duha ve inşirah suresi fazileti / İNŞİRÂH SÛRESİ - TDV İslâm Ansiklopedisi

Duha Ve Inşirah Suresi Fazileti

duha ve inşirah suresi fazileti

Kur'an-ı Kerim'in (doksan üçüncü) suresi olan Duha Suresi, Mekke'de indirilmiş olup toplamda 11 (on bir) ayetten oluşmaktadır. Fecr Suresi'nden hemen sonra nazil olan Duha Suresi'nde; Peygamberimiz seafoodplus.infoed (S.A.V)'in yetim olduğu, fakat hiçbir şekilde yalnız olmadığından ve alemlerin Rabbi Cenab-ı Hakk'ın himayesi altında bulunduğundan söz edilmektedir. Adını birinci ayette sözü edilen ''Duha'' kelimesinden alan ve kuşluk vaktine yemin edilen Duha Suresinde; müşrik kimseler tarafından Peygamber Efendimize yönelik kötü söz ve davranışları sebebiyle teselli olması açısından gönderilmiştir. Peki, ayette seafoodplus.infober'e yetimi ve yoksulu asla hor görmemesi ve daima güzel davranmasının emredildiği Duha Suresi nasıl okunur, anlamı (meali) nedir? İşte, Peygamberimiz seafoodplus.infoed (S.A.V)'in müşriklerin kendisine sarf ettiği ''Herhalde Rabbin sana darıldı ve seni terketti'' şeklinde cümleyle birlikte duyduğu derin bir üzüntünün arkasından nazil olan Duha Suresinin faziletleri

DUHA SURESİNİN OKUNUŞU MEALİ

*Bismillahirrahmânirrahîm.

-Vedduha

-Velleyli iza seca

-Ma vedde'ake rabbüke ve ma kala

-Ve lel'ahıretü hayrün leke minel'ula

-Ve lesevfe yu'tıyke rabbüke feterda

-Elem yecidke yetiymen feava

-Ve vecedeke dallen feheda

-Ve vecedeke 'ailen feağna

-Femmel yetiyme fela takher

-Ve emmessaile fela tenher

-Ve emma binı'meti rabbike fehaddis

DUHA SURES&#x;

DUHA SURESİNİN ANLAMI

*Rahmân ve Rahîm olan Allah'ın ismiyle.

-Andolsun kuşluk vaktine

-Ve dindiği zaman o geceye ki,

-Rabbin sana veda etmedi ve darılmadı!

-Ve kesinlikle senin için sonu önünden (ahiret dünyadan) daha hayırlıdır.

-İleride Rabbin sana verecek de hoşnut olacaksın!

-O, seni bir yetim iken barındırmadı mı?

-Seni, yol bilmez iken (doğru) yola koymadı mı?

-Seni bir yoksul iken zengin etmedi mi?

-Öyle ise, sakın yetime kahretme (onu horlama)!

-El açıp isteyeni de azarlama!

-Fakat Rabbinin nimetini anlat da anlat!

DUHA SURES&#x;

DUHA SURESI TEFSİRİ

Duhâ kelimesi “kuşluk” anlamına gelmekle birlikte çoğu müfessirler, 2. âyetteki “gece”nin alternatifi olarak burada bütünüyle gündüz vakti için kullanıldığı kanaatindedirler. İbn Âşûr’a göre ise kelime burada da kuşluk vaktini ifade etmekte olup, bununla, tıpkı kuşluk vakti güneş ışığının yeryüzünü bütünüyle kaplaması gibi vahiy ışığının da dünyaya inip aydınlatmaya başladığına imada bulunulmuştur. 2. âyetteki gece karanlığı da Hz. Peygamber’in bu vakitte evinde veya Kâbe çevresinde sesli olarak Kur’an’ı okuduğu, müşriklerin ise onu gizlice dinledikleri vakit olup bundan dolayı bu iki vakit üzerine yemin edilmiştir. Yeminin amacı putperestlerin artık Hz. Peygamber’e vahyin gelmez olduğu, Allah’ın onu terkettiği iddialarının gerçekle ilgisinin bulunmadığını kesin bir dille belirtmektir (XXX, )

“İşin sonu” diye çevirdiğimiz âhiret ile “öncesi” diye çevirdiğimiz ûlâ kelimelerinin buradaki anlamları konusunda iki yorum yapılmıştır: a) Senin bundan sonraki hayatın bundan önceki hayatından daha güzel ve başarılı olacak, özellikle peygamberlik görevinin sonu başlangıcından daha verimli olacak, b) Ebedî olan âhirette cennetteki hayatın geçici olan dünya hayatından daha güzel olacak. Bize göre, –bu âyetlerin inmesine sebep olan putperestlerin, “Artık Muhammed’e vahiy gelmiyor; Allah onu unuttu” gibi sözler söyleyerek (Buhârî, “Tefsîr”, 93) Peygamber’in sonunun geldiğini, davasının fiyasko ile biteceğini ummaları karşısında– Allah Teâlâ, resulünün sonunun gelmesi şöyle dursun, bundan sonraki hayatının, peygamberlik faaliyetlerinin ruhanî tekâmülünün öncekinden daha verimli, daha başarılı olacağını müjdelemiştir.

Hz. Peygamber, annesi ona hamileyken babasını, altı yaşındayken de annesini kaybetmiş; önce dedesi Abdülmuttalib’in, onun ölümünden sonra da amcası Ebû Tâlib’in himayesinde yetişmiştir. Ebû Tâlib, yeğeninin peygamberliğini kabul ettiğini açıkça ilân etmemekle birlikte düşmanlarına karşı onu korumuştur. Fakat Ebû Tâlib ve Hz. Peygamber’in eşi Hatice vefat edince müşrikler ona karşı saldırılarını arttırmışlardı. Bu sûrede Allah, o güne kadar peygamberine verdiklerini hatırlatarak teselli etmiş, geleceğinin daha iyi olacağını da müjdelemiştir.

