İltihaplı diş ağrısının farklı sebepleri olabilmektedir. Ancak ağız bakımına dikkat edilmemesi nedeni ile genellikle diş ve diş eti iltihaplanması görülebilmektedir. Gün içerisinde tüketilen asitli ve kafeinli içecekler de dişlerin zayıflamasına neden olmaktadır.
İltihaplı Diş Çekildikten Sonra Ağrı ve Şişlik Ne Zaman Geçer?
Çürüyen ve ağrıyan dişlerin kurtarılamaması durumunda çekilmesi gerekmektedir. Bu şekilde kişiler diş ağrısından kurtulmuş olurlar. Ancak bazı durumlarda diş çekilse de ağrı hala devam eder. Bu durumun birkaç sebebi bulunmaktadır.
Diş çekerken diş etlerinin yaralanması diş ağrılarına sebep olmaktadır.
Diş kökünde bulunan enfeksiyon diş çekiminin ardından yayılım gösterebilir. Bu da daha geniş bir alanın ağrımasına neden olabilmektedir.
Dişin çürümesi nedeni ile burada bulunan sinirlerin zarar görmesi ağrının devam etmesine neden olabilmektedir.
Dişin bulunduğu bölgedeki şişlikler apse oluşumuna neden olabilir. Bu durum şişlik oluşumuna neden olmaktadır.
İltihaplı Diş Ağrısında Hangi Doktora Gidilir?
Dişlerde ağız bakımının önemsenmemesi durumunda iltihaplanmalar, diş ve diş eti rahatsızlıkları görülebilmektedir. Bu süreç oldukça ağrılı ve sancılı bir süreç olmaktadır. Bu nedenle böyle bir durum da mutlaka bir diş doktoruna görünmek gerekmektedir.
Diş çekimi yeryüzünde en fazla uygulanan cerrahi prosedürlerden birisidir ve çekimden hemen sonra bile hafif ağrı, kanama ve bir miktar şişlik oluşması normaldir. Diş çekimi sonrası dikkat edeceğiniz bazı küçük hususlar daha büyük komplikasyonların görülmesini azaltabilir. Peki diş çekiminden sonra nelere dikkat etmeliyiz? Ne zaman endişelenmeliyiz? Klinik hekimlerimizin hazırlamış olduğu bu makalede diş çekimi sonrası iyileşme süreci nasıl gerçekleşir, yapılması gerekenler nelerdir, ağrı ve şişlik oluşması ne zaman alveolit iltihap belirtisidir detaylı olarak açıklıyor.
Diş çekimi sonrası uygulamanız gereken bakım, tek seferde kaç dişin çekildiği, hangi dişin çekildiği ve hangi teknikle çekildiği gibi bir kaç faktöre bağlı olarak değişkenlik gösterebilir.
Örneğin bazı dişlerin kökleri diğerlerinden daha uzun ve kalın olduğu için çekim yarası daha derinde ve büyüktür. Ayrıca cerrahi çekimlerde operasyon sahası daha geniş olduğu için biraz daha geç iyileşir.
Ancak çekimden sonra yaranın hızlı bir şekilde iyileşmesini istiyorsanız dikkat etmeniz gereken ilk şey kanama pıhtısının yerinde kalmasını sağlamaktır.
20lik dişlere genellikle operasyon sonrasında hızlı bir iyileşme sağlanması ve diğer dişlerde meydana getireceği potansiyel sorunların önlenebilmesi amacıyla genç yaşlarda çekilirler.
Yirmilik dişin çenede bulunduğu pozisyona göre açık yada cerrahi çekim ile alınması gerekir.
Operasyon sonrasındaki bakım temel olarak yukarıda anlattığımız önlemleri içerir ancak prosedürün türüne göre iyileşme süresi normal çekimlerden biraz daha uzun zaman alabilir.
Yirmilik diş çekimi ve ameliyatı hakkında daha detaylı bilgi almak için bu makaleyi okuyabilirsiniz.
seafoodplus.info
Diş çekiminden sonraki ilk bir kaç gün ağrı olması normaldir. Bu tür ağrılar diş çekimi sonrası ağrı kesici kullanımı ile geçer. Ayrıca çekim yapılan bölgeyi soğuk tutmanız ağrı oluşumunu azaltabilir.
