erzurum buhara hastanesinde doğum yapanlar / Özel Buhara Hastanesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Doktorları

Erzurum Buhara Hastanesinde Doğum Yapanlar

erzurum buhara hastanesinde doğum yapanlar

SBÜ Van Eğitim ve Araşt&#x;rma Hastanesinde yeni doğum yapan annelere 'Anne Oteli' hizmeti

Çetin k&#x;ş koşullar&#x;n&#x;n hakim olduğu k&#x;rsal bölgelerde yollar&#x;n kardan kapanmas&#x; olas&#x;l&#x;ğ&#x;na karş&#x; Sağl&#x;k Bilimleri Üniversitesi (SBÜ) Van Eğitim ve Araşt&#x;rma Hastanesinde aç&#x;lan otel anne adaylar&#x;n&#x;n adeta ikinci evi haline geldi.  

Van'da doğum zamanı yaklaşmış hamile kadınlar ile doğumdan sonra çeşitli hastalıklar nedeniyle çocukları tedavi altında tutulan anneler, kar nedeniyle ulaşım sıkıntısının yaşanma ihtimaline karşı hastane bünyesinde oluşturulan "anne oteli"nde ağırlanıyor.

Kış koşullarının ağır geçtiği kentte, ilçe ve kırsal bölgelerde yolların kardan kapanması olasılığına karşı kurulan "anne oteli", hamilelerin doğum için kalan sürelerini daha güvenli geçirmelerine imkan sunuyor.

Doğum sonrası çeşitli rahatsızlıkları nedeniyle çocukları yoğun bakımda tutulan anneler de bu imkan sayesinde bebeklerinin yanından bir an bile ayrılmıyor.

Van'ın kırsal mahallelerinin yanı sıra çevre illerden gelen kadınların da yararlanabildiği anne otelinde, misafirlere bebek bakımı, hijyen, anne sütünün önemi konularında da eğitimler de veriliyor.

Coğrafi şartlar annelerin gelip gitmelerine imkan vermiyor"

SBÜ Van Eğitim ve Araştırma Hastanesi Başhekimi Doç. Dr. Sebahattin Çelik, yaptığı açıklamada, anne otelinin 'den bu yana annelerin hizmetinde olduğunu söyledi.

Hamilelere ve yeni doğum yapan kadınların her türlü sıkıntısının burada giderildiğini, kaliteli bir hizmet sunulduğunu belirten Çelik, şunları kaydetti:

"Anne otelimiz, yeni doğan bebeklerimizin annelerinden uzak kalmamaları için çok gerekli bir hizmet. Yeni doğanların emzirilmesi anne sütü ile beslenmesi için annelerin de fiziki olarak yakınında bulunması gerekiyor. Biz, bir bebek dostu hastanesiyiz. Bu bağlamda da anne sütünü çok önemsiyoruz. Van'ın coğrafi şartları, annelerin uzak yerlerden gelip gitmelerine imkan vermiyor. Bu gerekçe ile anne oteli oluşturuldu. Lüks otel konforunda annelere hizmet sunuyoruz."

Anne otelinin 40 yataklı olduğunu ve ayda yaklaşık 60 annenin konakladığını ifade eden Çelik, "Bu da hastanemizin kalitesinin ne kadar yüksek olduğunu gösteren önemli bir parametre. Hem bebeklerimiz sağlıklı büyüyor hem de annelerimiz çok konforlu rahat bir ortamda çocuklarını görüyor, büyütüyor. Biz de bu konuda kendilerine yardımcı oluyoruz. Hemşire arkadaşlarımız burada sosyal aktiviteler düzenliyor. Özellikle anne sütünü teşvik etme anlamında eğitimler veriliyor. Anne otelinin en önemli amacı annenin bebeğe yakın olması. Bu konuda gerekli tüm imkanlar annelere sağlanıyor." diye konuştu.

"Bizim için en güvenilir yer burası"

Bitlis'ten gelen ve yaklaşık 10 gündür anne otelinde kalan Seda Alıç, bebeğinin 20 günden bu yana hastanede tedavi gördüğünü söyledi.

