde her hap için haftanın bir günü yazar. İlk ilaç genelde adet kanamasının başladığı ilk gün alınır. Ancak kanamanın ilk 5 günü içinde alınmaya başlanması durumunda da etkisinden birşey yitirmez. Eğer hap almaya başlarken paketin arkasında yazan günden başlarsanız bu sayede hap atlayıp atlamadığınızı daha kolay kontrol edebilirsiniz. Örneğin adet kanamanız Çarşamba günü başlamışsa paketin arkasında Çarşamba yazan haplardan birini alarak başlamalı ve daha sonra sırayı izlemelisiniz. Eğer multifazik hap kullanıyorsanız mutlaka arkasında 1 yazan haptan başlamalısınız.
21 hap hergün bir tane olacak şekilde alınır. Hapları kullanırken günün hemen hemen aynı saatlerinde almaya dikkat edilmelidir. Ancak burada çok katı olmak gereksizdir. Gün içinde hap alımında yaşanan saatlik farklar bir problem yaratmaz. Hapların tok karnına alınması bulantı riskini azaltmakla birlikte aç ya da tok kanına alınması etkinliğini değiştirmez.
21 gün boyunca kullanılan haplar bittiğinde ilaç alımına bir hafta ara verilir. Bir haftalık aranın sonunda yeni bir kutuya başlanır. Son hapın alımını takiben gün içinde adet kanaması başlar. Yeni bir kutuya başlamak için adet kanamasının bitmesini beklemeye gerek yoktur. Kanama bitmiş olsa da olmasa da önceki kutunun bitiminden 7 gün sonra sekizinci günde yeni bir kutuya başlanır.
Yeniden özetleyecek olursak sadece ilk kutuya başlarken adet kanamasının ilk 5 günü içinde hap alımına başlanır. Daha sonra sürekli bir kutu kullanıp bir hafta ara vermek şeklinde kullanılır. Bu şekilde adet kanamaları düzenli olarak 28 günde bir olur. İlaç kullanılan dönemde kanama olmaz.
Kullanımın özellikle ilk 3 ayı içerisinde ilaç almaya devam ederken lekelenme şeklide kanamalar olabilir. Bu kısmen beklenen bir durumdur ve zaman içerisinde geçecektir. Nadiren ilaç içerisindeki östrojen dozu kişiye az geldiğinden bu durum uzayabilir ve başka bir ilaca geçme gereksinimi doğabilir. Böyle bir olay başınıza geldiği taktirde jinekoloğunuzla irtibata geçiniz. |
Yapılan araştırmalarda kadınların %16sında hap alımında düzensizikler yaşandığı saptanmıştır. Bu nedenle ilaç almayı unutmamak için belirli bir düzen oluşturmak yararlıdır. Örneğin gece yatmadan önce düzenli olarak dişlerini fırçalama alışkanlığı olan bir kişi OK kutusunu diş fırçasının yanına koyabilir. Benzer şekilde her sabah düzenli olarak makyaj yapıyorsanız kutuyu makyaj malzemelerinizin yanına koyabilirsiniz.
Düzensizlik ve karışıklık en fazla 7 gün ara verilen dönemde yaşanmaktadır. Kişi yeni kutuya hangi gün başlaması gerektiğini şaşırabilir. Bu riski ortadan kaldırmak ve hergün hiç ara vermeden düzenli olarak hap alma alışkanlığını oturtmak için bazı markalarda 21 değil 28 tane hap bulunur. Bu markalarda ilk 21 hap östrojen ve progesteron içerirken son 7 hap aktif madde içermez ve renkleri diğerlerinden farklıdır (genelde kahverengi). Bu hapların içinde çoğunlukla demir bulunur. 28 hap içeren ilaçlar kullanılırken hiç ara verilmez ve kutu bitince hemen yeni bir kutuya başlanır. Aktif madde içermeyen son 7 hap alınırken adet kanaması başlar. Bu tür 28 hap içeren ilaçlar ülkemizde nadiren bulunmaktadır.
DOĞUM KONTROL HAPLARININ KORUYUCULUĞU NE ZAMAN BAŞLAR?
