ek eş anlamlısı / Eş Anlam, Eş Anlamlılık, Eş Anlamlı Sözcükler - Türk Dili ve Edebiyatı

Ek Eş Anlamlısı

ek eş anlamlısı

Tüm Eş anlamlılar: EK

Tüm eş anlamlısı, benzer anlamı, kelimelerini bulabilir arama kutusundan tüm hepsine arayarak ulaşabilirsiniz.

ek isim - Nedir?

  1. Bir şeyin eksiğini tamamlamak için ona katılan parça.
  2. Bir gazete veya derginin günlük yayımından ayrı ve ücretsiz olarak verdiği parça, ilave.
  3. Sonradan katılan, dikilen, yapıştırılan parçanın belli olan yeri.
  4. İki borunun birbirine birleştirildiği yer.
  5. [sıfat]Eklenmiş, katılmış
    • "(Okul müdürüyken, okulun ek inşaatında hamallarla birlikte çalışmış.)"(H. Taner)
  6. [gramer]Kelime türetmek veya kelimenin görevini belirtmek için kullanılan şekil verici ses veya sesler, lahika.

Eş Anlamlısı Nedir? Okunuş ile yazım açısından farklı ama anlamca aynı olan kelimelere eş anlamlı kelimeler denir. Anlamdaş kelimeler çoğu zaman birbirinin yerine tutabilir ve genellikle eş anlamlı kelimelerden biri yabancı kökenli olmaktadır

&#;d&#;l Eş Anlamlısı Nedir? &#;d&#;l Kelimesinin Eş Anlamlıları Nelerdir?

 Ödül Eş Anlamlısı Nedir?

 Yaptığı bir işten ya da bir davranıştan dolayı verilen armağan, ödül olarak ifade edilmektedir. Taşımış olduğu bu anlam ile beraber aynı zamanda eş anlamlı sözcüğü üzerinden de farklı yerlerde kullanılır. Bu doğrultuda ödül kelimesinin eş anlamlı olarak bir sözcüğün bulunduğunu söylemek gerekir.

 - Mükafat

 Tam olarak taşıdığı aynı anlam ile beraber hem ödül hem de mükafat kelimesi amaca uygun farklı yerlerde kullanım imkanı vermektedir.

 Ödül Kelimesinin Eş Anlamlıları Nelerdir?

 Ödül kelimesinin eş anlamlısı olarak mükafat kelimesini kullanma imkanı bulunmaktadır. Özellikle herhangi bir davranış ya da iş üzerinden kişiye verilen armağan olarak ifade edilir.

 ‘’Gösterdiği mücadele ve çaba için o bu mükafatı hak etti.’’

 Bu şekilde yukarıdaki cümlede olduğu gibi farklı yerlerde amacı altında kullanılır. Özellikle günlük yaşamda hem ödül hem de mükafat kelimesinin aynı şekilde kullanıldığını ifade etmek mümkün.

 TDK’ya Göre Ödül Kelimesinin Eş Anlamlısı

 Türk Dil Kurumu üzerinden ele alındığı zaman bu kelimenin eş anlamlı karşılığı olarak ‘mükafat’ kelimesi öne çıkmaktadır. Kişinin herhangi bir sebepten dolayı göstermiş olduğu iş ve davranış üzerinden verilen bir armağandır. Taşımış olduğu anlam kapsamında TDK üzerinden aynı şekilde değişik yerlerde kullanım imkanı tanımaktadır. Böylece arka arkaya gelen kelimeler için anlam karmaşası olmadan düzgün bir şekilde kullanım olanağı verilir.

Eş Anlam (Anlamdaş), Eş Anlamlılık, Eş Anlamlı Sözcükler Sözlüğü

Eş Anlam Nedir?

Yazılışları farklı, fakat anlamları aynı olan sözcükler arasındaki anlamsal ilişkiye &#;eş anlam (=anlamdaş=sinonim)&#; denir. (beyaz-ak, siyah-kara, al-kırmızı vb&#;)

Eş anlamı oluşturan sözcüklerden bir tanesi genellikle yabancı dillerden Türkçemize girmiş olan sözcüklerdir.

