Kl kurdu, bir tür barsak parazitidir. Oluan enfeksiyon, anüs içinden dna kadar yaylabilir. Hemen her ya grubunda görülebilen bu rahatszlk, çounlukla geliim çandaki çocuklar hedef alr. Özellikle okul dönemindeki çocuklar arasnda kolaylkla yaylr.
Tenya adyla da bilinen kl kurtlar ac, yanma, kant gibi ikayetlere sebep olur. Tan sonrasnda ilaç tedavisiyle bu sorundan kurtulmak mümkündür. Ayrca kiisel hijyene önem gösterilmesi, iç çamar, pijama ve yatak çaraflarnn iyice ykanmas önerilir. Kl kurdu bulac olduundan ayn evde yaayan kiilerin de dikkatli olmas gerekir.
Kl kurtlar sadece ilaç tedavisi ile deil evde uygulanabilen baz bitkisel yöntemlerle de düürülebilir. Bugün sizler için “kl kurdu nasl düürülür, bitkisel tedavi yöntemleri var mdr” sorusuna yant aradk. te kl kurduna doal çözüm önerileri…
Sarmsan Faydalar Nelerdir? Sarmsak Yutmann Faydalar
Hindistan Cevizi Ya Faydalar, Mucizevi Etkileri
Papaya Meyvesi Nedir? 9 nanlmaz Faydas
Kekik Çay (Zahter)
Vitamin Deposu Tropikal Ananasn 10 Faydas
Soan Suyu Kürü
Greyfurt Ya Faydalar Nelerdir? Ne e Yarar? Nasl Kullanlr?
Pelin Otu Nedir? Faydalar Nelerdir? Çay Neye yi Gelir?
Portakal Kabuunun 10 artc Faydas
Basura Ne yi Gelir? Evde 9 Bitkisel Tedavi
Barsak Tembelliine yi Gelen 10 Doal Çözüm
Barsak Enfeksiyonuna yi Gelen 10 Bitkisel Tedavi
Huzursuz Barsak Sendromu Nedir? Belirtileri ve Tedavisi
Evde 5 Doal Barsak Temizleme Kürüyle Toksinlerden Hemen Arnn
* Bu yazı, seafoodplus.info sitesinden Türkçeye çevrilmiştir. Bu yazının içeriğiyle ilgili Habit Gıda AŞnin herhangi bir sorumluluğu bulunmamaktadır. bu yazı sadece bilgilendirme amaçlı olup, İngilizceden Türkeye çevrilmiş olup, hiçbir şekilde sağlık tavsiyesi içermemektedir. Bu yazı dolayısıyla okuyucularda oluşabilecek sağlık sorunlarından Habit Gıda AŞ hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz. Okuyucular bu yazının içeriğiyle ilgili kendi sağlık durumlarına göre doktorlarına danışmadan herhangi bir eylemde bulunmamalıdır. Sağlığınızla ilgili her türlü konuda doktorunuza danışmanız gerekmektedir.
Probiyotikler, sağlığınıza çeşitli faydaları olan canlı mikroorganizmalardır (1).
Takviye şeklinde de fermente gıdalarda da bulunurlar.
Probiyotikler sindirim sistemine, kalp sağlığına iyi gelebilir, bağışıklık fonksiyonunu güçlendirebilirler (2, 3, 4, 5).
Birçok çalışma da probiyotiklerin kilo vermenize ve karın yağlarını eritmenize yardımcı olabileceğini düşündürmektedir.
Bağırsak Bakterileri Vücut Ağırlığını Etkileyebilir.
Sindirim sisteminizde yüzlerce farklı mikroorganizma vardır.
Bunların çoğu bakterilerdir, çoğu dost tur. Dost bakteriler, K vitamini ve bazı B vitaminleri gibi bazı önemli besin maddeleri üretirler.
Vücudun sindiremediği lifi parçalamaya yardımcı olurlar, bunları butirat gibi faydalı kısa zincirli yağ asitlerine dönüştürürler (6).
Bağırsakta iyi bakterilerin iki ana sınıfı vardır: bakteroidler ve firmicutes sınıfıdır. Vücut ağırlığı bu iki bakteri grubunun dengesi ile ilişkili gibi gözükmektedir (7, 8).
Hem insanlar hem hayvanlar üzerinde yapılan araştırmalar, normal kilodaki bireylerin, yüksek kilodaki insanlardan daha farklı bağırsak bakterilerine sahip olduğunu göstermiştir (9, 10, 11).
