erol evgin evi / Halka hakaret eden Erol Evgin'e Hasan Kaçan'dan sert yanıt!

Erol Evgin Evi

erol evgin evi

Erol Evgin: Sessiz otorite olmayı babamdan &#;ğrendim

Oya Çınar
[email protected]


Sanat hayatınızda 50 yılı devirmek üzeresiniz. Nasıl geçti bu 50 yıl?

Rüzgar gibi geçti Zorluklar da oldu ama bir şekilde hepsini aşıp bugüne geldik. Tanrının bana bir lütfu

Nasıl zorluklar yaşadınız?

80’lerde piyasaya arabesk müzik egemen olmuştu. Gazino ortamları vardı ama konser alanları yoktu. Biz sesimizi yalnız gazinolarda duyurabiliyorduk. Ama aileler de oralardan çekilmişti, başka bir seyirci profili oluşmuştu. O sıralar istemeyerek de olsa müzikten çekilmek zorunda kaldım. Ekmek paramı kazanmak için mimarlık yaptım. “Kol kırılır yen içinde kalır” deyimi bizim meslek için çok geçerli. Ama halkın sevgisi yok mu Her şeye değer.

O sevgiyi kalpten hissettiğiniz bir anınızı paylaşır mısınız?

Egeli, tombul, çok şeker bir teyze bir gün uçakta kolumu tuttu, “Evlerin ışıkları bir bir yanarkene, bendeki karanlığı sen nerden biliyooon?” dedi.

Dünkü Erol Evgin ile bugünkü Erol Evgin arasındaki en büyük fark ne?

Çok fark var. Bir kere başladığınız noktada büyük bir acemilik oluyor. Fazla kasıyorsunuz kendinizi. Şimdi evimin odasındaymışım da misafirlerimi ağırlıyormuş kadar rahatım sahnede.

Hiç değişmedi hep aynı kaldı dediğiniz bir şey yok mu?

Ninnilerden ağıtlara kadar, müzikle doğup, müzikle ölen bir milletiz. Her millet bu kadar müziksever mi bilmiyorum. Belki de İslam’da resim, heykel, hatta dans yasak olduğu için müzik bu kadar gelişti, bilemiyorum. Ama halkın müziğe sevgisi hiç değişmiyor.

Erol Evgin: Sessiz otorite olmayı babamdan öğrendim


Erol Evgin kendisi gibi mimar olan Emel Evgin ile 44 yıldır evli. Tek çocukları olan Murat Evgin babası gibi şarkıcılık yapıyor.

SENDEN POP STAR OLMAZ


İlk yıllarda bir arkadaşınız, “Senden pop star olmaz” demiş

Evet, Silüetler grubu vardı o zaman. Onların solisti Mesut Aytunca, “Çok düz giyiniyorsun, favorin yok, saçın, sakalın yok, böyle pop star olunmaz” demişti. Ben de üzülmüştüm. Ama zamanla hem müzikte hem de sinemada benim gibi bir sürü ‘düz insan’ çıktı.

Bize onca yıl hiçbir kusurunuzu göstermediniz. Var mı yok mu?

Hatasız kul olmaz. Mutlaka vardır. Ama ben onları hep törpülemeye çalıştım. İnsan ilişkileri hayatın temelidir. Bunu doğru, düzgün ve dürüst kurmaya gayret ettim. Dünyaya gelme amacımız bu zaten, hataları düzeltme gayreti. Gençliğimde çabuk öfkelenir, karşımdakini az dinlerdim. Şimdi iyi bir dinleyiciyim, daha sakinim. Empati kurmayı öğrendim.

Erol Evgin: Sessiz otorite olmayı babamdan öğrendim


Sizi ne öfkelendirir?

Kötü niyet ve yalan. Onun dışındaki hatalara toleransım yüksektir. İnsanlara inisiyatif veririm. Hata yaptıklarında kızarsanız insanlar korkar ve bir daha sorumluluk almak istemez. Hataya asla kızmam. Samimiyetle, “Yapamadık” ya da “Düştü kırıldı” denilmeli. Ama işin içine yalan da girmemeli.