“Seni yol bilmez halde bulup yol göstermedi mi?” diye çevirdiğimiz 7. âyeti bazı müfessirler, “Resûlullah küçükken Mekke vadilerinden birinde yolunu şaşırıp kaybolmuştu. Allah onun yolunu bulup dedesine gelmesini sağladı” şeklinde yorumlarken, bazıları da “Resûlullah amcası Ebû Tâlib’le birlikte Suriye’ye giderken yolda kaybolmuştu, Allah’ın yardımıyla amcasını buldu” demişlerdir (Ebû Hayyân, el-Bahru’l-muhît, VIII, , Beyrut ). Buna benzer başka yorumlar da olmakla birlikte bunlar âyetin amacına açıklık getirici nitelikte görünmemektedir. Bizim de katıldığımız müfessirlerin çoğunluğunun yorumuna göre ise bu âyette Hz. Muhammed’in peygamberlikten sonraki dönemiyle önceki dönemi arasında bir karşılaştırma yapılmaktadır. Nitekim o peygamber olmadan önce de başta putperestlik olmak üzere kendi toplumunda hâkim olan inanç ve yaşayışın yanlışlığını, insanın varlık amacına yakışmadığını görüyor, bu gidişi asla beğenmiyordu; ama onların bundan nasıl kurtulacaklarını da bilmiyordu. Âyetteki deyimiyle bu konuda “yol bilmez bir halde” idi. İşte yüce Allah Kur’an’ı göndererek onu bu durumdan kurtarıp yolunu aydınlattı; ona hem varacağı hedefi hem de o hedefe nasıl varacağını öğretti (Râzî, XXXI, ; Elmalılı, VIII, ).

Hz. Peygamber Kureyş’in soylu bir ailesine mensup olmakla birlikte yetim ve himayeye muhtaç olarak büyümüştü; çocukluğu ve gençliğinin ilk yılları yoksulluk içerisinde geçmiş, daha sonra gerek kendisinin ticarî faaliyetleri gerekse zengin bir tüccar olan Hz. Hatice ile evlenmesi ve eşinin tüm servetini onun yönetimine bırakması neticesinde fakirlikten kurtulmuştur. Ancak buradaki zenginleştirmeyi, Allah Teâlâ’nın resulüne gönderdiği vahiy ile onun ruh ve kalp dünyasını zenginleştirmesi, onu hem kendisini hem insanlığı aydınlatabilecek zenginlikte hakikatlere mazhar kılması şeklinde anlamak da mümkündür. Bazı müfessirlere göre 8. âyette, onun hayatındaki bu gelişme hatırlatılarak kendisine bu imkânları sağlayan Allah’ın ona darılmasının, kendisini terketmesinin söz konusu olamayacağı bildirilmiştir (bk. Muhammed Abduh, Tefsîru cüz’i ‘Amme, s. ; Elmalılı, VIII, ).

Câhiliye döneminde başlıca sosyal ve ahlâkî problemlerden biri de yetimlerin ve yoksulların durumu idi. Onların hakları gözetilmez, malları ellerinden alınır, kendilerine zulmedilirdi. Buna göre âyetlerin ana hedefi Resûlullah’ın şahsında bütünüyle toplumun dikkatini bu iki temel ahlâkî ve sosyal problem üzerine çekmek ve bunları çözüme kavuşturmaktı. Bunun yanında, daha özel olarak Resûlullah’a mazhar olduğu anılan ihsanlar karşısında şükür mahiyetinde bazı görevleri hatırlatılmaktadır. Burada sıralanan görevlerin, âyetlerde Hz. Peygamber’e bahşedildiği bildirilen ilâhî lütuflarla alâkalı olduğu görülmektedir. Buna göre Allah onu yetim iken korumuştur; o da yetimi incitmemeli, himaye etmelidir. Allah ona ne yapacağını bilmez iken yol göstermiştir; o da kendisine bir şeyler sorup aydınlanmak isteyeni geri çevirmemelidir. Allah onu yoksulken zengin kılmıştır; o da kendisinden yardım isteyeni azarlamamalı, gereken yardımı yapabildiği kadar yapmalıdır. Şükürle ilgili bu özel görevler örnek olarak sıralandıktan sonra sûre bu konuda “Rabbinin lütuflarını şükranla an” şeklindeki genel ve kuşatıcı bir buyrukla tamamlanmıştır. Bazı müfessirler buradaki “nimet” kelimesini “Kur’an, peygamberlik, bu sûrede Resûlullah’a lutfedildiği bildirilen şeyler” gibi değişik mânalarla açıklamışlarsa da bunu, Resûlullah’ın hayatı boyunca mazhar olduğu maddî ve mânevî bütün lütuflar, nimetler olarak anlamak sûrenin amacına ve âyetlerin akışına daha uygun düşmektedir.

Şunu da belirtmek gerekir ki, Hz. Peygamber’in hayat hikâyesi onun eşsiz ahlâkını açıkça göstermektedir ve bu âyetlerde söz konusu edilen uyarılara onun herhangi bir davranışı sebep olmuş değildir. Kur’an’ın irşad ve eğitimde kullandığı üslûp gereği burada onun şahsında bütün insanlığa hitap edilmektedir.

DUHA SURESİNİN KONUSU NEDİR?

->Müşriklerin üzücü söz ve davranışlarına karşı bir teselli olmak üzere Hz. Peygamber’e, yüce Allah’ın himayesi sayesinde çocukluğundan itibaren nice güçlükleri aşarak bugünlere geldiği hatırlatılmakta ve kendisinin de yetime, yoksula iyi davranması emredilmektedir.

DUHA SURESİ KAÇINCI SAYFADA?

Duha suresi toplamda 11 ayetten oluşur. Kur'an-ı Kerim'in cüzünde bulunur ve sayfada yer almaktadır.

DUHA SURESİ NEZÜL SEBEBİ

Mushaftaki sıralamada doksan üçüncü, iniş sırasına göre on birinci sûredir. Fecr sûresinden sonra, İnşirâh sûresinden önce Mekke’de inmiştir. Rivayete göre Fecr sûresinin inişinden sonra öncekine nisbetle daha kısa bir süre vahiy kesilmiş, müşrikler bu olayı kullanarak Hz. Peygamber’e, “Herhalde rabbin sana darıldı ve seni terketti” demişlerdi. Bu sözlerden dolayı Hz. Peygamber’in duyduğu üzüntü üzerine bu sûre inmiştir (Taberî, XXX, ).

