Enes Kara Hangi Cemaat Yurdunda
Türkiye Enes Kara’yı konuşurken dikkat çeken ‘cemaat yurdu’ anketi
Ailesinin zoruyla kaldığı cemaat yurdundaki baskıdan şikayet ederek hayatına son veren tıp öğrencisi Enes Kara, cemaat ve tarikat yurtlarının durumunu yeniden gündeme getirdi. Bu konuda yapılan bir anket dikkat çekti. Seçmenin yüzde 80'inin "Cemaat ve tarikatların öğrenci yurtları işletmelerini doğru bulmuyorum" dediği ankette AKP ve MHP'lilerin de büyük çoğunluğunun cemaat yurtlarına karşı olduğu sonucu ortaya çıktı.
seafoodplus.info
Yayınlanma: - 11 Ocak Güncellenme:
MetroPOLL Araştırma’nın Kurucusu ve Yöneticisi Özer Sencar, Türkiye'nin Nabzı Ekim araştırmasından seçmenlere cemaat ve öğrenci yurtlarıyla ilgili görüşlerinin sorulduğu anketin sonuçlarını paylaştı.
SEÇMENİN YÜZDE 80'DEN FAZLASI CEMAAT VE TARİKAT YURTLARINA KARŞI
“Cemaat ve tarikatların öğrenci yurtları işletmelerini doğru buluyor musunuz?” sorusunun sorulduğu ankette seçmenin yüzde 80'den fazlası, cemaat ve tarikatların öğrenci yurtlarını işletmelerini doğru bulmadığını söyledi.
AKP VE MHP'LİLER DE DOĞRU BULMUYOR
Ankete katılan AKP seçmeninin sadece yüzde 20,3'ünün “Cemaat ve tarikatların öğrenci yurtları işletmelerini doğru buluyorum” demesi dikkat çekti. AKP'lilerin yüzde 70,7'si “Doğru bulmuyorum” dedi.
MHP'de ise sadece yüzde 5,6'lık kesim “Cemaat ve tarikatların öğrenci yurtları işletmelerini doğru buluyorum” derken yüzde 89,4'lük büyük çoğunluk doğru bulmadığını söyledi.
“VERMEK İSTEMEM AMA ÇARESİZİM”
Seçmenin 82,1'i çocuğunu cemaat veya tarikat öğrenci yurtlarına ‘Asla vermem’ diyorken yüzde 7'si ‘evet vermek isterim’ yanıtını verdi. Fakat ‘Vermek istemem ama çaresizsem veririm' cevabını veren yüzde 7'lik bir kesim bulunduğu görüldü.
aileAKPcemaatFırat ÜniversitesiintiharMHPöğrencitipTürkiyeWhatsApp
Enes Kara'yı hatırlıyor musunuz?
Tıp öğrencisiydi. Elazığ'da Nur Cemaati'ne ait yurtta kalıyordu. İntihar etti. İntihar öncesi bıraktığı videoda cemaat yurdunda kalmak istemediğini, baskı altında olduğunu söylemişti.
Enes Kara'nın ölümü 'intihar' gerekçesiyle soruşturulmadan, araştırılmadan kapatıldı. Enes'i intihara sürükleyen nedenlerle kimse ilgilenmek istemedi, ne ailesi, ne de ilgili bakanlıklar.
Enes Kara da, ne kadar denetlendiği belirsiz olan cemaat yurdu da konuşulmaz oldu.
Bir buçuk yıl sonra, bu kez Şanlıurfa'nın Eyyübiye ilçesine bağlı Beşat Mahallesi'ndeki bir cemaate bağlı medresede yatılı kalan Abdülbaki Dakak'ın intihar ettiği iddiasını konuşuyoruz.
Olayı ortaya çıkaran Şanlıurfa Kulis TV Genel Yayın Yönetmeni Mehmet Yetim.
Mehmet Yetim'le konuştum.
Abdülbaki Dakak 12 yaşında ve bir yıl önce bu medreseye getirilmiş ailesi tarafından. Bu medresede yatılı olarak kalıyormuş.
Aile ise Ceylanpınar'da yaşıyor. Oğlunu teslim ettikleri medrese ise Eyyübiye İlçesi'nde. Arada yaklaşık km uzaklık var.
Medresenin adı Beşat Medresesi. 'de Eyyübiye Belediye Başkanı Mehmet Ekinci tarafından açılışı yapılmış.