Eş Anlamlılık:

&#;Farklı sesletilen ve yazılan ancak aynı kavramsal içeriği ve anlamsal özellikleri olan iki sözcük arasındaki ilişki eş anlamlılık olarak adlandırılır.

Türkçede ‘ak ve beyaz’; yürek ve kalp’ sözcükleri; İngilizcede ‘deep ve profound’; ‘mature ve ripe’ sözcükleri aynı kavramsal içeriğe ve anlamsal özelliklere sahiptir, dolayısıyla eşanlamlıdır.

Eş anlamlılık: Eğer X sözcüğü Y sözcüğü ile aynı kavramsal içeriğe sahipse aralarında eş anlamlılık ilişkisi vardır.

Peki, bu sözcükler aynı anlama sahip olduklarına göre belli bir bağlamda birbirlerinin yerine kullanılabilirler mi? Eş anlamlılık ile ilgili sorun bu noktada ortaya çıkmaktadır. Eşdizisel anlam eşanlamlılığı etkileyen ve sözcüklerin birbiri yerine geçmesini engelleyen özelliklerden biridir.

Örneğin Türkçede ‘anamın ak sütü’ deyiminde eşdizisel olarak ‘süt’ün yalnızca ‘ak’ ile kullanılabildiğini ve ‘anamın beyaz sütü&#; ifadesinin kabul edilemez olduğunu görüyoruz.

Benzer biçimde ‘yürekli adam’ ifadesinde yürekli yerine ‘kalpli’ sözcüğü kullanılamaz. İngilizcede de ‘derin düşünce&#; anlamında ‘profound thoughts’ kullanılabilirken ‘deep thougts’ kullanılmaz. Benzer biçimde ‘the river is very deep’ denebilir ancak nehrin derinliğini tanımlamak için ‘the river is very profound&#; denemez.

Öyleyse eş anlamlılık bağlamdan ve herhangi bir eşdizisel ilişkiden bağımsız olarak sözlük düzeyinde ele alındığında olası görünürken belli bir bağlamda ve dizilimde olası olmayabilir. Bu nedenle gerçek eş anlamlılık dillerde çok az düzeyde vardır.&#; (Genel Dilbilim, Anadolu Üniv. Yay.)

» Eş anlamlı sözcüklerin cümlede birlikte kullanılmaları anlatım bozukluğuna yol açar.

  • Beni eleştirip tenkit etmekten bıkıp usanmayacak mısın? (eleştiri=tenkit)

» Eş anlamlı sözcükler her zaman birbirinin yerine kullanılamaz. Özellikle deyimler ve atasözleri kalıplaşmış söz grupları olduğundan bunlarda yapılacak bir değişiklik anlatım bozukluğuna yol açar.

  • &#;Ak akçe kara gün içindir.&#; atasözünü &#;Beyaz akçe siyah gün içindir.&#; şeklinde değiştiremeyiz.

EŞ ANLAMLI SÖZCÜKLER SÖZLÜĞÜ

&#; A &#;

  • aba &#; üstlük
  • abartı &#; mübalağa
  • abece &#; alfabe
  • abecesel &#; alfabetik
  • abes &#; boş &#; gereksiz
  • abide &#; anıt
  • abluka &#; kuşatma
  • abuk sabuk &#; anlamsız
  • abullabut &#; hantal, kaba
  • abus &#; somurtkan
  • acar &#; cesur, becerikli
  • acaba -acep
  • acayip &#; garip
  • acele &#; çabuk &#; ivedi
  • Acemce &#; Farsça
  • acemi &#; toy, bilgisiz
  • acı &#; üzüntü &#; ıstırap
  • acıma &#; merhamet
  • acımasız &#; gaddar
  • açıkgöz &#; kurnaz
  • ad &#; isim
  • adale &#; kas
  • adalet &#; hak
  • adet &#; tane
  • âdet &#; gelenek &#; töre
  • adıl &#; zamir
  • ak &#; beyaz
  • anlam &#; mana
  • anlamdaş &#; eş anlamlı
  • anlatım &#; ifade
  • ant &#; yemin
  • apse &#; iltihap
  • ara &#; fasıla
  • araç &#; vasıta
  • arıza &#; bozukluk
  • arka &#; geri
  • armağan &#; hediye
  • art &#; arka
  • arzu &#; istek
  • asır &#; yüzyıl
  • asil &#; soylu
  • aş &#; yemek
  • aşırmak &#; çalmak
  • ata &#; cet
  • atak &#; girişken
  • atamak &#; tayin etmek
  • atölye &#; işlik
  • avare &#; serseri
  • ayakkabı &#; pabuç
  • ayakyolu &#; hela
  • aylak &#; serseri
  • ayraç &#; parantez
  • ayrıcalık &#; imtiyaz
  • aza &#; üye &#;