 Bizim iniş sıralamasında esas aldığımız bu rivayet dışında, Duhâ sûresinin iniş tarihine dair başka rivayetler de vardır: 1. İlk vahiyden (Alâk ve Müddessir sûrelerinin ilk âyetlerinden) sonra uzunca bir süre vahiy kesilmiş, tekrar başladığında ilk olarak Duhâ sûresi gelmiştir. 2. Necm sûresinde geçen “Cebrâil”i bütün azametiyle görme ve ona iyice yaklaşma” sonucu Hz. Peygamber’de oluşan heyecan ve sarsıntı yatışsın diye bir süre vahiy kesilmiş, sonra Duhâ sûresi gelmiştir (İbn Kesîr, VIII, , ; Şevkânî, V, ). Vahyin mâkul sebeplerle kesilip araya fâsılaların girmesi her seferinde muhaliflerin dedikodu yapmalarına vesile olmuş, Allah da resulünü teselli etmiştir.

DUHA SURESI NEDEN OKUNUR?

Duha veya bilinen diğer bir adıyla Vedduha Suresi, maddi ve manevi olarak bütün dertlerden ve sıkıntılardan kurtulmak ve gönül ferahlığına erişmek için okunur.

Okunulan surede Allah'ın merhametine ve bağışlayıcılığına sığınılarak onun her şeyi gören bilen ve her derde derman olduğunu hatırlamak amacıyla da başvurulur. 

Ramazan ayında veya normal oruçta niyet ederken ve orucu açarken okunmasının yanında maddi sıkıntılardan kurtularak, zenginleşmek ve yalnız hissedildiğinde rahatlamak içinde okunabilecek bir suredir.

DUHA SURESİ NEDEN İNDİRİLMİŞTİR?

*Mushaftaki sıralamada doksan üçüncü, iniş sırasına göre on birinci sûredir. Fecr sûresinden sonra, İnşirâh sûresinden önce Mekke’de inmiştir. Rivayete göre Fecr sûresinin inişinden sonra öncekine nisbetle daha kısa bir süre vahiy kesilmiş, müşrikler bu olayı kullanarak Hz. Peygamber’e, “Herhalde rabbin sana darıldı ve seni terketti” demişlerdi. Bu sözlerden dolayı Hz. Peygamber’in duyduğu üzüntü üzerine bu sûre inmiştir (Taberî, XXX, ).

DUHA SURES&#x;

Bizim iniş sıralamasında esas aldığımız bu rivayet dışında, Duhâ sûresinin iniş tarihine dair başka rivayetler de vardır: 1. İlk vahiyden (Alâk ve Müddessir sûrelerinin ilk âyetlerinden) sonra uzunca bir süre vahiy kesilmiş, tekrar başladığında ilk olarak Duhâ sûresi gelmiştir. 2. Necm sûresinde geçen “Cebrâil”i bütün azametiyle görme ve ona iyice yaklaşma” sonucu Hz. Peygamber’de oluşan heyecan ve sarsıntı yatışsın diye bir süre vahiy kesilmiş, sonra Duhâ sûresi gelmiştir (İbn Kesîr, VIII, , ; Şevkânî, V, ). Vahyin mâkul sebeplerle kesilip araya fâsılaların girmesi her seferinde muhaliflerin dedikodu yapmalarına vesile olmuş, Allah da resulünü teselli etmiştir.

DUHA SURES&#x;

DUHA SURESİNİN FAZİLETLERİ NELERDİR?

*Peygamber Efendimiz(seafoodplus.info) buyurdu ki; Duha süresini okuyana; Allahü Teâlâ mahşer günü,ev halkına,akrabalarına,komşularına,dostlarına şefaat izni verir. Duha süresini okuyan kimseye Arafatta benimle beraber olana ecir verilir.

*Herhangi bir kimse sabah, akşam bu sureyi yedişer defa okursa, o kimsenin hiçbir şeyi kaybolmaz. Bulaşıcı hastalıklardan ve kötü huylu kimselerin şerrinden Allah’u Teala o kimseyi korur. Kendi öz canından başka yakınlarını da Allah’u Teala koruması altında bulundurur.

*İmam-ı Gazali (Kuddise Sirruh) hazretleri buyurdu ki: "Ashabı Kiram ve Tabiinden bir gurup, bir şey kaybettikleri zaman, Dua suresini okur ve kaybettiklerini bulurlardı."

*Bir başka rivayette şöyledir: "Kaybedilen şeyin bulunması için 41 defa okunması iyidir." Kaybedilen bir şeyin bulunması için Duha suresi okunursa, kendisine o şeyin yeri bi-iznillah bildirilir.

*Sevdiğine kavuşmak, bağlı kapıların açılması,zenginlik için  her gün 7 veya defa okunur.

*Okumaya devam edenler, ruhi bunalım ve sıkıntıdan Allah’u Teala’nın izni ile kurtulur.

*Her gün sabah namazından sonra okuyan, her türlü kötülüklerden korunur.

*Evinde geçimsizlik, veba, taun ve cin girmez, Evi demir bir sur gibi korur.

DUHA SURES&#x;

DUHA SURESİ ABDESTSİZ OKUNUR MU?

Vakıa Suresi, ayete göre " Temizlenmiş olanlardan başkası ona el süremez.” şeklinde emredilir" şeklinde buyurulmuştur. Bu sebeple abdesti bulunmayan veya cünüp olan kişi Kur'an-ı Kerim'e el süremeyeceği gibi herhangi bir ayeti de okuması mümkün değildir. Özetle abdesti olmayan kimse Kur'an-ı Kerim'e dokunmadan, ezberinden bildiği ayet ve sureleri okuyabilir. Bu durum caiz olarak kabul edilir. Ancak abdesti bulunmayan ve Kur'an'a dokunarak Duha Suresi okunmaz.

DUHA SURESI NE ZAMAN OKUNMALIDIR?

Duha (Vedduha) suresinin özellikle okunması için bir zaman vurgulanmamıştır. Zaman ve mekan ayırt etmeksizin okunabilen dualar arasında yer almaktadır. Kişi sıkıntı, dert veya kedere düştüğü durumlarda Duha suresini okuyabilir. Her gün sabah namazından sonra bu sureyi okuyan kimse, her türlü kötülüklerden korunur.  Duha suresini okuyan kimsenin evinde geçimsizlik derdi olmaz; bolluk ve bereket artar. Oruç için niyetlenirken ve oruç açıldığı sırada bu sure okunabilir.

İnşirah Suresinin Fazileti

İnşirah suresinin fazileti nedir? İnşirah suresi hangi olay üzerine inmiş ve neden bahsetmektedir? İnşirah suresini okumanın fazileti ve faydaları

İnşirah suresi, Duhâ‘dan sonra Mekke’de nâzil olmuştur. Sekiz âyettir. Rasûl-i Ekrem gönül ferahlığına kavuşturulduğu için bu isim verilmiştir. Bu ferahlık, kalbinin îman ile rahatlatılması, hikmet ve bilgi ile aydınlatılması ve günahlardan arındırılmasıdır.

