doxium muadili / DOXIUM mg 60 kapsül Muadilleri Nelerdir? | seafoodplus.info

Doxium Muadili

doxium muadili

İLAÇ ALERJİSİ

İstenmeyen (Ters) ilaç reaksiyonları (TİR) hayatı tehdit edebilen önemli bir sağlık sorunudur. TİR, Dünya Sağlık Örgütü (WHO) tarafından, “ilacın reçete edilen dozunda meydana gelen istenmeyen ve zararlı reaksiyonları” olarak tanımlanmıştır. Rawlins ve Thompson TİR’ larını farmakolojik olarak 2 büyük alt tipe ayırmıştır. Tip A reaksiyonlar; doz bağımlı ve tahmin edilebilir, tip B reaksiyonlar ise dozdan bağımsız ve tahmin edilemeyen reaksiyonlardır. Tüm TİR’ larının %’ i tip B reaksiyondur; bu orana ilaç alerjileri (ilaç hipersensitivite reaksiyonları) de dahildir. WHO Nomenclature inceleme komitesi, ilaç alerjisini, B hücre aracılı (antikor) veya T hücre aracılı immünolojik mekanizma ile gelişen, hipersensitivite reaksiyonu olarak tanımlanmıştır. Çoğu TİR ile ilgili yayınlanmış çalışmalar, ilaç alerjisine özel değildir genel reaksiyonları kapsar. Çünkü ilaç spesifik T hücre veya B hücre aracılı reaksiyonu göstermek oldukça zordur ve immünolojik suçlu ajan ilaç değil metaboliti de olabilir.

Epidemiyoloji

İlaç alerjisi, anlamlı düzeyde mortalite (ölüm), morbitide (sakat kalım) ve sosyoekonomik zarara neden olmaktadır. Mevcut bilgiler dikkatlice değerlendirilmelidir. Çünkü bu çalışmalar, farklı populasyonlarda, analiz açısından farklı yöntemler ile, farklı tanımlamalar kullanılarak yapılmıştır. Boston Collaborative Drug Surveillance Program çalışmasında, yatan hasta 6 ay süresince TİR açısından değerlendirilmiştir. TİR görülme sıklığı % olup bunların %42’ si ciddidir; bu reaksiyonların %1’ i ise ölüm ile sonuçlanmıştır. Salt Lake City hastanesinde, Claussen otomatik tarama yöntemi kullanılarak yatan hasta arasında TİR tanımlanmıştır. Bu reaksiyonların sadece %’ ü hastanede hekimler tarafından rapor edilmiştir. yılları arasında ABD’ de yapılan 33 prospektif çalışmanın meta analizinde, yatan hastaların %15’ inde TİR, ilaç nedenli hastanede yapılan uygulamaların sıklığı ise %3 ile %6 arasında bildirilmiştir. Hastanede yatan hastalar ve genel populasyonda ilaç alerjisi ile ilgili epidemiyolojik bilgiler özellikle antibiotik çalışmaları ile sınırlıdır.

Risk Faktörleri

İlaç alerjisi gelişiminde bazı risk faktörleri tanımlanmıştır. Belli bazı ilaçlar daha sık zıt reaksiyona neden olur, bazı ilaçlar da daha ciddi reaksiyonlara yol açar (Tablo-1). İlaç dozu ve uygulama yolu risk faktörü olabilir. Aralıklı tekrarlayan tedavi, kesintisiz tedaviye göre duyarlanma açısından daha risklidir. Bazı etnik gruplarda TİR için daha fazla eğilim vardır.

ABD’ de sağlık  hizmeti  alan  bireylerin  yaklaşık %10’ unda penisilin alerjisi öyküsü vardır. Ancak; penisilin alerjisi için uygun deri testi yapıldığında bu bireylerin %10’ dan daha azında pozitif sonuç saptanmıştır. Öyküsü pozitif ve deri testi negatif olan bireyler, öyküsü negatif olan genel populasyonla aynı oranda penisilin tip antibiyotikleri tolere ederler. Bu durumda tekrar duyarlanma oranı çok düşüktür.

Patobiyoloji

İlaca karşı olan hipersensitivite reaksiyonları immünobiyolojik reaksiyon tiplerine göre sınıflandırılabilir. Herhangi bir antijene karşı gelişen immünolojik reaksiyonlar çok çeşitli ve kompleks olabilir. İlaç reaksiyonları tüm immünolojik aşırı duyarlılık reaksiyonları (Tip I’ den Tip IV’ e kadar) ile ilgili olabilir. Tablo-1’de alerjiye daha sık neden olan ilaçlar belirtilmiştir.

