Vikings dizinin sevilen karakterlerinden biri olan Bjorn Ironside ilhamını aynı adı taşıyan gerçek Viking şefinden alıyor.
Ragnar'ın Oğulları'nın Destanı gibi tarihi İskandinav kaynaklarına göre Bjorn Ironside'ın efsanevi İsveç Kralı Ragnar Lothbrok'un (dizide Travis Fimmel canlandırıyor) oğlu olduğu düşünülüyor.
Express'in haberine göre Ironside, Ortaçağ'da kaleme alınan Annales Bertiniani ve Chronicon Fontanellense adlı tarihi kaynaklara göre özellikle ile yılları arasında aktif rol oynayan güçlü bir deniz komutanıydı.
Viking ordusuyla Batı Fransa'yı, Akdeniz'i, İtalya'yı, daha sonra da Fransa'da Paris'i harap ettiğine inanılıyor.
İskandinavya'ya döndükten sonra, Ragnar'ın oğulları İskandinav krallığını ikiye böldü ve Bjorn, Uppsala ve İsveç'i yönetti.
Tarihi drama dizisi Vikings'de Bjorn Ironside, Lagertha (Katheryn Winnick) ve Ragnar'ın en büyük oğlu olarak tasvir ediliyor.
Ne var ki gerçekte durum böyle değildi. Bjorn, Aslaug'un (Alyssa Sutherland), yani Lothbrok'un üçüncü karısının oğluydu.
Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)
Vikings'in altıncı sezon birinci bölümünün son sahnelerinde Bjorn Ironside’ın, kardeşi Kemiksiz Ivar (Ivar the Boneless) tarafından bıçaklandığı görülüyordu.
Fakat bıçaklamanın gerçekleşip gerçekleşmediği, yalnızca Ivar ve Bjorn'un hayal gücünün bir ürünü olup olmadığı bilinmiyor.
Bjorn savaşan bir kalabalığın ortasında ölümcül bir darbe alıyor gibiydi fakat yere düştüğünde etrafındaki her şey kayboldu, yalnızca sahilde duran Ivar ve Bjorn kalmıştı.
Öte yandan Bjorn savaşta ya da kardeşi Kemiksiz Ivar'ın elinde ölmedi.
Kesin ölüm nedeni bilinmemekle birlikte, yaygın olarak Bjorn'un yaşlılıktan veya hastalıktan öldüğü varsayılıyor.
Ancak Cebelitarık Boğazı’nda Endülüs’ten gelen gemilerle karşılandığında ölüme çok yaklaştığı biliniyor. Bu savaşta Bjorn 40 gemi kaybetti ancak daha sonra zengin bir adam olarak öldüğü İskandinavya'ya döndü.
Herevarar destanına göre Bjorn’ün yerine oğlu Erik geçti.
Independent Türkçe, Express
Independent Türkçe için çeviren: Noyan Öztürk
Savaşçı bir kavim olan Vikinglerin tarihi efsanelerle doludur. Eski İskandinavyada yaşayan kavimler Avrupa kıtasının farkına varmadan öncesinde çiftçilik ve balıkçılık yaparlardı. Kendi aralarında üstünlük sağlamak üzerine savaşlar yapan Vikingler, Kıta Avrupasını keşfettiklerinde tüm güçlerini bu kıtanın zenginliklerini elde edebilmek üzerine birleştirdiler.
Vikingler savaşmaktan ve ölümden hiç korkmazlardı. İnandıkları Pagan dininden dolayı öldüklerinde Tanrı Odinin sarayı Valhallaya gideceklerine ve burada tanrılar tarafından ödüllendirileceklerine inanırlardı. Ölümden kormazlar ve kahramanca savaşırlardı bu nedenle bir Viking erkeğinin ortalama ömrünün 27 yaş civarında olduğu söylenmektedir.
İskandinavya tarihinde birçok efsanevi savaş ve savaşçılar yer almaktadır. Bu yazımızda, Vikinglerin en cesur savaşçıları içerisinden 10 tanesine yer verdik.
Listeyi aşağıdaki şarkı eşliğinde okumanız tavsiye olunur.
Eric 10 yaşından 20li yaşlarına kadar Avrupa Kıylarına yapılan saldırılara katıldı. Ericin babası Güzel Saçlı lakaplı Norveç Kralı Haralddır. Haraldın taht için savaşacak 9 oğlu vardı, Eric 8 erkek kardeşini öldürerek taht kavgasını bitirdi. Kardeşlerini acımasızca katletmesi ona Bloodaxe (Kanlıbalta) unvanını kazandırdı.
