erzurum horasan evliyaları / Ankara'da Bir Mübarek Belde: Bağlum

Erzurum Horasan Evliyaları

erzurum horasan evliyaları

×

T.C. İÇİŞLERİ BAKANLIĞI

WEB SİTESİ GİZLİLİK VE ÇEREZ POLİTİKASI

T.C. İçişleri Bakanlığı tarafından işletilen seafoodplus.info web sitesini ziyaret edenlerin kişisel verilerini sayılı Kişisel Verilerin Korunması Kanunu uyarınca işlemekte ve gizliliğini korumaktayız. Bu Web Sitesi Gizlilik ve Çerez Politikası ile ziyaretçilerin kişisel verilerinin işlenmesi, çerez politikası ve internet sitesi gizlilik ilkeleri belirlenmektedir.

Çerezler (cookies), küçük bilgileri saklayan küçük metin dosyalarıdır. Çerezler, ziyaret ettiğiniz internet siteleri tarafından, tarayıcılar aracılığıyla cihazınıza veya ağ sunucusuna depolanır. İnternet sitesi tarayıcınıza yüklendiğinde, çerezler cihazınızda saklanır. Çerezler, internet sitesinin düzgün çalışmasını, daha güvenli hale getirilmesini, daha iyi kullanıcı deneyimi sunmasını sağlar. Oturum ve yerel depolama alanları da çerezlerle aynı amaç için kullanılır. İnternet sitemizde çerez bulunmamakta, oturum ve yerel depolama alanları çalışmaktadır.

Web sitemizin ziyaretçiler tarafından en verimli şekilde faydalanılması için çerezler kullanılmaktadır. Çerezler tercih edilmemesi halinde tarayıcı ayarlarından silinebilir ya da engellenebilir. Ancak bu web sitemizin performansını olumsuz etkileyebilir. Ziyaretçi tarayıcıdan çerez ayarlarını değiştirmediği sürece bu sitede çerez kullanımını kabul ettiği varsayılır.

seafoodplus.infoşisel Verilerin İşlenme Amacı

Web sitemizi ziyaret etmeniz dolayısıyla elde edilen kişisel verileriniz aşağıda sıralanan amaçlarla T.C. İçişleri Bakanlığı tarafından Kanun’un 5. ve 6. maddelerine uygun olarak işlenmektedir:

  • T.C. İçişleri Bakanlığı tarafından yürütülen ticari faaliyetlerin yürütülmesi için gerekli çalışmaların yapılması ve buna bağlı iş süreçlerinin gerçekleştirilmesi,
  • T.C. İçişleri Bakanlığı tarafından sunulan ürün ve hizmetlerden ilgili kişileri faydalandırmak için gerekli çalışmaların yapılması ve ilgili iş süreçlerinin gerçekleştirilmesi,
  • T.C. İçişleri Bakanlığı tarafından sunulan ürün ve hizmetlerin ilgili kişilerin beğeni, kullanım alışkanlıkları ve ihtiyaçlarına göre özelleştirilerek ilgili kişilere önerilmesi ve tanıtılması.

 

seafoodplus.infoşisel Verilerin Aktarıldığı Taraflar ve Aktarım Amacı

Web sitemizi ziyaret etmeniz dolayısıyla elde edilen kişisel verileriniz, kişisel verilerinizin işlenme amaçları doğrultusunda, iş ortaklarımıza, tedarikçilerimize kanunen yetkili kamu kurumlarına ve özel kişilere Kanun’un 8. ve 9. maddelerinde belirtilen kişisel veri işleme şartları ve amaçları kapsamında aktarılabilmektedir.

seafoodplus.infoşisel Verilerin Toplanma Yöntemi

Çerezler, ziyaret edilen internet siteleri tarafından tarayıcılar aracılığıyla cihaza veya ağ sunucusuna depolanan küçük metin dosyalarıdır. Web sitemiz ziyaret edildiğinde, kişisel verilerin saklanması için herhangi bir çerez kullanılmamaktadır.

4.Çerezleri Kullanım Amacı

Web sitemiz birinci ve üçüncü taraf çerezleri kullanır. Birinci taraf çerezleri çoğunlukla web sitesinin doğru şekilde çalışması için gereklidir, kişisel verilerinizi tutmazlar. Üçüncü taraf çerezleri, web sitemizin performansını, etkileşimini, güvenliğini, reklamları ve sonucunda daha iyi bir hizmet sunmak için kullanılır. Kullanıcı deneyimi ve web sitemizle gelecekteki etkileşimleri hızlandırmaya yardımcı olur. Bu kapsamda çerezler;

İşlevsel:Bunlar, web sitemizdeki bazı önemli olmayan işlevlere yardımcı olan çerezlerdir. Bu işlevler arasında videolar gibi içerik yerleştirme veya web sitesindeki içerikleri sosyal medya platformlarında paylaşma yer alır.