Çoğu farmakolojik ajan molekül ağırlığı D’ den az olan basit yapılardır. Bunlar tek başlarına immünolojik hipersensitivite reaksiyonlarını başlatamazlar. Bu ajanların çoğu proteinlere kovalent olarak bağlanabilir ve taşıyıcı hapten yapısını oluşturur. Bu hapten-taşıyıcı kompleksi immünolojik reaksiyonu başlatabilir ve çoğu reaksiyon direkt olarak haptene gelişir. Penisilin bu durum için iyi bilinen bir örnektir. Benzilpenisilin moleküler ağırlığı yaklaşık D’ dur ve penisilloil hapten parçasına metabolize olur. Penisilinlerin %95’ i major determinant olarak bilinen penisilloil parçasına metabolize olur. Penisilloil poly-D-lizin ile kombine edilerek penisilloil-polilizin formu oluşturulmuştur. Penisilloil-polilizin penisilin deri testi için ticari form Pre-Pen (Alk-Abello, Round Rock, TX) olarak mevcuttur. Penisilin  metabolitlerinin  diğer  %5’i  minör  determinanttır. Az miktarda olmasına rağmen anaflaksi reaksiyonlarının çoğundan minör determinant sorumludur. Major determinant ise daha az ciddi ve geç başlangıçlı reaksiyonlardan sorumludur. ABD’ de minör determinant ticari form olarak hiçbir zaman mevcut olmamıştır. Penisilin deri testi ABD hekimleri tarafından çok sık kullanılmamaktadır, yıllık dozluk major determinant satılmıştır.

Basit, düşük molekül ağırlıklı ilaçların tersine, molekül ağırlığı D’ den fazla protein yapıda terapötik ajan immün sistem tarafından tanınabilir. Bu ajanlara tekrarlayan maruz kalmalar, duyarlanma ve hipersensitivite reaksiyonu ile sonuçlanabilir. Bu proteinler tam antijendirler. Deri testleri veya in vitro uygulamalar için kullanılabilirler. Bu terapötik proteinler arasında hipersensitivite reaksiyonlarına neden olanlar belirtilmiştir. Bunlar; domuz insülini, streptokinaz, antitimosit globülin (tavşan, at), kimopapain, latex, ve tetanus toksoidi, influenza, sarı humma, pertusis, rubella, MMR (kabakulak, suçiçeği, kızamık) gibi aşılardır. Monoklonal otoantikorların yol açtığı immün reaksiyonlar ve hipersensitivite reaksiyonları için en uygun açıklama, B hücrelerinin rekombinan insan proteinlerinin değişen tersiyer ya da kuarterner yapılarını tanıdığı ve bu yapılara karşı olan immün yanıtı düzenlediğidir.

Yüksek sitokin düzeylerinin neden olduğu ateş, artralji ve kapiller sızıntı gibi sistemik semptomları olan durumlardan biri de sitokin salınım sendromudur. IL-2 bu sendromda orjinal biyolojik ajan olarak tanımlanır.

İmmün dengesizlik diğer bir immünolojik reaksiyondur, örneklemek gerekirse anti-TNF tedavisi sonucu oluşan immün dengesizlik sonucu otoimmün bozuklukların ve enfeksiyona yatkınlığın artışı gösterilebilir.

Klinik Belirtiler

İlaç alerjisinin klinik bulguları sıklıkla deri ile ilişkilidir. İlaç alerjilerinin %’ında; ekzantem veya morbiliform erüpsiyon, ürtiker, anjioödem, kontakt dermatit, fiks ilaç erüpsiyonu, eritema multiforme gibi erüpsiyon, fotosensitivite gibi deri bulguları görülmektedir. Bununla birlikte organ spesifik ilaç reaksiyonları kutanöz bulgular göstermez (Tablo-2).

Tanı

Tek başına β-laktam antibiyotikle henüz tedaviye başlamış hastada ilaç alerjisi tanısı koymak ve hipersensitiviteye yol açan ajanı tahmin çok kolay olmaktadır. Ancak; hastanede yatan ve çoklu laç alan bir hastada bunu söylemek kolay değildir. Fizik muayene yanında tam ve ayrıntılı anamnez alınması gerekir. Klinik prtaikte in-vitro testler nadiren yararlı olmaktadır. Bazı koşullarda in-vivo olarak deri testi ve provakasyon testi yapmak gerekebilir.

Ayırıcı Tanı

İlaç alerjisini diğer TİR’ larından ayırmak için yardımcı olan bazı kriterler vardır. Alerjik reaksiyonlar tahmin edilemez ve ilaç alan hastaların çok az bir kısmında meydana gelir. Gözlenen klinik bulgular ilacın bilinen farmakolojik etkilerine benzememektedir. İlaca daha önce bir maruziyet yoksa alerji ya da hipersensitivite reaksiyonlarının görülmesi için tedavinin en az bir haftadır devam ediyor olması gereklidir. Genelde, aylarca veya daha uzun süre reaksiyon olmaksızın kullanılan ilaçlar nadiren hipersensitiviteden sorumludur.

