Görüntülenme:2.074
Beykoz Fatih Korusu gezi için harika bir alternatif durumunda. Nasıl olmasın ki? En güzel manzara fotoğraflarına taş çıkaracak tertemiz bir doğası var. Ne yani, hepsi bu kadar mı? Tabii ki hayır.
Asırlardır nice uygarlıklara ev sahipliği yapan bu kadim şehir, pek çok doğal güzelliği de göğsünde gururla taşıyor. İşte Otağtepe Fatih Korusu onların başında geliyor. Şehre nefes aldıran bu koru, Polonezköy Tabiat Parkı’na da çok yakın.
O zaman gürültüye kısa bir ara, kalabalığa biraz mola, şimdi huzur zamanı: Karşınızda Fatih Korusu!
Yüzyıllara meydan okuyan koca ağaçların gölgesinde, kuş seslerini dinleyerek denizin kokusunu içinize çekebileceğiniz bir yer Otağtepe Sosyal Tesisleri. Buralarda uzun uzun yürüyüş yapmak sizi hiç yormaz. Bilakis ruhunuzu da bedeninizi de güzelce dinlendirmiş olursunuz.
Ağaç kesmenin, avlanmanın yasak olduğu; özel bakım ve kontrole tâbî yerler ‘koru’ olarak adlandırılıyor. Sonradan ağaçlandırılan alanlar da bu kapsama girebiliyor.
İstanbul her güzellik bakımından olduğu gibi, koru açısından da zengin. Emirgan, Yıldız Parkı, Küçük Çamlıca, Fethi Paşa ve Mihrabat onlardan bazıları.
Anadolu yakasının incilerinden Fatih Otağtepe Korusu, Beykoz-Kavacık Mahallesi’nde yer alıyor. 152 bin metrekarelik bir alana kurulu. Köprüden Anadolu yakasına geçerken tüm ihtişamıyla dalgalanan Türk bayrağını görüyoruz ya hani, işte tam orada. Özel Otağtepe Tıp Merkezi de buraya çok yakın.
Şehrin göbeğinde olmasına rağmen doğallığını koruyabilmesi ona hayranlık duymamız için yeterli bir sebep. Fsm köprüsünün sağında yer alan bu doğa harikası, -deyim yerindeyse- kendinizi resetleyeceğiniz bir yer. Bol enerji depolamak ve tüm stresinizden kurtulmak istiyorsanız soluğu burada almanız önemle rica olunur.
Hazır Otağtepe Fatih Korusu demişken, bu bölgenin tarihinden de bahsetmemiz gerekiyor. Hazret-i Osman devrinden itibaren Fatih Sultan Mehmet’e gelinceye kadar pek çok savaşa tanık olmuş bir yer Otağtepe. İstanbul’un fethine ilk hazırlıklar burada başlamış. Otağ-ı Hümayun ilk defa burada kurulmuş. (Osmanlı’da çadırlara ‘otağ’ denirmiş.)
Fatih Sultan Mehmet Karadeniz’den Bizans’a yardım gelmesini önlemek amacıyla Rumeli Hisarı’nın çalışmalarına yine burada start vermiş. Yani 655 tarihinden 1453’e dek, çok şey görüp geçirmiş. Askerler Venedik gemilerini kaçırınca onlara kızarak atıyla denize daldığı yer de burasıymış.
Yıllar sonra bu tarihi bölge artık Fatih Korusu Tema Vehbi Koç Kültür Merkezi olarak hizmet vermeye başladı. Biz ona kısaca Fatih Korusu diyoruz. 😂
Parkta Vehbi Koç’un büstü bulunuyor. Tepenin yakınında gerçekleştirilen inşaatlardan dolayı burası kullanılamaz hâle gelince Vehbi Koç Vakfı ile Tema Vakfı duruma el atmışlar. Yaptıkları çevre düzenlemeleri sayesinde İstanbul’a muhteşem manzaralı bir dinlenme yeri hediye etmişler. O yüzden Fatih Korusu tabiat parkı olarak geçiyor.
Öte yandan burası tarihi dokusu ve güzelliğiyle Avrupa’nın da dikkatini çeken bir yer. Avrupa Konseyi tarafından 50. Yıl kutlamaları münasebetiyle gerçekleştirilen Avrupa Ortak Miras Kampanyası programında da yer edindiği biliniyor. Yine Tema Vakfı’nın Avrupa Konseyi Peyzaj Proje Yarışması’na da katıldığını hatırlatmakta fayda var.