Ancak diş çekimini takip eden günlerde ortaya çıkan yada artarak devam eden ağrılar bölgede bir diş apsesi oluşumundan ya da kan pıhtısının kaybolmasından kaynaklı olabilir.
Ağrı kesicilerinde fayda etmediği, aşağıdaki durumlarda diş hekiminizi ziyaret etmeniz gerekir:
Diş çekimi sonrası şişlik oluşumu, vücudun çekim yarasını onararak tamir etmesi ve enfeksiyon gelişimini önlemek için oluşturmuş olduğu bir tepki mekanizmasıdır. Yani diş çekimi yapılan bölgenin iyileşmesi için bir miktar şişmesi normaldir. Diş çekiminden hemen sonraki 24 saat içerisinde çekim bölgesinin dışardan buz kompres uygulayarak soğuk tutmanız diş çekimi sonrası şişlik oluşumunu azaltır.
Enfeksiyon gelişimi; diş çekimi sonrası en sık görülen komplikasyonlardan birisidir. Basit diş çekimlerinde normal şartlar altında antibiyotik reçete edilmez, ancak ağrıya eşlik eden şişlik ve iltihap belirtileri varsa doktorunuz kullanmanızı isteyebilir. Ağrı ve şişliğin 48 saatten daha uzun sürmesi çekim bölgesinde meydana gelen bir iltihaplanmanın belirtisi olabilir ve doktorunuzu ziyaret etmeniz gerekir.
Hastalar genellikle diş çekimi sonrası kanama gördüklerinde endişe kapılarak paniklerler. Özelliklede sızıntı şeklinde akan kan, ağız içerisindeki tükrüğüde kırmızıya boyar ve sanki kişide sanki çok fazla kan kaybı yaşıyormuş endişesi oluşturur. Ancak bu kanamaların çoğunluğu genelde yine hasta tarafından kaynaklanır. Peki diş çekimi sonrası kanama kontrolü için neler yapılmalı:
Steril bir tampon koyun ve sıkıca, yerinden oynatmadan 30 dakika boyunca tutun. Bu süre zarfında iyi baskı yaparsanız çekim bölgesindeki kan pıhtılaşmaya başlar. Tamponu yerinden çıkartırken sağa sola oynatmadan usulca tek seferde çıkarın.
Tükürmekten kesinlikle kaçınmanız gerekir. Siz her tükürdüğünüzde çekim bölgesinden bir miktar kanıda vakum yaparak çekersiniz. Zaten yeni açılmış bir yara, kan henüz pıhtılaşmaya başlarken tükürüğünüz pıhtı tabakasını uzaklaştırır ve bu kısır döngü siz tükürdüğünüz sürece devam eder.
Başınızın altına iki yastık koyun: Başınızı yüksekte tutmak çekim bölgesine doğru olan kan basıncını azaltacak ve kanın daha kolay pıhtılaşmasını sağlayacaktır. Ayrıca başınızı yüksekte tutmak ağrınızın azalmasınada fayda sağlar.
Özellikle azı diş çekimi sonrası çene çıkması, kırılması, kayması, kenetlenmesi, kemik kalması, kök kırılması, boğaz ve baş ağrısı, zonklama gibi problemler nadir de olsa görülebilmektedir. Bu tür bir problemle karşılaşmanız durumunda siz farkında olmasanız bile diş hekiminiz size haber verir.
Diş hekiminden çıktıktan sonraki süreçte evde uygulayabileceğiniz küçük önlemler kompolikasyonla karşılaşma riskinizi azaltabilir.
Diş çekimi sonrası ağrı kontrolü için evde:
Ağrı kesici kullanımı: Doktorunuzun reçete ettiği ağrı kesicilerin kullanımı ağrıyı azaltmaya büyük ölçüde katkıda bulunacaktır. Ancak aspirin gibi kan inceltici ilaçların kullanımı daha fazla kanama oluşmasına neden olabilir.
