epilepsi hastaları engelli raporu alabilir mi / Epilepside Özürlülük ve Sosyal Haklar - seafoodplus.info YILMAZ

Epilepsi Hastaları Engelli Raporu Alabilir Mi

epilepsi hastaları engelli raporu alabilir mi

Konu: Epilepsi hastası engelli raporu alabilir mi?

sonrası düzenlenen tabloda bir belirsizlik var epilepsi ile ilgili. nöbet çeşitlerinden bahsetmeden sıklık/seyreklik konusundan bahsetmiş. ben bayılma veya jeneralize nöbet yaşamıyorum. ancak ayda min kez bazen daha fazla sayıda fokal nöbet yaşıyorum. adı nöbetse nöbet, diğerlerine göre kıyas bile edilemez belki ama günlük aktiviteleri bir şekilde engelliyor, kısıtlıyor. kullanılan ilaçların yan etkileri engel kabul edilmiyor ancak sırf yan etkiler bile başlı başına %40 a taşıyabilir bir insanı. (çift görme yaşayan bilir, geçmesi için ilacı azaltacaksınız. azaltırsanız nöbet geçireceksiniz. mecburen çift görmeyi kabul ediyorsunuz.) bunları engelden saymayan bir yönetmeliğe bakınca ben % kaç oranda rapor alırım merak ediyorum. vereceklerse kalsın diyeceğim. derdim vergi indirimi de değil. ben iş bulup çalışamıyorum, ilaçlarımıı zor alıyorum, gss ödettiriyorlar bir de. ben bu maksatla istiyorum rapor.

ÖZLEM KONUR USTA

Epilepsi Hasta ve Yak&#;nlar&#; Derne&#;i'yle ba&#;layan Epilepsi ve Ya&#;am Platformu'nun çal&#;&#;malar&#; meyve verdi. &#;çi&#;leri Bakanl&#;&#;&#; Engelliler Komisyonu'nca epilepsi hastalar&#;n&#;n sorun ya&#;ad&#;&#;&#; engel derecesinin saptanmas&#; konusunda heyet incelemesi yap&#;lacak. Platform Ba&#;kan&#; Ebru Öztürk, ayr&#;ca epilepsi hastalar&#;n&#;n i&#; hayat&#;ndan sa&#;l&#;&#;a tüm sorular&#;na yan&#;t bulabilecekleri bir internet sitesini yay&#;na açt&#;klar&#;n&#; söyledi.

Epilepsi%20ve%20Ya%C5%9Fam%20Platformu%20Ba%C5%9Fkan%C4%B1%20Ebru%20%C3%96zt%C3%BCrk

Epilepsi, d&#;&#;ar&#;dan bak&#;nca görülebilen bir hastal&#;k olmad&#;&#;&#; ve teknolojinin yetersiz kald&#;&#;&#; ender hastal&#;klardan biri. Bu nedenlerle engel oran&#;n&#;n tespiti zor. Epilepsi ve Ya&#;am Platformu ve Türkiye Sakatlar Derne&#;i Kad&#;n Kollar&#; Ba&#;kan&#; Ebru Öztürk, “Doktorlar&#;n bize söyledi&#;ine göre epilepsi, engel derecesi saptanmayan tek hastal&#;k. Belki senede bir kez büyük nöbet gelecek. 1 dakikadan k&#;sa süre geçecek. Senede bir yar&#;m saatlik EEG'ye bu nöbetin denk gelmesi mucize. Engel derecesinin saptanmas&#;nda kullan&#;lan mevcut çizelgede, nöbet çe&#;idi, nöbet say&#;s&#;, ilaç tipi ve ilaç say&#;s&#; belirli k&#;staslar kullan&#;lm&#;yor. Engel derecesi kuruldan kurula de&#;i&#;iyor. Hekimlerimizin haz&#;rlad&#;&#;&#; çizelge ise daha ayr&#;nt&#;l&#; &#;ngiltere ve ABD baz al&#;narak haz&#;rland&#;” dedi.

Epilepsi hastalar&#;, duruma göre engelli duruma göre sa&#;l&#;kl&#; olarak görülüyor. Öztürk, “Mevcut çizelgeye göre y&#;lda bir nöbet geçiren ki&#;i, i&#;e girerken 'engelli de&#;il'. Ama nöbet geçirdi&#;i zaman da 'do&#;ru bilgilendirmedin' denilerek i&#;ten ç&#;kar&#;l&#;yor” diye konu&#;tu.