Bu çalışmalarda, obeziteye sahip insanların normal kilolu insanlara kıyasla daha sıkı ve daha az bakteriodeze sahip olduğu görülmüştür.
Hayvanlar üzerinde yapılan bir çalışmada, obez bir fareden alınan bağırsak bakterileri yağsız bir fareye nakledildiğinde yağsız farenin yağlanmaya başladığı gözlemlenmiştir (11).
Bütün bu çalışmalar, bağırsak bakterilerinin kilo alımında ve veriminde güçlü bir rol oynayabileceğini önermektedir.
Sonuç: Bağırsakta çoğunluğu bakteri olan birçok farklı mikroorganizma vardır. Çeşitli deliller, bu bağırsak bakterilerinin vücut ağırlığı üzerinde güçlü etkileri olabileceğini düşündürmektedir.
Probiyotikler Kiloyu Nasıl Etkiler?
Bazı probiyotiklerin yemek yağının emilimini engelleyebileceği ve dışkıyla atılan yağ miktarını arttırdığı düşünülmektedir (12).
Bir başka deyişle, diyetteki gıdalardan daha az kalori hasat yapıyorlar.
Lactobacillus familyasından olanlar gibi bazı bakterilerin bu şekilde işlev gördüğü tespit edilmiştir (12, 13).
Probiyotikler obezite ile başka yollardan da savaşabilir:
GLP-1in salgılanması: Probiyotikler, tokluğun (iştah azaltan) GLP-1 hormonunun serbest kalmasına yardımcı olabilir. Bu hormon düzeylerinin artması, kalori ve yağ yakmanıza yardımcı olabilir (14, 15).
ANGPTL4ün artması: Probiyotikler protein ANGPTL4 düzeylerini artırabilir. Bu, yağ depolamanın azalmasına neden olabilir (16).
Ayrıca, obezitenin beyindeki iltihaplanma ile bağlantılı olduğuna dair çok sayıda kanıt vardır. Bağırsak sağlığını iyileştirerek, probiyotik, sistemik inflamasyonu azaltabilir ve obezite ve diğer hastalıklardan koruyabilir (17, 18).
Bununla birlikte, bu mekanizmaların çok iyi anlaşılmadığını akılda tutmak önemlidir. Daha fazla araştırma gerekmektedir.
Sonuç: Probiyotikler yiyeceklerden emilen kalori sayısını azaltabilir. İştah ve yağ depolamaya bağlı hormonları ve proteinleri de etkilerler. Ayrıca, obeziteyi etkileyebilecek iltihaplanmayı azaltabilirler.
Probiyotikler Kilo Vermeye ve Bel Yağlarınızı Eritmeye Yardım Edebilir
Araştırmalar, Lactobacillus ailesinin bazı türlerinin kilo vermeye ve göbek yağını eritmeye yardımcı olabileceğini bulmuştur.
Bir çalışmada, Lactobacillus fermentum veya Lactobacillus amylovoruslu yoğurt yemenin, 6 haftalık bir sürede vücut yağını % azalttğı gözlemlenmiştir (19).
aşırı kilolu kişi ile yapılan bir başka araştırmada Lactobacillus rhamnosus takviyelerinin kilo kaybı ve kilo kontrolü üzerindeki etkileri araştırıldı (20).
3 aylık bir çalışma döneminde, probiyotik kullanan kadınlar, sahte bir hap kullanan gruba (plasebo) kıyasla % 50 daha fazla kilo verdi. Ayrıca, çalışmanın kilo kontrolü aşamasında da kilo vermeye devam ettiler.
Lactobacillus Gasseri:
Bugüne kadar incelenen tüm probiyotik bakterilerin arasında Lactobacillus gasseri kilo vermede en umut verici etkileri gösteriyor. Kemirgenler üzerinde yapılan sayısız araştırma, obezite karşıtı etkilere sahip olduğunu buldu (13, 21, 22, 23).
Ek olarak, Japon yetişkinler üzerinde yapılan çalışmalar etkileyici sonuçlar vermiştir (12, 24, 25).
Bir çalışma, bel yağı bulunan kişiyi izledi. İnsanların Lactobacillus gasseriyi 12 hafta süreyle alarak vücut ağırlığını, vücuttaki yağları, BMI, bel boyutlarını ve kalça çevresini azalttığını keşfetti.
Dahası, göbek yağı % oranında azaltıldı. Bununla birlikte, katılımcılar probiyotiği almayı bıraktığında, bir ay içinde karın yağının tamamını geri kazandılar (25).