&#; B &#;

  • bacı &#; kız kardeş
  • bağışlamak &#; affetmek
  • bağnaz &#; yobaz
  • bakış &#; nazar
  • barış &#; sulh
  • basımevi &#; matbaa
  • basit &#; yalın
  • baş &#; kafa
  • başkaldırı &#; isyan
  • başkan &#; reis
  • başkent &#; başşehir
  • başvuru &#; müracaat
  • batı &#; garp
  • bayağı &#; adi &#; aşağılık
  • bayındır &#; mamur
  • bayındırlık &#; imar
  • baytar &#; veteriner
  • bazı &#; kimi
  • bedava &#; parasız
  • beden &#; gövde
  • beğeni &#; zevk
  • belde &#; şehir
  • belge &#; vesika
  • bellek &#; hafıza
  • bencil &#; egoist
  • benlik &#; kişilik
  • benzer &#; eş
  • beraber &#; birlikte
  • bereket &#; bolluk
  • berrak &#; duru
  • besin &#; gıda
  • beyanat &#; demeç
  • beyaz &#; ak
  • beygir &#; at
  • beyhude &#; boşuna
  • biçare &#; zavallı
  • biçim &#; şekil
  • bilakis &#; tersine
  • bilgin &#; alim
  • bilgisiz &#; cahil
  • bilhassa &#; özellikle
  • bilim &#; ilim
  • bilgisiz &#; cahil
  • bilinç &#; şuur
  • bina &#; yapı
  • bir &#; tek
  • birden &#; ani
  • birdenbire &#; aniden
  • birey &#; fert
  • biricik &#; tek
  • bitki &#; nebat
  • bol &#; geniş
  • boylam &#; meridyen
  • bozkır &#; step
  • bucak &#; nahiye
  • buğu &#; buhar
  • buhran &#; bunalım
  • buyruk – emir
  • büro – ofis – yazıhane &#;

 &#; C &#;

  • cahil – bilgisiz
  • caka – gösteriş
  • camekan – vitrin
  • canlı – diri
  • cazibe – çekim
  • cehalet – bilgisizlik
  • celse – oturum
  • cenk – savaş
  • cenup – güney
  • cerahat – irin
  • cerrah – operatör
  • cesur – yürekli
  • cet – ata
  • cevap – yanıt
  • ceviz – koz
  • cılız – sıska
  • ciddi – ağırbaşlı
  • cihaz – aygıt
  • cihet – yön
  • cilt – ten
  • cimri – pinti
  • cimri – hasis
  • cins – tür
  • civar – yöre
  • cömert – eli açık
  • cümle – tümce &#;

&#; Ç &#;

  • çabuk – acele
  • çağ – devir
  • çağdaş – modern – uygar
  • çağrı – davet
  • çamur – balçık
  • çare – deva
  • çehre – yüz
  • çeşit – tür
  • çeviri – tercüme
  • çığlık – feryat
  • çılgın – deli
  • çizelge – cetvel
  • çoğunluk – ekseriyet
  • çok – fazla &#;.

