Sarf dersi arapça fiil çekimlerini konu edinen ilimdir. Klasik arapçayı öğrenmenin olmazsa olmaz ilk basamağıdır. İlk önce fiillerin çekimini ihtiva eden emsile kitabı ezberlenir. Sonra bu fiillerin kalıp/kiplere göre geçişli, geçişsiz, edilgen, ettirgen özelliklerini anlatan bina kitabı okunur. Son olarak ise Arapçadaki fiillerin vezinleri, fiil ve isimlerin çekimleri, bu çekimlerde tatbik edilecek kaidelerin ve bunların izahının aynı zamanda fiillerin kısımlarının ve tariflerinin anlatıldığı maksud kitabı okutulmaktadır. Böylece sarf dersi ile Arapça'nın temelleri atılmış olur.
Emsile kitabımız irfan müfredatın da okutulacak olan ilk kitaptır bu kitapta Arapçadaki kelimelerin köklerinden elde edilen kelime türleri ve çekimleri göseafoodplus.info miktarda ezber gerektirdiği gibi mantığını kavranınca ilim hayatı boyunca kullanacağınız bir kaynak kitaptır.
Bina kitabımız Arapçada kök kelimelerinden türeyen kalıpları içerisinde barındırmaktadır. Bina kitabı Emsile isimli kitabın sonrasında okutulan ve Emsile gibi yazarının tam belirlenemediği sarf kitabıdır.İçeriğinde Emsilede verilen kök fiillerin türleri ve bu kelimelerden başka kelime türetme kurallarından bahsedilir.
Arapça kelime bilgisi kapsamında yer alan bu kitap içerisinde öncelikle binanın genel bir tekrarını ve binada yer alan kalıpların bir nevi emsile-i muhtelifesinin nasıl elde edileceğini aktarır. Ayrıca bazı kelimeler var olan değişimlere değinmekte ve bazı lafzi kurallar ele alınmaktadır.
İzzi kitabı ismi ile bilinen Arapça dilbilgisi kitabının Emsile, Bina, Maksut kitaplarından sonra gelen bir bölümüdür. Bu kitap şimdiye kadar sarf ilmi hususunda tercümesini yapmış olduğumuz kitaplardan meseleleri en geniş olanıdır.
Nahv ilmi, Arapçadaki cümle yapısına dair kuralları içerisinde barındırır. Kelimelerin birbirleri ile alakalı olan irtibatına değinir. Bu noktada kelimeler, cümle içinde amil, mamul ve amel (irab) olarak üç başlık altında değseafoodplus.info kitaptan itibaren bu başlıklar görülmeye başlanacak olup her kitap bir önceki kitaptan daha ayrıntıya inecek şekilde sıralanmıştır.
Arapçanın cümle bilgisi kapsamında yer alan bu kitapta bir cümlede lafzen ve manen başka kelimeleri etkileyen (âmil) kelimeler ile beraber cümle içerisinde etkilenen (mamul) ve bu etkileşimin görüntüsü olan unsurlardan (irab) genel olarak başlıklar halinde bahsedilecektir.
Arapçanın cümle bilgisi kapsamında yer alan bu kitapta bir cümlede lafzen ve manen başka kelimeleri etkileyen (âmil olan) tüm kelimeler genel olarak başlıklar halinde bahsedilecektir.
Arapçanın cümle bilgisi kapsamında yer alan bu kitapta önceki kitaplarda görülen âmil, mamul ve irab konuları daha detaylı şekilde ele alınacaktır.
Bu derste günlük hayatta yaptığımız ibadet ve fiillerin hikmetleri ve okunması sünnet olan dua ve zikirleri ele alınacaktır. Ana kitap olarak İmam Nevevî’nin el-Ezkâr isimli kitabından seçilmiş dualar işlenecektir. Bu dersin sınavı sizlerin bizatihi hayatında her an devam edeceği için uzem sistemi üzerinde bu dersin sınavı olmayacaktır.