Anaflaksi, ürtiker, serum hastalığı gibi reaksiyonlar alerjik/hipersensitivite reaksiyonlarına benzer. Çoğu ilaç reaksiyonu deri bulgusu ile ortaya çıkarken bazen yalnızca eozinofilik pulmoner infiltrasyonlar, hepatit, akut interstisyel nefrit gibi diğer spesifik organ tutulumları olabilir. Organ spesifik reaksiyonlara neden olan ilaçların listesi Tablo-2’de verilmiştir. Şüpheli ilaç ya da ilaç metabolitleri ile reaksiyona giren; ilaç spesifik antikorlar, T hücre reseptörleri ya da T lenfositler tanımlanmıştır. Genelde TİR’ ları ilaç kesildikten sonra sıklıkla kaybolur. Bununla birlikte, insan albümini gibi taşıyıcı proteinlere bağlanan ve hapten olarak davranan ilaç metabolitlerinden dolayı hipersensitivite reaksiyonları uzun süre devam edebilir.

Tedavi

Kanıta Dayalı Tedaviler

İlaç alerjisi ile ilgili kanıta dayalı bilgi yetersizdir. Bir çalışmada, yılan toksini için antivenom uygulanmasından önce premedikasyon uygulanması değerlendirilmiş ve polivalent antivenom için rutin profilaktik adrenalin uygulaması önerilmiştir. Antivenom kullanımında görülen akut reaksiyonların önlenmesinde antihistaminler yararlı gibi görünmemektedir. Toksik epidermal nekrolizis (TEN)’ in değerlendirildiği başka bir çalışmada en yaygın kullanılan tedavilerle (sistemik steroid, siklosporin A, İV immünglobülin) ilgili randomize kontrollü çalışmaların olmadığı gösterilmiştir. Talidomide ile ilgili yapılan randomize kontrollü çalışmada, talidomide tedavisinin etkili olmadığı ve mortalite oranının yüksek olduğu gösterilmiştir. Bununla birlikte biyolojik tedaviler ya da kemoterapötik infüzyonlarından kaynaklanan hipersensitivite reaksiyonlarının tedavisi için yayınlanmış klinik klavuzlar mevcuttur. Bu klavuzlar performans iyileştirme girişimlerinin bir parçası olarak geliştirilmiştir.

Korunma

Alerjik ilaç reaksiyonlarının sonuçları genelde ılımlıdır ve asıl amaç korunmadır. Hekimler reçete ettikleri ilaçların klinik olarak uygunluklarını değerlendirmeli ve mümkünse anlamlı hipersensitivite reaksiyonu riski taşıyan ilaçlardan kaçınmalıdır (Tablo-1). İlaç reçete edilmesinden veya uygulanmasından önce hasta önceki TİR’ u ile ilgili sorgulanmalıdır. Eğer uygunsa oral yoldan uygulama perenteral uygulamaya tercih edilmelidir; çünkü, duyarlanma ve anaflaksi oral uygulamada daha az görülmektedir. Yabancı antiserum için deri testi ve hipersensitivite reaksiyonlarının tedavi protokolü (premedikasyon, test dozu, duyarsızlaştırma) önerilebilir. 

Penisilin gibi ilaçların anaflaksi riskini değerlendirirken, reaksiyonun başlangıç zamanı, ciddiyeti ve olasılığı değerlendirilmelidir. Kişide daha önce hızlı ilerleyen ani başlangıçlı, hayatı tehdit eden ilaç reaksiyonu görülmüşse, sonraki maruziyette ciddi anaflaktik reaksiyon riski yüksektir

Pre-Pen deri testi negatif bile olsa da, hasta minor determinantlara karşı reaksiyon gösterebilir. Risk ve yarar baştan sona tartışılıp belgelenmelidir. Klinik risk ve yarar garantilendikten sonra eğer risk oluşacak ise desensitizasyon akla gelmelidir. Düşük riskli bireylerde dikkatli bir şekilde test dozu uygulanmalıdır. Yüksek riskli bireylerde klinik riskler ve yararlar değerlendirilerek duyarsızlaştırma düşünülmelidir.

Prognoz

İlaç alerjilerinin çoğunda kendi kendine sınırlanan ve ilaç kesildikten sonra kısa sürede geçen ve devam etmeyen kutanöz erüpsiyonlar vardır. Bununla birlikte hastanede yatan hastaların yaklaşık 1/’ inde ciddi ve hayatı tehdit eden reaksiyonlar görülür.

İlaçlarla gelişen ters kutanöz reaksiyon riski kadınlarda erkeklere göre daha yüksektir. Yaşlılarda da TİR’ u insidansı artmıştır.