HEYET OLU&#;TURULDU

Epilepsi ve Ya&#;am Platformu Ba&#;kan&#;, TBMM, Sa&#;l&#;k Bakanl&#;&#;&#;, Aile Çal&#;&#;ma ve Sosyal Hizmetler Bakanl&#;&#;&#;, &#;çi&#;leri Bakanl&#;&#;&#;'nda yapt&#;&#;&#; görü&#;melerden sonuç almaya ba&#;lad&#;. &#;çi&#;leri Bakanl&#;&#;&#; Engelliler Komisyonu her y&#;l ocak ve temmuz aylar&#;nda çal&#;&#;tay düzenliyor. Epilepsi hastalar&#;n&#;n engel derecesinin saptanmas&#;na ili&#;kin sorun ilk kez ocak 'de incelendi. 11 Temmuz'da yap&#;lan çal&#;&#;tayda ise konuyla ilgili bir heyet olu&#;turulmas&#; kararla&#;t&#;r&#;ld&#;. Epilepsi hastalar&#;n&#;n ehliyet sorunu ombudsman taraf&#;ndan incelenecek.

EHL&#;YET HAKKI

Ebru Öztürk, “&#;ngiltere ve ABD'de 6 ay ile y&#;l aras&#;nda nöbet geçirmeyenlere ehliyet veriliyor. Avrupa'da bu süreç en fazla 2 y&#;l. Bizim talebimiz ise 5 y&#;l. Nöbeti tamamen bitmi&#; ama hayat&#; boyunca ilaç kullanacak. Bu durumda olanlar&#;n araç kullanabilmeleri gerekiyor” dedi.
Çal&#;&#;tayda, epilepsi hastalar&#;na ilkyard&#;m konusunda kamu spotu haz&#;rlanmas&#;na da karar verildi. &#;lkyard&#;m&#;n önemini vurgulayan Öztürk, “Epilepsi yak&#;nlar&#;n&#;n bile ço&#;u ilkyard&#;m&#; bilmiyor. Yanl&#;&#; müdahale ile zarar verilebilir. Hiç müdahalede bulunmay&#;nca da ölüme bile neden olunabilir. A&#;z&#;ndan köpük gelen ki&#;inin kafas&#;n&#; yana çevirmezseniz, nefes borusuna köpük kaçarak, nefes yolu kapan&#;r" diye konu&#;tu.

HASTALARIN SORULARI YANIT BULACAK

seafoodplus.info sitesi uzmanlar arac&#;l&#;&#;&#;yla epilepsi hastalar&#;n&#;n sorular&#;na yan&#;t veriyor. T&#;bbi sorular&#; Türk Epilepsi ve Sava&#; Derne&#;i, Türk Nörologlar Derne&#;i ve Geli&#;en Epilepsi Çocuklar Derne&#;i'nden hekimlerle ileti&#;im halinde yan&#;tlan&#;yor. Ayr&#;ca çal&#;&#;ma ya&#;am&#;na ili&#;kin haklar&#;, sevebilecekleri i&#; kollar&#;, sosyal hayat, ehliyet, engel derecesinin hesab&#;; askerlik; hamilelik, bebeklik, çocukluk, ergenlik ve ya&#;l&#;l&#;k dönemlerinde epilepsiye ili&#;kin ba&#;l&#;klar da yer alacak.

Kimseye muhta&#; olmak istemiyoruz

Haberin Devamı

FON KURULABİLİR

Engelliler için bir sigorta sistemi, fon oluşturulabileceğini dile getiren Selvi, “Mesela ben oradaki bütçeden bir bilgisayar alırım. Ortopedik engelli o fondan kendi ihtiyaçlarını karşılayabilir” diye konuştu.
Gözleri görseydi neler yapabileceğini zaman zaman düşündüğünü de belirten Selvi, “Araç kullanmak ve kendimi daha iyi görmek isterim. Güzellikleri görmek isterim” dedi.

