ebu haris kim / Ebu Haris aslen nereli?

Ebu Haris Kim

ebu haris kim

Tarikatlar arası savaşta silah çekildi

İzmir’de tarikatlar birbirine girdi, silahlar çekildi.

İzmir’de “Sıvacı Ramazan” olarak bilinen, Vasat Yayınevi’nden “Ebu Haris” diye adlandırılan kişi ile İsmailağa Cemaati ve Menzil Cemaati arasındaki tartışma bir süredir devam ediyor.

İddiaya göre; “Ebu Haris” isimli kişinin IŞİD’e yakın olduğu ifade ediliyor.

“Ebu Haris”in daha önce IŞİD’den tutuklanan “Ebu Hanzala” kod adlı Halis Bayancuk’a yakın olduğu da konuşuluyor.

Peki, nedir bu silahlı kavganın perde arkası? Anlatalım…

İsmailağa Cemaati lideri Mahmut Ustaosmanoğlu’nun İzmir’deki temsilcisi olduğu belirtilen Hüseyin Avni Kansızoğlu, Vasat Yayınevi’nden “Ebu Haris” ile bundan yaklaşık bir ay önce bir araya geldi. “Ebu Haris” kanadı bunun bir münazara olduğunu ve Hüseyin Avni Kansızoğlu’nun bu münazaradan başarısız çıktığını iddia ediyordu.

İsmailağa Cemaati’nden Hüseyin Avni Kansızoğlu ise, kendilerinin ısrarı üzerine görüşmeye gittiğini, herhangi bir münazara için orada olmadığını ve Ebu Haris’in “son derece cahil” olduğunu, ayetleri de doğru okumadığını öne sürdü.


(Görüntüdeki buzlama, videoyu yayınlayan Ebu Haris grubu tarafından yapılmıştır)

Bu karşılıklı atışma başka cemaatlere de sıçradı.

Sosyal medyada yayımlanan mesajlarla “Ebu Haris” grubu ile Menzil Cemaati ve İsmailağa Cemaati arasındaki “İslam” tartışması, geçen hafta yaralananların da olduğu silahlı çatışmaya dönüştü.

Bir iddiaya göre, Vasat Yayınevi’nden “Ebu Haris”, Menzil Cemaati mensuplarına silahla saldırdı.

Yaşanan olayda Menzil Cemaati’nden yaralananlar da oldu.

Saldırıya uğrayanların ve yaralananların Menzil’den olmadığı, İsmailağa Cemaati’nden olduğu da söyleniyordu.

Keza… İsmailağa Cemaati’ne yakınlığıyla bilinen sosyal medya hesaplarından da saldırı anına ait olduğu iddia edilen video da paylaşıldı.

Vasat Yayınevi’nden “Ebu Haris” grubu ise, Menzil Cemaati’nin yayınevine gelerek kendilerini tehdit ettiğini, kendilerinin de bunlara karşılık verdiklerini öne sürdü. “Ebu Haris” adlı kişi de, Menzil Cemaati müridi olduğunu iddia ettiği bir kişinin, kendisini tehdit eden ses kayıtları yolladığını ileri sürdü.

İzmir’de tarikatlar arasında çıkan çatışmada, iki kişinin yaralandığı iddia edildi. Bu saldırı sonrasında olaya karışan “Ebu Haris” ve grubunun gözaltına alındığı, ancak sonrasında serbest bırakıldığı açıklandı.

İşte İsmailağa Cemaati’ne yakın hesapların paylaştığı saldırı anına ait olduğu iddia edilen video ve “Ebu Haris” grubunun Menzil müridine ait olduğunu öne sürdüğü konuşmaları:

İSMAİLAĞA'DAN ODATV'YE AÇIKLAMA

Haberimiz sonrasında İsmailapa Cemaati'nden Hüseyin Avni Kansızoğlu, Odatv'ye açıklama gönderdi.

Kansızoğlu'nun Odatv'ye gönderdiği açıklamanın tamamı şöyle:

