elleri arkada bağlamak / Ellerini arkadan bağlama, bacak bacak üstüne atma, karşımda sigara içme!

Elleri Arkada Bağlamak

elleri arkada bağlamak

\n

İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu türbe önünde ellerini arkasında birleştirerek gezdi diye İçişleri Bakanlığı'nın yasal inceleme kararı alması haberine ben de önce inanmadım. Gerçek olduğunu anladığımda bazı anılarım canlandı.

\n

Bir dönem ilkokul karnelerimizde \"hal ve gidiş\" diye bir not vardı. Böylece, ders notları kadar öne çıkarılmasa da, yine de insanın davranışının, duruşunun, temizliğinin önemli olduğu vurgulanmaya çalışılırdı.

\n

Hangisi daha önceydi hatırlamıyorum ama sınıf öğretmenimden ve babamdan birer uyarı almıştım. Biri okulda rahat-hazır ol komutlarını hakkıyla uygulamamamla, diğeri ise evde yatarken ezan sesini duyduğumda bacaklarımı hemen toplamamamla ilgiliydi.

\n

Sonrasında daha başka bir sürü kural, uyarı ve eleştiri bunları izledi.

\n

\n

* * *

\n

Ortaokulun sonlarında ve lise yıllarında bazı öğretmenlerimiz elimizi cebimize sokmamızdan pek hoşlanmazdı. Saygısızlık derlerdi ama vurguları ve yüz ifadeleri bunu, saygısızlığın ötesinde, bir tür \"meydan okuma\" gibi gördüklerini düşündürürdü. Biz de yeniyetme özgüvenimizi sergilemek için özellikle sevmediğimiz erkek öğretmenlerimizin göreceği şekilde ellerimiz cepte durmasını severdik.

\n

Yıllarla birlikte başka \"hal ve gidiş\" pozları daha çok dikkatimi çekmeye başladı. Bizim toplumda büyüklere, güçlülere, mevki sahibi olanlara karşı bir dizi \"göstermelik saygı\" duruşu vardı.

\n

Eller önemliydi; bırakın cepte olmasını, yer çekimi doğrultusunda öylesine sallanması ya da \"saygıdeğer\" kişinin yüzüne doğru kaldırılması da sakıncalıydı. En iyisi onları göbek hizasında birleştirerek bir tür \"bakın işte ellerim, benden size zarar gelmez beyim\" mesajını vererek itaat görüntüsü oluşturmaktı.

\n

Ceketimiz varsa (ki olması ciddiyet bakımından faydalıydı) \"saygıdeğer\" kişiler önünde düğmelerinin iliklenmesi ya da (ilikliyse bile) ilikleme eylemine benzer bir saçmalığın yapılması da gayet münasipti.

\n

Karşılarında eşitsizlik tahterevallisinin alt tarafında bulunduğumuzu vurgulamamız gereken insanlar istedikleri gibi davranırlardı. Ama biz, mesela, bacak bacak üstüne atamazdık, gözlerine uzun süre bakamazdık, en azından bakışımızı yumuşatmak zorundaydık. Onlardan daha uzun olanlarımız ayaktayken bir tür suçluluk duygusuyla başlarını eğerek küçülmeye çabalarlardı.

\n

* * *

\n

Yıllarca Rusya'da ve Almanya'da yaşadım, birçok ülkeye gittim. \"Hal ve gidiş\" pozları hiç de öyle değer taşımıyordu gördüğüm ülkelerde. Ama bizde semboller, işaretler ve vücut dili denilen şey, konuşmalardan, açıklamalardan çok daha fazla önemseniyordu.

\n

Bazen olmadık yerlerde bu anlayışın şaşırtıcı sahneleriyle karşılaşıyorduk. Örneğin, RecepTayyip Erdoğan ikili görüşmelerde Amerikan liderlerin bacak bacak üstüne atmasına bir saniye içinde aynen cevap veriyor, böylelikle, kimilerine göre, bir dönem rahmetli Bülent Ecevit'in Bill Clinton'un o küstah sayılan oturma pozunun karşısındaki \"ezik\" duruşunun intikamı alınmış oluyordu.

\n

Aynı Erdoğan birkaç yıl önce bir ziyaret sırasında üst katlardan birinde bir gencin sigara içmesine alınarak \"Terbiyesiz herif, göstere göstere sigara içiyor\" diyerek kızmış ve ona ceza verilmesini istemişti.

\n

Ülkemizde dünya çapında rekor kıran \"Cumhurbaşkanı'na hakaret\" suçlamalarında da bir tür \"hal ve gidişin sözel görüntüsü\" üzerinden aşırı alınganlık olduğunu söyleyebiliriz.