Bu dersimizde hayatın her alanında Allah’a sığınmayı ifade eden dualar ele alınacak olup 24 saat boyunca hangi zikirleri yapmak ve neyi tefekküre etmek gerektiğinden bahsedilecektir. Hayat boyu devam edecek bir süreci içine aldığından bu dersten sınav olmayacak; sınav ise hayatımızın her anında önümüze çıkacaktır.
Bu derste insanın ameli düzeyde İslamı ibadet, muamelât (insanlar arası ilişki) ve ukubât (cezalar) başlığı altındaki hükümler ele alınacaktır. İlk kitap olan Nûru’l-îzâh, sadece ibadet bahislerini kapsamakta iken sonraki kitaplarda fıkhın tüm baplarına dair bilgiler ele alınacaktır.
Fıkhın ilmihal düzeyi olarak tanımlayabileceğimiz bu kitapta taharet, namaz ve oruç konuları işlenecektir.
Tefsiri, “Allah’ın Kur’ân-ı Kerîm’deki muradını beşerin gücü oranında bulmaya yardımcı olan bir ilim dalı” şeklinde kısaca tarif etmek mümkündür. Tefsir Kur’an lafızlarının söyleniş keyfiyetinden, lafızların müfred ve terkip halindeki delâletlerinden ve hükümlerinden, terkip halinde iken ortaya çıkan mânalarından bahseden ilim dalıdır”
Celaleyn Tefsiri, tefsir alanında değişik pek çok baskısı yapılan, çok okunan ve hemen her kütüphanede bulunan eserlerden biridir. Tarih boyunca ilim yolcuları bu eserle tanışarak tefsire merhaba demişlerdir. Eserin bunca tefsir arasında bu şöhrete ulaşmasının haklı bir kısım sebepleri vardır. Bir kere o, muhtasar bir tefsirdir. Dili ağır değildir. Anadili Arapça olan da, Arapçayı sonradan ögrenen de onu anlamakta zorlanmaz. Yanı sıra eser, Sahabe ve Tabiun'un Kur'an anlayışlarının karakteristik bir özelliğini yansıtmaktadır. Şöyle ki, Celaleyn Tefsirinde Kur'an-ı Kerim, ayetlerdeki murad-ı İlahiyi ayrıntılı bilgiler içerisinde kaybolmasına meydan vermeyecek şekilde kısa ve net bir üslupla tefsir edilmiştir.
"Tefsiru'l-Celaleyn" diye bilinen bu meşhur tefsir, Celalüddin el-Mahalli (ö/ ) ve Celalüddin es-Suyuti (ö. /) adlı iki alim· tarafından yazıldığı için "Celaleyn Tefsiri" (iki Celal'in Tefsiri) olarak şöhret bulmuştur. İki bölümden oluşan bu tefsirden hangisinin Mahalli 'ye ve hangisinin Suyuti·'ye ait olduğu kaynaklarımızda farklı şekillerde gösterilmiştir. Katip Çelebi; Bakara suresinden İsra suresine kadar olan birinci bölümün Mahalli tarafından; Kehf suresinden Nas suresine kadar olan kısmın ise Suyuti tarafından yazıldığını söyler. Bu görüşe göre, Fatiha suresi de Suyuti· tarafından tefsir edildiğinden tefsirin sonuna konulmuştur .
Diğer görüşe göre ise, Mahalli Kehf Suresinden başlayıp Nas suresine kadar tefsir etmiş, daha sonra Fatiha suresinin tefsirine başlamıştır. Ne var ki ömrü kifayet etmediğinden tefsiri bitirmeye muvaffak olamamıştır. Daha sonra yarım kalan tefsiri Suyuti Bakara suresinden başlayıp İsra suresi sonuna kadar tefsir ederek tamamlamıştır. Suyuti; Mahalli'nin tefsir ettiği belli olsun diye Fatiha'yı tefsirin sonuna koymuştur.
