elif in havuz maceraları / Havuz Hikaye - Wattpad

Elif In Havuz Maceraları

elif in havuz maceraları

Japonya'da parlamento, ulusal savunma harcamalarının önemli oranda artırılmasını finanse edebilmek amacıyla havuz fonu kanunu çıkardı.

Japonya hükümeti, Pasifik'te Kuzey Kore'nin tehditkar füze denemeleri ve Çin'in nüfuzunu artırma teşebbüsleri karşısında, ulusal savunmasını tahkim ediyor.

Japonya Danışman Meclisi (Sangiin) hükümetin savunma harcamalarındaki önemli artışın bir kısmının karşılanması için havuz fonu oluşturulması amacıyla yasa çıkardı.

Yasa doğrultusunda, devlet varlıklarının satılması ve devlet bütçesinin bazı özel hesaplarındaki fazla finansmanı aktarma yoluyla fon finanse edilecek.

İktidar, NATO ülkeleriyle orantılı olarak savunma harcamalarını mali yılına kadar, ülkenin gayrisafi yurt içi hasılasının (GSYİH) yüzde 2'si ya da daha yukarısına taşımayı hedefliyor.

Japonya hükümeti, yasa çerçevesinde, vergi dışı toplanan gelirleri birden fazla yılı kapsayacak şekilde kullanılması doğrultusunda, ulusal savunma harcamaları için ayırabilecek.

Kaynak: AA
Editör: AA

Arkitera Gezgini Yol Macerasını Anlattı

Arkitera Mimarlık Merkezi tarafından bu yıl üçüncü kez verilen Arkitera Seyahat Bursu'nun kazananı Elif Yılmaz, Amsterdam macerasını ARKIMEET'te anlattı.

Bu yıl ARKIMEET&#;in &#;Ya Sonra?&#; teması paralelinde akıllı teknolojilerin kentlerin sorunlarına nasıl çözüm bulduğu ve kentlilerin hayatını ne derece kolaylaştırdığının araştırılmasını hedefleyen Arkitera Seyahat Bursu kazananı Elif Yılmaz, yol macerasını ARKIMEET&#;te anlattı.

Tema kapsamında seyahati için en uygun kentin Kopenhag&#;dan sonra Avrupa&#;nın en akıllı ikinci kenti Amsterdam&#;ı seçtiğini belirten Elif, 12 günlük gezisinde edindiği izlenimleri ve bilgileri izleyicilerle paylaştı.

Kentlerin akıllı uygulamalarla uyumunu inceleyen Elif&#;ten ilk aşamada beklenen o kenti deneyimlemek için kullandığı araçlar olarak da teknolojik uygulamaları seçmesiydi. Bu sebeple Elif sunumunda, 4 farklı konaklama tiiği ve 6 farklı ulaşım aracının yanında kenti 16 farklı uygulama aracılığıyla deneyimleyerek edindiği bilgileri 7 farklı sosyal medya hesabından eş zamanlı olarak paylaştığının altını çizdi.

Arkitera Gezgini, yola çıkmadan önce kafasında kurguladığı akıllı Amsterdam imajının doğruluğunu da test ettiği bu seyahatinde toplamda 32 proje, kurum ve etkinlik incelediğini belirtti.

Avrupa&#;nın En Akıllı Stadyumunda Maç Keyfi

Gezgin&#;in ilk durağı &#;te Avrupa&#;nın ilk karbon-nötr, akıllı stadyumu olacak olan Amsterdam Arena olmuş. Ajax-Dordrecht maçını tribünden izleyen Elif, stadyumun teknik özelliklerini değerlendirdi. Kesintisiz internet ile stadyumda sürekli paylaşım yapabildiğinin belirten Elif, stadyumun ısı yalıtımı konusunda oldukça başarılı olduğunu, aynı zamanda mekana giriş-çıkışların çok iyi çözüldüğü için maç sonunda izdiham yaşanmadan kalabalığın rahatlıkla dağılabildiğini de sözlerine ekledi.

Trafik Sorununa Araç Paylaşım Sistemi İle Çözüm Bulundu

Bisiklet kullanımının yaygın olduğu bilinen Amsterdam&#;da çevreyle dost elektrikli araçların kullanımının da hayli yaygın olduğunu belirten Elif, bu araçların sanılanın aksine pahalı olmadığını ve her sokakta araçları şarj etmek için baataryanın bulunduğunu da söyledi.

