Duygu aktarımı mevzusunda animeler de dizi ve filmler kadar güzel iş yapmayı başarıyor. Öyleki ki bazı animeler duygusal anlamda o denli yüklü oluyor ki izlerken onun kurgusal bulunduğunu unutup hakkaten duygular alemine takılıp gidebiliyorsunuz.
Ne kadar birşeyin kurgusal olduğuna kafa yorarsanız o şeyden etkilenmeniz yada atmosferine kapılmanız bir o denli zor olsa da, dizi, film farketmeksizin bazı kurgusal içerikler insanı hakkaten alıp götürebiliyor. Animelerde de aynı durumlar söz mevzusu. İzlerken sizi duygunun her türlüsünü yaşatan kah güldüren, kah ağlatan birçok anime mevcut. Ne kadar bu biçim animelerin birçoğu dram yüklü oluyor olsa da drama da bu işin doğasında var.
Bizde romantizm açısından insan üstünde güzel duygular uyandırabilecek ve izleyenin duygular alemine dalmasına sebep olacak animeler hakkında bir sıralama yapmaya karar verdik ve izleyebileceğiniz en iyi duygusal animeleri derledik.
Vizyon Zamanı: 1 Nisan
IMDb Puanı: /10
Romantizm ve komediyi oldukça güzel bir halde harmanlayan Kaichou wa Maid-Sama!, romantizm başlığının en kült animelerinden bir tanesi. Seika Lisesinin öğrenci konseyi başkanı Ayuzawa Misakinin okuldan sonraki hususi yaşamını mevzu alan oldukça keyifli bir anime. Misakinin bu hususi yaşamı okulundaki biri tarafınca keşfedilmesi ile beraber çok da fazla hususi olmamaya adım atar. Okul içinde ve haricinde değişik hayatlar sürdüren Misaki, iki yaşamı içinde gitgel yaparken bizlere de izlemesi keyifli bir duygusal güldürü sunuyor.
Vizyon Zamanı: 15 Mayıs
IMDb Puanı: /10
Duygusal dramanın en güzel örneklerinden kabul edilen Shigatsu wa Kimi no Uso, hem müzikleri hemde anlattığı öykü ile yüreğimizi parçalamayı kesinlikle başarıyor. Piyano dehası olarak malum Arima Kouseinin ağlatısal yaşantısı çevresinde şekillenen hikayemiz genç ana karakterimizi izlerken hakkaten yüreğimizi dağlıyor.
Vizyon Zamanı: 8 Nisan
IMDb Puanı: /10
Romantizmin olabilecek en saf ve masum versiyonu olan Ore Monogatari!!, fazlaca tatlı bir romantizmi anlatmasının yanı sıra dış görünüşle ilgili ön yargıları oldukça güzel parçalayan bir anime. Dış görünüşü sebebiyle insanların kendisinden çekindiği Gouda bigün Yamako adlı bir kızı kurtarması ile durumu tamamen değiştirir. Bu olayların üzerine olabilecek en saf ve masum bir romantizm hikayesi adım atar ve izleyen kişilerinde yüzünü güldürecek bir hikayeyi devamında getirir.
Vizyon Zamanı: 6 Ekim
IMDb Puanı: /10
Teknik olarak birçok gençlik romantizmine benzer bir öykü barındıran Suki-tte Ii na yo, klişe olmasının yanı sıra kesinlikle izlerken izleyiciyi duygulandıran ve bu durumu unutmanızı elde eden bir anime. Klasik bir yalnız şirin tatlı kızımızın okulun yakışıklısı ile acayip karşılaşmasını ve sonrasında ikilinin ilişkisinin ilerlemesini mevzu alan öykü, karakterlerin tatlılığı ve yaşamdan kesitler temasının katkıları ile seyir zevki güzel bir anime sunuyor
Vizyon Zamanı: 6 Ekim
IMDb Puanı: /10
Tekrardan bir klasik yalnız kız mevzumuz olsa da bu seferkinin vakası birazcık trajikomik. Korku filmindeki bir karaktere benzetilmesi sebebiyle devamlı yanlış anlaşılan dünyalar tatlısı bir kız karakterimiz söz mevzusu. Doğal ki bu kız karakterimiz kibar bir çocuğun bu olayları tamamen gözardı edip kendisi ile iletişime geçmesi ile ikil ilişkimiz başlamış bulunuyor. Düzgüsel olaylardan birazcık daha değişik olarak tamamen sosyalleşmeye başlamış olan genç kızımız, yalnız ve tek başına dolaşan halinden, yüzü gülen haline geçişini seyretmek oldukça keyifli.
Vizyon Zamanı: 8 Temmuz
IMDb Puanı: /10
Kokoro Connect, birazcık paranormal olmasına karşın, arkadaşlığın, romantizmin ve insan ilişikilerinin oldukça güzel harmanlanmasını elde etmiş. İlk bakışta klasik bir gençlik romantizmi benzer biçimde gözükse de, ilerleyen bölümlerde konunu derinleşmesi ve olayların değişik yöne ilerlemesi, izleyen kişinin beklentilerinden tamamen değişik bir senaryo oluşmasını sağlıyor. Kültürel araştırmalar kulübünün 5 üyesinin içinde geçen bu öykü, genç üyelerin birbirini daha iyi tanımasını ve bazı gerçeklerin ortaya çıkmasını mevzu alıyor.