Suyuti, tefsirin başına koyduğu Mukaddimede ve İsra suresi sonunda buna işaret etmiştir. Kanaatimizce doğru olan da budur. İşin aslı ise şöyledir: Ömrünün sonlarına doğru tefsir yazmaya başlayan Mahallinin, Kur'an-ı Kerim'in baştan sona tefsirini bitiremem endişesiyle Rahman suresinden tefsire başlayıp Kur'an'ın sonuna kadar tefsir ettiği; bu bölümü bitirince Yasin suresinden Rahman suresine kadar, daha sonra Meryem suresinden Yasin Suresine kadar tefsir ettiği; bu üçüncü bölümü bitirdikten sonra da baş tarafa geçip Fatiha suresini tefsir ettiği, Bakara suresinin başlarını tefsir ederken ise vefat ettiği anlaşılmaktadır. Talebesi olan Suyuti, hocasının yarım kalan tefsirini, Bakara suresinden yeniden başlayarak tamamlamıştır. İlk görüşün sahipleri, meseleyi tahkik etmeden, tefsirin Kur'anın başından başlayıp yarım kalmış olacağı varsayımından hareket ederek yanlış bir sonuca varmışlardır.
Kabul ve red açısından râvî ve mervînin durumlarından bahseden ilimdir.
Kitabın müellifi Mahmûd Tahhân, Hadîs Usûlü ile ilgili temel meseleleri ele almıştır. Eserin en önemli özelliği, konuların, hadis kültürü çerçevesinde akla gelebilecek muhtemel her çeşit sorunun önce sorulup sonra da cevap verilmesi şeklinde işlenmiş olmasıdır. Her bahsin sonunda konu ile ilgili en meşhur bir veya bir kaç eser, müellif adları ile birlikte yer almaktadır. Böylece hem konu hem literatür zenginliği açısından okuyucularda temel bir hadis kültürü oluşturmak hedeflendiği gözükmektedir. Eserin diğer bir özelliği de, her konu ile ilgili bol bol hadis örneklerinin verilmiş olmasıdır.
Hz. Peygamber'e (s.a.v) ait olan söz, fiil ve takrir ile hem ahlâkî hem de beşerî özelliklerdir.
Ebü’l-Berekât en-Nesefî’nin (ö. /) Kur’ân-ı Kerîm tefsiri.
Bu derste insanın ameli düzeyde İslamı ibadet, muamelât (insanlar arası ilişki) ve ukubât (cezalar) başlığı altındaki hükümler ele alınacaktır. İlk kitap olan Nûru’l-îzâh, sadece ibadet bahislerini kapsamakta iken sonraki kitaplarda fıkhın tüm baplarına dair bilgiler ele alınacaktır.
Kuduri'nin Muhtasar'ı, Hanefi mezhebinde en çok güvenilen ve üzerine en çok şerh yazılan temel metinlerden biridir. Hanefi fıkıh literatüründe "el-Kitab" denildiği zaman Kuduri'nin bu eseri kastedilir. Metinler bazında ihtilafların asgariye indirilmesi klasik dönemin ilk muhtasarı sayabileceğimiz Kuduri'nin Muhtasarı'yla başlamış ve sonraki muhtasarların hemen hepsinde sadece Ebu Hanife'nin görüşlerine yer verilmek suretiyle teşekkül döneminde Kerhi, Hakimü'ş-şehid ve Tahavi tarafından yazılan muhtasarlardaki Ebu Hanife -Ebu Yusuf- İmam Muhammed çizgisi daraltılarak mezhep Ebu Hanife'nin görüşleriyle sınırlandırılmıştır.
Nahv ilmi, Arapçadaki cümle yapısına dair kuralları içerisinde barındırır. Kelimelerin birbirleri ile alakalı olan irtibatına değinir. Bu noktada kelimeler, cümle içinde amil, mamul ve amel (irab) olarak üç başlık altında değseafoodplus.info kitaptan itibaren bu başlıklar görülmeye başlanacak olup her kitap bir önceki kitaptan daha ayrıntıya inecek şekilde sıralanmıştır.