İlk kutuya adet kanamasının ilk beş günü içinde başlandığı ve hiç hap unutulup atlanmadan kullanıldığı taktirde koruyuculuk ilk hapın alımıyla birlikte başlar. İlk kutu kullanılırken ek bir korunma uygulamak gerekmez. Hap alımına ara verilen 7 günlük zaman diliminde koruyuculuğun devam edip etmediği e-posta ile gelen sorular arasında sıkça yer almaktadır. Böyle bir koruyuculuk azalması söz konusu değildir ve ara verilen yedi günlük sürede ilişkiden kaçınmak ya da ek korunma uygulamak gereksizdir. Ancak yedi günün sonunda yeni bir kutuya başlanmadığı taktirde teorik olarak ilacın koruyuculuğu sona erer ve hamile kalma riski doğar.
DOĞUM KONTROL HAPLARININ KORUYUCULUĞU NE KADARDIR?
Doğum kontrol hapı etkinliği çok yüksek bir yöntemdir. Tüm yöntemlere bakıldığında en etkili geri dönebilen korunma yöntemi haplardır.
Bütün doğum kontrol yöntemlerinin teorik ve pratik koruyuculukları vardır. Aradaki fark kişisel farklılıklar ve kullanıcı hatalarından kaynaklanmaktadır. Usulüne uygun kullanıldığında oral kontraseptiflerin koruyuculuğu %dır. Başarısızlık şansı yani hap kullanımına rağmen hamilelik oluşması de birden daha az görülen bir durumdur. Buna karşın pratik koruyuculuk oranı %97 civarındadır. Bu oran bile diğer pekçok yöntemin teorik koruyuculuğundan daha yüksektir.
DOĞUM KONTROL HAPLARI EN FAZLA NE KADAR KULLANILABİLİR?
VÜCUDU DİNLENDİRMEYE GEREK VAR MI?
Doğum kontrol hapları ile ilgili bilinen en büyük yanlışlardan birisi belirli aralıklarla hap kullanımına ara vererek vücudu dinlendirmenin gerekli olduğudur. Bu hurafenin kaynağı belli değildir. Büyük olasılıkla eski kuşak hapların kullanımı ile yaşanan bazı yan etkileri azaltmak ve hastanın hap kullanımından kaçmasını engellemek amacıyla eskiden yapılan bir öneriyken giderek alışkanlık haline gelmiştir. Bu yanlış inanış sadece ülkemizde değil pek çok gelişmiş ülkede de mevcuttur. Yapılan araştırmalar bu tür bir aranın gerekli olmadığını ortaya koymuştur. Vücudu dinlendirmek amacıyla hap kullanımına ara vermenin tek bir etkisi vardır o da istenmeyen bir gebelik ortaya çıkmasıdır.
Eski kuşak yüksek miktarlarda östrojen içeren doğum kontrol hapları hayati tehlike doğurabilen yan etki görülme riskindeki artış nedeni ile 35 yaş üzerindeki kadınlarda kullanılmaz.
Yeni yapılan çalışmalar düşük doz hapların uzun süreler güvenle kullanılabileceğini ortaya koymuştur. Bu nedenle yeni kuşak düşük dozlarda östrojen içeren oral kontraseptifler menopoza kadar kullanılabilir.
Oral kontraseptif ile korunan bir kadın çocuk sahibi olmaya karar verene kadar hiç ara vermeden kullanmaya devam edebilir.
HAP ALIMI UNUTULURSA NE YAPMAK GEREKİR?
Kadınların pek çoğu hap almayı zaman zaman unutmaktadır. Bu durumda hapın koruyuculuğu azalabilmekte ve istenmeyen gebelikler görülebilmektedir.
Eğer doğum kontrol hapınızı almayı unuttuğunuzu fark ederseniz unuttuğunuz hap sayısı ve bulunduğunuz döneme göre ek önlemler alarak istenmeyen bir gebeliğin önüne geçebilirsiniz.
. | Ne yapmalı ? | Ek korunma |
1 hap unutulursa | Akla geldiği anda o hap alınır ve bir sonraki hap normal şekilde kullanılır | Gerekmez |
İlk 2 haftada 2 hap unutulursa | Takip eden 2 günde ikişer hap alınır | Şart olmamakla beraber 7 gün ek korunma uygulanabilir. |
Eğer 3. haftada 2 hap ya da herhangi bir zamanda ikiden fazla hap unutulursa | Kalan haplar bırakılıp yeni bir kutuya başlanır | Hemen ek bir korunma uygulanmalı ve 7 gün sürdürülmelidir. |
KİMLER DOĞUM KONTROL HAPI KULLANAMAZ?
