Dizi Türü: | Aşk |
Yapımcı: | Gold Film, Farut Turgut |
Yönetmen: | Çağrı Bayrak |
Senarist: | Ayşe Kutlu Üner |
Oyuncular: | Demet Özdemir -> Sanem Aydın Can Yaman -> Can Divit Öznur Serçeler -> Leyla Aydın |
Kanal: | Star TV |
Link: | seafoodplus.info |
Puan: | 5 / 10 ERKENCİ KUŞ – Gizemli Öpücükle Bağlanan KalplerKonuk yazarım Bukeden Erkenci Kuş 3.bölüm yazısını görünce mail kutumda nasıl da sevindim Diziyi izle(ye)meyen biri olarak yazıyı bloga eklerken Salı akşamlarının zirvesindeki dizinin gündemini takip etmiş oluyorum ^^ Ama siz izliyorsanız yorumlara uğramayı unutmayın. Keyifli okumalar
Yabani çiçek Sanem ve Albatros Canın tesadüfen karşılaşması ve onları bağlayan öpücükle başlamıştı Erkenci Kuştaki aşk hikayesi. Birinci bölümün sonunda Albatros Can yaban çiçeğini bulmuştu. Ama yabancı çiçeği Sanemin belki de dünyanın en romantik erkeği olabilecek Albatros ’unu bulma çabaları geçen bölüm olduğu gibi bu bölümde de devam etti. Geçen bölüm başında Can’ın evinde yakalanan Sanem, Emrenin takım elbisesinin cebine koyduğu kutuyu hatırlamış ve bunu bahane ederek eve geliş nedeninin Emre Beyin ceketinde unuttuğu emanet olduğuna inandırmıştı Canı. Ceketin cebinden yüzük çıkmasıyla Sanem nişanlı olduğu yalanını uydurmuş ve Emre’nin zoruyla bu oyuna devam etmişti. Can’ın bu nişanlılık haberine ilk başta bozulduğu Emre gibi benim de gözümden kaçmadı. Tabi sonrasında bu durumla ilgili şüphelere kapıldı Can. Özellikle de Sanemin yana yakıla aradığı yüzüğü her defasında parmağında görememesi ve Sanem’in mantıksız açıklamaları bu şüphelerini perçinledi. Sanem iki bölümdür elinde Albatros listesi ile dolanıyor şirketin içinde. Önüne gelen sakallıya yıl kutlamalarına katılıp katılmadığını soruyor. Can da bir şekilde buna şahit oluyor tabi. Can Sanemin gerçekten Albatrosu bulmak isteyip istemediğinden emin değil, bir de nişanlı olması durumu Canın Sanem’e itirafta bulunmasını engelliyor. Emre bir yandan şirketin kuyusunu kazma pesinde bir yandan ailesini kaybetmekten korkuyor. Aylin’in hırsı onu tedirgin ediyor ve Canın durumu fark ederse olacaklardan endişe duyuyor. Ne ailesinden ne Aylinden vazgeçebiliyor. Bölüm boyunca Emre ve Aylinin oyunları sürerken Sanem de Emreye borcu yüzünden bu oyunlara ortak oldu. Geçen bölüm Can, son anda Albatros kuşundan esinlenerek, şirkette hazırlanan havayolu kampanyasını değiştirerek işi kapmıştı. Gravür baskı süreci ve öncesinde Sanem ile Can’ın yemek sahneleri oldukça eğlenceliydi. Müzik eşliğindeki klip tadındaki sahnelerde ikilinin uyumu hoşuma gidiyor.
Can: Aç mısın? Sanem: Valla açlıktan ölüyorum Can: İstanbul’da tanıdığım kızlar genelde acıkmaz, çay da içmez. Sanem: Artık ne tür kızlar tanıyorsanız!