Sonuç olarak Otağtepe İstanbul şehrinin gözbebeklerinden biri. Ziyaretçilerini yeşilin binbir tonu ile ağırlıyor. Size de doğanın misafiri olmak düşüyor.
Otağtepe giriş ücreti 2023 bulunmamaktadır. Özel aracınızla giderseniz, yalnızca araç için otopark ücreti alınıyor.
Karayolları Müdürlüğü’nün 1995 itibariyle Tema Vakfı’na devrettiği 150 bin metrekarelik alan, Vehbi Koç Vakfı’nın destekleriyle yeşillendirilmiş. 12.355 bitki ve 2.645 ağaç dikilen bölgeye 20.655 metrekare çimlendirme yapılmış.
Artezyen kuyusu açılmış, sulama ve elektrik tesisatı ile 500 metreküp su deposu kurulmuş. Tarihi Bizans su sarnıcı tamir edilmiş.
Velhâsılı Fatih Korusu Beykoz ilçesinde taş köprü, gölet, banklar, çitler, yürüyüş yolları ve seyir teraslarıyla bugünkü hâline getirilip 2000 senesinde faaliyet göstermeye başladı.
Açılışı TEMA Vakfı Başkanı Hayrettin Karaca, Koç Holding A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Rahmi M. Koç, TEMA Vakfı Başkan Vekili Nihat Gökyiğit ev sahipliğinde gerçekleştirildi. TEMA Vakfı Yöneticileri ve Üyeleri’nden basın mensuplarına, politikacılardan iş adamlarına kadar birçok kişi oradaydı.
Haftanın 7 günü açık olup 10:00-17:30 saatleri arasında ziyaret edilebiliyor. Akşam erken saatlerde kapanması biraz üzücü. Fakat tepe köprüye dik bir açıdan bakıyor. Dolayısıyla köprü ışıklarının sürücülerin görüşünü etkileme ve kazaya yol açma riski olabilir. Belki o yüzden bu saatlerde kapatılıyordur. Kışın daha erken kapatıldığı da oluyor.
Aşırı sıcaklarda gelmeniz pek önerilmez çünkü güneşi tepeden görüyor. Fakat bu manzara için her şeye değer derseniz siz de haklısınız.
Sabahleyin erken saatlerde gelmenizi tavsiye ederiz. Ya da akşama doğru gelin, gün batımını burada izleyin. Batıya doğru çok hoş bir manzarası olduğundan güneşin batışını burada izlemek çok keyif verir.
Anadolu yakasının Beykoz ilçesinde, Kavacık Mahallesi’ndedir. Üsküdar’dan gelecek olanlar 15M, Kadıköy’den gelecekler ise 14M numaralı İETT hattını kullanabilirler.
15A ve 15 KÇ hatlarını kullanarak da otağtepe Caddesi durağında inebilirsiniz. Eğer 15 ŞN hattını kullanırsanız Kavacık Dörtyol durağında inip 10 dk yürüyün. Beykoz Fatih Korusu’yla buluşacaksınız.
Yolculuk Kadıköy’den takriben 1 saat, Üsküdar’dan 40 dk sürüyor.
Beykoz’dan buraya gelen sarı minibüsleri de tercih edebilirsiniz. 500T numaralı otobüs Cevizlibağ’dan kalkıyor. Dilerseniz ona binin, Fatih Sultan Mehmet köprüsü’nü geçin. Kavacık’ta inerek koruya varabilirsiniz.
Kadıköy ile arasında 17 km uzaklık bulunan Fatih Korusu Otağtepe Parkı, İstanbul’un merkezi bir noktasında yer alıyor.
Şahsi aracınızla gelecekseniz Kavacık çıkışından girip ilk sağa sapın, Otağtepe Tabiat Parkı karşınıza çıkacak.
Ya da deniz otobüsleriyle Beşiktaş’tan Üsküdar’a geçip Beykoz’a giden belediye otobüslerinden birine binin. Sizi Anadoluhisarı’na getirecek. Buradan minibüsle Kavacık’a geçebilirsiniz. Zaten kime sorarsanız sorun hemen Fatih Korusu’nu tarif eder.