DÜNYAYA BİR DAHA GELİRSEM ‘KÖTÜ ÇOCUK’ OLMAYI DENERİM


‘Muhallebi çocuğu’, ‘İdeal damat adayı’ yakıştırmalarınız var. Düzgün ve iyi insan profili çizmek bir imaj çalışması mıydı?

Bizim en büyük imaj danışmanımız Mevlana’ydı. Onun, “Ya olduğun gibi görün, ya da göründüğün gibi ol” sözü. Zaten 70’lerde henüz ‘imaj’ denilen şeyi bile bilmiyorduk. Şimdi de imaj değil ‘algı yönetimi’ deniyor. Zaten Türkiye algıdan yıkılıyor artık. Her şeyimiz algı oldu.

Ailenin ‘Kötü çocuğu’ olmak istemez miydiniz hiç? Daha hareket serbestiniz olurdu belki

Ben öyle olamadım maalesef bu dünyaya gelişimde. Doğru söylüyorsun, onların her şeyi yapmaya hakkı vardır. Size yakıştıramazlar. Belki bir daha gelmek kısmet olursa o zaman denerim. Keyifli bir şey olabilirdi, evet.

Erol Evgin: Sessiz otorite olmayı babamdan öğrendim


Çok öfkelendiğinizde edebileceğiniz en ağır küfür ne olur mesela? ‘Eşek’ falan mı?

Yok canım, küfretmeyi, argoyu severim. Küfür lügatim iyidir. Şimdi örneklendirip okurların ahlakını bozmayalım. Hem rahatlatır insanı hem de dilde bir zenginliktir argo. Ben sahnede belden aşağı fıkra da anlatırım yerine göre. Ama zarif bir şekilde anlatıyorum ki insanlardan kötü tepki gelmiyor.

TARKAN İLE DE DÜET YAPMAK İSTERİM


Yazdan bu yana Türkiye turnesindesiniz. Yıllar sonra

80’lerin geleneğiydi Türkiye turnesi. O zaman Anadolu turnesi denirdi, 40 gün sürerdi. Keyifli anılar biriktirirdik. Bu kış öyle bir istek uyandı içimde. “Yeniden Türkiye’yi dolaşalım” dedik. 14 konserlik bir seri. 12’sini yaptık, iki tane daha var. 24 Kasım’da Edirne’de olacağız. Ama çok iyi bir kararmış. Tadı damağımda. Belki seneye yine yaparız.

Erol Evgin: Sessiz otorite olmayı babamdan öğrendim


Komik anılar yaşadınız mı?

Yaşamaz mıyız. Bodrum Antik Tiyatro’daki konserimiz öncesinde mesela Orada kulis yok, konteynır getirdiler hazırlanmam için. Kapının önünden bir çift geçiyor konuşa konuşa, ben de içeride duyuyorum seslerini. Adam diyor ki, “Ya şimdi lira çok bir bilet için.” Kadın cevap veriyor, “Yahu kaç yılın Erol Evgin’i. Eve temizliğe ’den aşağı kadın gelmiyor.” Bunun gibi komik, tatlı anekdotlar.

Ve ‘Altın Düetler’in devamına hazırlanıyorsunuz Evet. Şarkılarımızı seçtik. Sanatçı arkadaşlarımızla görüşmelerimiz başlayacak. Henüz kendilerinden onay almadığımız için isimlerini vermek doğru olmaz. Tarkan ile de yapalım isterim. Kısmet, bakalım. ‘Altın Düetler’in ilki Mayıs ’da çıkmıştı. Hâlâ ‘Top 10’da 1 numara. Dilerim ikincisi de öyle olur.

Erol Evgin: Sessiz otorite olmayı babamdan öğrendim


EVLİLİKTE ŞANSIM YAVER GİTTİ


Müzik kadar istikrarlı olduğunuz bir şey daha var hayatınızda: Evlilik.