Vizyon Zamanı: 1 Ekim
IMDb Puanı: /10
Tsundere olarak adlandırdığımız sevilmiş olduğu karaktere devamlı soğuk ve itici davranmasına karşın içten içe yanıp tutuşan karakter tiplemesinin bayrak taşıyanının bulunmuş olduğu Toradora, duygusal komedinin güzel bir harmanı diyebiliriz. Taiga ve Ryuji ikilisi içinde geçen hikayemiz ara sıra güldürüp, süre zamanda insanı üzse de kesinlikle izlendiği için pişman etmeyen bir anime.
Vizyon Zamanı: 5 Nisan
IMDb Puanı: /10
Oldukça ağır bir anime olmasıyle anılan Nana, romantizmin ve dramanın oluk oluk akmış olduğu bir anime. Aynı isimlere haiz olmalarına karşın tamamen zıt görünüşte olan 2 kadının Tokyoda oda arkadaşı olmasıyla beraber başlamış olan yaşantılarını mevzu alan animemiz, karanlık ve soğuk teması ile kesinlikle depresif bir hava saçmayı başarıyor. Fakat bu da Nanayı oldukça kendine özgü bir anime olmasını elde eden özelliklerden bir tanesi.
Vizyon Zamanı: 7 Nisan
IMDb Puanı: /10
Fizyolojik özellikleri ile birbirine zıt olan iki gencin romantizm hikayesi. Kulağa ilk bakışta hem gülünç hemde garip gelen bu öykü, hakkaten hem gülünç hemde garip. Averaj bir kızdan daha uzun olan Risa ve averaj bir erkekten daha kısa olan Otani haiz oldukları fizyolojik özellikleri sebebiyle dalga geçilen bir ikilidir. Fakat romantizm işin içine dahil olduğunda durum aniden değişmiş olur ve fizyolojik özellik bir tek kağıt üstünde kalır.
Vizyon Zamanı: 10 Şubat
IMDb Puanı: /10
Eski çağlardan gelen fantastik bir romantizm hikayesiyle içinizi ısıtan Spice and Wolf, bir gezici tüccar ve hasat tanrıçası arasındaki ilişkiyi mevzu alıyor. Kulağa ilk başta oldukça acayip gelse de izledikçe kendinizi kaptıracağınız bu sıcak öykü, alışılmışın dışındaki mevzusu ile değişik tat arayanlar için birebir.
Vizyon Zamanı: 3 Temmuz
IMDb Puanı: /10
Arkadaşlık mevzusunda zor başlangıç yaşayan karakterler artık peynir ekmek benzer biçimde gider oldu anime dünyasında. Gene aynı senaryonun kurbanı olan Nanami ve Yano içinde geçen bu öykü oldukça klasik fakat bir o denli da keyifli bir öykü. Romantizm açısından fazlaca ağır basan bir hikayeye haiz olmasa da Bokura ga Ita güldürü açısından oldukça yüz güldüren bir anime.
Vizyon Zamanı: 27 Nisan
IMDb Puanı: /10
Sosyalleşmekten bir haber olan ve kafasını devamlı derslere gömen ana kızımızın peşine garip derecede dost canlısı ve duygusal açıdan bir o denli değişken olan Haru takılır. Bundan sonrasında tahmin edeceğiniz suretiyle cümbüş noksan olmuyor. Fakat klasik bir mevzuya olabildiğince değişik yaklaşmaya çalışan Tonarı no Kaibutsu-kun, karakterleri ile kendini oldukça sevdiriyor. Bunun yanı sıra karakterlerin kendi oldukları karakter modelinden çıkmaya çalışmalarını izlemekte bir fazlaca keyfili oluyor.
TV
Ne izlesem diye anime sitelerini alt üst eden sizleri düşündüğüm için hız kesmeden yazılara devam ediyorum sevgili otakular! (Hız kesmeden dedim ama bu yazı için bazı animeleri ilk defa izlediğim için biraz fazla uzamış olabilir süreç…) Daha önce shoujo ai ve shounen ai animeleri ortak listede birleştirmiştim fakat çok yüzeysel kaldığını fark ettiğimiz için daha ayrıntılı bir liste yapmam gerektiği sonucuna vardık. Normalde o listede beş shounen ai animesi olacaktı ama biraz sizin için araştırma yapıp listeyi yirmi anime ile zenginleştirdim. Türleri bilmeyenler için ufak açıklamalar da bırakıyorum. Ufacık bir yaş sınırı uyarısı da yapmam gerekiyor, yetişkin içerikte bazıları. LGBT üyesi ya da destekçisi otakularım için mükemmel bir liste oldu. Umarım hoşunuza gider, şimdiden iyi seyirler! *-*
Unutmadan, bazı animeler hafif çıplaklık içeriyor ve yetişkin içerikte. Bunun ayrıntısını açıklamalarda tabii ki verdim ama olur da unutmuşsam, sakın kızmayın. Bazılarını seneler önce izlemiştim çünkü Siz her ihtimale karşı ulu orta izlemeyin. 😀
En kısa zamanda shoujo ai versiyonu ile de gelicem, beklemede kalın!
İki erkek arasındaki aşkın anlatıldığı animeleri shounen ai olarak adlandırıyoruz. Genelde daha romantik ve seviyeli tarzda görüyoruz bu tür altındaki animeleri. Shounen ai animelerin daha +18 içerikli olanlarını ise yaoi olarak adlandırıyoruz.