Eric, yılında Norveçten kovuldu, yılında ise York kralı oldu. Bir savaş sırasında öldürüldü.
Kızıl Ericin kızıdır. Amerkika Kıtasını Colombdan yüzyıllar önce keşfetmiştir.
Grönland halkını toplayıp yeşillik ve düz ovalardan oluşan Vinlanda yerleşmiştir. En az babası kadar acımasız ve barbar olan Freydis, canını sıkan birileri olduğunda öldürmekten çekinmez. Yağmaladığı köylerde kadın, erkek, çocuk, yaşlı ayırt etmeden hepsini kılıçtan geçirtmiştir.
Mavidiş Haraldın oğludur. yılında babasına karşı isyan etmiş ve onunla savaşmıştır. Babası öldüğünde Danimarka kralı olmuştur.
Vikinglerde kral olup da İngiltereye saldırmamak olmazdı tabiki, bu yüzden Sweyn yılında İngiltereye saldırdı. yılına geldiğinde ise gözünü Norveçe dikti.
Sweyn, yılları arasında, bir yıl da olsa İngiltere kralı olmuştur. Sweyn 28 yıllık ömrüne hem İngiltere kralı hem Danimarka kralı hem de Norveç kralı unvanlarını sığdırarak adını Viking tarihinin efsane isimleri arasına kazımıştır.
İngiltere kralının, Danimarkalı lordlara verdiği emirle uykusunda öldürüldüğü rivayet edilmektedir.
Harald Sigurdsson, yılında, Norveç kralı olan abisininin iktidarını desteklemek için savaşa katıldı. Harald, ordusu savaşı kaybedince Kieve kaçtı. Kievden Constantinoplee geçen Harald, burada Bizansın en seçkin komutanlarından biri oldu.
da Norveçe geri dönen Harald Hardrada, krallık tacını taktı. Kral olduktan sonra ordusuyla İngiltereyi işgal etti.
yılında gerçekleştirmiş olduğu Stamford Bridge Savaşından çok kısa bir süre sonra hayatını kaybetti. Haraldın ölümüyle birlikte Viking çağının kapandığı söylenir.
Efsanevi kral Ragnar (Lothbrok) Lodbrokun oğludur. Ömrünün büyük kısmını savaşarak geçirmiştir. Hayatı boyunca Fransa, İspanya, Sicilya, Kuzey Afrika ve İtalyan Kıyılarına baskınlar yapmıştır.
İtalyanun Pisa kentini ele geçirmiş Romaya kadar dayanmıştır fakat Romanın Luna kentinin duvarlarını aşamamışlardır. Bjorn bunun üzerine ölü takliti yapar ve Bjornün adamları rahiplerden cesedinin merasim eşliğinde yakılmasını isterler. İstekleri kabul olur, Bjorn şehrin kapılarından geçtiğinde birden ayaklanır ve cesurca savaşarak kapıları adamlarına açar. Böylelikle amaçlarına ulaşmış olurlar.
seafoodplus.info Hamundarson
Brennu Njals Sagasının kahramanlarının biridir. Gunnar, tam bir kılıç ustasıdır, her iki elini de ustalıkla kullanmakta olup tek seferde 3 kılıç darbesi etkiyle hedefe vurduğu söylenir.
Gunnar Hamundarson; cesareti, yakışıklılığı, sadakati ve mükemmel savaşçılığıyla adından söz ettirmiştir.
Vikinglerin efsanevi kadın savaşçısı ve kral Ragnar (Lodbrok) Lothbrokun karısıdır. İsveç kralının Norveçe saldırır ve Norveç kralı öldürür. Bununla da yetinmeyip kralın ailesini aşağılamak için ölen kralın ailesindeki kadınları bir geneleve kapatır. Durumu öğrenen Ragnar, kralın ailesindeki kadınlara erkek kıyafeti giydirerek oradan kaçırır.
Ragnar, bu kadınların içerisinde Lagertha adlı kadının cesaretine hayran kalır ve onunla evlenir. Lagertha, pek çok savaşta Ragnarla sırt sırta savaşmıştır.
Öldürmek Eric için bir alışkanlıktı. İlk olarak Norveçte en yakın arkadaşını öldürdü ve sürgün edildi. Yeni taşındığı yerde iki komşusunu daha öldüren Erik bu sefer İzlandaya sürgün edildi. İzlandada da rahat durmayan Erik, krallıktan uzaklaştırıldı.
