düşünce gücü ile aşk / Telepati ile Aşık Etmek Mümkün mü? Telepati ile Aşk - seafoodplus.info

Düşünce Gücü Ile Aşk

düşünce gücü ile aşk

DÜŞÜNCE GÜCÜYLE KENDİNİZE AŞIK ETMEK İSTER MİSİNİZ?


İnsan beyninin sırları henüz çözülememiştir, insan beynindeki güç o kadar muazzamdır ki kişi sadece zihnini kullanarak düşüncesiyle madenleri bile eğip bükebilmekte, eşyaları sadece bakışlarını yönelterek ve zihnini odaklayarak yerinden havaya kaldırabilmektedir.Böyle muazzam bir güç ve yeteneğe sahip bir beynin diğer bir beyne odaklanarak diğer kişinin beynini kendi istediklerini yapmaya şartlandırması çok kolay olsa seafoodplus.info bu işlemi yapmak için nasıl davranmak gerektiğini bilmek kafi seafoodplus.info insanın beyninde mevcut olan telepati gücü devreye seafoodplus.infotiyle yapılabilen şeylerin arasında kişilerin kişilere ilgi duymasını sağlamak da vardır ve bu çok zor bir iş değildir,biraz sabır,biraz özveri ve zihin gücünün bir araya gelmesi yeter. Telapatik aşkın tarifi Telapatik aşk seansına başlarken önce şöyle bir çalışma metodu düzenlenir.

.a-Aşık edilecek size uzak mesafede mi yoksa yakınınızda veya yüz yüze olabilecek kadar yakın mı.Telapatik aşk da  mesafeler çok önemli olmasa da yakın mesafe etkiyi daha da arttırıp aşkın gerçekleşme zamanını kısaltır.Aşık yapacağınız kişiyle yüz yüze görüşebiliyorsanız onunla iki kaşının ortasının bir cm kadar yukarısına bakarak konuşun veya içinizden ona olan duygularınızı ve onunda sizi sevmesi gerektiği mesajını telapatik olarak iletin.

b-Aşık yapılacak kişinin elinizde bir fotoğrafı var mı? Aşık yapılacak kişinin fotoğrafı elinizde olursa aşkın gerçekleşme sürati ve etkisi yüzde elli oranında artar.Önce sakin,sessiz,rahatsız edilmeyeceğiniz bir ortam ve rahat edebileceğiniz bir koltuk gerekir.Aşık yapacağınız kişinin fotoğrafını göz hizanıza getirin 30 cm. kadar mesafeden fotoğraftaki kişinin iki kaşının az yukarısına doğru bakışlarınızı sabitleyerek o kişiye sizi sevmesi gerektiğini yalnızca sizinle mutlu olabileceğini düşüncenizi kullanarak söseafoodplus.info telapatik olarak hakkınızda olumlu mesajlar yollayın

.c-Aşık yapılacak kişi hakkında detaylı bilgiye sahip misiniz,onu yakından tanıyor,sempati duyduğu şeyleri biliyor musunuz

.d- c şıkkına evet yanıtı verebiliyorsanız işiniz daha da kolaylaştı demektir.Şimdi yapmanız gereken zihin gücünüzle kendinize bir göz bağcı oluşturmak,bu göz bağcı aşk büyüsü yapmak istediğiniz kişiye gidecek ve onu sizi sevmeye ikna edecek.Göz bağcı nasıl oluşturulur.Göz bağcı zihin gücünüzü kullanarak oluşturduğunuz size hizmet edecek olan bir görevlidir.Göz bağcı adı gibi göz bağlar sizin istediğiniz kişinin gözü sizden başkasını görmez olur, anlayacağınız size karşı bir alakası olmayan istediğiniz bir kişinin gözlerinin sadece sizi görmesini fakat sizden başkalarını da görmemesini sağlar.Gözüm senden başkasını görmüyor ,aşk gözünü kör etmiş sözleri hep bu göz bağcının yaptıklarının halk dilindeki söylemidir.Göz bağcısının neye benzeyeceğini siz seçersiniz ister bir spor araba hayal edin ister bir insan ister bir hayvan,tercih size kalmış.Burada c şıkkının önemi ortaya çıkıyor.Aşık yapmak istediğiniz kişi örneğin kedi yavrularından çok hoşlanıyor.Öyleyse oluşturacağınız göz bağcı şirin bir kedi seafoodplus.info, sakin bir ortam seçin herhalde en uygun ortam yatak odanızdır. Yatağınıza uzanın gözlerinizi kapatıp şirin bir kedi yavrusu hayal edin ona bir isim takın ve onunla konuşmaya başlayıseafoodplus.info görevin (aşık yapılacak kişinin ismi X diyelim) X'e beni seafoodplus.info yanına git ve beni sevmesi için güzel şeyler söyle,git onu gör ve tekrar yanıma gel deyin.Gönderdiğiniz kediyi X'in beyni görecek ve o görüntü ve hisleri şuur altına yerleştirecek X'in bunlardan hiç haberi olmasa da her gün kediniz aracılığıyla gönderdiğiniz telepatik mesajlar X'in şuur altında depolanmaya devam edecek. Kedinizin vazifesini tamamlayp size geri geldiğini düşündüğünüzde hep omuzuma çık ,orada otur orada uyu seafoodplus.info yürürken omuzunuzda kedinizin oturduğunu,nereye giderseniz gidin o kedinin hep orada olacağını düşleyin.Aşk büyüsü yapmak istediğiniz kişiyle karşılaştığınızda X'in beyni omzunuzda oturan kediyi algılayacak ve X size sempati duymaya başseafoodplus.info ilk anda size saçma gibi gelsede etkilerini gördükçe sizde hayretler içinde kalacaksınız,hiç üşenmeyin olumlu etkisini görecek ve çok şaşıracaksınıseafoodplus.info burada aşk büyüsü yapılacak kişiyi yakından tanımanızın önemi ortaya çıkıseafoodplus.infode kedi yavrusunu sever,şirin bir kedi yavrusunu kim sevmez ki diyerek aşk büyüsü yapacağınız kişiye yavru kediyi gönderip ters etkide alabilirsiniz çünkü tahmin değil elinizde kesin bilgi olmalıdıseafoodplus.infoınız aşk büyüsü yapacağınız kişi kedilere karşı fobisi olan biridir.Böyle bir durumda kendi elinizle her şeyi bozmuş olursunuz.



