Onlara, Allah hakkında asılsız şeyler söylenmiştir. Bunu söyleyen "beyinsiz" olarak çevrilen ayette bu kişinin iblis olduğu düşünülmektedir. Ayrıca "beyinsiz" kelimesinin yalnız iblis için değil aynı zamanda inkarcı ve itaatsiz cinler için de kullanıldığı düşünülmektedir. Allah'a eş, ortak ve çocuk isnadında bulunulur ve cinlerde bunlara inanırmış. Fakat Kur'an-ı Kerim dinledikten sonra ona inanmaktan vazgeçmişler.
Rivayetlere göre herhangi bir kimse ıssız bir vadide dolaştığı vakit, başına bir şey gelmemesi bakımından "Kötülerin şerrinden bu vadinin efendisine sığınırım" der ve böylece cinlerin şerrinden korunmak maksadıyla onların efendisine sığınırmış. Bu yüzden şaşıran cinlerden birkaçı zaman içerisinde bu cümlelerden dolayı kibirlenmişlerdir.
Kuran'da, Hz. Süleyman haricinde, cinlerin insanlarla ilişki kurduğuna ya da etkili olduğuna dair herhangi bir bilgiye yer verilmemiştir. Büyücü, falcı, medyum gibi kimselerin cinlerin etkisini önledikleri ya da onlarla iletişime geçtikleri tamamen bir hurafedir. Felak ve Nas Sureleri, cinlerden ya da etkilerinden korunmak için değil, psikolojik bakımdan yatıştırma ve terapi amacı ile okunmaktadır.
Cin filmleri, genellikle metafizik alemin bilinmeyenlerini anlatır. Bu filmlerde büyü, ruh çağırma, musallat, terk edilmiş köy gibi temalar sıklıkla işlenir. Amerika ve diğer ülkelerin sinemasında 'şeytan, deccal'' gibi isimlerle tanımlanan cin temalı filmlerin sayısında da büyük bir artış söz konusudur. Düşük bütçeye sahip bu yapımlar genelde tek mekanda geçip amatör oyuncularla çekiliyor. Türkiye ve Amerika dışında Hindistan sinemasında da başarılı örnekler mevcuttur.
Kuran-ı Kerim'de Dabbetül-arz adıyla geçen varlığın dünyaya gelmesini ve kıyamet sürecini anlatan seri toplam 7 filmden oluşuyor. Her biri Hasan Karacadağ tarafından yazıldı ve yönetildi. Serinin ilk 3 filmi gişede istediği hasılatı elde edemese de daha sonrasında daha fazla izleyiciye ulaştı. Filmde ses efektlerinin fazla kullanılması eleştirilse de Türkiye'de en çok izlenen cin filmlerinin başında geliyor.