Tüm ilaçlarda olduğu gibi doğum kontrol haplarının da kullanılmaması gereken durumlar vardır. Bunlardan bazılarında kullanıma kesinlikle izin verilmezken bazı durumlarda kontrol altında kullanıma onay verilebilir.
Doğum kontrol haplarının kesinlikle kullanılamayacağı durumlar
Klinik değerlendirme sonrası hastanın onayı ile dikkatli şekilde kullanılabilecek olan durumlar
AMELİYAT ÖNCESİ OK KULLANIMI
Oral kontraseptifler kanın pıhtılaşma mekanizmasında değişikliğe neden olabildiği için herhangi bir nedenden dolayı ameliyat planlanan hastaların bu ameliyattan en az 4 hafta önce ilaç kullanımını bırakmaları önerilmektedir. Ancak bu öneri yüksek doz içeren haplar için geçerlidir. Bu öneriye uyulması yerinde olur ancak düşük doz hap kullananların bu kadar dikkatli olmaları gerekmez. Özellikle büyük cerrahi girişim geçirecek olanlarda ya da ameliyat sonrası damar tıkanıklığı geçirme riski normalden yüksek hastalarda ise her türlü doğum kontrol hapının kesilmesi yerinde olur.
EMZİRME DÖNEMİNDE KULLANIM
Doğum sonrası oral kontraseptif kullanımı sütün hem miktarını hem de kalitesini azaltmaktadır. Bu nedenle emziren annelerde 3 aydan önce doğum kontrol haplarının kullanılması önerilmez. Emzirmeyen ya da düzensiz emziren anneler ise doğumu takip eden 6. haftadan başlayarak düşük doz doğum kontrol haplarını kullanabilirler.
DÜŞÜK YA DA KÜRTAJ SONRASI KULLANIM
haftadan daha erken bir dönemde gebelik düşük ya da kürtaj ile sonlanırsa zaman kaybetmeden hemen aynı gün doğum kontrol hapına başlanabilir.
12 haftadan daha büyük gebelikler söz konusu olduğunda ise yüksek doz ilaçların kullanılması planlanıyorsa geleneksel olarak 2 hafta beklemek gereklidir. Bu teorik uygulamanın amacı dmar tıkanıklığı riskini azaltmaktır. Düşük doz ilaçların ortaya çıkması bu uygulamayı da gereksiz kılmıştır.
Gebelik haftası ne olursa olsun kürtaj, düşük ya da erken doğumu takiben düşük dozlu oral kontraseptifler hemen kullanılmaya başlanabilir.
BAŞKA İLAÇLARLA BİRLİKTE DOĞUM KONTROL HAPI KULLANIMI
Halk arasında bazı antibiyotiklerin kullanımının doğum kontrol hapının etkisini azalttığı ve hamileliklere yol açtığına dair hikayeler anlatılır. Bunlar doğru değildir. Temel olarak karaciğerin çalışmasını etkileyen ilaçların doğum kontrol hapının metabolizmasını değiştirerek etkinliğini azaltabileceği kabul edilir. Aşağıdaki ilaçları kullananlarda bu tür bir sorun yaşanabileceğinden başka bir doğum kontrol yöntemi seçilmesi uygun olur:
Tam olarak ortaya konmamış olmakla birlikte doğum kontrol hapları aşağıdaki ilaçların etkisini arttırabilir ve bu ilaçlar doğum kontrol hapıyla birlikte alınırken dozlarının düşürülmesi gerekebilir:
Tam tersi olarak parasetamol ve aspirin kullanırken daha yüksek doz almak gerekebilir.
C vitamini kan östrojen düzeylerini arttırarak ara kanamalara neden olabilir Bu nedenle günde miligramdan fazla C vitamini alınıyorsa vitamin hapı ile doğum kontrol hapı alımı arasında en az 4 saat ara olmalıdır.
Yeni nesil düşük doz oral kontraseptiflerin ise bu tür etkileri son derece düşüktür.
DOĞUM KONTROL HAPI KULLANAN HASTALARIN TAKİBİ
Genç, sağlıklı ve risk faktörü içermeyen ve yeni nesil düşük doz doğum kontrol hapı kullanan kadınlar yılda bir kez muayene edilmelidirler. Bu muayenelerde;
Yüksek doz kullanan ya da yüksek risk grubunda olan kadınlar ile yukarıda belirtilen rölatif kontraendikasyonları taşıyan kadınlar ise tercihan 6 ayda bir kontrol edilmelidir.