Buz uygulaması: Temiz bir havlu yada bez içerisine saracağınız buz paketlerini er dakikalık aralıklarla uygulayabilirsiniz. Soğuk kompres ağrı ve şişlik oluşumunu azaltmaya yardımcı olabilir.
Uzun süreli buz uygulanması ise bölgedeki kan dolaşımını bozabileceği için genel olarak dakikada bir 5 dakika ara vermeniz gerekir.
Tuzlu su gargarası: Tuzlu su ile gargara yapmak ağız içerisindeki bakterilerin azaltılmasına yardımcı olur. Ancak tuzlu su gargarasını operasyondan sonraki ilk 24 saat içerisinde uygulamamaya çalışın. Tükürme esnasında pıhtı yerinden oynayabilir.
Çekimden sonraki ilk 3 gün içerisinde yara üzeri pıhtı ve iyileşme dokusu ile tamamen kapanır ve iyileşmenin riskli bölümü geçmiş olur. Çekim bölgesinde kemik oluşumu ise ortalama 40 gün sonra gerçekleşmeye başlar.
Çekim bölgesinde görülen beyaz renkli doku genellikle iyileşme dokusudur ve iyileşme tamamlandıkça pembe diş eti rengine bürünür.
Çekimden sonraki ilk bir kaç gün hafif ağrı olması normaldir ve gün içerisinde kendiliğinden kaybolur.
Umarız hazırlamış olduğumuz bu makale, diş çekimi sonrası ağrı, kanama ve şişlik problemlerinizi ortadan kaldırmaya yardımcı olabilir.
Aynanın karşısında diş fırçalarken, daha önce fark edilmeyen bir şeyin ansızın fark edilmesi oldukça yaygın bir durumdur. Örneğin, dişin etrafında diş eti şişmesi nasıl oluşur? Bu konuda yapabileceğiniz bir şey var mı? Apseli diş, diş eti hastalığı ve hatalı diş fırçalama veya diş ipi kullanımı da dâhil olmak üzere, ağzın bir bölgesinde diş eti şişmesi görülmesinin birkaç nedeni olabilir. İşte size sık karşılaşılan bu problemin bazı nedenleri ve bu sorunun sizde olması durumunda neler yapabileceğiniz.
Ağzınızda yalnızca tek bir dişin etrafında şişlik varsa, bunun sebebi dişlerinizi hatalı fırçalamanız veya diş ipini hatalı kullanmanız olabilir; bu durum ihmal edilen bölgede diş çürümesine ve iltihaplanmaya neden olan yiyecek artıklarının kalması anlamına gelebilir. Zamanla, bu yetersiz ağız hijyeni diş eti hastalığına da neden olabilir. Diş etlerinde kızarıklık, şişlik veya solgunluk belirtilerinin yanı sıra fırçalarken kanama, dişten iltihap gelmesi, dişin sallanması veya kalıcı ağız kokusu ve ağızda kötü tat hissine karşı da tetikte olunmalıdır.
Dişin etrafında diş eti şişmesinin en sık rastlanan nedenlerinden biri olan diş eti hastalığı, dişlerinizi her fırçaladığınızda tetikte olmanız gereken yaygın bir durumdur. 30 yaş ve üstü yetişkinlerin neredeyse yarısında bir tür diş eti hastalığı bulunmaktadır. En erken aşamalarında ağrı yapmasa da kanama görülebilir ve hastalığın semptomları diş etlerinde kızarıklık ve şişlik olarak ortaya çıkar. Hastalık ilerledikçe, belirli noktalarda diş etlerinin çekilmesi nedeniyle dişlerde sallanmalara neden olabilir.
