Matematik ucu bucağı olmayan bir okyanus gibidir. Matematiğin bugünkü konumuna ulaşmasını sağlayan pek çok matematikçi bulunmaktadır. Dünya üzerinde pek çok matematikçi bulunmasına karşın bazı matematikçiler matematik henüz ortada olmadığı zamanlarda matematiğin temellerini atmışlardır. Dünyanın en ünlü 5 matematikçisi aşağıdaki listemizde bulunmakta.
İsa’dan önceki yedi büyük bilginden olan Milaslı Thales bugünkü matematik ve geometri formüllerinin temelini atan bir matematikçidir. Felsefenin ve bilimin öncüsü olarak tanınmaktadır. Geometride ters açıların eşitliği, Thales bağıntıları ve bir daire içine üçgen çizimini ispatlamıştır.
Hatta üçgenle ilgili bulduğu bağıntılar Mısır’daki piramitlerin yüksekliğini ölçmede kullanılmıştır. Mısır Matematik Okulu’ndan aldığı bilgileri memleketindeki yunanlara da öğretmiştir. Hakkında pek bilgi bulunmayan Thales’in Millet Okulu açtığı ve burada matematik, geometri dersleri verildiği tahmin edilmektedir.
“Evrenin hâkimi sayıdır. Sayılar evreni yönetir.” Sözleriyle bilinen Samoslu Pisagor bir Yunan filozofu ve matematikçisidir. Ülkesinden politik sebeplerden ötürü kaçmış ve İtalya’ya gelerek burada okul açarak matematik dersleri vermeye başlamıştır. Eski zamanların bilime karşı tutumundan dolayı İtalya halkı Pisagor okulda ders verdiği sırada okulu ateşe vermiştir.
Böylece Pisagor ve öğrencileri yangında hayatlarını kaybetmişleridir. Dik kenarların uzunluklarının karelerinin toplamının hipotenüsün yani dik kenarların uçlarını birleştiren doğru uzunluğunun karesinin toplamına eşitliğini bulan kişi olup bu teoreme kendi adını vermiş ve sonuçta “Pisagor Teoremi” hayat bulmuştur. Ayrıca Pisagor matematiğin postulat ve aksiyomlar olmadan matematik olamayacağını savunmuştur.
Astronom Fidiyas’ın oğlu olan Arşimet, Kral II. Hieron’un akrabasıdır. Bu yüzden hayatı boyunca para sıkıntısı çekmediği için çalışıp para kazanmak yerine ilimle uğraşmıştır. Çekingen ve sakin bir tavra sahip olan Arşimet yemek yediği sırada bile ilim çalışmaları yapmıştır. Daire alanı, çember uzunluğu, kürenin yüzey alanı ve küre hacmini hesaplayan ilk kişidir. Şu an integral hesaplarıyla bulunabilen eğri alanlarını da bulmuş olup daire, heliksin ardışık iki yarıçapı, küre, parabol parçası, ve iki halkası arasında kalan alan, küresel parçalar, dikdörtgen, üçgen ve daha birçok geometrik şeklin asal eksen etrafından döndürülünce belirli hacimlere sahip cisimlerin varlığını ispatlamıştır.
Adı en çok geometri formül ve teoremlerinde geçen dünyanın en iyi matematikçilerinden biri olan Öklid, geometri teoremlerini bir kitaba yazmıştır. “Ögeler” adını verdiği bu kitapta Öklid geometri konusunda beş aksiyom ortaya koyar. Bu beş aksiyom sırasıyla aşağıdaki gibidir:
Horasanlı Fars Harezmi diğer adıyla Ebû Cafer Muhammed bin Mûsa El Harezmi, Müslüman bir matematikçi olup cebir ve trigonometrinin babasıdır. Özbekistan’ın Karizmi kentinde dünyaya gelmiştir. Bağdat’ta Abbasi Halifesi Memun’un da yardımıyla kendini matematik alanında geliştirmiştir. Burada bir kütüphane idaresinde göreve başlar.
Kütüphanede çalışmak onun matematik alanında daha çok araştırma yapmasına zemin hazırlamıştır. Descartes gelene kadar tüm dünyada Harezmi’nin bulduğu cebir kullanılmaktaydı. Harezmi yazdığı kitaplarla çevresinde oldukça ünlemiş ve batı dünyası, ondan aldığı matematik bilgileriyle kendini geliştirmiştir.
