etki es anlamlari / Etki kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı, TDK eş anlamlılar sözlüğü

Etki Es Anlamlari

etki es anlamlari

Etki kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı

Etki kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı

dotEtki kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı: Bulaşık, El, Hasiyet, Hüküm, Tesir, Yardım

İstediğiniz Kelimenin Eş / Yakın Anlamını Arayın

Nispeten kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Oranla, Biraz, Göre, Oldukça, Yanında, Bir Dereceye Kadar, Şöyle Böyle

Belde kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Şehir, Kasaba, Mekân, Yer, Çevre

Korkutan kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Korkulu

Hasret kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Özlem, Tahassür

Dejenere Olmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yozlaşmak

Olanaksızlaştırmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İmkânsızlaştırmak

Geçit kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Boğaz, Bel, Belen, Derbent, İntikal, Transfer

Belirtik kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Açık, Belli, Sarih

İktisat kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ekonomi, Tutum

Aklanma kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Beraat

Konuş kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Konum

Çalçene kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Geveze, Durup Dinlemeden Konuşan, Çenesi Düşük

Bukle kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Büklüm, Kıvrım

Kıkırdak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kıkırdak

Derya kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Deniz

Şaşırma kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Hayret

Kanaatlenme kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İktifa, Tatmin

Hayret kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Şaşkınlık, Şaşma, Aşakalma, Şaşıntı

Eğlenme kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tezyif

Perişan Etmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Haklamak, Kahretmek, Yemek

Yeğin kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Baskın, İyi, Katı, Üstün, Zorlu, Şiddetli

Burs kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Öğrenimlik, Tekaüt

Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü

Arama Bölümü Sayfanın En Üst Kısmındadır.

EŞ VE YAKIN ANLAMLI / ANLAMDAŞ KELİMELER

Yazılışları ve okunuşları farklı anlamları aynı olan sözcüklere eş anlamlı (anlamdaş) kelimeler-sözcükler denir.

* Bunlar cümlede birbiriyle yer değiştirdiklerinde cümlenin anlamında değişiklik ve bozulma olmaz. Yukarıda örnekler verilmiştir.

* Sözcüklerin eş anlamlı olup olmadıkları, cümle içindeki kullanımlarından belli olur. Yani bir sözcüğün farklı cümlelerde değişik eş anlamları karşımıza çıkabilir.
Örnek :
- Kömür karası gözleri ışıl ışıl parlıyordu. (Kara-Siyah)
- Dost, kara günde belli olur. (Kara-Kötü)

* Eş anlamlılıkla ilgili sorular, bazen "altı çizili sözcüğün cümleye kattığı anlam", "hangisindeanlamı vardır?" gibi de sorulabilir.


Anlamdaş (eş anlamlı) olmadıkları halde zaman zaman birbirinin yerine kullanılan sözcüklere yakın anlamlı sözcükler denir. Bakmak, görmek, izlemek, seyretmek gibi.

Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğünde Kayıt Bulundu.

İ


İcat-buluş
İç-dahil
İçten-samimi
İdare-yönetim
İhracat-dışsatım
İhtiyar-yaşlı
İhtiyaç-gereksinim
İkaz-uyarı
İktisat-ekonomi
İlave-ek
İlgeç-edat
İlgi-alaka
İlginç-enteresan
İlim-bilim
İmar-bayındır
İmkan-olanak
İsim-ad
İskemle-sandalye
İthalat-dışalım
İtibar-saygınlık
İtimat-güven
İtina-özen
İzah-açıklama
İdadi-lise
İlan-duyuru
İlişki-münasebet-temas
İmtihan-sınav
 


J
Jeoloji-yer bilimi
 


K
Kabiliyet-yetenek
Kabus-karabasan
Kafa-baş
Kafi-yeter
Kafiye-uyak
Kalite-nitelik
Kalp-yürek
Kamu-halk
Kanıt-delil
Kapital-anamal-sermaye
Kanun-yasa
Kara-siyah
Karşın-rağmen
Karşıt-zıt
Kas-adale
Katı-sert
Kati-kesin
Kayıp-yitik
Keder-acı
Kelime –sözcük
Kenar-kıyı
Kent-şehir
Kere-defa-kez
Kesin- kati
Kırmızı-al
Kıyı-sahil
Kir-pislik
Kirli-pis
Kişi-şahıs
Kocaman-iri
Komedi-güldürü
Komik-gülünç
Kontrol-denetim
Konuk-misafir
Konut-ev
Koşul-şart
Kural-kaide
Kuruluş-müessese-kurum
Kuşku-şüphe
Kutsal-mukaddes
Kuvvet-güç
Kuzey-şimal
Küme-grup
Küs-dargın
Kılavuz-rehber
Kolay-basit