Teknik olarak web sitemizde kullanılan çerez türleri aşağıdaki tabloda gösterilmektedir.

Oturum Çerezleri

(Session Cookies)

Oturum çerezleri ziyaretçilerimizin web sitemizi ziyaretleri süresince kullanılan, tarayıcı kapatıldıktan sonra silinen geçici çerezlerdir. Amacı ziyaretiniz süresince İnternet Sitesinin düzgün bir biçimde çalışmasının teminini sağlamaktır. (seafoodplus.info_SessionId)

 

Web sitemizde çerez kullanılmasının başlıca amaçları aşağıda sıralanmaktadır:

  • • İnternet sitesinin işlevselliğini ve performansını arttırmak yoluyla sizlere sunulan hizmetleri geliştirmek,

5.Çerez Tercihlerini Kontrol Etme

Farklı tarayıcılar web siteleri tarafından kullanılan çerezleri engellemek ve silmek için farklı yöntemler sunar. Çerezleri engellemek / silmek için tarayıcı ayarları değiştirilmelidir. Tanımlama bilgilerinin nasıl yönetileceği ve silineceği hakkında daha fazla bilgi edinmek için seafoodplus.info adresini ziyaret edilebilir. Ziyaretçi, tarayıcı ayarlarını değiştirerek çerezlere ilişkin tercihlerini kişiselleştirme imkânına sahiptir.  

seafoodplus.info Sahiplerinin Hakları

Kanunun “ilgili kişinin haklarını düzenleyen” maddesi kapsamındaki talepleri, Politika’da düzenlendiği şekilde, ayrıntısını Başvuru Formunu’nu Bakanlığımıza ileterek yapabilir. Talebin niteliğine göre en kısa sürede ve en geç otuz gün içinde başvuruları ücretsiz olarak sonuçlandırılır; ancak işlemin ayrıca bir maliyet gerektirmesi halinde Kişisel Verileri Koruma Kurulu tarafından belirlenecek tarifeye göre ücret talep edilebilir.

 

Dünya Bizim Kültür Portalı

Bağlum, Ankara’nın Keçiören ilçesine bağlı bir mahallesi. Ankara çevreyolunun dışında kalan, oldukça yüksek rakımlı, sıcaklıkların Ankara’nın merkezine göre birkaç derece değiştiği, Ankara’dan uzak, bağların ve mesire alanlarının bulunduğu bir köy olan Bağlum, göçler ve yeni yerleşimler neticesinde önce müstakil belde, sonra Keçiören ilçesinin bir mahallesi olmuştur. Özellikle Ankara tarafından girişe kurulan yeni mahallelerden ev alan, Ankara’nın ve Anadolu’nun değişik yerlerinden gelip buraya yerleşen Çerkesler bugün Bağlum’un yeni mahallelerine kendi renklerini vermişlerdir. Mahallenin adı, Kafkas Mahallesi; caminin adı Şeyh Şamil Camii; parkın adı Cevher Dudayev Parkı…  

Bağlum, Ankara’nın manevi merkezlerindendir. Hacı Bayrâm-ı Velî Camii veya Tâceddin Sultan Dergâhı gibi Ankara merkezde yer almadığı için uzun yıllar çok dikkat çekmemiş, çokça ziyaret edilmemiş ve insanlar tarafından bilinmemiş olsa da bilenler bilir, Bağlum evliyalar diyarıdır. Kabristanında bulunan Yakub Evliya ile yapımı yeni tamamlanan Bağlum Merkez Camii avlusunda bulunan Yusuf ve Sadık Evliyalar Horasan erenlerindendir. Onların kabirlerinin mevcudiyeti sebebiyle olsa gerek eskiden beri büyükler Bağlum’u sevmişler, ziyaret etmişler ve önemsemişlerdir. Buna bir örnek: Merhum Prof. Dr. Abdülkerim Abdulkadiroğlu, yahut 80’li yıllarda rahmetli M. Es’ad Coşan Hocaefendi ile ilk defa ehliyet ve araba almasından sonra sıkça aileleri ile birlikte gezintiler yaptıklarını, Bağlum’a ziyaretler gerçekleştirdiklerini yazmış olduğu bir hatıra yazısında anlatmıştı. Yine Devlet Arşivleri’nden değerli ağabeyimiz A. Semih Torun, ’ten sonraki yıllarda Bağlum’a zaman zaman ziyaretler gerçekleştirdiğini ve bir defasında orada Dr. Emin Acar Hoca ile karşılaştıklarını bir yazısında anlatmıştı.