ÇALIŞMAK İSTİYLORLAR AMA

Kimseye muhtaç olmak istemiyoruz

EREN (35) ve Eda (31) Alkan kardeşler, cam kemik hastası. Eren ve Eda, Erzurum’da dünyaya geldi. Doğuştan engelli olan kardeşlerin durumu bebekken ortaya çıktı. Annesi Eren’i yıkarken, yaşadığı acılardan dolayı ağlıyordu. Bu durum karşısında köydeki çıkıkçıya götürdü. Götürdükleri kişi, kaburgasının 7 yerinden kırığı olduğunu belirterek, bir hastaneyi gitmeleri önerisinde bulundu. İstanbul’da polis memuru olan amcasının tavsiyesi üzerine Cerrahpaşa’ya gittiler. Burada bulunan 7 yabancı ve bir Türk doktor, Eren’i inceledi. Türk doktor tercümanlık yaptı. Masaya yatırıp muayene etmeye başladılar. Dokundukça ağlıyordu. Doktorlar, “Ne kadar parası varsa denize, suya döksün. 18 yaşına kadar yaşar, sonra ölür” dediler.

AYNI DURUM ÇIKTI

Eren’den 4 yıl sonra kız kardeşi Eda dünyaya gelmişti. Ailesi bebekken normal oturan Eda’nın herhangi bir engelinin olduğunu düşünmüyordu. Ancak yürüyemeyince durumdan şüphelenip, onu da doktora götürdüler. Ağabey ile kardeş arasında 7 yaş olsa rahatsızlık olmazdı diyenler oldu. Anne ile baba arasında kan uyuşmazlığı diyenler de Bazı doktorlar akraba evliliğine bağladı.

OKULA GİDEMEDİLER

Bursa’ya taşındılar. Balıklı’da, ardından Hamitler’de oturdular. Hiç eğitim alamadılar. Aile bu konuda biraz önyargılı yaklaştı. Okula götürmek, getirmek zordu. Akülü arabaları yoktu. Hareket etmeleri rahat değildi. ‘Kemikleri kırılabilir, hasta olabilirler’ düşüncesiyle ilerlediler. Eğitim alamayan iki kardeş ilkokul diplomalarını ’de Halk Eğitim’den aldılar.

ÇALIŞIR RAPORU ÇIKTI!

Eren 18 yaşında böbreklerinden rahatsızlandı. Tedavi oldu. 18 yaşını geçtiği için ücret yansıdı. Senet imzalattılar. Ancak ödeyemediler. Babası tek çalışandı. İcraya verdiler. Bir akrabaları ‘Neden böyle uğraşıyorsunuz. Gidin engelli olduğuna dair rapor çıkarın’ dedi. Heyete girdi. 11 doktor ve başhekim inceledi. Rapor geldi. Dümdüz yattığı ve bardak kaldıracak gücü olmamasına karşılık Eren’e yüzde 45 engelli, yüzde 55 çalışır raporu çıktı. Şaşırdılar. Kız kardeşine de yüzde 60 çalışır, yüzde 40 engelli raporu verdiler.

'SENİ BU HALDE NASIL ÇALIŞTIRACAĞIM'

İtiraz ettiler. Eren, başhekimin odasına yöneldi. Güvenlik görevlisi, ‘Başhekimin odasına giremezsin’ dedi. Raporu gösterdi. ‘Ben sizin gözünüzde yüzde kaç engelli görünüyorum?’ diye sordu. ‘Yüzde 90’ın üstüsün’ yanıtını aldı. Raporu uzattı. Güvenlik görevlisi, bir şey diyemedi. O sırada başhekim geldi. ‘Başhekimim, ben hastanede çalışmak istiyorum’ dedi. Başhekim, ‘Seni bu halde nasıl çalıştıracağım?’ diye sordu. Eren raporu sürerek, ‘O zaman bana bu raporu nasıl verdiniz?’ diye sordu. Başhekim ise ‘Ben bu raporu kırmızı kalemle imzalamış, onaylamışım. Raporu değiştiremem’ dedi. Bunun üzerine Eren ‘Ben de gerekeni yaparım o zaman’ dedi. Başhekim de istediğini yapabileceğini söyledi.