&#; D &#;

  • dahil – iç
  • daimi – sürekli
  • darbe – vuruş
  • dargın – küs
  • darılmak – küsmek
  • davet – çağrı
  • defa – kez
  • değer – kıymet
  • değerli – kıymetli
  • değnek – sopa
  • deli – çılgın
  • delil – kanıt
  • deneme – tecrübe
  • denetim – kontrol
  • deneyim – tecrübe
  • deprem – zerzele
  • dergi – mecmua
  • derhal – hemen
  • deri – ten
  • derslik – sınıf
  • devamlı – sürekli
  • devinim – hareket
  • devir – çağ
  • devir – tur
  • devre – dönem
  • dışalım – ithalat
  • dışsatım – ihracat
  • diğer – başka
  • dil – lisan
  • dilek – istek
  • diri – canlı
  • dize – mısra
  • dizi – sıra
  • doğa – tabiat
  • doğal – tabii
  • doğu – şark
  • doktor – hekim
  • donuk – mat
  • doruk – zirve
  • dönemeç – viraj
  • döşek – yatak
  • duru – berrak
  • durum – vaziyet
  • duygu – his
  • düş – rüya
  • düşünce – fikir
  • düzey – seviye
  • düzmece – sahte
  • düzyazı – nesir &#;

&#; E &#;

  • ebat – boyut
  • ebedi – sonsuz
  • ebeveyn – anne-baba
  • eda – naz
  • edat – ilgeç
  • edebiyat – yazın
  • efe – zeybek
  • egoist – bencil
  • ehemmiyet – önem
  • ek – ilave
  • eklem – mafsal
  • ekonomi – iktisat
  • elbise – giysi
  • emir – buyruk
  • emniyet – güvenlik
  • ender – nadir
  • endişe – kaygı
  • endüstri – sanayi
  • enkaz – yıkıntı
  • enlem – paralel
  • entari – giysi
  • enteresan – ilginç
  • erek – amaç
  • esas – temel
  • eser – yapıt
  • esir – tutsak
  • etki – tesir
  • etraf – çevre

-F-

  • faaliyet – etkinlik
  • faiz – nema
  • fakat – ama – lakin
  • fakir – yoksul – fukara
  • faktör – unsur
  • fare – sıçan
  • fark – ayrım
  • fasıla – ara
  • fayda – yarar
  • fazla – çok
  • felç – nüzul
  • fena – kötü
  • fer – ışık
  • fert – birey
  • feza – uzay
  • fiil – eylem
  • fikir – düşünce
  • file – ağ
  • füze – roket

-G-

  • garip – acayip
  • garp – batı
  • gaye – amaç
  • gayret – çaba
  • gebe – hamile
  • gelecek – istikbal – ati
  • gelenek – anane
  • gene – yine
  • genel – umumi
  • geri – art
  • gezmek – dolaşmak
  • gıda – besin
  • giysi – elbise
  • giz – sır
  • gizli – saklı
  • gökyüzü – sema
  • görev – vazife
  • gövde – beden
  • gözlem – rasat
  • güç – kuvvet – zor
  • güçlü – kuvvetli
  • güldürü – komedi
  • gülünç – komik
  • güney – cenup
  • güven – itimat
  • güz – sonbahar

-H-

  • haber – havadis, bilgi, salık
  • hadise – olay
  • hal – durum
  • halbuki – oysa
  • ham – olmamış
  • hane – ev
  • hareket – devinim
  • hariç – dış
  • harp – savaş
  • hasım – düşman
  • hasis – cimri – pinti
  • hasret – özlem
  • hassas – duygulu
  • hatıra – anı
  • hayal – düş
  • hayat – yaşam
  • haysiyet – onur
  • hediye – armağan
  • hekim – doktor
  • hela – tuvalet
  • hemen – derhal
  • hısım – akraba
  • hiddet – öfke
  • hikaye – öykü
  • hisse – pay
  • hudut – sınır
  • hususi – özel
  • hür – özgür

-I-

  • ılgım – serap
  • ılıca – kaplıca
  • ırak – uzak
  • ırgat – rençber
  • ırk – soy
  • ıra – karakter
  • ırmak – nehir
  • ısı – hararet
  • ısırmak – dişlemek
  • ısıölçer – kalorimetre
  • ıslah – düzeltme – iyileştirme
  • ıslahat – devrim – inkılap
  • ıslak – yaş
  • ıssız – tenha
  • ışık – ziya
  • ıtır – koku