15 Temmuz Şehitler Köprüsü’nden geliyorsanız Çengelköy Mahallesi’ne sapın. Vaniköy ve Kandilli Caddeleri’ni geçin. Anadolu Hisarı Mahallesi’ne gelip Otağtepe veya İnönü caddesinden devam ederek Fatih Korusu’na gelebilirsiniz.
Adres: Kavacık Mahallesi, Doğal Sokak, Beykoz, İstanbul
Web: http://www.tema.org.tr
Ayrıca Fatih Korusu yorumları için Foursquare veya Tripadvisor sayfalarına bakmanızı öneririz.
Fatih Sultan Mehmet Köprüsü’nün eteğine kurulu olduğu için manzarası iki köprüyü de rahatça görüyor. İstanbulluların en popüler kaçış noktalarından Otağtepe Fatih Korusu, içinde su kaplumbağalarının bulunduğu yapay bir gölete de sahip. Boğaz manzarasını en güzel izleyebileceğiniz yerlerden biri şüphesiz ki burası. Korunun pek çok yerinde banklar olsa da kalabalık nedeniyle bazen sıkıntı yaşanabiliyor.
Seradaki bitkilerin ve Tema Vakfı ürünlerinin satıldığı bir satış birimi de mevcut. Fakat burası her zaman açık olmuyor.
Mevsimlik bitkiler serada üretilip yetiştiriliyor. Gezi yollarında engelliler için rampalar var.
Aşağı doğru inen merdivenler, korunun en güzel fotoğraf çekilecek yerlerinden. Birbirinden özel karelerle takipçilerinizi kıskandırmanıza imkân tanıyan Otağtepe Parkı, boğaz manzarasına bambaşka bir perspektiften bakmanızı sağlıyor. Özetle gözlere ziyafet çektiriyor, ruha bayram ettiriyor.
Öte yandan Otağtepe Fatih Korusu, ekolojik çeşitlilik yönünden de eşsiz bir hazine. 15 bin 300 bitki türüne ve binlerce mevsimlik bitkiye ev sahipliği yapan koruda hangi ağaçlar yok ki?
Saçlı meşe, tesbih ağacı, kelebek çalısı, sarkık keçi söğüdü, keçi sakalı, kutsal bambu, kartopu ve inci çaylısı gibi türlü türlü bitki park alanını süslüyor.
Gülibrişim, sarmaşık, meşe ağaçları, At Kestaneleri, Gümüşi Ihlamur, Lâleler ve Manolyalar da onların arasında kendine yer buluyor. Çağdaş bir doğa-kültür merkezi olan Otağtepe (Fatih Korusu), doğasever konuklarını ağırlamak için her zaman hazır bekliyor.
Ağaçlar orman değil de park sıklığında. Manzarası yeşilliklerini gölgede bırakıyor. Her taraftan görülse de yakınlaştıkça daha da belirginleşiyor, deniz de görüş açınıza giriyor.
Nilüfer göleti ve üstündeki minyatür köprüyle ayrı bir göz kamaştıran Otağtepe Parkı; şehrin panoramik manzarasını en iyi deneyimleyeceğiniz yerlerden. Gölette nilüfer göremeyebilirsiniz ama olsun.
Göletin yüzeyi 280 metrekare. Rumeli ve Anadolu hisarlarından ilham alınarak taş malzeme kullanılmak suretiyle yapılmış ahşap korkuluklu bir köprüsü var. Bu yapay gölete çeşitli su bitkileri renk katıyor.
Huzurla doğa yürüyüşü yapacağınız bu koruda birbirinden muhteşem pozlar çekilebilirsiniz. Çocuklar da çimenlerin üzerinde özgürce koşup eğlenebilir. Yollar pusetle gezmeye de elverişli.
Tabii ki yerlere çöp atmak yasak. Evcil hayvan girişine de izin verilmiyor. Çocuk oyun parkı mevcut değil. Ama yine de çocuklarla gezilecek yerler arasında.
Sırf boğaz ve Rumeli Hisarı manzarasını izlemek için bile gelinir. Çevre bakımı ve peyzaj düzenlemeleri çok iyi. Fatih Korusu’nda ne yapılır? Sorusunun cevabını uzattık ama mevzu gayet basit: Yürüye yürüye muhteşem manzara izlenir, huzur depolanır. Sonra bu anlar fotoğraflarla ölümsüzleştirilir.