İlk kez doğum kontrol hapı kulllananlar ise olası yan etkilerin saptanması ve kullanımda hata olup olmadığının değerlendirilmesi amacıyla jinekologları ile görüşmelidirler. Bu görüşmede muayeneje gitmek şart değildir. Telefon ya da e-posta ile yapılan görüşmeler yeterli olur.
Doğum kontrol hapları ilk zamanlarda zannedilenden çok daha güvenli bulunmuştur. Doğum kontrol hapını bırakmanın en önemli nedeni yan etkilerden duyulan korkudur. Oysa yan etkiler hem son derece nadirdir hem de halk arasında sıkça söz edilen kısırlık yapar, kilo aldırır, düzeni bozar gibi hikayelerin gerçekle uzaktan ya da yakından ilgisi yoktur. Üstelik doğum kontrol haplarının istenmeyen gebeliklerden korunmanın yanısıra kadın sağlığı açısından pek çok ek yararı vardır.
Doğum kontrol hapı kullanmaya başlamadan ya da kullanırken kontroller sırasında rutin laboratuvar incelemesi yapılması çoğu zaman gereksizdir. Bazı grup hastalarda ise kan şekeri ve kan lipid profillerinin kontrol edilmesinde yarar vardır. Bunlar:
DOĞUM KONTROL HAPININ KESİLMESİ GEREKEN DURUMLAR
Aşağıdaki durumlar ortaya çıktığında doğum kontrol hapına hemen ara vermeli ve zaman kaybetmeden jinekoloğunuzla görüşmelisiniz.
Doğum kontrol hapları östrojen ve progesteron hormonlarından oluşmuş ilaçlardır ve düzenli alındıklarında çok etkili bir korunma yöntemidir.
Haplar 3 yoldan etki eder;
Hapla korunan kadınlarda yapılan inceleme, ilacını çok düzenli ve doğru alan her kadından 1 yıl içinde sadece 3 tanesinin gebe kaldığını göstermiştir. Doğru kullanımdan kasıt ilaç atlamadan her gün alınması ve yeni kutuya geçerken tekrar doğru zamanda başlanılmasıdır. (1 hafta ara verilen ilaçlarda). Eğer doğru kullanılmazsa her kadından 90 tanesi 1 yıl içinde gebe kalabilmektedir.
Tüm dünyada oldukça yaygın kullanılan bir doğum kontrol yöntemi olarak doğum kontrol hapı kullanımının birçok kadında hiçbir yan etkisi görülmez. Az bir hasta grubunda rahatsızlıklar tecrübe edilebilir, baş ağrısı veya memelerde hassasiyet görülebilir. Çoğu kez bu etkilerde ilaç başladıktan birkaç gün sonra kaybolurlar. Eğer devam ediyorsa hormon içerikleri farklı ilaçlara da geçiş yapılabilir. Diğer daha nadir yan etkileri; yorgunluk hissi, cinsel istekte azalma, cilt ve duygu durum değişiklikleridir. Birçok hasta ilaçların kilo aldırdığını düşünür; ancak bu etki tam olarak kanıtlanmamıştır. Doğum kontrol hapları bazı kadınlarda kan basıncını yükseltebilir. Bu yüzden hap kullanan kadınların 6 ayda bir tansiyonlarını ölçtürmeleri faydalıdır. Eğer tansiyon ilaçla birlikte devamlı olarak yüksekse hap kullanımı durdurulmalıdır.
İlaca ilk başlandığında adet dışında hafif ara kanama yaşama ihtimali vardır. Bu kanama çok ciddiye alınmamalı ve aynı şekilde ilaca ara vermeden devam edilmelidir. Genellikle 2. kutuda en geç 3. kutuda kaybolacaktır. 3. kutudan sonra hala kesilmiyorsa hekiminize başvurmanızda fayda vardır.
Yaygın inanışın aksine doğum kontrol haplarının ciddi yan etkileri oldukça azdır. Birçok kadın için sağladığı fayda risklerinden daha değerlidir. Hapı kullanan kadınlarda hafif artmış pıhtılaşma riski (tromboz) vardır. Kan pıhtıları toplar damarlarda (derin ven trombozu) veya atar damarlarda (stroke veya kalp krizi) tıkanıklık yapabilir. Bu riskler genellikle ilacın ilk kullanım yılında görülür. Bu yüzden bilinen yüksek pıhtılaşma riski olan hastalar bu ilaçları kullanmamalıdır. Ancak unutulmamalıdır ki gebe kalındığında da artmış olan pıhtılaşma riski hap kullanırken olan artıştan daha fazladır.
