Erzincan Döner

İHA

Türkiye'de enflasyonla birlikte son dönemlerde artan gıda fiyatlarının ardından, lokantalarda satılan et döner fiyatlarına da zam yapıldı.

Son olarak Erzincan Esnaf Sanatkârlar Odaları Birliğince, 17 Aralık tarih ve 13 nolu kararla kabul edilen ve onaylanan yeni zamlı lokanta fiyat tarifelerine, vatandaşlar tepki gösterdi.

Dönerin porsiyonu ise 43 liraya yükseldi

"ZAMLARLA BİRLİKTE AY SONU GELMEDEN MAAŞIMIZ ERİYİP, BİTİYOR"

Erzincan’da lokantalarda yenilen yemek çeşitlerinden en fazla dönerin olduğunu ve gram dönerin 43 TL’ye çıkarılmasını oldukça abartılı bulan vatandaşlar, şöyle konuştu: Ahmet Ersever: "Her ürüne gelen zamla ay sonu gelmeden aldığımız maaş eriyip, bitiyor. Sadece temel ihtiyaç malzemelerine değil her şeye üst üste zamlar geliyor. Durum çok kötü. Hele ki tek maaş ile geçinmek neredeyse imkânsız. Ben evin tek çalışanıyım, ay sonunu getirmekte zorlanıyorum. Tek kişi lokantada bir tas çorba içsem 20 TL. olmuş." dedi.

"DÖNERİN YANINDA BİR SU BİLE İÇSEN TL"

İbrahim Sucu: "Erzincan’ın yaprak döneri meşhurdur. Bu fiyatları gördükten sonra döner yemek de artık çok lüks olacak bize. Dönerin yanında bir su içsen su bile olmuş TL."

"BU DURUMU FIRSATÇILIĞA ÇEVİRENLERDEN DE ALLAH SORSUN"

Şennur Avcı: "İş yeri sahipleri artan maliyetlerden, tüketiciler zamlardan şikâyetçi. İki tarafa da sorsan herkes kendi penceresinden haklı. Allah devletimize zeval vermesin. Lakin bu durumu suistimal eden, fırsatçılığa çevirenlerden de Allah sorsun. Yerelde göstermelik denetimler, hamasetler vatandaşın belini iyice büküyor."

ERZİNCAN'DA ESNAF LOKANTASI FİYATLARI

Çorba: gram mercimek çorbası 20 TL, gram işkembe çorbası 26 TL, gram paça çeşitleri 28 TL, gram tuzlama 28 TL, gram tirit 28 TL.

Et yemekleri: gram haşlama 43 TL, gram kızartma 35 TL, gram tas kebap 35 TL, gram çöp kebap 38 TL, gram kaburga kebap 43 TL.

Sebze yemekleri: gram patlıcan kebap 35 TL, gram patlıcan musakka 28 TL, gram sebzeli kebap 32 TL, gram karnıyarık 28 TL, gram lahana sarma 28 TL, gram yaprak sarma 28 TL, gram biber dolma 28 TL, gram kabak dolma 28 TL, gram ıspanak 25 TL, gram taze fasulye 25 TL, gram kuru fasulye 25 TL, gram nohut 25 TL, gram türlü 25 TL.

Izgaralar: gram döner 43 TL, gram et kuşbaşı 45 TL, gram Adana- Urfa şiş köfte 43 TL, gram kasap köfte 30 TL, gram İskender 43 TL, gram yoğurtlu kebap 43 TL, gram tavuk kanat 35 TL, gram tavuk taleks 35 TL, gram şiş 35 TL, gram pirzola 45 TL, gram biftek 45 TL, gram tandır kuzu büryan 45 TL, 1 adet alabalık 33 TL, gram hamsi ızgara 35 TL.

Şimdi öncelikle, burayı yol üzerinde görüp girdiğimizi belirtmek istiyorum. Uzun bir yol dönüşünde, hazır karnımız acıkmışken bize gösterilen bir restorandı kendisi. 2, 3 kişiye "Buralarda hangi restoranda güzel yemek yeriz" diye sorduğumuzda burayı gösterdiler. Açıkçası, yer aldığı cadde üzerinde en kaliteli gözüken yer de burasıydı. Uzun yol giderken bir iskender iyi gider diye düşündüğümüz için direk oturduk. 