Telepati İle D&#;ş&#;nce Transferi M&#;mk&#;n m&#;?

Ben de tam onu düşünüyordum…

Telepati, kısaca uzak hissetme halidir. Bir çeşit düşünce transferidir. Düşünce aynı madde ve ışık gibi atomun en küçük parçacıkları olan kuant taneciklerinden oluşan bir enerjidir. Her ne kadar elimizde tutamasak da gözümüzle göremesek de düşünce enerjiden oluşan bir maddedir. Dolayısıyla düşünce de atomlardan oluşur. Söylediğimiz her kelime gibi düşündüğümüz her şey evrende kendine yer bulur. Eğer uygun verici ve alıcılar mevcutsa mekan ve zaman tanımaz. Eğer telepatik gücünüz var ise, ABD’de yaşayan bir yakınınızla iletişim kurabilir, ona mesaj gönderebilirsiniz.

Telepati yeteneği geliştirilebilir mi?

Telepati yeteneğini geliştirmek için birçok teknik mevcuttur. Bu konuda basitten başlayarak zorlaşan ve 4 aşamadan bir teknikten söz etmek mümkündür. Bunun için yaklaşık bir kitap sayfası büyüklüğünde üç tane karton alın. Birine üçgen, birine daire öbürüne ise kare çizin. Sonra telepati egzersizi yapacağınız kişi ile karşılıklı oturun. Elinize aldığınız kartonların şekillerini birbirinize göstermeden trans haline geçin. Verici pozisyonunda olan kişi, şekle bakıp yoğunlaşarak düşüncesini beyinden beyne alıcıya göndermeye çalışsın. Bu esnada alıcı da vericiden gelen sinyalleri konsantre olarak algılamaya çalışmalı. Adeta beyinden beyne köprüsel bir yol olduğunu ve bilgilerin bu yol aracılığıyla aktığı düşünülmeli. Böyle üç şekilden oluşan telepati çalışmalarını düşünce transferi gerçekleştirinceye kadar sabırla sürdürmelisiniz. Zira bu aşamayı geçmeden diğer kademelere çıkamazsınız.

Telepati İle Düşünce Transferi Mümkün mü

Zihinsel mesaj yollamak için…

Telepatinin temel amacı olan düşünce transferi, telepati yeteneğinin geliştirilmesiyle mümkün hale gelebilir. Her ne kadar bilimsel olarak kanıtlanan bir durum olmasa da bilinçaltının mükemmel ve sınırsız gücü düşünüldüğünde neden olmasın.
Bunun için ikinci aşama egzersizlere geçilebilir. İkinci aşamada birden ona kadar yazılmış kartonlar kullanmalısınız. Bunu da geçtikten sonra üçüncü aşamada da 52 farklı kağıttan oluşan iskambil kağıtlarını kullanın. Uzun süren çalışmalar sonunda eğer bu aşamayı geçerseniz telepati yeteneğinizi ve beyin gücünüzü mükemmel seviyeye çıkarmışsınız demektir. Artık bu seviyede istediğiniz kişilere zihinsel mesaj yollayabilir ve onları etkileyebilirsiniz. Dördüncü ve son aşamada ise telepatik kelime ve cümle transferi gerçekleştirilir. Vericinin beyninden geçen düşünceler alıcı tarafından aynen hissedilir ve beyin okuması gerçekleşir. Gelinen bu aşama telepatik yeteneğin zirvesidir. Araya mekan ve mesafeler bile girse yoğunlaşıp konsantre olduklarında alıcı ve verici birbirleriyle zihinsel yolla konuşabilirler.