Alıç, "Prematüre bebek rahatsızlığı var, nefroloji uzmanına ihtiyaç duyulduğu için buruda kalıyorum. Bebeğim yeni doğan yoğum bakımda, ben de anne otelinde kalıyorum. Pandemiden dolayı oteli tercih etmiyoruz. Bizim için en güvenilir yer burası. İçimiz rahat bir şekilde burada kalıyoruz. Kış geldi, Bitlis'e de çok kar yağıyor. Bebeğim burada ben orada bizim için baya zorlu bir süreç olacaktı. Şimdi çok mutlu ve memnunuz halimizden. Anne oğul birbirimize kavuştuk. Burada her türlü ihtiyaçlarımız karşılanıyor." ifadelerini kullandı.

9 gündür anne otelinde kaldığını belirten Zeynep Han ise "Özalp içesinde yaşıyorum. Çocuğum hasta eve gitme fırsatım olmuyor. Bu imkan tanınmasaydı çok zorlanacaktık. Burada kalmamız büyük bir avantaj. Burada her türlü ihtiyacımız karşılanıyor." dedi.

BAŞROL'DE YİNE DEMET HANIM VAR!

Buhara Gerçeğini Anlattılar

Erzurumlu kadınlara yönelik sözleri ile tepkilere neden olan Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Opr. Dr. Demet Say Kömeç’in ardından gözler şehrin tek özel hastanesi olan Buhara’ya çevrildi.

Buhara Hastanesi yönetiminin yasaları hiçe sayarak ameliyathanesini özel doktorlara kiralamadığı ortaya çıktı. Yıllarca aynı hastanede Kadın Doğum Uzmanı olarak çalışan mobbing gördüğü için istifa eden Doç. Dr. Zeynep Kamalak ve kadın doktorlar, hastalarını Iğdır, Bingöl, Ankara ve İstanbul’da ameliyat ettiklerini açıkladılar. ‘Gücümüz bunlara yetmedi’ diyen ve şehirden gitmeye hazırlanan Erzurumlu kadın doktorlar, yaşadıklarını Sevda Güneş’e anlattı.

Erzurumlu kadınlara yönelik açıklamaları ile tüm şimşekleri üzerine çeken Kadın Doğum Uzmanı Op. Dr. Demet Say Kömeç’in ardından gözler resmi olarak eşine ait olan şehrin tek özel sağlık kuruluşu Buhara Hastanesi’ne çevrildi. Kent genelinde ikinci bir özel hastane isteği yüksek sesle dillendirilirken, yıllardır tek olmanın avantajını yaşayan hastanenin, kadın doktorlara mobbing uygulayarak kanunen yapması gereken yükümlülükleri yerine getirmediği iddia edildi. Hastane yönetiminin keyfi uygulamaları nedeni ile özel muayene olan vatandaşların mecburen şehir dışında operasyon geçirdikleri ortaya çıktı. 


Hakkımı mahkemede arıyorum

Sekiz yıl Buhara Hastanesi’nde Kadın Doğum Uzmanı olarak görev yapan Doç. Dr. Zeynep Kamalak, hem hastane yönetiminin hem de meslektaşı Dr. Demet’ten mobbing gördüğünü söyledi. Kendi özel muayenesini açan Kamalak, yasal hakkı olmasına rağmen Buhara Hastanesinin ameliyathanesini kiralayamadığı için haksız rekabeti dava konusu yaparak hakkını Erzurum Asliye Ticaret Mahkemesinde aradığını anlattı.

Kadının kadına mobbingini yaşadım

Erzurum’un o tarihte Doçent unvanına sahip tek kadın doğum uzmanı olan Dr. Zeynep Kamalak, kendi şehrinde uğradığı haksızlığı şöyle dile getirdi:

8 yıl Buhara Hastanesinde görev yaptım. Her zaman hasta popilasyonu fazla olan bir hekim oldum. Hastane sahibi Serdar Kömeç ile abi kardeş ilişkimiz vardı. Ancak eşi Demet Hanım tarafından sayısız kez mobingge uğradım, 6 kez istifa ettim. Her seferinde Serdar Bey tarafından ikna edildim. İlerleyen zamanlarda baskının dozu arttı. Odam ve sekreterim elimden alındı. Demet Hanım açıkça yüzüme ‘seni rahatsız edeceğim, hastane benim değil mi’ dedi. Artık dayanılmaz sıkıntılar ortaya çıktı. Hastane yönetimi özel bir sözleşme dayatınca kendi muayenehanemi açarak ayrıldım. Sorunlar bitti sandım ama aksine daha da arttı.