Sonuç: Lactobacillus ailesinin bazı türlerinin kilo ve göbek yağını azalttığı gösterilmiştir. Lactobacillus gasseri bu konuda en etkili probiyotik olarak görünmektedir.
Bazı Probiyotikler Kilo Almayı Engelleyebilir
Kilo vermek, obezite ile mücadelenin tek yolu değildir. Kilo alımını önlemek başta daha da önemlidir.
4 haftalık bir çalışmada günde kaloriyi aşan diyetler ile birlikte VSL3 olarak adlandırılan bir probiyotik formül alan insanların kilo ve yağ alımında azalmalar görüldüğü tespit edildi (26).
Bu grafikte, probiyotik grubun nasıl daha az yağ elde ettiğini görebilirsiniz:
Bu durum, bazı probiyotik türlerin yüksek kalorili bir diyet bağlamında kilo alımını önlemede etkili olabileceğini ortaya koymaktadır. Bununla birlikte, bunun çok daha fazla çalışılması gerekiyor.
Özet: Bazı probiyotik türler, yüksek kalorili diyetlerde de kilo alımını önleyebilir.
Bazı Probiyotik Türler Kilo Alma ve Şişmanlık Riskini Artırabilir
Bütün çalışmalar, probiyotiklerin kilo vermeye yardımcı olduğunu bulmadı.
Bazı çalışmalar bazı probiyotik türlerin kilo vermeye değil de kilo almaya yol açtığını bulmuşlardır. Buna Lactobacillus acidophilus da dahildir (27).
Bununla birlikte, bu inceleme, yukarıda sözü edilen birçok çalışmayı kapsamamaktadır.
Özet: Tüm probiyotikler kilo kaybına yardımcı değildir ve bazıları kilo alımına bile neden olabilir. Etkiler, probiyotiğin türüne bağlıdır ve bireyler arasında da değişebilir.
Probiyotikler Bulmacanın Bir Parçası Olabilir:
Probiyotiklerin çeşitli faydaları bulunmaktadır. Bununla birlikte, kilo üzerindeki etkileri karışıktır ve probiyotiğin türüne bağlı olarak değişmektedir
.
Kanıtlar, Lactobacillus gasserinin obeziteye sahip kişilere kilo vermede ve göbek yağını eritmede yardımcı olabileceğini gösteriyor. Ek olarak, VSL # 3 olarak adlandırılan bir probiyotik karışımı, yüksek kalorili bir diyette iken kilo alımını azaltabilir.
Sonuç olarak belirli probiyotikler, özellikle sağlıklı, gerçek gıda temelli bir diyetle kombine edildiğinde kilonuz üzerinde ılımlı etkilere sahip olabilir.
Bununla birlikte, kilo vermenin yanı sıra probiyotik takviye almak için başka birçok neden var.
Sindirim sistemini iyileştirebilir, inflamasyonu azaltabilir, kardiyovasküler risk faktörlerini düzeltebilir, hatta depresyon ve kaygı ile mücadelede yardımcı olabilirler.
Probiyotikler ve faydaları hakkında daha fazla kanıta dayalı bilgi için, bu makaleyi okuyun.
Bağırsakların, genel sağlık üzerindeki etkisi daha çok ortaya çıktıkça probiyotikler adından en sık bahsedilen ürünler haline geldi. Gün içinde çoğu öğünde probiyotikten zengin olan yoğurt tüketilmesi gerektiğini belirten Beslenme ve Diyet Uzmanı Hilal Karaca, “Probiyotikler hemen etki göstermezler, etkilerini görebilmek için en az 2 hafta düzenli kullanılmalı” dedi.
“Bağışıklığı güçlendiriyor”
Bağırsaklardaki farklı mikroorganizma toplulukları birçok metabolik işleve sahip olan bağırsak florasını oluşturuyor. Probiyotikler ise bu noktada devreye giriyor. Beslenme ve Diyet Uzmanı Hilal Karaca, probiyotiklerden elde edilecek faydaların bazılarını şöyle sıraladı:
“Bağırsak sistemini düzenler, bağışıklığı güçlendirmeye ve kilo kontrolüne yardımcı olur. Bağırsak duvarını güçlendirir, kanser riskini azaltır, kalp hastalıklarına karşı koruyucu görev üstlenir. Karaciğeri korur ve besinlerin içerisindeki alerjenlerle savaşarak zararlı maddeleri temizler.”