Açılışa Semerkand Vakfı Eyyübiye Temsilcisi Halil Şişkin de katılmış. Semerkant Vakfı Menzil Cemaati'ne ait bir vakıf.
\n12 yaşındaki Abdülbaki üç gündür aranıyormuş. Gazeteci Yetim, jandarmayla konuştuğunu, edindiği bilgiye göre Abdülbaki'nin kaybolduğu gün medreseden çıktığını akşam dönmeyince ailenin haberi olduğunu söyledi. Bunun üzerine de aile kayıp ilanı veriyor sosyal medyada.
\nTabii şunu sormadan geçemeyeceğim
Anadolu Ajansı neden Abdülbaki'nin \"İlçe kırsalındaki Karaali Mahallesi’ndeki evinden çıktığını\" yazdı.
Çünkü Karaali Mahallesi de Eyyübiye İlçesi'ne bağlı. Oysa aile Ceylanpınar'da yaşıyor. En az km uzakta
Üç günlük aramanın sonucunda 12 yaşındaki çocuk asılı halde bulunuyor. Haberlerde medresenin bahçesine yakın bir ahırda asılı bulunduğu iddiası var. Ama benim konuştuğum Beşat Mahalle Muhtarı Ömer Kaya sorularıma çok da yanıt vermek istemedi. Ancak Abdülbaki'nin asılı olarak bulunduğu bilgisini doğruladı. Erkek çocuklarının kaldığı medresenin imamının Abdülhakim olduğunu ifade etti. İmam Abdülhakim'in ailenin akrabası olduğunu söyleniyor.
Muhtarla konuşurken telefonu oğlu aldı ve muhtarın kendisini iyi ifade edemediği gerekçesiyle kendisinden yardım istediğini söyledi.
Muhtarın oğlu, Abdülbaki'nin ailesi tarafından zorla oraya gönderildiğini, çocuğun bir kaç kez kaçtığını, ailenin de okuması için, Kur'an öğrenmesi için medreseye gönderdiğini söyledi.
Medreseye yakın ahırda cenazesi bulunan Abdulbaki'nin kendisini nasıl astığı da mutlaka araştırılmalı. Bu çocuk daha 12 yaşında!
Muhtar Ömer Kaya Duvar gazetesindeki haberde \"Bu çocuk birkaç defa ailesine ve beraber kaldığı arkadaşlarına burada kalmak istemediğini belirtti. Hatta 2 defa eve dönüyor ama yine getiriliyor. En son kayboldu\" demiş.
Benim yaptığım görüşmede ise \"Hiçbir sıkıntısı yoktu\" dedi ya da demek zorunda kaldı.
Şanlıurfa Barosu da sürecin içinde Savcılıkla görüşme yaptıklarını öğrendim.
Baro Başkanı Abdullah Öncel'le de görüştüm. Öncel, baronun Ceylanpınar temsilcisi avukatın aile ile görüştüğünü ancak ailenin 'Rabbim öyle takdir etmiş, kaderdir' dediğini aktardı. Konuştuğum kişiler de bunu teyit etti. Babanın 'takdir-i ilahi' dediğini ifade etti.
Öncel Baro olarak olayı takip edeceklerini, suç duyurusunda da bulanacaklarını belirtti.
Diğer yandan Abdulbaki Dakak'ın ön otopsi raporu da çıkmış. Rapora göre sol ön kol dışta 2 adet 2 santimlik birbirine paralel sıyrık varmış.
Sol kol üste ise 3 santimlik yara yer alıyormuş. Anal ve genital muayene de ise 'post mortem dilatasyon dışında özellik görülmedi\" ifadesine yer verilmiş. Anlamı ölüme bağlı doğal şişme ya da genişleme demek.
12 yaşında bir çocuğun asılı bulunması 'intihar' denilerek geçiştirilecek mi yoksa derinlemesine araştırılacak mı?
İntihar olsa bile sürecin kendisi hiç kimseyi, devlet kurumlarını ilgilendirmeyecek mi?
Yine herkes susacak mı?