Aylinin durmaya niyeti yoktu tabi ki. Ne yapıp yapacak, Can’ın büyük müşteri almasını engelleyecekti. Sırada Arzu TAŞ’ın Can’ın şirketiyle anlaşma yapmasını engelleme sureci vardı. Bu bölümde Arzu TAŞ’ın önce Canların şirketiyle anlaşma yapıp ardından Aylinin tehdidiyle anlaşmayı feshetmesi sonucunda esas çiftimize Ağva yolu göründü. Böylece yeni bir maceraya başladılar. Tabi burada Saneme düşen görev Canın Arzu ile karşılaşmasını ve konuşmasını engellemekti. Sanem aldığı paranın hakkini vermek zorundaydı tabi. Önce Can’ın ceketinin cebinden ehliyetini çaldı. Bunun üzerine Can anahtarları Sanem’e vererek arabayı onun kullanmasını istedi. Sanem’e gün doğmuştu, kontrol ondaydı artık. Önce arabayı yavaş kullanarak diğer sürücüler ve Can’ı deliye döndürdü, ardından sapa bir yola girerek arabanın çamura saplanmasına neden oldu. Arabayla imtihanın ardından en sonunda yola yaya devam ettiler. Sanem kaybolduklarına inanıyordu ama Can yön bulma kabiliyetine güveniyordu. Nihayet Can haklı çıktı ve Arzu TAŞ’ın kaldığı otele ulaştılar. Sanem içeri girdiğinde Arzu Taş Sanemin resepsiyonist ile konuşmalarına şahit olup Can Divitin otele geldiğini öğrenince otelden ayrılmaktan vazgeçti. Bu durum tabi ki Sanemin işine gelmedi. Arzunun otelde olması demek Can ile karşılaşıp konuşması, Canın ikna kabiliyeti ile anlaşmayı kendi lehine bağlayabilme ihtimali demekti. Kız çok güzeldi, üstelik oğlan da yakışıklı. Sanem Arzunun Canın adını duyduğu anda sergilediği tavırdan tehlikenin sinyalini aldı Canın otele girmesini engellemeye çalıştı önce Sanem, Arzunun otelden ayrıldığı yalanını uydurdu. Tam o anda otel görevlilerinden biri araya girdi ve Arzunun fikrini değiştirdiğini otelde kalmaya devam edeceğini söyledi ancak başkasının işine karışmanın bedelini Canın valizlerini odaya çıkarması karşılığında verdiği bahşişi Saneme kaptırarak ödedi.
[wp_ad_camp_1]
Sanem ne olursa olsun bu ikilinin karşılaşmasını önleyecekti. Ama Arzu da boş durmuyordu tabi ki Cana ulaşmayı başardı. Bir saat sonra haberleşip buluşma kararı aldılar. Sanem bu bilgiyi Emre’ye haber verecekken gözüne ilişen bir broşür üzerine yeni bir plan yaptı. Arzu’yu tekne turuna, Can’ı bisiklet turuna yönlendirerek ikilinin karşılaşmamasını sağladı. Ormandaki bisiklet turu eğlenceliydi. Sanemin anlattığı efsaneyi büyük bir dikkatle dinledi Can. Fark ettiniz mi? Canın bakışları nasıl da Sanemi etkiliyor. Can da güzel bakıyor gerçekten. Tabii Sanemin bakışı bazen saftirik saftirik geliyor rahatsız oluyorum.