Bir gemiyle açık denizlere açılan Erik, Batıya yol alır ve Grönlandi keşfeder. Krallığa geri dönen Erik yanına adam ve kadın alarak Grönlande yerleşir ve kendini Grönland reisi ilan eder.
Yazı içerisinde 9 numarada bahsettiğimiz Freydis Eriksdottir Ericin kızıdır.
Kemikle ilgili bir sağlık problemi olduğu için kendisine Kemiksiz Ivar denilirdi. Bacak kemikleri çok kolay bir şekilde kırılabiliyordu. Kendisinin taşınabileceği özel korumalı bir taşıma aracı yaptırmıştı, savaşlara bu aracın içerisinde taşınarak gidiyordu. Savaşlarda sadece ok ve yay kullanabiliyordu ama attığını da vururdu.
Ivar, yılında Dublin tahtına oturdu. yılında ise yüzlerce büyük gemi ile babasının intikamı için York Şehrine saldırdı. Burada babası Ragnar Lothbrokun katili Kral Aelleyi esir düşürdü ve korkunç bir idam yöntemi olan kankartalı işkencesiyle öldürülmesini emretti.
Başarılı bir şekilde tahta hükmeden savaşçı kral Ivar, hayatının son yıllarında Dubline geri döndü ve son günlerini burada geçirdi.
Vikinglerin en efsanevi savaşçısı ve lideridir. Kral Ragnar birçok İskandinav sagasına konu olmuştur.
Viking tanrısı Odinden geldiğini ileri sürmüştür. Lagertha ve Aslaug gibi efsanevi savaşçı kadınlarla evlenmiş ve bunlardan Viking tarihine geçecek çocukları olmuştur.
Hem İsveç hem de Norveç Kralıolmayı başaran Ragnar gözünü uzak kıyılara dikmiş ve Avrupaya akınlar düzenlemiştir. Avrupaya yapılan Viking akınlarının Ragnarla başladığı söylenir. Bu akınlarda başta İngiltere ve Fransa şehirleri olmak üzere birçok şehri yağmalamış ve büyük zaferler elde etmiştir. Ragnar Lothbrokun müthiş zekası karşısında Avrupalılar çaresiz kalmıştır.
Birçok muharebeden sonra İngilterede Kral Aellenin eline esir düşmüştür. Aelle, Ragnarı acımasız bir şekilde yılanlarla dolu kuyuya atmıştır. Ragnarın kuyuya düştüğü sırada meşhur ölüm türküsünü söylediği rivayet edilir.
Odinin benim için şölen masasını hazırladığını bilmek çok güzel. Yakında kıvrık boynuzlardan şarap içeceğiz. Odinin Valhallasına gelen bir savaşçı şikayet etmez. Onun yanına ağzımda korku sözleriyle girmeyeceğim. Æsir beni karşılayacak. Ölüm yas olmadan gelecek. Ben de gitmek için sabırsızlanıyorum. Disir artık beni eve götür, Odinin gönderdiği Valkürler. Æsir ile onur duyarak içkimizi yudumlayalım. Ömrümün günleri sona eriyor. Ölürken gülüyorum. —Ragnar Lodbrok
korkubilimi
seafoodplus.info
Bilim ve teknoloji aşığı; eski eğitimci ve bankacı, şimdi ise araştırmacı yazar ve web yöneticisi ayrıca iyi bir Pink Floyd dinleyicisi. "Bir yerlerde inanılmaz bir şey keşfedilmeyi bekliyor."
Vikings efsanesi final bölümleri ile veda ediyor. Bjorn'e en son neler olduğunu hatırlıyoruz.
Ragnar ve Lagertha’nın en büyük oğlu Bjorn, artık Kattegat’ın yeni kralı… Yeni kral olarak babasının izinden giderek güçlü bir savaşçı, güvenilir bir lider olduğunu kanıtlamak istiyor.
6. sezonda annesi Lagertha’nın Hvitserk tarafından öldürüldüğünü öğrenen Bjorn, kardeşini öldürmeye karar verdi. Ancak son dakika kararını değiştirerek Hvitserk’i sürmeyi tercih etti.
Bjorn Demiryüz, hayatını kurtaran Kral Harald’a karşı borcunu ödemek için Ubbe’yi Kattegat’ın başında bırakarak Kral Olaf’ın yanında gitti. Esir tutulan Harald’ı kurtarmak isteyen Bjorn, burada Kral Olaf’ın bir teklifi ile karşılaştı.