Arapçanın cümle bilgisi kapsamında yer alan bu kitapta Avamil-i Birgivi kitabında geçen âmil, mamul ve irab genel başlıkları; kısımları, şartları, çeşitleri ve örnekleri ile daha detaylı bir şekilde işlenecektir. Kitap, Avamil-i Birgivi yazarı İmam Birgivi'nin bir başka eseri olup Avamil'de geçen konuların şerhi mahiyetindedir.
Osmanlı'dan günümüze tevarüs eden kadim medrese geleneğimizde İmam Birgivi'nin İzharü'l-Esrar isimli eserinin akabinde okutulan Şerhü'l-Muğni kitabı Çârperdî nisbesiyle meşhur Ebû'l-Mekârim Fahruddîn Ahmed b. Tâceddin es-Saʿîd el-Hasan b. ‘Alî'nin (öl. /) el-Muğnî fî ‘ilmi'n-nahv isimli eserinin şerhidir. Çârperdî'nin talebesi olan Muhammed b. Abdürrahim el-Ömerî el-Meylânî tarafından kaleme alınan bu eser kadim ilim geleneğimizde önemli bir yere sahiptir. Günümüzde de medreselerimizde nahiv alanındaki başucu kitabı olarak okutulmaktadır. Kitabın metni, ez-Zemahşerî'nin (ö. /) el-Mufaṣṣal fî ṣınâʿati’l-iʿrâb eserine yapmış olduğu ihtisar olan el-Ünmûẕec ve İbnu’l-Hâcib’in el-Kâfiye adlı eserinden derlenmiştir. Ama Çârperdî eserinde bundan hiç bahsetmemiştir. Çârperdî çok veciz bir şekilde meseleleri aktarmış, talebesi el-Meylânî de Şerhu'l-Muğni'de tanım ve istişhadları çok yönlü olarak açıklamıştır.
İman esaslarına konu olan ve Müslümanların varlığında icma ettiği meseleleri ele alan ilim dalıdır.
Hanefî fakihlerinden Ebû Ca‘fer Ahmed b. Muhammed b. Selâme et-Tahâvî’nin (ö. /) akaide dair kaleme aldığı eserdir. Tevhid konusu ile başlayıp inanca dair konuları delilleri ve sade bir dil ile ilim talebelerine ve müslümanlara aktarmaktadır.
Tefsiri, “Allah’ın Kur’ân-ı Kerîm’deki muradını beşerin gücü oranında bulmaya yardımcı olan bir ilim dalı” şeklinde kısaca tarif etmek mümkündür. Tefsir Kur’an lafızlarının söyleniş keyfiyetinden, lafızların müfred ve terkip halindeki delâletlerinden ve hükümlerinden, terkip halinde iken ortaya çıkan mânalarından bahseden ilim dalıdır”
Allâme Cemel’in Tefsiru’l-Celâleyn üzerine yazdığı haşiyesi: el-Fütuhat’ul-İlahiyye kitabında çeşitli tefsir kitaplarından alıntı yapılmakta ve zengin bir birikim ile ayetler çeşitli açıdan ele alınmaktadır. İfam’da ise talebenin ibare ve metin çözümlemesi açısından kilit rol oynamakta ve büyük bir değer atfedilmektedir.
Ebü’l-Berekât en-Nesefî’nin (ö. /) yazmış olduğu Kur’ân-ı Kerîm tefsiri kitabıdır. İfam olarak tefsirdeki el kltabı olabilecek düzeyde görülmekte olup kitabın içerisinde dil, belagat ve irab çözümlemeleri ile beraber hem fıkıh hem de akaid konularına da yeri geldiğince girilmektedir. Bu da kitabı özlü bir kitap haline getirmekte ve ders kitabı olarak okutulmaya müsait kılmaktadır.
Hz. Peygamber'e (s.a.v) ait olan söz, fiil ve takrir ile hem ahlâkî hem de beşerî özelliklerdir.
Ebü’l-Berekât en-Nesefî’nin (ö. /) Kur’ân-ı Kerîm tefsiri.