Apse yapmış bir diş, lokal diş eti şişmesinin oldukça yaygın bir nedenidir ve dişte veya çevresinde enfeksiyon olduğunu gösterir. Bu durum genellikle bakterilerin dişin her tarafına yayılmasına ve onu enfekte etmesine neden olan tedavi edilmemiş bir diş çürümesinden (kaviteden) kaynaklanır. Bunun tahrişe neden olabileceğini ve tedavi edilmediğinde dişi kaybetmenize yol açabileceğini unutmayın. Belirtiler arasında zonklama şeklinde ağrı, diş etlerinde kızarıklık ya da şişlik, çene veya yüzde şişlik, dişte hassasiyet ya da ağrı, ateş ve hatta ağızda tuzlu bir tat bulunur. Apse yapmış bir dişin tedavi edilmesi gerektiğinden, diş hekiminiz size enfeksiyonu gidermek için antibiyotik kullanımı, enfekte olan pulpa (sinir) dokusunu çıkarmak için kanal tedavisi ya da sorunun şiddetine bağlı olarak dişin tamamen çekilmesini önerebilir.
Dişlerin günde iki kez fırçalanması yeterli değildir; dişlerin arasının diş ipi ile temizlenmesi ve diş eti sağlığı için etkili, ADA tarafından onaylanmış bir ağız bakım suyunun kullanılması da aynı şekilde önemlidir. Ayrıca, dişlerinizi fırçalarken, diş ipi ile temizlerken ve ağzınızı çalkalarken uygun araç ve teknikleri kullandığınızdan emin olun. Örneğin iki diş arasında geniş bir boşluk varsa, arayüz fırçası bu araları temizlemeye yardımcı olabilir. Elbette, yılda iki kez diş kontrolüne gitmeniz gerekir; böylece diş hekiminiz dişlerinizin genel sağlığını kontrol etmekle kalmaz, aynı zamanda diş etlerinizin çekilip çekilmediğini veya şişmeye başlayıp başlamadığını kontrol eder.
Sağlıklı bir ağız ve güzel bir gülümseme, hem dişlerinize hem de diş etlerinize ne kadar özen gösterdiğinize bağlıdır. Ağız bakımına evde başlayın ve ağız sağlığınızın kesintiye uğramadığından emin olmak için her altı ayda bir diş hekimini ziyaret etmeyi unutmayın.
Akut haldeki iltihaplı diş çekilirse, veya apse, enfeksiyon v.s. varlığında diş çekimi yapılması halinde enfeksiyonun kan ile karışması ihtimali vardır. Kesin karışır denmez, ihtimal vardır. Enfeksiyonun vücuda karışması halinde grip olmuş gibi belirtiler ortaya çıkar. Bunlar ateş, titreme, halsizlik v.s. gibi şeylerdir. Bu durumda yani iltihaplı diş çekimine bağlı enfeksiyonda bir hekim kontrolünde antibiyotik tedavisine başlanır.
Aslında iltihaplı diş çekilmez efsanesi, akut iltihaplı diş çekilmez anlamındadır.
İltihap akut halde değilse, yani akut olmayan iltihaplı diş çekilirse, mesela diş arada bir şişiyor sonra iniyor sonra tekrar şişiyorsa, kronik iltihaplı bir diş olduğu için hemen çekilebilir. Gerekirse çekimden sonra antibiyotik desteği verilebilir. Genellikle antibiyotik de gerekmez ama antibiyotik vermeyen hekim kötü hekimdir inanışı olduğu için hekimler bir ilaç yazarlar.
İltihaplı apseli bir dişin çekilememesindeki asıl problem, dişin kolay uyuşmayacak olması ve dokunulamayacak kadar hassas olmasıdır. Hekim dişe dokunamaz bile.
Apseli bir dişin anestezi çok ağrılı olur. O yüzden öncelikle apseye sebep olan diş çürüğü, diş çekilecek olsa bile temizlenerek apsenin inmesi sağlanmalıdır.
Çoğu hekim apseli iltihaplı dişe müdahale etmek istemez çünkü hem uğraştırıcı bir iştir hem de insanlar arasında “iltihaplı diş çekilmez!” inanışı çok yaygındır.
İltihaplı bir diş çekilirse, hekim bu durumu hastaya iyice anlatmalı ve onu maksimum düzeyde aydınlatmalıdır. Kullanması gereken ilaçaları, dikkat etmesi gereken şeyleri anlatmalıdır. Ne olur ne olmaz eğer bir enfeksiyon gelişirse hastanın ne yapması gerektiğini izah ederek onu rahatlatmalıdır.
Tüm Blog Yazıları