Hint rakam ve hesaplama sistemini geliştirmiştir. İkinci dereceden denklemlerin sistematik çözüm yollarını araştırmış ve geliştirmiştir. Özellikle El-Cebir kitabıyla meşhur olmuş ve bu kitap Avrupa’da ders kitabı niteliğinde okutulmuştur.
Kaynak:
Fark edebilenler için matematik her yerdedir. Bunun farkında olan insanlar arasından da müthiş matematikçiler, sanatçılar, bilim insanları, yazarlar çıkmıştır. Ancak tüm bu kişiler arasından birkaç matematik dehası dünyayı değiştiren devrim niteliğindeki keşifleriyle alana önemli katkılar sağladı.
Yazıda, alana katkılarına göre Antik Yunan’dan on sekizinci yüzyıla kadar uzanan zaman aralığında yaşamış tüm zamanların en iyi 10 matematikçisine bir göz atacağız. Ancak bu listenin kesinlikle eksik kaldığını unutmayınız. Bu nedenle diğer matematikçiler ile ilgili yazılarımıza sitemizdeki diğer sayfalardan erişebilirsiniz. Hazırsanız listemize geçelim.
Bir çok kişi Pisagor’u karizmatik bir tarikat lideri olarak değil, bir matematikçi olarak hatırlayacaktır. Ancak temelinde ikisi el ele gider. MÖ 6. yüzyılda kurulan Pisagor Okulu, esrarengiz kurucusu Pisagor ve onun takipçileri olan Pisagorcular’ın inanç ve öğretilerine dayanan felsefi bir okul ve dini bir hareketti.
Günümüzde adını elbette dik üçgen ile ilgili sorularda karşınıza çıkan a²+b²=c² biçimindeki Pisagor teoremi ile hatırlarız. İşin ilginç tarafı Pisagor’dan önce bu kural Mısırlılar, Sümerler ve Çinliler tarafından bilinmekteydi. Ayrıca Pisagor ve Eski Yunanlılar bu teoremi hiçbir zaman cebirsel bir eşitlik olarak düşünmemişlerdi.
Sisamlı Pisagor, MÖ civarında bir mücevher oymacısı olan Mnesarchus ile zengin ve aristokrat Geomori ailesinin soyundan gelen Pythias’ın çocuğu olarak dünyaya geldi. Antik kaynaklar, Pisagor’un Anaximander ve yedi bilgeden ikisi olan Prieneli Bias ve Miletli Thales gibi çeşitli efsanevi Sokrat öncesi filozoflar tarafından eğitildiğini yazmaktadır.
Pisagor, yetişkinliğinin ilk yıllarında Yakın Doğu’yu dolaştı. Kaynaklara göre Babil, Fenike ve Mısır’a gitti. Pisagor’un Babil ve Fenike’ye seyahat ettiğine dair anlatılanlar tartışmalıdır. Ancak tüm kaynaklar onun Mısır’a seyahat ettiği konusunda hemfikirdir. Tahminlere göre Pisagor teoremi hakkındaki bilgiyi de bu süreçte öğrenmiştir.
60 yaşında Pisagor, güney İtalya’daki Yunan kolonisi Kroton’a göç etti. Kısa sürede binden fazla hevesli takipçi topladı ve onların yardımıyla ilk Pisagor komününü kurdu. Pisagor komünü ve onun yeni yaşam tarzı, yıllarca Pisagor’un liderliğinde gelişti. Pisagor ve takipçileri, etraflarındaki her şeyde matematiksel kalıplar aradılar. (Detaylar için: Pisagor Kimdir? Pisagor Hakkında Bilmeniz Gereken Mitler ve Gerçekler)
Matematikte gelmiş geçmiş en önemli eserlerden bir tanesini yazmış olan Öklid, Geometri’nin Babası olarak anılmaktadır. Öklid’in doğum tarihi ve hayatı hakkında bilgiler yetersizdir. Platon tarafından kurulan Atina Akademisi’nde eğitim gördüğü sanılmaktadır. Öklid’in çalışma alanı temel geometri ve genel matematik biçiminde iki bölümde incelenebilir.
En önemli kitabı olan Elementlere ek olarak, perspektif, konik kesitler, küresel geometri, matematiksel astronomi, sayılar teorisi ile ilgili yazılar yazdığı bilinmektedir. Ne yazık ki bu çalışmalarının sadece 5 tanesi günümüze ulaşmıştır.