Erzurum’da tek hastane olduğu için kentte kaç özel muayenehane açarsanız açın yolununuz Buhara’ya çıkar.

Hastalarımın cerrahi operasyonları için Buhara Hastanesinin ameliyathanesini kanuni olarak kullanma talebinde bulundum. Çünkü Sağlık Bakanlığının özel hastaneler yönetmeliği nettir. sayılı kanunun Maddesi, özel hastanelerin mesleğini serbest olarak icra eden hekimler, hastalarının teşhis ve tedavisi bu hastanelerde yapabilir hükmü vardır. Yani ücretini öder o hastanenin ameliyathanesinde yapabilirsiniz. Bana ve üç kadın hekime bu hakkı tanımadılar. Akla hayale gelmez sebepler sundular. Sonunda ‘hastane benim değil mi vermiyorum’ dediler. Hakkımı aramak için her yolu denedim. Sonunda dava açtım, davam devam ediyor.

Cerrahlığımız elimizden alınıyor

Dokuz ay boyunca gebe olan hastamı takip ediyorum. Doğum ve sezeryan zorunlu olarak Buhara’da yapılıyor. Hastamı kabul ediyorlar ama beni hastaneye sokmuyorlar. Üstelik bu konuda mağdur olan bir tek ben değilim. Bir çok doktor arkadaşım aynı durumda. Sağlık Bakanlığı’na,  Cumhurbaşkanlığı İletişim Merkezi (CİMER) ve siyasilere başvurduk ama hiçbir sonuç elde edemedik.

Benim cerrahlığım elimden alınıyor. Kendi memleketimde mesleki zulme uğruyorum. Elazığ’a hasta götürüp operasyon yapmak zorunda kalıyorum. Bunları bize neden yaşatıyorlar anlamakta güçlük çekiyorum. Bu nedenlerden dolayı bende kendi şehrimden gideceğim. Ama açtığım davayı kazanacağım. Biliyorum, belki benim derdime derman olmaz ama diğer meslektaşlarım hiç değilse benden sonra bu sıkıntıyı çekmez.

Özel bir hastane şart

Koca şehir tek bir hastanenin umuduna kalmış. Keyifleri nasıl isterse öyle davranıyorlar. Neden siyasiler sesimize kulak vermiyor? Eğer başka bir hastane olsa bunlar tekelleşebilir mi? Profesyonellikten uzak yasa tanımaz hale gelir mi? Dağdaki gelip bağdakini kovabilir mi? Hangi Anadolu kentti bunu kabul eder ki bizde edelim. Mücadelemi sonuna kadar kanuni olarak devam ettireceğim.

Kadın olduğum için kapılar kapandı!

Kulak Burun Boğaz Hastalıkları Uzmanı Op. Dr. Zeynep Elif Yeşilyurt’ta tıpkı Zeynep Kamalak’ın akıbetine uğramış. 12 yıllık hekim Yeşilyurt, muayenehane açar açmaz Buhara Hastanesinin kapısını çalmış. Bundan sonra yaşadıklarını Dr. Yeşilyurt şöyle ifade ediyor:

Hastane Başhekimi Hulki Aşır  Bey ile görüşmeye gittim. O anı hiç hatırlamak istemiyorum. Hemen kestirip attı. Bana uzmanlık alanımı, hasta portföyümü, neler yapabildiğimi, hangi işlemlere hakim olduğumu dahi sormadan. Ameliyathaneyi veremeyeceklerini, yönetimin kendi doktorları dışında hiç kimseye vermeme kararı aldığını iddia etti. Oysa benim şartlarımda başka bir erkek hekim arkadaşımız ameliyathaneyi kullanıyordu. Bu durumu sorunca, “Onun sözleşmesi yılsonunda bitecek. O yabancı değil benim arkadaşım. Eğer yönetim karar verirse ücretin miktarını biz belirleriz. Malum tek hastaneyiz. Doluluk oranımız yüksek” dedi. Kapıyı öyle bir kapattı ki bana göre kadın hekim olmam zaten kafadan onlar için ret kararı için geçerli bir durumdu.

