Ankara'da devam eden EDOK Davas'nda emekli Korgeneral Abdullah Barutçu tahliye edildi. Zekai Aksakall'dan önce Özel Kuvvetler Komutan olan Barutçu'nun gözyalarna hakim olamad savunmasn izlediimde "Bu adam niye içeri atarlar ki?" diye iç geçirmitim. Savc tahliyesini istedi. Dosyaya son derece hakim olan heyet de tahliyesine karar verdi. Duruma 9 Ekim'e ertelenirken sanklarn özel ve makam telefonlarnn HTS kaytlar istendi. O geceki telefon görümelerini saniye saniye Metin yidil'in avukat Abdullah Kaya zaten çkarttrm. Kuleli ve Harb Okulundan arkadam olan Kaya uzun yllar askeri hakim olarak çalm titiz bir hukuk adam. Ergenekon kumpasnda Levent Gökta'n avukatln üstlenmiti. Tpk Serdar Öztürk gibi Kaya'y da tutuklamak istediler, üpheli diye ifadesini aldlar. Kaya, Fenerbahçe Kulübü Bakan Aziz Yldrm'a kurulan "ike Kumpas Davas"nda savunmann bandayd. Çocukluundan beri tanrm. nanmad, sonuç alamayaca davalar ei ile beraber yüklenmez. Benim bildiim onlarca teklifi geri çevirdi. "eytan ayrntda gizlidir" derler. Ayrnty örenebilmek için Kaya'ya EDOK'u sordum. Zira bizim üniformal olduumuz yllarda yoktu. Gülerek "Generaller ve albaylar mezarldr" dedi. Dünkü durumada da bu sözlerini tekrarlad. EDOK, dünkü yazmda belirttiim gibi kzak görev. Banda bir orgeneral var. 15 Temmuz'da Kamil Baolu vard ve o gece don-gömlek lojmandan derdest edilerek darbenin üssü Aknclara kaçrld.
YAZININ DEVAMI
Ankara'da devam eden EDOK Davası'nda emekli Korgeneral Abdullah Barutçu tahliye edildi. Zekai Aksakallı'dan önce Özel Kuvvetler Komutanı olan Barutçu'nun gözyaşlarına hakim olamadığı savunmasını izlediğimde "Bu adamı niye içeri atarlar ki?" diye iç geçirmiştim. Savcı tahliyesini istedi. Dosyaya son derece hakim olan heyet de tahliyesine karar verdi. Duruşma 9 Ekim'e ertelenirken sanıkların özel ve makam telefonlarının HTS kayıtları istendi. O geceki telefon görüşmelerini saniye saniye Metin İyidil'in avukatı Abdullah Kaya zaten çıkarttırmış. Kuleli ve Harb Okulundan arkadaşım olan Kaya uzun yıllar askeri hakim olarak çalışmış titiz bir hukuk adamı. Ergenekon kumpasında Levent Göktaş'ın avukatlığını üstlenmişti. Tıpkı Serdar Öztürk gibi Kaya'yı da tutuklamak istediler, şüpheli diye ifadesini aldılar. Kaya, Fenerbahçe Kulübü Başkanı Aziz Yıldırım'a kurulan "Şike Kumpası Davası"nda savunmanın başındaydı. Çocukluğundan beri tanırım. İnanmadığı, sonuç alamayacağı davaları eşi ile beraber yüklenmez. Benim bildiğim onlarca teklifi geri çevirdi. "Şeytan ayrıntıda gizlidir" derler. Ayrıntıyı öğrenebilmek için Kaya'ya EDOK'u sordum. Zira bizim üniformalı olduğumuz yıllarda yoktu. Gülerek "Generaller ve albaylar mezarlığıdır" dedi. Dünkü duruşmada da bu sözlerini tekrarladı. EDOK, dünkü yazımda belirttiğim gibi kızak görev. Başında bir orgeneral var. 15 Temmuz'da Kamil Başoğlu vardı ve o gece don-gömlek lojmandan derdest edilerek darbenin üssü Akıncılara kaçırıldı.