 

L
Laf-söz
Lahza-an
Lider-önder
Lisan-dil
Lüzumlu-gerekli
Lüzumsuz-gereksiz
Lal-dilsiz
Lama-deve
Lafazan-geveze

 

M
Mabet-tapınak
Macera-serüven
Mafsal-eklem
Mağlup-yenik
Mahalli-yerel
Mahcup-utangaç
Mahluk- yaratık
Mahpushane-hapishane
Mahsul-ürün
Mana-anlam
Manzara-görünüm
Matbaa-basımevi
Matem-yas
Mebus-milletvekili
Mecbur-zorunlu
Mecmua-dergi
Medeni-uygar
Medeniyet-uygarlık
Mektep-okul
Melodi-ezgi
Menfaat-çıkar
Menfi-olumsuz
Menkul-taşınır
Meridyen-boylam
Mesafe-ara
Mesela-örneğin
Mesele-sorun
Mesken-konuk
 

N
Nadir-ender
Nakil-atama-taşıma
Nasihat-öğüt
Nebat-bitki
Neden-sebep
Nefes-soluk
Nehir-ırmak
Nem-rutubet
Nesil-kuşak
Nesir-düzyazı
Neşe-sevinç
Netice-sonuç
Nispet-oran
Nitelik-kalite
Noksan-eksik
Numune-örnek
Nutuk-söylev
Nakit-para-akça
Nakliyeci-taşımacı
Namzet-aday

O
Okul-mektep
Olanak-imkan
Olası-mümkün
Olay-vaka
Olumlu-müspet
Olumsuz-menfi
Onarım-tamir
Onay-tasdik
Onur-şeref
Oran-nispet
Otlak-mera
Oy-rey
Ozan-şair

Ö
Öbek-grup
Öbür-diğer
Ödenti-aidat
Ödlek-korkak
Ödül-mükafat
Ödün-taviz
Öfke-hiddet
Öğe-unsur
Öğrenci-talebe
Öğrenim-tahsil
Öğüt-nasihat
Ömür-hayat-yaşam
Önce-evvel
Önder-lider
Önemli-mühim
Öneri-teklif
Önlem-tedbir
Örgüt-teşkilat
Örneğin-mesele
Örnek-misal
Öteki-diğeri
Ötürü-dolayı
Öykü-hikaye
Özel-hususi
Özen-itina
Özgün-orijinal
Özgür-hür
Özlem-hasret

P
Pabuç-ayakkabı
Pasif-edilgen
Pinti-cimri
Pis-kirli
Politika-siyaset
Rağmen-karşın
Rastlantı-tesadüf
Rey-oy
Rutubet-nem
Rüya-düş
Rüzgar-yel
Problem-sorun
Rüştiye-ortaokul

 

S
Sade-yalın
Sağlık-sıhhat
Saha-alan
Sahil-kıyı-yalı
Saldırı-hücum
Samimi-içten
Sanayi-endüstri
Sandalye-iskemle
Savaş-harp
Saz-çalgı
Sebep-neden
Sene-yıl
Sermaye-kapital
Serüven-macera
Sıçan-fare
Sıhhat-sağlık
Sır-giz
Sima-yüz
Siyah-kara
Siyaset-politika
Son-nihayet
Sonuç-netice
Sorun mesele
Soylu-asil
Sömestri-yarıyıl
Söylev-nutuk
Sözcük-kelime
Sulh-barış
Suni-yapay
Surat-yüz
Sürat-hız
Sürekli-devamlı
Sevinç-mutluluk
Sınıf-derslik
Sonbahar-güz
Sorumluluk-mesuliyet
Sözlük-lügat
Sınav-imtihan

Ş
Şafak-tan
Şahıs-kişi
Şahit-tanık
Şair-ozan
Şans-talih
Şark-doğu
Şart-koşul
Şayet-eğer
Şef-lider-önder
Şehir-kent

Şekil-biçim
Şen-neşeli
Şeref-onur
Şöhret-ün
Şuur-bilinç
Şüphe-kuşku
Şaka-latife

 