\n

Sözlük, saygı kelimesini \"Değeri, üstünlüğü, yaşlılığı, yararlılığı, kutsallığı dolayısıyla bir kimseye, bir şeye karşı dikkatli, özenli, ölçülü davranmaya sebep olan sevgi duygusu\" olarak tanımlıyor. Bu tanımlama ile, saygı ya da saygısızlığı ellerde, kollarda, biçimsel tavırlarda arayan yaklaşım arasında bağ kurmak ne derece gerçekçi ve samimi olur, bilemiyorum.

\n

\n

* * *

\n

İmamoğlu'na bir türbe önünde (Fatih Sultan Mehmet'in eşlerinden Birinci Gülbahar Hatun'un türbesiymiş) \"ellerini arkadan birleştirme\" incelemesi, herhalde Türkiye'nin bugüne kadar gördüğü en gülünç suçlamadır. Yanına bir de aceleyle \"HDP ziyaretleri\"nin eklenmesi bile durumu kurtaramadı.

\n

\"Ellerin arkada bağlı bir şekilde gezinmek suretiyle saygısızlık yapmak\" artık tarihe geçmiş bir saçmalıktır. (Bu arada \"suretiyle\" de \"noktasında\" kelimesinden sonra bu iktidarın söylem kalabalığının sembolleri arasında çoktan yerini aldı.)

\n

Gerçi İçişleri Bakanlığı'nın bu suçlaması, bazı AKP'lilere bile \"Yok artık, bu kadarı da olmaz!\" dedirtti (örneğin, AKP Grup Başkanvekili Bülent Turan). Ama yine de mesele \"muhalefete karşı asla geri adım atmamak gerekir\" diye düşünen bazı kafalarda eminim bir yer edinmiştir.

\n

Onun için nasıl \"içki yasağının bir zamanı\" var ise, sağda solda öyle ellerini saygısızca arkada birleştirerek yürümenin de \"terörle mücadele kapsamında\" cezalandırılacağı günler bir kenarda sıraya girmiş olabilir.

\n

Bütün mesele, iktidarı değiştirmek isteğiyle hareketlenmeye başlayan çoğunluğun sırasının daha erken gelmesine bağlıdır. O zaman \"ellerini arkasında bağlama\" eyleminde suç unsuru arayan kafalarla özgürce dalga geçmek \"suretiyle\" daha çok eğlenebiliriz.

\n

Ellerini arkadan bağlamak suretiyle türbeye saygısızlık!

Yayınlanma: 07 Mayıs

Türbeye saygıdan bahsediyorlar.

Çorum'da yıllık Ergülü Baba türbesi'ne haciz koydular.

Kahramanmaraş'ta camiyi haczettiler, icra iflas müdürlüğü tarafından açık arttırmayla sattılar birader.

İzmir Bergama'da Ayaskent mezarlığına haciz koydular.

İstanbul Fatih'te Kanuni Sultan Süleyman tarafından yaptırılan Yavuz Sultan Selim camisi'nin borcu var diye elektriğini kestiler.

Eskişehir'de Battal Gazi türbesi'ni güya restore ettiler, türbeye Amerikan mutfak koydular, müteahhit Amerikan mutfağın parasını ödemedi, olan Battal Gazi'ye oldu, türbenin elektriğini kestiler.

Ankara'da mezar taşlarını ve tabutları haczettiler, adliye mezat salonunda açık arttırmayla sattılar.

Kars'tan Ardahan'a cenaze taşıyan cenaze arabası, trafik kontrolünde durduruldu, hacizli olduğu anlaşıldı, cenaze arabası bağlandı, yediemin otoparkına çekildi, merhumu başka arabayla götürdüler.

Malatya belediyesi Hollandalı firmaya arazi sattı, Hollandalı firma arazi üstündeki camiyi dozerle yıktı.

Rize'de Edirne'de Giresun'da Niğde'de borç yüzünden camilerin elektriğini kestiler, hoparlörler çalışmadığı için ezanlar duyulmadı.

Akp'li Üsküdar belediyesi, Akp'li Esenler belediyesi, cami sattı.

Minareden dombıra çaldılar.

Gaziantep'te caminin içinde futbol oynadılar, çift kale maç yaptılar.

Muğla'da caminin içine file kurdular, badmington turnuvası düzenlediler.

Antalya'da caminin içine file kurdular, tenis oynadılar, voleybol oynadılar, müftü bile oynadı.