Kabul ve red açısından râvî ve mervînin durumlarından bahseden ilimdir.
Hadis usulü denince genelde Şafii metodu anlaşılmakta ve ilk akla gelmektedir. Hanefi mezhebi ise genelde fıkıh usulünde meşhur olagelmiş ve fıkıh usulü başlığı altında hadislere yaklaşımlarını öğrenmekle beraber hadis usulü başlığı ile meşhur olmamıştır. Abdulmecit Türkmânî’nin yazdığı bu eser de Hanefi mezhebinin Hadis usulünü civarı kitaba başvurarak derlemiş ve öz bir şekilde ilim talebelerine sunmuştur.
Bu derste insanın ameli düzeyde İslamı ibadet, muamelât (insanlar arası ilişki) ve ukubât (cezalar) başlığı altındaki hükümler ele alınacaktır. İlk kitap olan Nûru’l-îzâh, sadece ibadet bahislerini kapsamakta iken sonraki kitaplarda fıkhın tüm baplarına dair bilgiler ele alınacaktır.
Kudûrî’nin (ö. /) Hanefî fıkhına dair eser olan bu kitap, içerisinde tüm fıkıh başlıklarını metin halinde ilim talebelerine sunmaktadır. Son derece önemli ve bereketli bir kitap olarak görüşen bu metin onlarca şerh çalışmasına medar olmuştur.
Hüküm istinbat etmek için kullanılan usul ve kaideleri ele alan ilim dalıdır.
Abdulvehhab Hallâf’ın yazdığı usulü fıkıh kitabıdır. Öz bir dile ve muhtevaya sahip olan kitap, bir çok defa basılmıştır. Usulü fıkha giriş sadedinde olan kitap, akıcı bir üslupla işlendiğinden ilim talebelerinin de okumasını kolaylaştıracaktır.
Nahv ilmi, Arapçadaki cümle yapısına dair kuralları içerisinde barındırır. Kelimelerin birbirleri ile alakalı olan irtibatına değinir. Bu noktada kelimeler, cümle içinde amil, mamul ve amel (irab) olarak üç başlık altında değseafoodplus.info kitaptan itibaren bu başlıklar görülmeye başlanacak olup her kitap bir önceki kitaptan daha ayrıntıya inecek şekilde sıralanmıştır.
İbn Hişâm en-Nahvî'nin (ö. /) hem metni hem de şerhi kendisine ait olarak yazdığı nahve dair eseridir. İlim talebesinin nahivdeki el kitabı olabilecek tarzdaki bu kitap, içerisinde çokça ayet, hadis ve şiirlerle nahvin sıradan bir dil olmadığını da göstermektedir. Son derece düzenli bir muhtevaya ve konu sıralamasına sahip olan bu kitap, günümüz akademik tarzda yazılmış hissi vermektedir.
İbn Hişâm en-Nahvî'nin (ö. /) yazdığı nahve dair eseridir. Eserin ana yapısı Arapça’daki edatların hangi manalarda kullanıldığını ve irap yaparken gözden kaçabilecek olan detayları kısaca ilim taleberinin önüne sermiştir.
Tefsiri, “Allah’ın Kur’ân-ı Kerîm’deki muradını beşerin gücü oranında bulmaya yardımcı olan bir ilim dalı” şeklinde kısaca tarif etmek mümkündür. Tefsir Kur’an lafızlarının söyleniş keyfiyetinden, lafızların müfred ve terkip halindeki delâletlerinden ve hükümlerinden, terkip halinde iken ortaya çıkan mânalarından bahseden ilim dalıdır”
Ebü’l-Berekât en-Nesefî’nin (ö. /) yazmış olduğu Kur’ân-ı Kerîm tefsiri kitabıdır. İfam olarak tefsirdeki el kltabı olabilecek düzeyde görülmekte olup kitabın içerisinde dil, belagat ve irab çözümlemeleri ile beraber hem fıkıh hem de akaid konularına da yeri geldiğince girilmektedir. Bu da kitabı özlü bir kitap haline getirmekte ve ders kitabı olarak okutulmaya müsait kılmaktadır.