T
Tabiat-doğa
Tabii-doğal
Tabip-hekim-doktor
Talebe-öğrenci
Talih-şans
Tamir-onarım
Tane-adet
Tanık-şahit
Tanım-tarif
Tapınak-mabet
Taraf-yan
Tarım-ziraat
Tarif-tanım
Tasdik-onay
Tebrik-kutlama
Tecrübe-deney
Tedbir-önlem
Teklif-öneri
Tekrar-yine
Temel-esas
Tercüme-çeviri
Tertip-düzen
Tesadüf-rastlantı
Tesir-etki
Toplum- cemiyet
Tören –merasim
Tuhaf-garip
Tutsak-esir
Tuvalet-hela-wc
Tüm-bütün
Tümör-ur
Tümce-cümle
Tren-şimendifer-katar
Tartışma-münakaşa

U
Uçurum-yar
Ufak-küçük
Uğraş-iş
Ulu-yüce
Ulus-millet
Umumi-genel
Umut-ümit
Unsur-öğe
Us-akıl
Uyarı-ikaz
Uygar-medeni
Uyum-ahenk
Uzak-ırak
Uzay-feza
Uçak-tayyare
Usta-ehil

Ü
Ümit-umut
Ünlü-meşhur
Ürün-mahsul
Üye-aza
Ülke-diyar-memleket
Ülkü-ideal
Üleş-pay
Ürem-faiz

V
Vaka-olay
Vakit-zaman
Varlıklı-zengin
Vasıta-araç
Vatan-yurt
Vazife-görev
Vaziyet-durum
Vesika-belge
Viraj-dönemeç
Vücut-gövde
Vilayet-il
Veteriner-baytar

Y
Yalın-sade
Yan-taraf
Yanıt-cevap
Yapay-suni
Yapıt-eser
Yar-uçurum
Yaratık-mahluk
Yardımcı-muavin
Yargıç-hakim
Yarıyıl-sömestri
Yas-matem
Yasa-kanun
Yaş-ıslak
Yaşam-hayat-ömür
Yaşlı-ihtiyar
Yazı-ova
Yazım-imla
Yekün-toplam
Yel-rüzgar
Yerel-mahalli
Yetenek-kabiliyet
Yıl-sene
Yine-tekrar
Yitik-kayıp
Yoksul-fakir-fukara
Yöntem-metot
Yurt-vatan
Yüce-ulu
Yürek-kalp
Yüz-surat-sima-çehre
Yüzyıl-asır
Yemek-aş

Z
Zaman-vakit
Zarar-ziyan
Zengin-varlıklı
Zeybek-efe
Zıt-karşıt
Ziraat-tarım
Ziyan-zarar
Zor-güç
Zorunlu-mecburi
Zırnık-metelik
Zehir-agu
Zabit-subay.

Eş Anlam (Anlamdaş), Eş Anlamlılık, Eş Anlamlı Sözcükler Sözlüğü

Eş Anlam Nedir?

Yazılışları farklı, fakat anlamları aynı olan sözcükler arasındaki anlamsal ilişkiye &#;eş anlam (=anlamdaş=sinonim)&#; denir. (beyaz-ak, siyah-kara, al-kırmızı vb&#;)

Eş anlamı oluşturan sözcüklerden bir tanesi genellikle yabancı dillerden Türkçemize girmiş olan sözcüklerdir.

Eş Anlamlılık:

&#;Farklı sesletilen ve yazılan ancak aynı kavramsal içeriği ve anlamsal özellikleri olan iki sözcük arasındaki ilişki eş anlamlılık olarak adlandırılır.

Türkçede ‘ak ve beyaz’; yürek ve kalp’ sözcükleri; İngilizcede ‘deep ve profound’; ‘mature ve ripe’ sözcükleri aynı kavramsal içeriğe ve anlamsal özelliklere sahiptir, dolayısıyla eşanlamlıdır.

Eş anlamlılık: Eğer X sözcüğü Y sözcüğü ile aynı kavramsal içeriğe sahipse aralarında eş anlamlılık ilişkisi vardır.

Peki, bu sözcükler aynı anlama sahip olduklarına göre belli bir bağlamda birbirlerinin yerine kullanılabilirler mi? Eş anlamlılık ile ilgili sorun bu noktada ortaya çıkmaktadır. Eşdizisel anlam eşanlamlılığı etkileyen ve sözcüklerin birbiri yerine geçmesini engelleyen özelliklerden biridir.