Peygamberimiz’e vahiy kesilmiş ve fetret-i vahy denilen hüzünlü bir dönem başlamıştı. Kıblenin tahvîlinde olduğu gibi, Allah Rasûlü’nün, muhtaç bir ruh hâliyle başını göklere dikip beklediği, günlerin akabinde Cenâb-ı Hakk’ın teveccühüne mazhar olarak Kıble’nin değiştirilmesiyle Efendimiz’in risâleti âleme ilân edilmiş, ardından Duhâ ve İnşirâh sûreleriyle kendisine inşirâh-ı sadr müjdesi verilmiştir.

Burada “dîk-ı sadr” denilen gönül darlığının; doğru değerlendirilip doğru anlaşılması gerekir. Hz. Peygamber’in stres gibi basit bir ruh hâline ma’rûz kaldığını düşünmek doğru değildir. Dîk-ı sadr O’nun hissettiği ağır sorumluluğun, muzdarip gönlünde hâsıl ettiği heyecan olmalıdır.

“Fetret-i vahiy” döneminde Allah Resûlü’nün, gönlüne, “Acaba vahyin kesilmesini gerektirecek bir şey mi yaptım?” gibi bir mülâhaza gelmiş olabilir. Senelerce susuzluktan dudakları çatlamış insanların yağmur duasında gözlerini semâya dikip rahmet bekledikleri gibi, O da Cenâb-ı Hak’tan mahz-ı rahmet olan vahiy sağanağını bekliyordu.

GÖNÜL VE KALP FERAHLIĞI VEREN SÛRE

“Senin için bağrını açmadık mı?” âyetindeki neşrah fiili; et ve benzeri şeyleri açmak, yarmak ve genişletmek anlamındadır. Sadr kelimesi ise; “bağır, döş ve göğüs” demektir.

“Şerh-ı sadr” ise kelime olarak; göğsün açılması, kavram olarak; gönül ve kalp ferahlığı demektir. Ruhî sevinç, kutsal kaygı, bilgi ve tahammül genişliği anlamlarına gelir. Vahyin kesilmesine Peygamberimiz ziyâdesiyle üzülmüş, “terk mi edildim?” diye bir kaygıya kapılmıştı. Hatta kendisini bu hâliyle gören bir kadın; “Hayrola yanında arkadaşını görmüyorum, O da mı sana darılmış ve seni terk etmiş?” diye sordu. Duha Sûresi’nde bu olaya işâreten; “Rabbin seni asla yalnız ve yardımsız bırakmadı, sana darılmadı.” müjdesi verilmiş ve hemen ardından İnşirah Sûresi indirilmiştir.

"SADR" KELİMESİNİN HİKMETİ

Burada kalp yerine “Sadr” denilmesinin bir hikmeti vardır: Şeytan, kalbe vesvese vermek için göğüsten girmeye çalışır. Göğüs kalbin zırhıdır. Şeytan buradan kalbe bir gedik açarsa oradan vesveselerini vermeğe başlar. Kalpte hüzün, keder ve yanlış düşüncelerin doğmasına sebep olur.

“Senden o yükünü indirmedik mi?” âyetinde ifâde edilen, yükünün hafifletilmesi, beşer tâkatiyle taşınması mümkün olmayan, vahyin ağırlığını kaldırabilecek ve alabilecek bir kıvâma getirilmesidir. Ebû Hayyân: “Göğsü açmak demek: kendisine vahy edileni alabilmesi için onu hikmetle aydın­latmak ve rahatlatmak.” derken bunu ifâde eder.

Çocukluğundan Mi’râc mu’cize­sine kadar dört defa Peygamberimiz üzerinde gerçekleştirildiği rivâyet edilen “Şerh-i sadr”’ın, “Şakk-ı sadr” da denen cismanî tarafı ihtilaflı olmakla birlikte, ma’nevî yanı ittifakla kabûl edilmiştir. Bütün peygamberlerin vahyi alabilecek konuma gelmeleri için geçtikleri bir tasfiye süreci ve süzgeci vardır. Kur’ân-ı Kerîm’de “Istıfâ, ıstafeytüke, ıstafâki ve yestafî” şeklinde bütün peygamberler ve Hz. Meryem vâlidemiz için kullanılan ve Efendimizin ismi ve sıfatı olarak böyle bir tasfiye ameliyesinden geçtiğini ifâde eden Mustafâ, Duhâ ve İnşirah sûrelerinde vurgulanan kalbî ve ma’nevî bir arınma ve arındırmayı ifâde etmektedir. İnsânî zaaflardan arınma ve arındırma anlamındaki tasavvufun aynı kökten gelmesi, kalbin tasfiyesi ve nefsin tezkiyesini gâye edinmesi, bu ilmin hem kaynağını hem de metodolojisini göstermesi bakımından önemlidir.

veda‘nâ; fiili koymak, kaldırmak, vizr kelimesi ise; yük, sıkıntı ve günah demektir. Burada “Beli büken yük” ifâdesi, günah yükünü değil, çekilen sıkıntıların ağırlığı ve kutsal kaygı anlamındadır. Bu âyetteki “vizr” kelimesi, mânevî sorumluluğu ifâde eder. Arz ve semânın kabullenmekten kaçındığı kutsal emânetin ağırlığı, “dağları darmadağın edecek” kadar ağır vahiy tecellîsinin ve Kur’ân’ın indirilmesinin etkisi şeklinde değerlendirilebilir.

PEYGAMBERİMİZ'İ (S.A.V.) HÛD SURESİ İHTİYARLATTI

Resulullah’ın Hira’ya çıkışı nasıl Mekke’den bir kaçış değil, aksine Mekke’nin fethine bir yürüyüş ise, risâletle buluşması da bir taraftan sıkıntılarından kurtulması, diğer yandan yeni sorumluluklarla buluşması demektir.

“O sırtında gıcırdamakta olan (ve bu şekilde sana eziyet) veren yükünü? (Hafifletmedik mi?” âyetindeki enkada fiili; bükmek ve kırmak, zahr kelimesi ise; sırt ve arka demektir.