Telepati mi sezgi mi?

Sezgi duygusu da bir telepatik bir yönelimdir. ‘Aklıma gelen başıma geldi’ söylemlerini siz de çok duymuşsunuz ya da yaşamışsınızdır. Güçlü bir sezgi kabiliyeti, kişinin hayatını yönlendirmesinde her alanda başarılı biri olmasında, muhtemel tehlikeleri zamanında önlemede ciddi bir şekilde işe yarar. Zaten içimizde var olan telepatik gücünzü geliştirdikçe zamanla sezgisel iç sesinizi daha iyi duyacak ve mantıklı çıkarımlar yapacaksınız.

Telepati İle Düşünce Transferi Mümkün mü

Telepatik etkileme…

Etrafınızı saran biyomanyetik auranız, diğer kişileri etkilemede önemli rol oynar. Zihnimizin derinliklerinde bulunan telepatik gücünüzü geliştirmek ve bunları iş ve özel hayatınızda kullanmanız mümkündür. Yapacağınız şey sadece istemek ve yoğunlaşmaktadır. Oldukça güzel ve çekici bir kadının görece çirkin bir erkeğe aşık olduğunu görüp şaşırabilirsiniz. Bunun tersini de görmek mümkündür. Etrafınıza baktığınızda böyle örnekleri sıkça görebilirsiniz. Bunların çoğu, kişilerin güçlü telepatik yeteneklerini kullanmaları sayesindedir. Fiziksel yapınız, yaşınız, parasal gücünüz ve konumunuz ne olursa olsun istediğiniz kişiyi telepatik güçlerinizle kendinize bağlayabilir, sıkı iki arkadaş olabilirsiniz.

Bilinçaltının etki gücü en çok sabah ve akşam ortaya çıkıyor

Eğer telepatik enerjinizi yakınlaşma amacıyla kullanmak istiyorsanız her sabah ve akşam iki defa 5’er dakikalık telepatik etkileme transına girmeniz gerekir. Trans için en uygun zamanlar sabah uyanır uyanmaz henüz uyku mahmurluğu içinde veya akşam yatmadan hemen öncedir. Bilinç hali tam olarak yerine gelmeden yapılan telepatik yönelimler, çok daha etkilidir çünkü böyle zamanlarda bilinçaltınızdaki güç daha etkilidir. Bu noktada yakınlaşmak istediğiniz kişiye odaklanarak ve ona zihinsel olarak kilitlenerek onu sevdiğinizi ve değer verdiğinizi düşünün. Böyle telepatik etkileme seanslarına en az 3 hafta devam etmelisiniz. Sonuç aldığınızı ve o kişinin sizi aramaya başladığını mutlulukla görebilirsiniz.

False

Aşkın Biyolojik ve Kimyasal Yapısı

Aşk kısacık bir kelime. Çağrıştırdıkları ise bir derya. Her duygusal tonumuzu bir anda hareketlendiren, canlandıran herkesin kendine göre pek çok anlam yüklediği bir kelime. Öyle ki bu küçücük kelime içine koyduğunuz her duyguyu seafoodplus.info, mutluluk, korku, şefkat, kıskançlık ve hatta nefret..

Bu canlı duygusal yaşantıya, ruhsal yanımızı algıladığımız psikolojik dünyamızda ve maddesel boyutumuzu ifade eden beynimizde ve çeşitli nörokimyasallarımızda neler oluyor perspektifinden bakmak ve sizlerle paylaşmak üzere bir araya gelmek benim için heyecan vericiBurada acaba önce maddede mi, yoksa ruhsal dünyada mı farklılık oluyor diye bir soru takılabilir aklımıza.

Yani tavuk mu yumurtadan çıkıyor, yumurta mı tavuktan.. Ancak gerçek olan o ki şimdiye kadar yapılan çalışmalar ve gözlemler bu soruya net bir cevap veremiyor.. Aşk kelimesi Arapça 'Aşaka' kelimesinden türemiştir. Aşaka sarmaşık demek. Sanskritçede lobha bencillik, açgözlülük demektir. Sarmaşık bir yerlere tutunarak büyüyen bir bitkidir. Olgunlaşmamış aşk da böyledir 'ben'leri yok etme pahasına 'biz' olmak, ihtiyaçtan kaynaklanan eğer ve çünkü türü sevgidir. Olgun aşk ise 'ben' leri koruyarak biz olmak demektir. genel bir tanımla sevginin derin ve tutkulu biçimidir. İçinde sadakat ve şefkati barındırır.. M. Z. Sungur hocamızın 'Sen, Ben ve Aramızdaki Herşey' isimli kitabında Aşk çok güzel anlatılır. Benim de bu güzel kitaptan alıntılarla anlatacağım gibi birçok kişinin aşk hakkında tarihe geçen sözleri vardır. Geçmiş yüzyıllarda aşk hakkında söylenenler şimdikinden çok farklı değildir.