Kentte trafiği azaltmak adına düşünülen en önemli uygulama ise araç paylaşım sistemleri olmuş. Car2go, WeGo, Green Wheels gibi uygulamalar sayesinde vatandaşın, mobil haritalar üzerinden kullanılmaya müsait araçları tespit edip kiraladıkları ve araçla işleri bittikten sonra herhangi bir yere park ederek teslim ettiklerinden bahseden Elif, bu tip araç paylaşım sistemlerinin hem trafiği azaltmak hem de ihtiyaca yönelik kullanım bilincini yaygınlaştırmak açısından başarılı olduğunu dile getirdi.

Vatandaşın Akıllı Kentten Haberi Var mı?

Seyahat Bursu kapsamında bir ilki gerçekleştiren Elif, gözlemlediği kentte bir de kentlilerin akıllı projelere olan ilgisini görmek istemiş ve bunun için hazırladığı anketleri toplam 50 Amsterdamlı&#;ya uygulamış.

Avrupa&#;nın en akıllı ikinci kenti olan ve birçok akıllı projeyi uygulamaya koyan Amsterdam&#;da ilginç anket sonuçları edinen Elif, çoğu kentlinin bu kentte uygulanan pekçok projeden ve kurumdan haberdar olmadığını vurguladı. Bu durumu akıllı uygulamaların kentliler için yeni bir durum olmamasından kaynaklandığını belirten Elif, &#;Sanırım içgüdüsel olarak hepsi birer akıllı vatandaş. Kimsenin onları belli kurallar çerçevesinde akıllı olmaya zorlaması gerekmiyor zaten gelişen ve değişen akıma teknolojiye çok çabuk uyum sağlayabiliyolar.&#; dedi

Tuğrul Eryılmaz ’ten beri gazeteci. Kendi deyimiyle 38 yıllık gazetecilik hayatında TRT’den sol yayınlara, üniversite hocalığından Radikal’e pek çok yerde gazetecilik yaptı, gazeteciler yetiştirdi.

Tuğrul Eryılmaz bu sene 16 yıldır çalıştığı Radikal İki’nin genel yayın yönetmenliğinden “gazetenin dijitalleşme politikası” sonucu kovuldu. Onun ardından kısa bir süre sonra da Radikal iki tümüyle kapatıldı.

Türkiye Gazeteciler Cemiyeti’nin 24 Temmuz Basın Özgürlüğü Ödülleri’nden biri bu sene Tuğrul Eryılmaz’a ait.

Rolling Stones hayranı, gazeteci, TRT, Nokta, Sokak, Yeni Gündem, Cumhuriyet, Radikal emekçisi, IPS İletişim Vakfı Yönetim Kurulu Üyesi Eryılmaz ile 38 yıllık basın özgürlüğü mücadelesini, gazeteciliği konuştuk.

Tuğrul Eryılmaz

’da kurulduğundan beri Radikal İki’nin yayın yönetmeniydi. ’da Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi’ni bitirdi, bir süre İngiltere'de öğrenim gördü. SBF’de yüksek lisans eğitiminin ardından, TRT Haber Merkezi'nde gazeteciliğe başladı. Bir dönem Ankara Üniversitesi Basın Yayın Yüksek Okulu'nda iletişim dersleri verdi. 'de üniversiteden ayrıldı.

İstanbul'da haftalık Nokta, Yeni Gündem, Tempo ve Sokak dergileriyle Cumhuriyet ve Yeni Asır İstanbul gazetelerinde çalıştı. Bahçeşehir,  Bilgi ve İzmir Ekonomi Ünivesiteleri iletişim fakültelerinde gazetecilik dersleri verdi. Çeşitli televizyon kanallarında sinema programlarında yer aldı. Sinema ve dizilerde danışmanlık yapan Eryılmaz İPS İletişim Vakfı kurucusu ve Yönetim Kurulu üyesi. Rolling Stones ve Marianne Faithfull hayranı. 

Eskiden gazetecilik

Neden gazeteci oldunuz?