Başoğlu'nun altında 4 korgeneral var. Muhabere ve Muhabere Destek Eğitim Komutanı KorgeneralMetin İyidil. Eğitim Kolordu Komutanı KorgeneralFaruk Şengün. Kocaeli'nde bulunan Muhabere Hizmet Destek Eğitim Komutanı Korgeneral Mehmet Daysal ve Okullar Komutanı Korgeneral Abdullah Barutçu. Bunların altında ise Kurmay Başkanı Tümgeneral Hamza Koçyiğit. Koçyiğit'in altında Daire Başkanı Tuğgeneral ve yüzden fazla albay, yarbay, binbaşı. Bunların çoğunluğu görev süreleri bitmemiş ya da son yılları olan personel. Çoğunluğu sırası gelince emekli olur.
***
O gece EDOK Komutanı, Kemal Başoğlu evinden eşinin yanında derdest edilince Başoğlu'nun eşi önce Metin İyidil'i arıyor. O sırada İyidil de evinde ailesi ile beraber, kızının yeni iş yerine dair görüşme yapmakta. Eşinin kaçırıldığını söyleyen bayan Başoğlu'nun telefonu üzerine İyidil de doğal olarak sıranın kendisine gelebileceği endişesi ile sivil elbiseli olarak özel aracına binerek evinden ayrılıyor ve en yakın arkadaşlarını telefon ile arıyor. Aradığı kişi Eğitim Kolordu Komutanı devre arkadaşı Korgeneral Faruk Şengün. Başoğlu'nun derdest edildiğini acilen buluşmaları gerektiğini söylüyor. Ortak arkadaşları emekli albayın evinde buluşmalarını teklif ediyor. Kocaeli'nde bulunan Mehmet Daysal'ı arayıp oradaki durumu soruyor. 'da başlayan telefon trafiği hiç durmuyor. İyidil ve Şengün kendilerine bağlı birlikleri arayarak sıkıyönetim emrinin sahte ve hukuksuz olduğunu belirtiyorlar. Ankara'daki Garnizon Komutanı olan Korgeneral Metin Gürak'la da defalarca görüşüyor. Gece saat civarında sırayla CNN Türk, NTV, Kanal 24, Kanal 7, TRT, Fox TV'ye bağlanıp darbe girişiminin hukuksuz olduğunu vurguluyor. 'de TRT ve Habertürk'te ve bütün bu görüşmeleri yaparken yanında Korgeneral Faruk Şengün var. İşin ilginç yanı 15 Temmuz'dan sonra Faruk Şengün 4. Kolordu Komutanı oluyor. Mehmet Daysal göreve devam ediyor. Ama, lojmanın üzerinden uçakların uçtuğu, helikopterlerin ateş açtığı sırada eşi ve çocuklarını korumak için sığınağa giren Abdullah Barutçu ve Metin İyidil şüphe üzerine tutuklanıyor. Diğer tutuklulardan Tuğgeneral Lütfü İhsan Yanıkoğlu, darbecilerin görevlendirme listesinde kurmay başkanlığına atanmış. Yanıkoğlu ile ilgili iddialar ciddi.
***
Bu davalardaki önemli kriterlerden birisi de görevlendirme listesi. Darbecilerin görevlendirme listesinde Metin İyidil Kara Kuvvetleri Komutanlığı emrine verilmiş. Mehmet Daysal, Faruk Şengün, Ömer Paç, Metin Temel de öyle. Ancak o gece İyidil ile telefonda görüşüp, darbeye karşı çıkan Korgeneral Yıldırım Güvenç'in görevlendirmede TRT Genel Müdürlüğü'ne atanması yüzünden tutuklu olduğunu vurgulamalıyım. Aynı şekilde darbe sırasında Antalya'da tatilde olan Korgeneral Erdal Öztürk'ün de I. Ordu Komutanı olarak atandığı için tutuklu bulunduğunu vurgulamalıyız. Dün tahliye olan Abdullah Barutçu için de görevlendirmede "Devam" yazısı var.
Yarınki yazıyla görevlendirme listesini mercek altına alalım. O kadar çok tezat var ki İşin içinden çıkmak zor ama imkansız değil.