İlaç alerjisinin neden olduğu en ciddi reaksiyon anafilaksidir. Bu reaksiyon genellikle IgE aracılıdır; ancak, nonsteroid antiinflamatuvar ve radyokontrast maddeler gibi ajanlarla IgE aracılı olmadan da gelişebilir. ABD’ de yılda yaklaşık ilaca bağlı anafilaksi ile ölüm olayı görüldüğü tahmin edilmektedir. İngiltere’ de de ilaçlar anafilaksinin önemli nedenidir (’ de uygulamadan 88’ i).

Anafilaksi alerjik ilaç reaksiyonlarına bağlı ölümlerin ana nedeni değildir. Eritema multiforme major olarak da bilinen Steven-Johnson sendromunda mortalite oranı %5’ dir. TEN için mortalite oranı %30 olup ölümlerin çoğu sepsise bağlıdır. Yıllık insidans Steven- Johnson sendromu için milyonda ve TEN için ise  milyonda 5 olarak tahmin edilmektedir.

Gelecekteki Uygulamalar

Belirli ilaçlar için alerji riski olan bireylerin saptanması için farmakogenomik değerlendirmeler önem kazanacaktır. Belirli bazı HLA genotipindeki bireylerin belli bazı ilaçlar için alerji riskinin yüksek olduğu bilinmektedir. Örneğin HLA-B* genotipindeki bireylerde; HIV transkriptase inhibitörü olan abacavir için hipersensitivite riski çok daha yüksek saptanmıştır. Bir diğer örnek de; HLA-B* genotipindeki bireylerde allopürinol ile ciddi kutanöz reaksiyon görülme riski yüksektir. Belirli ilaçlara hipersensitivite reaksiyonu gelişmesi riski yüksek olan bireyleri saptamak için diğer bir yol da, immün tanıma moleküllerindeki polimorfizmi, ilaç metabolize eden enzimleri ve makromoleküler tamir sistemini belirlemek olabilir.

Sağlıklı Günler Dileğiyle
Prof. Dr. Cengiz KIRMAZ

DOXIUM mg 60 kapsül

DOXİUM mg kapsül

Ağızdan alınır.

  • Etkin madde: Bir kapsül; etkin madde olarak mg kalsiyum dobesilat içerir.
  • Yardımcı maddeler: Sarı demir oksit, titan dioksit ve indigotin içerir.
ATCKamu NoEşdeğer KoduTürüBirim MiktarAmbalajÜretim YeriRuhsat Tar.Ruhsat No
C05BX01AEAOrjinal İlaç MG60imal/67
Dünya Sağlık Örgütü(DSÖ)
Temel İlaçÇocuk Temel İlaçYenidoğan Temel İlaç
DSÖ listesinde bulunmayan ilaçDSÖ listesinde bulunmayan ilaçDSÖ listesinde bulunmayan ilaç

DOXIUM mg 60 Kapsül Nedir ve Ne için kullanılır?

DOXİUM, 30 veya 60 adet kapsül içeren blister ambalajda takdim edilmektedir. Her bir kapsül etkin madde olarak kalsiyum dobesilat içerir.

Küçük damarlardaki dolaşım bozukluklarında (özellikle şeker hastalığına bağlı göz damarlarındaki bozukluklarda), bacaklarda ağrı, kramp ve tembellikle seyreden damar dolaşım bozukluklarında ve ayrıca hemoroidal bozukluklarda kullanılır.

DOXIUM mg 60 Kapsül Kullanmadan önce dikkat edilmesi gerekenler

Eğer şeker hastalığına bağlı göz bozukluğunuz varsa kan şekerinizi kontrol etmek için doktorunuzun verdiği diyete sıkı bir şekilde uymalısınız ve kan şekeri için verilmiş diğer ilaçları kullanmayı ihmal etmeyiniz.

Venöz rahatsızlığınız, özellikle varisli damarlarınız varsa, kilonuzu kontrol altında tutmalısınız, uzun süre ayakta kalmaktan kaçınınız ve uzandığınızda ayaklarınızı yükseltiniz. Doktorunuz size bazı egzersiz hareketleri veya koruyucu çoraplar önerdiyse bu tavsiyelere uyunuz. Bu durumlarda bu tavsiyelere uymak gereklidir. Bunun yerine DOXİUM kullanmak doğru değildir.

Kullanılmaması gereken durumlar

Eğer kalsiyum dobesilata veya DOXİUM’un bileşenlerine karşı alerjiniz var ise kullanmayınız.

Dikkatli kullanılması gereken durumlar

Eğer;

  • Diyalize giriyorsanız DOXİUM’u sadece ciddi tıbbi gözetim altında kullanınız
  • Tedavi sırasında ateş, ağız boşluğunda enfeksiyon (bademcik iltihabı), boğaz ağrısı, genital bölgede enflamasyon ya da buna bağlı belirtiler varsa DOXİUM almayı hemen durdurunuz ve doktorunuza bilgi veriniz. Doktorunuz kan sayımınızı ve gerekirse diğer testleri yapacaktır.
  • DOXİUM sadece erişkinlerde kullanılır.