Ameliyatları yakın illerde yapıyorum

Cerrahi işlem gerektiren hastalarımı Ağrı, Bingöl ve Muş gibi yakın illere götürüyorum. Düştüğümüz duruma bakar mısınız, kendi şehrimde bu yapılıyor bize. Gitmediğimiz yer başvurmadığımız kurum kalmadı, ama sonuç yok. Buhara’yı kimler koruyor, kolluyor bilmiyorum. Ama bize yapılan zulüm ortada, onların keyfe keder durumları da ortada. Benim bu şartlara dayanma gücüm yok. Ben de tası tarağı toplayıp mecburen gideceğim.

Büyükşehirlere gidiyorum

Estetik ve Plastik Cerrahi Uzmanı Op. Dr. Selma Denktaş Kuduban’da Ameliyathane mağdurlarından. İki yıl Buhara Hastanesi ile çalışan Dr. Kuduban, hastanenin hiçbir gerekçe göstermeden sözleşmesini feshettiğini açıkladı. Hastane yönetiminin yasalara aykırı hareket etmesinin yanında kişi ayrımı yaptığını da savundu Kuduban, yaşanan sıkıntıları şöyle aktardı.

Ben bu şehrin evladıyım, burası benim vatanım. Ben vatanıma şehrime hizmet için varım. Buhara Hastanesi Sağlık Bakanlığına bağlı bir hastane, haliyle bakanlığın belirlediği yasa ve yönetmeliğe tabii.

Ben bu hastane ile 2 yıl çalıştım, kendi doktorlarından daha yüksek ücretler ödedim. Bir ay önce haber verdiler ve hiçbir gerekçe göstermeden sözleşmem feshedildi. Tanıdığım ve sevdiğim başka bir doktor arkadaşımla çalışıyorlar. Yani özetle  insanlar arasında da ayrım söz konusu. Ciddi bir mobbinge maruz kaldık. Ben hastalarımı İstanbul ve Ankara’ya götürüyorum. Bunun ne kadar zor bir durum olduğunu bir düşünün.

İkinci bir hastane şart

Erzurum’a özel ikinci bir hastane şart, neticede tek bir özel hastane var. Benim ameliyathanelerim dolu diyerek sizi geri çevirebiliyorlar. Bu mümkün değil zira günün her saatinde cerrahi müdahale yapılabilir. Ama bize net olarak söylenen, “ Size burayı sürekli tahsis edersem hastanemdeki doktorlar da ayrılıp özel muayenehane açar” tezi oldu.

Türkiye’nin her yerinden hastam var

Kimse kusura bakmasın ama ben estetik alanında işini en iyi yapan doktorlardan biriyim. Türkiye’nin birçok ilinden hastam var. Ama bu kadar iyi işler yapıp cerrahi olarak hastanızı başka bir ile taşımak, Erzurumlu bir hekim olarak bana ve hastalarıma zor geliyor. Birçok arkadaşım hakkını aradı sonuç alamadı. Ben de bundan dolayı hiçbir yere başvurmadım. Eşim de KBB uzmanı, oda ben de diğer doktor arkadaşlarım gibi hastalarımızı başka illerde ameliyat ediyoruz.

Etiketler : DEMET SAY KÖMEÇ BUHARA HASTANESİ DOKTORLAR MOBİNNG MAHKEME AMELİYAT HASTA CERRAH ERZURUM HABERLERİ

Yorum Yaz
  • Tarik aydin 18 Mart

    Demet hanimin malum çiftliğinin kacak olduğunu ve nasil rant elde ettigini de anlatır mısınız?