Öklid’in Elementleri, tüm zamanların en etkili matematik kitaplarından biri olarak kabul edilmektedir. Bu kitap yüzyılın başlarına kadar geometri ders kitabı olarak kullanılmıştır. ( Daha fazlası için: Öklid Neden Geometrinin Babası Olarak Bilinir?)
Arşimet antik dünyanın bir dehası ve tarihin şahit olduğu en büyük matematikçilerden, mühendislerden birisidir. Adı günümüzde daha çok Arşimet prensibi, Arşimet vidası ve antik dünyanın çeşitli “süper silahlarını” icat etmesi ile anılır. Belki de daha az bilinen, Arşimet’in antik çağın en büyük matematikçisi olarak kabul edilmesidir. Bu yüzden onun profili günümüzde Fields Madalyasını süslemektedir.
Arşimet, Sicilya adasının Syracuse şehrinde doğdu. Babası, Phidias adında bir astronomdu. Muhtemel antik dünyanın entelektüel merkezi olan İskenderiye, Mısır’da eğitim aldı. Arşimet, bir mühendis, matematik teorisyeni, astronom ve mucitti. Pratik meselelerde matematik kullanmak konusunda uzmandı.
Arşimet, İskenderiye bilginleri Samoslu Conon ve Cyreneli Eratosthenes de dahil olmak üzere zamanının önde gelen matematikçileriyle yazışmalar şeklinde eserlerini yayınladı. Bu nedenle yazılarının çoğu günümüzde kaybolmuştur.
Yaşadığı şehir Roma lejyonlarının eline düştüğünde bir asker tarafından öldürüldü. Tarihçiler kimi zaman onun ölümünü bir dönemin sonu olarak kabul ederler. O, Roma İmparatorluğu antik dünyanın egemenliğini eline geçirmeden önce yıldızı parlayan son bilim insanıydı. Daha fazlası burada: Arşimet’in Hayatı Hakkında Bazı Efsaneler ve Gerçekler
Cebirin kaşifi olarak bilinen Harezmi bir bilgin, astronom ve teologdu. Günümüze kadar ulaşan matematikle ilgili eserleri hem İslam hem de Hıristiyan dünyası üzerinde çok büyük bir etkiye sahiptir. Algoritma kelimesi El Harezmi’nin isminin Latince versiyonundan türetilmiştir. Kendisinin günümüzde Özbekistan sınırları içerisinde bulunan bir bölgede doğduğu sonraki yıllarını da Bağdat’ta geçirdiği düşünülmektedir.
Onun en önemli katkılarından birisi de yazdığı bir kitapta Hint sayı sistemi anlatmasıdır. Yaşadığı dönemde popüler olan bu kitap daha sonraları Fibonacci aracılığı ile Avrupa’ya ulaşmıştır. Bu sayede de bu sayı sistemi zamanla Roma rakamlarının yerini almıştır.
Harezmi’nin orijinal eserlerinin pek çoğu, Bağdat yılında Moğollar tarafından yağmalandığında kaybolmuştur. ( Detaylar için: El Harezmi: Medeniyetler Arasında Matematiksel Bir Köprü)
Leonardo Pisano, muhtemelen ’de İtalya’nın Pisa kentinde doğdu. Biz kendisini Fibonacci olarak tanısak da ölümünden çok sonraya kadar Fibonacci (“Bonacci’nin oğlu”) olarak bilinmedi. Leonardo, diplomat olan babasıyla bir çok seyahatler yaptı. Bu nedenle bir dönem Kuzey Afrika’daki Bugia’da bir muhasebe okulunda okudu.
O sıralarda Hint-Arap sayı sembolleriyle karşılaştı. Romen rakamlarına kıyasla bu rakamların sadeliğinden etkilendi. Sonrasında da bu rakamları ’de yazdığı Liber Abaci isimli kitabında açıkladı. Çalışmaları geniş çapta dikkat çekti. Bu sayede de kendisi çağdaş matematiğin gelişimine çok önemli bir katkı sağlamış oldu.
Doğal dünyada bir sayı dizisi tekrar tekrar ortaya çıkar. Bu dizide, her sayı bir önceki ikisinin (0, 1, 1, 2, 3, 5, 8, 13, 21, 34, vb.) toplamıdır. Bu dizi aslında MÖ civarında Hintli bilgin Pingala tarafından fark edilse de günümüzde Fibonacci dizisi olarak bilinir. Bunun nedeni kendisinin bu dizinin özelliklerini yazdığı kitapta detaylı bir biçimde incelemesidir. Dizi, doğada, geometride ve iş dünyasında önemli tahmin uygulamalarına sahiptir.