‘’Bu uyarılar, geçmişteki herhangi bir dönemde dahi olsa sizin için geçerliyse lütfen doktorunuza danışınız.’’

Araç ve makine kullanımı

Araç ve makine kullanım becerisi konusunda bir etki yaratması olası degildir.

DOXİUM’un içeriğinde bulunan bazı yardımcı maddeler hakkında önemli bilgiler

İçerikte bulunan yardımcı maddelerin hiçbiri için kullanım yolu veya dozu nedeniyle herhangi bir uyarı gerekmemektedir.

Diğer ilaçlar ile birlikte kullanımı

DOXİUM’un herhangi bir ilaçla etkileşimde bulunduğuna dair kanıt yoktur.

Eğer reçeteli yada reçetesiz herhangi bir ilacı şu anda kullanıyorsanız veya son zamanlarda kullandınız ise lütfen doktorunuza veya eczacınıza bunlar hakkında bilgi veriniz.

Yiyecek içecek etkileşimleri

(Aç/Tok/Alkol kullanım durumları)

Yiyecek ve içeceklerle etkileşimi yoktur.

DOXIUM mg 60 Kapsül Nasıl Kullanılır?

Doğru ilaç kullanımı nasıl olmalı?

DOXİUM sadece ağızdan kullanım içindir.

Kapsül açılmadan veya çiğnenmeden yemek sırasında bir miktar su ile yutulur.

Her zaman doktorunuz tarafından belirtildiği şekilde alınmalıdır. DOXİUM sadece erişkinlerde kullanılır.

Genel olarak, günde bir veya iki kez, 1 veya 2 kapsül yemekle birlikte bir miktar su ile alınmalıdır.

Günlük en yüksek doz 4 kapsüldür.

Doz ve tedavi süresi tedavi edilecek hastalığa göre hekim tavsiyesi ile belirlenir.

Ne sıklıkta ve kaç kapsül DOXİUM kullanacağınızı doktorunuz size söyleyecektir. Tedaviye vereceğiniz cevaba göre, doktorunuz daha yüksek ya da daha düşük doz önerebilir.

Önerilen dozu aşmayınız.


Çocuklar ve Bebeklerde Kullanımı

Çocuklarda (ve 18 yaş altı ergenlik dönemindeki gençlerde), şu anda rutin kullanım için bir dozaj rejimi tavsiye etmek için yeterli veri mevcut değildir.


Yaşlılarda Kullanımı

Yaşlılardaki (65 yaş ve üzeri) uygulama aynen erişkinlerdeki gibidir.


Özel Kullanım Durumları

Böbrek/Karaciğer yetmezliği: Diyalize giren ciddi böbrek yetmezliği hastalarında doz azaltılmalıdır.

Doktorunuz DOXİUM ile tedavinizin ne kadar süreceğini size bildirecektir. Tedaviyi erken kesmeyiniz, çünkü DOXİUM tedavisini durdurmak hastalığınızın daha kötüye gitmesine neden olabilir.

Eğer DOXİUM’un etkisinin çok güçlü veya zayıf olduğuna dair bir izleniminiz var ise doktorunuz veya eczacınız ile konuşunuz.


Doz Aşımı ve Tedavisi

DOXİUM’u kullanmanız gerekenden fazlasını kullanmışsanız bir doktor veya eczacı ile konuşunuz.


Kullanmayı Unutursanız:

Unutulan dozları dengelemek için çift doz kullanmayınız.

İlacınızı almayı unutursanız, unuttuğunuzu fark eder etmez bu dozu alınız ve sonraki dozu her zamanki saatte alınız.

DOXİUM ile tedavi sonlandırıldığında oluşabilecek etkiler

Bulunmamaktadır.

Hamilelik döneminde kullanılır mı?

İlacı kullanmadan önce doktorunuza veya eczacınıza danışınız.

DOXİUM gerekli olmadıkça gebelik döneminde kullanılmamalıdır.

Tedaviniz sırasında hamile olduğunuzu fark ederseniz hemen doktorunuza veya eczacınıza danışınız.

Gebelik döneminde ilaç kullanımı hakkında

Gebelik döneminde ilaç konusunda sıkça sorulan sorular


Emzirme döneminde kullanır mı?

İlacı kullanmadan önce doktorunuza veya eczacınıza danışınız.

Kalsiyum dobesilat anne sütüne düşük miktarlarda geçer. Bu nedenle tedavi veya emzirmeden biri kesilmelidir.