Şehir Ayağa Kalktı

Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Opr. Dr. Demet Say Kömeç’in Erzurum’da ki kadınların özgür olmadığına dair açıklamaları şehirde infial yarattı. Kömeç’in açıklamalarına hemen her sektörden tepki gösterilirken özür dilemeye davet edildi. İstanbul’daki Erzurum derneklerinin kadın komisyonları ise Pazar günü ortak bir basın açıklaması yapacak. 

Cihat İncesu/Pusula



Katıldığı televizyon programında Erzurumlu kadınlara yönelik açıklamaları ile izleyenleri şaşkına çeviren Buhara Hastanesinin sahibi Opr. Dr. Demet Say Kömeç’e tepkiler çığ gibi büyüdü.



Kardelen TV’de katıldığı programda Erzurum’da kadınların sosyal hayattaki yerine yönelik konuşan Dr. Kömeç, “Erzurum’a baktığımız zaman bayanlar şanssız. Ekonomik açıdan özgür değiller, istedikleri şeyi yapamıyorlar. Canım sıkıldığı zaman gece 10'da da caddede tek başıma yürüyebilmeliyim. Kimse de bana ne arıyorsun burada bu saatte demesin. Acaba farklı bir amacı mı var diye düşünmemeli. Bir parkta tek başıma yürüyebilmeliyim. Ama yürürken de rahatsız edilmek istemem. İstanbul'da Ankara'da nasıl yürüyorsam Erzurum'da da öyle yürümek isterim” ifadelerini kullanmıştı.

Erzurum’da kadınlara yönelik toplumsal bir baskı olduğunu ileri süren Dr. Kömeç’e hemen her kesimden ciddi tepkiler geldi. Sosyal medyada gündem oldu, Erzurumlular özür dilemeye davet etti. İşte o tepkiler;



Taşkesenlioğlu: Ben İstanbul’dan ziyade Erzurum’da kendimi güvende hissettim

AK Parti Erzurum Milletvekili Zehra Taşkesenlioğlu Ban, yapılan açıklamayı talihsizlikten öte bir durum olarak değerlendirdi.  İfadelerin şehrin erkeklerine de hakaret olduğunu belirten Taşkesenlioğlu Ban, “Bu sadece şehrin kadınlarına değil, erkeklerine de hakarettir. Ben bu şehrin kadını ve vekiliyim. Uzun yıllar İstanbul’da yaşadım. İstanbul’dan daha çok Erzurum’da kendimi güvende hissettim. Benim şehrimin erkelerinde kadını korumacılık vardır. Bacılık kavramı vardır. Kadını kutsayan, baş tacı yapan bir kültür vardır. Bütün sistem kadın için dizayn edilmiştir, bu sözleri hak etmiyor bu şehir. Kabulü mümkün değildir. Bu şehirde yaşayıp bu şehri tanımamak böyle bir şey. Bir hemcinsimden, doktorluk dışında bir kadın müteşebbisten bunları duymak çok üzücü. Yıllar sonra doktor hanım dönüp arkasına baktığında eminim bu sözlerinden dolayı çok pişman olacaktır. Sadece kadınlardan değil tüm şehirden özür ve af dilenmelidir” diye konuştu.



Rektör Çomaklı: Talihsiz bir açıklama

Atatürk Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ömer Çomaklı, yapılan açıklamayı talihsizlik olarak değerlendirdi.

Prof. Dr. Çomaklı, “ Doktor Hanımın anlattıklarına katılmak mümkün değil. Erzurum Üniversiteler kentti, bine yakın öğrenci misafirimiz var. Kız öğrencilerimiz gecenin geç saatlerine kadar sosyal yaşamın içinde. Gece okulumuz var. Kızlarımız, eşlerimiz bu kentte güvenle sosyal yaşamın içindedir. Tek başına Parka gidememek ne demek, şehirdeki tüm kafeler, restoranlar genç kızlarımız ile dolu. Sinema salonları yine öyle. Bu şehirde kadının özgürlüğü yok demek bu şehre yapılmış en büyük kötülüktür. Bu sözleri izleyen ebeveynler ne düşünür. Bu şehir kadına en fazla değer veren bir şehirdir. Bu açıklamayı kınıyorum” dedi.