Evlilik bir şanstır. Bunun doğru anahtarı yok. Evlilikte huzur bulmak çok önemli. Birbirini iyi tanımak, aynı frekansta buluşmak ve aynı şeylerden zevk almak mühim. Benim şansım yaver gitti.

Size bakıp ‘Aşk aslında bitmeyen bir şeymiş’ diyebilir miyiz?

Şekil değiştiren bir şey. İçinizdeki tutku önce aşk oluyor. Zamanla sevgiye dönüşüyor. Yıllar geçtikçe o sevgi daha da derinleşiyor. Çocuklarınız, torunlarınız oluyor. Bir yumak oluyorsunuz. Evlilik sadece iki kişinin ilişkisi değil ki.


HİÇ ELİMDE YASTIKLA SALONA GİDİP YATMADIM


“Günün muhasebesini yatmadan kapatırım” demişsiniz. Eşinizle de hep böyle miydi? Hiç elinizde yastıkla salonun yolunu tutmak zorunda kalmadınız mı?

Zaman zaman tabii sıkıntılar yaşadık. Hiç sıkıntı olmadan da olmaz. Mutlaka tartışılır. Yerine göre kavga da edilir ama sonunda tatlıya bağlanır bir şekilde. Öyle bir durumda kalmadım çok şükür.

Kadınlardan en çok sabrı ve şefkati öğrenmişsiniz. Erkekler size ne öğretti?

Babamdan sakin güç olmayı öğrendim. Kendisi öyleydi. Sessiz otoriteyi öğrendim. Susarak, abur cubur konuşmadan, bazen sadece bakarak otorite sağlamayı öğrendim.

Yakın dostlarınız genelde kadın mı erkek mi?

İnsanları sevgililik ilişkisinde kadın ve erkek diye ayırırım. Ama dostluk cinsiyetsizdir. Her iki cinsin de gevezesi, sır tutamayanı olur. Yüzde yüz ayrı gezegenlerden gelen iki cinsiz neticede.

70 yaşında bu kadar üretken ve genç kalmanızın sırrı nedir?

Yaşlanmak da, gençlik de akıl işidir. Aklınız gençse her zaman genç kalırsınız. O zaman hücreleriniz de yaşlanmaz. Var olan potansiyeli kullanmak mühim, kullanmadığınız şey ölür. Yaşamayı çok seviyorum. Sahip olduğumuz beden ve ruh bize Allah’ın lütfu, ona iyi bakmalıyız.

Erol Evgin: Sessiz otorite olmayı babamdan öğrendim


ÜLKENİN YARISI ATIL VAZİYETTE EVDE OTURMUŞ BÖREK AÇIYOR


Türkiye’de sizi en rahatsız eden şey ne?

Cehalet, Türkiye’nin en temel problemi. Cehaleti çözdüğümüz zaman bu topraklarda her şeyi halledebiliriz. Yapılması gereken belli: 15 yıl içimize kapanıp, çağdaş eğitime yatırım yapmak Cehalet olmasa trafikte binlerce kişi ölmez. Her yaz yüzlerce orman yanmaz. Kadına şiddet biter. Cinsellik sevgiyle buluşur. Kadınlar bu ülkenin yarısı. Ülkenin yarısı, atıl vaziyette evde börek açıyor, başka da bir şey yapmıyor. Bu cehaleti ortadan kaldırırsak ülkeye demokrasi, insan hakları gelir. Ama sırf bu olmasın diye cehalete prim verenler var. “Ben cahil ve okumamış, tahsilsiz kesimin ferasetine (anlayış-sezgi) daha çok güveniyorum” diyerek bazıları maalesef cehaletten besleniyorlar.

64 yaşında bir delikanlı

RÖPORTAJ: GÜLŞAH KARADAĞ

Karşıma çıkan beyefendi ile 30 yıl önce televizyonun dibine girerek izlediğim popstar arasında hiç fark yok. Son yıllarda programlarını izledikçe “Makyajdandır” diyordum, “Kameralar işte” diyordum ama yok, yanılmışım.