Abdülhakim Arvâsî hazretlerinin Bağlum’a defni

“Bana yakan gözlerle bir kerecik baktınız, Ruhuma büyük temel çivisini çaktınız.” Necip Fazıl’ın hakkında bu sözleri sarfettiği şeyhi Abdülhakim Arvâsî hazretleri, yılının Eylül ayında İstanbul’un değişik camilerinde yapmış olduğu vaazlar bahanesi ile tutuklanır ve İzmir’e götürülür. Yakınları İstanbul’a iade edilmesi için başvururlar fakat Ankara için izin çıkar. Abdülhakim Arvâsî hazretleri Ankara’yı hiç sevmemektedir, bu sebeple de vefatından sonra yakınları İstanbul’a defnetmek için resmî makamlardan izin isterler. Ancak izin çıkmaz. Şehir mezarlığına defnetmek mecburiyeti ile karşılaşılınca herkes bu durumdan müteessir olur. Zira Hazret bunu istemediklerini ifade etmiştir. İşte o sırada akıllara, tabi değişik işaretler ile de Bağlum gelir ve Bağlum’a defnedilir. Necip Fazıl bunu şöyle anlatır:

“Mübarek naaşın İstanbul’a nakli için resmî makama başvuruyorlar. Tahnit (ilâçlama) mecburiyeti olduğu cevabı veriliyor. İmkânsız!

O halde?

Şehrin belediye sınırları içinde ölenlerin Asrî Mezarlığa gömülmesi şartı var. Daha imkânsız!

O halde?

Kırşehir’e kaldırma ve orada bazı yakınları arasında toprağa vermeyi düşünüyorlar. Bu da resmî şarta uygun değil… O sırada ahşap evin kapısı çalınıyor ve kim olduğu, nereden geldiği, ne istediği belli olmayan ak sakallı bir adam, ‘Ankara civarında Bağlum isimli bir köy vardır.’ diyor; ‘Orada Nakşî şeyhlerinden bir zât da medfun… Oraya götürünüz, kendilerine uygun yer orasıdır.’

Ve çıkıp gidiyor. Meçhul adamın arkasından koşuyorlarsa da ele geçiremiyorlar. Bağlum, Ankara’nın belediye sınırları dışında olduğu halde, cenazeyi battaniyeye sarıp bir taksi içine atıyorlar ve en yakınlarından birkaç kişi Bağlum nahiyesine götürüyorlar. Yolda İbrahim Arvâsî’nin Keçiören’deki köşküne uğruyorlar ve teçhiz, tekfin işini orada yapıyorlar. Bir de bakıyorlar ki 12 kişiden ibaret olan yakınlarının cenaze etrafındaki dairesi kişiye çıkmıştır. Bunlar kimdir, nereden gelmişlerdir, ne demek isterler; hep meçhul… Efendi hazretlerini yalçın ve çırılçıplak Bağlum mezarlığının ilkokula bitişik köşesine namsız, nişansız, ilansız, işaretsiz şekilde defnediyorlar.

Mübarek mezar, bugün, üzerinde yazısız bir taş olarak, her şatafattan uzak, semalara tebessüm etmektedir.”

Seyyid Abdülhakim Arvasi hazretlerinin kabri ve genel olarak Bağlum kabristanı yakın zamana kadar bakımsız bırakılmış, izbe yerler halinde iken son üç-beş yıldır, elhamdülillah ki kabristanın yakınında kurulan vakıf sayesinde temizlenmiş, düzenlenmiş, intizamlı bir şekilde bakım işleri halledilmiştir.

Bağlum, misafir ettiği büyükler sebebiyle mühimdir

Abdülhakim Arvasi hazretlerinin kabrinin sağından mezarlığın alt tarafında doğru gidildiğinde bir büyük İslam âliminin kabri daha karşımıza çıkıyor. M. Asım Köksal Hocaefedi. İslam tarihi ve ilmihal kitapları ile yakinen tanıdığımız Asım Köksal Hoca, ’de Ankara’da vefat etmiş ve Bağlum kabristanına defnedilmiştir. Bugün Abdülhakim Arvasi’yi ziyaret eden birçok ziyaretçi dahi Köksal’ın kabrinin burada olduğunu bilmez, onu ziyaret etmez. Halbuki yazdığı “İslam Tarihi” kitabı, Cumhuriyet sonrası günümüze kadar yazılmış en önemli birkaç eserden biridir denebilir. “İslam İlmihali” kitabı da üzerine çok emek verilmiş, titizlikle hazırlanmış, mühim bir eserdir. Bunun dışında Hoca’nın yazdığı ve Diyanet tarafından yayınlanmış manzum eseri “Peygamberimiz” onun Mehmet Akif’e olan vefa duygusunun eseridir. Bu eserini, Mehmed Akif’in Efendimiz’i şiirle anlatma isteğini gerçekleştiremeden vefat etmesi üzerine yazmayı planladığı bilinmektedir. “Peygamberler Tarihi”, “Kerbela Faciası”, “Bir Amerikalının 23 Sorusuna Cevap” gibi kitaplarında da –ki toplam 25 civarında eseri mevcut- ilmî kişiliği ve sahip olduğu tasavvufî neşve görülmektedir. Hoca’ya da gani gani rahmet dileriz.