Beyzâvî’nin (ö. /) yazmış olduğu tefsir kitabıdır. Hem dirayet hem de rivayet türü bir tefsir olan bu kitap, özlü bir tefsir olması hasebiyle ders kitabı olarak okutulmuş olan bir kitaptır. Edebî ve felsefî tahlillerin veciz bir üslûpla ifade edilmesinden dolayı zor anlaşılmasına rağmen eser büyük itibar görerek medreselerde okutulmuş ve daha sonra yazılan tefsirler için vazgeçilmez bir kaynak olmuştur.
Kur'ân-ı Kerim’in anlaşılması ve gerek ayet gerekse sureler ile alakalı bazı meselelerin öğrenilmesi maksadıyla belirlenen kaide ve esaslarla ilgilenen ilim dalıdır.
et-Tibyân fî 'Ulûmi'l-Kur'ân, Muhammed Ali es-Sâbûnî Hoca Efendi'nin saf ve duru bir dille, tüm Müslümanların Kur'ân-ı Kerîm'i kolayca ve güzelce anlamaları için kaleme aldığı tefsir usulü eseridir. Kuranı Kerim ile alakalı genel bilgiler yanında ihtilaf edilen ve mutlaka bilinmesi gereken farklı konulara değinilmiştir.
Bu derste insanın ameli düzeyde İslamı ibadet, muamelât (insanlar arası ilişki) ve ukubât (cezalar) başlığı altındaki hükümler ele alınacaktır. İlk kitap olan Nûru’l-îzâh, sadece ibadet bahislerini kapsamakta iken sonraki kitaplarda fıkhın tüm baplarına dair bilgiler ele alınacaktır.
Muhammed Muhyiddin Abdülhamid’in aile hukukuna dair yazmış olduğu fıkıh eseridir. Kitapta aile hukuku başlığı altında bulunan nikah, talak ve diğer aile hukukuna dair hükümler öz ve sade bir dille ilim talebesine aktarılmaktadır.
Abdulkerim Zeydan’ın İslâm hukukuna dair genel kaideleri yer yer modern hukukla karşılaştırmalı olarak ele alarak ele aldığı kitaptır.
Hüküm istinbat etmek için kullanılan usul ve kaideleri ele alan ilim dalıdır.
Muhammed Ubeydullah el-Es’adî’nin fıkıh usulü alanında kaleme aldığı eserdir. İslâm dininde var olan bütün hükümler ele alındıktan sonra İslâm’ın kaynakları (Kur’an, Sünnet, İcmâ, İçtihad) incelemektedir.
Fıkhın konusu olan meselelerin hepsini veya çoğunu kuşatacak şekilde sistemleştirilen temel kuralları ele alan ilim dalıdır.
Abdulkerim Zeydan’ın külli kaideleri ele alan ve ilim talebesinin kolayca okuyabileceği şekilde kaleme aldığı kavaid-i külliye kitabı.
Bir müftünün fetva verirken yapılması veya yapılmaması gereken konuların belirlenmesi hususunda gerekli kural ve sınırları irdeleyen ilim dalıdır.
Muhammed Taki Osmânî’nin fetva verirken veya uygularken nelere dikkat edilmesine dair kaleme aldığı kitaptır. Kitapta bir yandan fetva adabı işlenmekte diğer yandan da fetva verilirken dikkat edilmesi gereken teorik konular ele alınmaktadır.
Nahv ilmi, Arapçadaki cümle yapısına dair kuralları içerisinde barındırır. Kelimelerin birbirleri ile alakalı olan irtibatına değinir. Bu noktada kelimeler, cümle içinde amil, mamul ve amel (irab) olarak üç başlık altında değseafoodplus.info kitaptan itibaren bu başlıklar görülmeye başlanacak olup her kitap bir önceki kitaptan daha ayrıntıya inecek şekilde sıralanmıştır.