64 yaşında bir delikanlı! Yeni albümü ‘Gözbebeğim Sen Çok Yaşa’ ile başlayan sohbet, gençlik sırlarına ve kadınlara kaydı. Hemen belirtelim: Erol Evgin’in yüzünde estetik olduğunu sanıyorsanız yanılıyorsunuz. Kozmetik ürünü bile kullanmıyor. Onun sırrı SODA. Bir de ‘aile yadigarı’ genler.

’Gözbebeğim Sen Çok Yaşa’ adlı yeni çıkan albümünüz nasıl oldu?

30 Nisan’da 11 yeni şarkı, 3 de versiyonla albümü bitirdik. Albümde 7 Murat Evgin bestesi, bir de Aslı Güngör şarkısı var. Aslı Güngör beni düşünerek ‘Devirdim Yılları’ adlı şarkıyı bestelemiş, hediye etti. İki şarkı sözü de Aysel Gürel’e ait. Sağlığında Ayselciğimle çalışamadık, ölümünden sonra Müjde ile Mehtap bana onun şarkı dolu bavulundan söz ettiler. İki sözü aldık. Aysel de bize ‘öbür taraf’tan el verdi yani, hoş oldu.

Bundan sonraki albüm nasıl olacak?

Sırf çocuklar için bir albüm yapmayı istiyorum. Ama bunlar çocuk şarkıları olmayacak, çocuklar için şarkılar olacak. Çocuklar bize özeniyorlar, çocuk şarkılarını değil, bizim söylediklerimizi söylüyorlar.

Çocuktan laf açılmışken; torunlarınız ilham kaynağı oluyor mu?

Hem de nasıl Üç torunum var, hepsi beni çok mutlu ediyor.

Şarkılarınız hep çok romantik oldu. Siz de öyle misiniz?

Romantizm bende her zaman oldu. Çok duyarlı, duygusal bir insanım. Her şeyden çok çabuk etkilenirim, gözüm yaşarıverir. Sert bir mizacım da yok. Sakin güce, sükunete inanırım. Günümüzde her şey bağırıp çağırmayla oluyor, şarkı söylemek bağırmakla eşdeğer oldu. Televizyon reklamlarına bakıyorsunuz, çığırtkan gibi bağırıyorlar. Trafik öyle, kürsüler, siyaset meydanları, gazete manşetleri öyle Sükuneti özlediğimizi düşünüyorum.

“Anılara sinmişim”

Üç kuşak Erol Evgin şarkılarını biliyor. ’lerde yaptığınız şarkılar hâlâ dilimizde. Bu nasıl bir his?

Çok güzel bir duygu. Ben o zamanlar yaptığım işin sonucunu düşünmezdim, “Şarkı söylüyorum” derdim. Sonradan anlıyorsun İnsanların yaşamlarının belli dönemlerine, anılarına sinmişim, orada fon müziği olmuşum. Bu çok önemli. Kokular gibi sesler de unutulmuyor. Üç nesil bizim şarkılarla büyüdü. Bu yeni şarkılar da belki bir-iki nesil götürür bizi.

Mimarlık yaptınız mı?

Küçüklükten beri aklımda müzik vardı ama babam “Kolunda bir altın bilezik olsun” diye şart koştu. Sanata yakın bulduğum için mimarlığı seçtim. Mimar Sinan’dan mezunuyum, bir yıl kadar da akademide öğretim görevlisi olarak kaldım. Sonra müzik çağırdı. Gazinolar, albümler, konserler, çekimler ’in ardından Şan Tiyatrosu, Hisseli Harikalar Kumpanyası dönemi başladı. Şan Tiyatrosu bitince tekrar gazinolara dönmek istemedim. ’da eşimle birlikte mimarlık bürosu açtık, 20 yıl mimarlık yaptım. ’te yeniden müziğe döndüm.

Babanız tavsiyesinde haklı mıymış?

