Erasmusla Gelen Yamyam
"Erasmus Programı İptal Edilecek" İddiası Sosyal Medyayı Karıştırdı: Türkiye Ulusal Ajansı&#;ndan Resmi Açıklama Geldi!
yılında Avrupa Birliği tarafından başlatılan ve Türkiye’nin de aktif olarak dahil olduğu Erasmus+ Programı (Üniversite Öğrencilerinin Hareketliliği için Avrupa Topluluğu Eylem Programı), bugün sosyal medyada çarpıcı bir iddiayla gündeme geldi. Bazı kullanıcıların yaptıkları paylaşıma göre Erasmus+ programının yılı sonuna kadar durdurulması planlanmaya başladı.
Yapılan paylaşımlarda bilginin kaynağı yer almazken, yalnızca Erasmus+ programının Türkiye’de yılına kadar iptal edilmesinin görüşüldüğü ifade edildi. Paylaşımlar, sosyal medyada kısa sürede yayılırken kimi kullanıcılar da iptal iddiasına yönelik tepkilerini dile getirdi. İddia, kısa süre sonra Türkiye Ulusal Ajansı tarafından yalanlandı.
Sosyal medyada yapılan paylaşımlardan bazıları şu şekildeydi:
Türkiye Ulusal Ajansı iddiaları yalanladı:
Türkiye Ulusal Ajansı, Twitter’da dillendirilen iddiaya yönelik bir açıklama paylaştı ve programın devam etmeyeceğine yönelik yanıltıcı sosyal medya paylaşımlarına itibar edilmemesi gerektiğini vurguladı.
Erasmus+ programı, geçtiğimiz gün ‘öğrencilerin iltica etmesi’ sorunuyla gündeme gelmişti:
Dışişleri Bakanlığı AB Başkanlığı, İçişleri Bakanlığı AB Dış İlişkiler Daire Başkanlığı ve Ulusal Ajans, geçtiğimiz gün Milli Eğitim Bakanlığı’na “Erasmus Programı ve Staj Programları” başlıklı bir yazı gönderdi. Resmi yazıda, proje gruplarını terk eden öğrenci ve öğretmenler hakkında Milli Eğitim Bakanlığı’na bir uyarı yapıldı.
Bu uyarı üzerine yazının içeriğini de gösteren bir gelişme yaşandı ve MEB Avrupa Birliği ve Dış İlişkiler Genel Müdürü Hasan Ünsal, 81 ildeki Milli Eğitim Müdürlüklerine ve Bakanlık Merkez Teşkilatına bir yazı gönderdi. Hasan Ünsal’ın yazısında program hakkında son zamanlarda bazı şikâyetler geldiği belirtildi ve şu ifadelere yer verildi:
“Erasmus+ kapsamında yer alan hareketlilik faaliyetleri ve staj programlarına yönelik son zamanlarda Genel Müdürlüğümüze e-posta aracılığı ile bir takım şikayetler gelmektedir. İletilen şikayetlerde program kapsamındaki hareketlilik ve staj planlamasının zamanlama olarak dışına çıkıldığı ve gidilen ülkede kalmaya meyledildiği ifade edilmektedir.
Bunun yanı sıra Dışişleri Bakanlığı AB Başkanlığı Türkiye Ulusal Ajansından alınan ilgi yazıda özellikle son aylarda meslek lisesi öğrencilerinin programa üye ülkelerde (Özellikle Almanya, Avusturya ve Çekya) gerçekleştirmekte oldukları staj faaliyetleri sırasında, okul yönetimine haber vermeksizin programı terk ettikleri ve hatta ülkemize geri dönmeyen öğrenci ve öğretmen vakalarının bulunduğu belirtilmektedir.
Bu tür vakaların artması ülkemizin, yürütmekte olduğumuz programların ve resmi pasaportlarımızın saygınlığı açısından olumsuz bir durum oluşturmaktadır. Bu bağlamda ilgili yazıda belirtilen hususlar da dikkate alınarak, Erasmus+ programı başta olmak üzere uluslararası fon kaynaklı projeler bağlamında yapılacak her türlü çalışma ziyareti ve/veya staj uygulamasına dahil olacak katılımcıların, seçim süreçlerinin titizlikle takip edilmesi gerekmektedir.”
