Balık sezonunun en güzel zamanlarındayken, nefis sofralar donatmak herkesin hakkı.. Sadece lezzetiyle değil, sağlık açısından faydalarıyla da sık sık tüketmemiz gereken bir besin balık. Ancak balık hazırlarken zaman zaman yanında yoğurt, süt, ayran gibi eşlikçilere de yer vermeyi düşündüğümüz oluyor. Tam da bu noktada klişeleşmiş 'Balık ve yoğurt birlikte yenir mi?' sorusu akıllara geliyor. Şimdiye kadar herkesin en az bir kez duyduğu balık yoğurt zehirlenmesi konusuna bir açıklık getiriyoruz.
Balık ve yoğurdun birlikte tüketilip tüketilemeyeceği, aslında kullanılacak malzemenin tazeliğine göre değişiyor. Hem balık, hem de yoğurt, ayran gibi süt ürünleri kısa sürede bozulan ürünlerin başında geliyor. Bu besinlerin bayat olması ise, gıda zehirlenmelerine sebep oluyor. Ayrıca balık ve yoğurdun birlikte tüketilmesi, yeni kimyasal maddelerin oluşmasına da yol açabiliyor. Ortaya çıkan kimyasal maddelerin insan vücudunda zehirleyici özellikler taşıması ise, bu zehirlenmelerin en büyük nedenini oluşturuyor. Balık ve yoğurdun asidik ortam oluşturması, sindirim sisteminde bozuklukların görülmesine sebebiyet veriyor. Bu bozukluklar ise kendini zehirlenme belirtileri ile gösteriyor.
Ancak, tüketilen balık ve süt ürünlerinin taze olması, zehirlenme riskini de düşürüyor. Özellikle balık yapımında süt marinesi kullanılacaksa, iki malzemenin de mutlaka taze olması gerekiyor.
Eğer balık ve süt ürünlerini birlikte tüketmeyi düşünüyorsanız, bu noktalara dikkat ederek zehirlenmelerin önüne geçebilirsiniz.
Tüketilen balıkların içinde zehirli kimyasalların olması, zehirlenmenin boyutunu daha ciddi bir boyuta dönüştürebilir. Balık yoğurt zehirlenmesi durumunda genellikle 2 saat içinde belirtiler görülmeye başlar. Eğer balık yoğurt zehirlenmesi yaşadığını düşünüyorsanız veya bu yönde belirtiler varsa, hiç zaman kaybetmeden en yakın sağlık kuruluşuna başvurmanız gerekir.
Eğer balık ve yoğurdu birlikte tüketmek istemiyor ve her ihtimale karşı önlem almak istiyorsanız, balık yedikten en az 8 saat sonra süt ürünleri tüketmeye başlayabilirsiniz.
Şunlara da göz atın;
Balık yanında yoğurt yememenin yanlış olduğunu söyleyen Diyetisyen Yurdakul, 'Şöyle ki balık taze ve doğru koşullarda soğuk zinciri kırılmadan tüketiciye ulaşmışsa hiçbir sıkıntı yok. Ancak balık tutulduktan sonra doğru saklanmazsa kişilerde zehirlenmeye yol açabilir. Bu şekilde yenilen bayat ve iyi muhafaza edilmemiş balık toksik etkilere yol açabilir, bu durumda zehirlenmeye yol açan balık ve yoğurt ikilisinin aynı anda tüketilmesi değil, balığın bayat olması ve doğru saklanmamasıdır, dikkat edilmesi gereken husus budur' dedi.
Et yemeğinin yanında ayran içilmesi konusunda da bilgi veren Diyetisyen Yurdakul, 'Aslında, bakıldığında ikisi de proteindir. Süt, ayran, yoğurt gibi gıdalar genelde 'şelatör' adı ile bilinir. Yani, gıdalardaki bazı mineralleri bağlar ve emilimini engelleyebilirler, hatta, bu özellikleri nedeniyle eskiden beri kimi basit gıda zehirlenmelerinde kullanılagelmiştir. Bu bağlamda, emilimi azaltabileceği etkisi ile, etten aldığımız demirin de, emilimini olumsuz etkileyeceğini, bu nedenle, et ile birlikte bağlayıcı özelliği olan kalsiyum içerikli ayran ya da yoğurt tüketilmese iyi olur. Yalnız son dönemde yapılan çalışmalarda, yoğurt içindeki kalsiyumun, hayvansal kaynaklı proteinlerde var olan demirin emilimini azaltmadığı bildirilmektedir. Sağlık açısından bakıldığında etin yanında salata yenilmesi daha doğrudur. Demir emilimini, salatadan aldığımız C vitamini arttırır' diye konuştu.
