edirne tanıtım filmi / Trakya Üniversitesi Rektörlüğü

Edirne Tanıtım Filmi

edirne tanıtım filmi

Edirne Tanıtım Filmi
T.C. Edirne Valiliği'nin katkılarıyla

Edirne haberi İpsala'nın tanıtım filmi çekildi

Edirne gündem haberine göre İpsala Kaymakamlığınca ilçenin tanıtım filmi hazırlandı.
İpsala Kaymakamlığınca ilçenin tanıtım filmi hazırlandı.
Kaymakamlıktan yapılan açıklamada, İpsala Kaymakamı Ekrem Güngör koordinasyonunda ilçenin tanıtımına katkı sağlamak amacıyla tanıtım filmi hazırlandığı belirtildi.
İlçenin geçmişinin Traklara dayandığı aktarılan açıklamada, "I. Murat'ın kumandanlarından Evranos Bey tarafından yılında alınmış olan İpsala'nın Osmanlı tarihinde önemli bir yeri vardır." ifadelerine yer verildi.
O tarihte çayır olan bugünkü çeltik ekili sahalarda Osmanlı ordusuna at yetiştirildiği aktarılan açıklamada, şunlar kaydedildi:
"Binilecek çağa gelen taylar bu çayırlarda kementlerle tutulur, Edirne'ye götürülür donatılır, eğitime tabi tutulurdu. Osmanlı ordusuna giren İpsala tayları, Türk akıncılarını zafer yollarına taşır dururdu.
İpsala yüzyıllarca Osmanlı süvari ordusuna at yetiştirilen bir kaynak olmuştur. Haber

seafoodplus.info

EDİRNE'NİN KISA TARİHÇESİ

Edirne şehri, Balkan Yarımadası'nın güneydoğu uzantısını teşkil eden Trakya kesiminde, Tunca ile Arda nehirlerinin Meriç' e ulaştığı yer yakınında, Tunca' nın Meriç' e kavuşmasından önce meydana gelen kavis içinde bulunmaktadır. Edirne'nin bulunduğu yerde, Trak kabilelerinin açık bir şehir veya pazar yeri kurduğu, sonradan buranın Makedonlar ve Romalılar tarafından genişletildiği düşünülmektedir. II. Yüzyılda Roma İmparatoru Hadrianus () tarafından yeniden kurulunca, onun adına izafeten şehre Hadrianopolis adı verilmiştir. İslâm kaynaklarında ise Hadrianopolis, "Edrenos" ve Edrenabolu" olarak kaydedilmiştir. I. Murat zamanında "Edrene" şekli benimsenmiş ve uzun süre bu tarzda anıldıktan sonra muhtemelen XVIII. Yüzyıldan itibaren "Edirne" olarak telaffuz edilmeye başlanmıştır.

Bizans döneminde Edirne zaman zaman Balkanlar' dan gelen kavimlerin tehdidine maruz kalmıştır. 'da Avarlar tarafından kuşatılmıştır. 'den sonra Bulgarlar, Edirne dahil olmak üzere, Trakya'nın bir bölümünü istilâ etmişlerdir. Takip eden yıllarda şehir, Bizanslılarla Bulgarlar arasında birkaç kez el değiştirmiştir. Edirne, Bizans-Peçenek savaşlarına da sahne olmuştur. , ve 'de Peçenekler saldırılarda bulunmuştur. 'de şehir, Peçenekler' e yüklü altın , gümüş ve kıymetli hediyeler vermekle kurtulmuştur. Bundan sonra Edirne için en büyük tehlike Haçlı seferleri olmuştur. Bu seferler sırasında Edirne birçok yağma ve saldırılara uğrayıp tahrip edilmiştir. Bizans' daki iç mücadeleler ve Balkanlar' daki karışıklıklardan istifade etmek isteyen, Orhan Bey ve Süleyman Paşa Edirne ile yakından ilgilenmeye başlamışlardır. Özellikle I. Murat'ın tahta çıkmasıyla birlikte Rumeli'nin fethi yolundaki çalışmalara büyük önem ve hız verilmiştir. Evrenoz ve Hacı İlbeyi kumandasındaki Türk birlikleri Malkara, İpsala, Dedeağaç ve Dimetoka'yı fethetmişlerdir. Çorlu ve Keşan'ın da Evrenos Bey ve Hacı İlbeyi tarafından alınmasından sonra, Lala Şahin Paşa, Edirne'nin fethiyle görevlendirilmiştir. Sazlıdere' de Rum-Bulgar kuvvetleri, Osmanlı ordusu tarafından bozguna uğratılmıştır. Edirne'yi, Lala Şahin Paşa yılında teslim almıştır.