Emoji İle Tepki Ver
49
Çevremden mütemadiyen "Abi Gibi süper ya" diye yorumlara denk geliyorum, böyle olunca da belki zamanla benimseyip severim diye açıp bakıyorum ama şu ana kadar bir bölümüne maksimum 15 dakika bakabildim. Fazlasıyla sıkıcı geliyor şahsen bana, mimiksiz boş boş bakıyorum sadece. Rastgele hangi bölümünü açıp baksam aynı hisler.
Sevenlerine sorum şu; bu kadar tutmasının temelinde ne yatıyor sizce? Neden Gibi bu derece patladı? Ben neyi ıskalıyorum acaba, gerçekten merak ediyorum.
İlk bölümü berbat bi bölüm, şu kokoriç olan, ben de onu izleyip beğenmemiştim, ay sonra ilk bölümü atlayıp diğerlerini izledim acayip beğendim, bence beğenmeyenler de ilk bölüm travması nedeniyle beğenmiyor yoksa baya komik dizi işte. Ha böyle diyorum ama herkes sevecek diye de bi zorunluluk yok beğenmemişsen beğenmemişsindir, ben de Breking Bad dizisinden nefret ediyorum mesela.
bölümler kalite olarak gerçekten çok farklı. yani bazı bölümler gerçekten iyi diğerleri çok kötü. ortası yok. "süper yaaa" olmasının sebebi de yokluk, muadili yok.
ilk bolume ben de 15 dk dayandım tahammul edemedim. ben feyyaz yiğit i de taa lost çok bozdu muhabbetinden beri itici ve overrated bulurum hatta nesi komik cidden bilmiyorum. zevk meselesi işte. bizim millet bazı şeyleri çok abartılı seviyor. dedikleri gibi yokluktan sanırım.
Zevk meselesi ya mizah sonucta. Ben de begenmedim ama bunun bir kriteri yok ki
love or hate it tarzı işte. mizah tarzınız ile ilgili. mizahı tarif etmek zor. xx komedyeni niye seviliyo demek gibi.
erasmusla gelen yamyam
Badana
İkinci yol
Karanlık güç
gibi bölümlere bak. Bunları sevip karakterlere alışırsan kötü gelen bölümler bile iyi gelebilir. Biraz karakterlere ortama ısınma meselesi.
Herkes sevemeyebilir bence ama ilk 3 bölüm falan kötüydü ya, benim favorilerim dörtten sonra başlıyor mesela. Artık bazı cümleleri durumları kendi hayatımda görüp esprisini yapıyorum, o yüzden herkes çok sevdi. Ama tarzı beğenmezsen beğenmezsin olabilir.
ben beğendim diziyi. 3. sezon gelse de izlesem. benzer, aynı kulvarda Türk yapım yok. Ama süper yaa da diyemem.
ben baya hastasıyım dizinin. Hemen her bölümünü severek izledim, aşşşırı keyifli bir dizi. Mizah anlayışını, oyunculukların doğal seyrini falan seviyorum baya.
Ayrıca ilk bölümün sevilmemesine çok şaşırdım, dizinin en iyi birkaç bölümünden biri ya şu ana kadar sevmeyen kimseye denk gelmemiştim Gibi'yi sevenler arasında. Erdem atletik çocuk diye ben niye kokoreççi açıyorum repliğine twitterda denk gelince bile gülüyorum asdfasd
Her izleyene göre değişiyor güzel bölümleri. Ben ilk bölümü çok beğenmiştim mesela.
Sadece romalı en son bölümünü izledim. Çok beğendim. En baştan izlicem bir ara.
Z kuşağı, internet ve batıya daha hızlı ulaşabilmemiz, son zamanlarda espiri anlayışımızı biraz değiştirdi. Ben Y kuşağı sonlarındayım, yeni nesli çoğu zaman çekilmez bulsam da mizah şekillerini severim. Yani son zamanlarda farklı bir kültür oturdu.