Ayrıca şair Abdurrahim Karakoç’un kabri de Bağlum kabristanında, Abdülhakim Arvasi hazretlerinin kabrine oldukça yakın bir mevkidedir.

Büyükler şerefü’l-mekân bi’l-mekîn demişler. Bağlum da misafir ettiği büyükler sebebiyle mühimdir, ziyaret edilmelidir, bilinmelidir.

Allah bizleri büyüklere karşı vefakârlardan eylesin.

Cihat Demirci

Yorumunuz Onaylanmak Üzere Gönderildi

Horasan nerede? Horasan evliyaları ve erenleri nedir?

Horasan bölgesi; Malazgirt Sava&#;&#;nda Selçuklu Devleti'nin Bizans, Ermeni ve Gürcü krall&#;klar&#;na kar&#;&#; üstünlük kazanmas&#;yla ele geçirildi. "Güne&#;in yükseldi&#;i yer" anlam&#;na gelen Horasan kelimesi, Farsça kökenlidir. Aras Nehri kenar&#;nda kurulmu&#; olup tarihi Urartular dönemine kadar uzan&#;r. Peki Horasan &#;ehri nerede? Tüm merak ettiklerinizi yaz&#;m&#;zda bulabilirsiniz.

Horasan Nerede?

nüfusu olan Horasan, Erzurum iline ba&#;l&#; en büyük ilçedir. Kuzeydo&#;usunda Kars, güneydo&#;usunda A&#;r&#;, güneyinde Karayaz&#;, bat&#;s&#;nda Köprüköy ve kuzeybat&#;s&#;nda Narman bölgesi bulunur. Erzurum, A&#;r&#; ve Kars yol ayr&#;m&#;n&#;n üzerinde bulundu&#;u için jeopolitik bir öneme sahiptir. Kara ve demiryolu ula&#;&#;m&#; kolayd&#;r. Detaylara a&#;a&#;&#;dan ula&#;abilirsiniz.

Horasan Van Aras&#; Kaç Km?

Van merkezi ile Erzurum'un ilçesi olan Horasan aras&#; kilometredir. Arabayla yakla&#;&#;k 4 saatlik bir mesafe bulunur.

Horasan Pasinler Aras&#; Kaç Km?

Pasinler ve Horasan aras&#; 46 kilometredir. Arac&#;n&#;zla yakla&#;&#;k 1 saatlik mesafe kat ederek ula&#;abilirsiniz.

Horasan Bölgesi Ula&#;&#;m &#;mkanlar&#; Nas&#;ld&#;r?

Önemli bir tarihi geçmi&#;i olan Horasan bölgesi herkesin merak etti&#;i yerlerden biridir. Bu nedenle insanlar "Horasan Türkiye'de nerede? Nas&#;l gidilir?" diye ara&#;t&#;r&#;r. E&#;er Horasan erenlerini ziyaret etmek, tarihi yerlerini görmek istiyorsan&#;z endi&#;elenmenize gerek yok. Çünkü, Horasan Erzurum, A&#;r&#; ve Kars yol kav&#;aklar&#; üzerinde oldu&#;u için ula&#;&#;m yönünde herhangi bir s&#;k&#;nt&#;s&#; bulunmaz. Otobüs firmalar&#; arac&#;l&#;&#;&#;yla kolayca gidebilirsiniz. Ayr&#;ca, Horasan'dan &#;ran, Azerbaycan ve Nahç&#;van'a giden otobüs seferleri de bulunur.

Erzurum Horasan'a gitmenin di&#;er bir seçene&#;i de demir yollar&#;d&#;r. Horasan üzerinden Haydarpa&#;a Kars demir yolu güzergah&#; geçer. Bu hatta iki tane ekspres çal&#;&#;&#;r. Haydarpa&#;a'da Kars hatt&#;nda Ankara ve Do&#;u Ekspresi; Kars hatt&#;nda ise Erzurum Ekspresi haftan&#;n her günü çift yönlü olarak çal&#;&#;&#;r. &#;ki ekspreste de pulman, ku&#;et ve örtülü ku&#;et seçenekleri bulunur. Bu sayede yolculu&#;unuz daha keyifli olur.