"Kendilerinden başka Müminlerin tamamını müşrik olmakla karalayan ve tabancasıyla Müslümanlardan birini vuran sıvacı Ramazanla bir ay kadar evvel onların derneklerinde kalabalık bir dinleyen gurubu önünde bazı İslami meselelerde bir konuşmamız olmuştu. Oraya gidişimiz kendi davetleri ile gerçekleşmişti. İslami bir bilgi birikimi ve laf anlayacak kapasitesi yoktu. Konuştuk. Konuşmayı hiç dokunmadan yayımlayabileceklerini söyledim. Ama verdikleri sözü tutmadılar ve kaset üzerinde oynama yaptılar. Bizi seven kardeşlerimiz bir hafta sonra kaseti onlardan alıp yayımladılar. Aramızda kavga gürültü diye bir şey olmadı. On beş yirmi gün sonra, bir camiaya mensup olan Müslümanlara saldırdıklarını işittik. Piyasaya kendilerinin servis ettiği videodan da açıkça görülmektedir ki: Onlarla konuşmak isteyen ve mekânlarından uzakta bir yerde oturmakta olan, camia olarak da bizimle alakası bulunmayan silahsız bir guruba silah ve bıçaklarla saldırmak suretiyle kendilerini müdafaa etmişler!. Nefsi müdafaa yapmışlar!. Doğrusu pişkinliğin bu kadarı da olmaz!.. Duyduk ki: Çıkardıkları arbedede daha önce tanımadığım bir Müslüman kardeşimizi vurmuşlar ve bıçaklamışlardı. Saldırgan daha sonra polise teslim olmuş ve ardından -her nedense- salınmış!. Hadiseyi, saldırganın bizzat kendisi yayımladığı bir video ile açıklamaktadır. Bazı yalanları, çarpıtmaları ve tevilli ikrarları bir yana bırakılacak olursa, sırf kendi şu sözleri arasında bile bir takım doğruları yakalamak hiç de zor değildir. ODA T.V’nin bazı doğruların arasına serpiştirdiği asılsız haberle ne yapmak istediği açıktır. Tarikatlar arası bir kavga asla bahis mevzuu değildir. Aksine görülen hadiselerin arasında bu camialar arasındaki barış, aklı olanların dikkatini çekmektedir. Milletin ve memleketin hakikaten zor bir zamandan geçtiği içinde bulunduğumuz şu günlerde bu kavgayı çok arzu edenler, canı böyle isteyenler, yalan haberler yapmakta ve yaymaktadırlar. Bizim kavgamız, kuklalarla değil, zararlı inançlarla, düşüncelerle ve arka planda parmaklarındaki iplerle onları oynatanlarladır. Hatta böyle bir kritik zamanda, kendi işimize yaramayacak ve dolayısıyla neticede doğruluğunu yitirecek doğruları söylemeyi ve yapmayı bile bir başka zamana bırakmaktır. Hele -hangi camia olursa olsun- Müslümanlarla asla kavga etmeyiz. Kendimiz de dâhil yanlış konuşanların veya hata yapanların bu yanlışlıklarını -nasihatin fayda verme ihtimali galip/ağırlıklı ise- gücümüz nispetinde hikmetle ve güzel nasihatlerle düzeltmeyi bir vazife biliriz. Kimsenin şüphesi olmasın ki, hak tarikatlar arasında kavga olmaz. Kırk seneyi bulan bir resmi terör tablosunda tarikat mensuplarının binde bir nispetinde bile bulunmaması her şeyi göstermekte ve -ne yazık ki bu- kimilerini rahatsız etmektedir.

Ne kendimin ne de arkadaşlarımın taraf olmadığı üzücü bir kavga ve vurgun üzerinde yaptığınız bir haber yorumda ismimin geçmesi beni çok üzmüştür. Düzeltilmesini beklemekteyim.

HÜSEYİN AVNİ KANSIZOĞLU"

seafoodplus.info

Konya'da yargılanan IŞİD'liden 'takas' iddiası: 'Ebu Haris'in cezaevindeyken, IŞİD’in elinde bulunan Türk askerleri ile takas olunduğunu duydum'

IŞİD’in 10 Ekim tarihinde Ankara Tren Garı’nın önünde düzenlediği katliama ilişkin Ankara 4. Ağır Ceza Mahkemesi’nde firari sanıklar yönünden süren davanın dosyasına, Konya’da yargılanan IŞİD’li Ubeydullah Külgecioğlu’nun ifadelerine ilişkin belgeler girdi.