Buna göre “inkâd-ı zahr”: yükün ağır basarak kemikleri çatırdatmasıdır. Nakid; deve üzerine konan yükün ağırlığından sepetlerin, palanların ve kaburgaların çıkardığı sestir. “Beni Hûd Sûresi ihtiyarlattı.” derken “Neden Yâ Rasûlallah?” diye sorulduğunda: “Emrolunduğun gibi dosdoğru ol!” emr-i celîlinin gerektirdiği hassâsiyet belimi büktü.” ifâdesi bu ağırlığın anlaşılması açısından önemlidir.

Biz, bu yükün peygamber olmanın getirdiği ağır sorumluluk olduğu görüşündeyiz. “Doğrusu Biz senin üzerine ağır bir söz yükleyeceğiz.” anlamındaki âyetten, peygamberimize tevdî edilecek ağır sözün vahiy olduğu kendiliğinden anlaşılır.

“Senin şânını yüceltmedik mi?” âyetindeki; rafe’nâ; yükseltmek, zikr ise; ün, şan, şeref, vahiy ve Kur’ân gibi anlamlara gelmektedir. Buradaki “zikrinin yüceltilmesi”’nden maksadın, Peygamberimizin adının kelime-i şehâdette ve tahiyyâtta Allah ile beraber anılmaya, ezanlarda, hutbelerde, vaazlarda, hitaplarda ve kitaplarda “Hamdele” ve “Salvele” ile yer almaya başlamasıdır.

Rasûlüllah’ın “nâm-ı celîlini, yâd-ı cemîl” yaparak yükselten bu âyetle; Hz. Peygamber’in sıradanlaştırılmasına sed çekilmiştir. Dînin kutsama ve ta’zîm üzerine kurulduğu dikkate alınırsa, Hz. Peygamberi ve diğer peygamberleri küçülten ve küçümseyenlerin nasıl yanıldığı daha iyi anlaşılır. Peygamberleri küçümseyen ve küçültenler onların değerini düşüremezler. Ne var ki onlar ve onlara uyanlar kendileri kaybederler. Kur’ân-ı Kerîm’in ve Hz. Peygamber’in sıradan kabûl edilmesiyle, onlar üzerinde âyet ve hadisler, emir ve yasaklar etkisiz hâle gelir. Allah’ın kadrini yükselttiği bir Peygamberi siz nasıl sıradan bir insan gibi değerlendirebilirsiniz?

kuran_okumak2

EFENDİMİZ'İN (S.A.V.) SIFATLARI

O, sıradan bir kul iken kendisini; Cenâb-ı Haakk’ın “Allah’ın Rasûlü”, “Hatemu’n-Nebiyyîn”, “Üsve-i hasene” ve “Rahmeten li’l-âlemîn” gibi sıfatlarla yücelttiği bir peygamberi, kullar ve sözüm ona hocalar nasıl küçültebilir? “Muhakkak ki Allah ve melekleri, peygambere salât ile ikramda bulunurlar. Ey îman edenler, haydi O’na teslîmiyetle salât ve selâm getirin.” anlamındaki âyet O’na ta’zîm ve saygıyı emrederken, siz böyle bir saygısızlığı nasıl içinize sindirebilirsiniz?

“Demek ki, zorlukla beraber bir kolaylık var.” anlamındaki ayetlerde ise; geçmiş sıkıntılar, yerini nasıl kolaylıklara bırakmış ise, gelecek sıkıntılar için de yeni kolaylıklar sağlanacağı vurgulanmaktadır.

“O halde boş kaldığında yine kalk yorul! Ve ancak Rabb’inden ümit et, hep O’na doğrul!” âyetlerinde iki husûsa dikkat çekilmekte, “boş zaman” anlayışının bir mü’minin ajandasında yer alamayacağına ve her işte Allah rızasının gerekliliğine işâret edilmektedir. Usr; güçlük, zahmet, göğüs darlığı ve vazife yükü, gibi şeylerdir. Yüsr ise; Kolaylık, demektir.

El-Leyl suresinin ayetlerinde ki: “Bu sebeple kim malını Allah yolunda harcar, takvâ üzere davranır ve en güzeli onaylarsa Biz ona en kolay olanı daha da kolaylaştırırız.”

“Kim de Allah yolunda yurdundan göç ederse, yeryüzünde barınacak çok yer ve genişlik bulur. Kim Allah’a ve Elçisi’ne katılmak üzere evinden çıkar, sonra kendisine ölüm gelirse, o kişinin ecri şüphesiz Allah’a aittir. Allah çok bağışlayan, çok merhamet edendir. manalar bu kolaylıkları açıklamaktadır.

Bize verilen mesaj; karşılaşılan güçlüklerin üzerine gitmemek, sorunlardan kaçarak onun bir parçası olmak yerine, zorluklarla bıkmadan usanmadan mücâdele etme ısrârına işâret etmektedir. Dikkat edilirse, ayette “boşalır boşalmaz” diye çevrilen ifâde, sürekli bir kararlılığa dikkat çekmektedir.

MÜSLÜMANIN GÖREVLERİ

Âyetteki; ferağte fiili; bitirmek, boşalmak, insab emri ise; kalkmak, dik durmak demektir. “Sadece Rabbine yönel.” ayetindeki irğab emri ise; rağbet etmek ve yönelmek demektir.

Burada öncelikle Hz. Peygamber’e hitap edilmekte ve vahiy ile emredilen bir husus yerine getirilince, peşinden diğerine geçmesinin önemine dikkat çekilmektedir. Müslüman her gün dünden daha ilerde olmak zorundadır. “İki günü birbirine eşit olan ziyandadır.” buyuran Efendimize ümmet olmanın gereği budur.

Nesab kelimesi; dikili taş demektir. Buradan hareketle; bir işi bitirdiğin ya da bir sıkıntıdan kurtulduğun zaman, dik ve sağlam dur! şeklinde bir yorum yapılabilir. Burada Müslümanlara yapılan önemli bir emirle daha karşılaşıyoruz: Müslüman, güçlüklere karşı dik duran, yılmayan ve savrulmayan insandır.

Âyetteki “ferğab” kelimesi; “ferağğıb” olarak da okunmuştur. Buna göre âyetin anlamı “seafoodplus.info başkalarını da yalnızca Rabbine yönelt.” demektir. Müslüman sâdece kendisini değil başkalarını da Allah’a yöneltmekle görevlidir.