Pekmezden alınan demirle yoğurttan alınan kalsiyumun yan yana gelmesi konusunda da bilgiler paylaşan Diyetisyen Yurdakul, 'Pekmez, bitkisel kaynaklı demir içerir. Pekmezden sadece demir almayız, aynı zamanda kalsiyum da alırız. Pekmez ve yoğurt ikilisi böylece daha fazla kalsiyum demektir. İsteniyorsa, kalsiyum açısından daha zengin olan ikili pekmez ve yoğurt yerine, demir bakımından daha zengin tahin ve pekmez tercih edilebilir' ifadelerini kullandı.
Aç karına içilen greyfurtun zayıflatmadığının da altını çizen Diyetisyen Yurdakul, şunları söyledi:
'Greyfurtun yarısı 1 porsiyon meyveye eşdeğerdir. Bir bardak greyfurt için 2 greyfurt sıkarız. Bu da 4 porsiyon meyve demektir. Sabah 4 porsiyon meyveyle güne başlamanın gereksiz kalori alımı olduğunu düşünüyorum. Sabahları aç karına 1 su bardağı ılık limonlu su daha olumlu etki gösterecektir. Aç karına içilen ılık suya damlatılan C vitamininden zengin limon veya greyfurt barsak hareketlerini de hızlandıracaktır.'
Yapılan yanlışlardan biri olan yemek sonrası meyve tüketimi hakkında da bilgiler veren Diyetisyen Yurdakul şöyle devam etti:
'Yemekte zaten yeteri kadar kalori alıyoruz. Bir de üzerine ekstra kalori ve şeker almamızın bir anlamı olmadığını düşünüyorum. Meyveyi ara öğün olarak tüketmek ya da yemekten saat sonra almak daha doğru olacaktır. Son olarak bal ve sıcak sıvılar konusuna değinmek istiyorum. Balın sıcak sıvılarla karıştırılması, balın besin değerini düşürmektedir. Bu nedende, eğer balı karıştıracak isek eğer, süt veya suyun ılık olmasını tercih etmeliyiz.'
Değerli kardeşimiz,
Bu konuda elde ettiğimiz bilgi şöyledir:
“Et ve sütün beraber kullanılmaması konusuna, Tevrat üç farklı yerde değinmiştir.
Allah'a (Tanrı’ya) göre, et ve süt üç şekilde bir arada kullanılamaz.
1. Et ve süt bir arada yenilemez.
2. Et ve süt bir arada herhangi bir şekilde pişirilemez.
3. Et ve sütün beraber pişirildiği herhangi bir yemekten, (örneğin evcil hayvanlara yedirmek, bu yemeği satıp para kazanmak gibi) herhangi bir amaçla yararlanılamaz.
Şehita(usule göre kesim) gerektiren her türlü hayvan et sınıfına girer. Dolayısıyla, etle ilgili her kural, tavuk ya da herhangi bir kuş için de geçerlidir. Yani süt ve süt ürünleri ile birlikte tüketilmemelidir.
Et suyu ve yağları da aynı şekilde et sınıfındadır. Balıklar ise et sınıfına girmez.
Et yedikten sonra, sütlü herhangi bir şey yiyebilmek için en az altı tam saatin geçmesi gereklidir. Sütlü herhangi bir yiyecekten sonra ise ağız çalkalanıp, masa örtüsü ve kapkacak değiştirildikten sonra etli bir yiyecek yenilebilir. Fakat sindirimi süt, muhallebi vb. yiyecekler kadar kolay olmayan, börek, pizza vb. sütlü yiyeceklerden sonra ideal olarak bir saat beklenmelidir.
Aynı masada oturan iki kişiden biri etli yerken, diğeri sütlü yememelidir.” (Şemot , Şemot , Devarim )
Bu bilgiden anladığımız şudur:
Yahudilikte sağlık bakımından değil, başka sebeplerle bu kurallar konmuştur. Sağlık sebebiyle olsaydı, et yedikten sonra süt ve sütlü altı saat sonra yenirken, sütlü yedikten sonra beş on dakika sonra et yenmezdi. Diğer bazı yasakların da yemek ve içmekle alakası yok.
Et ve süt ürünlerinin birlikte tüketilmesi İslam’da yasak değildir. Bu yüzden tüketilmesi haram veya mekruh denemez.
Eğer beslenme uzmanları her bünye için bunun zararlı olduğunda ittifak ederlerse, yine İslam’ın “hayatı koruma” ilkesine dayalı olarak yenmesi -zararın kesinlik durumuna göre- mekruh veya haram olur.
Selam ve dua ile
Sorularla İslamiyet