Adana'da caminin içinde karate kursu açtılar, antrenman yaptılar.

İskenderun'da camide antrenör eşliğinde aerobik yaptılar.

Türbeye girip, Melikgazi'yi yediler&#;

Haberi Anadolu Ajansı servis etti, “Melikgazi'yi çorba yaptılar, Melikgazi'yi aganigi ilacı yaptılar” manşetleri atıldı.

Çünkü, sayın devlet büyüklerimizin “din şuuru”nu örnek alan sayın ahalimiz, Kayseri'deki türbeye gizlice giriyor, Melikgazi'nin mumyasından küçük parçalar tırtıklıyor, şifa niyetine çorba yapıyordu. Çocuğu olmayan kadınların, rahmetli Melikgazi çorbasından içer içmez hamile kaldıkları rivayet ediliyordu.

Melikgazi'nin dişlerini söküp, öğütüp, çay gibi kaynatıp içenler vardı.

Sayın devletimiz müdahale edene kadar Melikgazi'nin sol kolunu komple koparıp götürdüler.

Marmaris'te din alimi Çağbaba'nın türbesi olarak bilinen ve adaklar adanan piramit şeklindeki mezar, Karyalı gladyatör Diagoras'ın anıt mezarı çıktı iyi mi&#; Sayın ahalimizin yıllardır gladyatöre hatim indirdiği anlaşıldı.

Akp'li belediye binasının önüne Kabe maketi kurdular, Hira mağarası maketi kurdular, peygamberimizin evinin maketini kurdular, maket Kabe'yi tavaf edenlere zemzem suyu ikram ettiler.

Akpli bir başka belediye, maketten hicret parkuru düzenledi, seçmenleri rehber eşliğinde maket Mekke'den maket Medine'ye götürdüler, yol boyunca maket Kabe'yi, maket Merve tepesini, maket Safa tepesini gösterdiler, dekor olarak Ümmü Mabed çadırı kurdular.

Camide miting yaptılar.

Mihrapta imamla beraber seçim konuşması yaptılar.

Ramazan ayında mahyalara belediye başkanlarının ismini yazdılar.

Hazreti Muhammed'e Akp amblemiyle nüfus cüzdanı çıkardılar.

Kabe'de parti tezahüratı yaptırdılar, siyasi slogan attırdılar.

Akp mitingine katılmanın farz-ı ayn hükmünde olduğunu, yani, dinimizin kesin emirlerinden olduğunu söylediler.

İslami kaideye göre Akp'ye oy vermek İslam'ın gereğidir, iman bunu emreder dediler.

Referandumda evet çıkacağına dair hadis-i şerif var dediler.

Peygamberimize saygı için okunan salavat'ı asrın liderimize monte ettiler, “Recep Tayyip Erdoğan salli ala Muhammed” diye okudular.

Tayyip Erdoğan'a dokunmak ibadettir dediler.

Tayyip Erdoğan Allahu tealanın bütün vasıflarını üzerinde toplayan lider dediler.

Kabe şeklinde pasta yapıp, yediler.

Kuran'ı Kerim şeklinde pasta yapıp, yediler.

İftar sofralarını şarkıcılarla türkücülerle gazinoya çevirdiler.

Kutsal toprakları ihale dağıtım merkezi haline getirdiler, kocaları ihale kovalayan dümenden türbanlı sosyetik hanımlar umre dönüşünde free shop'ta viski alırken fotoğraflandı.

TOBB yönetim kurulu TOBBluca umreye gitti, TOBB başkanı imam oldu, yönetim kurulunu baştan aşağı zemzemle yıkadı, bol bol fotoğraf çektirip gazetelerde yayınlattılar, dönüşte viskiyi bırakacaklarını müjdelediler.

Peygamber ocağına kumpas kurdular.

Cami bombalayacaklar dediler.

CIA casusu imamlara “ne istediniz de vermedik” dediler.

“Haram parayla, yolsuzluk parasıyla hacca gidilir mi?” diye soruldu, “helaldir gidilir” diye fetva verdiler.

“Hırsızlık, dolandırıcılık, fuhuş, uyuşturucu parasıyla yapılmış camide namaz kılınır mı?” diye soruldu, “caizdir” dediler.

Asrın liderimizin mitingi uzadı, namaza geç kaldı, namaz kılacağı camide ezanı beklettiler, asrın liderimiz mitingini tamamlayıp nihayet geldi, ezanı 50 dakika gecikmeli okudular.

Camide biber gazı sıktılar.

