kaynağı değiştir]
Erbakan, "Kayıp Trilyon Davası" olarak bilinen -Refah Partisine yılı için yapılan yaklaşık 1 trilyon TL'lik hazine yardımının harcanmış gibi gösterilerek devlete iade edilmemesi- davada, Ankara 9. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından 6 Mart 'de "özel evrakta sahtecilik" suçundan 2 yıl 4 ay hapis cezasına mahkûm edildi.[20] genel seçimlerinde Konya'dan bağımsız milletvekilliği adaylığı başvurusu Yüksek Seçim Kurulu (YSK) tarafından reddedildi.[21] 5 yıllık siyasi yasağı Şubat 'te sona eren Erbakan, 11 Mayıs 'te Saadet Partisinin genel başkanlığına seçildi. 3 Aralık 'te hakkındaki mahkûmiyet kararı Yargıtay tarafından onandı. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı, "Kayıp Trilyon Davası"nda mahkûm olan ve mahkûmiyet kararları kesinleşen Erbakan dâhil 6 kişinin parti üyeliğinden çıkarılması ve parti organlarındaki görevlerine son verilmesini isteyince Erbakan, 30 Ocak 'te Saadet Partisi genel başkanlığından ve parti üyeliğinden ayrıldı.[22]
Aldığı sağlık raporu doğrultusunda infazı ertelen Erbakan’ın "Kayıp Trilyon Davası" nedeniyle aldığı hapis cezası Türk Ceza Kanunu’nda (TCK) yapılan değişiklik uyarınca Nisan 'de ev hapsine çevrildi. Erbakan ev hapsini çekerken Adli Tıp Kurumunun "sürekli hastalık" raporu doğrultusunda Cumhurbaşkanı Abdullah Gül tarafından 19 Ağustos ’de affedildi.[23]
17 Ekim 'da tekrar Saadet Partisinin genel başkanlığına seçildi. Bu sırada ise sağlık durumu giderek kötüleşiyordu.
Eski Adalet Bakanı Şevket Kazan, Kayıp Trilyon Davası'nın 28 Şubat Süreci'nin ürünü olan bir kumpas davası olduğunu iddia etmiştir.[24][25][26]