Kendi aramızda, twitterda falan dönen bu kültür ölümlü dünya filmi ve karakterleri ile aşırı özdeşleşti ve oradaki feyyaz yiğit, doğu demirkol gibi oyuncuları çok benimsedik. Bunlarla birlikte tabi yine yeni nesil komedyenleri de takip ediyorduk; Sergen Deveci, Hasan Can Kaya gibi..
Güldür güldür, çok güzel harektler bunlar tarzı mizahlar artık bizi sarmayınca.. zaten içimizde bir miktar boşluk vardı. Öndecen aşina olduğumuz karakterler de bence başarılı bir şekilde dizi yapınca.. bayıldık. O mizah tarzına ne deniyor bilmiyorum ama işte feyyaz ve doğu, ciddi bir tavır takınarak güldüren komedyenler. Daha çok olaylara bakış açılarına, yorumlarına gülüyoruz. Ya da işte mesela dizide birden bire atmasyon özlü sözler türeten bir adamın varlığı, bazen sözleri, bazen de onu dinlemeyip yarıda kesmeleri komik geliyor.
Çok maruz kalınca sıkılıyorum bazen ama yine de daha güzel bir alternatif yok şuan.
son iki bölüm (folklor ve roma) baya kötüydü. o yüzden üçüncü sezondan pek ümidim yok. ama şimdiye dek güzel dört beş bölümü var. hem kurgu, hem hikaye, hem mizah açısından iyi. bölümler episodik olsa da kendi evrenini yaratan bir dizi. hikayeler kronolojik değil ama kendi açısından bir devamlılığı da var. bu özellikler diziyi skeç havasından çıkarıyor. alıştığın dünyada alıştığın karakterleri izliyorsun.
en sevdiğim bölümler:
1. sezon: erasmus, ikinci yol, badana
2. sezon: kuki, sokak röportajı, çaça ve cosplay
özellikle kuki bana göre en komik bölümü. bu bölüme gülmezsen diğer bölümleri boşuna izleme.
feyyaz yiğit'in, gibi'nin farklı bir sarkastik mizah anlayışı var. o anlayışta olmayanlar hiç sevmiyor. en iyisi odur veya değildir demiyorum. zevk meselesi. ben bayıla bayıla izliyorum (bazı bölümler hariç). ama "neyine gülüyosunuz" diyen de çok gördüm.
abartmaya gerek yok, tamamen zevk meselesi.
hatta bazen bölümü izlerken o kadar gülmeyip, sonradan hatırlayınca kendi kendime çok güldüğüm yerler de olabiliyor.
illa katıla katıla gülmeye gerek de yok keyif almak için.
feyyaz yiğit hayranı değilim ama erasmus, çaça ve cosplay ve kuki son zamanlarda en çok güldüğüm şeyler oldu.
1
Bu yazıda Feyyaz Yiğit ve Aziz Kedi tarafından kaleme alınan Exxen&#;in sevilen yapımlarından Gibi dizisinin en iyi bölümlerinden bahsedecek, hulasa sizlere en iyi 10 Gibi dizisi bölümünü sunacağım.
Kısaca bahsedecek olursam Gibi dizisi genel itibar ile Yılmaz ve yakın arkadaşı İlkkan&#;ın başından geçen maceraları konu almaktadır. Günlük basit hayatlarımızda başımıza gelmesi mümkün, lakin sıra dışı bir hadisenin bizleri nelere götürebileceğini kendine has mizacı ile anlatan dizi, isminden layıkıyla söz ettirmeği başarıyor.
Aşağıda listelediğim en iyi 10 Gibi bölümünün altına spoiler&#;sız bir şekilde bölümler hakkında fikir sahibi olunması için konularından bahsettim. En iyi Gibi bölümleri:
1. Sokak Röportajı [S2B4]
Yılmaz&#;ın basit bir sokak röportajında söyledikleri bir anda ülke gündemine oturmuş ve lanetlenen, istenmeyen bir kimse haline gelmiştir. İlkkan ise vaziyetten büyük bir endişe duyarak kaçınılması gerektiğini düşünür. İşlerin ne denli ciddi bir boyuta ulaştığını fark ettiklerinde ise yollara düşerler.