Babamın 40 yıl önce bana söylediğini, ben de oğluma söyledim. Çünkü Türkiye telif haklarının tam olarak işlemediği birkaç Afrika ülkesinin yanında yer alıyor. Telif haklarıyla yaşanmıyor bu ülkede.

“Çek-senetten yatıp beste yapmak revaçta”

Gazinolara niye dönmediniz?

Yapısı bozulmuştu. ’lerin gazino kültürü kalmamıştı. Size ’lerden bir gazino kadrosu söyleyeyim: Sezen Aksu, Ahmet Özhan, ben, Zeki Alasya-Metin Akpınar, Emel Sayın Maksim’in böyle bir kadrosu vardı. Sonra İzmir Fuarları olur, aynı kadroya Cem Karaca, Barış Manço eklenirdi. Gazino bir kültürdü. Türk Musikisi’nin düzgün icra edildiği yerlerdi. Biz de pop müzik rengi olarak katılırdık. ’lerde gazinolara arabesk müzik egemen oldu, fiyatlar arttı, aileler gazinolardan elini eteğini çekti. Pop müzik söyleyen erkek sanatçının fonksiyonu kalmamıştı.

Geçmişle şimdiyi karşılaştırdığınızda ne düşünüyorsunuz?

Bizim zamanımızda müzik gönül işiydi. Tek kanal, siyah-beyaz, efendi efendi şarkılarımızı söylerdik. Şimdi kanallar var, bir endüstri var, izleyici var, imkanlar var. Ama bir yandan da ortalık toz duman. Kendini duyurmak çok zor. Bir de dönem ruhları var. Ben ’lerin ruhuna göre oluşmuşum. ‘Temiz yüzlü, efendi adam’ denirdi bana, annelerin kızlarına damat olarak tavsiye ettikleri tiptim. Şimdi öyle tipler pek revaçta değil. Çek, senetten içeri girip beste yapmak, kız kaçırıp iş yapmak makbul. Murat bazen diyor, “Baba bizi efendi yetiştirmişsiniz, yanlış olmuş” diye.

Yeni popçuları beğeniyor musunuz?

Gençlere güveniyorum, daima bizden iyi olacaklar. Sertap Erener, Tarkan, Kenan Doğulu, Murat Evgin, Aslı Güngör, Funda Arar’ı çok beğeniyorum. Zeki Alasya’nın kızı Zeynep’in sesini çok beğendim mesela. Birini söyleyince diğerini unutuyoruz, ayıp oluyor.

“Yüzümü soda ile yıkarım”

Nasıl oluyor da hiç değişmiyorsunuz?

64 yaşındasınız sonuçta. Yarısı genetik. Anne tarafım Kafkasya’dan gelmiş, Karadeniz ailesi. Uzun ömürlü insanlar. İnşallah biz de öyle oluruz. Bir Ballı Ninem vardı, yaşında öldü. Anneannem 96, annem 95 yaşında rahmetli oldu. Biraz onlara güveniyorum, bana moral oluyorlar. Onun dışında ruh ve beden sağlığı çok önemli. Ruhumu iyi tutmaya bakarım. Tutkularım vardır ama hırslarım yoktur. Kin tutmam. Hep bir şeylerle uğraşırım: Resim yapıyorum, müzik dinlerim, beste yaparım, bahçeyle ilgilenirim Birkaç yıldır burada (Polonezköy) yaşıyorum, temiz havası çok iyi geliyor. Sigara içmiyorum. En az 8 saat uyurum. Akşam ’da yatağa girmek kadar sağlıklı bir şey yok. Sabahları yüzümü sodayla yıkarım. Çok faydalı, yüzünüzü geriyor, rahatlıyorsunuz. Sosyal anlamda keyif alacağım zaman kadeh içki içerim: Dostlarla bir aradaysam, sahneye çıkıyorsam Masada olumsuz şeylerden, hastalıktan bahsettirmem. Benim masamda hüzün olmaz; eğleneceğiz, güleceğiz, bunu önleyemiyorsam da kalkar giderim. Gerçi Alman’a rakı içirmişler, “Ne olacak bu Almanya’nın hali” demiş. Bir de fareye rakı içirmişler, “O kedi buraya gelecek” demiş (Gülüyor) Yani, rakının böyle bir yanı var ama onu da keyifle içmek lazım.