Aşk, yalnızca sanatın ve edebiyatın farklı alanlarında değil, felsefede de işlenmiştir. Filozofların bazıları aşk'ı bir varlık olarak ele alıp, "aşk nedir" sorusunu yanıtlamaya, onun ne'liğini ortaya koymaya ve belirlemeye girişmişlerdir. Bunlardan bazıları makaleler yazmış, bazıları daha kapsamlı çalışmalar yapmıştır. Schopenhauer'in Aşkın Metafiziği, Afşar Timuçin'in Aşkın Diyalektiği, yine yaklaşık olarak aynı kapsamda değerlendirilebilecek olan Alain Finkielkraut'un Sevginin Bilgeliği, Herbert Marcuse'un Eros ve Uygarlık, Erich From'un Sevme Sanatı, bu çalışmalardan bazı örnekler olarak sayılabilir.

Aşk hakkında tanımlamalar çoğu kez çelişkiler yumağı gibidir. İnsanların en özgür olduğu yer hayalleridir ve aşk hayal edilenle gerçek arasındaki fark anlaşılıncaya kadar olan süreyi kapsar. Ruhsal dünyamızdaki temel kabullerimiz ve şemalarımızdan kaynaklanan hayallerimiz ve yorumlarımızla içine her türlü çelişkiyi alabilen o zengin duygularla yaşarız aşkı.

Sinir sistemi beyin kabuğu, orta beyin, limbik sistem, beyincik ve omurilik bölgelerinden oluşseafoodplus.info'nin en üst kontrol noktası beyin kabuğu yüksek beyin işlevleri dediğimiz fonksiyonları ve algılama-değerlendirme ile ilişkili temel görevleri yürütüseafoodplus.info kabuğunun ön yani alın bölgesi frotal lob bedenimizin tüm hareketlerini kontrol seafoodplus.infoma, karar verme, yargılama,moral, anımsama, soyut düşünebilme işlevlerini de yürütür.tüm olanlara şeflik seafoodplus.infoarımızın verilerini toplar, bunları düşünce ile birleştirir, tercihler seafoodplus.info dürtüleri kontrol eder.

Bu bölgenin hemen arkasındaki bölge yaşadığımız duyumları algılamaktan sorumludur. Etkin biçimde tepki vermemizi mümkün kılarak tehlikelerden korunmamızı sağlar. Şakak bölgeleri dil ve bellek işlevlerinden arka bölge de görsel algılamadan sorumludur. ön tegmental alan dopamin üreten hücrelerin en yoğun olduğu alandır. DA sistemi haz veren deneyimler sırasında beyin hücrelerinde ödül ve motivasyonu uyarır. Sevilene aşırı düşkünlük, mutluluk ve ödül için gereken enerjiyi sağlar. Hipotalamus da dürtü ve güdülere dönük motivasyonu sağlar. Ayrıca pek çok hormonun salınımının düzenlenmesinde görev alır.

Talamus beş duyunun da verilerini alır, değerlendirir, süzgeçten geçirir, öncelikleri belirler ve gereksiz bulduklarını atar. Hipofiz sadakatle bağlantılı olan vazopresin ve oksitosinin üretim alanlarıdır. Vazopresin oksitosin sistemi stres karşısında etkinleşir ve strese yanıt organizasyonunda rol alır. Sosyal bağların kurulmasına ve kadınlarda annelik davranışına katkıda bulunur. Sadakat görevi de vazopresin ve oksitosin hormonlarınındır. Beynin orta kesiminin yanı sıra düşünmeyle ilgili tüm işlemlerden sorumlu olan beyin kabuğu da aşkla birlikte faaliyete geçer.

Limbik sistem beyin kabuğunun altındadır ve hipokampüs, amigdala, forniks, mamillar cisim,septum ve singulat kabuk gibi yapılar, heyecansal ve temel zihni fonksiyonları yürütüseafoodplus.infoı duygusal tepkilerin ve dürtülerin düzenlendiği alandıseafoodplus.infoenince kontrolümüzü kaybetmemize sebep olan yapılardan en önemlisi burada bulunan amigdaladır. Öğrendiklerimizi hafızaya almamızı hipokampüs sağlar. Duygusal yaşantı ve bellekle bağlantılı olarak verdiğimiz tepkiler limbik sistemde şekillenir.