Hap kullanımı sırasında şu belirtiler oluyorsa acilen hekiminize görünmeniz gerekir;
Doğum kontrol hapı kullanmak isteyen kadınlarda kanser konusunda da bazı endişeler vardır. Hap bazı kanser tiplerine karşı korurken bazı tiplerin risklerini de artırabilir. Doğum kontrol hapı kullanımının kadınlarda meme kanseri riskini kesin bir şekilde artırdığı ile ilgili kesin sonuçlu bir çalışma yoktur. Ancak bazı çalışmalarda 8 yılı aşkın hap kullanımında artmış serviks kanseri bağlantısı gösterilmiştir. Nadiren de karaciğer kanseri riskinde artış görülmüştür. Kadınlarda yumurtalık, kolon ve rahim kanseri riskinde azalma olduğu ve bu kanserlerin sık görülen kanserler sıralamasında olduğu göz önünde bulundurulduğunda toplamda kanser riskinde bir azalmadan bile söz edilebilmektedir.
Unutulmaması gereken bir şey de eğer herhangi bir nedenle ameliyat olmanız gerekiyor veya uzun süre hareket edemeyeceğiniz bir kaza geçirmiş iseniz doktorunuza doğum kontrol hapı kullandığınızı derhal bildirmeniz gerektiğidir. Bu gibi durumlarda doktorunuz ilacınızı kesmenizi talep edebilecektir.
Birçok kadın doğum kontrol hapı kullanabilir. Eğer sağlıklı, normal kilolu ve sigara içmeyen bir kadınsanız, hap kullanmanız için tıbbi bir engel de yoksa menopoza kadar kullanımına devam edebilirsiniz. 50 yaştan sonra korunma ihtiyacı varsa başka bir yönteme geçilmesinde fayda vardır. Bazı sağlık problemleri olan hastalarda bilinen risklerin artması veya yeni risklerin oluşması ihtimali olduğu için doktorunuzla tüm detayları ayrıntılı bir şekilde konuşarak ideal hasta olup olmadığınızı anlamanızda fayda vardır. Doğum kontrol hapları bazı hastalarda önerilmemektedir, örneğin:
Her biri farklı doz ve yapıda östrojen ve progesteron içeren bir çok farklı markada hap vardır. Her birinin kullanım talimatı içerisindeki bilgilendirme broşüründe detaylı olarak yazmaktadır. Başlamadan önce mutlaka bu bilgilendirmenin okunması önerilir. Doğum kontrol hapları 2 gruptur ya 21 günlük yada 28 günlük ilaç içerirler.
Çoğu haplar 21 günlük kullanıma göre ayarlanmıştır. İlk başlangıcı adetin ilk veya 2. gününde yapmakta fayda vardır. Bu sizin aynı ayda korunmaya başlamanızı sağlayacaktır. Ama eğer adetin ilk 3 günü dışında başladıysanız o ilk ay ek bir korunma yöntemi daha kullanmanızda fayda olacaktır. 21 gün boyunca her gün ortalama hep aynı saatlerde hapları aldıktan sonra bir kutu bitince 7 günlük ara verilmektedir. 7 günlük ara bittikten sonra yeni kutunun ilk ilacına başlamak gerekir. Bu 7 günlük arada genellikle adet kanaması başlayacaktır. Nadiren yeni kutunun ilk günlerinde de başlayabilir adet. 7 günlük ara sırasında başka bir korunmaya gerek yoktur, korunma etkisi devam etmektedir. 7 günlük aradan sonra kanamanız devam etsin ya da etmesin yeni kutuya mutlaka başlanması gerekir.
Bunların çoğunda 21 günlük ilaç hormon içeren 7 tanesi de hormon içermeyen haplardan oluşur. Bu haplardaki amaç 7 günlük aradan sonra ilaca tekrar başlamanın unutulmaması ve bir kutu biter bitmez yeni kutuya başlanmasını sağlamaktır.
Doğum kontrol hapının alınması atlanırsa yumurtalıklar hormon ve yumurta üretmeye başlar ve gebelik oluşabilir.