Erzincan'ı çok bilmediğim için burası hakkında genele göre iyi midir kötü müdür yorum yapamıyorum. İçerisi girdiğimizde baya kalabalıktı, bu yüzden buranın kalite ortalamasına göre iyi olduğunu düşünüyorum. Biraz kalabalık olmasına rağmen yeteri kadar garson bulunuyordu. Kalabalık olsa bile kaldırabilen bir mekan olarak görüyorum.

Salata, Lahmacun ve Ayran

Aperatif olarak biz, masaya 2 adet lahmacun söyledik. Hem hızlı olur hem de yemek öncesi iştah açar diye söyledik. Salata, biz daha siparişi vermeden masaya konuldu, yanına lavaş ekmeği ile beraber direk geldi. Salata ve ekmek aynı şu şekilde;

Masaya gelen bu salata ve acılı ezme çok özel gibi durmuyorlar, fakat lahmacunun yanında güzel gittiler. Lahmacun ile beraber gelen ayrı bir salata yok. Bu yüzden masaya gelen salata aslında bir tık ana yemek salatası gibi olduğu için çok yetmeyebiliyor, biz 3 kişi için gittik ve 3 kişi için porsiyon olarak az. Çok geçmeden lahmacunumuz da geldi, söylediğimiz lahmacun aynı şu şekilde geldi;

Lahmacun konusunda lezzet olarak gerçekten beğendim. O kıvamını ve lezzetini gerçekten güzel ayarlamışlar. Yalnız buranın yöresinde mi bu şekilde bilemiyorum, fakat normalden daha kalın geldiler bana. Yani tabii ki bu söylenmese farkedilmeyecek kadar küçük bir detay, ama ben aradığım kıtır kıtır lahmacun hamurunu burada bulamadım. Bunun dışında aperatif olarak güzel gitti.

Ana yemeğin yanında gelen ayranı da bu başlıkta değerlendirmek istedim. Ayran normal kapalı şekilde geldiğinde aslında hangi marka geldiği restoranla alakalı, fakat burada Erzincan Döner açık ayran getirdiği için, bunu da restoranın diğer yemekleri ve aperatifleri ile değerlendirmek istiyorum. Ayran size şu şekilde bakır / demir bardaklarda geliyor;

Bu bardaklar çok nadir karşıma çıkan bir şey, aslında mantıkta hoş gözükse bile bakır görünümlü, kalaylı diyebileceğimiz bu bardaklar askerdeki bu metal bardakları andırdığı için ben çok sevmiyorum. Bu bardakların kalıpları cidden bir su bardağından küçük oluyor, ayrıca bir ayranı koymak için büyük bir bardak tercih etmeleri gerekiyordu, çünkü zaten yarısı köpük olduğu için çok tadını falan alamıyorsunuz. Ayrıca hijyen konusunda da ben yine cam bardakların tercih edilmesini doğru buluyorum. Bu metal bardaklar zamanla yıpranabiliyor, hiç hoş bir görüntü olmaması ile beraber sağlık konusunda da dikkat edilmesi gereken bir husus.

Bu aperatif ve içecekler arasında benim en beğendiğim şey olan acılı ezme gerçekten güzeldi, yörenin etrafında yetişen sebzeler ile yapıldığını düşünüyorum, aksi takdirde bu kadar güzel olmazdı. Lahmacunun yanında, yemek arasında çok güzel gitti.