Shounen ai olarak kategorize edilen bu animeler Japonyada Boys Love veya BL olarak da adlandırılır. Erkekler arasındaki eşcinsel ilişkileri betimleyen, çoğunlukla kadınlar tarafından kadınlar için yazılmış bir türdür. Japonya, cinsel olsun ya da olmasın bu ilişkilerin tüm biçimleri için genellikle bu tek kategoriyi kullanır. Ama biz daha ayrıntılı bakıyoruz olaya sanırım. Batıda Shounen ai terimi, ilişkilerin duygusal yönlerine odaklanan hikayeleri kategorize ederken Yaoi, smut veya müstehcen içerik gibi daha fazla cinsel yönü sınıflandırır.
Listede her iki taraftan da anime mevcut, inceleyin ve tarafınızı seçin!
Misaki Takahashi, üniversiteye giriş sınavlarına hazırlanan normal bir lise öğrencisidir. Çalışmanın stresini azaltmak için ya da en azından öyle umuyor, ağabeyinin en iyi arkadaşı ve ünlü yazar Akihiko Usaminin yardımını kabul eder ve onunla yaşamaya başlar. Ancak Misaki, Usaminin kitaplarının çok edepsiz bir türde olduğunu ve kendi içinde de edepsiz bir şeylerin uyanabileceğini öğrenmek üzeredir. Junjou Romantica aynı zamanda, Misaki ve Usaminin Romantica sına uzak bir şekilde bağlı olan diğer iki çiftin hikayesini de anlatıyor.
İkinci hikaye olarak; egoist, üniversite profesörü Hiroki Kamijou ile ilk bakışta Hirokiye aşık olan ve onu mutlu etmek için herşeyi yapan çocuk doktoru Nowaki Kusama arasındaki çok tutkulu ama çoğu zaman karmaşık ilişkiyi izliyoruz.
Üçüncü izlediğimiz hikaye ise; Shinobu Takatsuki ile edebiyat profesörü You Miyagi arasındaki aşk hakkında. On sekiz yaşındaki zengin Shinobu Takatsuki sonunda o kadar kolay sahip olamayacağı bir şeyi keşfettiğinde aşkın nasıl takıntılı hale gelebileceğini öğrenir.
Bu üç çift; hayattaki hedeflerine ulaşmaya çalışırken, aynı zamanda eşleriyle baştan çıkarıcı, bol tutkulu ve ıstıraplı aşklar yaşar.
Junjou Romantica şimdiye kadar izlediğim animeler içinde gerçekten en sevdiklerimden biri. Çok eğlenceli ve keyifli bir anime. Ben gerçekten tam bir shounen ai fanıyım ve bu anime bütün beklentilerimi tam anlamıyla karşılıyor. Aynı zamanda komedi, dram ve romantizm türlerinde. Eğer siz de iyi görünümlü/yakışıklı erkekleri shipleyenlerdenseniz asla kaçırmamanız gerek. Koşun izleyin! Ayrıca çok da cömert bir anime; bol sezonlu, sizi doyuracağından emin olabilirsiniz.
Gururlu edebiyat editörü Ritsu Onodera, babasının adı altında çalıştığı için iş arkadaşlarının kıskançlığı ile uğraşmak zorunda kaldıktan sonra yerini bu sektörde sağlamlaştırmaya kararlıdır. Bunu başarmak için babasının yayıncılık şirketindeki işinden ayrılır ve Marukawa Yayıncılıka transfer olur. Ancak Ritsu, edebiyat bölümlerine yerleştirilmek yerine, son teslim tarihlerini karşılamak için son derece sıkı programlarla çalışan bir ekip olan Emerald düzenleme departmanında çaylak manga editörü olarak çalışırken bulur kendini. Orada Ritsu, sonuçlar için çabalayan ısrarlı bir adam olan kötü şöhretli baş editör Masamune Takano ile tanışır. Takano aslında Ritsunun lise aşkıdır ve bu kalp kırıklığına rağmen, Ritsu istemsizce ona tekrar aşık olur. Şimdi, birkaç yıllık ayrılıktan sonra yeniden bir araya gelen bu iki kişinin ilişkisi; Takanonun, Ritsunun onu tekrar sevdiğini söyletme sözü ile alevlenir.
Sekaiichi Hatsukoi genel olarak, manga endüstrisinde birbirine bağlı üç çiftin hikayesini anlatıyor.
Bu anime de Junjou Romantica gibi; üç farklı çiftin çalkantılı ve eğlenceli aşk hayatını anlatıyor. Bu animeye de bayılıyorum. Yine karakterlerimiz çok yakışıklı ve yine birbirlerine duydukları aşk çok güzel. Komedi, dram ve romantizm türlerinde. Bu da cömert animelerimizden, şiddetle tavsiyemdir.
Yetim olarak büyüyen Yuki Sakurai, yaşama nedenini ve insanların acı dolu anılarını onlara dokunarak görme yeteneğini sorgular. Yuki, ölmesini söyleyen isimsiz notlar aldıktan sonra, içini kemiren duygudan kurtulamaz. Aslında haberi yoktur ama, hem ona zarar vermek isteyenler hem de onu korumak isteyenler tarafından izleniyordur.