Tüm bunlar&#;n yan&#; s&#;ra Horasan bölgesine hava yolu ile de ula&#;man&#;z da mümkün. &#;stanbul'dan, Ankara'dan, &#;zmir'den ve Antalya'dan Erzurum Havaalan&#;na giden direkt seferler bulabilirsiniz. Horasan, Erzurum Havaliman&#;na 40 dakika ve Kars Havaliman&#;na 1 saatlik mesafededir. Uçak yolculu&#;unuzun ard&#;ndan kara yolu arac&#;l&#;&#;&#;yla Horasan'a ula&#;abilirsiniz.

Horasan Gezilecek Yerler

Zengin tarihi geçmi&#;e sahip olan Erzurum ili; merkezi ve ilçeleriyle yüzlerce türbe, yat&#;r, mezar ve ziyaretgaha sahip. Erzurum'un ilçesi olan Horasan da bünyesinde birçok tarihi yap&#; bar&#;nd&#;r&#;r. Fakat, y&#;l&#;nda meydana gelen deprem birçok yap&#;n&#;n zarar görüp y&#;k&#;lmas&#;na neden oldu. Türbe ve kümbetlerin haricinde önemli akarsular bulunur. Bunlar&#;n aras&#;nda Aras Nehri, Zars Çay&#; ve Serküllü Çay&#; vard&#;r. Horasan'a gitti&#;iniz zaman mutlaka ziyaret etmeniz gereken yerler ise &#;unlard&#;r:

  • Horasan Baba
  • Ahmet Efendi
  • Güre&#;ken Baba
  • Hasan Dede
  • Veli Baba
  • Huykesen Baba
  • Kara&#;eyh
  • Kuzuçam Baba
  • Eskici Baba
  • Sanamer (Hac&#; Ahmet Baba)
  • Potlu Baba
  • &#;eyh Oca&#;&#;
  • Kubbeli

Horasan Evliyalar&#; Kimlerdir?

Anadolu'yu manevi aç&#;dan in&#;a ve imar etti&#;ine inan&#;lan ki&#;ilere Horasan Erenleri denir. Erol Güngör "Nerede evliya kabri varsa oras&#; Türk topra&#;&#;d&#;r. Evliyas&#; olmayan yerde Türk yok demektir." der. Horasan Erenleri yapt&#;klar&#; hizmetlerle Anadolu'yu &#;slam topra&#;&#; haline getirmi&#;tir. Horasan Erenlerinden baz&#; zatlar &#;unlard&#;r:

  • Seyyit Cemal Sultan: &#;slam ve Türk büyüklerinden biridir. Horasan Ni&#;abur'da do&#;mu&#;tur. Hac&#; Bekta&#; Veli'nin dergah&#;nda yeti&#;mi&#;tir.
  • Resul Baba: Kolu Aç&#;k Hac&#;m Sultan ile Germiyan bölgesinde hizmetlerde bulunmu&#;tur.
  • Güre&#;ken Baba: Horasan'&#;n büyük zatlar&#;ndan biridir. &#;nan&#;&#;a göre, çocu&#;u olmayan kad&#;nlar Güre&#;ken Baba Türbesini ziyaret eder ve küçük bir ta&#; parças&#;n&#; gömütün üzerine b&#;rak&#;rsa çocu&#;u olur.
  • Ta&#;kesenli &#;eyh Muhammed S&#;dd&#;k Efendi: ve y&#;llar&#;nda Horasan müftülü&#;ünde görev yapm&#;&#;t&#;r. Bu nedenle Horasan Müftüsü nam&#;yla an&#;l&#;r. 'tan sonra Erzurum merkez vaizli&#;ine atanm&#;&#;t&#;r.

ANASAYFAYA DÖNMEK &#;Ç&#;N TIKLAYINIZ

Horasan Erenleri kimdir, Horasan nerede, neresidir?

Horasan Erenleri kimdir, Horasan nerede, neresidir?Horasan Erenleri adlarını nereden alırlar, nereden gelmişlerdir? Sıkça adını duyduğumuz İran’dan Anadolu’ya,  Balkanlara kadar Türklüğün ve İslam’ın bayraktarlığını yapan Horasan Erenleri kimdir, Horasan nerede, neresidir?