Kral Olaf, bir oylama yapılarak tüm topraklarda hüküm sürecek Norveç Kralı seçilmesini istedi. Oylama sonucu Kral Harald Norveç Kralı seçilince Bjorn canını kurtarmak için kaçmak zorunda kaldı.
Ancak ilerleyen günlerde Prens Oleg’in saldırısına karşı topraklarını korumak için Kral Harald ile ittifak kurdu.
Sezon arası finalinde kardeşi Ivar ile savaşta çarpışan Bjorn, büyük yaralar alarak ölüme terk edildi. Kendi kardeşleri tarafından ihanete uğrayan Bjorn’ün hem hayatı hem de Kattegat’ın geleceği tehlikede.
Savaş sırasında ölümcül darbeler alan Bjorn, fiziksel ve duygusal olarak yeniden ayağa kalkmaya çalışıyor.
Bjorn, Rusların yeni bir saldırı hazırlığında olduğunu biliyor ve hazırlanmak istiyor. Tüm halkı umudunu kaybetmişken onları yeniden bir araya getirebilecek kişinin kendisi olduğunu biliyor.
Vikingler M.S. ile yılları arasında, dönemin en çok korku salan halklarından biriydi. “Kuzeyin vahşi insanları” gerçekleştirdikleri sayısız baskın ve yağmanın ardından, “kana susamış bir halk” olarak büyük bir şöhret yakalamışlardı. Viking kelimesi, eski İskandinav dilinde Vikingr (yağmacı) anlamına geliyordu. Yani bu kana susamış yağmacılara karşı duyulan korku, oldukça yerindeydi! Öte yandan, bütün Vikinglerin kana susamış olduğunu söylemek doğru değil. Yaşadıkları dönem boyunca son derece barışçıl ve iyi niyetli Vikingler de vardı. Açık denizlerde huzur içerisinde ticaret yapmak isteyen Vikinglerin sayısı da bir hayli fazlaydı. Ancak görünen o ki tarih, kana susamış Vikingleri sakin denizcilerden daha çok seviyor! İşte pek çoğu oldukça acımasız insanlar olan, tarihin gördüğü en ünlü 10 Viking…
Erik Thorvaldsson, Büyük Erik veya yaygın olarak bilinen adıyla Kızıl Erik listemizdeki en ünlü ve en vahşi Vikingler arasında! Kızıl Erik’in bu isimle bilinmesinin sebebi, kızıl renkteki saçları ve sakalı. Kızıl Erik, ününü Grönland’ı keşfetmesine ve burada bir yerleşim kurmasına borçlu. Vahşi bir Viking olarak anılmasını ise aile geçmişine! Çünkü Kızıl Erik’in babası işlediği cinayetler yüzünden Norveç’ten sürgün edilmiş bir adamdı. Yıllar sonra, Kızıl Erik de tıpkı babası gibi, cinayet işlemek suçundan sürgün edilmiş ve bu sürgünün sonunda Grönland’ı keşfetmişti.
Kızıl Erik’in oğlu Leif Erikson, ailenin kanlı tarihinde beyaz bir sayfa açan üyesi. Leif Erikosn, büyükbabası ve babasından farklı olarak katletme duygusu değil, keşfetme duygusu yüksek olan bir Viking! Leif Erikson, sahip olduğu büyük merak ve keşfetmeye olan tutkusu sebebiyle Kristof Kolomb’dan tam yıl önce Amerika’ya ayak basmıştı! Bu sebeple, Erikson Amerika’ya yani Yeni Dünya’ya ayak basan ilk Avrupalı olarak kabul ediliyor. Leif Erikson, vahşi olmadan da ünlü bir Viking olunabileceğini ispatlıyor.
Kızıl Erik’in kızı Freydis hakkında sınırlı sayıda bilgi mevcut. Buna rağmen, Freydis’in “babasının izinden” giden bir Viking olduğunu söylemek mümkün. Vikinglerin Amerika’yı keşfetmesini anlatan destana göre Freydis, Amerika’nın keşfi sırasında kardeşi Leif Erikson’un yanındaydı. Freydis Eiriksdottir Amerika’da karaya çıktıktan sonra, elindeki kılıcıyla yerlileri tek başına kovalamaya başladı! Üstelik bu sırada hamileydi!
