dudak iç kısmında et parçası / Rahim ve rahim ağzı polipleri

Dudak Iç Kısmında Et Parçası

dudak iç kısmında et parçası

Vulva (Dış Genital B&#;lge) Kanseri

Vulva, kadınların dış genital bölgesine verilen isimdir. Vajinayı saran iç ve dış dudakları (labia minora ve labia majora), klitorisi, iç dudakla vajina duvarı arasında yer alan ve iki tarafta da bulunan Bartholin bezlerini kapsar. Vulva kanseri, kadınların dış genital bölgelerinde meydana gelen bir kanser türüdür. Her yaşta olabileceği gibi, daha çok menopoza giren ve ileri yaştaki kadınlarda görülür.

Vulva kanseri tüm genital kanserlerin yüzde beşini oluşturur. Kadınlarda görülen kanser türlerinin yalnızca yüzde biri vulva kanseridir. Makalenin geri kalanında vulva kanseri ve tedavisi hakkında detaylı bilgilere ulaşabilirsiniz.

Vulva Kanseri Nedir?

Vulva kanseri, vulvadaki kötü huylu (kanserli) hücrelerin anormal büyümesine verilen isimdir. Vulva kanserlerinin yaklaşık %80’i dudakları, yaklaşık %50’si dış dudakları, %10’u klitorisi, diğer %10’u da vajina ile anüs arasında bulunan bölgeyi, yani perineyi etkiler. Vakaların yaklaşık %5’inde kanser birden fazla bölgede mevcuttur.

Vulva Kanseri Türleri

Kanser, mutasyon sonucu vücuttaki hücrelerin kontrolsüz ve hızlı bir şekilde büyümeye başlamasıyla oluşur. Vücudun hemen hemen her yerindeki hücreler kansere dönüşebilir ve vücudun diğer bölgelerine yayılabilir. Vulva kanserleri içinde en sık karşılaşılan yassı epitel hücreli kanser türüdür. Ayrıca melanom, adenokarsinom, bazal hücreli kanser, yumuşak doku kanseri (sarkom) ve Paget hastalığı da vulva kanseri türleri arasında yer almaktadır.

Vulva Kanseri Neden Olur?

Vulva kanserinin kesin nedeni bilinmemektedir; ancak aşağıdaki faktörler vulva kanserine yakalanma riskini arttırabilir:

•İleri yaş

•Vulvar intraepitelyal neoplazi (VIN): Vulvadaki hücrelerin anormal olduğu ve kansere dönüşme riski taşıdığı duruma verilen isimdir.

•Human Papillomavirus (HPV)

•Lichen sclerosus gibi vulvayı etkileyen cilt hastalıkları

•Sigara kullanımı

Kimler Vulva Kanseri İçin Risk Grubundadır?

Vulva kanseri diğer kanser türleriyle kıyasla daha nadir görülen bir kanser çeşididir. En sık menopoz geçirmiş kadınlarda görülür. Genellikle yaş arasındaki kadınlarda yaygındır. Daha genç kadınlarda teşhis edilen vulva kanseri, Human Papillomavirus (HPV) enfeksiyonun bir sonucudur. HPV ile ilişkili vulva kanserleri genellikle 45 yaşın altındaki kadınlarda görülür. Uzmanlar, bu iki kadın grubunda görülen vulva kanserlerinin farklı tedaviye tabi tutulması gerektiği konusunda hemfikirdir.

HPV ile İlişkilendirilen Vulva Kanseri Nedir?

Vulva kanserlerinin yarısından fazlasına HPV enfeksiyonu yol açar. HPV, cinsel yolla bulaşan ve enfeksiyona neden olan yaygın bir virüstür. Cinsel yönden aktif kadın ve erkeklerin çoğu HPV’ye maruz kalmıştır; bununla birlikte, birçoğu bağışıklık geliştirerek virüsü etkisiz hale getirmiştir. HPV’nin bazı türleri (HPV 16, 18, 33 ve 39 ve diğerleri) kansere neden olma riski taşır. HPV ile enfekte olmak kesin kanser oluşacağı anlamına gelmese bile, bu enfeksiyon kanser riski taşır.

HPV ile ilişkilendirilen vulva kanseri birden fazla yerde görülebilir. Bu tür kanserler HPV enfeksiyonundan kaynaklandığından serviks, vajina veya anal kanserleriyle bağlantılı olarak ortaya çıkabilir.

Vulva Kanserinin Belirtileri Nelerdir?