Kara Kuvvetleri Eğitim ve Doktrin Komutanlığı (EDOK) Kara Kuvvetlerinin bütün görevleri için gereken personel eğitimini en üst seviyede sağlamaktan sorumlu birliktir. Karargâhı Çankaya'da bulunmaktadır.
yılında Kara Kuvvetleri Eğitim Komutanlığı adıyla kurulmuş, yılında ismi Kara Kuvvetleri Eğitim ve Doktrin Komutanlığı olarak değiştirilmiştir.
yılında kadrosu korgenerallikten orgeneralliğe yükseltildi ve Orgeneral İsmail Koçman komutanlığa atandı.12
yılında tüm sınıf okulları Eğitim ve Doktrin Komutanlığına bağlanmıştır.3 Farklı şehirlerdeki askerî eğitim birlikleri ve sınıf okulları bu komutanlığa bağlıdır.45
yılında karargâh yerleşkesinin de olduğu komutanlığa TOKİ tarafından cami yapılmıştır.6
Orijinal kaynak: eğitim ve doktrin komutanlığı. Creative Commons Atıf-BenzerPaylaşım Lisansı ile paylaşılmıştır.
*
türk kara kuvvetleri
ankara askeriyesi
türk silahlı kuvvetleri
türk silahlı kuvvetleri eğitim birlikleri
Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ) sanıklarından eski Kara Kuvvetleri Eğitim ve Doktrin Komutanlığı (EDOK) Kurmay Başkanı Tümgeneral Hamza Koçyiğit'in, askeri okullardaki öğrencileri, etnik kimlikleri, siyasi görüşleri ve aile yapılarına göre fişleyerek, rapor haline getirdiği bilgileri örgüte ilettiği ortaya çıktı.
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığınca, FETÖ'nün 15 Temmuz 'daki darbe girişimine ilişkin, eski EDOK Muharebe ve Muharebe Destek Eğitim Komutanı Korgeneral Metin İyidil ile Koçyiğit'in de arasında bulunduğu 7 şüpheli hakkında iddianame hazırlandı.
Ankara 2. Ağır Ceza Mahkemesince kabul edilen iddianamede, sanıklardan Koçyiğit'in örgüte destek sağlamak için himmet verdiği belirtildi.
Koçyiğit'in kendisinden sorumlu örgüt mensubuyla gizli örgüt faaliyetlerinin yürütüldüğü, "cemaat evi" tabir edilen evlere gidip geldiği öne sürülen iddianamede, "Koçyiğit'in, askeri lise ve harp okullarına giren öğrenciler, okul komutanları ve öğretmenler hakkında etnik kimlikleri, siyasi görüşleri, aile yapısı, alkol, kadın, para ve makam zaafları gibi özel bilgileri rapor haline getirerek kendisinden sorumlu örgüt mensuplarına verdiği anlaşılmaktadır." değerlendirmesine yer verildi.
İddianameye göre Koçyiğit, darbe girişimi sırasında Genelkurmay Başkanlığından gönderilen sıkıyönetim direktiflerine uyulması yönünde emirler verdi.
Hamza Koçyiğit, ilk defa 16 Temmuz 'da saat 'da darbenin başarısız olduğu çok açık şekilde belli olduktan sonra Faaliyet İzleme Merkezine girdi ve sanki gece boyunca karargahtaymış gibi davrandı.
İddianamede, Koçyiğit'in, Akıncı Üssü'nde darbeyi yöneten firari Adil Öksüz'ün okul arkadaşı Öğretmen Üsteğmen Mehmet Akçakara ile 16 Temmuz'da görüştüğü tespiti de yer aldı. 15 Temmuz gecesi elindeki tabancayla sivil kıyafetli görülen Akçakara, 16 Temmuz'da Koçyiğit'in yanına giderek polisten saklanmak amacıyla sivil plakalı, sivil ruhsatlı, polis çevirmesinde askeri olduğu anlaşılmayacak araç istedi.
Hamza Koçyiğit, Piyade Albay Ender Çelenk'e bu isteğin karşılanması amacıyla emir verdi ancak böyle bir araç olmadığı için istek karşılanamadı.
Akif Us'un evine gitmiş
İddianameye göre Hamza Koçyiğit, darbe girişimi sırasında, darbenin planlayıcılarından eski Genelkurmay Adli Müşaviri Albay Muharrem Köse başkanlığındaki grupta yer alan eski Hakim Üsteğmen Akif ile eşi Saadet Us'un evine gitti.