Örneğin Türkçede ‘anamın ak sütü’ deyiminde eşdizisel olarak ‘süt’ün yalnızca ‘ak’ ile kullanılabildiğini ve ‘anamın beyaz sütü&#; ifadesinin kabul edilemez olduğunu görüyoruz.

Benzer biçimde ‘yürekli adam’ ifadesinde yürekli yerine ‘kalpli’ sözcüğü kullanılamaz. İngilizcede de ‘derin düşünce&#; anlamında ‘profound thoughts’ kullanılabilirken ‘deep thougts’ kullanılmaz. Benzer biçimde ‘the river is very deep’ denebilir ancak nehrin derinliğini tanımlamak için ‘the river is very profound&#; denemez.

Öyleyse eş anlamlılık bağlamdan ve herhangi bir eşdizisel ilişkiden bağımsız olarak sözlük düzeyinde ele alındığında olası görünürken belli bir bağlamda ve dizilimde olası olmayabilir. Bu nedenle gerçek eş anlamlılık dillerde çok az düzeyde vardır.&#; (Genel Dilbilim, Anadolu Üniv. Yay.)

» Eş anlamlı sözcüklerin cümlede birlikte kullanılmaları anlatım bozukluğuna yol açar.

  • Beni eleştirip tenkit etmekten bıkıp usanmayacak mısın? (eleştiri=tenkit)

» Eş anlamlı sözcükler her zaman birbirinin yerine kullanılamaz. Özellikle deyimler ve atasözleri kalıplaşmış söz grupları olduğundan bunlarda yapılacak bir değişiklik anlatım bozukluğuna yol açar.

  • &#;Ak akçe kara gün içindir.&#; atasözünü &#;Beyaz akçe siyah gün içindir.&#; şeklinde değiştiremeyiz.

EŞ ANLAMLI SÖZCÜKLER SÖZLÜĞÜ

&#; A &#;

  • aba &#; üstlük
  • abartı &#; mübalağa
  • abece &#; alfabe
  • abecesel &#; alfabetik
  • abes &#; boş &#; gereksiz
  • abide &#; anıt
  • abluka &#; kuşatma
  • abuk sabuk &#; anlamsız
  • abullabut &#; hantal, kaba
  • abus &#; somurtkan
  • acar &#; cesur, becerikli
  • acaba -acep
  • acayip &#; garip
  • acele &#; çabuk &#; ivedi
  • Acemce &#; Farsça
  • acemi &#; toy, bilgisiz
  • acı &#; üzüntü &#; ıstırap
  • acıma &#; merhamet
  • acımasız &#; gaddar
  • açıkgöz &#; kurnaz
  • ad &#; isim
  • adale &#; kas
  • adalet &#; hak
  • adet &#; tane
  • âdet &#; gelenek &#; töre
  • adıl &#; zamir
  • ak &#; beyaz
  • anlam &#; mana
  • anlamdaş &#; eş anlamlı
  • anlatım &#; ifade
  • ant &#; yemin
  • apse &#; iltihap
  • ara &#; fasıla
  • araç &#; vasıta
  • arıza &#; bozukluk
  • arka &#; geri
  • armağan &#; hediye
  • art &#; arka
  • arzu &#; istek
  • asır &#; yüzyıl
  • asil &#; soylu
  • aş &#; yemek
  • aşırmak &#; çalmak
  • ata &#; cet
  • atak &#; girişken
  • atamak &#; tayin etmek
  • atölye &#; işlik
  • avare &#; serseri
  • ayakkabı &#; pabuç
  • ayakyolu &#; hela
  • aylak &#; serseri
  • ayraç &#; parantez
  • ayrıcalık &#; imtiyaz
  • aza &#; üye &#;

&#; B &#;