Sisli bir gecede, Yukinin hayatı gümüş gözlü ve simsiyah saçlı güzel bir adam tarafından kurtarılır. Bu adam daha önce hiç tanışmadığı ama ona tanıdık gelen bir adamdır. Bu gizemli yabancının gelişiyle, Yukinin unutulmuş geçmişi uyanır ve varoluşunun amacı birden önünde belirir.
Uragiri wa Boku no Namae wo Shitteiru, kim olduğunu ve nereden geldiğini keşfeden genç bir çocuğun hikayesini anlatıyor. Bu sırada hem arkadaş ediniyor, hem ihaneti deneyimliyor hem de yavaş yavaş geçmişinin bulmacasını birleştiriyor. Tam olarak shounen ai diyebilir miyiz bilmiyorum bu anime için ama bu animeyi listeye eklemeseydim büyük ihtimalle rüyalarıma girerdi.. tamam abartmıyorum! Ama Luka Crosszeria ve Yuki arasındaki çekim beni o kadar çok heyecanlandırıyor ki, bu liste bu anime olmadan benim için eksik kalırdı kesinlikle.
Karanlık bir hava hakim, gotik tarzda şeyleri seviyorsanız bayılırsınız. Luka da çok karanlık ve çok çekici bir karakter; evet fazlasıyla hayranım kendisine.. Macera, dram, fantastik, shoujo ve shounen ai türlerinde. İzleyin, izlettirin.
Ailenin en büyük oğlu olan Haru Kaidou, annesinin ölmek üzere olduğu haberini duyar duymaz Kanadaya uçar. Kanada’ya vardığı an, sadece annesinin onu kandırmakla kalmadığını, aynı zamanda köpeklerin yanında insanlardan daha rahat hisseden antisosyal bir çocuk olan üvey kardeşi Ren Kaidouya da bakması gerektiğini öğrenir.
Yeni erkek kardeşinin güvensiz doğası nedeniyle Haru, başlangıçta Rene ulaşmakta zorlanır, ancak sonunda ilişkileri büyür. Rene bir söz verir; Haru liseden mezun olduktan sonra Japonyada birlikte yaşayacaklardır. Ancak talihsiz bir kaza nedeniyle Haru, verdiği söz de dahil olmak üzere birlikte geçirdikleri yaza dair tüm hatıralarını kaybeder. Beş yıl sonra, Harunun sözünü tutmasını bekleyen Ren, Tokyoya gelir; ama Haru için Ren, kardeşi olduğunu iddia eden rastgele bir çocuktur.
Tüm hatlarıyla klasik bir shounen ai anime.. O kadar güzel ki.. Ben zaten bu türün sıkı bir fanı olarak bu yorumu rahatlıkla yapıyorum ama bu türe sıcak bakmadığı halde bu animeyi seven insanlarla karşılaşmışlığım da var. Üvey kardeş olayı konusunda rahatsız hissedecek olanlara hak veriyorum, eğer hassasiyetiniz varsa şimdiden uyarımı da yapayım. Hayattan kesitler, komedi, dram, romantizm türlerinde. Daha fazla bir şey söylememe gerek yok bence. Son olarak; eğer daha önce shounen ai bir anime izlemediyseniz ilk tercihinizin bu olmasın, diğer önerilerimden birini izleyebilirsiniz.
Mafuyu Satou, Gibson gitarı ile karanlık dairesinden çıkıp lise hayatının bir başka gününe başlar. Spor salonunun merdivenlerinde sessiz bir köşede uyuklarken tesadüfen Ritsuka Uenoyama ile karşılaşır. Uenoyama, gitar telleri paslı ve bozuk olduğu için Satouyu azarlar. Satou onun enstrümanlar hakkındaki bilgisini fark eder ve etkilenir; ondan gitarı tamir etmesini ve kendisine nasıl çalınacağını öğretmesini ister. Uenoyama bu teklifi kabul eder ve onu iki grup arkadaşı ile tanıştırır: basçı Haruki Nakayama ve baterist Akihiko Kaji.
Uenoyama Satou’nun sesinden çok etkilenir ve onu grubun solisti yapmaya kararlıdır. İlk başta çekingen olmasına rağmen, eski bir arkadaşıyla yaptığı duygusal bir görüşmenin ardından teklifi kabul eder. Satou sadece gitar çalmayı öğrenmekle kalmaz aynı zamanda bir çok koşulla da yüzleşmek zorundadır.
Yine çok eğlenceli bir anime ile shounen ai önerilerimi bitiriyorum. Bu animede aynı zamanda müzikle de iç içeyiz. Gibson gitarı görmek bile benim için yeterli aslında ama o kadar havalılar ki.. Karakterler aşırı derecede iyi tarz olarak. Tutkuları mükemmel, sahneler mükemmel. Müzik tutkunları lütfen izleyin, biliyorum aşık olacaksınız. Dram, müzik, romantizm, shounen ai ve hayattan kesitler türlerinde. Kaçırmayın!
Her zaman ana odaklanan Hikaru Kusakabe; normal, kaygısız bir çocuktur ve aynı zamanda bir rock grubu üyesidir. Yazın tüm sınıfı yaklaşan bir koro festivaline katılmak zorunda kalacaktır. Bir gün tesadüfen, yüksek notları ile bilinen onur öğrencisi Rihito Sajouyu sınıfta tek başına şarkı söyleme alıştırması yaparken bulur. Şarkıyı bir türlü doğru yakalayamayan Sajouyu gören Kusakabe, arkadaşının yeni, mükemmel olmayan bir yönünü keşfettiği için mutluluk duyar. Kusakabe, etkinliğe hazırlanması için ona yardım etmeyi teklif eder.