AK Parti İl Başkanı Öz: Öfke Patlaması

Dr. Demet Say Kömeç’in açıklamalarını medyadan öğrendiğini söyleyen AK Parti İl Başkanı Mehmet Emin Öz ise “ Sarf edilen sözlerin tasvip edilecek hiçbir yanı yok. Erzurum’da ki kadınlarımızın özgürlüğü ile ilgili hiçbir sorunu yok, olamaz. Bu kent en güvenli kentlerin başında gelir. Belli ki bu sözler basmakalıp bir yerlerden alınmış sözler. En hafif tabiri ile yapılan gaftır, had bilmezliktir. Bu kentte vefa borcu olan birinin bu sözleri söylemiş olmasında başka bir niyet ararım. Kentte karşı öfke patlamasından başka bir şey değil. Bu sözlerden dolayı kent bir şey kaybetmez. Ama merakım şudur; Doktor Hanım anlattıklarına canlı bir örnek verebilir mi? Zira ödünç kelimelerle bir kenti karalamasına müsaade edemeyiz” ifadelerini kullandı.



Adem Yurdagül: Özür dilemeli

Milliyetçi Hareket Partisi MYK Üyesi Adem Yurdagül ise yazılı bir açıklama yaparak ifadelerin kabul edilemez olduğunu belirtti. Yurdagül açıklamasında şu ifadeleri kullandı:

Erzurum tarihinde bir çok kahramanlığı ve destanı barındıran, Türk İslam kültürünün yaşayan yegâne timsalidir. Nene Hatun gibi, Türk kadınının kahramanlık örneği olan manevi bir şahsiyetin hemşehrilerine böylesi mukaddes bir şehrin yaşayanlarına, Dadaşlar diyarına gerçek olmayan, suçlayıcı ve haddi aşan bir ithamda bulunmak, talihsiz, mesnetsiz ve kabul edilemez bir durumdur.

Mülki İslam’ın kilidi Erzurum’a karşı yapılan bu açıklama kabul edilemez olduğu kadar haddi aşan da bir durumdur. Yakışık almayan bu ithamların sahibi Demet Hanım, tüm kamuoyunun önünde Erzurumlardan özür dilemelidir.

Başka şehirlerden gelip ticari kazançlar elde eden ve bu ticari kazancını tamamını Erzurumlara borçlu olan birisinin en son söyleyebileceği sözler bu olmalıdır. Erzurum dosta güven düşmana korku salan bir yer olduğu kadar hoşgörü ve kişilik haklarına saygılı bir toplumdur. Lütfen acilen Erzurum’un tarihini, kültürünü ve varoluşsal bütün değerlerini öğreniniz ve yaptığınız hatadan tez zamanda dönünüz.

Tüm hemşerilerim adına bu yapılan saygısızlık behemehal telafi edilmeli ve gereken özür dilenmeli.

ERVAK Kadın Kollar: Erzurum erkekleri de karalanıyor

Erzurum Kalkınma Vakfı (ERVAK) Kadın Kolları Başkanı Nuran Çelenk ise Erzurumlu kadınlar olarak özür beklediklerini ifade etti. Çelenk açıklamasında şu ifadeleri kullandı:

“Demet Say Kömeç Hanım öncelikle bir kadın olarak yaptığınız bu konuşmayı ve etrafınızda sizi dinleyenleri esefle kınıyorum. Keşke ben sizin açtığınız yere gelmemiş olsaydım. 30 senedir burada yaşıyorsanız ve dağın başında bir işletme açmışsanız bu Erzurum'un size verdiği güvenin bir göstergesidir. Yüzbinlerce üniversite öğrencisinin rahatlıkla girip çıktığı kafelerde, yemek salonlarında hiçbir zaman olay olmamıştır. Eğitim almış veya almamış kadınlarımız istedikleri saatte dışarı çıkıp, işlerini görüp evlerine dönebilirler. Sizden Erzurumlu kadınlar adına bir özür bekliyorum. Aksi takdirde Erzurum’da kaybeden siz olursunuz. Ayrıca, Erzurum erkeklerini de karalıyorsunuz. Bizim erkeklerimiz edep ve hayanın vücut bulduğu tek adrestir.”