Yan Etkileri

Tüm ilaçlar gibi, DOXİUM’un içeriğinde bulunan maddelere duyarlı olan kişilerde yan etkiler olabilir.

Aşağıdakilerden biri olursa, DOXİUM’u kullanmayı durdurunuz ve DERHAL doktorunuza bildiriniz veya size en yakın hastanenin acil bölümüne başvurunuz:

  • Kanda akyuvarların azalmasına bağlı olarak cildin yanı sıra, boğaz, barsak ve diğer mukozal membranlarda ülser.

Bunların hepsi çok ciddi yan etkilerdir.

Eğer bunlardan biri sizde mevcut ise, sizin DOXİUM’a karşı ciddi alerjiniz var demektir. Acil tıbbi müdahaleye veya hastaneye yatırılmanıza gerek olabilir.

Bu çok ciddi yan etkilerin hepsi oldukça seyrek görülür.

Aşağıdakilerden herhangi birini fark ederseniz, hemen doktorunuza bildiriniz veya size en yakın hastanenin acil bölümüne başvurunuz:

  • Deri döküntüsü, ateş, eklem ağrısı

Bunların hepsi ciddi yan etkilerdir. Acil tıbbi müdahale gerekebilir. Ciddi yan etkiler çok seyrek görülür.

Aşağıdakilerden herhangi birini fark ederseniz, doktorunuza söyleyiniz:

Bunlar DOXİUM’un hafif yan etkileridir.

Bu belirtiler kendiliğinden geçmezse veya şiddetli/sıkıntı verici boyutlardaysa, doktorunuzla temas kurunuz.

Eğer bu kullanma talimatında bahsi geçmeyen herhangi bir yan etkiyle karşılaşırsanız doktorunuzu veya eczacınızı bilgilendiriniz.

Saklanması

DOXİUM’u çocukların göremeyeceği, erişemeyeceği yerlerde ve ambalajında saklayınız. 30°C’nin altında oda sıcaklığında saklayınız.

Son kullanma tarihiyle uyumlu olarak kullanınız.

Ambalajdaki son kullanma tarihinden sonra DOXİUM’u kullanmayınız.

Eğer üründe ve/veya ambalajında bozukluklar fark ederseniz DOXİUM’u kullanmayınız.

Ruhsat Sahibi

Laboratories OM (İsviçre) lisansı ile Abdi İbrahim İlaç San. ve Tic. A.Ş.

Reşitpaşa Mah. Eski Büyükdere Cad. No:4 Maslak / Sarıyer / İSTANBUL

Üretici

Abdi İbrahim İlaç San. ve Tic. A.Ş.

Tunç Cad. Hoşdere Mevkii No:3 Hadımköy / İSTANBUL

Bu kullanma talimatı tarihinde onaylanmıştır.

DOXIUM İlaçları

Basur İlaçla İyileşir mi? Basur İlaçları, Fitilleri ve Merhemleri Nelerdir?

Hemoroid yani halk arasında ki ismiyle basur bir doku problemi olup diş çürümesiyle benzer bir durumdur. Çürük diş nasıl fırçalanarak düzelmiyorsa, basurun da ilaçla geçmesi maalesef mümkün değildir.

İnsanlar hastalığın oluştuğu makat bölgesinin ayıp olarak nitelendirildiğinden dolayı muayene olmaya utanırlar ve doktora muayene olmaktansa çözümü farklı yollardan bulmaya çalışırlar. Çoğu kişi makatında yaşamış olduğu herhangi bir sorunu dile getirdiğinde çevresindekilerden &#;sen basur olmuşsun, acı yeme&#; şeklinde uyarılar alırlar. Bunun dışında sıcak suya otur tavsiyesi verilirken, şunu ye bunu yeme şeklinde de çözümlere ulaşırlar.

basur ilaçla geçer mi

Sıcak suya oturmak doğru bir tavsiyedir fakat hemoroid rahatsızlığının iyileşmesini sağlayamaz. Sadece kişinin şikayetlerinin azalmasını sağlar ve günde sınırsız sayıda yapılabilir. Fakat sıcak sudan kasıt kaynar su değildir. Ilıktan bir tık daha sıcak olması yeterlidir.

Konu komşunun vermiş olduğu bu tavsiyelerin dışında, karıştırdıkları bitkilerle basuru tedavi ettiğini iddia eden tabir-i caizse çıkarcı insanlar mevcuttur. Bu karışımları hazırlayarak paket haline getiren ve 3 paket sonrasında herhangi bir problem kalmayacağını söyleyerek kişilerin 3 paket birden almasını sağlayan kişilerdir. Burada ki amaç kişinin tek paket kullandığı zaman herhangi bir etkisini görmeyip başka satın almayacağını bildiklerinden bir kerede 3 paket satmak amaçlanmaktadır.