İkili yaşamları ve kişilikleri tamamen zıt olmasına rağmen, zaman ilerledikçe yakınlaşmaya başlar. Bilinmeyenlerle dolu gelecekte, onlara ve gelişen ilişkilerine ne olacak?
Doukyuusei bir anime filmi. Çok bomba bir hikaye beklemeyin, oldukça sıradan bir aşk hikayesi. Çok doğal. Bol romantizmli gerçekçi bir kurgu; izlerken karakterlerin kişiliklerini kolayca anlayıp kendi yaşamlarınızla ilişkilendirebiliyorsunuz. Kısacası yüzünüzde salak bir gülümseme ile bitireceğiniz o romantik animelerden biri… Hayattan kesitler, okul, romantizm ve shounen ai türlerinde.
Masahiro Setagawa, mahalledeki zorbalar tarafından genellikle ayakçı çocuk olarak kullanılan umutsuz bir gençtir. Savunmasız Masahiro, kimsenin onu kurtaramayacağını düşünüyor. Ancak, mahalle çetelerini alt eden ayı katili olarak bilinen Kousuke Ooshiba ile tanıştığı zaman hayatı büyük ölçüde değişir.
Bir yıl sonra, Masahiro ve eski arkadaşı Kensuke Ooshiba liseye başlar, ancak Kousukenin matematik öğretmenleri olduğunu öğrenirler. Üçü yakınlaşırken Masahiro, Kousukeyi kahramanı olarak görmeye başlar ve Kousuke, Masahiroyu korumak için içinde ısrarcı bir istek duyar. Ancak, Kensukenin çocukluk arkadaşı Asaya Hasekura geri döndüğünde, Kensukeyi bir arkadaştan daha fazlası olarak gördüğü ortaya çıkar ve tekdüze olan hayatları değişir. Üç çocuk normal bir lise hayatı yaşayabilecek mi? Yoksa yasak aşk onları sonsuza kadar ayrı tutacak mı?
Yine izlemesi kolay ve keyifli, bol romantizmli, şirin bir anime. Shounen ai sevenlerin izleme geçmişinde olması gereken bir anime bence. Karakterler çabucak sevebileceğiniz tarzda. Hikaye biraz klişe gibi ama tatmin edici. Shounen ai türüne yeni adım atanların izleyebileceği bir anime diyebilirim. Dram, romantizm, okul, hayattan kesitler ve shounen ai türlerinde.
Yetenekli zanaatkar Kuroda, Hybrid(melez) çocuk adı verilen yapay insanlar yaratır. Ne makine ne de oyuncak bebek gibidirler, onlara gösterilen sevginin bir yansıması olan yaratıklardır. İnsan duygularını hissedip, kendi bilinçlerine sahip olsalar da, gerçek insanlar değildirler ve büyümek için sevgiye ihtiyaç duyarlar.
Soylu Izumi ailesinin genç varisi olan Kotarou Izumi, bir gün çöpte bulduğu terk edilmiş bir Hybrid çocuğu eve getirir ama ailesi bundan hiç memnun kalmaz. Ailesi, Kotarounun Hybrid çocuğunu (Hazuki), fark etmediği zamanlarda defalarca atmaya bile kalkışır. Ancak her seferinde bu engellerin üstesinden gelirler, aşkları ve onları birbirine bağlayan bağ güçlenir. Aradan on yıl geçer ve zamanla korkunç bir şeyin farkına varırlar: Hybrid bir çocuğun sonsuz bir ömrü olmayabilir.
Hybrid Child, yapay insanlar ve sahipleri arasındaki ilişkiyi anlatan üç kısa aşk hikayesinden oluşuyor. Yukarıdaki açıklama ilk hikayeye ait, ikinci hikaye bir hybrid çocuk ve biraz daha yaşı büyük bir karakter hakkında. Üçüncü hikayemiz ise asıl yaratıcının hikayesi ve asıl can alıcı hikaye kesinlikle o. Merak etmeniz için daha fazla ayrıntı vermiyorum.
Kesinlikle farklı bir konuya sahip, alışılmadık bir anime. Alternatif, fazlasıyla duygusal ve tatlı. Ağlayarak izleyeceğinize eminim. Türün diğer örneklerine göre hafif yapıda, ikili ilişkileri kastediyorum tabii ki. İnsanın içinde özel, farklı bir his bırakıyor. Kesinlikle şans vermelisiniz. Dram, tarihi, romantizm, bilim kurgu ve shounen ai türlerinde.
Herkes; aktris bir anne, yapımcı baba ve rock yıldızı erkek kardeşe sahip olan Izumi Senanın şov dünyasına girmesini beklerdi. Ancak, çocukken bir düğün dergisi reklamı dışında Izumi hiçbir zaman gündemde olmaz; onun çok farklı hayalleri vardır, bir manga sanatçısı olmak.