Beyinde özellikle iki bölgede kan akımı artışı belirgindir. Ödül sistemiden sorumlu kaudat çekirdek, ödülün algılanması, hedeflenmesi, motivasyon artışı ve tutkunun şiddetinden sorumlu. Elde etme çabası, ilgi odaklanması seafoodplus.info Ventral tegmental alan aktivitesi artışı dopamin artışı olur. Seçici ilgi odaklanması ortaya çıseafoodplus.infon aşkı aşerilen bir yaşantı haline getirir. Sevileni özleme, sevilene anormal ilgi odaklanması. Akıl yürütme ile ilgili olan frontal korteksin glikoz kullanımı azalır.

Cinsel doyum sağlamaya yönelik aşerme durumu, belirli bir zaman diliminde idealize edilen bir partnere odaklandığında aşk ortaya çıkar. Elele olmak gözgöze gelmek gibi basit davranışlar bile beyinde aşk molekülü olarak bilinen feniletilamin artışını tetikler . Amfetamine çok benzeyen doğal bir kimyasaldır. Aşık olunca iştahın kaybı, uykusuz kalabilme, kalp atışlarının hızlanması, ellerin terlemesi ve zor soluk alıp verme gibi tepkiler beyinde feniletilaminin ve dopaminin yüksek dozda salgılanmasına bağlıdır. Aşk konusundaki çalışmalarıyla tanınan antropolog Helen Fisher, sevgililerin birlikteyken duydukları heyecanla, birbirlerinden ayrıyken yaşadıkları stresi, ilaç bağımlılarının davranışlarına benzetiyor.

Feniletilamin limbik sistemde dopamin salgısını arttırır. Orta beynin ön bölgesindeki substantia nigra çekirdeğinden salgılanır. Buradan çıkan nöronlar bazal ganglionlardaki diğer çekirdeklere, hipotalamusa, limbik sisteme, prefrontal kortekse uzanır. Dopamin 'ödül kimyasal maddesi' olarak da isimlendirilir. Bu aşamada aşık olunan kişiye dikkat artar. Dopamin, testesteron ve noradrenalin düzeyini arttırır. Testesteron artışı cinsel arzunun, şehvetin belirleyicisidir. Şehvet herhangi bir partnerle cinsel doyuma motive eden itici güçtür.

Seks ya da cinsel arzunun kimyasalları romantik aşkın kimyasallarını ateşlemeyebilir. Özel anlam atfedilmeden sıradan bir aktivite olabilir. Beynimizde kan akımı değişiklikleri ve nörokimyasallarda değişiklikler olur. Testesteron artışı ile kişi istekli ve eforiktir.. Aşksız seks sıradan bir yemek gibi iken aşk ile yaşanan seks ziyafet sofrası gibidir. Aşk cinselliğin haz garantisidir. Noradrenalin enerji ve heyecan artışı sağlar. Güzel anılarla ilgili hafıza kayıtları ve hatırlama artar. Uyku ihtiyacı ve iştah azalır. Serotonin azalması ile takıntılı zorlantılı hastalarda olduğu gibi inatçı, tekrarlayan düşünce biçimi olur.

1.Büyüleyici aşama (etki/amfetamin fazı)

2. Endorfin aşaması (sevgi / bağlılık)

6. ay ile 3. yıl arasında. 2. aşamaya geçilmediyse aşk kaybolur.

Endorfinler morfine benzeyen maddeler Beyinde, bağırsakta, cinsel organlarda, bağışıklık sistemiyle ilgili yerlerde üretilir.

güven, bağlılık, sukünet oluşur. Heyecan daha azdır. İlişki daha sağlam oturmuş görünür.

3. Oksitosin aşaması (passion / tutku )

Sarılma ve kucaklaşma, ses, görme, dokunma ve koklama oksitosin salınımını tetikler.

Bağlanma romantizmin tutkusunun yerini alır ve daha uzun süreli sakin bir bağ kurulur

Feromonlar bir canlıda salgılandıktan sonra aynı türden başka canlılarda davranış değişikliklerine yol açan, koku benzeri ama genellikle kokusuz kimyasal maddelerdir.

Vomeronazal organ (VNO) Burun tabanına yerleşmiş çift taraflı bir alıcıdır ve feromonları hissederek beyinde hipotalamus iletir.