Beykoz’un gözdesi, Instagram’cıların favorisi olan Otağtepe Fatih Korusu, kafa dinlemek isteyenler için biçilmiş kaftan.
İki köprünün kuşbakışı manzarası yeşillikler ve eşsiz deniz manzarasıyla bir araya geldi mi tadından yenmiyor. Ama gerçekten yenmiyor. 😊 Çünkü burada restoran, büfe, kafe vb. yok.
Fatih Korusu kahvaltı ve yemek için yakındaki mekânları değerlendirebilirsiniz. Fiyatlar ortalama 50 TL’den başlıyor.
Manzarası iyi hoş da maalesef Fatih Korusu piknik ve mangal için uygun bir alan değil. Neyse ki merkeze oldukça yakın. Karnınızı orada doyurur, buraya gelip fotoğraf çekebilirsiniz.
İsterseniz 10 dk’lık yürüyüşle Anadolu Hisarı’na inersiniz, Göksu deresi’nin oralarda sıralanmış kafe veya çay bahçelerinde oturabilirsiniz. Mesela Öğretmenler Evi iyi bir tercih olabilir. Hem bir şeyler atıştırır, hem Rumeli Hisarı’nı izlersiniz. Yanınızda çocuklar varsa onlar da parkta keyifli zaman geçirir.
Paşabahçe ile Otağtepe Beykoz arasındaki sırtlardan başlayıp taa Riva’ya uzanan Beykoz Korusu’nda da güzel bir alternatifiniz var: Beykoz Koru Sosyal Tesisleri. İsterseniz gelmişken yeme-içme ve ekstra manzara için buraya uğrayabilirsiniz.
Otağtepe Güzelcehisar da sıklıkla tercih edilen bir mekân. Restoran-kafe tarzında hizmet veren bu yerde boğazı geniş açıdan seyredebiliyorsunuz. Kadrajınıza Anadoluhisarı ve Rumelihisarı kaleleri de giriyor. Tesisin kapalı alanı ortalama 300, açık alanı ise yaklaşık 200 kişi kapasiteli. Çocuklar için hizmet veren bir minipark var. Boğazda gizlenmiş bir cennet bahçesi âdeta. Hafta sonu boğazı seyrederek brunch keyfi yapmak için ideal.
Biraz daha ilerlediğinizde FSM Köprüsü’nün Anadolu ayağıyla karşılaşıyorsunuz. Yapay gölet ve üzerindeki ahşap köprü dikkatinizden kaçmıyor tabii. Tam orta yere geldiğiniz zaman görüş alanınız daha da büyüyor.
Gölün değişik açılardan fotoğraflarını çekmeyi unutmamalısınız. İstanbul boğazına ilerlediğinizde köprünün Rumeli ayağını göreceksiniz. Boğazı ve Rumelihisarı’nı tüm çekiciliği ve güzelliğiyle karşınızda bulunca kendinizden geçeceksiniz. Bu masalımsı manzara sizi büyüleyecek. Aman kapılıp gideyim ve fotoğraflamayı unutayım demeyin.
İstanbul boğazının inci gerdanlığı olan Fatih Sultan Mehmet Köprüsü burada tüm görkemiyle arz-ı endâm ediyor. Emirgan Korusu ve Sakıp Sabancı Müzesi de fotoğraf karelerinizde yer alacak diğer detaylardan. Sol tarafta ise Cemile Sultan Korusu, Anadoluhisarı, Üsküdar ve Kandilli bulunuyor. Özetle burası, sizi hayran hayran kendine uzunca baktıracak bir manzara sunuyor.
Burada sevdiklerinizle keyifli sohbetler edebilir, dünya mutfağından eşsiz lezzetlerin tadını çıkarabilirsiniz. Organizasyon ve davetlere de ev sahipliği yapan Otağtepe Cafe’nin büyük bir otoparkı var.
Otağ Serpme Kahvaltı fiyatı 90 TL. Sadece kahvaltı tabağı isterseniz 55 TL ödemeniz gerekiyor. Otağ Spesiyal ise 120 TL fiyatından sunuluyor. Burgerlerden tostlara, mantı ve makarna çeşitlerinden tava yemeklerine, ızgaralardan pizzalara ne ararsanız mevcut.
Aynı zamanda kuymak/muhlama, güveçte menemen, kavurmalı yumurta gibi yöresel tatlar da bulunuyor.
