Öğretmenler Günü şiirleri duygusal" height="" src="seafoodplus.info" width="">
ŞEHİT ÖĞRETMEN NOTLARI
Öğretmenim;
Nurlu ışıktan mühürüm,
Karanlığın alnında.
Nice kara saçlı geceler,
Benle kavuşur
Kavuşur aydınlığıma.
Bitmez benim baharım,
Toprak benim, tohum benim;
Sevgi ekerim gönüllere.
Her yeni gün yeniden büyür,
Taşar sevgim evrene.
Sel olur çağlar bu sevgi;
Edirne’den Ardahan’a
Fırat olur akar akar
Susuzluk yangını Harran’a.
Öğretmenim;
Ağırdır yüküm.
Sabırdır, inançtır,
Aydınlıktır
Bugündür, yarındır,
Yarına taşıdığım.
Öğretmenim;
Bingöl’de uzun hava,
Kırşehir’de bozlakım,
Aydın’da zeybek,
Bitlis’te halayım.
Bilmem daha anlatayım mı ?
Sarıkamış’ta kar kızağında,
Mardin’in yolsuz bir mezrasında,
Bir yiğitlik öyküsüyken yaşamım,
Kahpe kuşunlar sırtımdan saplanır,
Zap suyuna dökülür ağıtlarım.
Şehitlik tutar beni,
Düşürmez yere yüreğimi,
Ama ne çare!
Yetim kalır çiçeklerim.
Öksüz kalır çocuklarım,
Ve ağlarken taşan gözleri
Bir Dicle olur
Durmuş Ali Özbek
SON DERS
Eğmeyin başınızı öyle,
Size başınızı eğmeyi öğretmedim.
Silin gözünüzdeki yaşı,
Size ağlamayı öğretmedim.
Sevgi,
Umut,
Güven sundum size,
Başınızı dik tutasınız diye.
Silin gözünüzdeki yaşı,
Anılar karışmasın gözyaşına.
Bir şiirde,
Bir şarkıda anın beni.
Haydi bana bakın,
Ağlamayın,ağlamayın sakın
Size ağlamayı öğretmedim.
Çam sakızı, çoban armağanı
Sevgi ,umut
Güven sundum size,
Başınızı dik tutasınız diye.
Haydi bir kez daha bana bakın,
Beni dinleyin,
Yaşam boyu ayrılık nedir bilmeyin.
Dalından koparılan çiçek,
Kurumaya ilk adımını atmış demektir.
Kurumaya başladım bilesiniz,
Gözyaşınızı silesiniz,
Unutmayın ki siz benimlesiniz.
Bir yelken ki denize açılmış,
Bir tohum ki tarlaya saçılmış,
Bir kalp ki size açılmış,
Bilesiniz..
Öyle bir yeriniz var ki bende,
Sanki bir "ben" siniz tende,
Bir kuş ki dalında ötende,
Bir ocak ki bacasından sevgi tütende,
Siz benimlesiniz.
Bir şiirde, bir şarkıda anın beni.
Silin gözünüzdeki yaşı,
Size ağlamayı öğretmedim.
Çam sakızı,çoban armağanı,
Sevgi,
Umut,
Güven sundum size,
Başınızı dik tutasınız diye.
Son bir ders işliyorum,
Söylediklerimi unutmayasınız diye,
Başınızı dik tutasınız diye
Rıza Aslan
SEVGİLİ ÖĞRETMENİME
Artık yerli malı kullanmıyorum öğretmenim,
Tütüne de alıştım,
Çocuk şerkılarının çoktan unuttum,
Kişi başına düşen bomba miktarıyla anlıyorum hayatı..
Yirminnci yüzyıl bu,
Kali Yuga yani,
Jenosit..
Everest Tepesi ne kadar yüksekti öğretmenim,
İspanyol köylüleri ne yerdi öğretmenim,
Misisipi gerçekten çok mu uzundu?
Bağışla beni öğretmenim,
Sana layık olamadım,
Artık sövüp saymayı ayıp saymıyorum,
Teşekkür etmiyorum hiç kimseye,
Bütün insanları sevmiyorum artık,
Boş kağıtlara kurşun resimleri çiziyorum,
Silah resimleri..
Dondurma çok mu besleyici öğretmenim?
Ya simit?
İnsanlar neden otobüs bekliyorlar,
Neden pikniğe gidiyor bazıları?
Ağaçlar da soluk,
Suda iki hidrojen, bir oksijen var mı halâ?
Bu bardak neden klor kokuyor?
Müzik ruhun gıdası mı öğretmenim,
Elvis neden intihar etti?
Yirminci yüzyıl bu,
Şizofreni yani,
Yalnızlık..
Üç kıta bizimdi, değil mi öğretmenim?
Haçlıları da biz püskürttük,
Birinci Kılıçarslan,
Pierre Cardin sonra,
Vitali Hakko,
Blue jean..
Biri yer, biri bakar
Köşeyi döner birileri,
Makyaj tazeler,
Zekat sevap,
Faiz haram,
Kul hakkı,
Komşu hakkı,
Türküm, doğruyum, çalışkanım
Bülent Sönmez