Eğer bir tableti atladıysanız fark eder etmez unuttuğunuz hapı hemen alın. Bu da aynı gün iki ilaç almak anlamına gelmektedir. Diğer günler yine eskisi gibi devam edilecektir. Ekstra bir korunma yöntemine gerek kalmayacaktır ve kutu bittiğinde 7 günlük ara yine eskisi gibi verilecektir.
Eğer 2 veya daha fazla hap atlandıysa fark ettiğiniz gün 2 tane ilaç kullanın ertesi gün kaldığınız yerden günde 1 tane alın; ama sonraki 7 gün ek bir korunma yöntemi (kondom) kullanın. Eğer 2 veya daha fazla ilacı almayı ilk hafta unuttuysanız ertesi günü hapı kullanmanızda fayda vardır.
7 günlük aradan sonra ilacı başlamanız gerekenden 2 veya daha fazla gün geciktirdiyseniz yine ilişki sonrası ertesi günü hapı almanızda fayda vardır.
Eğer ilaç aldıktan sonra 2 saat içinde kustuysanız o hapın emilimi azalacaktır. Bulantı geçip kendinizi iyi hissettiğinizde o gün bir ilaç daha alın. Eğer kusma o gün devam ediyorsa hapı o gün unutmuş gibi davranıp ertesi gün 2 tane alabilirsiniz. Hafif ishal ilaç emilimini olumsuz etkilemez; ama ciddi ishal varsa bu durumda da kusmadaki gibi ertesi gün 2 ilaç almanız gerekir.
Hapların birçok ilaçla olumsuz bir etkileşimi olmaz; ancak etkinliğini azalttığı veya artırdığı ilaçlar da vardır. Bu yüzden ilaç alınmadan önce prospektüsünden doğum kontrol hapları ile olan etkileşimi hakkında bilginin okunmasında fayda vardır. Örneğin epilepsi ve tüberküloz ilaçları hapların etkinliğini azaltmaktadır. Bitkisel bir takviye olan seafoodplus.info Wart da aynı şekilde doğum kontrol haplarının etkinliğini azaltır. Antibiyotiklerin çoğu (rifampicin hariç) doğum kontrol haplarının etkinliğini azaltmaz. Dolayısıyla her ikisi birlikte güvenilir bir şekilde alınabilir.
Doğum kontrol haplarında 1 haftalık arada ya da 28 günlük ilaçlarda son haplara yaklaşırken adet kanaması olur. Çoğunlukla adet olmasını bekleriz; ama bazen adet kanaması gerçekleşmeyebilir. Bu anormal bir durum değildir. Eğer ilacınızı o ay düzenli aldığınızı biliyorsanız, atlamadıysanız kusma veya ishal olmadıysa büyük bir ihtimalle gebe değilsinizdir. Ancak;
Mutlaka gebelik testi yaptırın ve bir doktora başvurun.
Menopoz Sonrası Kemik Erimesi
Miyom Ameliyatı Sonrası Dikkat Etmeniz Gerekenler
Gebelikte Beslenme
Gebelikte Cinsellik
Sezaryen Sonrası Dikkat Etmeniz Gerekenler
Doğum Paketi Nedir? Neleri Kapsar?
Ankara Jinekolog Seçiminde Dikkat Edilmesi Gerekenler
Kadın Doğum Uzmanı Kimdir, Neler Yapar?
Kapalı Rahim Ameliyatı
Miyom Tedavisi Ankara
Kızlık Zarı Dikimi (Himenoplasti) Ankara Fiyatları
Genital Siğil Tanı ve Tedavisi
Vajina Daraltma Ameliyatı
Labioplasti Ameliyatı
Vakumlu Kürtaj Nedir? Nasıl Uygulanır?
Normal Doğumun Faydaları ve Tercih Edilmesinin Sebepleri Nelerdir?
Zihindeki Kaygılarla Cinsellik: Vajinismus
Cinsel İlişki Sonrası Kanama Neden Olur?
Gebelik Takibi Ankara
Kürtaj Riskleri Nelerdir?
Gebeler ve Emziren Anneler için Coronovirüs (Covid) Bilgileri
Is Natural Delivery For Me?
Doğum Kontrol Hapları Hakkında Merak Ettikleriniz
Kürtaj Yasal mı?
Doğumda Ten Tene Temas Nedir?