Edirne'nin fethi, Avrupa ve Türk tarihi için bir dönüm noktası teşkil etmiş ve Osmanlı Devleti'ne, İstanbul'a yapılacak bir hareket için büyük bir stratejik üstünlük sağlamıştır. Edirne, Türkler' in Rumeli fetihlerinde birinci derecede rol alarak merkezî bir hareket üssü haline gelmiştir. Türkler' in, Batı' ya yönelik bütün seferlerinde ordular burada konaklamıştır. Sultanlar, çoğu kez Otağ-ı Hümâyûn'u burda kurmuş, Vezirler' e hil'atler giydirmişlerdir. Fethedildiğinde bakımsız bir halde bulunan şehir, Türkler tarafından hazırlanan planlar çerçevesinde imar edilmiştir. Bu politika neticesinde Edirne, kısa zamanda büyük bir gelişme göstermiş, camiler, saraylar, hanlar, hamamlar, medreseler, konaklar, köprüler, yollar vs. eserlerle süslenmiş ve dünya tarihinde adları anılan meşhur şehirler arasında yer almıştır. II. Murad zamanında şehrin hızlı gelişmesi devam etmiştir. İmar yönünden ilerleyen Edirne ve çevresinin önemi artmıştır. Yeni binalar, köprüler, hanlar, hamamlar inşa edilmiştir.

II. Murad Segedin Barışı'ndan sonra, 'te Edirne'den Manisa'ya çekilerek tahtı oğlu Mehmet (Fatih)'e bırakmıştır. II. Mehmed, İstanbul'un alınmasıyla ilgili planlarını, İstanbul surlarını tahrip eden meşhur toplarının dökümünü ve diğer hazırlıklarını kışında Edirne'de yapmıştır. İstanbul'un fethinden sonra Edirne'nin önemi uzun süre devam etmiştir.

XVI. yüzyılda Edirne hızlı bir gelişme kaydetmiş ve muhteşem abideler vücuda getirilmiştir. XVIII. yüzyılın ikinci yarısında şehir yeniden büyük önem kazanmıştır. Bunda Osmanlı padişahlarının burada oturmaları etkili olmuştur. Edirne adeta ikinci bir başkent olma özelliğine kavuşmuştur. I. Ahmed, II. Osman ve IV. Murad' ın av eğlenceleri düzenleyerek Edirne'de kalmaları da şehre duyulan ilgiyi arttırmıştır. IV. Mehmed ise, Edirne'yi ikinci bir devlet ve yönetim merkezi haline getirmiştir. Saray-ı Cedid (Yeni Saray ) ve bazı köşkler bu dönemde yapılmıştır. XVIII: yüzyılın sonlarına doğru başlayan Avusturya seferleri ve bunun sonucunda uğranılan bozgunlar, Edirne'yi olumsuz etkilemiştir. XVIII. yüzyıl Edirne'nin gerileme devridir. yılında meydana gelen büyük yangında 60 kadar mahalle harabeye dönmüş, depreminde de pek çok bina yıkılmıştır. Şehir bu olayların açtığı derin yarayı uzun süre kapatamamıştır. seferlerinde Edirne yine hareket üssü olmuş, fakat savaşlar yenilgi ile sonuçlanmıştır.