İskender ve Et Döner

Geldik asıl değerlendirmemiz gereken yere, iskender ve et döner. Erzincan Döner'in tabii ki en meşhur şeyi döneri. Döneri sade olarak ve pilavlı şekilde sipariş edebiliyorsunuz. Biz tadını doğru alabilmek için pilavsız şekilde sipariş ettik. Ben bu arada bir restoranı değerlendirmek için en doğru kriteri iskender olarak alıyorum. Bir yer iskenderi doğru şekilde yapabiliyorsa o yerin ustası & şefi gerçekten işini biliyordur. Masaya gelen tabaklar aynen aşağıdaki gibi gözüküyorlar;

Gelen dönerin eti gerçekten güzel. Biraz daha kızartılabilir, ama lezzet olarak yerinde bir lezzeti var. Dikkatimi en çok çeken detay ise, yapılması en kolay gibi gözüken ama en zor olan şey; iskenderin sosu. 

İskender'in sosu, çoğu restoranın doğru şekilde yapamadığı bir şey. Döneri almak, kesmek ve altına ekmek yerleştirmeyi hemen hemen herkes yapabiliyor. Fakat, iskenderin en belirleyici özelliği olan sosu çok dikkatli hazırlamak gerekiyor. Çünkü salça, doğru kullanılmadığı zaman şekerli bir tat verebiliyor. Bu sosun salçasının iyi pişirilmesi ve biber salçası ile domates salçasının doğru şekilde karıştırılması, domatesin de eklenmesi gerekiyor. Erzincan Döner'de yapılan bu sosta, ben biber ve domates eklenmediği için hafif bir tatlı salça tadı ağzınıza geliyor. Bu aslında döneri güzel olan bir yer için üzücü bir durum. Ama çok dikkat ederseniz farkedebiliyorsunuz.

Genel Değerlendirme

Erzincan Döner, yerel halkın sevdiği, sürekli gittiği bir yer gibi gözüküyor. Ben de çok farklı görmedim, gerçekten gidilebilir bir yer. Fakat değinilmesi gereken bir kaç nokta var. Bunları da belirtmeden geçmek istemiyorum.

Birincisi, masaya gelen salata. Salata öyle çok özel bir salata değil, masaya siz oturur oturmaz ekmek ile beraber konuluyor. Daha menü alamadan masaya salata geldi. Bu tarz masaya sizin isteğiniz dışında koyulan her şey usül olarak ikramdır. Bir yere gittiğinizde sizin isteğiniz dışında masaya bir şey bırakılırsa, bu hem usül olarak hem de belirli yönetmeliklere göre ikram sayılır. Hatta bununla alakalı çok tartışma döndüğü için, eskiden masaya bırakılan büyük lt suyu şimdi hiçbir restoran koymuyor. Yani bir restoran sizin siparişiniz dışında sizden sadece kuver ücreti alabilir, bunun dışında bir ücret talep edemez. 

Hesap öderken mutlaka kontrol ettiğim için Erzincan Döner'de salataya ücret alındığını gördüm. Fiyat olarak salata fiyatını yazmayayım, her gün bir şeylere zam geldiği için bir anlam ifade etmeyebilir. Ama şöyle ifade edeyim bir iskender fiyatının yarısından fazla bir fiyatı vardı. Tabii ki 3 kişilik yemeğe çok etki eden bir şey değil. Ama "bu ikram değil mi, siz getirdiniz masaya biz istemedik ki" dediğimizde salatanın ikram olmadığını söylediler, fakat hemen belirteyim yemek sonrasında gelen çaylar ikram olarak sayıldı. Fiyatı asla sorun olacak bir şey değil, fakat usül olarak yaptıkları şey doğru değil. Masaya bizim siparişimiz dışında gelen her şey usül olarak ikram sayılır. Fiyat performans olarak aslında iyi olmasına rağmen burada biraz kaybetti diye düşünüyorum.

İkincisi, iskender'in salçalı sosu. İskender yerken gerçekten lezzetini alabilmek için bu sosun doğru şekilde yapılması gerektiğini düşünüyorum. Benim iskenderime tereyağı konulmadı. Ben mutlaka az da olsa koyulmasını istiyorum fakat tereyağı olmadan geldi. Bu yüzden biber salçası ve tuz koyulmamış salçalı sosun tadını çok daha fazla aldım. Sadece domates salçası kullanıldığı için şekerli bir tat aldım, gerçekten bu olmasa çok daha iyi olabilirdi.