Günlük hayatımızda gereksiz iş ve lüzumsuz söze yer yoktur. Kur’ân-ı Kerîm’de “lağv” terimi ile ifâde edilen bu husûsu Hz. Peygamber: “Faydasız iş ve gereksiz sözden uzak durmak, kişinin ahlâkının güzelliğindendir.” şeklinde açıklamaktadır. Müslüman, boş ve anlamsız işlerden kaçınan, hayatında gereksiz işlere yer vermeyen ve her konumda doğru iş yapıp üretken olan insandır.

Bu âyette ilâ rabbike ifâdesinin ferğab emrinden önce gelmesi, yönelişin gerçekleştirileceği tek mercîin Cenâb-ı Hak olduğunu vurgulamak içindir. Efendiler Efendisi için asâleten söz konusu olan inşirâh-ı sadr’ın, vekâleten ümmet için de her zaman geçerli olduğu dikkatten uzak tutulmamalıdır.

Kaynak: Prof. Dr. İrfan Gündüz, Altınoluk Dergisi, Sayı, Mayıs

İslam ve İhsan

İnşirah Suresi Arapça Türkçe Okunuşu Anlamı ve İnşirah Suresi Faydaları Fazileti

PAYLAŞ:                

Duha Suresi Oku: Duha Suresi Arapça Yazılışı, Anlamı, Meali, Fazileti, Tefsiri ve Türkçe Okunuşu

Kur'an-ı Kerim'in doksan üçüncü suresi olan Duha suresi, Mekke devrinde nazil olmuştur. Duha suresi, İniş sırasına göre suredir ve 11 ayetten oluşur. Birinci ayette geçen ve “kuşluk vakti” anlamına gelen Duha kelimesinden dolayı bu adı almıştır. Vedduha suresi olarak da anılır. Dini kaynaklarda, Duha suresi duası faziletleri, anlamı ve meali ile ilgili önemli bilgiler bulunur. Duha suresi okunuşu bilmek önem arz eder. Duha suresi okunuşu gün içerisinde sık sık yapılmalıdır; çünkü bu surenin fazileti, faydaları ve yararları olduğuna inanılır. Ezberlemek ve dinlemek isteyenler için Duha suresi anlamı (meali), Arapça yazılışı, Türkçe okunuşu, fazileti ve dinle seçeneği hakkında bilgiler haberimizin devamında yer alıyor

Bismillahirrahmânirrahîm.

  • Vedduha
  • Velleyli iza seca
  • Ma vedde'ake rabbüke ve ma kala
  • Ve lel'ahıretü hayrün leke minel'ula
  • Ve lesevfe yu'tıyke rabbüke feterda
  • Elem yecidke yetiymen feava
  • Ve vecedeke dallen feheda
  • Ve vecedeke 'ailen feağna
  • Femmel yetiyme fela takher
  • Ve emmessaile fela tenher
  • Ve emma binı'meti rabbike fehaddis

DUHA SURESİ DİNLE

DUHA SURESİ TÜRKÇE ANLAMI (DİYANET MEALİ)

Rahmân ve Rahîm olan Allah'ın ismiyle.

  • Andolsun kuşluk vaktine
  • ve dindiği zaman o geceye ki,
  • Rabbin sana veda etmedi ve darılmadı!
  • Ve kesinlikle senin için sonu önünden (ahiret dünyadan) daha hayırlıdır.
  • İleride Rabbin sana verecek de hoşnut olacaksın!
  • O, seni bir yetim iken barındırmadı mı?
  • Seni, yol bilmez iken (doğru) yola koymadı mı?
  • Seni bir yoksul iken zengin etmedi mi?
  • Öyle ise, sakın yetime kahretme (onu horlama)!
  • El açıp isteyeni de azarlama!
  • Fakat Rabbinin nimetini anlat da anlat!

DUHA SURESİ ARAPÇA YAZILIŞI

DUHA SURESİ NUZÜL

Duha suresi, Mushaftaki sıralamada doksan üçüncü, iniş sırasına göre on birinci sûredir. Fecr sûresinden sonra, İnşirâh sûresinden önce Mekke’de inmiştir. Rivayete göre Fecr sûresinin inişinden sonra öncekine nisbetle daha kısa bir süre vahiy kesilmiş, müşrikler bu olayı kullanarak Hz. Peygamber’e, “Herhalde rabbin sana darıldı ve seni terketti” demişlerdi. Bu sözlerden dolayı Hz. Peygamber’in duyduğu üzüntü üzerine bu sûre inmiştir (Taberî, XXX, ).

Bizim iniş sıralamasında esas aldığımız bu rivayet dışında, Duha suresinin iniş tarihine dair başka rivayetler de vardır: 1. İlk vahiyden (Alâk ve Müddessir sûrelerinin ilk âyetlerinden) sonra uzunca bir süre vahiy kesilmiş, tekrar başladığında ilk olarak Duhâ sûresi gelmiştir. 2. Necm sûresinde geçen “Cebrâil”i bütün azametiyle görme ve ona iyice yaklaşma” sonucu Hz. Peygamber’de oluşan heyecan ve sarsıntı yatışsın diye bir süre vahiy kesilmiş, sonra Duha suresigelmiştir (İbn Kesîr, VIII, , ; Şevkânî, V, ). Vahyin mâkul sebeplerle kesilip araya fâsılaların girmesi her seferinde muhaliflerin dedikodu yapmalarına vesile olmuş ve Allah da bu sûreyi göndererek resulünü teselli etmiştir.

DUHA SURESİ KONUSU NEDİR?

Duha suresinde müşriklerin üzücü söz ve davranışlarına karşı bir teselli olmak üzere Hz. Peygamber’e, yüce Allah’ın himayesi sayesinde çocukluğundan itibaren nice güçlükleri aşarak bugünlere geldiği hatırlatılmakta ve kendisinin de yetime, yoksula iyi davranması emredilmektedir.

DUHA SURESİ FAZİLETİ

Duha Suresi, “vahyin geçici olarak kesilmesine” ve irtibatın tekrardan başlayarak, vahyin yeniden inişine işaret etmektedir. Resul-ü Kibriya’yı (s.a.a) Allah-u Teâlâ’nın öksüzken barındırdığını, yolunu kaybetmişken yol gösterdiğini ve fakirken bulup da zengin ettiğini belirterek, teselli etmektedir.