"BABAM, SÜREKLİ BİZİ ARAYIP ORAYA ÇAĞIRIYORDU"

Külgecioğlu, 7 Şubat tarihinde Ankara Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele (TEM) Şube Müdürlüğü’nde verdiği ifadede, örgüte nasıl katıldığını şöyle anlattı:

“Babam Abdullah Külgecioğlu, benim hatırladığım kadarıyla Konya ilinde Akit gazetesinde dağıtım müdürü idi. O dönem Konya ilinde dini sohbet gruplarının sohbetlerine gittiğini hatırlıyorum. yılın ağustos ayında Suriye’de İslam devleti kurulduğunu ve katılmak için buraya gideceğini söyledi. İlk başta biz karşı çıktık, ancak babam kafasına koyduğu için kararından vazgeçmedi. Babamın IŞİD terör örgütü içerisinde konumu olup olmadığını bilmiyordum. Babam, gittikten sonra sürekli bizi arayıp oraya çağırıyordu. Ben, o dönemde Arapça eğitimi alıyordum. Babam da bana Suriye’de bu eğitimi daha iyi alabileceğimi söyledi. Ben, yani eğitim amaçlı da gittim diyebilirim. Annem de ben ve babam Suriye’de olacağımızdan ayrı kalmak istemedi. Ben, annem ve kardeşlerim, 12 Ekim tarihinde Konya ilinden yola çıktık."

IŞİD’İN SINIR EMİRİ İLHAMİ BALI KARŞILAMIŞ

"Suriye sınırını geçtikten sonra bizi bir arabayla bir camiye götürdüler. Burada bizi (IŞİD’in sınır emiri ve canlı bombaların sınırdan geçişini organize eden 10 Ekim katliamının firarı sanıklarından) Ebubekir (K) İlhami Balı karşıladı. Yanında birkaç adamı vardı. İlhami ve adamlarının hatırladığım kadarıyla silahları vardı. İlhami, kadınları ayrı bir yere gönderdi. Erkekleri de ayrı bir eve gönderdi. Benden başka, yine Türk olan, ama Almanya’dan gelen bir erkek vardı. Bu şahsın ismini bilmiyorum, ilk ve son defa orada gördüm. Bu ev Rai kasabasındaydı ve ailemle bağım koptu."

" KİŞİDEN 20'Sİ TÜRKTÜ"

"Rakka’da ben, bir ay evde şeri muasker eğitimi için bekledim. Bu evde beklerken muasker eğitimi için gelenler gidenler oluyordu. Ben 29 gün bekledikten sonra, şeri muasker eğitimi için tam yerini bilmediğim, Rakka’da olduğunu düşündüğüm bir yere götürdüler. Ben, burada 25 gün dini eğitim aldım. Yaklaşık kişi eğitim alıyordu, bunlardan 20 kişisi Türktü diyebilirim.

Askeri eğitimimiz 15 gün sürdü ve yaklaşık kişi idik. Bu eğitimi verenler arasında, hatırladığım Antepli olan Ebu Nur kod isimli şahıs… Gerçek ismini bilmiyorum, bu şahsın resmi gösterilirse tanırım. Bu şahıs bize silah eğitimi verdi. Yine Türk olan Ebu Sara isimli şahıs vardı. Bu şahıs da Antepli olabilir. Bu da silah eğitimi verdi. Yine Türk olan Ebu Muhammed isimli şahıs vardı, silah eğitimi veriyordu."

"BU HABERİ BANA BU KETİBENİN EMİRİ OLAN EBU HARİS SÖYLEDİ"

"Benim eğitimim sırasında, bana eğitim veren Ebu Nur isimli şahıs, babamın askeri emir olduğunu söyledi. Yani babamın ne iş yaptığını ilk defa orada öğrendim. Babam, beni iki defa ziyarete geldi. İlk görüşmemiz çok kısa sürdü, sonraki görüşmemizde Tabka’da bulunan annemlerin yanına gittik. Bu görüşmemiz, zaten birbirimiz çok görmediğimizden hasret giderme şeklinde idi diyebilirim. Babamın Fursan Hilafe Ketibesi’nin askeri emiri olduğunu ben o dönem öğrendim. Zaten muasker eğitimim bittiği gün, babamın hava saldırısı sonucu vefat ettiğini öğrendim. Yani babam, 3 Aralık tarihinde vefat etti. Bu haberi bana bu ketibenin emiri olan Ebu Haris söyledi."

“IŞİD’İN TÜRKİYE EMİRİ KASIM GÜLER İLE ARKADAŞ”

Ubeydullah Külgecioğlu, MİT operasyonuyla yakalanan ve IŞİD’in Türkiye emiri olduğu açıklana Kasım Güler ile babası Abdullah Külgecioğlu’nun arkadaş oluğunu söyledi ve “Ebu Usame (K) Kasım Güler isimli şahsı ben Konya’dan tanırım, kendisi babamın arkadaşıydı. Bu şahıs da Seyful İslam Ketibesi’nin emiri iken yaralandı, sonra Tabka’ya gelince emirlikten çıkarıldı, bir dönem hastane polisi olarak çalıştı. Ayağı sakattı” dedi.  