“Her gün düzenli tüketilmeli"
“Takviye ya da besinler yoluyla alınabilen probiyotiklerin vücudumuzdaki etkilerinin görülebilmesi için her gün düzenli olarak tüketilmesi gerekiyor” diyen Karaca, “Probiyotik ile zenginleştirilmiş yoğurt, kefir, boza, tarhana, fermente besinler, sirke, fermente peynirler hem ulaşılması kolay hem de kolaylıkla tüketilebilecek besinler arasında yer alıyor. Probiyotiklere besin sağlayan prebiyotikler olarak ise yer elması, soğan, sarımsak, pırasa, kuşkonmaz, hindiba, keten tohumu, arpa ve yulaf olarak sıralanıyor. Gün içerisinde ana veya ara öğünlerimize ekleyeceğimiz bir kâse probiyotik açısından zengin yoğurt veya bir bardak kefir, tüketiminizi düzenlememize yardımcı olabilir” ifadelerini kullandı.
“Çoçukluktan yatırım yapılmalı”
Probiyotiklerin çocuklar için de son derece önemli olduğunu vurgulayan Karaca, bağırsak sisteminin yanında bağışıklık sistemini de güçlendirmede çok büyük yarar sağladığını belirtti. Karaca, çocuk beslenmesinde probiyotiklere nasıl yer verilmesi gerektiği konusunda şu bilgileri verdi:
“Gün içinde çoğu öğünde mutlaka probiyotikten zengin olan yoğurt tüketimi arttırılmalı. Kefiri, çocuğumuzun zevkine göre çeşitlendirerek, mesela içine meyve doğrayarak, çocuğumuzun daha severek tüketmesine yardımcı olabiliriz. Ayrıca, sağlıklı bağırsak mikrobiyotasi çocuğumuzun psikolojisini iyi yönde etkileyerek daha iyi bir ruh haline sahip olmasına da yardımcı olacaktır.”
“Daha küçük yaşlarda ve bebeklik döneminde ise anne sütü önemli bir probiyotik kaynağını oluşturuyor” diyen Karaca, “Pek çok farklı mikroorganizmadan oluşan anne sütü mikrobiyotası bebek için çok önem taşıyor. Üstelik anne sütü, annenin bağırsak florasından ve beslenmesinden de etkileniyor. Bebeğin bağırsak ve bağışıklık sisteminin güçlenmesi adına annenin hamilelik ve emzirme dönemi boyunca probiyotik besinleri tüketmesi yarar sağlayacaktır. Böylece anne sütü de probiyotik içeriği açısından zenginleştirilecektir” tavsiyesinde bulundu.
Probiyotik eksikliği nasıl anlaşılır?
Bağırsak sisteminde ortaya çıkan gaz, kabızlık, ishal veya şişkinlik hissi gibi bazı sorunların probiyotik eksikliğinden kaynaklandığını belirten Yeditepe Üniversitesi Hastanesi Beslenme ve Diyet Uzmanı Hilal Karaca, “Bu eksikliği giderebilmek için, günlük beslenmemizde daha çok probiyotik ve prebiyotik besinlere yer vermemiz önemli bir role sahiptir. Günde mutlaka porsiyon yoğurt, cacık ve ayran gibi besinleri beslenmenize ekleyin. Eğer ihtiyacınız daha fazla ise günde 1 porsiyon probiyotikli yoğurt ve ya kefir de ekleyebilirsiniz. Salatalarınıza mutlaka sirke kullanmayı unutmayın. Prebiyotik olarak mutlaka lif tüketiminizi arttırın, haftada en az 2 porsiyon kurubaklagil tüketin. Gerektiğinde doktorunuza ve diyetisyeninize danışarak size uygun takviye olarak probiyotik desteğini düşünebilirsiniz” diye konuştu.
En az 2 hafta düzenli kullanılmalı
Doğru ve etkili probiyotik tüketimi için mutlaka bir uzmana danışılması gerektiğinin de altını çizen Karaca, şu önerilerde bulundu:
“Probiyotikler hemen etki göstermezler, etkilerini görebilmek için en az 2 hafta düzenli kullanılmalı. Bağışıklık sistemi baskılanmış kişilerin ( HIV, AIDS vb.) probiyotik tüketimi, tehlikeli sonuçlara yol açabileceği için mutlaka dikkat edilmeli. Metal maddeler probiyotiklerin etkinliğini azalttığı için, bu ikisini birbiri ile temas ettirmemeli. Antibiyotikler ile probiyotikler aynı anda kullanılmamalı, aralarında en az 2 saat fark olmalıdır.”