İletişim için [email protected] adresine mail atabilirsiniz.Rezervasyon için Otağtepe Cafe sitesini kullaanabilirsiniz.
Otağtepe ağaç bakımından çok zengin. Hele iki Lübnan sediri var ki, bakınca Fatih Sultan Mehmet’in sanki tüm heybetiyle karşınızda durduğunu hissediyorsunuz. Rivâyete göre eskiden bu ağacın altında âlem yapanlar olurmuş. Ağaç bu durumdan çok müteessir olup ağlarmış. Ne zaman orada içki içilse patır patır su damlamaya başlarmış.
Farklı bir söylentiye göre, birileri ağaca çivi çakmaya çalıştığında kan damladığını görmüşler. Yüzyıllardır aynı hâlini koruyan ağaç, o dönemlerden kalan hem doğal hem tarihi bir miras.
İstanbul Büyükşehir Belediyesi tarafından korumaya alınan bu ağaçlar hakkında bir kitap bile yazılmış.
Fatih Sultan Mehmet’in şaha kalkmış at üzerindeki silüetini çağrıştıran bu iki Lübnan sediri tahminlere göre ortalama 600 yaşında. Ağaçları Fatih Sultan Mehmet’in diktiği söyleniyor.
Buraya gelmişken civardaki yerlere de uğramanızı öneriyoruz. Hazret-i Yûşâ Türbesi, Hıdiv Kasrı, Polonezköy Tabiat Parkı, Anadolu Hisarı/Yoros Kalesi onlardan bazıları. Ya da Kanlıca’ya gidip meşhur Kanlıca yoğurdunu deneyimleyebilirsiniz.
O zaman şimdi anlattıklarımızı özet geçelim ve Fatih Korusu gezi rehberi burada sona ersin:
Ücretsizdir. Yalnızca otopark için ücret ödemeniz istenir.
Beykoz ilçesinin Kavacık Mahallesi’ne bağlıdır.
Deniz otobüsleriyle Beşiktaş’tan Üsküdar’a geçin. Buradan Beykoz’a giden belediye otobüsleriyle Anadoluhisarı’na gelin. Minibüsle Kavacık’a geçebilirsiniz.
Piknik ve mangal gibi aktiviteler yapılamıyor. Sadece manzara seyretmek, yürüyüş yapmak ve fotoğraf çekmek için gitmeyi tercih edebilirsiniz.
Şu bir gerçek ki İstanbul her yeri sürprizlerle dolu bir şehir. Korular, tabiat parkları da bunların en güzellerinden. Beykoz Fatih Korusu da kendini doğaya atmak isteyenlerin can simidi.
Boğazın inci mercanı olarak nitelendirilen bu koru, şehrin keşfedilmeye değer gizli köşelerinden. Öyleyse şimdiden iyi eğlenceler.
Bu arada diğer gezilecek yerler yazılarımızı takip etmeyi de unutmayın.
Emirgan Korusu, İstanbul’un kalabalığından sıyrılıp asırlık ağaçların arasında eşsiz bir boğaz manzarasını sizlere sunuyor. İçerisinde yararlanabileceğiniz pek çok alan ile ister hafta içi ister hafta sonu bu harika parkın tadını çıkarabilirsiniz. Bizlerde sizlere yazımızda koru hakkında detaylı bilgiler veriyoruz. İçeride neler var, köşkler hakkında detaylar, kahvaltı ve fiyatları, aileler için çocuk oyun alanları ve piknik alanları ile nerede, nasıl gidilir gibi detaylı ulaşım bilgilerine yer verdik.
Osmanlı Hükümdarı IV. Murad tarafından İranlı Emir Gün’e hediye olarak vermiştir.Sonrasında ise bu yeşillik bahçe, birçok kez el değiştirmiştir.Son olarak 1940 yılında dönemin belediye başkanı olan Lütfi Kırdar tarafından kamulaştırılması salanmıştır.Arından ise park, halkın kullanımına açılmıştır.
Parkın sahip olduğu doğal güzellikler, şehrin bu kadar merkezi bir konumunda eşine ender rastlanabilecek türdeyken, içerisindeki köşkler de tarihe ışık tutan yönleri ile görülmeye değerdir.