Bilimsel olarak üretilmiş ve eczanelerde satılmakta olan ilaçlar bulunmaktadır. Bu ilaçlar kişinin şikayetlerinin azalmasına yönelik fayda sağlarlar fakat yine hastalığın iyileşmesi için herhangi bir etkileri yoktur.

basurda hangi ilaçlar kullanılır

Basur İlaçları Nelerdir ?

Basur genellikle ağrı yapan bir hastalık değildir. Fakat basur boğulması ismi verilen tromboze hemoroid meydana geldiğinde kişilerde ağrı oluşabilir. Bu tromboze hemoroid ismi verilen durum 3. ve 4. iç hemoroid tiplerinde meydana gelmektedir. 3. tip basur memeleri el yardımıyla içeri girebilirken, 4. tip basur memeleri hiç bir şekilde içeri girmez sürekli dışarıda dururlar.

Bu memelerin makat kasları arasında sıkışması ile ağrı meydana gelir. Bu durumlarda ağrı kesici, anestol merhem, kortos fitil, proctoglivenol krem, proctolog anal isminde ki ilaçlar kullanılabilmektedir. Bunların dışında az önce de bahsettiğimiz gibi sıcak su oturma banyosu kişinin şikayetlerinin azalmasını olumlu yönde etkilemektedir.

Basur İçin En Etkili İlaç Nedir?

Hemoroid için geliştirilmiş olan ilaçlar hap, fitil, merhem, sprey ve bitkisel kürler veya bitkisel içecekler şeklinde sunulmaktadır. Bu ürünler basuru tamamen tedavi etmeye yönelik değil. Ağrı, şişlik, kaşıntı ve benzeri şikayetleri azaltmaya yöneliktir. Dolayısıyla basurun tamamen iyileşmesini istiyorsanız cerrahi yöntemlerle tedavi olmanız gerekmektedir. Bir çok hemoroid hastası basur ilaçlarının tedavi edeceğini düşünerek kullanmaya devam etmekte ve bu süre zarfı içinde hastalığın oluşmasında rol oynayan davranışlara maalesef devam etmektedir. Hal böyle olunca hastalık iyileşsin diye beklerken daha fazla ilerlemesine sebep olunmaktadır.

Basur ilaçlarından kısaca bahsedecek olursak, şöyle sıralayabiliriz.

Basur İlaçları (Tablet/Hap)

Ağız yoluyla alınan basur ilaçları şu şekildedir.

Daflon Tablet

Toplardamarlar duvarlarını güçlendirerek, daralmasına yardımcı olduğu ifade edilen hisperidin ve diosmin maddelerini içermekte olan Daflon Tablet bu sayede basur şikayetlerini azaltmaktadır. Ayrıca şişliği ve kanama olasılığını da düşürmesi beklenebilir.

Doxium Tablet

Kalsiyum dobesilat içermekte olan Doxium tabletin ve mg olmak üzere iki farklı formu vardır. Etkisi diosmin gibi olup hemen üstte ele alınan daflon ile hemen hemen aynı sonucu vermektedir. İçerisinde bulunan kalsiyum dobesilat maddesi genişleyen toplardamarlarda daraltıcı özelliğe sahiptir.

Vendios

Diosmin içermekte olan Vendios daflon ve doxium ile benzerdir. Kullanımı doğrultusunda alınacak sonucun hemen hemen aynı olması beklenir.

Venoruton Tablet

Okserutin içeren Venoruton tabletin vazoprotektif (damar koruyucu ve güçlendirici) etkisi bulunmaktadır ve minimal kanamaların durdurulmasında etkili olabilir.

Basur Fitilleri

Basur için geliştirilen fitiller iç basur için kullanılır. Sıralayacağımız fitillerin aynı zamanda krem formları da bulunmaktadır.

Kortos Fitil

Kortizon (hidrokortizon) ve poidokanol maddelerini içermektedir. Kortizonun en bilinen etkisi uygulandığı bölgede yer alan şişlik ve ödemi azaltmasıdır. Poidokanol ise uygulandığı bölgedeki genişleyen damarlarda büzülme sağlamaktadır. Bu sayede hem kanamalar azaldığı gibi aynı zamanda ödemin azalmasına da yardımcı olmaktadır. Kortos Fitil içeriğinde kortizon bulunduğundan bir haftadan fazla kullanılmaması tavsiye edilmektedir.

Proktolog Fitil

Ruskogenin ve trimebutin maddelerini içseafoodplus.infoenin toplardamarlarda büzüşme olmasına, trimebutin ise spazm çözmede yani ağrıları azaltmada yardımcı olmaktadır.

Prokto Glyvenol Fitil

İçeriğinde ön planda lidokainin lokal anestezik bulunduran Prokto Glyvenol ağrıyı azaltmada ön plandadır. Aynı zamanda içeriğinde tribenosid venoprotektif bulunduğundan damar duvarlarını güçlendirici bir etkisi vardır. Aynı zamanda kanama ile beraber diğer şikayetlerinde azalmasında rol oynamaktadır.

