en yakın petrol / Suspicious activity detected

En Yakın Petrol

en yakın petrol

[email protected]

">

Yakınız перевод на русский

Translate.vc / турецкий → русский / [ Y ] / Yakınız

4,627 параллельный перевод

- Trene çok yakınız! - Riley, biz geliyoruz!

- Мы рядом со станцией!

Pek yakınız.

Мы все очень близки.

Rekora yakınız!

Почти на месте!

Çok yakınız! Uyanın!

Почти на месте!

O kadar yakınız ki kokusunu alabiliyorum.

- Она так близко, что я чувствую ее запах.

Yumurtadan çıkan yavru doğruca radyasyon kaynağı yakınına saklanıyor Babanızın Janjira'daki elektrik santraline gidiyor ve 15 yıl burada kozaya giriyor.

Тогда существо кормили источников излучения в... электростанции в твоего отца Janjira.

Bu bizim adamımızın yakınından bile geçmez.

Это совершенно не наш парень.

Çok yakındınız, çok yakındınız.

Вы были очень близки. Очень близки.

Hatalı çıkan hesaplamalarım doğru olsaydı dünyaya en yakın kuyruklu yıldız olacaktı. 200 yıl içindeki ilk kuyruklu yıldız.

Если бы мои расчеты были правильными, а это вовсе не так она бы подлетела к Земле ближе чем любая другая комета за 200 лет.

Sen ve Debbie çok yakın arkadaştınız.

Вы с Дебби были лучшими подругами.

Yakışıklı Prens, çok yaramazsınız!

Принц, да вы шалунишка!

Resimdeki kadar yakışıklısınız.

Вы так же хороши, как и на портрете.

- Yakın mısınız?

- Самые близкие люди?

... yapacağın en doğru iş. Yakında Leonardo da Vinci misin.. yoksa kendini öyle mi sanıyorsun anlayacağız.

Скоро узнаем, действительно ли ты Леонардо да Винчи или просто так считаешь, а тем временем было бы замечательно...

Katli-amirallere Amanda Cartwright'ın kızının, kız kardeşimin en yakın arkadaşı olduğunu söylediğimde çok heyecanlandılar.

Кровофаны были в восторге, когда я сказал, что дочь Аманды Картрайт - лучшая подруга моей сестры.

- Em, uçağı indirebileceğimiz bir yer yok. Ayrıca Coit Kulesi'ne en yakın noktaya ulaşmamız gerek.

Эм, самолет не посадить, а нам надо к "Койт-тауэр".

Sen, ve diğeri, ikiniz de çok yakışıklısınız.

И вы и этот, другой, вы оба такие красавцы.

Çocukken ailenizle yakın mıydınız?

В детстве вы были близки с родителями?

Bazılarınızın o videoyu yakışıksız ya da rahatsız edici bulmuş olabileceğini fark ettim, bunun için özür dilerim.

Я понимаю, что некоторым из вас это видео показалось немного пугающим или неприятным, и за это я прошу прощения.

En yakın ıssız gezegende indirelim.

Высадим на ближайшей обитаемой планете.

Gerçi siz, saygıdeğer bayan, morgdan çok menopoza daha yakınsınız.

Хотя вы, дорогая леди, ближе к менопаузе, чем к смерти.

Onlardan asla kurtulamazsınız her şeyi yakıp yıkarlar.

Они уничтожат и сожгут все до тла.

Herkes tahliye edildi sızıntının artmasından endişe ediliyor patlamanın gerçekleştiği bölge Hong Konga yakın olması durumu kötüleştiriyor.

... люди, проживающие в радиусе 10 км, были эвакуированы, что говорит о возможной утечке радиации. Были сообщения в сбое в системе охлаждения топливных стержней...

Kötü adamlara Ramsey'nin onları hackleyebileceği kadar yakın olup aynı zamanda çantada keklik gibi avlanmayacak kadar hızlı olmalıyız.

Надо быть близко к плохишам,... чтобы Рамси смогла их хакнуть,... но и на месте стоять нельзя, а то будем как утки в тире.

- Yaptıklarınız size yakışmadı.

Ваши поступки недостойны вас.

Yakışıksız davranışımın nerede yattığını sorabilir miyim?

В чем заключается эта недостойность?

Aynı zamanda bunu istemeyi de ama şunu söylemem gerek ki umursamadığınız bir adamı gelecek vaadiyle kandırmak size yakışmıyor.

И желать. Но я вам скажу : поощрять мужчину, до которого вам нет дела, низко.