Menopoz Sonrası Kanamalara Dikkat
İdrar Kaçırmayı Önlemek İçin 7 Basit Öneri
Tekrarlayan Can Sıkıcı Mantar Vajinitleri
Hamilelikte Bel, Sırt ve Kalça Ağrıları
Jinekolojik Muayene Hangi Yaşta ve Nasıl Olmalı?
Plastik Kullanımı Erkek Kısırlığına Yol Açıyor
Genital Bölge Temizliği Nasıl Yapılmalıdır?
Dış Gebelik ile İlgili Merak Ettikleriniz
Spiral Benim İçin Uygun Bir Yöntem mi?
Genital Estetik, Kime ve Neden?
HPV Aşısını Yaptırmanız için 6 Neden
Genital Siğiller Hakkında Bilmeniz Gerekenler
Kızlık Zarı Dikimi
Sperm Kalitesini Beslenme ile Düzeltin
Ankara Kürtaj Fiyatları ve Kürtaj Yasası
Kadınlarda Kısırlığı Önleyici Beslenme Mümkün mü?
İdrar Kaçırma Ameliyatı, Tot Nedir?
Hamilelikte Kaşıntı Normal midir?
Doğal Doğuma Karar Vermeden Önce Bilinmesi Gerekenler
Gebelik ve Spor
Doğal Doğum Nedir?
Düşükler Hakkında Ne Billiyorsunuz?
Normal Doğumda Sancı Kontrolü
Gebelik ve Doğum
Adet düzensizliği kadınların belli dönemlerde başına gelebilmektedir. Adet gecikmeleri bir yılda 3 defadan fazla oluyorsa sağlık problemlerine işaret edebilmektedir. Bunun yanında çevresel faktörler de adet düzensizliğine sebebiyet verebilmektedir.
Doğum Kontrol Hapı Kullanırken Adet Gecikmesi midir?
Düzenli olarak doğum kontrol hapı kullanan kişiler adet döngüsünde gecikme yaşadığında hamile kaldığı endişesine kapılabilmektedir. Fakat adet gecikmesi başka sebepler nedeni ile de olabilir.
Doğum kontrol hapları korunmak amacı ile en çok tercih edilen yöntemlerden bir tensidir. Bu hapların farklı çeşitleri bulunmaktadır. Bunların her biri adet dönemini etkileyen farklı hormonlar barındırabilmektedir.
Doğum kontrol hapları içerisinde bulunan hormonlar;
Yumurtlamanın önlenmesine
Serviks salgılarını kalınlaştırıp spermin yumurtaya ulaşmasını engellemeye
Rahim dokusunu inceltip döllenmiş olan yumurtanın rahime tutunmasının engellenmesine sebep olabilmektedir.
Doğum kontrol hapları, doktorlar tarafından haftalık olarak düzenlenirler. İlk üç hafta kullanılan haplar içerisinde hormonlar bulunmaktadır. 4. hafta alınan haplarda ise aktif ilaçlar yer almamaktadır. Son hafta verilen haplar kişilerin her gün hap almasının unutulmaması amacı ile verilmektedir.
Doğum kontrol hapları düzenli bir şekilde doktor önerisine uygun alındıklarında %99 oranında koruma sağlamaktadır. Fakat bazen kişiler düzenli olarak bu hapları içmez. Hap alındıktan sonra kusulması gibi durumlar meydana gelirse kişiler hapı doğru bir şekilde sindiremeden dışarı atar. Bu gibi durumlarda hapın etkisi azalır ve bunun sonucunda da adet düzensizlikleri oluşabilir.
Adet Düzensizliği Neden Olur?
Bazı doğum kontrol hapları adet gecikmesine sebep olabilmektedir. Bu nedenle adet düzensizlikleri oluşur. Mevsimlik hap ismi verilen bazı doğum kontrol hapları da kişilerin senede 4 kere adet olmasına olanak sağlar.
Stres adet döngüsünü olumsuz olarak etkilemektedir. Adetin daha uzun olmasına ya da daha kısa olmasına sebep olabilir. Bazen stres altında adet kanamasının tamamen kesildiği de gözlemlenmektedir.
Kişilerin hızlı bir şekilde kilo vermesi bedende yük oluşumuna sebep olur. Bu durumda yumurtlama için gerekli olan hormonlar düzenli olarak üretilemez ve adet düzensizlikleri meydana gelir.