-İ-

  • icat – buluş
  • iç – dahil
  • içten – samimi
  • idadi – lise
  • idare – yönetim
  • ihracat – dışsatım
  • ihtiyar – yaşlı
  • ihtiyaç – gereksinim
  • ikaz – uyarı
  • iktisat – ekonomi
  • ilan – duyuru
  • ilave – ek
  • ilgeç – edat
  • ilgi – alaka
  • ilginç – enteresan
  • ilim – bilim
  • ilişki – münasebet
  • imar – bayındır
  • imkan – olanak
  • imtihan – sınav
  • isim – ad
  • iskemle – sandalye
  • ithalat – dışalım
  • itibar – saygınlık
  • itimat – güven
  • itina – özen
  • izah – açıklama

&#; J &#;

  • jale – kırağı
  • jandarma – zaptiye
  • janjan – yanar döner
  • jant – ispit
  • japongülü – kamelya
  • jenerasyon – kuşak
  • jeolog – yer bilimci
  • jeoloji – yer bilimi
  • jest – çalım
  • jimnastik – idman – kültürfizik
  • jips – alçıtaşı
  • jurnal – kötüleme – ihbar yazısı
  • jurnalci – gammaz – muhbir
  • jülide – karışık – dağınık
  • Jüpiter – Erendiz
  • Jüri – seçici kurul &#;

-K-

  • kabiliyet – yetenek
  • kabus – karabasan
  • kafa – baş
  • kafi – yeter
  • kafiye – uyak
  • kalite – nitelik
  • kalp – yürek
  • kamu – halk
  • kanıt – delil
  • kapital – sermaye, ana mal
  • kanun – yasa
  • kara – siyah
  • karşın – rağmen
  • karşıt – zıt
  • kas – adale
  • katı – sert
  • kati – kesin
  • kayıp – yitik
  • keder – acı
  • kelime –sözcük
  • kenar – kıyı
  • kent – şehir
  • kere – defa – kez
  • kesin – kati
  • kılavuz – rehber
  • kırmızı – al
  • kıyı – sahil
  • kir – pislik
  • kirli – pis
  • kişi – şahıs
  • kocaman – iri
  • kolay – basit
  • komedi – güldürü
  • komik – gülünç
  • kontrol – denetim
  • konu – mevzu, bahis
  • konuk – misafir
  • konut – ev
  • koşul – şart
  • kural – kaide
  • kuruluş – müessese
  • kurum – kuruluş
  • kuşku – şüphe
  • kutsal – mukaddes
  • kuvvet – güç
  • kuzey – şimal
  • küme – grup
  • küs – dargın

-L-

  • laf – söz
  • lafazan – geveze
  • lahza – an
  • lakayıt – ilgisiz
  • lakin – ama, fakat
  • lal – dilsiz
  • latif – yumuşak, hoş
  • latife – şaka
  • leke – iz
  • lens – mercek
  • lider – önder
  • linet – sürgün
  • lisan – dil
  • logo -arma
  • löp – yumuşak
  • lüzumlu – gerekli
  • lüzumsuz – gereksiz

-M-

  • mabet – tapınak
  • macera – serüven
  • mafsal – eklem
  • mağlup – yenik
  • mahalli – yerel
  • mahcup – utangaç
  • mahluk – yaratık
  • mahpushane – cezaevi
  • mahsul – ürün
  • mana – anlam
  • mani – engel
  • manzara – görünüm
  • matbaa – basımevi
  • matem – yas
  • mebus – milletvekili
  • mecbur – zorunlu
  • mecmua – dergi
  • medeni – uygar
  • medeniyet – uygarlık
  • mektep – okul
  • mektup – name
  • melodi – ezgi
  • menfaat – çıkar
  • menfi – olumsuz
  • menkul – taşınır
  • meridyen – boylam
  • merkep – eşek
  • mesafe – ara
  • mesela – örneğin
  • mesele – sorun
  • mesken – konuk
  • meslek – iş
  • mesul – sorumlu
  • mesut – mutlu
  • meşhur – ünlü
  • meşrubat – içecek
  • merasim – tören
  • mevcut – var
  • meydan – alan
  • millet – ulus
  • milletvekili – mebus
  • milli – ulusal
  • misafir – konuk
  • misal – örnek
  • misli – katı
  • muallim – öğretmen
  • muavin – yardımcı
  • muharebe – savaş
  • muhtelif – çeşitli
  • muştu – müjde
  • mübarek – kutsal
  • müessese – kuruluş
  • mühim – önemli
  • mükafat – ödül
  • müsabaka – yarışma
  • müsait – uygun
  • müspet – olumlu
  • müstahsil – üretici
  • müstakil – bağımsız
  • müşteri – alıcı