Edirne, Türk hakimiyetine girdikten sonra, ilk defa Osmanlı-Rus Savaşı'nda, işgale uğramıştır. Bu savaş, Osmanlı Devleti'ni ve Edirne'yi çok sarsmıştır. Edirne'nin düşman birlikleri tarafından işgal edilmesi, yapılan katliam, zulüm ve savaşın yol açtığı diğer acılar Türkler' in şehir ve çevresinden göç etmesine neden olmuştur. İşgal sonucunda, meydana gelen göçlerden dolayı, Edirne'nin nüfusu 50 bin kadar azalarak bin civarına düşmüştür.

Edirne, Doksanüç Harbi adıyla bilinen savaş sırasında, 20 Ocak Mart tarihleri arasında, Rus işgali altında kalarak ikinci büyük felâketini yaşamıştır. Öyle ki Ruslar ve diğer işgalciler tarafından şehrin bir çok semti baştan başa tahrip edilmiş, yapılan zulüm karşısında halkın bir kısmı evlerini terk etmek zorunda kalmış, işgal ve hastalıklardan dolayı on binlerce Türk helak olmuştur.

Edirne'yle çevresi, Doksanüç Harbi'nden sonra, otuz yılından fazla bir süreyi barış ve sükûn içinde geçirmiştir. Fakat I. Balkan Savaş' ında, işgale uğramış ve özellikle Bulgarlar' ın zulmünden dolayı büyük bir felâket yaşamıştır. Ekim 'den itibaren saldırıya geçen Balkan Devletlerinin kuvvetlerine karşı Şükrü Paşa insanüstü bir mücadele göstererek şehri savunmuştur. Altı aylık bir direnişten sonra açlık ve cephanesizlikten şehir teslim olmak mecburiyetinde kalmıştır. Edirne, II. Balkan Savaşı sırasında, 22 Temmuz tarihinde kurtarılmıştır. Osmanlı Devleti'nin, Balkan devletleri ile imzaladığı antlaşmalar ve bunların kendi arlarında yaptıkları Bükreş Antlaşması ile fiilî durum hukukî hâle getirilmiştir.

I. Dünya Savaşı'ndan sonra da Edirne ve Doğu Trakya üzerindeki Yunan emelleri devam etmiştir. Millî Mücadele yıllarında Edirne, İstanbul'a ulaşmak isteyen Yunanlılar' ın ilk hedefleri arasında yer almıştır. Ülkenin her yerinde olduğu gibi burada da işgal ve tehditlere karşı teşkilâtlanmalar başlamış ve buna bağlı olarak "Trakya Paşaeli Cemiyeti" kurulmuştur. Haziran 'de toplu olarak Trakya saldırılarına başlayan ve 15 Temmuz 'de Meriç üzerinden Edirne'ye yürüyen Yunan kuvvetlerine karşı Türkler, çetin bir mücadele vererek başarı sağlamışlardır. Fakat Çanakkale Boğazı'ndan geçerek Tekirdağ üzerinden Trakya'ya saldıran Yunan kuvvetleri durdurulamamıştır. 15 Temmuz 'de başlayan mücadele 25 temmuz 'ye kadar devam etmiştir. Yunan kuvvetleri 25 Temmuz 'de Edirne'ye girmiştir. Ancak Yunanistan, Anadolu'da uğradığı büyük yenilgiler, özellikle Büyük Taarruz sonucunda, 11 Ekim tarihinde Mudanya Mütarekesi' ni imzalamıştır. Buna bağlı olarak Yunanlılar, Karaağaç da dahil Meriç' in batısına kadar bütün Doğu Trakya'dan çekilmek mecburiyetinde kalmışlardır. 14 Ekim tarihinden itibaren uygulamaya başlanan mütareke hükümlerine göre, Yunan kuvvetleri tarafından boşaltılan Edirne'ye 25 Temmuz 'de Türk ordusu girmiştir. 24 Temmuz tarihinde imzalanan Lozan Antlaşması gereğince, Yunanistan'dan savaş tazminatı olarak alınan Karaağaç' tan da 15 Eylül 'te Yunan kuvvetleri çekilmişlerdir. Böylece Trakya'daki bugünkü sınırlarımıza ulaşılmış ve Edirne Türkiye Cumhuriyeti'nin Batıya açılan kapısı hâline gelmiştir.