Gazeteci olmak için çocukluktan gelen bir hevesim yoktu. Yurtdışındaydım, Türkiye’ye geldim, param yoktu. Ankara’da Siyasal’ı bitirmiştim. TRT’nin sınavı vardı girdim.

Haber işinden hoşlanmıştım, altı ay sonra asılayım bu işe dedim. Bir de o zamanlar parası sağlam, maaşını alıyorsun, gazetecisin, o zamanlar gazeteciliğin bir prestiji de vardı.

Aynı heyecan 40 sene boyunca sürdü mü?

Gitti geldi aslında. Mesela 12 Eylül’den sonra, Nokta’yı dönüştürmek için bizi çağırdılar. ’de, siyasi bir dergi çıkarmak için. Üç dört ay hiç eve gitmeden masalarda yattık. O zaman çok heyecanlanmıştım. Sonra aynı heyecanı Radikal’de yaşadım.

Bir de Sokak maceranız var. Kısa süren ama uzun anlatılan…

Sokak bir sene sürdü. Ama tamamen bambaşka bir şeydi. "Anaakımdan tamamen koparak nasıl gazete çıkarılır"ın kavgası vardı orada. İlk alternatif medya deneyimlerinden biridir Sokak dergisi. Hayatımda en keyif aldığım dönemdi.

Sokak, Nokta, Yeni Gündem

Okuyucuların tepkisi nasıldı?

Nokta insanların hoşuna gidiyordu. Bunlar hala IMF’den, hem polis şiddetinden bahsediyorlar hem de askerle ilgili bir takım dertleri var diye görüyorlardı.

Ciddi sorunu Sokak’ta yaşadım. Şimdi çok moda oldu ama o zaman Kürtleri savunacaksın, komünistlerin var olma hakkını savunacaksın, bir yanda yeşiller, çevre gibi şeyler yazacaksın, bir yandan da Allah muhafaza geylerden lezbiyenlerden bahsedeceksin. Böyle dertlerimiz olduğundan kimseye yaranamadık.

Yalçın Küçük bile ’da Öcalan’la konuşmuştu, onu yayınlamıştık.

Bir de benim kendisini sosyalist olarak adlandıran gruplarla ilk denemem Yeni Gündem dergisi var. Kürt Sorunu Gündemde diye kapak yapmıştık. Epey de sorun yaşamıştık ama , ’da bunu yapmayı becermiştik.

İlklerde olmak hoşuma gidiyor. Doğru zamanda doğru yerdeydim, karşıma doğru insanlar çıktı ama bu hep böyle gitmedi.

Medyadaki çözülme

Meslek hayatınızda pek çok dönüşüme tanık oldunuz. darbesi, ’lar, 12 yıllık AKP iktidarı. Medya bu yıllar boyunca nasıl dönüştü, ne hale geldi?

Önce Türkiye’de sol hareketin bastırılmasının ardından Milliyetçi Cephe’den çok müthiş bir baskı yaşadık. TRT ve üniversitedeki asistanlık dönemimde bunu gördüm.

12 Eylül’de bu iyice katmerlendi. Gece kapak değiştiriliyordu. Nokta’dayken Yazgülü Aldoğan yazı işleri müdürüydü. Seçimler zamanı. Kapağa Ecevit’i koymuşuz. Gece yarısı telefon geldi, bu konmayacak diye. Biz gitmedik. Oradakiler, o işveren tayfası kendileri değiştirdi kapağı.

Toplantıları hatırlıyorum. O haber toplantılarında işin haber tarafında olan insanların nasıl benzer düşündüklerini hatırlıyorum. Yavaş yavaş eridi bu. Haber tarafında olanlar yavaş yavaş masanın karşı tarafına geçmeye, patron gibi davranmaya başladılar.

Ama ’lere başlayan çözülme daha dehşet oldu.

"Patron sözcüsü gazeteciler"

Nasıl bir çözülme?

Patronların bir sürü işleri olduğu için siyasetle bağlantıları, kendine gazeteci diyen bir takım insanların patron sözcüsü gibi davranmaları bu çözülmeyi getirdi.  İnsanlar villalarda otursunlar, uçaklarla Dünya Kupası’na gitsinler tamam da Ama bunu bir şeyi satarak yapıyorlar. Sattıkları şey meslekleri. Bir muhabirler yayın müdürü arasındaki farkın 50 kata çıkması normal bir şey mi?