Vulva kanserinin belirtileri şu şekilde sıralanabilir:

Vulvada;

• Geçmeyen kaşıntı

• Ağrı, sızı veya hassasiyet

• Kırmızı, beyaz veya siyah cilt lekeleri

• Yumru veya siğil benzeri büyüme

• Şekil veya renk değiştiren bir ben

• Açık bir yara

Bunlara ek olarak diğer belirtiler ise şunlardır:

• Adet dönemleri arasında, vulvada kanama veya lekelenme şekilde vajinal akıntı

• İdrar yaparken yanma hissi

Bu belirtiler ya da vulvada beklenmedik bir değişiklik gözlemlendiği takdirde, vakit kaybetmeden uzman bir doktora başvurulmalıdır.

Vulva Kanseri Nasıl Teşhis Edilir?

Vulva kanserini teşhis etmek için kullanılan testler ve yöntemler şunlardır:

•Vulvanın incelenmesi: Bu işlemde doktor anormallikleri anlamak için vulvanın fiziki muayenesini yapar.

•Vulvanın incelenmesi için özel cihazların kullanımı: Kolposkopi muayenesi sırasında, vulvadaki anormal alanları yakından incelemek için büyüteç gibi çalışan bir cihaz kullanılır.

•Biyopsi: Vulvadaki şüpheli bölgenin kanserli olup olmadığını teşhis etmek için bu bölgeden bir doku örneği alınabilir.

Kanserin Boyutunun Teşhis Edilmesi

Eğer vulva kanseri teşhisi konulursa, kanserin boyutunu ve evresini belirlemek için başka testler de yapabilir:

•Pelvik bölgenin kanser yayılımı açısından incelenmesi: Doktor, kanserin yayılıp yayılmadığını anlamak için pelvik bölgenin daha kapsamlı bir incelemesini yapar.

•Görüntüleme testleri: Kanserin göğüse veya karna yayılıp yayılmadığını anlamak için röntgen, bilgisayarlı tomografi (CT), manyetik rezonans (MRI) ya da pozitron emisyon tomografisi (PET) yapılması talep edilebilir.

Vulva Kanserinin Evreleri Nelerdir?

Vulva kanseri, 1'den 4'e kadar olan sayısal değerler kullanılarak evrelere ayrılır. Kanserin erken teşhis edilmesi, tedavinin başarılı olma şansını arttırır. Vulva kanseri şu şekilde evrelendirilir:

•Evre 1: Kanser yüzeyseldir, metastaz yapmamıştır ve yalnızca vulvada görülür.

•Evre 2: Kanser çevre dokulara (alt vajina, anüs veya alt üretra gibi vücudun diğer yakın bölgeleri) yayılır.

•Evre 3: Bölgesel lenf düğümleri etkilenir.

•Evre 4: Kanser daha uzaktaki lenf düğümlerini de etkileyerek vücudun diğer bölgelerine yayılır.

Vulva Kanseri Nasıl Tedavi Edilir?

Vulva kanseri tedavisi, kanserin ne kadar yayıldığına, genel sağlığa ve kişisel isteklere göre değişiklik gösterir. Genel olarak seçenekler cerrahi müdahale, radyoterapi ve kemoterapidir. Vulva kanseri tedavisi gören birçok kadın bu tedavi yöntemlerinin birkaçı ile tedavi edilir.

Vulva kanseri tedavisi, sıklıkla tümörün ve tümör çevresindeki sağlam dokunun çıkarıldığı ameliyat yoluyla gerçekleşir. Kasıklardaki lenf düğümlerinin de çıkarılması gereken durumlar olabilir. Kanserin evresine bağlı olarak tüm vulvanın çıkarılması da söz konusu olabilir.

Ameliyat tamamlandıktan sonra yapılan testler ve patolojik bulgular değerlendirilerek, kemoterapi, radyoterapi veya bu iki tedavi türü birlikte önerilebilir. Kimi hastalar, ameliyat öncesinde tümörün küçülmesi için radyoterapi ya da kemoterapi almak durumunda kalabilir.

Kanser erken bir aşamada teşhis edildiyse tamamen iyileşme mümkündür. Ancak kanser yayıldıysa bu mümkün olmayabilir. Başarılı bir tedaviden sonra bile, kanserin daha sonra bir noktada nüksetme riski vardır; bu nedenle düzenli olarak jinekolojik muayene yaptırmak tedavinin devamı olarak düşünülebilir.

Vulva Kanseri Tedavisinin Yan Etkileri

Ameliyat ve radyasyonun yan etkilerinin çoğu, mesane ve rektumun vulvaya yakın olmasından kaynaklanmaktadır. Bu yakınlık nedeniyle, bu organlar ameliyat veya radyasyon sırasında zarar görebilir. Radyasyonun yan etkileri arasında; bağırsak ve mesanenin tahrişi, bağırsak hareketlerinin ve idrara çıkma sıklığının artması yer alır. Bu rahatsızlıklar genellikle tedavinin bitişinden birkaç hafta sonra düzelir; ancak bazı kadınlarda iyileşme daha uzun sürebilir.