Horasan farsça güneşin yükseldiği yer anlamına gelmektedir. Günümüzde İran devletinin üç  eyaletinin adı olan Horasan, eskiden bugünkü İran, Afganistan, Tacikistan, Türkmenistan ve Özbekistan devletlerinin bazı bölgelerini içine alan geniş bir coğrafyanın adıydı.İslam coğrafyacılarının genellikle anlattıklarına göre doğudan Huttel, Gur ve kısmen Sicistan ( Sistan ); güneyden Deştilût ve Kirman ile Rey arasındaki Fars toprakları; batıdan Deştikevîr’in batı kısmı ve Taberistan ile Cürcan; kuzeyden de Türkmenistan’ın bir bölümü, Hârizm ve Mâverâünnehir tarafından çevrilmiştir.

Bu bölgenin bizim için en önemli özelliği tarihin her döneminde yoğun bir Türk nüfusunun burada bulunmuş olmasından dolayıdır.  Horasan bölgesi Halife Ömer zamanında İran’ın fethedilmesinin ardından  Arap ordularının yeni hedefi olmuş, ancak bölgenin  işgali ve Araplar tarafından ele geçirilmesi hiç de kolay olmamıştır. Bir kısmı Halife Ömer zamanında ele geçirilen Horasan bölgesinin İslam orduları tarafından fethi Halife Osman döneminde tamamlanmıştır.

Türklerin İslamiyet ile tanışmaları Arap  orduları vasıtasıyla olmuştur. Yaklaşık olarak 70 yıl boyunca Türkler ve Araplar arasında savaşlar yaşanmış, birlik olamayan Türk boyları güçlü Arap orduları karşısında mağlup olmuşlardır. Türklere uygulanan baskılar neticesinde İslamiyet’i seçen Türk boyları bu baskıların kalkması veya azalması ile  tekrar eski atalar dinine dönmüşler, hatta Hazar Türkleri sırf Araplara olan hınçlarından dolayı Yahudi dinine geçmişlerdir. Müslüman olmayan Türklere ağır vergiler konulması, Türk ailelerin Arap ailelerle evlerini paylaşmaya zorlanması, Müslüman olmayan Türk kadınlarının ve kızlarının odalık, cariye adı altında köle pazarlarında satılması,  Müslüman olmak istemeyen erkeklerin köle yapılarak Irak, Suriye ve Arabistan gibi ülkelerde satılması ve yeni Müslüman olan Türklere [Mevali-Köle] denilmesi de Türklerin Araplara ve dolayısıyla İslam dinine mesafeli olmalarına neden olmuştur. Bu ve buna benzer yoğun Arap baskıları Türk boyları arasında İslamiyet’in hızla yayılmasını engellemiştir.

Yukarıda anlattığımız nedenlerle uzun yıllar boyu Türk ve Arap ilişkileri çok sancılı bir süreçten geçmiştir. Ancak bazı nedenlerden dolayı bu sancılı ilişkiler gün gelip ortak düşmanlara karşı işbirliğine dönmeye başlayınca bu defa da Maveraünnehir ve Horasan bölgesindeki Türklerin hızla Müslümanlaştıklarını görmekteyiz. Yeni din ile ortaya çıkan yeni akımlar da Türk boyların arasında yaygınlaşmaya başlamıştır.

Türk tasavvuf tarihine bakıldığı zaman Sufilik geleneği olarak adlandırılan akımın Türkistan Sufiliği, Horasan Sufiliği ve Rum yani Anadolu Sufiliğiolarak üçe ayrıldığını görmekteyiz. Türkistan Sufiliği dediğimiz akım ilk olarak Batı Türkistan’da ortaya çıkmıştır. İlk sufiler keşif sahibi insanlardı, mala mülke değer vermezler, bazen çıkınları bile olmadan gezer ve gittikleri yerlerde insanları dini yönden aydınlatırlardı.

Horasan sufiliğidediğimiz akımın öncüsü daha doğrusu kurucusu Hace Ahmet Yesevi’dir. yılında Sayramşehrinde doğan ve yılında Yesi köyünde vefat eden Hace Ahmet Yesevi, babası İbrahim Şeyh ve Arslan Baba’dan tasavvuf eğitimi aldı ve hocasının ölümünden sonra Yusuf  Hemedani’nin yanında eğitimini tamamladı.

İslam ile tanışmaları esnasında Türkler kendilerine dayatılan Arap kültürü ile adeta bunaltılmıştır.  Özellikle  Emevi halifeleri ve komutanları Türkleri zorla Araplaştırma çabasına girişmişler, İslam adı altında Arap yaşam tarzını Türklere dayatmışlardır. Arap ve Fars kültürlerinin Türk Milletine dayatılması Hace Ahmet Yesevi tarafından fark edilmiş talebelerini halkın içine salarak geleneksel Türk kültürünün yaşaması için gayret göstermiştir. Özellikle kendisinin yazdığı ve daha sonra Divan-ı Hikmet adıyla kitaplaştırılacak olan şiirlerini halk meclislerinde okutturmuştur. Hace Ahmet Yesevi’nin Hikmetleri yoğun bir kültür emperyalizmi yaşayan Türkler arasında düşünce, dil ve inanç birliği konusunda adeta birleştirici bir etki oluşturmuştur.