Canın Arzu ile zoraki çıktığı yemekte(!) aklında sadece Sanem vardı. Anlaşılan o ki detoks yapan kızlar yerine yemek yiyen, doğal davranan kızları tercih ediyor, bu nedenle Sanem’le karşılıklı sardalye yerken kendini mutlu hissetti belki de Sanemin saflığı ve yabani çiçek kokusu etkisi altına aldı Canı. Yemek, sahildeki gezinti, arabanın lastiğini değiştirme sahnelerini izlemek zevkliydi. Sanemin aklı Albatrosunda olsa, hatta ona görmeden âşık olmuş olsa da kalbine Can da girdi henüz farkında olmasa da Hatta farkında olduğu halde kabul etmese de… Yoksa Canı Arzudan neden kıskansın? Kızın eteğine basmaları, sebze suyuna çilek katmalar Can bile demedi mi Sen beni kıskanıyor musun? diye Arzu çok sinir bozucu bir karakterdi. Gerçi aşağılık kompleksi olan, kendi ile barışık olmayan, kendini olduğundan farklı gösteren tiplemeyi güzel canlandırmıştı. Gerek otelde gerekse Canın evinde Cana karşı tavırları çok abartılıydı . Bir de çekim sürecindeki kaprislerini izlemek hiç zevkli değildi doğrusu Can ve Sanem Ağva macerasını yaşarken dizinin diğer ayakları olan mahalle ve şirkette de olaylar devam ediyordu tabi ki
Şirketin bütün bilgisayarları incelenmiş ve Ayline mail gönderilen bilgisayarın Leyla’nın laptopu olduğu tespit edilmişti. Şirket içinde Leyla’nın ajan olduğu konuşulmaya başlanmıştı bile. Tabi ki Sanem bu duruma tepkisiz kalmadı ve ablasını sonuna kadar savundu. Tabi onu savunan bir kişi daha vardı ki bu kişinin Emre olması gerekirken aksine şirkette Sanemin arkadaşı olan kızdı. Hoş o da rolüne hazırlanırken havaya girerek bu savunmayı yapmıştı ama olsun, diğerlerini susturmayı başarmıştı ya Bu arada evde yemeğe, bakkalda babasına yardım eden Leyla birden iş kadınından ev kadınına dönüşmeye başladığını fark ederek bu duruma bir son vermek için kendini şirkete atmıştı. Emre ile yaptığı konuşmayla üzerine atılan suçlamayı da öğrenmiş oldu. Bu arada flashbackle mailleri atanın Emre olduğunu gördük ve şaşırmadık tabi ki. Emre bu durumda Leyladan yana olacak değildi ve olmadı da zaten. Emrenin aksine Leylanın suçsuz olduğunu, hatta maillerin atıldığı tarihte Leyla’nın tatilde olduğunu ortaya çıkaran Can oldu. Bu sayede Leyla geçici ev hanımlığından kurtulup iş kadınlığına geri döndü. Bu arada ev hanımlığını küçümseyici bir tavrı pek hoşuma gitmedi. En zor meslek ev hanımlığı sonuçta. Ülkemiz kadınlarının da çoğunluğu ev hanımıyken üstelik daha uygun bir üslup kullanılabilirdi sanki çalışamıyor olmaktan şikâyet edilirken!!!
[wp_ad_camp_1]
Gelelim mahalle ayağına. Bir yandan Ayhan’ın açtığı seafoodplus.info sitesinin tanıtım broşürlerini mahalleliye dağıtma sürecini diğer yanda da Ayhan’ın ilk müşterisi olan Zeberceti Sanemin hoşuna gidecek hale getirme sürecine şahit olduk. Zebercetin ellerinin terleme konusu gündeme geldi. Bu sahnede aklıma Yonca Evcimikin yıllar önce söylediği şarkısı geldi:
Gerek Sanem, Ayhan ve doktorun tavrından, gerekse şarkıdan yola çıkarak, elleri terleyen bir erkeğin kızlar tarafından beğenilmeyeceği sonucu çıkarılabilir tabi ama burada maksat el terlemesinin tedavisi olduğuna değinmekti sanırım. Evet botoks burada da karşımıza çıktı. Demek botoks ile el terlemesi sorunu çözülebiliyormuş. Peki o kadar iğne yemeye değer mi yoksa Beni olduğum gibi kabul etmeyeni ben de istemem deyip kendiyle barışık mı olmalı insan? Bu kişiden kişiye değişir. El terlemesi probleminin çözülmesinin ardından bir de Zeberceti bakıma sokma sureci vardı tabi Bakım ertesi o da artık genç kızların (Sanem) sevebileceği, ilgi duyacağı bir erkek olacaktı. Ağva dönüşünde Sanemi eve bırakan Can meraklı mahalleli ile de tanıştı. Sanemin deyimiyle alacakaranlık kuşağının ortasına düştü. Bir yandan Ayhan, bir yandan meraklı Melahat, Zebercet, anne Mevkibe, pencereden beyaz saçlı teyze film izler gibi izlemeye başladılar bizimkileri. Zebercet evlilik konusunu açtı acaba Can Sanemin nişanlısının o olduğunu düşündü mü o an? Ellerinin ıslak olduğuna vurgu yapmaktan da geri kalmadı tabi. Cana kalsa cay da içecekti ya Sanem onu zorla evine yolladı. Annenin Canla aranda bir şey var mı? sorusunun yanısıra bir de tedirgin edici bakışlarına da maruz kalan Sanemin verdiği cevap karşısında Mevhibe’nin tepkisi komikti:
Zebercet demişken, kız isteme konusunda haksızlığa uğradı bu aile. Verdikleri tepkide haklılar. Madem vermeyecektiniz niye gel dediniz sitemleri de yerindeydi. Ben Zebercetin yerinde olsam beni sevmeyen kızın peşinde dolanmam. Yoluma bakar beni sevecek birine kalbimi açardım. Mahalle konusu açılınca Aydın ailesinden bahsetmemek olmaz. Bu bölüm diğer iki bölüm kadar gözüme batmadılar. Nihat bakkalı devretmeye karar verdiğini Mevkıbeye açıkladığı sahne hüzünlüydü. Bir de Leyla ile bakkal önündeki konuşmaları tabi ki. Sanemin babasının bakkalı devrettiğinden haberi yok, Nihatın borcun ödendiğinden haberi yok Pisi pisine bedavaya gitti dükkân ve içindeki bin TL’lik mal valla. Bölüm sonunda Arzunun içeceğine çilek koyan Sanem, Arzunun alerji yüzünden hastaneye koşmasının ardından yine Cana yakalandı. Can’ın “Şimdi ne gerek vardı böyle bir şeye. Beni kıskanıyor musun yoksa?” sorusu üzerine yanından uzaklaşan Sanemi kapıda yakalayıp Artık kaçmak yok! dedi. Bu cümlenin ardından “Seni öpen bendim” itirafı gelir mi acaba? Gelirse Sanemin tepkisi ne olur? Haftaya bu soruların yanıtını almayı umut ediyorum. Yeni bölümde görüşmek üzere
Erkenci Kuş 4. Bölüm Fragman
Dizi ile ilgili diğer yazılar için İzledim / Erkenci Kuşkategorisine göz atmayı unutmayın…
|
<< daha yeni yorumları göster
Yapım : Gold Film
Yapımcı: Faruk Turgut
Yönetmen: Çağrı Bayrak
Senarist: Aslı Zengin - Banu Zengin Tak
İlk kuş serisinin konusu, oyuncu ve karakterleri şöyle: Sanem sabahları birkaç saatini babasının marketinde çalışarak geçiriyor, bütün gününü hayal edip kitap üzerinde çalışarak geçiriyor ve hayatından son derece memnun. Ailesi, düzgün bir iş bulamazsa, evlenmesi gerektiğini söyleyene kadar! Sanem, kız kardeşinin iş yerinde çalışmak zorunda. Rüyalarında kucakladığı, orada olmasını bekleyen büyük sevginin farkında değil ve kendisi ile kurduğu tuzağın bir parçası haline geliyor.
Sanem Aydın (Demet Özdemir) Hayalperest, zeki ve deliyle dolu. En büyük hayali Galapagos'ta yazar olmak ve yerleşmek. Başı belada bir usta. Genellikle düşünmeden iki kez hareket eder.
Divit Can (Can Yaman) ”30 dakika içinde kendini bırakamayacağın bir hayat kur.” Can'ın sloganı. Su topu oynardı, birinci sınıf bir fotoğrafçıydı, evin ağabeyi, Aziz beyin aslanının oğluydu.