Kozmetikle aranız nasıl?

Gerektiğinde Bepanthene kullanırım, o kadar. Kozmetikle aram yoktur. Zaten cilt sağlığı dışarıdan elde edilecek bir şey değil, içeriden gelen bir şey.

Ya kilonuz?

Eskiden neyseniz hâlâ öylesiniz. Bantta yürüyorum, saatte 6 kilometre hızla yarım saat kadar yürüyorum. Yürüyüş ilaç gibi. Bacak damarlarına etkisi sayesinde kalbi onaran hücreleri oluşturuyor, vücudun etkinliğini artırıyor. İnsanın damar yaşından daha önemli bir değer yok. Ayrıca benzin alırken hangisi olacağını düşünüyoruz, kendi gıdamıza gelince içinde ne olduğunu düşünmeden yiyoruz. Konserve yemem, pastane ürünü pek almam. Sebze-meyve ağırlıklı beslenirim. Asla kendimi kısıtlamam. Kısıtlamak stres, stres de kolesterol yapar.

“Her şeyi yerinde zayıf kadın iyidir”

Bir kadında en çok neyi beğenirsiniz?

Zarafet. Kadının, kadınca ve zarif olmasını çok severim. Güzel saçları olsun Şair Ümit Yaşar Oğuzcan ne demiş? “Ben güzel gözlü kadınları severim; bir de küçük ayaklıları, uzun boyunluları; hem nasıl severim, öyle severim işte Bilemezsiniz, ne güzeldirler öpüştükçe.” İşte bu bana uyar, hem nasıl uyar (Gülüyor)

Kadın ve kilo?..

Kilo, giysileri iyi göstermiyor. Kilolu kadınlar da hoştur ama moda işine girmeyecek. Kadın çok zayıf da olmayacak. Ben ‘her şeyi yerli yerinde’ zayıf kadın severim. Endamı da yerinde olacak. (Gülüyor) Kadında endam ve salınım önemli.

‘Kafasına silah dayamışlardı’

Erol Evgin, POSTA’ya röportaj verir de ‘en unutulmaz macerasını’ anmadan geçmek olur mu? POSTA Genel Yayın Yönetmeni Rıfat Ababay anlatıyor: Yıl Türkiye huzursuz Siyasi ortam tozduman Kim vurduya gitmek moda. Magazin gazetesi ŞEY’de çalışıyorum. Yazı İşleri Müdürü Ayhan Göncer, Erol Evgin ile röportaj yapacak. Fotoğrafları ben çekeceğim. Erol Evgin ‘Bir de Bana Sor’u söylüyor. Evlerin ışıkları, kent, karamsarlık tablosu oluşturalım diye yüksek binalar ve gecekonduların bir arada olduğu bir noktada çekim yapmak istiyoruz. Sonunda yeri buluyoruz. Gayrettepe’de bugünkü Sürmeli Oteli’nin arkası

Etraf bomboş. Erol Evgin tozlu yolun kenarında duruyor ve kollarını iki yana açıyor. Beş kare çekip filmi değiştirmek için arkamı dönüyorum. Bir anda ortalık karışıyor. Mavi bir minibüs hızla geliyor, içinden silahlı dört adam iniyor. Dönemin moda silâhı ‘akrep’in buz gibi namlusunu, kalın bıyıklı, sakal tıraşsız, deri ceketli bir adam gırtlağıma dayamış. Küfür, hakaret gırla Erol Evgin dizlerinin üstünde. Kafasına iki yandan silah dayamışlar. Sürekli “Ben Erol Evgin’im” diye tekrarlıyor.