Toplumsal öfkenden kaçışın ve kaçak hayatına adapte oluşun pençesinde oradan buraya savrulurlar. Günlük konuştukları alelade konular olduğunu ifade etse de Yılmaz&#;ın o sokak röportajında ne söylediğini asla bilemiyoruz.
2. İki İçi Dışı Bir Kişi [S2B6]
Ersoy&#;un İzmir&#;den tatile gelen içi dışı bir dayısı laflarıyla karşısına çıkanı ezmekte, hem de psikolojik olarak büyük bir yıkıma sebep vermektedir. Lakin artık ona dayanamayan Yılmaz&#;la İlkkan&#;ın &#;şiirsel adalet&#; intikam planından habersizdir. İki İçi Dışı Bir Kişi bölümü kesinlikle en iyi Gibi bölümlerinin başında gelmektedir.
3. Erasmusla Gelen Yamyam [S1B4]
Ersoy&#;un Erasmus programıyla ülkemize gelen ve evini açtığı Hollandalı genç, yamyam çıkar ve o gece Ersoy&#;un babaannesini yer. Tüm bunların arasında müzisyen yakın bir arkadaşının da o sıra albümü çıkmakta ve klibinin çekileceği ilk şarkısının da simi Ye Beni&#;dir. İşler kızışır, lakin Ersoy teselliyi intikam için o yamyamı yemekte bulacağını düşünmektedir.
4. İkinci Yol [S1B7]
İlkkan&#;ın babaannesi vefat etmiştir. Taziye evinde iken bir mektup bulunur. Mektupta ölen kişinin İlkkan&#;ın gerçek babaannesi olmadığını, onu bir hastahaneden çaldığı yazmaktadır. Herkes büyük bir şaşkınlık içerisinde iken Yılmaz İlkkan&#;a iki yol sunar.
Birincisi bu olay hiç olmamış gibi davranmak ve hayata devam etmek iken diğeri uzun ve çetin bir yolculuktur, dahası sonu da ancak hüsran getirecektir. İlkkan ikinci yolu seçer.
5. Vücutçu Yalvaç [S2B1]
İlkkan&#;ın Belçika&#;da okuyan yeğeni Yalvaç ziyarete gelmiştir. Yalvaç spor sevdalı, vücudunu aşka geliştiren bir kimsedir. Lakin alışılmadık hareketleri ve aşırı terlemesinden ileri tabiri caizse büyük dekolteli bir giyim tarzı olduğundan mahallede ona karşı büyüyen bir öfke belirir.
6. Yanlış Mentor [S1B5]
Yine bir akşam hayatın manasını sorgulayarak yürüyen Yılmaz&#;ın önünü şehir eşkıyaları keser. Gasp edilmek üzere iken Şefik Bey tarafından gaspın faillerinin etkisiz hale getirilmesi suretiyle kurtulur. Bir nevi hipnotize olan Yılmaz kafayı bu adama takar.
Derken adamı bulur ve bir nevi kanaat önderi olan bu adamın mertebesine çıkabilmek için onun öğretilerini uygular. Lakin maymun gözünü açana kadar.
7. Kokariç [S1B1]
Bir yol kenarında taksi bekleyen İlkkan ve Yılmaz, hemen yanlarında bulunan yanlış bir şekilde yazılmış &#;kokeriç&#; tabelasını görür ve onu komik bularak fotoğrafını çekerler. Lakin az geride bulunan dükkan sahibi ikilinin kıkırdamalarına dayanamaz ve yanlarına gelir. Tabii atletik Erdem de gelince işler içinden çıkamaz bir hale girer. Paçayı kurtarmak için kendilerinin de kokoreç dükkanı açmak istediklerini ve tabelayı çok beğendiklerini, o sebeple çektiklerini söylerler. Sonrasında ise zorla kokoreççi açmak çaresizliğine düşerler. Fakat mümkün mü? Kim kime zorla kokoreççi açtırabilir?