On yıl sonra dergi, orjinal çocuk oyuncuların oynayacağı bir yıl dönümü reklamı yapmak istediği için Izumiyi arar. Bu durum, Izumiyi şuan popüler bir aktör olan Ryouma Ichijou ile tekrar karşılaştırır. Ryouma ilk tanışmalarından beri ona aşıktır ama feminen görünümü ve unisex ismi nedeniyle Izumiyi başından beri kız zannediyordur. Izuminin başı beladadır çünkü bir erkek olduğunu öğrendiği halde Ryoumanın duygularından kurtulamadığı ortadadır
Love Stage, önyargıları ve duvarları yıkacak türde bir anime, kaldı ki karakterlerimiz bile bunu deneyimliyorlar. Bu animeyi izleyen ve hetero olan bir çok erkeğin güzel yorumlarıyla karşılaştım. Ve bu beni aşırı derecede mutlu etti. Gerçekten bu animeyi izlemek ve karakterleri anlamak çok keyifli ve tatlı. Yine bu türe ilk adım atacak olanlar için mükemmel bir başlangıç. Komedi, romantizm ve shounen ai türlerinde.
Ayato, güzel ve temiz bir başlangıç umuduyla yeni bir okula transfer olur. Ne yazık ki, okul suçlularla doludur ve içlerinden en korkulanının gözü Ayato’nun üzerindedir. Ve Ayato yanlışlıkla gözlüğünü her çıkardığında, etrafındaki herkesin birdenbire ona vurulmasına engel olamaz…
Yine klişelerle dolu ama izlediğinize asla pişman olmayacağınız bir anime. Oldukça keyifli ve tatlı. Bölümler bir iki dakikalık uzunlukta, hızla akıp gidiyor. Anime stili de normale göre farklı ama kesinlikle güzel. Tam kısa zaman animesi, izledikten sonra bile canınız shounen ai çekerse açıp açıp izleyebilirsiniz. Aynı zamanda komedi ve okul türlerinde.
Tight-rope, bir yakuza ailesinin gönülsüz varisi ile çocukluk arkadaşının hikayesini anlatıyor ve okul günlerinde filizlenmeye başlayan ve yavaş ama emin adımlarla gelişmeye devam eden aşk ilişkilerini ele alıyor.
İsimden ve yakuza aile açıklamasından dolayı sert bir anime beklemeyin çünkü oldukça tatlı ve romantik bir anime. Manga kökenli ama ben mangasını okumadım. Okuyanlardan duyduklarıma göre mangada daha çok yaoi içerik varmış, anime daha hafif olunca beklentilerini pek karşılamamış. Yine de sıkılmadan izleyeceğiniz, basit ama güzel bir anime. Romantizm ve shounen ai türlerinde.
Japon yakuza klanının varisi Ranmaru, gösterişli bir yolcu gemisinde evlenir, ancak işler göründüğü gibi değildir. Evlilik sadece göstermelik bir evliliktir. Düğünün sonunda sarhoş olur ve geceyi geliniyle değil, seksi gemi kaptanı Albert ile geçirir. İki adam İtalyada tekrar buluştuğunda, muhteşem bir aşk hikayesinin başlangıcı olacaktır.
Eğer sıkı bir yaoi fanıysanız kesinlikle seveceksiniz. En iyi aşk hikayesi denemez belki ama bu eğlenmeyeceğiniz anlamına gelmiyor. Yine de herkesin seveceği tarzda bir hikaye değil ama kısa ve şans verilebilir. Hafif çıplaklık içeriyor. Komedi, romantizm ve yaoi türlerinde.
Loveless dünyasında, her insan kedi kulakları ve kuyruğu ile doğar. Bu kulaklar ve kuyruk ancak o insan cinsel ilişkiye girerse kaybolur, bu nedenle masumiyeti ve bekareti temsil ederler.
Aoyagi Ritsuka, 12 yaşında, iki sene önce bilinmeyen bir nedenden ötürü hafıza kaybına uğramış bir ortaokul öğrencisidir. Bir çeşit hafıza kaybı yaşadığı için kişiliği değişim geçirir. Annesinden şiddet görmektedir ve ağabeyi kısa süre önce hayatını kaybetmiştir. Bütün bunlardan dolayı yalnız ve mutsuz olan Ritsukanın yaşamı, Agatsuma Soubi denen gizemli bir yabancının hayatına girmesiyle yaşamaya değer bir hal alır. Soubi ona önceden ağabeyinin savaşçısı olduğunu, şimdi ise ona ait olduğunu söyler. Bir süre sonra Soubinin sakladığı sırlar Ritsukanın aklını karıştırmaya başlar. Bir gün abisinin bıraktığı bir notu bulur ve onun bir cinayete kurban gittiğini öğrenir. Soubi bu konuda Ritsukaya hiç bir şey anlatmaz. Ritsuka herşeyi kendi öğrenmelidir. Ve zaman geçtikçe ikili yakınlaşmaya başlar.
Yine ilginç ve alternatif bir konuya sahip anime önerisi… Konuya bir anda dalışı ve karışık kurgusu eleştirilse de izlenebilir bir anime. Başarılı ya da mükemmel diyemiyorum ben oldukça nötrüm. Sanıyorum ki bu anime de mangası çok daha başarılı olan animelerden çünkü genelde bu tarz eleştiriler alıyor. Konusu ilginizi çektiyse bir şans verebilirsiniz. Aksiyon, gizem, doğaüstü, dram, romantizm, fantastik, josei ve shounen ai türlerinde.