Celaleddin es-Suyûtî’nin İbn Malik’in nahv alanında şiir şeklinde yazdığı Elfiyye kitabına yazmış olduğu şerhtir.
Tefsiri, “Allah’ın Kur’ân-ı Kerîm’deki muradını beşerin gücü oranında bulmaya yardımcı olan bir ilim dalı” şeklinde kısaca tarif etmek mümkündür. Tefsir Kur’an lafızlarının söyleniş keyfiyetinden, lafızların müfred ve terkip halindeki delâletlerinden ve hükümlerinden, terkip halinde iken ortaya çıkan mânalarından bahseden ilim dalıdır”
Bu dersler ile kalan cüzler özet şekilde bitirilmiş olup Kuranı Kerim baştan sona okunmuş olacaktır.
Bu derste insanın ameli düzeyde İslamı ibadet, muamelât (insanlar arası ilişki) ve ukubât (cezalar) başlığı altındaki hükümler ele alınacaktır. İlk kitap olan Nûru’l-îzâh, sadece ibadet bahislerini kapsamakta iken sonraki kitaplarda fıkhın tüm baplarına dair bilgiler ele alınacaktır.
Burhâneddin el-Mergīnânî’nin (ö. /) Hanefî fıkhına dair yazdığı eserdir. Hanefi Mezhebinin en muteber kitapları arasında olup; bir yandan Hanefi furuatına dair bilgileri içermekteyken bir yandan da Şafii mezhebi başta olmak üzere diğer mezheplerin görüşlerine de yer verilmektedir.
Muhammed Taki Osmanî’nin muamelat alanında yazdığı fıkıh kitabıdır. Özellikle günümüz ekonomi sistemine dair alternatifler verilmiştir. Ayrıca bir konuda öncelikle dört mezhebe dayalı klasik kaynaklardan alıntı yapılmakta; sonrasında ise genel hükmü özetlenerek sistemli bir şekilde ele alınmaktadır.
Hüküm istinbat etmek için kullanılan usul ve kaideleri ele alan ilim dalıdır.
Kâsım b. Kutluboğa’nın “Hulâsatü’l-efkâr” adlı eseri, Osmanlı medreselerinde asırlar boyunca ders kitabı olarak okutulmuş, Hanefî alimlerce geniş kabul görmüş ve üzerine pek çok şerh, hasiye, ihtisar ve tercüme çalışması yapılmış bulunan Nesefî’nin “Menâru’l-envâr” adlı eserinin, İbn Habîb el-Halebî tarafından yapılan muhtasarının şerhidir.
Hz. Peygamber'e (s.a.v) ait olan söz, fiil ve takrir ile hem ahlâkî hem de beşerî özelliklerdir.
Abdulhayy Leknevî’nin “et-Ta’lîkü’l-Mümecced” isimli bu kitabı, İmam Muhammed b. Hasen eş-Şeybanî rivâyetli İmam Malik’in Muvatta’ isimli kitabının şerhidir.
İslam miras hukukunu ele alan ilim dalıdır.
Hanefî fakihi Muhammed b. Muhammed es-Secâvendî’nin (ö. /'den sonra) İslâm miras hukukuna dair kaleme aldığı eseridir. Feraiz ilminde en çok başvurulan kaynaklardan biridir. Üzerinde birçok şerh ve hâşiye çalışması yapılmıştır. Hanefi mezhebi esas alınsa da yer yer diğer mezheplerin görüşleri de verilmiştir.
Arapçanın dildeki inceliklerini ve sanatlarını ele alan ilim dalıdır.
Mustafa Emin ve Ali Hâzim tarafından belagat ilmi alanında yazılan bir kitaptır. Günümüzde birçok ülkede ders kitabı olarak okutulmaktadır. Alıştırmalarla kuralların pekiştirilmesi de sağlanmış olan bu kitaba dair müellifler, yılında alıştırmaların çözümüyle ilgili bir kılavuz kitap olarak Delîlü’l-Belâğati’l-vadıha’yı hazırlamışlardır.