Basur Kremleri

Hemen üstte sıraladığımız fitillerin aynı zamanda kremleri de bulunmaktadır. İçeriğinde bulunan etkin maddeler ve etkileri aynıdır. Bu kremlerin isimlerini ve etkilerini üstte fitiller kısmında ayrıntılı bir şekilde görebilirsiniz.

Basur Merhemleri

Dışarıdan memeye sürme suretiyle uygulanan merhemlerdir. Sıralayacağımız dört merhemden anuflex dışındakiler bölgesel uyuşturma özelliğine sahiptir.

Anestol Merhem

İçeriğinde bulunan bölgesel uyuşturucu sayesinde tromboze hemoroid, anal hematom ve makat çatlağı gibi ağrılı anüs hastalıklarında ağrıyı azaltmada tercih edilmektedir.

Anuflex Merhem

Bölgesel uyuşturma özelliğinin yanı sıra bölgede bulunan kasların gevşemesinde de rol oynayan Anuflex için en etkili ağrı kesici merhem denilebilir. İçeriğinde bulunan eugenia caryophyllataile maddesi sayesinde bölgesel uyuşturma sağlar ve boğulmuş basur (tromboze hemoroid), anal hematom (makatta pıhtı toplanması) gibi şiddetli ağrı yapan hastalıklarda ve anüs kaslarına giren kontrolsüz kramplar ile diğer şikayetlerin azalmasında önemli rol oynar.

Hedensa Pomad

İçeriğinde bulunan bölgesel uyuşturucu özelliği sayesinde tromboze hemoroidlerde ağrıyı azaltır. Anestol merheme benzer bir etkisi vardır. Ağrı çoğaldıkça tekrar uygulanmasında bir sakınca yoktur.

Hemoraljin Pomad

Ağrı azaltma özelliği ile beraber aynı zamanda damarların büzüşmesine yardımcı olan Hemoraljin Pomad aynı zamanda kanamaları azaltma özelliğine de sahiptir. Ancak daha çok ağrılı durumlarda kullanılması önerilmektedir.

Basur Spreyleri

Bu kategoride yalnızca Memethol sprey ve muadili Hemerothol sprey bulunmaktadır. Anüsün içinde bulunan basur memesine dışarıdan püskürtülerek uygulanır. Ancak dışarıdan püskürtülerek uygulandığı için beklentinin çok büyük olmaması önerilir.

Bitkisel Basur Tedavisi

Bilimsel ilaçlara göre etkisi daha az olsa da basur oluşumunda büyük rol oynayan kabızlığın giderilmesinde yardımcı olabilir. Fakat tamamen tedavi edebilecek üstünlüklere sahip değildir. Dolayısıyla kolay dışkılama sağlayarak kişide rahatlama olmasına olanak tanımaktadır. Tamamen tedavi edebildiğini dile getiren kişiler maalesef doğruyu yansıtmamaktadırlar.

Basur Nasıl Geçer?

Bu hastalığa maruz kalan kişilerin hemoroid hastalığından tamamen kurtulmaları için tedavi olması gerekmektedir. Ameliyatsız tedavi yöntemleri uygulanarak pratik bir şekilde tedavi olabilmek mümkündür. Özellikle ameliyat ya da iş, özel ve sosyal hayat kaybı korkusu olan kişiler için oldukça avantaj sağlar. Çünkü tedavi bitiminde kişi günlük hayatına devam edebilmektedir.

IDEA Klinik Tarafından Uygulanan Basur Tedavi Yöntemleri

– Lazer
– RBL (lastikle basuru boğma)
– THD (atar damarını kökünden bağlama)

Bu yöntemleri ayrıntılarıyla birlikte incelemek ve fikir sahibi olabilmek adına basur tedavisi linkini takip ederek yazımızı okuyabilirsiniz.

IDEA Klinik olarak tüm merkezlerimizde ameliyatsız yada modern tedavi yöntemlerini uygulamaktayız. Bizlere iletişim numaralarımızdan ulaşarak ayrıntılı bilgi ve randevu alabilirsiniz.

1-) seafoodplus.info#:~:text=Apply%20an%20over%2Dthe%2Dcounter,bath%20fits%20over%20the%20toilet
2-) seafoodplus.info
3-) seafoodplus.info
4-) Op. Dr. Atilla KAYA &#; IDEA TIP &#; seafoodplus.info

nest...

batman iftar saati 2021 viranşehir kaç kilometre seferberlik ne demek namaz nasıl kılınır ve hangi dualar okunur özel jimer anlamlı bayram mesajı maxoak 50.000 mah powerbank cin tırnağı nedir