Charles Chrishunds, Vatikanın kirli işlerini yapan bir cyborg vampirdir ve yerel bir vampir playboy olan Johnny Rayflonun kölesidir. İkili suçla ve aynı zamanda birbirleri ile mücadele ederken; neşe, şiddet ve daha birçok duygu ortaya çıkıyor. Bu arada Charley kan arzusuna direnmeye çabalıyor
Bu şeytani ikili; vampir prensese, kilisenin gizemli bir uzantısına ve bir çok şeye en önemlisi de birbirlerine karşı mücadele ediyorlar.
Öncelikle şunu söyleyeyim, tadı damağımda kaldı. Bunun devamının olmaması ve kısacık olması büyük bir haksızlık. Animedeki dark vibe ister az ister çok verilsin, hemen beni tavlıyor zaten. Karakterlere ve çizimlere de bayıldım. Aksiyon, komedi, fantastik, gizem, shounen ai, doğaüstü ve vampir türlerinde.
Takaya Ougi, en iyi arkadaşını korumak ve normal bir hayat yaşamaktan başka bir şey istemeyen liseli bir çocuktur. Bir gün Nobutsuna Naoe adında bir adam, Takayaya Lord Kagetoranın reenkarnasyonu olduğunu söyler. Kendisi de güç sahibi olan Naoe, Takayanın kötü ruhları kovma ve Fuedal Yeraltı Dünyası ile savaşma yeteneklerini uyandırır. Genelde güç sahipleri reenkarne olmadan önceki hayatlarını hatırlasa da Takaya hatırlayamaz. Bu durum Naoe için iyi bir durumdur çünkü Lord Kagetora ile tutkulu bir geçmişe sahiplerdir Ancak Takaya yeteneklerini geliştirirken bazı şeyleri hatırlamaya başlar. Bu sırada Hojo ve Fuma klanlarının karanlık güçleri bir saldırıya başlar.
Shounen ai bir animeden sıkıcı romantizm bekleyenleri ters köşe yapacak bir öneri. Herşey normal giderken bir anda ürkütücü şeylerle karşılaşıyorsunuz. Benim için çook keyifli bir animeydi. Basit romantizmden sıkılanlar için güzel bir alternatif. Çizimler beni yine etkiledi, gerçekten beğendim. Karanlık tema sevenler kaçırmasın. Gerçekten güzeldi. Aksiyon, tarihi, doğaüstü, dram, romantizm, okul ve shounen ai türlerinde.
Shun Hashimoto, Okinawada yaşayan gay bir yazardır. Mio Chibana ise öksüz bir lise öğrencisidir ve zamanının çoğunluğunu deniz kenarında geçirir. Bir gün ikili sahilde buluşurlar ve Shun Miodan çok etkilenir. Günler akıp giderken ve ikisi yakınlaşırken birdenbire Mio oradan ayrılacağını söyler
Üç yıl sonra Mio yirmi yaşına girer ve Shuna olan aşkını itiraf etmek için Okinawaya geri döner Fakat o üç yıl içinde Shunun hayatı değimiştir. Sevgili olma ihtimali ile karşı karşıya kalan Shun bir türlü adım atamaz. Shun, Mionun hislerini kabul edecek midir?
Bu tür altındaki animeler arasında oldukça gerçekçi bir hikayeye sahip olan anime. Kimliklerini kabul etme serüveninde hissettikleri, attıkları adımlar; gerçekten insanın gerçekle ilişkilendirebileceği tarzda. O yüzden çok hoşuma gitti. Duygusal, tatlı ve gerçek. Ben kesinlikle tavsiye ediyorum. İki birbirinden farklı karakterin aşkını izleyeceksiniz. Romantizm, hayattan kesitler ve shounen ai türlerinde.
Lee Myeongyi, tüm hayatını pnömotoraksla geçirir. Okulda yaşadığı hiperventilasyon nöbetleri ve uzun süreli öksürük nöbetleri nedeniyle hep sınıf arkadaşları tarafından küçümsenir. Sınıf arkadaşlarının merakı veya öfkesi yüzünden acı çeken Myeongyi, tamamen dışlanmış hisseder. Bununla birlikte, sınıf başkanı Han Seonho sık sık Myeongyi’ye ilgi gösterir ve yardımcı olur. Arkadaş canlısı hareketleri ve yakışıklı görünümüyle Myeongyinin ilk aşkı olur.
Dokuz yıl sonra Myeongyi, tek bir nedenden ötürü lise toplantısına katılır: Han Seonhoyu bir kez daha görmek. Ama Seonhonun sol elindeki parlak altın yüzüğü gördükten ve sınıf arkadaşlarının meraklı sorularını dinledikten sonra kendini kötü hisseder. Sigara içmek için dışarı çıkar fakat Seonho da onu takip eder. Beklenmedik bir şekilde, bu onların aşk ilişkilerinin başlangıcı olur…
Öncelikle, bu animeye liste için araştırma yaparken rastladım ve izlerken Korece konuştuklarını fark edince çok şaşırdım çünkü Japonca bekliyordum. Web manga kökenli imiş, mangasına kesinlikle bir göz atacağım. Yetişkin içerik ve hafif çıplaklık içeriyor, bunu bilerek izleyin. Bölümler kısacık ama çarpıcı! Gerçekten bu kadar kısa olup da, bu kadar etkileyici ve ayrıntılı olması beni çok şaşırttı. Kesinlikle olmuş, beğendim. Hele Debussy çaldığını görünce kalbimi bıraktım Yaoi mi izlemek istiyorsunuz? Alın size yaoi arkadaşlar. Aynı zamanda dram, romantizm ve shounen ai türlerinde.