  • bacı &#; kız kardeş
  • bağışlamak &#; affetmek
  • bağnaz &#; yobaz
  • bakış &#; nazar
  • barış &#; sulh
  • basımevi &#; matbaa
  • basit &#; yalın
  • baş &#; kafa
  • başkaldırı &#; isyan
  • başkan &#; reis
  • başkent &#; başşehir
  • başvuru &#; müracaat
  • batı &#; garp
  • bayağı &#; adi &#; aşağılık
  • bayındır &#; mamur
  • bayındırlık &#; imar
  • baytar &#; veteriner
  • bazı &#; kimi
  • bedava &#; parasız
  • beden &#; gövde
  • beğeni &#; zevk
  • belde &#; şehir
  • belge &#; vesika
  • bellek &#; hafıza
  • bencil &#; egoist
  • benlik &#; kişilik
  • benzer &#; eş
  • beraber &#; birlikte
  • bereket &#; bolluk
  • berrak &#; duru
  • besin &#; gıda
  • beyanat &#; demeç
  • beyaz &#; ak
  • beygir &#; at
  • beyhude &#; boşuna
  • biçare &#; zavallı
  • biçim &#; şekil
  • bilakis &#; tersine
  • bilgin &#; alim
  • bilgisiz &#; cahil
  • bilhassa &#; özellikle
  • bilim &#; ilim
  • bilgisiz &#; cahil
  • bilinç &#; şuur
  • bina &#; yapı
  • bir &#; tek
  • birden &#; ani
  • birdenbire &#; aniden
  • birey &#; fert
  • biricik &#; tek
  • bitki &#; nebat
  • bol &#; geniş
  • boylam &#; meridyen
  • bozkır &#; step
  • bucak &#; nahiye
  • buğu &#; buhar
  • buhran &#; bunalım
  • buyruk – emir
  • büro – ofis – yazıhane &#;

 &#; C &#;

  • cahil – bilgisiz
  • caka – gösteriş
  • camekan – vitrin
  • canlı – diri
  • cazibe – çekim
  • cehalet – bilgisizlik
  • celse – oturum
  • cenk – savaş
  • cenup – güney
  • cerahat – irin
  • cerrah – operatör
  • cesur – yürekli
  • cet – ata
  • cevap – yanıt
  • ceviz – koz
  • cılız – sıska
  • ciddi – ağırbaşlı
  • cihaz – aygıt
  • cihet – yön
  • cilt – ten
  • cimri – pinti
  • cimri – hasis
  • cins – tür
  • civar – yöre
  • cömert – eli açık
  • cümle – tümce &#;

&#; Ç &#;

  • çabuk – acele
  • çağ – devir
  • çağdaş – modern – uygar
  • çağrı – davet
  • çamur – balçık
  • çare – deva
  • çehre – yüz
  • çeşit – tür
  • çeviri – tercüme
  • çığlık – feryat
  • çılgın – deli
  • çizelge – cetvel
  • çoğunluk – ekseriyet
  • çok – fazla &#;.

&#; D &#;

  • dahil – iç
  • daimi – sürekli
  • darbe – vuruş
  • dargın – küs
  • darılmak – küsmek
  • davet – çağrı
  • defa – kez
  • değer – kıymet
  • değerli – kıymetli
  • değnek – sopa
  • deli – çılgın
  • delil – kanıt
  • deneme – tecrübe
  • denetim – kontrol
  • deneyim – tecrübe
  • deprem – zerzele
  • dergi – mecmua
  • derhal – hemen
  • deri – ten
  • derslik – sınıf
  • devamlı – sürekli
  • devinim – hareket
  • devir – çağ
  • devir – tur
  • devre – dönem
  • dışalım – ithalat
  • dışsatım – ihracat
  • diğer – başka
  • dil – lisan
  • dilek – istek
  • diri – canlı
  • dize – mısra
  • dizi – sıra
  • doğa – tabiat
  • doğal – tabii
  • doğu – şark
  • doktor – hekim
  • donuk – mat
  • doruk – zirve
  • dönemeç – viraj
  • döşek – yatak
  • duru – berrak
  • durum – vaziyet
  • duygu – his
  • düş – rüya
  • düşünce – fikir
  • düzey – seviye
  • düzmece – sahte
  • düzyazı – nesir &#;

&#; E &#;

  • ebat – boyut
  • ebedi – sonsuz
  • ebeveyn – anne-baba
  • eda – naz
  • edat – ilgeç
  • edebiyat – yazın
  • efe – zeybek
  • egoist – bencil
  • ehemmiyet – önem
  • ek – ilave
  • eklem – mafsal
  • ekonomi – iktisat
  • elbise – giysi
  • emir – buyruk
  • emniyet – güvenlik
  • ender – nadir
  • endişe – kaygı
  • endüstri – sanayi
  • enkaz – yıkıntı
  • enlem – paralel
  • entari – giysi
  • enteresan – ilginç
  • erek – amaç
  • esas – temel
  • eser – yapıt
  • esir – tutsak
  • etki – tesir
  • etraf – çevre