Türkistan’da faaliyetlerini sürdüren Ahmed Yesevî’nin yolu zamanla Yesevîlik adını aldı. “Horasan Okulu” olarak da adlandırılan tasavvuf akımının en önemli temsilcisi olan Hace Ahmed Yesevî’den adını alan Yesevîlik yolu, Türklere İslâm’ı ve dervişliğin yollarını öğretmeyi amaçlamıştır. Bunun için İslâm inancını, Türk gelenek, inanç ve yaşam tarzı ile sentezleme yolu seçilmiştir. Diğer bâzı âlimlerin yaptığı gibi kendisini belli bir alana hapsetmeyip inandıklarını ve öğrendiklerini yerli halka ve göçebe köylülere onların kendi anlayabilecekleri bir lisan ve alıştıkları yöntemlerle anlatmaya çalışmıştır.

Mensup olduğu Türkmen toplulukların duygu, düşünce ve eğilimlerini çok iyi bilen Hace Ahmet Yesevi, eski Türk inanç sisteminin pek çok unsurunu yaşamakta, yaşatmakta ve İslam’la bütünleştirerek farklı şekiller altında sürdürülmesi için yeni yollar geliştirmekteydi.

Sadece bulunduğu çağa ve coğrafyaya değil, çağlar ötesine ve sınırların dışına hitap eden Piri Türkistan Hace Ahmet Yesevi Atayetiştirdiği ve kaynaklarda 96 bin olarak yazılan talebesini özellikle Türklerin yoğun olarak yaşadığı yerlere göndermiş, onun ölümünden sonra da öğretisini devam ettiren talebeleri Horasan Erenleriadını alarak Türk Milletinin içinde ayrı bir yere sahip olmuşlardır.

Ahmed Yesevi’nin müridleri ve takipçileri ölümünden önce ve ölümünün sonrasında, yy ortalarından itibaren diğer bölgeler gibi Anadolu’ya da gelerek görüşlerini yaymaya devam ettiler. Anadolu’nun Türkleşmesinde büyük emekleri geçmiş olan Horasan Okulu, yetiştirdiği birçok alimi dağınık Türkmen aşiretlerine yollamış, bu alimler de devlet ve millet olma kavramlarının içini doldurmak için çalışmışlardır.

Horasan Okulundan çıkan Yesevilik çıktığı Türkistan’dan dalga dalga bütün Türk yurtlarına ulaşmış, Kıpçak yurtlarından Azerbaycan’a, Anadolu’ya, hatta Hindistan’a kadar yayılmıştır. Bu inanç kültürünü bu kadar geniş bir coğrafyaya ulaştıranlar ise Horasan Erenleri olmuştur. Anadolu Selçuklu sultanlığı zamanında Abdalan-ı Rûm olarak adlandırılan bu dervişler Osmanlının kuruluşunda da aktif olarak rol oynamışlardır. Mesela pek çok efsaneye konu olan Sarı Saltuk –ki kendisinin tahta kılıçla cihat ettiği rivayet edilir.- daha Anadolu Selçuklu Devleti zamanında Balkanlara geçerek adeta  Osmanlının fütuhatına zemin hazırlamıştır. 

Hace Ahmet Yesevi tarafından yetiştirilen ve halk arasında kendilerine Horasan Erenleri denilen bu dervişlerin  her türlü meslek kollarında çalıştıklarını görmekteyiz. Değirmenci, demirci, aşçı, nalbant, debbağ, çoban ve benzeri meslek kollarında gördüğümüz Horasan Erenleri aynı zamanda Ahiyanı Rum, Anadolu Ahiliğinin (Anadolu Esnaf Birliğinin)de kurucularıdır.