Nörotransmitterler, hormonlar, bedendeki aklınıza gelebilecek tüm kimyasallar, elektriksel işlevleri ile aşık olan kişinin tutku ile depresyona mı yoksa tutku ile farkındalığının artmasına mı gideceği direk ilişkilidir,

İhtiyaçları karşılamaya yönelik talep ve beklentiler olgunlaşmamış aşkın özellikleridir. Gerçekleşmemiş aşkta zamanla her şey az gelir. Asla tatmin edilemez ve acıya yol açar. Olgunlaşmamış aşkta amaç sevginin karşılığında bir şey elde etmektir. Beklentiler karşılanmadığında büyük aşk öfke ve nefrete dönüşür. Eğer ve çünkü türü, koşullu sevgi şeklidir. 'Seni seviyorum, çünkü sana ihtiyacım var' denir. Kimyasal bağımlılık gibi ihtiyaçları giderdiği müddetçe harikadır. Ama bir süre sonra ihtiyaçları gidermede yetersiz kalır. Diğerinin hissettirdiklerini sevmek, benmerkezcil bir düşünce şekli ile onun neredeyse kendisi için varolduğunu düşünür. Bu nedenle etle tırnak gibi yaşanır. Bağımlılık her zaman hayal kırıklığıyla sonuçlanır. İh tiyaçtan kaynaklanan görme kusuru nedeniyle idealize edilenle kaynaşma hali olur. Görmeye başlayınca yalnızca kahramanlardan vazgeçer, hayallerinden değil. Böylece tekrar aşık olur. Tekrar hayal kırıklığı yaşar. İhtiyaçlarını giderilmesini istemek mecburiyet olarak yaşanmaktadır.

Oysa olgunlaşmış aşk tutkudan daha anlamlı güzellikler sunar. Bir çeşit sanattır. Herkes bu sanatı farklı sergileyecektir. Farkındalık, kendi dünyası ile ötekinin dünyasında olanları ayırt etmektir. Sevgi her zaman tatmin eder hayal kırıklığı yoktur, çünkü beklenti yoktur. Sevgi sevilenin hissettiklerinden bağımsız yaşanır, özgürdür. Bağımlılık hali değil bağlanma, bağlılık halidir. 'Sana ihtiyacım var, çünkü seni seviyorum' denir. Şefkat ve sevecenlik paylaşımı vardır, vermesini bilir.

Olgun aşk 'bulunan' bir şey değildir. Zaman ve özenli biçimde bakım verilerek büyütülüp geliştirilen bir şeydir. O:Henry'nin Magi'nin hediyesi öyküsü(Fakir bir çift-Kadının uzun güzel saçları, adamın babadan kalma altın saati vardır. Evlilik yıldönümünde kadın saçlarını kestirerek altın saat zinciri, adam saatini satarak pırlanta bir toka alır..) ve evlilik yıldönümünü kutlayan çiftin öyküsü çok güzel anlatır. Sevgi kendinle ilgili çok önemsediğin bir şeyden vazgeçebilme anlamında hediye vermek. Ona onun ihtiyacı olanı kendi ihtiyacından vazgeçme pahasına verebilmek, yani koşulsuz vermektir. Koşulsuz sevgi sağlıklı birine verildiğinde sevilmeyi de beraberinde getirir.

Sevgi başkasının sana hissettirdiği değil, senin ona koşulsuz olarak hissettiklerinle ilgilidir. Olgun olmayan aşkı yaşayan kişi karşısındakini değil, onun hissettirdiklerini, yani ilgi ve övgülerini sevebilir. Oysa kendini ve başkalarını sevebilen insanların aynaya ihtiyacı yoktur. Sevecen olma gereği duymadan sevecenliğin kendisidir. Sevdim de ne oldu diyenler anlam merdiveninde yukarı adım atamamıştır. Koşulsuz sevgi yalnızca içinden geldiği için sunulur. Partnerin ilgisinin azalması, hatta terk etmesi sevgi verme yüzünden değildir. Verileni görmemesi, görmek istememesi ya da henüz görmeye hazır olmamasıyla ilgilidir. Verenin vericiliği kendisiyle, karşıdakinin anlamayışı, görmeyişi onunla ilgilidir.

Sunulan, katılan, verilen her şey sevgiyi bilmek anlamına gelir. Sevgi için yapılanlar sevmeyi becerebildiğini gösterir. Sevilmeme çoğunlukla sevenle ilgili değildir. İlişkiyi kaybetmekten kötü olan anlamı kaybetmektir. İlişki kaybı insan olduğunu gösterir. İlişkinin anlamlı olduğu inancının kaybı en insani özelliği kaybetmek olur. Birine önem verebilme, sevebilme gücü sevebilme kapasitesine sahip olmak, canının yanabilme riskini göze alabilmek demektir. Aşk, şefkat ve sevgiyle olgunlaşır. Aşkta tutku en üst düzeyde, kalpler ateş üstündedir. Küllenen ateş, yakıcı ateşten daha cömert, yakmadan ısıtabildiği için. Ateşi de közü de külü de sevmeyi öğrenmek gerekir, değişim kaçınılmazdır. Önemli olan değişim süreçleri içinden geçer. O yeni insanı keşfetmek, kabul etmek ve farkındalıkla sevebilmektir.