KONU BASINA YANSIDI

Konuyu basına duyurdu. Basın mensupları, eve gelip çekim yaptılar. Haberleri çıktı. Bir gün sonra bebek arabasında otururken Eren’in telefonu çaldı. Telefondaki ses ‘Eren Bey ile mi görüşüyorum?’ dedi. ‘Evet ben kiminle görüşüyorum’ yanıtını verdi. ‘Bursa Milletvekili Faruk Çelik’ dedi. Şaka yapıyorlar zannetti. Eren de ‘Ben de mahalle muhtarıyım’ diye karşılık verdi. Bunun üzerine ‘Erenim beni yanlış anlama, gerçekten ben Faruk Çelik’ dedi. ‘Vekilim kusura bakmayın’ diyerek durumu düzeltti. ‘Müsaitsen size geleceğim’ dedi. ‘Buyurun’ yanıtını verdi.
Ertesi gün Faruk Çelik ve medya mensupları birlikte eve geldi. Raporu gördü ve şaşırdı. ‘Bu tip hastaya, bu rapor nasıl verilir?’ diye sordu. Hastanedeki başhekim ile görüştü. Başhekim, cevap veremedi. 11 doktor ve başhekim görevden alındı. Raporlar düzeltildi. Bakım ve aylık maaşları bağlandı.
Kent Konseyi Engelliler Meclisi Halk Müziği Korosu’nda yer alan Alkan Kardeşler, açılan kurslara katılarak, kendilerini geliştirmeye çalışıyorlar. İşkur’da kayıtları bulunan Alkan kardeşlerin isteklerinin başında çalışmak geliyor. Her gittikleri yerde ‘Daha önce nerede çalıştın’ sorusuyla karşılaştıklarını ifade eden Alkan kardeşler, “İşe almazlarsa nasıl deneyim elde edeceğiz? Hala iş arıyoruz. Ailemize bir şey olduğunda ortada kalacağız. Sigorta olduğu zaman devletin bakım evleri, özel yerler var. En azından emekli olduktan sonra maaşımız ile orada bakılabiliriz” dediler.

Kimseye muhtaç olmak istemiyoruz

SEN NEDEN TEK ÇIKIYORSUN

Otobüs ile ulaşımda çok sorun yaşadıklarını anlatan Eda Alkan, “Zora düşmediğim takdirde kullanmıyorum. Çünkü sürekli birine muhtaçsınız. Şoför veya vatandaşların, ‘Sen neden tek çıkıyorsun? Annen veya refakatçin neden yok?’ sorularıyla çok fazla karşılaşıyoruz. O yüzden metro ile gidip geliyorum. Metronun da girişinde sorun yaşayabiliyorum. Metro ile durak arasında mesafe var. İlla birinin yardım etmesi gerekiyor” dedi.
Kaldırımların da çok erişilebilir olmadığını dile getiren Eda Alkan, otobüs duraklarının da engellilere erişilebilir olmadığını ifade ediyor.

BU HAYATIN İÇİNDEYİZ

Engelsiz bir yaşam istediklerinin altını çizen Alkan, “Kimseye bağımlı olmadan yaşamak istiyorum. Ben engelli rampasına gittiğimde kişi arabasını oraya park ediyor. Bilinçli bir toplum olsun istiyorum. Çocukluktan bu eğitim verilmesi lazım. Biz de bu hayatın içindeyiz” dedi.

ULAŞIMI RAHAT KULLANABİLMELİYİZ

Toplu ulaşım araçlarını rahat kullanmak istediklerini söyleyen Eren Alkan, “Tatlı söz yılanı deliğinden çıkarır. Mesela otobüse bindiğimde şoförlerden destek istiyorum. Her defasında tatlı dille yaklaşınca şoförler yerinden kalkıp kendileri kapıyı açıyor. İndiğimde de teşekkür etmeden ayrılmıyorum” diye konuştu.

GÜZEL BİR İŞİN OLDUKTAN SONRA

İş imkanı sağlandığı takdirde farklı işler yapabileceğini söyleyen Alkan, “Danışma olabilir. Telefona bakabilirim. Yönlendirme olabilir. Santral olabilir. Güzel bir işin olduktan sonra her şeyi başarabilirsin. Devletimizin verdiği bin TL yetmiyor. Bu devirde hiç yetmiyor. Annemize bakıcı maaşı veriliyor. Tek kişi için 3 bin TL. Maaşımızın birini Çanakkale’de okuyan erkek kardeşimiz var. Ona gönderiyoruz. Devletten yurt çıkmadığı için orada ev tuttuk. 3 arkadaşı ile kalıyor. Oturduğumuz ev bin TL kira. Bir maaşı erkek kardeşime gönderdiğimiz için tek maaş geliyor. Annem de epilepsi hastası” şeklinde konuştu.
Toplumun kaynaşması gerektiğinin altını çizen Alkan, ilkokul yıllarında öğrencilerle engellilerin kaynaştırılabileceğini belirterek, “Bu şekilde toplum çok daha güzel olur. Neden olmasın?” dedi.