Radyoterapi tedavisi gören kadınlarda şu gibi yan etkiler görülmüştür:

•Vulva bölgesi çevresinde ağrı

•İshal

•Yorgunluk hissi

•Kasık kıllarının kalıcı olarak dökülmesi

•Vulvanın şişmesi

•Vajinanın daralması

Mesane iltihabı (sistit)

Kemoterapi tedavisi gören kadınlarda ise şu gibi yan etkiler görülmüştür:

•Yorgunluk

•Mide bulantısı ya da kusma

•Saç dökülmesi

•Ağız ülserleri

•Enfeksiyon kapma riskinde artış

Vulva Kanserinden Nasıl Korunulur?

Sigara bağışıklık sistemini zayıflattığı için, sigara bırakılarak veya sigara kullanımına hiç başlamayarak vulva kanserine yakalanma riski düşürülebilir. Ayrıca cinsel partnerlerin sayısını azaltmak ve cinsel ilişki esnasında kondom kullanmak HPV’ye maruz kalma riskini azaltır; bu sayede HPV ile ilişkilendirilen vulva kanserinden korunmak mümkündür.

PAP smear ve pelvik muayene, vulva kanserini erken teşhisinde önemli bir rol oynadığı için, jinekolojik muayenelerin düzenli olarak yapılması önerilir. Bunun yanı sıra HPV aşısı, vulva kanserine yakalanma riskini azaltır.

Üst Dudak Frenulumunun Kopması ya da Kesilmesi

Üst Dudak Bağı Yırtılması
Yukarıdaki fotoğrafta ve aşağıdaki diğer 2 fotoğrafta, 8 yıl önce zıplarken üst dudağın masaya çarpması sonrasında üst dudak bağı yırtılan hastanın, dudak bağındaki beyaz fibrotik iyileşme alanı görülmektedir.

Dudak bağları, dudak iç yüzü ile diş eti arasında yer alan ve bazen sert damağa kadar ulaşabilen, dudak hareketlerini kısıtlayan zar ya da fibrotik band şeklinde bir yapıdır. Üst dudağınızın arkasındaki doku parçasına frenulum denir. Bu zarlar çok kalın veya çok sert olduğunda, üst dudağın serbestçe hareket etmesini önleyebilirler. Gergin dil bağı veya şiddetli dudak bağı olan bebekler kilo almakta zorlanabilir. Bebeğinizin beslenmesini kolaylaştırırsa, emzirmeyi formülle veya biberonla beslenen anne sütü ile takviye etmeniz gerekebilir. Dudak bağları yaşamın ilerleyen dönemlerinde dişlerde ayrılma ve diş çürüklerine neden olabilmektedir.

Dudak bağı dil bağı kadar çalışılmamıştır, ancak dudak bağları ve dil bağları için tedaviler çok benzerdir. Dudak kravatlı dil bağı bebekler için emzirmeyi zorlaştırabilir ve bazı durumlarda bebeklerin kilo almakta zorlanmasına neden olabilir.

Bebeklerde dudak bağı yırtılması, nadiren de olsa kendiliğinden olabilmektedir.

Dudak Bağı Yırtılması Nedenleri

Bebeklerde üst dudak bağının yırtılmasına neden olabilecek durumlar:

  • Güçlü beslenme
  • Bir emziğin zorla yerleştirilmesi
  • Dudağın tutulması veya gerilmesi
  • Dudağın güçlü sürtünmesi
  • Dudağa doğrudan güçlü darbe olması
Üst dudak bağı yırtılması,üst dudak bağı kopması,
Yürümeye yeni başlayan çocuklarda sık sık düşme ve dengesiz hareketlere bağlı olarak üst dudak masaya, yere ya da çevredeki herhangi bir sert cisme çarpabilir ve kolayca yırtılabilir. Yukarıdaki nedenlerin çoğu ufak bebeklerin kendi başına kolayca yapamayacağı durumlardır ve bazı adli tıp kitaplarında çocuk istismarı konusunda dikkat edilmesi gereken bir bulgu olabileceği şeklinde vurgulanmıştır.

Erişkinlerde üst dudak bağı yırtılması nedenleri genellikle direk travmaları ve kazaları içermektedir. Trafik kazaları, mesleki yaralanmalar, spor oyunları, düşmelerde de üst dudak bağı yırtılabilmektedir.

Dudak Bağı Yırtılması İle Gelen Bebeklerde ve Çocuklarda Hasta Değerlendirme

Bebeklerde Öncelikle travma hikayesi dikkatlice incelenmeli ve dudak bağı yırtılmasının da ağız içi yaralanma olduğu ve ağız içerisindeki diğer bölgelerde yaralanma olup olmadığı değerlendirilmelidir. Ufak bebeklerin kendi kendilerine elleri ile dudak bağlarını yırtma olasılığı düşüktür. Büyük çocuklarda ve erişkinlerde, yine genel travma açısından hastanın değerlendirilmesi gerekebilmektedir.