Yalnızlık birini arama ifadesidir. Tek başınalık ise arayış içinde değil, özgür olma ifadesidir.İ ihtiyaç duyma ihtiyacından özgürleşebilmedir. Yalnızlık sonucu yaşanan birliktelik benliğin benliğin bir gereksinimidir, sevgi değildir.

Osho 'ihtiyaç duyulma ihtiyacını yok edebilen, tek başınalığı ve sevmeyi becerebilir'

Yalnızlık yaşayan kendiyle yaşamayan kendi düşüncelerine bile katlanamaz, ansızın gelen istemsiz düşüncelere bile tepki verir. Onların yalnızca bir düşünce olduğunu unutur, düşüncelerinden korkar. Ya düşünmemeye çalışır ya yada düşüncelerin oluşturduğu hayali tehdit ve tehlikelere savunmalar geliştirir, önlemler alır. Ne zaman yalnız kalsa huzursuzluk, rahatsızlık ve endişe duyar.

Önemsenmeye ve sevilebilmeye ihtiyaç duyar. Tek başınalıkta sürece odaklanma ve ne yapmak istediği önemlidir. Olgunluk, tek başınalık ve yargılanmaktan korkmadan ayakta durabilmek, kim olduğumuzu belirlemek, elimizde olmasa da ne olduğumuzu belirlemenin elimizde olduğunu fark etmek, büyümek ve olgunlaşmak.. Farkında olmak ve yargılamamak, kendini o an'a bırakabilmek, gelen giden yaşantılara farkındalık bilinci içinde izin verebilmektir. Yakın bağ kurma ihtiyacı insan olmaktan kaynaklanır. Yakın bağlar içinde bağımlı olmadan sevebilmek, 'seni seviyorum, çünkü sana ihtiyacım var' değil, 'sana ihtiyacım var çünkü seni seviyorum' demektir.

Bencil bir ihtiyaç için değil, sevecen olmak gereği için de değil, sevecen olmanın ta kendisi olmaktır sevgi. Sevecenlik içeren sevgi mutluluktur. Bu sıcaklık koşulsuz kucak açmayı, kabulü ve paylaşabilmeyi getirir. Tek başınalığın keyfine varabilen birlikteliğin de tadına varabilir. Sıradan ancak onurlu bir ölümlü olmak, yaşamı tüm boyutlarıyla kabullenmek ve benimsemekle gerçekleşir. Sevgi sınırsız bir bireysellik ve iki bedende tek ruh olabilmeyi öğretir. 'Ben'i koruyarak 'biz' olabilmek sağlıklı birlikteliktir.

Halil Cibran şöyle der; ''Bırakın da bunca beraberliğin arasında biraz boşluklar olsun ve Tanrısal alemin rüzgarları esip dolanabilsin aranızda. Birbirinizi sevin ama sevginin üzerine bağlayıcı anlaşmalar koymayın. Bırakın yüreklerinizin sahilleri arasında gelgit çalkalanan bir deniz olsun sevgi. Şarkı söyleyin, dans edin, eğlenin birlikte ama ikinizin de tek başına olduğunu unutmayın. Çünkü kulağa hoş gelen müzik aynı da olsa onu oluşturan notalar ayrıdır. Hep yan yana olun ama birbirinize fazla sokulmayın, çünkü tapınağı taşıyan sütunlar da ayrıdır ve bir selvi ile bir meşe birbirinin gölgesinde yetişmez''.

Tarihsel ve güncel anlamda, aşkın yüzlerce, binlerce tanımı yapılmıştır ve gelecekte de yenileri eklenecektir bunlara. Keza yine aşkı konu alan binlerle ifade edilecek şiirler, öyküler, romanlar yazılmış; oyunlar sahnelenmiş, türküler yakılmış, şarkılar söylenmiştir. Ressamlar, ellerinde fırçaları ve paletlerindeki renklerle, tuvale aksettirmeye yeltenmişlerdir onu.

Aşk, düşünsel, duygusal, bedensel boyutuyla, öznenin özne/nesnesini bütünsel anlamda fethetme ve onun tarafından fethedilme isteğine dayanan bir ilişkidir.

Sevgi sadece sen olgunsan gerçek olur. Sadece bir yetişkin olduğunda sevmeye muktedir olursun. Sevginin bir ihtiyaç değil, bir dolup taşma olduğunu anladığında, hiçbir koşul yokken onu verebilirsin.