\nCandan Yıldız kimdir?\nCandan Yıldız, Marmara Üniversitesi İletişim Fakültesi mezunu. \nGazeteciliğe HBB’de On’da On Haber Program editörlüğü ile başladı. \nKanal D, TV 8, Birgün Gazetesi, CNNTürk, İMC TV, Halk TV’de muhabirlik, editörlük, ana haber editörlüğü ve haber program koordinatörlüğü yaptı. \nHaber kanallarında çeşitli program formatları yarattı. Radyo ve Gazetecilik Ödülleri En İyi Program Ödülü/(), Çağdaş Gazeteciler Derneği En İyi Haber Program Ödülü/ () ödülünü aldı. \nAvustralya’da SBS Türkçe Radyo Haberler servisine haber yaptı. \n\"Öteki Sesler\" isimli belgesel yaptı. \"Dicle’nin Göz Yaşları\" ile \"Şiddete Karşı Anlatılar-Ayakta Kalma ve Dayanışma Deneyimleri\" ortak çalışmalarda yazarlık yaptı. \nT24’le birlikte internet gazeteciliğine adım attı. \n | \n
Köklü Değişim Medya
Enes Kara intiharında ateist arkadaşının intiharı bildiği halde sustuğu, önlemek yerine yönlendirme yaptığı ortaya çıktı. Ayrıca WhatsApp görüşmelerinde Enes Kara’nın intihar etmenin nasıl bir şey olduğunu merak ettiğini ifade eden konuşmaları, bozuk ateist inancın zihinleri nasıl zehirlediğini de gözler önüne serdi.
Elazığ’da 21 yaşındaki Tıp Fakültesi öğrencisi Enes Kara’nın intiharına ilişkin yeni detaylar ortaya çıktı. Kara’nın ateist arkadaşı ile arasında geçen WhatsApp konuşmaları kamuoyu ile paylaşıldı. Cemaat baskısından dolayı intihar ettiği öne sürülen Enes’in ölümünde ateist arkadaşının olayı bildiği halde önlemek yerine yönlendirmesi olduğu ortaya çıktı.
Yeni Akit’te yer alan habere göre, Enes’in G.M.D. adlı arkadaşı ile ateizm konusunda defalarca konuştuğu ve intiharına giden süreçte kendisini yönlendirdiği tespit edildi. Enes’in ateist arkadaşı ile yaptığı görüşmelerde manevi olarak intihara hazırlandığı ve teşvik edici mesajların gönderildiği tespit edildi. İntihar etmeye karar veren Enes ile günler öncesinde görüşen arkadaşı G.M.D.'nin Kara’nın intihar edeceğini günler öncesinden bildiği halde önlemediği hatta internetteki oyun hesabını da istediği ortaya çıktı.
İntihar Videosunu Önceden İzlediği Halde Sustu
Enes’in arkadaşına haftalar öncesinde intihar etmeden önce kaydettiği videoyu gönderdiği ve bunu G.M.D.'nin izledikten hemen sonra Enes'in ailesine göndermek yerine, intihardan sonrasını kast ederek "Videoyu ailene atmamı istiyor musun?" şeklinde soru sorduğu ortaya çıktı.
İntiharı Saatine Kadar Biliyordu
Enes’in nerede ve ne zaman intihar edeceğini de bilmesine rağmen ateist arkadaşı emniyet ekiplerine haber vermeyerek intiharına dolaylı yolla yardım eden şüpheli ile Enes’in Whatsapp’taki konuşmasında, G.M.D.'nin intiharı normalleştirdiği görülüyor:
Enes Kara: Yarın ne yapsam? son günüm
G.M.D.: Son günüm derken… bu pazartesi mi?
Enes Kara: Hangi pazartesi sanıyon?
G.M.D.: Haftaya falan
Enes Kara: Geçen pazar bu değil sonraki pazartesi demiştim
G.M.D.: Saat kaçta düşünüyorsun
Enes Kara: 10 falan
G.M.D.: Sabah akşam?
Enes Kara: Sabah
G.M.D.: Uyanık olacağım
Enes’in intihar edeceği tarihe yakın, şüpheli G.M.D. soğukkanlı bir şekilde "Nerede intihar edeceksin?" sorusunu sorarken, Enes’in de kendisine "Oturduğum apartmanın en üst katında" şeklinde cevap verip, intihar edeceği yerin fotoğrafını attığı hatta atlayacağı katı dahi işaretlediği belirtildi.
İnternet Oyun Hesabını İstedi
Öte yandan şüpheli G.M.D.’nin piyasada alınıp satılabilen ve ciddi getirisi olan Enes Kara’ya ait oyun hesabını almak için ciddi bir şekilde gayret gösterip "Hesabını ben isterim, dürüst olmak gerekirse" diyerek intihar sonrasında elde edeceği menfaati düşündüğü ortaya çıktı.