Ragnar Lothbrok, en ünlü Vikingler arasında bulunuyor. Bu korkusuz Viking kralı aynı zamandan oldukça hiddetli bir Viking savaşçısıydı. Ragnar Lothbrok’un 9. yüzyılda başta İngiltere olmak üzere pek çok farklı bölgeye seferler düzenlediği biliniyor. Bu seferler sırasındaki başarıları ve elbette vahşiliği, yüzlerce yıl anlatıldı. Ragnar Lothbrok hakkındaki hikâyeler onun yıllar içerisinde gerçek bir efsaneye dönüşmesine neden oldu.
İsveç’in efsanevi kralı Bjorn Ironside yaptığı seferlere ve fethettiği topraklarla tarihe geçmiş bir Viking savaşçısı! Bjorn Ironside babası Ragnar Lothbrok tarafından yeni seferler düzenlemekle görevlendirildi. Bunun üzerine Fransa’da, İngiltere’de ve Akdeniz kıyı şeridi boyunca önemli baskınlara imza attı. Düzenlediği seferler ve liderlik ettiği kanlı savaşlardaki başarıları, onu önce efsanelerin sonra da bütün tarihin en ünlü Vikinglerinden birisi haline getirdi.
Gunnar Hamundarson, Vikinglerin ünlü Brennu-Njals destanında yer alan en önemli kahramanlardan bir tanesi. Hamundarson, döneminin en büyük Viking savaşçısıydı. Son derece iyi bir kılıç ustası olmasının yanı sıra oldukça iyi bir okçuydu. Gunnar Hamundarson o kadar büyük bir savaşçıydı ki, bütün vücudunda ağır zırhlar bulunduğu halde kendi boyu kadar zıplayabiliyordu. Atletik yapısı ve gelişmiş savaşçılık özellikleri sayesinde savaşlarda büyük kahramanlıklar gösteriyordu. Bütün bu özellikleri Gunnar Hamundarson’u tarihin gördüğü en büyük Viking savaşçılarından birisi haline getirdi.
Viking efsanelerinde neredeyse doğaüstü bir varlık şeklinde anlatılan Kemiksiz Ivar’ın hikâyesi oldukça ilginç! Kemilsiz Ivar, Ragnar Lothbrok’un oğlu. Ayrıca, doğuştan sahip olduğu bir kemik hastalığı sebebiyle ayakta durmakta bile oldukça zorlanan bir Viking efsanesi… Buna rağmen Kemiksiz Ivar pek çok savaşa katılmaktan geri durmayan bir Viking savaşçısı! Savaş meydanında, yaşadığı öfke patlamalarıyla gözü hiçbir şey görmeyen Ivar, son derece vahşi bir Viking olarak tarihe geçmiş durumda.
Vikingler söz konusu olduğu zaman, vahşilik sıradan bir şey olarak kabul edilebilir. Ancak Erik Kanlıbalta, Vikingler arasında bile oldukça vahşi bir insan olarak kabul ediliyordu. Norveçin ilk kralı Harald Fairhairin oğullarından birisi olan Erik Kanlıbalta, henüz 12 yaşındayken büyük savaşlara katılmaya başladı. Erik, yaşı ilerledikçe şiddet ve vahşiliği Viking toplumunda öne çıkmak için bir araç olarak kullanmaya başladı. Kanlıbalta lakabına ise, neredeyse bütün kardeşlerini acımasızca katlettikten sonra sahip oldu.
Egil Skallagrimsson, vahşilik söz konusu olduğu zaman herhangi bir Viking kadar sırandan biri! Öyle ki efsaneler, ilk cinayetini henüz 7 yaşındayken başka bir Viking çocuğunu baltayla öldürerek işlediğini anlatıyor. Elbette bu cinayet, Egil Skallagrimsson’ın kanlı yaşamındaki sadece ilk eylemdi. Ancak Egil Skallagrimsson’u tarihin en ünlü Vikinglerinden birisi haline getiren şey, vahşi olması değildi. Egil Skallagrimsson, gözünü kan bürümüş bir savaşçı olmanın yanında oldukça iyi bir şairdi! Hatta, şiirleri eski İskandinavya’nın en iyi şiirleri olarak kabul ediliyordu.
Norveç Kralı Harald’ın lakabı “Hardrada” sert hükümdar anlamına geliyor ki bu lakap Harald için son derce uygun! Çünkü Harald Hardrada’nın hükümdarlık anlayışı neredeyse sadece öfke ve askeri kuvvetten oluşuyordu! Buna rağmen ’da Norveç tahtını ele geçirdikten sonra uzun bir barış ve ilerleme dönemi sağlamayı başarmıştı. Elbette, bunda Harald Hardrada efsanevi öfkesinde duyulan büyük korkunun da önemli bir payı vardı…
Kaynak: 1