Olgunlaşmamış sevgi kişinin başkasına olan derin ihtiyacından gelirken, olgun sevgi bir insandan diğerine, bolluktan taşar. Kişi onunla dolup taşar. Sevgi, varlığın bir yan ürünüdür. Sevgi olmadığında diğerinden vermesini ister. Ve, diğeri de onu vermesi için talepte bulunur. İki dilenci avuçlarını birbirlerine açıyor ve her ikisi de diğerinin ona sahip olduğunu umut ediyor Doğal olarak her ikisi de sonuçta yenilgiye uğramış, kandırılmış hissediyor.

Her ikisi de sevginin diğerinden akacağını umut ediyor ve ikisi de boş. Öncesinde tek başına mutsuz, ayrı; sonra birlikte mutsuz, ne zaman iki kişi birlikte mutsuz olursa bu basit bir toplama değil, bir çarpma işlemidir.

Bunda iyi bir şey de var, artık sorumluluğu diğerinin üstüne atabilir; perişan eden o. "Bende hiçbir sorun yok ama o? Böyle bir eşle ne yapılabilir; dırdırcı, berbat? İnsan sefil olur elbet. Böyle biriyle ne yapılabilir ki?" Artık sorumluluğu diğerinin üstüne yıkabilir. Ama mutsuzluk kalır, katlanmış hale gelir.

Aşka düşenlerde hiç sevgi yok. Ve, sevgileri olmadığından veremiyorlar. Olgunlaşmamış bir kişi her zaman başka bir olgunlaşmamış kişiyle aşka düşer.

Kahramanı defalarca değiştirmeye devam edebilir, yine aynı tür kadını veya adamı bulur ve değişik şekillerde ama aynı kısır döngü tekrar eder. Seçim yine onun olgunlaşmamışlığından çıkacak. Aynı türden birini seçecek yine.

Olgun aşkı yaşayabilmek için, önce olgun hale gelmek gereklidir. O zaman olgun birini çekme imkanı olur. Yetişkin biri bir bebeğe aşık olmaz. Olgun kişi aşka düşmez, aşkta yükselir. Sadece olgunlaşmamış insanlar takılırlar ve aşktan aşağı düşerler. Bir şekilde birbirlerine tutunmaya çalışıp ayakta kalıyorlardı. Artık ayakta duramıyorlar. Olgun bir kişi tek başına kalacak sağlamlığa sahiptir. Ve olgun bir kişi sevgi verdiğinde, ona bir ip bağlamadan, basitçe verir. Olgun bir kişi sevgi verdiğinde, sevgisini kabul ettiği için minnet duyar; teşekküre ihtiyacı yoktur. Ve, iki olgun insan birbirlerini sevdiğinde hayatın en muhteşem, en güzel olaylarından birisi gerçekleşir: Onlar birliktedir ve bununla birlikte son derece tek başınadırlar. Onlar o kadar çok beraberdirler ki neredeyse bir olmuşlardır ama onların birliği bireyliklerini yok etmez, zenginleştirir, Birbirini seven iki olgun insan, birbirlerine daha özgür olmaları için yardımcı olur. Kendilerini daha çok birey yapar. Araya politika, diplomasi, tahakküm etme çabası girmez.
tahakküm etmek bir çeşit nefrettir, öfkedir, düşmanlıktır. Oysa seven kişi sevdiğini tamamıyla özgür, bağımsız görmek ister. Onlar o kadar birliktedir ki, neredeyse tektirler ama bu tekliğin içerisinde onlar hâlâ bireydir. Onların bireylikleri silinmemiştir; çoğalmıştır. Özgürlükler söz konusu olduğunda diğeri onun bireyliğine katkıda bulunmuştur.

Özgürlük sevgiden daha yüksek bir değerdir. O halde, şayet sevgi özgürlüğü yok ediyorsa buna değmez. Sevgiden vazgeçilebilir, özgürlük kurtarılmalıdır; özgürlük daha yüksek bir değerdir. (Aşk uğrunda gerekirse hayatımı veririm. Fakat özgürlüğüm uğrunda aşkımı da feda ederim. "Victor Hugo" *) Ve, özgürlük olmadan hiçbir zaman mutluluk olamaz, bu imkânsızdır. Özgürlük her erkeğin, her kadının özünde taşıdığı arzudur; mutlak özgürlük, kesin özgürlük. O yüzdendir ki kişi, özgürlüğü yok eden herhangi bir şeyden nefret etmeye başlar.

Sevgi bir olma halidir. Derinden kendini sevmeyi bilen, diğerini sevebilir. Güzel duygular etrafa yayılır ve onu başkalarına verebilirsin. Sahip olmadığın bir şeyi nasıl verebilirsin? Vermek için ilk ve temel koşul ona sahip olmaktır.

nest...

batman iftar saati 2021 viranşehir kaç kilometre seferberlik ne demek namaz nasıl kılınır ve hangi dualar okunur özel jimer anlamlı bayram mesajı maxoak 50.000 mah powerbank cin tırnağı nedir