Enes’i intihara normal bir şeymiş gibi soğuk kanlılıkla hazırlayan ateist arkadaşıyla konuşmasında “merak da var” ifadesi ateist fikirlerin zihinleri nasıl kirlettiğini ortaya koyuyor:
Şüpheli: Son gününde ne yapıyosun
Enes: Storboy dinliyom
Şüpheli: Güzel bir yemek yeseydin
Enes: Çiğköfte yedim
Şüpheli: Adam olana çok bile
Şüpheli: Gitmeden önce yarın sesini duyayım
Enes: Tamam
Şüpheli: Korkuyor musun
Enes: Karmaşık ya korkuyorum heyecanlıyım biraz mutluyum. Merak da var
Savcı, Takipsizlik Kararı Verdi
İkili arasında geçen diyaloglarda şahsın intiharı normalleştirdiği hatta Enes Kara’yı intihara yönlendirdiği gözlemlenirken; dosyayı inceleyen savcı, şüpheli G.M.D. hakkında takipsizlik kararı verdi. Dosyayı hazırlayan avukatlar Ömer Faruk Ceylan, Cengiz Yılmaz ve Mehmet Mustafa Özünver, Elazığ Sulh Ceza Mahkemesi'ne, "kovuşturmaya yer olmadığına dair" verilen karara itirazda bulundu.
Gençlik arasında yayılan ateist düşüncenin nasıl bir zehir olduğu ortaya çıkarken, intiharın cemaat yurdunda gerçekleşmesini dillerine dolayıp, İslam’a saldırma fırsatı olarak görenlerin gerçekler gün yüzüne çıkınca sessizliğe büründüler. Twitter’da günlerce İslam’a ve Müslümanlara hakaret içerikli paylaşımlar yaparak “Enes Kara İntiharı” üzerinde tepinenler, öykündükleri Batılı fikirlerin genç bir insanın intiharında en büyük rolü oynadığını karartmak için üç maymunu oynuyorlar.
Mahmut Kar: "Asıl Suçlu İslam'ı ve Kur'an'ı Unutturanlardır"
Hizb-ut Tahrir Türkiye Medya Bürosu Başkanı Mahmut Kar, Enes Kara'nın cemaat yurdunda ve Bahadır Odabaşı'nın üniversite yurdunda intiharı sonrası açıklamalarda bulunmuş ve Türkiye'de her şehire yapılan üniversitelerle şehirlerdeki ruhun öldürüldüğünü ifade etmişti. Anadolu'da İslami, örfi ne varsa hepsinin bitirildiğini ifade eden Kar, "Ahiret kaygısı olmayan, İslam akidesinden bi haber sadece dünya için çalışan bir genç nesil yetiştirildiler" diyerek iktidara eleştiride bulunmuştu.
Gençleri İntihara Sürükleyenler Kim?#EnesKara#seafoodplus.info
— Mahmut KAR (@mk_mahmutkar)
Enes Kara: Tıp öğrencisinin cemaat yurdunda intiharının ardından tepkiler
Kaynak, Twitter
Elazığ Fırat Üniversitesi Tıp Fakültesi 2. sınıf öğrencisi Enes Kara, bıraktığı yazılı ve video mesajından sonra intihar etti.
Yaklaşık bir ay önce kaydettiği açıklanan video mesajında bir cemaat yurdunda kaldığını belirten Kara, kendisini ateist olarak tanımlıyor ve dini ibadetleri yerine getirmek zorunda kaldığı için çelişki yaşadığını ifade ediyor.
İbadetlere zorlandığını ve ders çalışmaya vaktinin kalmadığını söyleyen Enes bu konuyla ilgili şöyle yazmıştı:
''Özgür hissetmiyorum, 24 saatte kendime ayırabildiğim 3 saat falan. Buna ek olarak dönem sonlarında okuma programları oluyor ve bir hafta boyunca sabahtan akşama kadar buradaki kitaplardan okuyorsun, telefonuna falan da el koyuyorlar.''
Doktorluk mesleğinin itibarının kalmadığını, tıp bölümünü sevmediğini, yurtdışına gitmek istediğini ve geleceğine dair kurgularında bir çıkmazda olduğunu ifade eden Enes Kara, ailesinin baskıcı bir yapısı olduğunu ve dayatmaları ile bu evde kaldığını anlatıyor.