BABASI, SALDIRILARI ORGANİZE EDEN KETİBENİN EMİRİYMİŞ

Külgecioğlu, 1 Nisan tarihinde TEM’de verdiği ikinci ifade de babası Abdullah Külgecioğlu’nun Akit gazetesinde dağıtım müdürü olduğunu ve IŞİD’e katıldıktan sonra babasının Fursanül Hilafe Ketibesi’nin (bölük) askeri emiri olduğunu öğrendiğini açıkladı. Külgecioğlu, şunları belirtti:

“Babamın Fursan Hilafe Ketibesi’nin askeri emiri olduğunu o dönem öğrendim. Zaten muasker eğitimim bittiği gün babamın hava saldırısı sonucu vefat ettiğini öğrendim. Yani babam, 3 Aralık tarihinde vefat etti.”

Külgecioğlu’nun bahsettiği Fursanül Hilafe Ketibesi, IŞİD’in sözde ‘medya bakanı’ Ömer Yetek’in anlatımına göre, örgütün 10 Ekim katliamı da dahil saldırılarını organize eden ketibe. Yetek, bu ketibenin Türklerden oluştuğunu ve başında Muhammed Cengiz Dayan’ın bulunduğunu açıklamıştı.

Dayan ise Gaziantep’te ‘terör örgütü üyeliğinden’ yargılanıyordu. Dayan, ifadesinde, “Para biriktirip bedelli (askerlik) yapacağım”demiş ve 10 Ekim katliamına ilişkin şunları söylemişti:

“İlgi ve alakam yoktur. Bu olayı insanlık ve katliam suçu olarak lanetliyorum. Bu konuda herhangi bir bilgim olursa vatandaşlık görevimi yapmaya hazırım.”

“TÜRK ASKERLERİ İLE TAKAS OLUNDUĞU NADİR DOĞAN’DAN DUYDUM”

Külgecioğlu, babası Abdullah Külgecioğlu’nun ölüm haberini kendisine Ebu Haris’in verdiğini söyledi ve bu şahsın Türk askerleriyle takas sonucu cezaevinden çıktığını iddia etti.

Külgecioğlu, şunları kaydetti:

“Bu haberi bana, bu ketibenin emiri olan Ebu Haris söyledi. Ebu Haris isimli şahsın gerçek adını soyadını bilmiyorum. Ancak bu şahsın, daha önce Türkiye’de cezaevindeyken IŞİD’in elinde esir bulunan Türk askerleri ile takas olunduğu Nadir Doğan’dan duydum. Gerçek mi, yalan mı bilmiyorum. Ayrıca babamın cenazesi Rakka dışında bir yerde gömülüdür.”


IŞİDtakaskonya

&#;Ebu Haris&#;e gözaltı: Viyana saldırısı failiyle irtibat iddiası

DUVAR - &#;zmir Emniyet Müdürlü&#;ü Terörle Mücadele ile &#;stihbarat &#;ube Müdürlü&#;ü ekipleri, Vasat Kitabevi’nin sahibi ‘Ebu Haris’ kod adl&#; Ramazan O. ba&#;ta olmak üzere 11 ki&#;iyi gözalt&#;na ald&#;. 

&#;zmir Cumhuriyet Ba&#;savc&#;l&#;&#;&#; taraf&#;ndan yürütülen soru&#;turmada, Ramazan O.'nun geçen günlerde Avusturya’da gerçekle&#;tirilen terör sald&#;r&#;s&#; ile ba&#;lant&#;l&#; gözalt&#;na al&#;nan bir ki&#;i ile irtibat&#; bulundu&#;u öne sürüldü. Avusturya’n&#;n ba&#;kenti Viyana’da 4 ki&#;inin ölümüne yol açan terör sald&#;r&#;s&#;n&#;n faillerinden birinin, 'de Türkiye'de tutuklanarak Avusturya'ya iade edildi&#;i ortaya ç&#;km&#;&#;t&#;.

‘Cübbeli Ahmet’ ismiyle bilinen Ahmet Mahmut Ünlü, Selefi gruplar&#;n silahland&#;&#;&#; yönündeki aç&#;klamas&#;nda Ebu Haris grubunu i&#;aret etmi&#;ti. Ebu Haris grubu ile Menzil grubu aras&#;nda da silahl&#; kavgaya varan gerilim ya&#;anm&#;&#;t&#;. (HABER MERKEZ&#;)

 

nest...

batman iftar saati 2021 viranşehir kaç kilometre seferberlik ne demek namaz nasıl kılınır ve hangi dualar okunur özel jimer anlamlı bayram mesajı maxoak 50.000 mah powerbank cin tırnağı nedir