yenisafak
Kullanıcılar bunları da aradı:
Yayın Tarihi : 13/01/
Kök Hücre Tedavisi ile MS (Multipl Skleroz) hastalarında hastalığın ilerlemesi büyük oranda engellenir ve mevcut durum çok daha iyi seviyelere çekilir. Kök hücre tedavisi, beyinde otoimmün enflamasyonu engeller, hasarlı beyin ve omurga hücrelerini onarır. Hastalığın başında bu tedaviyi gören hastalar işlerine geri dönebilmektedirler.
Multipl skleroz, merkezi sinir sistemine saldıran, beyin, omurilik ve optik sinirleri etkileyen kronik bir hastalıktır. En sık yaş arası erişkinlerde ortaya çıkabilirken, çocuklar ve daha ileri yaştaki kişilerde de görülebilmektedir. Genç insanlarda en sık görülen ikinci nörolojik engellilik nedenidir. Genellikle tekrarlayan ataklarla başlar. Bu ataklar genel olarak birkaç hafta sürer ve sonrasında kendiliğinden ya da ilaç tedavisi ile büyük oranda veya tamamen geçer. Bazı durumlarda ataklar tam düzelmeyebilir ve kalıcı nörolojik bulgulara yol açabilir. Bazı durumlarda nörolojik bulgular yavaş ilerleyen bir seyir gösterebilir.
MS hastalığının belirtileri hastalığın türüne ve kişiye göre değişebilmektedir. Belirtiler, etkilenen sinirlere ve hasarın boyutuna bağlı olarak değişkenlik gösterebilir. MS’li kişiler, hastalık belirtilerinin herhangi birini ataklar ve düzelmeler ya da yavaş kötüleşen bir seyir izleyerek yaşayabilirler.
Multipl skleroza ne ya da nelerin sebep olduğu bilinmemekle birlikte, vücudun bağışıklık sisteminin kendi dokularına saldırdığı otoimmun bir hastalık olduğu düşünülmektedir. MS’de bu süreç, beyin ve omurilikteki sinir tellerini koruyan ve örten madde olan miyeline zarar verir. Miyelin zarar gördüğünde, sinirler boyunca iletilen mesajların yavaşlayabildiği veya engellenebildiği görülür.
Tıp dünyası multipl skleroz hastalığının neden bazı insanlarda görülüp bazılarında görülmediğini henüz net olarak çözememiş olsa da genetik faktörlerden, çocukluktaki enfeksiyonlara kadar çeşitli faktörlerin rol oynadığı düşünülmektedir.
Günümüzde multipl sklerozun henüz kesin bir tedavisi olmamakla birlikte, atakla ortaya çıkan nörolojik bulguların giderilmesi, atakların ve kalıcı nörolojik bulguların önlenmesi mümkündür.
Ataklarla ortaya çıkan nörolojik bulguların giderilmesinde başlıca kullanılan ajan steroid (kortizon) tedavisidir. Farklı uygulama yolları ile verilebilse de, en sık uygulama biçimi damardan yüksek dozda ardışık veya aralıklı uygulamadır. Çoğunlukla bu tedavi ile hastada tam veya tama çok yakın oranda düzelme gözlenir.
Eğer atak bulgularında steroid tedavisine rağmen yeterli düzelme sağlanamamışsa, alternatif bir tedavi biçimi ‘plazmaferez’dir (plazma filtrasyonu ile kandaki bazı antikorların dolaşımdan uzaklaştırılması). Bu tedavi ile hastalığa yol açan antikorların vücuttan uzaklaştırılması ile iyileşme sağlanır.
Günümüzde MS tedavisinde en başarılı olunan noktalardan biri de önleyici tedavidir. Burada amaçlanan nörolojik özürlülük yerleşmeden ve birikmeden gelişmesini önlemektir. Hastaların %’ında ataklar tamamen önlemekte, bir diğer %30’luk grupta da atak sıklığı ve şiddeti azalabilmektedir.
Kök hücre tedavisi ile tamamen hastalığın ortadan kalktığını söylemek mümkün değildir. Ancak tedaviyle MS’de oluşmuş olan plaklar kaybolmaya başlar ve bu MR görüntüleriyle de ortaya koyulur. Plakların kaybolmasıyla beraber hastanın şikayetleri azalmaya, gerilemeye başlar.