Korunun içerisinde köşkler, çocuk oyun alanları, piknik alanları ile seyir terasları bulunuyor.İçerisinde pek çok fotoğraf çekimi yapabileceğiniz noktalar ile koşu ve yürüyüş parkurları da yer alıyor.Yazımızın devamında koruda yer alan yerler ve yapılacak aktiviteler hakkında tüm detaylara yer verdik.
1871 ve 1878 yılları arasında koru içerisinde yaptırılan köşkler, renklerinden aldıkları isimleri ile anılırlar.
Süsleme sanatının en güzel motiflerinin bu köşkte görebilirsiniz.Diğer köşklere göre manzara en güzel burada diyebiliriz. Burada restoran ve kafe yer alıyor.Doğal ortamın içerisinde boğaz manzarasına karşı yemeğinizi yiyebilirsiniz.
Pembe köşk, Osmanlı döneminde görülen bir mimariye sahip.Oldukça hoş bir görünüme sahip köşkte kahvaltı yapmakta ayrı bir zevk.
Beyaz Köşk, etrafında yer alan havuzun ve çeşit çeşit çiçeklerin görüntüsü ile eşsiz bir ortamda yer alıyor.Korunun merkezi sayılabilecek bir noktada yer alıyor.
Emirgan Korusu’nda kahvaltı fiyatları serpme kahvaltı Sarı Köşk kişi başı 99 TL. Mega kahvaltı (2 kişilik) fiyatı 279 TL. Açık büfe kahvaltı hafta sonları veriliyor.
Kahvaltı için menüde alabileceğiniz diğer alternatifler ise şu şekilde;
Emirgan Korusu’nun özellikle hafta sonları erken saatlerde dolup taşmasının ve yoğun bir ziyaret almasının nedeni köşklerde verilen kahvaltı ziyafeti. Hafta içi serpme kahvaltı şeklinde verilen kahvaltılar, hafta sonları ise açık büfe şeklinde sunuluyor. Özellikle iki köprüye birden hakim manzarası ve boğazı sanki bir dereymişçesine yukarından gören manzarası ile Sarı Köşk, bu konudaki ilk tercih oluyor.
Kahvaltı çeşidi ve lezzetleri açısından oldukça tatmin edici bir menüye ve kalite standardına sahip olsa da, eğer üst düzey bir hizmet bekliyorsanız keyfinizin kaçmaması adına biz sizi önceden uyaralım. Self servis anlayışının fazlaca hakim olduğu mekanda bu detayları çok kafanıza takmaz iseniz, sizi belki de İstanbul’un en özel manzarasında bir kahvaltı bekliyor olacak.
Servisin saat 9:00’da başladığı köşklerde hafta sonu verilen açık büfe kahvaltı için son giriş 13:30. Hafta içi yine aynı saatte servis başlarken, servisin bitişi 14:00’te.
Korunun içerisinde çok sayıda piknik yapabileceğiniz alanlar yer almakta.Her alanın yanı başında da çocuk oyun parkları bulunuyor.Piknik alanlarının içersinde çeşmeler, mescid ve tuvaletler yer alıyor.Parkın içerisinde en kalabalık zamanlarında bile yer bulabiliyorsunuz.Oldukça geniş bir alan sahip olan koruda ağaçların altında pikniğinizi yapabilirsiniz.
Korunun içerisinde çok sayıda oyun parkı bulunuyor.Çocuklu ve bebekli aileler için İstanbul’da gidilecek en güzel parkların başında geliyor.Çocuklar için oldukça geniş alanlara parklar yapılmış.İçerisinde kaydıraklar, tırmanma alanları gibi pek çok aktiviteye yer verilmiş.
Çocuklu aileler için bir yandan piknik yapıp bir yandanda çocuğunuzu parkta oynarken izleme şansınız oluyor.Aynı zamanda bebekli aileler içinde park oldukça ideal.Burada ağaçların sık olaması sebebi ile fazla rüzgar olmuyor.Bebeğiniz ile parkın içerisinde gezinti yapabilirsiniz.Yazın sıcaklarında da ailece kaçabileceğiniz ağaçların gölgesinde vakit geçirebileceğiniz oldukça huzurlu bir yer.
Düğün fotoğrafları çekimi için harika bir ortam olduğunu söyleyebiliriz.Özellikle ilkbaharda harika bir görsel şölende mutluğunuzu fotoğraflar ile ölümsüzleştirebilirsiniz. Dış çekimler için köşkleri, doğal güzellikleri, manzarası ile tercih edebileceğini bir yer.Parkın içerisinde yer alan alanlar ise adeta düğün veya nişan fotoğraf çekimleri için yapılmış.