İbadet ve sohbetlerin çok zaman aldığını, ders çalışmaya zaman ayıramadığını, bölüm sınavlarından kaldığını söyleyen Kara, bıraktığı mesajların ardından Pazartesi günü yaşamına son verdi. Gencin cansız bedeni, sabah saatlerinde yaşadığı binanın önünde, yerde bulundu.
Salı günü ailesi tarafından alınan Enes'in cenazesi, Hatay'ın Belen ilçesinde dedesinin mezarı yanında toprağa verildi.
BBC Türkçe'ye konuşan baba Mehmet Kara, yaklaşık 30 yıldır Risale-i Nur okuduğunu, Batman ve Payas'ta görev yaptığı sırada, oğluyla beraber cemaat evlerine giderek sohbetlere katıldıklarını söyledi.
Çocuğunun manevi yönden gelişmesini istedikleri için dindar arkadaşların çocuklarıyla birlikte bir dairede kaldığını belirten Mehmet Kara şunları söyledi:
''Kaldığı yer yurt değil, dört arkadaş aynı evde kalıyorlar, doğrudur orda da Risale-i Nur okuyorlar. Çocuğumuzun manevi olarak da gelişmesini istediğimiz için orda kalsın istedik, sonra olmazsa başka arkadaşlarınla kalırsın dedik. Şikayeti de yoktu, her görüştüğümüzde de iyi olduğunu söylüyordu.''
'İntihar nedeni cemaat evi değil, bölümü'
Enes Kara, bıraktığı notta kaldığı cemaat evinin baskıcı ortamına geniş yer veriyor. Buna karşılık Mehmet Kara oğlunun intiharının nedeninin cemaat evi olmadığını, bölümü sevmediğinden kaynaklandığını savundu:
''İntihar nedeni yanlış gösteriliyor, sanki kaldığı yerden dolayı intihar etmiş gibi. Bölümünü sevmediğini biraz söylüyordu fakat ben bu kadar olduğunu bilmiyordum. Anlattıklarına göre bölümünden şikayetçiymiş. Eğer bize açılmış olsaydı, bölümü bırak tekrar çalış derdik.
"ilk üç bine girseydi ODTÜ bilgisayar mühendisliği istiyordu ama giremeyince, garanti meslek diye tıp bölümünü yazdık. Durumun bu kadar ağır olduğunu bilseydik bölümü bırak yeniden hazırlan derdik ama bize bir şey yansıtmadı."
Enes'in dışında iki kızı da olduğunu belirten Mehmet Kara, oğlunun içe kapanık bir karakteri olduğunu aktardı ve çok baskı yaptıkları eleştirilerini kabul etmedi.
''Baskıcı bir aile değiliz, biz dindar biri olsun istedik, doktor da olacaksa dindar bir doktor olsun istedik. Ama atesit olduğunu söylemiş, onu olumsuz etkilemiş, çok üzüldük.''
Fakültesi önünde anma
Enes için bugün Fırat Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi önünde, tıp öğrencileri tarafından bir basın açıklaması yapıldı. Açıklamada şu ifadelere yer verildi:
''Bir şeyler yapmak için daha kaç canımızı kaybetmemiz gerekiyor, daha kaç gencin dünyayı kucaklayacak gülüşünün solması gerekiyor? Artık ailelerin, öğretmenlerin, yönetimin bu durumu ele alması ve bir şeyler yapmasını talep ediyoruz. Enes videosunda 19 yaşımı böyle hayal etmedim diyor, hangimiz hayal ettik ki…''
Anmaya katılan ve adının haberde kullanılmasını istemeyen bölüm öğrencilerinden biri, Enes'i bölümden pek kimsenin tanımadığını söyledi:
''Bölümden kimseyle iletişim kurmamış. Geçen sene uzaktan eğitim gördük, bu sene de sadece sınavlara giriyoruz ve öğrenciler de birbirinden çok kopuk. Kütüphaneye gelen öğrencilerle tanışıyoruz ama Enes gelmiyordu. Bu yüzden pek kimse onu tanımıyor, sınıftan çok az kişi onu tanıyor. Tanıyanlar da sadece onu bir iki defa görmüş. Ben de onu bir kere gördüm ama çok üzücü bir olay.''