Siz dayanabileceğinizi sanıyorsunuz ama yakında yorulacaksınız.

Вы все думаете, что сможете вытерпеть? Да вы скоро устанете.

Majesteleri, sanıyorum Bronwen Fellworthy ile yakınmışsınız.

Ваша светлость, я понимаю, что вы были близки с Бронвен Фелворси.

Yakın arkadaşınız mıydı?

Он был вашим другом?

Yakın arkadaşlarımız arasında yaptık.

Мы хранили ее в тайне.

O seviyeye en yakın olan kişi Fransız-Kanadalı olan Norman Laclair'di.

Самым близким к этому в нашей работе был Норман Лаклер, французский канадец.

Kız kardeşimin başına gelenleri yakın bir zamana dek bilmiyordum.

Только недавно я узнала, что случилось с моей сестрой.

Kızın, kız kardeşin ve en yakın arkadaşının Down sendromu mu var? Ne?

У твоей дочери, твой сестры и лучшей подруги синдром Дауна?

Sanırım çok yakın olunca, hayata bakış açımızın farklı olduğunu unutuyoruz ama ikisi de işe yarıyor.

Из-за того, что мы так близки, мы порой забываем, что по-разному смотрим на жизнь, но мы оба правы.

Yakınlığının bir göstergesi olarak. Kızı olayı abartıyor. Zor bir tiptir.

Преувеличила и усложнила.

Yukarıda, Tanrı'mıza daha yakınken o çürümüş ruhlarınıza bakarsınız.

Пока будете на крыше, ближе к Господу, подумайте о своих гнилых душонках.

Özetle : Çok yakınındayız.

Главное, что мы совсем рядом.

Yakın mıydınız?

Вы были близки?

Temiz ve sınırsız petrol sayesinde yakıt savaşları sona erdi.

Благодаря чистой и безграничной нефти, энергетические войны окончены.

Ancak hakkımda bu kadar kötü düşünüyorsanız yakında Lallybroch'taki evime döneceğimi bilmekten memnuniyet duyacaksınız.

Но если вы обо мне так плохо думаете, то будете рады узнать, что я скоро возвращаюсь домой, в Лалли-Брох.

Tüm yakın akrabalarımızı denedik ve tek eşleşen Deacon.

Среди всех наших родственников только у Дикона подходящая группа.

Çatıya yakın olmamız lazım.

Нам надо быть поближе к крыше.

Çok yakında bir gün hepiniz yüzde 100 orijinal olan ilk jenerasyonun anne ve babaları olma şerefine nail olacaksınız.

И однажды, совсем скоро, вам всем выпадет честь произвести на свет первое поколение 100 % автохтонов.

Bunun anlamı, başrol için fazla şişmanım ve şişko, komik yakın arkadaş rolü için de fazla cılızım demek.

Я слишком толстый для главных ролей, и слишком худой, чтобы играть толстого лучшего друга.

Eğer karınız değilse onun yakınına bile yaklaşamazsınız.

Никто не смеет прикасаться к женщине, если только она ему не жена.

Belki bu bir kaçıştır, bu yüzden bunu yapacağız. Sahile yakın güvenlikli bir binada oturuyor.

Записи с жестких дисков, все его телометрии, каждый его поворот, давление воздуха в шинах, использование топлива.

Hayatta mükemmeliyete yakın bir yere geldiğiniz zaman şanslı olacaksınız.

Хорошо, если вы за всю жизнь хоть как-то приблизитесь к совершенству!

Bundan yıllar sonra bir gün Londra'da birileri piposunu yakıp çocuklarına Nassau'da imkansızın başarılış öyküsünü anlatacak.

В один день, годами спустя, кто-нибудь в Лондоне будет сидеть, курить трубку и рассказывать своим детям маловероятную историю успеха в Нассау.

O destek olmaksızın Bahama Adaları'ndan sağlanan ve süratle kafa üstü çakılan karımızı elde etmemiz imkansıza yakın bir ihtimal.

Поддержку, без которой катастрофическое падение доходов от Багамских территорий стало бы необратимым.

Yakında tozdan başka bir şey olmayacaksınız.

Скоро вы превратитесь в прах.

© 2017 - 2023 Translate.vc

nest...

batman iftar saati 2021 viranşehir kaç kilometre seferberlik ne demek namaz nasıl kılınır ve hangi dualar okunur özel jimer anlamlı bayram mesajı maxoak 50.000 mah powerbank cin tırnağı nedir