COĞRAFİ BİLGİLER

Türkiye’yi Avrupa’ya Bağlayan Edirne şehri Tunca, Meriç ve Arda nehirlerinin birleşme noktalarının doğusunda ve Tunca nehrinin bu noktada çizdiği eğrinin doğu ve güney doğusunda kuruludur.

İstanbul’un km. kuzey batısında ve 41 derece 15 dakika kuzey enleminde ve 24 derece 15 dakika doğu boylarında bulunmaktadır.

Şehir, Tuncanın doğu kıyısı kenarından başlayarak doğudaki tepelere doğru gelişir. En alçak yeri Kirişhane olup deniz yüzeyinden 37 metre yüksekliktedir.

Bu yükseklik Üç Şerefeli’de 54, belediye dairesi önünde 56 , Sultan Selim Cami’inde 75, Kıyık Çarşısı sonunda 35 ve Buçuk tepe’de metreye ulaşır.

Edirne , hem Akdeniz ikliminin hem de orta Avrupa’ya özgü kara ikliminin etkisi altında kalan, bir “Geniş Bölgesi”nde yer alır. Sıfır altı 22 derece soğukluk ve sıfır üstü 45 derece ısı saptanmıştır. En önemli taşkınlar (H: cemazile âhâ M) ve (H:Muharrem M) ve (H:Muharrem M) tarihlerinde olmuştur.

“Büyük Su” adıyla ünlenmiş olan (H: M) taşkınında nehre yakın mahallelerde den fazla ev yıkılmıştır.

İlin yüzölçümü km2 dir. İlin genel nüfusu sayımına göre kişidir. Nüfusun % 57’si şehirlerde %43’ü köylerde yaşamaktadır. Edirne Merkez ilçesinin nüfusu kişidir.

İlin 9 ilçesi, 23 beldesi ve köyü bulunmaktadır. Köylerin tamamında yol, su, telefon ve elektrik mevcuttur.

İpsala’nın tanıtım filmi çekildi

İpsala Kaymakamlığınca ilçenin tanıtım filmi hazırlandı.

Kaymakamlıktan yapılan açıklamada, İpsala Kaymakamı Ekrem Güngör koordinasyonunda ilçenin tanıtımına katkı sağlamak amacıyla tanıtım filmi hazırlandığı belirtildi.

İlçenin geçmişinin Traklara dayandığı aktarılan açıklamada, &#;I. Murat&#;ın kumandanlarından Evranos Bey tarafından yılında alınmış olan İpsala&#;nın Osmanlı tarihinde önemli bir yeri vardır.&#; ifadelerine yer verildi.

O tarihte çayır olan bugünkü çeltik ekili sahalarda Osmanlı ordusuna at yetiştirildiği aktarılan açıklamada, şunlar kaydedildi:

&#;Binilecek çağa gelen taylar bu çayırlarda kementlerle tutulur, Edirne&#;ye götürülür donatılır, eğitime tabi tutulurdu. Osmanlı ordusuna giren İpsala tayları, Türk akıncılarını zafer yollarına taşır dururdu.

İpsala yüzyıllarca Osmanlı süvari ordusuna at yetiştirilen bir kaynak olmuştur. İpsala, önce Sofulu&#;ya, Balkan Savaşı&#;ndan sonra da İbriktepe&#;ye bağlı nahiye idi, yılında ilçe olmuştur.&#;

 

Kaynak: Anadolu Ajansı

x60 Reklam Alanı

edirne gazeteleriEdirne haberedirne haber pressedirne haberleriedirne medyaedirne son dakika haberedirne son dakika haberleriipsala haberipsala haberleriİpsala Kaymakamı Ekrem Güngörİpsala Kaymakamlığıtanıtım filmi

İlgili Haberler

nest...

batman iftar saati 2021 viranşehir kaç kilometre seferberlik ne demek namaz nasıl kılınır ve hangi dualar okunur özel jimer anlamlı bayram mesajı maxoak 50.000 mah powerbank cin tırnağı nedir