Yukarıda bir patron, onun altında birkaç favori kişisi, geri kalanı emekçi sürüsü diye davrandılar insanlara. Bütün gazeteler böyle kimse kimseyi kandırmasın.

Bu durum gazeteci dayanışmasını, örgütlenmesini nasıl etkiledi?

Örgütlenme dendiğinde ben sendikayı anlarım. Ben bildim bileli bizim meslekte örgütlenme hiç olmadı. Türkiye Gazeteciler SEndikası (TGS) da parlak değildi. Sadece TGS de değil. Orada burada işçi sınıfının, halk kitlelerinin örgütlenmesi diye ahkam kesenler kendi mesleklerindeki örgütlenme haklarını bal gibi sattılar. Bir faciadır bu. TGS son dönemde gençlerin eline geçti de yeni bir örgütlenme çalışmasında.

Örgütlü olmak denince, İngiltere’de National Journalist Union’un (Ulusal Gazeteciler Sendikası) binlerce üyesi var. Oralardan geçmeden doğru düzgün gazeteci bile olamıyorsunuz. Ama burada herkese gazetecilik yaptırılıyor.

Gazeteciliğin itibarı

Bu süreç içinde okur, izleyici nasıl değişti?

Meslek okurun gözünde ciddi bir itibar kaybına uğradı. Ama medya tek başına bozulmadı. Ülkedeki değerler sistemi bozuldu. Okur da çok masum değil. Bunda televizyonlara gazeteci diye çıkardıkları uzmanlar, akademisyenler etkili oldu.

Tabii ki uzman görüşü önemli. Ama nasıl her konuda uzman olabilirsin ki. İzleyici gazeteci diye onları biliyor. Bunun yanında faili meçhul cinayetlerin peşinde koşanlar, Gezi’de sabahlayan muhabirler hep arkaya itildi.

"Havuz medyası hep vardı"

Bu süreç içinde Gezi direnişini nasıl değerlendiriyorsunuz?

Gezi çok önemliydi. Ama medyanın Gezi’nin getirdiği demokratik kazanımların üzerinde yeterinde gidemediğini düşünüyorum. Genç muhabirleri dışarda tutarım ama medya korkuyor. Ben hiçbir dönemimde son on yılki kadar ürkek gazetecilik yapmadım. Sebebi tamamen siyasal iktidarın sürdürdüğü politikalar. Bu durumu ancak 12 Eylül’le karşılaştırabilirim.

Peki Gezi sonrası oluşturulan “Havuz Medyası”?

Havuz medyası hep vardı. Aynı binalarda oturuyorduk hep beraber. Adamın bir gazetesi, bir televizyonu var, farklı olmaları mümkün mü? Ama iş artık iyice ortaya çıktı. Sağ gazetelerin bazıları artık aynı manşetle çıkıyorlar.

İktidar giderek pervasızlaştı. Öyle bir ortam ki medya patronları telefonda ağlıyor. Yüz yüze bile değil, telefonda. Ne korkunç. Bir gazeteci başbakana soru sormaya korkarsa burada konuşacak bir şey kalmamış demektir.

Gazetecilik ve tetikçilik

Peki son dönemde medyada da belli kırılmalar var. Ana akım medyada da daha öncesinden farklı olarak basın özgürlüğünü tartışmaya başlayan yayınlar var, muhalefet eden gazeteler var. Bu kırılmayı nasıl yorumluyorsunuz?

Burada yapılan gazetecilik değil. Siyasi duruşun tetikçiliği. İnsana sorarlar “Daha önce neredeydin” diye. Bu durum herkes için geçerli, sadece Cemaat medyası değil. AKP medyası için de geçerli. Tetikçilikle gazeteciliğin karıştırılması çok yanlış. Bunlar tetikçi ve o kadar çoklar ki. (EA)

nest...

batman iftar saati 2021 viranşehir kaç kilometre seferberlik ne demek namaz nasıl kılınır ve hangi dualar okunur özel jimer anlamlı bayram mesajı maxoak 50.000 mah powerbank cin tırnağı nedir