Rene Descartes en çok felsefeye katkılarıyla, özellikle zihin ve beden ikiliği fikrini geliştirmesiyle ünlüdür. Kendisi “Düşünüyorum; öyleyse varım” sözüyle tanınır. Ancak bugün kullandığımız matematiğin çoğu Descartes’a çok şey borçludur. Descartes’ın matematiğe birincil katkısı, analitik geometrinin geliştirilmesinde olmuştur.
Descartes’a kadar matematik tarihi boyunca, cebir ve geometri arasında her zaman bir ayrım vardı. Bir yanda sayıların ve bilinmeyen niceliklerin sembolik ve soyut dünyası, öte yanda şekiller, katı cisimler vardı. Descartes’ın analitik geometrisi bu iki alanı birbiri ile birleştirdi.
Bir koordinat düzleminde geometrik çizgiler ve eğriler kullanarak cebirsel formları ve denklemleri temsil etme fikrine öncülük etti. Geometri ve cebirin bu birleşimi, kalkülüsün gelişimini mümkün kılacaktı.
Listemizde matematiğe katkıları açısından bu iki ismi birlikte anmamız gerekir. Newton olmadan ünlü matematikçiler listesi tamamlanamaz. Newton, fizik teorilerini geliştirmek adına geliştirdiği kalkülüsün mucidi olarak tarihe geçmiştir.
Bu esnada da Leibniz, Almanya’da Newton’dan habersiz bir biçimde aynı çalışmayı yapmıştır. Elbette bu durumda iki matematikçi hatta iki ülke arasında uzun süreli tartışmalara neden olmuştur. Ancak günümüzde kullandığımız sembollerin bir çoğu Leibniz’in çalışmalarından gelir.
Matematikçiler listesinde olmazsa olmaz olan Gauss, diğer adıyla ”Matematiğin Prensi”, matematiksel yeteneklerini erken yaşta gösterdi. Beş yaşındayken babasının hesaplarıyla ilgileniyordu. Bölgenin Dükünün onun yeteneğini keşfetmesi ve onu koruması altına almasıyla da hem onun hem de matematiğin kaderi değişti. ’te Göttingen Üniversitesi’ne girdi.
’de, yalnızca bir cetvel ve pergel kullanarak düzenli bir onyedigen (17 kenarlı bir çokgen) inşa etti. Bu, yaklaşık yıl önce Öklid’in geometrisinden bu yana çokgen yapımındaki en büyük ilerlemeydi.
Gauss 21 yaşında yazdığı Disquisitiones Arithmeticae (Aritmetik Araştırmalar) kitabında sayılar teorisinin temellerini attı. Gauss’un keşiflerinden bir diğeri de, karmaşık değişkenli polinomların köklerinin varlığıyla ilgili temel bir sonuç olan cebirin temel teoremidir.
Gauss şüphesiz insanlık tarihi boyunca hatırlanacak nadir matematik ustalarındandı. Ancak fikirlerinin birçoğunu kendine sakladı; ölümünden sonra yayınlanmamış makalelerinde çok sayıda keşfedildi.
“Matematiğin Prensi” olarak Gauss’u gösteriyorsak, kralı da Euler’dir. Dehası bakımından çağının matematik alanındaki Einstein’ı olarak da belirtilen Euler’in ilk katkılarından bir tanesi matematiksel ifadelere sağladığı gösterimlerdir.
Aralarında fonksiyon işareti (f(x)); trigonometrik fonksiyonların tanımları (sin, cos, tan); doğal logaritmanın tabanı olan müthiş “Euler Sayısı”nın işareti “e”; toplam hesaplamaları için kullanılan Yunan harfi Sigma (Ʃ); sanal sayıların işareti olan “i” ve çemberin çevresinin çapına oranını ifade eden pi sayısının işareti π bulunmaktadır.
İki yemek öğünü arasında tam bir matematiksel ispatı yapabildiğine dair iddialar da olan Euler, kalkülüs, topoloji, sayılar teorisi, analiz ve graf teorisi konularında çok sayıda çalışma yapmış ve günümüz matematiğine uzanan yolların en önemli köşe taşlarını döşemiştir. Çalışmalarının bütünü 70 cildi aşan Euler çağların en üretken matematikçisi olarak ayrıca tarihe geçmiştir.