#Bursa#Serhat TEZCAN#D&#;nya Engelliler G&#;n&#;

LinkedinFlipboardLinki KopyalaYazı Tipi

Yazarın Tüm Yazıları

Epilepsi ve Yaşam Kalitesi

Epilepsi genellikle yanlış anlaşılmakta ve bu da korkuya, hastaların damgalanmasına ve sosyal ayrımcılık riskine yol açmaktadır.

Bazı hastalarda, toplumsal damgalanma epilepsinin kendisinden bile daha büyük bir sorun oluşturabilir.5

Epilepsi hastalarının kendilerine olan güvenleri azalabilmekte ve depresyon ve intihar riski artmaktadır. Epilepsili birçok kişi başka bir nöbet yaşamaktan korkmaktadır.12

Epilepsinin önemli fiziksel, psikolojik ve sosyal sonuçları olabilmektedir1 ve kişinin yaşam kalitesi üzerindeki etkisi, diğer bazı kronik hastalıklardan daha büyük olabilir.2

Bunun nedeni nöbetlerin öngörülememesi ve epilepsi ile sıklıkla ilişkilendirilen toplumsal damgalanma dahil bir çok faktörü kapsamaktadır.2

En önemlisi de, herhangi iki epilepsi hastası birbiriyle aynı değildir: Nöbetlerin şiddeti ve sıklığı kişiden kişiye göre oldukça değişkenlik göstermektedir. Yapılan araştırmalar, nöbet şiddetinin artmasının kişinin yaşam kalitesi üzerinde olumsuz bir etki oluşturabileceğini ve bunun da anksiyete ve sosyal kaçınma davranışına yol açtığını göstermektedir.3

Genellikle yanlış anlaşılan bir durum

Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) tarafından hazırlanan bir raporda, sakatlığa bağlı kaybedilen yaşam yılına göre hesaplandığı üzere, beyin ve zihin ile ilgili bozuklukların %10’luk global yükünü epilepsinin oluşturduğu belirtilmiştir.4 Bu hesaplama, sakatlıktan kaynaklanan erken ölümleri ve sağlıklı bir yaşamın kaybedilmesini kapsamaktadır. DSÖ, bu rakamların anlamlı olmasına rağmen, damgalanma ve sosyal dışlanmışlık ya da epilepsi hastalarının aile içerisinde gördükleri tepkileri kapsamadığını da belirtmiştir. Epilepsi, bir durum olarak genellikle yanlış anlaşılmakta ve bu da korkuya, hastalığın saklanmasına, hastaların damgalanmasına ve sosyal ayrımcılık riskine yol açmaktadır.1 Bazı hastalarda, toplumsal damgalanma ve hastalığın yaşam kalitesi üzerindeki etkisi hastalığın klinik şiddetinden daha büyük bir sorun teşkil edebilir.5

Epilepsinin başarılı şekilde tedavi edilmesi ile ilişkilendirilen yaşam kalitesini değerlendiren araştırmalar, kanser, diyabet ve kardiyovasküler hastalıklar gibi diğer kronik durumlara ilişkin araştırmaların oldukça gerisinde kalmaktadır.2 Bununla birlikte, Uluslararası Epilepsi ile Savaş Derneği, uygun tedavi ile epilepsi hastalarının dörtte üçünden fazlasının nöbet geçirmeden normal hayatlar yaşayabileceğine inanmaktadır1.

Epilepsinin Etkisi

Epilepsinin yaşam kalitesi üzerindeki etkisi, geniş kapsamlı ve uzun süreli sonuçlar ile birlikte anlamlı bir görünüm kazanabilir. Epilepsinin etkisinin değerlendirilmesi sırasında, hastalar ve hekimlerin nöbet sayısını saymanın ötesine odaklanmaları gerektiği hususunda gittikçe artan bir farkındalık söz konusudur. Epilepsinin etkilediği yaşam kalitesinin temel alanları şu şekildedir:

  • Eğitim: Epilepsi ile yaşamlarını sürdüren çocuklar genellikle yetersiz bir eğitim almaktadır.1
  • Çalışma Hayatı: İşsizlik düzeyi, epilepsi hastaları için daha yüksektir; bu oran, genel popülasyonda görülen oranın yaklaşık iki ila üç katı fazladır ve diğer rahatsızlıklarla yaşamını sürdüren insanlarda görülen oranların da üzerindedir.1
  • Bağımsız Yaşam: Birçok epilepsi hastası, bağımsız yaşam sürmelerini kısıtlayabilecek fiziksel engeller ile birlikte çeşitli sorunlar yaşamaktadır.1 Nöbet geçirme korkusu, epilepsinin ve tedavinin bilişsel sonuçları ve etkisiz bir tedavi de bağımsız bir yaşam sürmeyi engelleyebilir. Kontrolsüz ve ani gelen nöbetlerden ötürü sürücü belgesi alamama da epilepsi hastalarının yaşamları boyunca yaşadıkları kısıtlama ve sınırlamalara yenilerini eklemektedir.
  • Sosyal İzolasyon: Birçok epilepsi hastası, içinde bulundukları durumu diğer insanlardan saklamakta ve bu da sosyal olarak izole olmaya ve kendine olan güveni azaltmaktadır; ayrıca çaresizlik ve depresyon hissine de neden olabilir.1

Eğitim

İngiltere’de Wight adasında gerçekleştirilen bir çalışmada, ortalama ya da ortalama üzeri bir zekaya sahip epilepsi hastası çocukların, okuma becerilerinde en az iki yıllık bir kayıp yaşadığı görülmüştür.6 Bu anlamlı ölçüde düşük eğitim performansı, epilepsi hastalarında, epilepsinin kendi etyolojisi, nöbet aktivite sıklığı ve AEİ (antiepileptik ilaç) tedavisinin etkilerinden kaynaklanan bilişsel bozuklukla ilişkilendirilebilir. Bilişsel bozukluk, birçok şekilde görülebilir fakat en yaygın şekli hafıza bozuklukları, mental yavaşlama ve dikkat eksiklikleridir.7

Çalışma Hayatı

Yapılan araştırmalar, epilepsi hastalarının genel popülasyona kıyasla iş bulmada daha çok sorun yaşayabileceğini göstermektedir. İngiltere’de gerçekleştirilen bir çalışmada, kontrol grubu için işsizlik oranı %19 iken, epilepsi hastalarında bu oranın %46 olduğu görülmüştür.8 Bazı Avrupa ülkelerinde, epilepsi hastalarını işyerlerinde kısıtlayan yasal engeller de mevcuttur. Bu kurumsal ve soysal kısıtlamalar genellikle, epilepsi hastalarının işyerindeki genel popülasyona kıyasla düşük performans göstermelerine neden olmaktadır.9

Bağımsız Yaşam ve Araç Kullanma

Araç kullanmak, epilepsi hastalarının yaşamlarını olumsuz anlamda etkileyebilecek temel bir sorundur. Yasal düzenlemeler ülkeden ülkeye değişebilir bununla birlikte, nöbet görülmesi halinde epilepsi hastalarının genellikle bir sürücü belgesi almalarına izin verilmemektedir ve bu durum kişinin günlük yaşam içerisinde yer almasını etkilemektedir. Etkili bir nöbet kontrolü, epilepsi hastalarının araç kullanmasını sağlayabilir, bağımsız yaşam düzeylerini yükseltebilir ve sonuç olarak yaşam kalitelerini arttırabilir.10

Sosyal İzolasyon

Tüm epilepsi hastalarının yaklaşık üçte birinde, AEİ tedavilerine rağmen hali hazırda nöbet kontrolü sağlanamamaktadır. Toplumun bazı kısımlarında sürmekte olan toplumsal damgalanma ile birlikte, epilepsi hastaları sıklıkla bir sosyal izolasyon hissi ve yaşam kalitesinde genel bir düşüş yaşamaktadır. Epilepsi hastalarının bakıcılarının da sosyal izolasyon ve yaşam kalitesi açısından anlamlı şekilde etkilendiği gösterilmiş olup,11 epilepsinin, sadece hastaların değil aynı zamanda hasta ile ilgilenen kişilerin yaşam kalitesini de etkilediğini ortaya konmaktadır.

nest...

batman iftar saati 2021 viranşehir kaç kilometre seferberlik ne demek namaz nasıl kılınır ve hangi dualar okunur özel jimer anlamlı bayram mesajı maxoak 50.000 mah powerbank cin tırnağı nedir