Kekeriç bölümü Gibi dizinin ilk bölümü ve bence alakayı büyük ölçüde toplamağı başarıyor ve dizi hakkında bir ön sunum yapıyor. Hem birkaç sezon daha en iyi 10 Gibi bölümü listesinde olacağını düşünüyorum.
8. Yılmaz Bey Banyo [S1B11]
Yılmaz, çevremizdeki yaşlıların farkına varmamız gerektiğini, hep birlikte yaşadığımız bu dünyanın içinde onların hayatlarını kolaylaştırmamız gerektiğini düşünür ve yapılmayanı yapmak isteyerek yaşlıların yıkanmasına yardımcı olmak ister.
Arkadaşlarının ihtarlarına rağmen bu arzusundan vazgeçmez ve ilk denemesinde aldığı cevap hiç ummadığı bir şekilde red olur. Lakin daha sonrasında Yılmaz&#;ı parlayarak reddeden Ercüment Bey, Niyazi isimli bir arkadaşı ile Yılmaz&#;ın banyo teklifini kabul ederler.
İş yürüdükçe artık basit bir yardımdan ileri gitmiş ve bu üçlü arasında saplantılı bir ilişki ortaya çıkmağa başlamıştır. İlkkan&#;ın da dediği gibi: Hayat arzularımızı ve beklentilerimizi her zaman karşılamıyor.
9. Kuki [S2B2]
Ersoy&#;la Yılmaz, Ümran Abla&#;nın torununun yürüyebilmesi için büyük bir destek kampanyası yürütürlerken yanı başlarındaki İlkkan&#;ın parasızlık içinde kıvrandığının farkına varmazlar. Dahası bu para ihtiyacı İlkkan&#;nın para karşılığında kölelik yapmasına dahi sebep olur. Ancak İlkkan&#;ın fark etmediği şey köleliğin, köle olmanın, dahası bu hizmetin sahibeler tarafından yapılıyor oluşudur.
Nü Model [S1B3]
En iyi 10 Gibi bölümü listesinin son sırasında diğer birçok bölümün içinden buraya çıkmağı başarmış, lakin yeri sarsıntılı olan Nü Model bölümünde Yılmaz, hiç bulaşmak istemediği bir aile trajedisine dahil olmak mecburiyetinde kalır.
Aile efradının tüm tavsiye, tehdit, hatta öldürme teşebbüslerine rağmen Abidin Dayı nü modellik hevesinden vazgeçmemektedir. Sanat aşkını sonuna kadar savunacak ve tüm o kalıplara karşı gelecektir. Yılmaz ise kendini Abidin Dayı&#;nın hayatını kurtarmakla vazifelendirmiştir.
Gibi 3. Sezon En İyi Bölümleri Seçiyoruz
Peki siz ne düşünüyorsunuz? Favori Gibi bölümünüz hangisi? Sizce listede olması gereken veya üste çıkması lazım gelen bir bölüm var mı? En iyi Gibi bölümü sizce bunlardan hangisi? Lütfen fikirlerinizi aşağıdaki yorumlar kısmında paylaşmaktan geri durmayınız. Yorumlar kısmında Gibi&#;nin bölümleri hakkında konuşmağa devam edelim. Bu en iyi 10 Gibi bölümünün dışındaki bölümler de en az bunlar kadar konuşmağa değer.
Not: Yakında 3. sezon bölümleri nezdinde listeyi güncellemeği planlıyorum. Bu süreçte sizlerin forumumuzdaki alakalı başlıklardaki iştirakini bir etken olabilir.
Daha fazlası için sitemize ve yine kültür sanat, fikir ve edebiyat ile alakalı paylaşım ve tartışmaların yapıldığı forumumuza, hususi olarak bu yazının kaynağı olan En İyi Gibi Bölümleri başlığına mutlaka göz atın.
E-posta ile abone ol
Halil ESEN
Yazar, şair, eleştirmen, webmaster , Domaniç doğumlu, Bursa’da ikamet eden, Yalnızlık Varsa İçinde kitabının şairi, O Belde'nin kurucusu, yöneticisi, yazarı ve mensubudur.
Diğer yazıları