Fransız matematikçi Blaise Pascal, bu listedeki birçok kişi gibi, matematiğin birçok alanına katkıda bulunmuştur. Onu en çok adını taşıyan Pascal Üçgeni ile tanırız. Pascal üçgeni, cebir, sayı teorisi, olasılık ve kombinatorik (sayma ve düzenleme matematiği) dahil olmak üzere matematiğin çeşitli dalları için verimli bir çalışma zeminidir. Kendisi ayrıca dünyadaki ilk mekanik hesap makinelerinden birini geliştirmiştir. Pascal ayrıca olasılık teorisinin yaratıcılarından biridir.
Listemiz sadece 10 matematikçi ile ilgiliydi ancak matematik ve bilim tarihine yön veren matematikçi sayısı elbette bundan çok daha fazladır. Bu nedenle bize hemen kızmayın. Diğer matematikçileri de öğrenmek istiyorsanız bu kategoriye göz atmalısınız: seafoodplus.info
Kaynaklar ve ileri okumalar:
Matematiksel, yılından beri yayında olan ve Türkiye’de matematiğe karşı duyulan önyargıyı azaltmak ve ilgiyi arttırmak amacıyla kurulmuş bir platformdur. Sitemizde, öncelikli olarak matematik ile ilgili yazılar yer almaktadır. Ancak bilimin bütünsel yapısı itibari ile diğer bilim dalları ile ilgili konular da ilerleyen yıllarda sitemize dahil edilmiştir. Bu sitenin tek kazancı sizlere göstermek zorunda kaldığımız reklamlardır. Yüksek okunurluk düzeyine sahip bir web sitesi barındırmak ne yazık ki günümüzde oldukça masraflıdır. Bu konuda bizi anlayacağınızı umuyoruz. Ayrıca yazımızı paylaşarak veya Patreon üzerinden ufak bir bağış yaparak da büyümemize destek olabilirsiniz. Matematik ile kalalım, bilim ile kalalım.
Matematiksel
Hayatımızın her anında yer alan matematik sadece basit bir dört işlemden oluşmamaktadır. Öyle ki bazı kişiler için çözülemez bir baş belasıyken bazıları için matematik ile ilgilenmek bir terapi gibidir. Matematiğin gelişimine ve tarihine büyük katkılar sağlayan dünyanın en ünlü matematikçisi sayısı ise oldukça fazla.
Aralarında Türk ünlü matematikçiler de bulunan bilim adamları matematik dışında çokça çalışma yapmıştır. Aşağıda yer alan dünyanın en ünlü matematikçisi bile sadece matematik ile ilgilenmekle kalmamış çeşitli diğer alanlarla da ilgilenmiştir.
Matematiğe olan ilgisiyle dikkat çeken Thales, Mısır’daki bir matematik okulunun ilk öğrencisidir. Bu sayede Mısırlılardan geometriyi en iyi şekilde öğrenmiş ve matematik ile herhangi bir bağlantısı olmayan Yunanistan’daki kişilere geometriyi tanıtma fırsatını elde etmiştir. Milaslı Thales, İsa’dan önce yaşamış yedi bilginden sadece birisidir.
Matematik ve geometri alanlarında yaptığı çalışmalar ile ismini duyuran Thales, birçok geometri teoremini bulmuş ve insanlığa sunmuştur. Daire içine çizilen üçgenin yarattığı problemi çözümledi ve sağlamasını yaptı. Birbirine zıt açıların eşit değerde olduğunu doğruladı. Mısır’daki piramitlerin yüksekliklerinin ölçülmesinde Thales bağıntıları ve üçgenin genel özellikleri etkili olmuştur.
“Sayıların Babası” ismiyle de anılan Samoslu Pisagor’un, İsa’dan önce ’da doğduğu düşünülmektedir. Matematik alanındaki bilgilerini ve teorilerini konuşturan bir bilim insanıdır. Dinleyiciler ve matematikçiler olarak öğrencilerini iki sınıfa ayırdı ve canı pahasına eğitimler verdi. Eğitim ve çalışmalarının sonucunda dinleyicilik ile okula başlanılmasının başarılı bir şekilde matematik zekâsıyla sonlandığını belirtti.