Sulucakarahöyük’te tekkesini kuran Hace Bektaşı Veli’de bir Horasan Ereni olup, Hace Ahmet Yesevi’nin talebesi ve halifesi Lokman Perende’nin halifesidir. Hace Bektaşı Veli’nin bir diğer adı Hünkar Hace Bektaşı Horasani’dir. Moğolların Anadolu ve İslam beldelerini işgalleri esnasında en büyük direnişi gösterenler temeli Horasan Erenleri olan Rûm Abdalları olmuştur. Bu dervişler özellikle devlet otoritesinin bitme noktasına geldiği işgal yıllarında halkı teşkilatlandırmışlar; kurdukları gizli gerilla teşkilatları ile Anadolu Türklüğünün bitmesinin önüne geçmişlerdir. Kendisi de bir Horasan Ereni olan Ahi Evran yani Şeyh Nasırettin Mahmut el Hoyi’nin eşi Fatma Bacı’da kurduğu Bacıyanı Rum (Anadolu Bacı) teşkilatı ile Anadolu kadınlarını, gerektiğinde düşmanlara karşı vatan savunmasında eşlerinin yanında mücadele etmesi ve gerektiğinde de kültürde, sanatta, edebiyatta, sosyal ve ekonomik alanlarda kalkınıp gelişmesini sağlamak için teşkilatlandırmıştır. Anadolu Kadınlar Birliği, kadınlar arasındaki yardımseverliğin, konukseverliğin, doğruluk ve merhametliliğin gelişmesine katkı sağladığı gibi Türk dilinin, Türk kültürünün ve İslam anlayışının kadınlar arasında yayılmasını hızlandırılmıştı.

Anadolu Kadınlar Birliği, Ahilerin kadınlar kolu olarak yetim ve kimsesiz genç kızları himayesine almış, onların eğitimlerinden, ev-bark sahibi olmalarından sorumlu olmuşlardır. Bunun dışında kimsesiz ihtiyar kadınların bakımı, genç kızların evlendirilmesi gibi birtakım sosyal hizmetlerde bulundular, maddi sıkıntı içinde olanlara yardım elini uzatmışlardır.

Müslüman bir Türkü diğer Müslüman milletlerden ayıran en önemli özelliği akıl, mantık, bilim ve felsefeyi bilmesi ve kullanmasıdır. Aklının ve mantığının kabul etmediği, yaşam felsefesine uymayan, bilimin sorguladığı hiç bir şeyi Müslüman bir Türk’e kabul ettirmezsiniz! Çünkü bir Türk Allah’ı dahi aklı ile arar. İşte Hace Ahmet Yesevi’nin kurduğu Horasan Erenleri ekolü budur. Yani her şeyden evvel körü körüne birilerine yani şeyhlere, mollalara inanmak değil, aklı ve mantığı ile dinin gereğini yapmaktır.

Yüzyıllar boyunca Türklüğün varlığı için mücadele vermiş olan Horasan Erenleri yada Anadolu’daki adıyla Abdalanı Rum, Bacıyanı Rum ve Gazayanı Rum teşkilatlarının  bu günkü uzantıları ülkemizin dört bir yanına yayılmış olan Yörük Türkmen Dernekleri ve onların gönül erleridir. İster Bektaşi, ister Sünni hangi mezhebe dahil olurlarsa olsunlar Yörük Türkmen Dernekleri Horasan Okulunun devamıdırlar. Çünkü bu dernekler bin yıl öncesinde olduğu gibi bu gün de Türklüğün varlığı, Türk devletinin ebedi müddet olmasını temel ilke edinmişlerdir.

Anadolu'yu manevi açıdan inşa ve imar ettiğine inanılan kişilere Horasan Erenleri denir. Erol Güngör "Nerede evliya kabri varsa orası Türk toprağıdır. Evliyası olmayan yerde Türk yok demektir." der. Horasan Erenleri yaptıkları hizmetlerle Anadolu'yu İslam toprağı haline getirmiştir. Horasan Erenlerinden bazı zatlar şunlardır:

Seyyit Cemal Sultan: İslam ve Türk büyüklerinden biridir. Horasan Nişabur'da doğmuştur. Hacı Bektaş Veli'nin dergahında yetişmiştir.

Resul Baba: Kolu Açık Hacım Sultan ile Germiyan bölgesinde hizmetlerde bulunmuştur.

Güreşken Baba: Horasan'ın büyük zatlarından biridir. İnanışa göre, çocuğu olmayan kadınlar Güreşken Baba Türbesini ziyaret eder ve küçük bir taş parçasını gömütün üzerine bırakırsa çocuğu olur.

Taşkesenli Şeyh Muhammed Sıddık Efendi:  ve yıllarında Horasan müftülüğünde görev yapmıştır. Bu nedenle Horasan Müftüsü namıyla anılır. 'tan sonra Erzurum merkez vaizliğine atanmıştır.


 

nest...

batman iftar saati 2021 viranşehir kaç kilometre seferberlik ne demek namaz nasıl kılınır ve hangi dualar okunur özel jimer anlamlı bayram mesajı maxoak 50.000 mah powerbank cin tırnağı nedir