-N-

  • nadir – ender
  • nakil – atama – taşıma
  • nakit – para – akça
  • nakliyeci – taşımacı
  • namzet – aday
  • nasihat – öğüt
  • nebat – bitki
  • neden – sebep
  • nefes – soluk
  • nehir – ırmak
  • nem – rutubet
  • nesil – kuşak
  • nesir – düzyazı
  • neşe – sevinç
  • netice – sonuç
  • nispet – oran
  • nitelik – kalite
  • noksan – eksik
  • numune – örnek
  • nutuk – söylev

-O-

  • okul – mektep
  • olanak – imkan
  • olası – mümkün
  • olay – vaka
  • olumlu – müspet
  • olumsuz – menfi
  • onarım – tamir
  • onay – tasdik
  • onur – şeref
  • oran – nispet
  • otlak – mera
  • oy – rey
  • ozan – şair

-Ö-

  • öbek – grup
  • öbür – diğer
  • ödenti – aidat
  • ödlek – korkak
  • ödül – mükafat
  • ödün – taviz
  • öfke – hiddet
  • öge – unsur
  • öğrenci – talebe
  • öğrenim – tahsil
  • öğüt – nasihat
  • ömür – hayat – yaşam
  • önce – evvel
  • önder – lider
  • önemli – mühim
  • öneri – teklif
  • önlem – tedbir
  • örgüt – teşkilat
  • örneğin – mesele
  • örnek – misal
  • öteki – diğeri
  • ötürü – dolayı
  • öykü – hikaye
  • özel – hususi
  • özen – itina
  • özgün – orijinal
  • özgür – hür
  • özlem – hasret

-P-

  • pabuç – ayakkabı
  • padişah – hükümdar – sultan
  • paha – değer – eder – fiyat
  • pak – temiz
  • pakt – anlaşma
  • parantez – ayraç
  • pasak – kir
  • pasaklı – kirli
  • pasif – tepkisiz – edilgen
  • pinti – cimri
  • pis – kirli
  • politika – siyaset
  • problem – sorun

-R-

  • Rab – Tanrı
  • radde – derece
  • radyatör – petek
  • rağmen – karşın
  • raket – tokaç
  • rakım – yükselti
  • rastlantı – tesadüf
  • rey – oy
  • risale – kitapçık
  • riya – ikiyüzlülük
  • romantik – duygusal
  • rötar – gecikme
  • rötuş – düzeltme
  • ruhsat – izin
  • rulo – tomar
  • rutubet – nem
  • rüya – düş
  • rüzgar – yel

-S-

  • saadet – mutluluk
  • sade – yalın
  • sağlık – sıhhat
  • saha – alan
  • sahil – kıyı – kumsal
  • saldırı – hücum
  • samimi – içten
  • sanayi – endüstri
  • sandalye – iskemle
  • savaş – harp
  • saz – çalgı
  • sebep – neden
  • sene – yıl
  • sermaye – kapital
  • serüven – macera
  • sevinç – mutluluk
  • sıçan – fare
  • sıhhat – sağlık
  • sınav – imtihan
  • sınıf – derslik
  • sır – giz
  • sima – yüz
  • siyah – kara
  • siyaset – politika
  • soluk – nefes
  • son – nihayet
  • sonbahar – güz
  • sonuç – netice
  • sorumluluk – mesuliyet
  • sorun – mesele
  • soylu – asil
  • sömestir – yarıyıl
  • söylev – nutuk
  • söz – laf – kelam – lakırdı
  • sözcük – kelime
  • sözlük – lügat
  • sulh – barış
  • suni – yapay
  • surat – yüz
  • sürat – hız
  • sürekli – devamlı