Herhangi bir örgütün adamları Erol Evgin’i vuracak, görgü şahidi kalmasın diye bizi de temizleyecekler sanıyorum. Bizi minibüse bindiriyorlar, gidiyoruz. Yol uzadıkça uzuyor. Meğer arkadaki yüksek binaya gidiyormuşuz. Erol Evgin’e fon diye seçtiğimiz bina, Gayrettepe Emniyet Müdürlüğü’ymüş. Gelenler de ‘Siyasi Şube’denmiş. Etrafı dürbünle izleyen polisler, suikast hazırlığı için binanın fotoğraflarını çektiğimizi düşünmüş. Bizi üst kata çıkardılar, amirleri Erol Evgin’i tanıdı. Buna rağmen filmlere el koydular. Sonra el sallayıp uğurladılar.”

( tarihli Cumartesi Postası'ndan alınmıştır.)

2

House Yıl: 1 Sayı: 8 (Söyleşi: Erol Evgin/İrfan Özbakır'ın Marmaris'teki Evi/Montana Harikası/Dünya Evlerinden Örnekler/Amasya'nın Kıskanç Evleri)

Kitap yılında yayınlanmıştır. sayfadır. House Yıl: 1 Sayı: 8 (Söyleşi: Erol Evgin/İrfan Özbakır'ın Marmaris'teki Evi/Montana Harikası/Dünya Evlerinden Örnekler/Amasya'nın Kıskanç Evleri) adlı eser Türkçe dilindedir.

Kitap KARTON KAPAKLI cilt bilgisi ile yıllar önce eklenmiştir.

House Yıl: 1 Sayı: 8 (Söyleşi: Erol Evgin/İrfan Özbakır'ın Marmaris'teki Evi/Montana Harikası/Dünya Evlerinden Örnekler/Amasya'nın Kıskanç Evleri) adlı eser, Kitap > Süreli Yayınlar > Dergiler > Mimarlık ve Dekorasyon kategorisinde İkinci El olarak satıştadır.

House Yıl: 1 Sayı: 8 (Söyleşi: Erol Evgin/İrfan Özbakır'ın Marmaris'teki Evi/Montana Harikası/Dünya Evlerinden Örnekler/Amasya'nın Kıskanç Evleri), açıklamalarda belirtilen özelliklerde gönderilecektir. Gerekli görürseniz Soru Sor butonu ile Kabuuk adlı mağazaya ulaşarak kitabın fotoğraflarını isteyebilirsiniz.

Kondisyon: Çok İyi

Ürün kondisyonları ürün açıklamalarında belirtildiği ve/veya ürün fotoğraflarında görüldüğü gibidir. Açıklamada yer alan veya fotoğrafta görülen üründen farklı nitelikte bir ürün gönderilmesi halinde siparişin iadesi/iptali seafoodplus.info güvencesi ile sağlanabilmektedir.

Kargo Ödeme Durumu

Alıcı Öder

Ürün Kabuuk tarafından, PTT, Yurtiçi, Aras veya Sendeo Kargoyla gönderilecektir. Kargo ücreti TL dir ve sipariş anında ödenir. Aynı mağazadan veya ortak kargo anlaşmalı mağazalardan bu ürünle birlikte alacağınız diğer ürünler için ek kargo ücreti ödemezsiniz.

Kabuuk - Mağaza Hakkında

Kabuuk'tan merhaba!

SİPARİŞ VERMEDEN ÖNCE LÜTFEN STOK BİLGİSİ SORUNUZ. 


Kitapların kondüsyonu ile bilgiler açıklama kısmında mevcuttur. Aklınıza takılan kondüsyon mesajları veya fotoğraflar için mesaj atınız.



Halka hakaret eden Erol Evgin'e Hasan Kaçan'dan sert yanıt!

ARRAffinity

(seafoodplus.info)

Oturum (Session) Çerezi

Azure tarafından kullanıcı isteklerinin aynı instance a erişebilmesi için tuttuğu çerezdir

Oturum boyunca

_gat_UA

(seafoodplus.info)

İşlevsel ve Analitik Çerez

Google Analytics'in analitik veriler tuttuğu çerezdir.