İddianamede ifadesine yer verilen Koçyiğit'in damadı Vahit Berat Candar, şüphelinin, Us'un evine gitmesini şu şekilde açıkladı:
"15 Temmuz günü saat sularında eşimin devre arkadaşı Hakim Üsteğmen Saadet Us'un evine, bebeklerine 'Hayırlı olsun.' demek maksadıyla gittik. Saat sularında televizyondaki son dakika haberlerinde bir kalkışma hareketi olduğunu gördüm. Tanıdıklarımı ve ailemi aradım, kayınpederim ve kayınvalidemle telefonla görüşmem oldu. Bulunduğumuz evde misafir kaldık. Daha sonra saat sularında Tümgeneral Hamza Koçyiğit ile görüştüm. Kızının panik olduğunu ve eşinin olaylardan ötürü çatışma olan spor okulu bölgesinde mahsur kalmasından dolayı kendisine, ailesinin güvenliği için yanımıza gelmesinde fayda olduğunu söyledim.
O da bana 'Kışlanın ve karargah emniyet tedbirlerini sağladıktan sonra müsait olursam tekrar haberleşiriz.' dedi. Bulunduğum evdeki televizyondan gelişmeleri takibe devam ettim.
Saat gece sularında Koçyiğit'i aradım. Hem kızını sakinleştirmek hem de eşiyle oğlunu çatışma olan bölgeden uzaklaştırmak için gelmesini söyledim. Evinde bulunduğumuz kişileri daha önce hiç tanımadığı için 'Bulunduğunuz evdeki insanlar güvenilir mi?' diye sordu. Ben de devletin askeri hakim üsteğmeni olduğunu ve güvenebileceğimizi düşündüm. Adresi bilmediği için 'Beni gelip alabilir misin?' dedi. Aşağıya indiğimde aracımın anahtarını evde unuttuğumu fark ettim. Bulunduğumuz eve de ilk defa geldiğim için Akif Us'a, 'Senin aracınla gidebilir miyiz?' diye ricada bulundum. Onun aracıyla kayınpederimi saat sularında EDOK Komutanlığından almaya gittik."
"Soy ismini bilmiyordum"
Hamza Koçyiğit'in yaklaşık 3 saat bu evde kaldığını anlatan damadı, "Eve geldikten sonra televizyondan olayları takip ettik. Koçyiğit, televizyonda darbenin başarısız olacağına yönelik bir haberde 'Aslanlarım hadi şu darbeyi engelleyin.' diye cümleler kuruyordu. Darbe girişiminde bulunan kişilere küfrederek ağır ithamlarda bulunuyordu." ifadelerini kullandı.
Candar, şöyle devam etti:
"Saat sularında cep telefonumun internetinde haberlere baktığım esnada darbe girişimini planlayanlar diye bir liste olduğunu ve o listede arkadaşım Akif Us ve Saadet Us isimlerini gördüm. Arkadaşıma sizin 'Soy isminiz nedir?' diye sordum çünkü onların soy ismini bilmiyordum. O da soy isminin Us olduğunu söyleyince onlara telefondaki haberi gösterdim. Onlar da şok oldu. Daha sonra Hamza Koçyiğit bana dönerek, 'Salak, güvenli diye bu eve mi getirdin beni?' dedi. Daha sonra Akif Us, 'Biz kendimizden eminiz. Bu olaylarla hiçbir ilgimiz ve bilgimiz yok. Sizi de zan altında bırakmak istemeyiz. İstiyorsanız gidebilirsiniz.' dedi.
Bulunduğumuz evde 3 saat boyunca Akif Us ile eşi Saadet Us, darbe girişimine destek verici hiçbir söz ya da hareket tarzı sergilemediler. Eşi ve oğlu emniyetli bir yere geçtiği için Koçyiğit, bana 'Haydi birliğimize geri dönelim.' dedi ve oradan ayrıldık. Saat 'te bana ait araçla EDOK Komutanlığına Tümgeneral Hamza Koçyiğit ile geldik."
Suçlamaları reddetti
İddianamede ifadesine yer verilen Koçyiğit, hakkındaki suçlamaları reddetti.
Koçyiğit, "FETÖ terör örgütüyle ne kendimin ne de ailemin bir bağı olmamıştır. Çocuklarımı FETÖ terör örgütü okulları ve dershanelerinden uzak tuttum, halk tarafından, kamu tarafından bu okulları okuyanların iyi üniversite kazandıklarını duymama rağmen bu okullara göndermedim. Burada belirtilen suçlamaların hiçbirini kabul etmiyorum. Tamamen şahsım adına iftiradır." beyanında bulundu.