Takashi Toono, etrafı dağlarla çevrili ve tamamen erkek öğrencilerden oluşan Morimori Akademisine transfer olur. Okuldan ne bekleyeceğinden emin olamayan Toono, kendini biraz dışlanmış hisseder. Ancak bu his arkadaş canlısı Kyousuke Yaguchi ile tanışınca yok olur.
Okulun zorunlu kulüp politikası nedeniyle Toono, en az çaba gerektirdiğini düşündüğü fotoğrafçılık kulübüne katılmayı seçer ancak kulüp göründüğü gibi çıkmaz. Bir diğer ismi ile Yarichin Bitch Club üyeleri, akademideki diğer çocuklara cinsel hizmetler teklif ederler ve hatta aylık seks kotaları bile vardır ve buna uymayan üyeler cezalandırılır. Toono, neye uğradığını şaşırsa ve utansa da zamanla seçenekleri tükenir… Toono bu çileleri çekerken, arkadaşları ve kulüptekiler bir sürü şeyle uğraşmak zorunda kalacaktır.
Öncelikle tatlı ve kalp eriten aşk sahneleri beklemeyin. Oldukça komik ve saçma sahneleri var. Yine hafif çıplaklık içeriyor. Karakter çizimlerini çok beğendim. Eğlenmek için izleyecekseniz sizi tatmin edecektir. Komedi, okul ve yaoi türlerinde.
Otuz beş yaşındaki yazar Chisato Takatsukasa, o kadar genç bir görünüme sahip ki, herkes onun yirmili yaşlarının başında olduğunu düşünüyor. Çalışmalarında; yazdığı kitapların konusu kadar kendisi de gizemli olan başarılı yazar Saki Shunka’dan ilham alıyor.
Chisato aynı zamanda on beş yaşındaki Rijunun aşırı korumacı babası ve oğlunun sürekli eve getirdiği arkadaşlarının, onu kirletmek için mükemmel fırsatı bekleyen avcılardan başka bir şey olmadığını düşünmekten kendini alamıyor. Chisato, en uç yöntemlere başvurarak, başarıya ulaşıncaya dek uğraşmaya ve oğlunun arkadaşlarını kaçırmaya kararlıdır.
Bununla birlikte; Chisato’nun, Rijunun oldukça ısrarcı olan en iyi arkadaşı Shunsuke Sakakiden daha çok nefret ettiği bir adam yoktur. Ancak bu nefretin altında müthiş bir çekim yatmaktadır. Shunsuke, Chisato’nun aşık olduğu yazar hakkında birşeyler biliyordur ve bu ortaya çıkınca her şey karışır…
Yine yaoi sevenlerin yüzü gülecek. Kirepapa da klişeli ama izlemesi keyifli bir anime. Hafif çıplaklık içeriyor ve yine yetişkin içerikte. Çoğu yaoi fanı zaten bu beklentide oluyor, o yüzden tatmin olacağınızı düşünüyorum. Karakterlerin yaş farkı sizi rahatsız eder mi bilmiyorum ama Shunsuke bence Chisato’dan daha büyük gözüküyor, o yüzden umursamadım yani bence rahatsız edici değil. Tabi oğlunun çıktığı adam için aynı şeyi söyleyemem… 😀 Uzun lafın kısası, bomba bir konusu yok ama izleniyor. Komedi, dram, romantizm ve yaoi türlerinde.
Shuichinin hayalini kurduğu tek şey pop idolü Ryuichi Sakuma ve Nittle Grasper grubunun adımlarını izlemek ve onlar gibi olmaktır. Hatta en yakın arkadaşı Hiro ile birlikte Bad Luck adında bir grup kurup, şans eseri büyük bir plak şirketi ile anlaşmayı başarırlar. Ne yazık ki, stüdyonun son teslim tarihleri yaklaşırken ellerindeki şarkıları bitirmediklerini fark ederler. Shuichinin ihtiyacı olan ve sahip olmadığı tek şey ilhamdır. Hiro ona bir kız arkadaş bulmasını önerir ama hayat Shuichinin karşısına başka bir yol çıkaracaktır.
Bir gece geç saatlerde parkta dolaşırken Shuichi, şarkı sözlerini yazdığı kağıdı yanlışlıkla elinden uçurur. Kağıdı yakalayan kişinin nefes kesici derecede çekici olduğunu görür. Bu yabancı, ünlü romancı Eiri Yuki’dir ve Shuichi’ye sıfır yetenek olduğunu söyler. Shuichi çok sinirlenir, tek amacı şarkısını bitirip, Yuki’yi bulup, onunla yüzleşmektir. Peki motivasyonunun sebebi gerçekten öfke mi yoksa aşık mı oluyor?
Gravitation; eski moda ve komik bir aşk hikayesi. Bir karakterimiz oldukça şirin, masum ve feminen karakterde; diğeri karanlık, uzun, soğuk ve yakışıklı yani herkesin peşinden koşacağı bir karakter… İlk karşılaşma anlarında, ağzında sigarası ile kağıdı tutuşundan etkilenmeyen yoktur bence. Müzikli, gülmeli, tatlı bir anime. Müzikler animeyi gerçekten harika tamamlamış. Hafiften dark vibe alabileceğiniz romantik komedi diyelim kısaca. Komedi, müzik, romantizm, shoujo ve shounen ai türlerinde.