Üçüncüsü de bakır tabak & bardaklar. Bu tabakların kullanımının bitmesi gerektiğini düşünüyorum. Çünkü iskender tabağına ve ayran bardağına bakarsanız, cidden yıpranmış olduğunu görebilirsiniz. Restoran sahiplerine de hak veriyorum, cidden pahalı bu bakır tabaklar öyle çat diye her gün yenisini alamayabilirler. Fakat bunun yerine porselen tabaklara geçebilirler. Çok daha temiz duracaktır. Dikkatli bakılırsa resimlerde ne dediğim net şekilde anlaşılıyor.

Bu bahsettiğim 3 şey dışında Erzincan Döner, yol üzerinde uğrayabileceğini bir yer. İleride kendilerini çok daha geliştirebileceklerine ben inanıyorum. Uzun yolda bir yemek molasında gayet doyurucu bir yemek sunuyor. Biraz doğuda kaldığı için de fiyatları büyük şehirlere göre daha uygun. Özellikle acılı ezmesini ben baya beğendim.

Döner ata sporumuz. Türkler Anadolu’ya gelmezden evvel kılıca etler geçirip yatay ve dikey pozisyonlarda ateşlerde harlıyordu. Ateşi dikey kullananlar dönerci, yatay kullanıp da marinasyonu abartanlar cağcı oldu.

Hal böyleyken memleketin dört bir yanına döner şoplar açılmaya başlandı. Hah, şimdi oraya geliyorum. Erzincan’a da dikey döner şop açılmış. İsmi de Erzincan Döner. Çok başarılı.

Rabbimize hamd-ü senalar olsun ki, memleketin milli yemeği olan döneri aşağı yukarı bütün illerimizde yedik. Erzurum, Kars, Ankara, İzmir, Sivas vesaire&#; Lakin bu Erzincan Döner’de yediğimiz döner uzun vadeli hafızamızda direk en iyi dönerciler arasında yerini aldı.

Aşağı yukarı herkes İstanbul’daki Bayramoğlu Döneri fanatiği ya, işte Bayramoğlu Dönercisi zorlasa buraya benziyor diyebilirsiniz. O derece iddialı bir yer.

Hele bir de döner ustasının bir kesim tekniği var ki mutlaka görmelisiniz. Biz hayatımızda daha önce bu denli büyük yaprak kesen döner ustası görmedik. Maşallah, tabak gibi döner yaprağı çıkarıyor. Kestiği bir parçayı al suratının sağ yanına, diğerini de sol yanına yapıştır. Sonra da maske olarak kullan.

Tabii bunlar teşbih-i beliğ. Mühim olan o tabak gibi çıkan yaprak döneri usulünce mideye indirmek.

Ne mutlu bize ki İstanbul’dan Kars’a et arabasıyla gittiğimiz o kutlu seferimizde Erzincan Döner’de yanımızda eşlik eden ulu zat, Kars Gravyeri’nin efendisi İlhan Koçulu’ydu. Onunla bu muazzam döneri birlikte yeme şerefine eriştik. (O kutlu günü de tarih kitaplarına not düşelim lütfen.)

Yanında kar beyazı renginde şeker gibi tatlı bir soğan ile servis edilen dönerimizi lavaş ve pide eşliğinde afiyetle midelerimize indirdik.

Şimdi. Döner bir yana, soğan bambaşka bir yana. Bu da hayatımızın en unutulmaz soğanları arasına girdi ya! Daha ne söyleyelim? Şok gibi bir şey. Hele dönerle soğanın kombini. Vay kine, vay vay kine&#;

Giderseniz soğanın üstüne limon sıkıp yiyin. Lavaş içinde döner ve soğanınızı evlendirin. Bırakın izdivaçları midenizde tamamlansın.

Rabbim yeryüzünde döner seven her Ademoğluna burada döner yemeyi nasip etsin.

Amin.

Erzincan Döner
İnönü Mahallesi, Erzincan Merkez/Erzincan
Tel: () 62 62