Ayrıca "Şefaat" ve Allah Resulü'nün (s.a.a) kıyametteki "Mahmud" makamına değinilerek, Allah-u Teâlâ’nın Hz. Muhammed Mustafa Efendimize (s.a.a) verdiği keramet ve hediyeler beyan edilmektedir. Surenin sonunda da üç ahlaki ve sosyal ilke verilmektedir: Birincisi, yetimlere karşı merhametli olma. İkincisi, ihtiyaç sahiplerine yardımda bulunma ve onları geri çevirmekten sakınma. Üçüncüsü, Allah’ın verdiği nimetleri hatırlayarak, şükür etmek.

DUHA SURESİ TEFSİRİ (KUR'AN YOLU)

Duhâ kelimesi “kuşluk” anlamına gelmekle birlikte çoğu müfessirler, 2. âyetteki “gece”nin alternatifi olarak burada bütünüyle gündüz vakti için kullanıldığı kanaatindedirler. İbn Âşûr’a göre ise kelime burada da kuşluk vaktini ifade etmekte olup, bununla, tıpkı kuşluk vakti güneş ışığının yeryüzünü bütünüyle kaplaması gibi vahiy ışığının da dünyaya inip aydınlatmaya başladığına imada bulunulmuştur. 2. âyetteki gece karanlığı da Hz. Peygamber’in bu vakitte evinde veya Kâbe çevresinde sesli olarak Kur’an’ı okuduğu, müşriklerin ise onu gizlice dinledikleri vakit olup bundan dolayı bu iki vakit üzerine yemin edilmiştir. Yeminin amacı putperestlerin artık Hz. Peygamber’e vahyin gelmez olduğu, Allah’ın onu terkettiği iddialarının gerçekle ilgisinin bulunmadığını kesin bir dille belirtmektir (XXX, )

DUHA SURESİ NE ZAMAN İNMİŞTİR?

  • Duha suresi ya da Vedduha suresi, Mekke döneminde inmiştir.
  • Mushaftaki sıralamada doksan üçüncü, iniş sırasına göre on birinci sûredir.
  • Fecr sûresinden sonra, İnşirâh sûresinden önce inmiştir.

DUHA SURESİ KAÇ AYET?

  • Duha suresi, 11 ayetten oluşmaktadır.

DUHA SURESİ KAÇINCI SAYFA VE CÜZDE YER ALIYOR?

  • Duha suresi, Kur'an-ı Kerim'in cüzünde bulunuyor. Duha suresi, sayfada yer almaktadır.

DUHA (VEDDUHA) SURESİ NEYİ ANLATIYOR?

Duha suresi, İslâm güneşinin yükselişini sembolize eden kuşluk vaktiyle küfür ve şirk döneminin, bitmeye yüz tutmuş karanlık bir geceyi andıran haline yeminle başlar. Allah’ın Hz. Peygamber’i terketmediği ve kendisine darılmadığı bildirilir. Hz. Peygamber’i yakın bir gelecekte büyük başarıların beklediği, peygamberlik görevinin sonunun başlangıcından daha hayırlı olacağı müjdelenir. Aslında Hz. Peygamber annesiz babasız büyüyen bir yetimken rabbi kendisini koruyup kollamış ve ona peygamberlik vermiştir. Artık rabbin desteğinden uzak kalması ve terkedilmiş bir duruma düşmesi söz konusu değildir.

Duha suresinin ikinci yarısındaki âyetler ilk nazarda bir başa kakma üslûbu taşır gibiyse de dikkatle incelendiğinde böyle olmadığı görülür. Daha önce verilen nimetlerden söz edilmesi başa kakma değil peygamberlikten sonra verilecek nimetlerin daha öncekilerle kıyaslanamayacak kadar büyük olduğunu anlatmak içindir. Nübüvvetten önce resulünü kimseye muhtaç etmeyen Allah nübüvvetten sonra mı yüz üstü bırakacaktır. Artık bir peygamberden beklenen görevleri yerine getirmesi, yetime, kimsesize sahip çıkması, ihtiyacı olanları eli boş çevirmemesi gerektiği belirtilir. Sûre, rabbin nimetlerini dile getirmeyi emreden bir âyetle son bulur. Bundan da en büyük nimet olan İslâm dininin tebliğ ve tâlim edilmesi istendiği sonucu çıkarılmalıdır. Bu özellikleri ve muhtevasıyla sûre yalnız Hz. Peygamber için değil her zaman ve her yerde bütün müslümanlar için büyük bir mânevî güç ve moral kaynağıdır.

Duha suresinin bir önceki Leyl sûresiyle anlam ilişkisi vardır. Leyl sûresi, iyilerin ileride hoşnut ve razı olacaklarını müjdeleyen âyetle son bulurken bu sûrede, “Rabbin sana verecek, sen de razı olacaksın” meâlindeki âyetle bu müjdeye açıklık getirilmiş olur. Bundan sonraki İnşirâh sûresi ise hem üslûp hem de anlam bakımından Duhâ sûresinin devamı gibidir. Çünkü bu sûrede Peygamber’in göğsünün genişletildiği, sırtındaki ağır yükün kaldırıldığı ve namının yüceltildiği bildirilir. Duha suresinin başında yer alan, “Rabbin seni terketmedi, senden yüz çevirmedi” meâlindeki âyete karşılık İnşirâh sûresi, “Öyleyse sen de sadece rabbine yönel” âyetiyle son bulur.

DUHA SURESİNE NEDEN BU İSİM VERİLMİŞTİR?

  • Duha suresi, ilk ayette geçen “Duha” kelimesinden almıştır.
  • Vedduha suresi olarak da anılır.

DUHA NEDİR, NE ANLAMA GELİR?

  • Duha kelimesi, “kuşluk vakti” anlamına gelmektedir.

DUHA SURESİ NE ZAMAN OKUNMALI?

Duha (Vedduha) suresi, zaman ve mekân ayırt etmeksizin okunabilen sureler arasındadır. Kişi, sıkıntıya, derde ya da kedere düştüğü durumlarda Duha suresine başvurabilir.

Duha suresini her gün sabah namazından sonra okuyan kimse, her türlü kötülüklerden korunur.

Duha suresini okuyan kimsenin evinde geçimsizlik olmaz; bolluk ve bereket artar.

Ahirette Yüce Allah'ın şefaatine sığınmak isteyenler Duha suresini namazlarında da okumalıdır.

Oruç için niyetlenirken ve oruç açıldığı sırada da bu sure okunabilir.

DUHA SURESİ NE İÇİN OKUNUR, NEYE İYİ GELİR?

Duha ya da Vedduha suresi, maddi ve manevi bütün dertleri, sıkıntıları gidermek ile gönül ferahlığına erişmek için okunur.