Oturum boyunca

_gid

(seafoodplus.info)

İşlevsel ve Analitik Çerez

Google Analytics'in performans ölçümlerini yapmak için veri tuttuğu çerezdir

1 Gün

_ga

(seafoodplus.info)

Zorunlu Çerez

Google Analytics'in performans ölçümlerini yapmak için veri tuttuğu çerezdir

Gün__gads

Takip Çerezi

Google DoubleClick (DFP)'nin kullanıcıları takip etmek ve yeniden pazarlama yapmak gibi çalışmaları için kullanılan çerezdir

GünIDE (seafoodplus.info)

Takip Çerezi

Reklam amaçlı kullanıcı davranışlarını takip etmek için kullanılan 3. parti uygulama çerezidir.

Gün_ym_visorc_ (seafoodplus.info)

İşlevsel ve Analitik Çerez

Yandex Metrica'nın kullanıcı oturumu ile ilgili tuttuğu çerez

Oturum boyuncasync_cookie_csrf (seafoodplus.info)

Takip Çerezi

Kullanıcı davranışlarını ölçmek ve takip etmek için kullanılan Yandex Metrica çerezidir.

Oturum boyunca

sync_cookie_csrf (seafoodplus.info)

Takip Çerezi

Kullanıcı davranışlarını ölçmek ve takip etmek için kullanılan Yandex Metrica çerezidir.

Oturum boyuncacX_S (seafoodplus.info)

İşlevsel ve Analitik Çerez

Kullanıdığımız cXense Tool'unun analitik veriler tuttuğu çerezdir

Oturum boyunca_ym_isad (seafoodplus.info)

İşlevsel ve Analitik Çerez

Yandex Metrica'nın kullanıcının reklam engelleyicileri kullanıp kullanmadığını belirlemek için kullandığı çerez

Oturum boyuncayabs-sid (seafoodplus.info)

İşlevsel ve Analitik Çerez

Yandex metrica'nın analitik veriler için kullandığı oturum id si

Oturum boyuncacX_P (seafoodplus.info)

İşlevsel ve Analitik Çerez

Kullandığımız cXense Tool'unun analitik veriler tuttuğu çerezdir

Güngckp (seafoodplus.info)

Takip Çerezi

Kullanıcı davranışlarını ölçmek ve takip etmek için kullanılan cxense çerezidir.

GüncX_G  (seafoodplus.info)

İşlevsel ve Analitik Çerez

Kullanıdığımız cXense Tool'unun analitik veriler tuttuğu çerezdir

Gün__auc (seafoodplus.info)

Takip Çerezi

Alexa Analytics'in kullanıcı hedefleme ve analytics verileri için kullanılmaktadır.

Günsync_cookie_ok (seafoodplus.info)

İşlevsel ve Analitik Çerez

Kullanıcı davranışlarını ölçmek ve takip etmek için kullanılan Yandex Metrica çerezidir.

1 Gün

yandexuid

(seafoodplus.info)

İşlevsel ve Analitik Çerez

Kullanıcı davranışlarını ölçmek ve takip etmek için kullanılan Yandex Metrica çerezidir.

Gün_ym_wasSynced (seafoodplus.info)

İşlevsel ve Analitik Çerez

Yandex metrica'nın analitik veriler tuttuğu çerezdir

1 GünYandexuid (seafoodplus.info)

İşlevsel ve Analitik Çerez

Yandex metrica'nın site kullanıcı sayısını belirlemek için kullandığı çerez

Gün_ym_d (seafoodplus.info)

İşlevsel ve Analitik Çerez

Yandex metrica'nın kullanıcının ilk oturum açma tarihini tuttuğu çerez

Gün

_ym_uid

(seafoodplus.info)

İşlevsel ve Analitik Çerez

Yandex metrica'nın kullanıcı oturum id si

Gün

nest...

batman iftar saati 2021 viranşehir kaç kilometre seferberlik ne demek namaz nasıl kılınır ve hangi dualar okunur özel jimer anlamlı bayram mesajı maxoak 50.000 mah powerbank cin tırnağı nedir