Türbeye saygıdan bahsediyorlar&#; Süleyman Şah türbesi'ni ve Süleyman Şah saygı karakolu'nu sırtlayıp, kaçtılar.

V&#;cudunuz konuşuyor

Haberin Devamı

Ahmet Şerif İzgören'in kaleme aldığı ''Dikkat Vücudunuz Konuşuyor'' adlı kitaba göre eller, bakışlar ve duruş ruhun aynası. Emniyet Genel Müdürlüğü, Genelkurmay Başkanlığı, üniversiteler ve özel sektör kuruluşlarında ''vücut dili'' üzerine seminerler veren İzgören, kitabında kişilerin karşısındakine mesajı yüzde 7 oranında sözlerin, yüzde 93 oranında ise ses ve beden dilinin verdiğine dikkati çekiyor.

Kitaba göre, işaret parmağını kaldırarak konuşanlar, gizli bir biçimde karşısındakini tehdit ediyor. Örnek olarak, yeni genel müdür gülümseyerek, ''arkadaşlar burada senelerce beraber çalışacağız'' derken bu işareti yapıyorsa çalışanlara ''ayağınızı denk alın, çalışmayanı gönderirim'' mesajı içeriyor.

Elleri kenetli olanlar genel bir olumsuzluk ya da hayal kırıklığı yaşadıklarının mesajını veriyor. Ellerini önde birleştirerek ''el pençe divan'' duranlar karşısındakine ''ne isterseniz yaparım'' demek isterken, ellerin arkada birleşmesi ise kendine olan özgüveni, meydan okumayı anlatıyor.

Ünlü tiyatrocu Haldun Dormen'in programlarını sunarken yaptığı parmak uçları birbirine yapıştırarak duruşu ''konuya hakim'' olduğuna, bir elin yüzü kapatması ise endişe içinde bulunulduğuna ait ipucu veriyor.

Elin çeneyi okşaması bir kimsenin karar verme sürecinde olduğunu gösterirken, dinleyen kişinin eli yanaktayken, başparmağı çene altındaysa karşısındakine eleştirel, hatta rekabetçi yaklaşıyor. Diğer parmakların ağzı örtmesi ise iki şeyin ipucu; ''benim de söyleyeceklerim var'' veya ''sana inanmıyorum'' 

Kişiler yaşamlarında kendilerini güvende hissetmek için genelde masa, kürsü gibi bir yerin arkasında olmak istiyor, eğer bu yoksa savunma güdülerini bacak bacak üzerine atarak ya da kolları kavuşturarak gösteriyor.

Özellikle yabancı ortamlarda bulunan kişiler kollarını kavuşturarak savunmaya geçiyor, bu sırada başparmaklarını dışarıda bırakanlar ise ''savunmadayım, ama rekabete hazırım'' mesajı veriyor. 

Bacak bacak üstüne atma ise savunmanın diğer bir şekli. Daha çok kadınların tercih ettiği bu oturuş içine kapanıklık ve savunmaya geçmeduygusunu göstergesi kabul ediliyor. Kişi kabuğuna çekiliyor ve fikrini açıklamaya karar verdiğinde bacak bacak üzerine atmaktan vazgeçseafoodplus.infoğını dizden büküp diğerinin üzerine koyarak oturuş ise meydan okuma, hırs ve rekabetin işareti olurken, ayakları çapraz durumda olankişilerin sakladıkları itirafları veya verebilecekleri tavizler bulunuyor.

Yalan söyleyen kişiler ise yüzüne dokunup, gözleri kaçırıyor, erkeklerin büyük çoğunluğu yalan söylerken yakasıyla oynuyor ve gömleğini gevşetiyor.

FLÖRTÜN DİLİ

Birbirine ilgi duyan kişiler, daha dik durmaya ve üstünü başını düzeltmeye başlıyor.  Karşısındakine ilgi duyan kadınlar, farkında olmadan saçlarıyla oynuyor, içgüdüsel olarak erkeğe dönüyor.

Kadınların bilinçsiz olarak yaptıkları en önemli hareket ise el bileklerini içini gösterme. İki tarafın verdiği diğer mesaj ise bir fırsat bulup karşısındakine bir saniye de olsa dokunmak. Elin bükülü olması da ilgiye işaret ediyor, özellikle eşcinsel erkekler elleri bükülü olarak karşısındakine flört mesajı veriyor.

nest...

batman iftar saati 2021 viranşehir kaç kilometre seferberlik ne demek namaz nasıl kılınır ve hangi dualar okunur özel jimer anlamlı bayram mesajı maxoak 50.000 mah powerbank cin tırnağı nedir