Dudak Bağı Yırtılması

Dudak Bağı Yırtılması Tedavisi

Dudak bağı yırtılması tek başına genellikle hayatı tehdit eden bir yaralanma değildir. Dudak bağı yırtılan bebeklerde ve erişkin hastalarda, üst dudak üzerine az miktarda baskı uygulanarak beklenilmesi genellikle kanamanın durması için yeterlidir. Kanama fazlaysa ya da yırtık uzunsa, dışarıdan soğuk kompress ile üst dudağa baskı yapılması (dudak üzerine bir temiz bez konularak, poşet içerisinde buz tem ettirilebilir, dk kompress) genellikle yeterlidir. Nadiren kanama durmayan vakalarda dikiş atılması gerekebilmektedir.

Dilin veya yanakların içindeki kesikler (yeme sırasında yanlışlıkla ısırması nedeniyle) en yaygın ağız yaralanmasıdır. Dilin ısırıkları nadiren sütüre ihtiyaç duyar. Üst dudağın kesikleri ve morlukları genellikle düşmelerden kaynaklanır. Üst dudak bağı  (üst labial frenulum) yırtılması çok yaygındır ve her zaman dikişsiz iyileşir. Bununla birlikte, kanama bölgesine bakmak için dudağı her çıkardığınızda yırtık alanı açılarak ilk günlerde yeniden kanama başlayabilir.

Dudak Bağı Yırtılması

Dudak içinden kanama durduktan sonra, dudağa bakmak için tekrar dışarı çekilmemesi idealdir (kanama tekrar başlayabilir!). 3 gün sonra bakmak daha güvenlidir😊

Dudak Bağı Yırtılması Kendiliğinden Dudak Bağı Tedavisini Sağlayabilir mi?

Özellikle gergin dudak bağı olan hastalarda, yüz bölgesine gelen ve dudağın yukarıya doğru ani çekilmesine neden olan travmalarda kolayca yırtılabilmektedir. Genellikle yırtılan bölüm kendiliğinden iyileşmektedir. Uzun bir doku yırtılması olursa dudak bağlarının gerginliklerinde azalma olabilir ve dudak bağı belirtileri olan bebeklerde bu belirtiler azalabilir. Bununla birlikte ufak bebeklerde kendiliğinden dudak bağı yırtılma olasılığı düşüktür.

Dudak Bağı Yırtıldıktan Sonra Yapılması Gerekenler

Üst dudak bağı yırtılması,üst dudak bağı kopması,
İlk müdahale ve sonrasında kanama durunca 3 gün dudağın kaldırılmaması uygundur. Anne sütü alan bebeklerde ilave bir tedavi genellikle gerekli değildir. Daha büyük çocuklarda ve erişkinlerde aşırı sıcak, tuzlu ve baharatlı yiyeceklerden kaçınılması uygundur. Genellikle 2 hafta içerisinde dudak bağındaki yara tamamen düzelmektedir. Hastaların yara yerine yıkanmamış parmakla dokunmaları lokal enfeksiyonun başlamasına neden olabilir. Bu durumda lokal antiseptik sprey ve epitelizan ürünler kullanılabilmektedir.
Üst Dudak Bağı Yırtılması - Yaralanması

Üst Dudak Bağı Yırtılması - Yaralanması

Yukarıdaki fotoğrafları görünen hastada, birkaç sene önce üst dudak bağı travmayla yırtılmasına bağlı, beyaz fibrotik iyileşme alanı görülmektedir.

Benzer makale >> Dil Bağı Kendiliğinden Yırtılır mı, Uzar mı ya da İncelir mi?

Kaynaklar >>



Dr. Murat Enöz
KBB & BBC Uzmanı (MD, Otorhinolaryngology, Head and Neck Surgeon - ENT Doctor in Istanbul)

Muayenehane (Private Office):

Adres (Address): İncirli Cad., No, Kat:4, Dilek Pastanesi Üstü (Dilek Patisserie Building), Posta kodu: , Bakırköy - İstanbul

Randevu Tel (Appointment Phone): 00 52

&#;Cep tel (Mobile phone): (+90) 

Fax: (+90) 74 47&#;&#;

 

 

&#;

nest...

batman iftar saati 2021 viranşehir kaç kilometre seferberlik ne demek namaz nasıl kılınır ve hangi dualar okunur özel jimer anlamlı bayram mesajı maxoak 50.000 mah powerbank cin tırnağı nedir