Koruya yaya olarak gelen ziyaretçiler ücretsiz olarak giriş yapabiliyorlar. Ancak araçla gelen ziyaretçilerden 48 TL ücret alınmaktadır.
Aracınız ile ücretli giriş yaptıktan sonra parkın içerisinde ve köşklerin önlerinde araç park yerleri bulunuyor.Girişte Pembe Köşkün önünde bir park alanı bulunurken 150 metre sonra büyük bir araç otoparkı yer alıyor.Sonrasında çıkışa doğru yine bir araç otoparkı daha bulunuyor.
İstanbul ilinde ve Sarıyer ilçe sınırları içerisinde yer alan koru, Beşiktaş-Sarıyer Sahil yolu üzerinde denize nazır bir şekilde yükseliyor. Beşiktaş istikametinden gelirken Sakıp Sabancı Müzesi’nin üstünde oldukça geniş bir alanı içerisine alan koruya ulaşım için birçok alternatif söz konusu.
Otobüsle Emirgan’a Gelmek için;
29Ş ile direk Emirgan’a gelinir ya da buradan 4. Levent’e geçilip EL2 hattına binilir.
Otobüsle Emirgan’a Gelmek için;
22 ve 25E nolu hatlar Emirgan’a kadar gitmektedir.Sefer saatleri ve durakları İETT’nin şu adresinde.
Otobüsle Emirgan’a Gelmek için;
25RE nolu hat ile ulaşabilirsiniz.Sefer saatleri ve durakları İETT’nin şu adresinde.
Otobüsle Emirgan’a Gelmek için;
40, 40T ve 42T nolu hatlar sizi doğrudan Emirgan’a götürecektir.
Ayrıca farklı durak ve konumlardan koruya ulaşım için kullanabileceğiniz tüm İETT seferlerine de şu adresten ulaşabilirsiniz.
Deniz yolu ile Emirgan Korusu’na gelmek isteyenlerse nadir de olsa çalışan İDO’nun Emirgan seferleri ile Emirgan İskelesi’ne kadar gelebilirler.
Şahsi aracı ile gelecek olanlarsa Beşiktaş-Sarıyer Sahil Yolu’nu kullanarak, hemen Sakıp Sabancı Müzesi’nin yanı başındaki tabelaları takip ederek koruya rahatlıkla ulaşabilirler.
Sizlerde Emirgan Korusuhakkında bilgi ve tecrübelerinizi yazımıza yorum yaparak bizlerle paylaşımda bulunabilirsiniz.
Başlıklar
İstinye Park nerede İzmir? İstinye parkı neresi Nasıl Gidilir? toplu taşımayla ulaşım nasıl olur? İstinye Park adresi. İstinye Park Avm İstanbul’un en sosyetik alışveriş merkezlerinden biri diyebiliriz. Her gün ziyaretçilerine ev sahipliği yapmaktadır. Pınar mahallesi mevkiinde bulunan İstinye Park AVM Emirgan Korusu’na da yakındır. 21 Eylül 2007 tarihinde açılmıştır.
İstinye Park İstanbul’un Sarıyer ilçesinin Maslak semtinde bulunan bir AVM’dir.
İstinye parka giderken toplu taşıma ya da Taksi’yi tercih edebilirsiniz. Toplu taşıma ile seyahat ederken çeşitli gezi sayfalarında bulunan bilgilere uyarak, otobüs ve metro kullanımı yapabilirsiniz. Bulunduğunuz lokasyonu bilmediğimizden dolayı tam olarak tarif etmek oldukça zordur. Ancak İstinye Park Avm İstanbul/Sarıyer’de yer almaktadır.
Telefon: (0212) 345 55 55
Pazartesi 10:00–22:00
Salı 10:00–22:00
Çarşamba 10:00–22:00
Perşembe 10:00–22:00
Cuma 10:00–22:00
Cumartesi 10:00–22:00
Pazar 10:00–22:00
İstinye Park Nerede sorusuna yanıt arayanlar için, tam konum bilgisi, istinyepark saat kaçta açılıyor ve saat kaçta kapanıyor gibi sorularınızın yanıtını bu haberimizde verdik.