İlmin her aşaması veya konusunda doğru ve sistemli düşünmeyi sağlayan ilim dalıdır.
Mantık alanında yazılan ve meşhur bir eser olan Îsâgûcî metninin en meşhur şerhlerinden birisi, Îsâgûcî şarihi olan Hüsam Kâtî’nin (ö. /) şerhidir. Bu eser sonraki dönemlerde yazılan şerhlere ilham kaynağı olmuş ve en fazla müracat edilen eserlerden biri haline gelmiştir.
Gündelik hayatımız içerisinde zarar verici her şeyden, musibet ve belalara karşı kötülükten koruyan bu duayı okumayı alışkanlık haline getirmeliyiz. İşte kötülüklere karşı kalkan kadar güçlü ve etkili Bismillahillezi La Yedurru duası okunuşu ve fazileti:
Sabah ve akşam okunduğu zaman Allah'ın izniyle her türlü dert, sıkıntı ve şerden korunmak için okunanBismillahillezi La Yedurru duasının fazileti hadis-i şeriflerle sabittir. Hastalıklara karşı şifa bulma, kolay borç ödeme, musibete uğrama gibi daha birçok farklı niyetlerde okunan bu tesirli dua herkesin kolaylıkla ezberleyip aklında tutabileceği bir zikirdir. Her türlü sıkıntı, bela ve musibete karşı okunabilecek olan Bismillahillezi La Yedurru duası, kısa ama etkili olması nedeniyle günlük okunması tavsiye edilen duaların başında gelebilir. Sevgili Peygamber Efendimiz (SAV)'in bizzat kendisinin de okuduğu ve ümmetine tavsiye ettiği Bismillahillezi La Yedurru duasının okunuşunu sizlere derledik. Müslüman kimselerin dışarıdaki türlü türlü kötülüklerden ve zararlardan korunması için her gün okunması tavsiye edilen Bismillahillezi La Yedurru duası ve anlamı
İLİŞKİLİ HABERZırh gibi koruyucu dualar! Evden çıkmadan önce kaza beladan koruyan dualar
BİSMİLLAHİLLEZİ LA YEDURRU DUASI ARAPÇA VE TÜRKÇE OKUNUŞU:
Bismillahillezi La Yedurru duası okunuşu
Bismillâhillezi lâ yedurru ma’asmihi şey’ün fil erdı ve lâ fissemâi ve hüves-semi’ul alim.
''İsmi sayesinde yerde ve gökte hiçbir şeyin zarar veremeyeceği Allah’ın adıyla. O her şeyi işitir ve bilir» derse, ona hiçbir şey zarar vermez.” (Ebû Dâvûd, Edeb, /; Tirmizî, Deavât, 13)
İLİŞKİLİ HABERKoruyucu Ayetel Kürsi suresi okunuşu ve fazileti! Namaz sonrası Ayetel Kürsinin fazileti
İçeriği ve reklamları kişiselleştirmek, sosyal medya özellikleri sunmak ve trafiği analiz etmek için çerezler kullanıyoruz. Sitemizi kullanımınızla ilgili bilgileri ayrıca sosyal medya, reklamcılık ve analiz iş ortaklarımızla paylaşabiliriz. İş ortaklarımız, bu bilgileri kendilerine sağladığınız veya hizmetlerini kullanırken topladıkları diğer bilgilerle birleştirebilir.
Çerezler, web-sitelerinin, kullanıcıların deneyimlerini daha verimli hale getirmek amacıyla kullandığı küçük metin dosyalarıdır. Yasalara göre, bu sitenin işletilmesi için kesinlikle gerekli olan çerezleri cihazınıza yerleştirebiliyoruz. Diğer çerez türleri için sizden izin almamız gerekiyor. Bu site farklı çerez türleri kullanmaktadır. Bazı çerezler, sayfalarımızda yer alan üçüncü şahıs hizmetleri tarafından yerleştirilir. İzniniz şu alanlar için geçerlidir: seafoodplus.info