Kök Hücre Tedavisi MS hastalarında, beyinde otoimmün enflamasyonu engelleyerek hasarlı beyin ve omurga hücrelerini onarır. Tedavi sonrasında hastalarda, durumun sabitlenmesi ve hastalığın ilerlemesinde azalma, hastalığın şiddetlendiği periyodların süresinin kısalması, el ve ayaklardaki spastisite (kasların şiddetli derecede kasılı kalması) durumunun azalması, yürümede gelişme, koordinasyon ve denge gelişimi, konuşmada ilerleme, hastanın psikolojisinde, duygularında ve kavramalarında gelişim, bağışıklıkta kuvvetlenme, iç organ işlevlerinde düzelme (kalp, böbrek, karaciğer, bağırsak) ve dolayısı ile hayat kalitesinin artması gözlemlenmektedir.
Hastalığın başında bu tedaviyi gören hastalar işlerine geri dönebilmektedirler.
Diğer bir yandan kök hücre tedavisi vücudun savunma sistemini güçlendirdiği için hastalığın ilerlemesini yavaşlatır. Uzun vadede plak oluşumu tekrar başlarsa, yine kök hücre yönteminin uygulanması gerekebilir. Bu hastalığın tedavisi Ukrayna, Kiev’de bulunan GenCell Kök Hücre Tedavi Merkezi’mizde yapılabilmektedir.
Verilecek hücre sayısı, hastanın yaş ve kilosuna göre belirlenir. Tedavi mezenkimal kök hücre(hastanın kendi yağ dokusu ve ya kemik iliğinden elde edilen) ve ya fetal kök hücre kullanarak gerçekleştirilir. Hangi tedavinin uygulanacağına hastanın durumuna göre karar verilir. 45 gün ara ile 3 seans veya 3 gün üst üste uygulama ile gerçekleştirilebilir. Tedavi protokolü tamamen hastanın durumuna göre ayarlanır, her hasta için farklı protokol uygulanabilir.
Verilen kök hücrelerin boyutu beyin hücrelerinin arasından geçebilecek boyutta küçüktür. Bu nedenle erken dönem teşhislerde tedavinin başarı oranı ciddi anlamda artmaktadır. Yapılan çalışmalarda, kök hücre tedavisi ile çok yüksek oranda olumlu sonuçlar elde edilebilmiştir. Hastaların %83 ’inde hastalığın daha ileri safhalara geçmesini büyük oranda engellemiş ve mevcuttaki kötü durumun düzelmesine yardımcı olmuştur
Dört çeşit MS’ten bahsetmek mümkündür:
Belirtileri en az 24 saat süren, multipl sklerozun karakteristik özelliğinin görüldüğü ilk bölümdür. Bu aşamadaki hastalar henüz MS tanı kriterlerini karşılamamaktadırlar çünkü CIS geçiren hastaların hepsinin MS geliştirmeme ihtimali vardır.
MS’li kişilerin yüzde 85’ini etkileyen ve yeni veya artan semptomlar içeren en yaygın durumdur.
Hastada erken nüksler ya da remisyonlar olmaksızın semptomların başlangıcından itibaren giderek kötüleşen nörolojik fonksiyonlar (sakatlık birikimi) görülmektedir. Vakaların yaklaşık yüzde 15’i PPMS’dir.
İlk ataklardan veya nüksetme ve remisyondan sonra hastalığın sürekli olarak ilerlemesi durumudur.
Öncelikle Multipl Skleroz(MS) ölümcül bir hastalık değildir. Bu konuda yapılmış pek çok çalışma vardır. Bu çalışmalarda ortalama yaşam süresi açısından MS'lilerle sağlıklı bireyler arasında önemli bir fark olmadığı ortaya konmuştur. MS'de bulaşıcılık söz konusu değildir.
Hastalıkta yaş, cinsiyet, aile geçmişi, bazı enfeksiyonlar, etnik köken ve yaşanan coğrafyanın yanı sıra diğer bazı otoimmun sistemi hastalıklarının da rol oynadığı düşünülmektedir. Hastalık genellikle yaş arası gençlerde, kadınlarda, sosyo-ekonomik düzeyi yüksek toplumlarda, kentlerde yaşayan eğitim düzeyi yüksek kişilerde görülmektedir.
MS’in tanısı koymak için tek bir gereç bulunmamaktadır. Çoğunlukla hastanın nörolojik geçmişi, nörolojik muayene bulguları, beyin ve spinal MR bulguları, bazı durumlarda beyin-omurilik sıvısı bulguları ve bazı durumlarda da elektrofizyolojik testlerle tanı koyulur. Nadiren, diğer tanı olasılıklarını netleştirmek için biyopsi yapılması gerekebilir.
Detaylı Bilgi Al
Bize Ulaşın