Enes Kara için Türk Tabipler Birliği Tıp Öğrencileri Birliği de yazılı bir açıklama yaptı.
Enes Kara'nın yaşadığı gelecek kaygısı ve cemaatin kurduğu baskıya dayanamadığını, bu nedenle yaşamına son verdiğini belirten açıklamada şu ifadeler yer alıyor:
''Arkadaşımızın intihar sebebi, bizlere baskıdan, mobbingden, gelecek kaygısından, yoksulluktan, güvencesiz ve kölece çalışma koşullarından başka şeyi kalmayan bu düzendir. Artık bizler geleceksizleştirilmek istemiyoruz, ölmek istemiyoruz, yaşamak ve yaşatmak istiyoruz.''
'Cemaat yurtlarına mecbur bırakıldık'
TTB Öğrenci Birliği'nden Helin Çakır ise pandemiden sonra kiraların fahiş oranda arttığını, devlet yurtlarında yer bulamayan dar gelirli birçok öğrencinin cemaat ve tarikat yurtlarına mecbur bırakıldığını savundu.
Sosyal Medya #EnesKara etiketiyle bini aşkın paylaşım yapıldı. Bunlardan biri de Sanatçı Tarkan'ındı.
Çok üzüldüğünü belirten Tarkan ''Unutmayın ki asli görevimiz çocuklarımızı korumak, kollamaktır. Bağnaz ve yobaz zihniyetlerin sömürülerine hizmet ettirmek değildir'' dedi.
Türkiye'de Enes Kara'nın durumunda olup korku içinde, baskı altında yaşayan, yaşam sevincini ve umudunu kaybetmiş, çaresiz binlerce genç olduğunu belirten Tarkan'ın mesajı şöyle devam ediyor:
''Ey analar ve babalar! İş işten geçmeden çocuklarımızın duygu ve düşüncelerine hassasiyetle, sevgiyle kulak verin, koşulsuzca yanlarında olun, özgür iradelerine, istek ve seçimlerine saygı duyun, yaşadıkları hayat onların hayatıdır. Çocuklarınız ne sizin malınızdır ne de size aittir. Onlar, biz anne babalar vesilesiyle dünyaya gelmiş özgür ruhlardır. Çocukların ışığını söndürmek yerine bırakın o ışıkla aydınlatsınlar yüreklerimizi.''
Enes'in intiharı meclisin de gündeminde
CHP milletvekili Ali Şeker, Enes'in intiharını Meclis gündemine getirdi ve ''O barınma koşullarını sağlamayanlar bu suça ortaktır. Çocukları, evlatlarının katillerinin bıçağını yalayan babaların elinden de kurtarmak gerekiyor'' dedi.
Siyasi parti temsilcileri de Enes'in ölümünün ardından başsağlığı mesajları yayınladılar.
AKP Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Ömer Çelik ''Enes Kara kardeşimizin hayatını kaybetmesinin derin üzüntüsünü yaşıyoruz, yüreğimiz yandı' diyerek ailesine ve sevdiklerine başsağlığı mesajını paylaştı.
Muhalafet partilerinden yapılan paylaşımlarda ise cemaat yurtlarının kapatılması vurgusu öne çıktı.
Memleket Partisi Genel Başkanı Muharrem İnce de "Devletin görevini cemaatlere terk eden, evlatlarımızın yaşama sevincini çalan bu düzeni değiştireceğiz" derken, Türkiye İşçi Partisi ''Enes'in katili saray düzenidir, servetine servet katan saray, öğrencilere bir yurdu çok görüyor" dedi.
Deva Partisi Genel Başkanı Ali Babacan da şu paylaşımı yaptı:
''Bu ülkenin gençleri kendi akılları ve inançları doğrultusunda hareket edebilene dek, onların fikri ve ekonomik bağımsızlıklarını sağlayana dek hiçbirimiz özgür olmayacağız, çok üzgünüm, başımız sağolsun.''
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu da ''Çocuklarımızı yıllarca bazı vakıf, dernek, cemaat yurtlarına teslim ettiler. İBB tarihinde ilk kez üniversite yurtlarını bu yüzden hizmete açtık. #EnesKara'nın acı kaybına çok üzüldüm. Gençlerimize daha çok destek olacağız, hiçbir genç kendini yalnız ve çaresiz hissetmeyecek'' dedi.