Alemdar: Erzurum’a haksızlık! 

TRT Erzurum Müdürü Ayca Yarol Alemdar’da sosyal medya hesabından Kömeç’e tepki göstererek açıklamalara katılmadığını söyledi. Erzurum’un söz konusu iddiaların aksine güvenilir olduğunu belirten Alemdar, mesajında şu ifadeleri kullandı:

Dr. Demet Say Kömeç Hanımefendinin bir TV programında Erzurum’da kadınların özgürlüğü hakkındaki konuşmalarını doğru bulmadım. Bir kadın yönetici ve yirmi üç yıllık devlet memuru olarak tüm iş hayatımı Erzurum’da geçirdim. Kadınlarımız için Erzurum iddia edildiği gibi zor bir şehir değil bilakis halkımız tarafından kadına verilen değer bakımından son derece rahat ve özgür bir şehir.

Bir kadın yönetici olarak ve mesai mevhumu gözetmeyen bir meslek hayatım olduğu halde Demet Hanımın dediği şekilde “akşam tek başınıza çıkamazsınız, özgür değilsiniz’’ söylemlerine asla katılmıyorum. Her saat, her daim tek başıma çok da rahat çıkabiliyorum, işlerimi korkusuzca ve özgürce yapabiliyorum. Gerek lokanta, gerekse kafelere hiç bir korku yaşamadan ve hatta daha önemlisi Erzurum’da yaşamanın vermiş olduğu güven duygusuyla en rahat şekilde her türlü özel ve kurumsal işlerimi halledebiliyorum. Bir bayan olarak başka şehirlerde özellikle de Demet Hanımın konuşma içeriğinde geçen Ankara ve İstanbul’da kendimi Erzurum’da olduğu kadar güvende asla hissedemem.

Bu tarz söylemler mert, dürüst ve güvenilir Erzurum erkekleri için de hakaret ve haksızlık olur. Söylemlerinizde Erzurumlu hanımlarımıza haksızlık ettiğiniz gibi Beyefendilere de haksızlık ettiniz. Bu şehirde yaşayan herkese özür borcunuz olduğunu hatırlatmak isterim…Erzurum’u ve Erzurumluları hak ettiği değerde tutalım lütfen.



Şehir dışından da tepki var

Kömeç’in açıklamalarına İstanbul’da yaşayan Erzurumlu kadınlar da tepki gösterdi.

İstanbul STK kadın komisyon başkanları olarak Pazar günü ortak basın açıklaması yapacaklarını belirten Kartal Erzurumlular Derneği Kadın Komisyon Başkanı Nurcan Karadağ,  “Erzurum bizlerin kırmızı çizgisidir, Erzurum için ileri geri konuşmayı düşünenler akıllı olsunlar. Kendisinden özür falan beklemiyoruz, haddini bilmesini bekliyoruz.  Bu cümleleri duyan çocuğunu bu şehre öğrenci veya memur olarak gönderir mi. Bu kadar rahatsızlık duyduğu bu mübarek şehirde neden otuz yıl beklemiş anlamakta zorluk çekiyoruz. Kendi açtığı mekanda gece yarısına kadar eğlenip evine dönen kaç kadın taciz edilmiş?  Tarihimizde kadınların erkeklerin yanında kahramanlığı ile destan yazan Türk İslam kültürünün yaşayan yegane timsali olan şehrimize ve insanımıza haddini aşan söylemlerde bulunan bir insanı İstanbul’da yaşayan tüm Dadaş kızları adına şiddetle kınıyorum” dedi.

Kömeç’in açıklamalarını kabul edilemez olduğunu dile getiren binlerce Erzurumlu ise tepkilerini sosyal medya hesaplarından dile getirdiler.

 

 

nest...

batman iftar saati 2021 viranşehir kaç kilometre seferberlik ne demek namaz nasıl kılınır ve hangi dualar okunur özel jimer anlamlı bayram mesajı maxoak 50.000 mah powerbank cin tırnağı nedir