Pisagor’dan önceki matematikçiler herhangi bir fikre sahip olmadan tesadüf eseri işlemler yapmaktaydı. Pisagor sayesinde ispat mevzusu, matematik açısından büyük bir gelişmeye ön ayak oldu. Dünyanın en ünlü matematikçisi içerisinde yer alan ve Pisagor Teoremi’nin de sahibi olan bilim insanı Pisagor astronomi alanına olan ilgisiyle de göz önünde olan birisiydi.
“Evrenin hâkimi sayıdır. Sayılar evreni yönetiyor.” sözüyle modern matematiğin babası Pisagor’un müzikte 1, 2, 3 ve 4’ün orantılara dayandığını keşfetmiştir. Kare sayılar hakkında oldukça bilgi sahibi olan Pisagor, kare sayıları da ilk keşfeden kişidir.
İngiliz ırkının en büyük zekâlı adamının oğlu olarak dünyaya gelen Newton, yılında Cambridge’deki Trinity College’deki matematik öğretmeni İsaac Barrow tarafından keşfedildi. Öğrencisinin çok ileri seviyede olduğunu fark eden Barrow matematik kürsüsünü bırakıp yerini Newton’a bırakıyordu. Isaac Newton, henüz 27 yaşındayken Cambridge Üniversitesi’de ünlü bir matematik profesörüydü.
Yer çekim yasasını bulması ile karşımıza çıkması dışında kalkülüs hesabını da bularak tarihe geçmiştir. Kütle m, sabit ivme a ve kuvvet f ise, f=ma sabittir fonksiyonunu bularak matematik gibi fiziğe de katkılarda bulunmuştur. Analitik geometrideki eğrilerin Diferansiyelini ve İntegralini hesaplamak adına yöntemler geliştirdi. Diferansiyel ve İntegralin birbirlerine ters olduğunu keşfeden Newton, eğimler hakkında da yöntemler geliştirdi ve bunlara Fluxion metotları dedi.
yılında Clermont-Ferrand Fransada doğan ve dünyanın en ünlü 5 matematikçisi içerisinde yer alan Blaise Pascal, ünlü düşünür ve fizikçidir. Bilim adamları matematik dışında da birçok eser ele almıştır. Pascal’ın en bilinen eseri Düşünceler’dir. yüzyıldaki ilk mekanik hesap makinesini bulmuştur.
Sağlığını tehlikeye sokacak derecede matematik çalışması yapan Pascal, Gerard Desargues’in yöntemlerinden yola çıkarak konikler hakkında bir makale yayınlamıştır. Pascal, matematik hesabının pratik kullanıma olanak tanıyan birisi olmuştur. Fermat ile olasılıklar kuramını kurarak yeni bir matematik dünyasını oluşturdular. Binom açılımındaki katsayıları bulmada Pascal Üçgeni fayda sağlamaktadır.
Geometri’nin Babası olarak tanınan Öklid, Yunan bir matematikçidir. Öklid de Thales ve Pisagor gibi Yunan matematiğine yeni ve birbirinden farklı birçok öğretim yöntemini getirdi. “Elementler” eseri 13 kitaptan oluşan bir seridir. Öklid geometrisi ilkelerini buldu. Konik kesitler, çeşitli sayı teorisi ve perspektif hakkında çalışmalar yapmıştır.
Dünyanın en ünlü 5 matematikçisi listesinde yer alan Öklid ince, temiz ve mantıklı deneyleri sonucunda elde ettiği kanıtlarıyla ve varsayımlarıyla bedenen olmasa da matematik adına yaşayan ünlü matematikçiler arasında görmek mümkün. Elementler eserinin günümüzde sadece 5 tanesi kalmıştır. Bunlar da geometri ile sayılar teorileri hakkındadır.
Tüm bu bilim adamları matematik alanı dışında çokça alanda yine buluşlar yapmaya çalışmışlardır. Thales, Pisagor, Newton, Pascal ve Öklid birer ünlü matematikçiler ve matematiğe kazandırdıkları sonsuz bir değerdedir.
Matematik pek çok kişi tarafından en çok zorlanılan derslerden biri olup bazı kişilerinde rakamlara olan aşkı yadsınamaz. Peki, matematik derslerine ya da sınavlara çalışırken Stresle Mücadele Etmenin 10 Etkili Yolu nedir merak ediyor musunuz? Kesinlikle okumanızı tavsiye ederiz.
Etiketler:bilim adamları matematikDünyanın En Ünlü MatematikçisiÖklidPisagorThales