Yüce Allah'ın merhametine ve bağışlayıcılığına sığınıarak onun her şeyi gören, her derde derman olduğunu hatırlamak amacıyla da başvurulur.

Oruca niyet ederken ve orucu açarken okunmasının yanı sıra, maddi sıkıntılardan kurtulmak, zenginleşmek ve yalnız hissedildiğinde rahatlamak için de okunacak bir suredir.

DUHA SURESİ NASIL KOLAY EZBERLENİR?

Kur’an-ı Kerim’de yer alan bütün surelerin kolay ezberlenmesi için bol bol tekrar yapılması gereklidir. Duha suresi ezberlemek isteyen bir kişi, her ayeti en az üç kere okumalı ve sesli bir şekilde tekrar yapmalıdır.

DUHA SURESİ ÖLÜLERE OKUNUR MU?

İslam âlimlerinin ölülere okunan dualar ve sureler konusunda farklı görüşleri vardır.

Buna karşın, Duha (Vedduha) suresinin ölülere okunmasında bir sakınca yoktur. Mezarlık ziyaretlerinde okunabilir.

DUHA SURESİ ABDESTSİZ OKUNUR MU?

Vakıa suresi, ayette “Temizlenmiş olanlardan başkası ona el süremez.” şeklinde emredilir. Bu nedenle, cünüp olan ya da abdestsiz birisinin Kur’an-ı Kerim’e el süremeyeceği gibi herhangi bir ayeti de okuyamaz.

Özetle, abdesti olmayan birisi, Kur’an-ı Kerim’e el dokundurmadan ezberinden bildiği ayet ve sureleri okuyabilir. Bu caizdir; ancak abdestsiz olan birisi Kur’an’a dokunarak Duha (Vedduha) suresini okuyamaz. Ayet el-Kürsi, Fatiha ve İhlas gibi ayet ve sureleri okumak isteyen kimse, bunları dua niyetiyle okursa caizdir. (Elmalılı Hamdi YAZAR, Tefsir, Vakıa ayet in izahı; Celal Yıldırım, İslam fıkhı, IV/)

Keza, başörtüsü olmadan da Duha suresi okunabilir; ancak Kur'an'a saygıdan dolayı başörtülü olmak daha iyidir.

DUHA SURESİ ADETLİYKEN OKUNUR MU?

  • Duha suresinin adetliyken Kur'an-ı Kerim'den ya da ezberden okunması caiz olmamaktadır.

EZBERLEMENİZ İÇİN DİĞER DUALAR VE SURELER

Vedduha (Duha) Süresi ve faziletleri

Duha Suresi (Vedduha)

Duha Suresi ve Sırları

BİSMİLLAHİRRAHMANİRRAHİM
Ved duha .Vel leyli iza seafoodplus.info veddeake rabbüke ve ma seafoodplus.info ahiratü hayrun leke minel üseafoodplus.info le sevfe yu&#;tıyke rabbüke fe terda.E lem yecidke yetiymen fe seafoodplus.info vecedeke dallen fe heda .Ve vecedeke ailen fe ağseafoodplus.info emmel yetiyme fela seafoodplus.info emmes saile fe la seafoodplus.info emma bi nı&#;meti rabbike fe haddis

  • 7 kere okuyanın birşeyi kaybolmaz*evinden birşeyi çalınmaz
  • Evinde geçimsizlik,veba ,taun ve cin girmez,evi demir bir sur gibi korur.
  • Kaybolan İnsanın İsmini niyet ederek o kişinin gelmesi için okunursa,kısa zamanda geri döner(imam gazali)
  • Her gün 40 kere 40 gün okuyup,Allahım ya Ğaniyy beni öyle zenginleştir ki,bundan sonra fakirlik yüzü görmeyeyim diye dua ederse Allah her zaman yardımcısı olur.
  • Sevgi kazanmak için okunursa sevgi kazanır.
  • Resulullah (Sallallahü Aleyhi ve Sellem) buyurdu ki: &#;Her kim Duha Suresini okursa, Allah’u Teala’nın Muhammed (Sallallahü Aleyhi ve Sellem)’in kendisine şefaatçi olmasına razı olduğu kullarından olur. Allah’u Teala her bir yetim ve isteyen kişilerin sayısınca o kişiye on hasene verir.&#;(1)İmam-ı Gazali (Kuddise Sirruh) hazretleri buyurdu ki: &#;Ashabı Kiram ve Tabiinden bir gurup, bir şey kaybettikleri zaman, Duha suresini okur ve kaybettiklerini bulurlardı.&#;Bir başka rivayette şöyledir: &#;Kaybedilen şeyin bulunması için 41 defa okunması iyidir.&#;

Hadis: Her kim bu sureyi geceleyin okursa, yetmis bin melaike o kimse için sabaha kadar istigfar ederler, affolunmasını Allah&#;a taleb eder.

Okunuşu
Bismillahirrahmânirrahîm.
1- Vedduha
2- Velleyli iza seca
3- Ma vedde&#;ake rabbüke ve ma kala
4- Ve lel&#;ahıretü hayrün leke minel&#;ula
5- Ve lesevfe yu&#;tıyke rabbüke feterda
6- Elem yecidke yetiymen feava
7- Ve vecedeke dallen feheda
8- Ve vecedeke &#;ailen feağna
9- Femmel yetiyme fela takher
Ve emmessaile fela tenher
Ve emma binı&#;meti rabbike fehaddis

Anlamı
Rahmân ve Rahîm olan Allah&#;ın ismiyle.
1- Andolsun kuşluk vaktine
2- ve dindiği zaman o geceye ki,
3- Rabbin sana veda etmedi ve darılmadı!
4- Ve kesinlikle senin için sonu önünden (ahiret dünyadan) daha hayırlıdır.
5- ileride Rabbin sana verecek de hoşnut olacaksın!
6- O, seni bir yetim iken barındırmadı mı?
7- Seni, yol bilmez iken (doğru) yola koymadı mı?
8- Seni bir yoksul iken zengin etmedi mi?
9- Öyle ise, sakın yetime kahretme (onu horlama)!
El açıp isteyeni de azarlama!
Fakat Rabbinin nimetini anlat da anlat!

 

nest...

batman iftar saati 2021 viranşehir kaç kilometre seferberlik ne demek namaz nasıl kılınır ve hangi dualar okunur özel jimer anlamlı bayram mesajı maxoak 50.000 mah powerbank cin tırnağı nedir