-Ş-

  • şafak – tan
  • şahıs – kişi
  • şahit – tanık
  • şair – ozan
  • şaka – latife
  • şans – talih
  • şark – doğu
  • şart – koşul
  • şayet – eğer
  • şef – lider – önder
  • şehir – kent
  • şekil – biçim
  • şen – neşeli
  • şeref – onur
  • şöhret – ün
  • şuur – bilinç
  • şüphe – kuşku

-T-

  • tabiat – doğa
  • tabii – doğal
  • tabip – hekim – doktor
  • talebe – öğrenci
  • talih – şans
  • tamir – onarım
  • tane – adet
  • tanım – tarif
  • tapınak – mabet
  • taraf – yan
  • tarım – ziraat
  • tarif – tanım
  • tartışma – münakaşa
  • tasdik – onay
  • taviz – ödün
  • tebrik – kutlama
  • tecrübe – deneyim
  • tedbir – önlem
  • teklif – öneri
  • tekrar – yine
  • temel – esas
  • tercüme – çeviri
  • tertip – düzen
  • tesadüf – rastlantı
  • tesir – etki
  • toplum – cemiyet
  • tören –merasim
  • tren – şimendifer
  • tuhaf – garip
  • tutsak – esir
  • tuvalet – hela – wc
  • tüm – bütün
  • tümör – ur
  • tümce – cümle

-U-

  • uçak – tayyare
  • uçurum – yar
  • ufak – küçük
  • uğraş – iş
  • ulaşmak &#; varmak
  • ulu – yüce
  • ulus – millet
  • umumi – genel
  • umut – ümit
  • unsur – öğe
  • us – akıl
  • usta – ehil
  • uyarı – ikaz
  • uygar – medeni
  • uyum – ahenk
  • uzak – ırak
  • uzay – feza

-Ü-

  • ücra – sapa
  • üçkağıtçı – dolandırıcı
  • ülke – diyar – memleket
  • ülkü – ideal
  • üleş – pay
  • üleşmek – bölüşmek – paylaşmak
  • ülke – memleket – devlet
  • Ülker – Süreyya
  • ümit – umut
  • ünite – birim
  • ünlü – meşhur
  • üstat – usta
  • üstün – faik
  • ürem – faiz
  • ürün – mahsul – yapıt
  • üye – aza

-V-

  • vaka – olay
  • vakit – zaman
  • varmak -ulaşmak
  • varlıklı – zengin
  • varsıl – zengin
  • vasıta – araç
  • vatan – yurt
  • vazife – görev
  • vaziyet – durum
  • vesika – belge
  • veteriner – baytar
  • vilayet – il
  • viraj – dönemeç
  • vücut – gövde

-Y-

  • yalın – sade
  • yan – taraf
  • yanıt – cevap
  • yapay – suni
  • yapıt – eser
  • yar – uçurum
  • yaratık – mahluk
  • yardımcı – muavin
  • yargıç – hakim
  • yarıyıl – sömestri
  • yas – matem
  • yasa – kanun
  • yaş – ıslak
  • yaşam – hayat – ömür
  • yaşlı – ihtiyar
  • yazı – ova
  • yazım – imla
  • yekün – toplam
  • yel – rüzgar
  • yemek – aş
  • yerel – mahalli
  • yetenek – kabiliyet
  • yıl – sene
  • yine – tekrar
  • yitik – kayıp
  • yoksul – fakir – fukara
  • yöntem – metot
  • yurt – vatan
  • yüce – ulu
  • yürek – kalp
  • yüz – surat – sima – çehre
  • yüzyıl – asır

-Z-

  • zabit – subay
  • zaman – vakit
  • zarar – ziyan
  • zehir – agu
  • zengin – varlıklı – varsıl
  • zeybek – efe
  • zırnık – metelik
  • zıt – karşıt
  • ziraat – tarım
  • ziyan – zarar
  • zor – güç
  • zorunlu – mecburi &#;

Benzer Diğer Konular

nest...

batman iftar saati 2021 viranşehir kaç kilometre seferberlik ne demek namaz nasıl kılınır ve hangi dualar okunur özel jimer anlamlı bayram mesajı maxoak 50.000 mah powerbank cin tırnağı nedir