Leyla Aydın (Öznur Serçeler) Sanem'in kız kardeşi. Mevkibe'nin öğrencisi, ailesinin de gurur kaynağıdır. Kararlı, hırslı bir genç kadın. En büyük hayali başarılı bir iş kadını olmaktır.
Mevkibe Aydın (Özlem Tokaslan) Sanem ve Leyla'nın annesi San mahallenin suçlu kadınlarından biri. İyi bir anne ama kızlar arasında bir ayrım yapıyor. En büyük kızı Leyla'nın yapamadığını yapabileceğini düşünüyor.
Nihat Aydın (Berat Yenilmez) Sanem ve Leyla'nın babası. 40 yıllık bakkal. Hırslı biri değil, hayatı boyunca kendi yağında kavruldu. İlkelerinden ödün vermeyen, sevgi dolu, dürüst, sakin bir adam.
Emre Divit (Birand Tunca) Küçük kardeşi Canands. Ajansın finans tarafının başı. Aile işinde çalışmaktan mutlu olan gerçek bir plaza insanı. Sağlıklı beslenme, yapay havalandırmalı ortamlar, trend spor, takım elbise giymek, rahat anlayışlı ve çok lüks hayatlar.
Aylin Yüksel (Sevcan Yaşar) Emre'nin gizli bir aşığı. Bakımlı, yüksek cinsiyetli bir kadın. İş konusunda çok hırslı, gerekirse dünyayı yak, hatta aşkı bile
Muzaffer Kaya - Zeberbet (Cihan Ercan) Sanem'e kendini tanıdığı sürece aşık. Zebercet duygusal ama duygusal olarak ifade edicidir. Dededen, babadan mülk kirasıyla yaşıyorlar. Annesi Aysun'a çok bağlı.
Deren Keskin (Tuğçe Kumral) Başarılı, hırslı bir reklam dünyası kadını y Ajansın yaratıcısı Aziz Bey'in en güvenilir elemanıdır. Babasıyla yurtdışında okuyan, şık, şık ve havalı bir kadın.
Cengiz Özdemir - Ceycey (Anıl Çelik) Ajansın en renkli olanı. Asıl adı Cengiz, fakat herkes ona Ceycey diyor. Keşfedilmemiş bir estetik tadı var, barınağa dayanamıyor. Her şeyin en iyisi nerede, ne yenir, ne içilir. Keskin dil.
Güliz Yıldırım (Sibel Şişman) Ajansta bir sekreter. Şirket hakkında her şeyi biliyor. Söylentiyi sevmesine rağmen, işinde o kadar iyi ki ajansın vazgeçilmez bir unsuru. Eğlenceli, meraklı, davetkar, davetkar, neşeli kız.
Osman Işık (Ali Yağcı) Ayhan'ın kardeşi. Mahallenin kasabı ve en yakışıklısı; Kızlar kapıda kuyruklu ama patronu Leyla ’Ley'li bir huylu, sevgisi olan bir gurme var, genellikle evde yemek yiyen Ayhan. O yerel bir delikanlı.
Ayhan Işık (Ceren Taşçı) Sanem'in en iyi arkadaşı arkadaşı deli, zihin dolu, ama bir dünya kızı. Açık fikirli, yenilikçi, neşeli meden Ayhan her zaman yeni projeler arıyor, bir hafta boyunca yogi olmaya karar verirse, bir sonraki hafta bilmeden bir uygulama tasarlamaya başlayabilir.
Metin (Tuan Tunalı) Can, Galatasaray Lisesi'ne çok yakın bir arkadaş. Metin'in ailesi iyi değil. Üniversitede burslu okudu. Şimdiki yerine kendi çabası ve isteği ile geldi. Akıllı, düzgün bir adam. Çok iş hırsı. Fikr-i Harika firmasının avukatı. Deren'den hoşlanıyor, ancak uzun zamandan beri Deren ile diyalog kurmuyor. Sevgi talihsizliği zaten biraz.