-F-

  • faaliyet – etkinlik
  • faiz – nema
  • fakat – ama – lakin
  • fakir – yoksul – fukara
  • faktör – unsur
  • fare – sıçan
  • fark – ayrım
  • fasıla – ara
  • fayda – yarar
  • fazla – çok
  • felç – nüzul
  • fena – kötü
  • fer – ışık
  • fert – birey
  • feza – uzay
  • fiil – eylem
  • fikir – düşünce
  • file – ağ
  • füze – roket

-G-

  • garip – acayip
  • garp – batı
  • gaye – amaç
  • gayret – çaba
  • gebe – hamile
  • gelecek – istikbal – ati
  • gelenek – anane
  • gene – yine
  • genel – umumi
  • geri – art
  • gezmek – dolaşmak
  • gıda – besin
  • giysi – elbise
  • giz – sır
  • gizli – saklı
  • gökyüzü – sema
  • görev – vazife
  • gövde – beden
  • gözlem – rasat
  • güç – kuvvet – zor
  • güçlü – kuvvetli
  • güldürü – komedi
  • gülünç – komik
  • güney – cenup
  • güven – itimat
  • güz – sonbahar

-H-

  • haber – havadis, bilgi, salık
  • hadise – olay
  • hal – durum
  • halbuki – oysa
  • ham – olmamış
  • hane – ev
  • hareket – devinim
  • hariç – dış
  • harp – savaş
  • hasım – düşman
  • hasis – cimri – pinti
  • hasret – özlem
  • hassas – duygulu
  • hatıra – anı
  • hayal – düş
  • hayat – yaşam
  • haysiyet – onur
  • hediye – armağan
  • hekim – doktor
  • hela – tuvalet
  • hemen – derhal
  • hısım – akraba
  • hiddet – öfke
  • hikaye – öykü
  • hisse – pay
  • hudut – sınır
  • hususi – özel
  • hür – özgür

-I-

  • ılgım – serap
  • ılıca – kaplıca
  • ırak – uzak
  • ırgat – rençber
  • ırk – soy
  • ıra – karakter
  • ırmak – nehir
  • ısı – hararet
  • ısırmak – dişlemek
  • ısıölçer – kalorimetre
  • ıslah – düzeltme – iyileştirme
  • ıslahat – devrim – inkılap
  • ıslak – yaş
  • ıssız – tenha
  • ışık – ziya
  • ıtır – koku

-İ-

  • icat – buluş
  • iç – dahil
  • içten – samimi
  • idadi – lise
  • idare – yönetim
  • ihracat – dışsatım
  • ihtiyar – yaşlı
  • ihtiyaç – gereksinim
  • ikaz – uyarı
  • iktisat – ekonomi
  • ilan – duyuru
  • ilave – ek
  • ilgeç – edat
  • ilgi – alaka
  • ilginç – enteresan
  • ilim – bilim
  • ilişki – münasebet
  • imar – bayındır
  • imkan – olanak
  • imtihan – sınav
  • isim – ad
  • iskemle – sandalye
  • ithalat – dışalım
  • itibar – saygınlık
  • itimat – güven
  • itina – özen
  • izah – açıklama

&#; J &#;

  • jale – kırağı
  • jandarma – zaptiye
  • janjan – yanar döner
  • jant – ispit
  • japongülü – kamelya
  • jenerasyon – kuşak
  • jeolog – yer bilimci
  • jeoloji – yer bilimi
  • jest – çalım
  • jimnastik – idman – kültürfizik
  • jips – alçıtaşı
  • jurnal – kötüleme – ihbar yazısı
  • jurnalci – gammaz – muhbir
  • jülide – karışık – dağınık
  • Jüpiter – Erendiz
  • Jüri – seçici kurul &#;

-K-

  • kabiliyet – yetenek
  • kabus – karabasan
  • kafa – baş
  • kafi – yeter
  • kafiye – uyak
  • kalite – nitelik
  • kalp – yürek
  • kamu – halk
  • kanıt – delil
  • kapital – sermaye, ana mal
  • kanun – yasa
  • kara – siyah
  • karşın – rağmen
  • karşıt – zıt
  • kas – adale
  • katı – sert
  • kati – kesin
  • kayıp – yitik
  • keder – acı
  • kelime –sözcük
  • kenar – kıyı
  • kent – şehir
  • kere – defa – kez
  • kesin – kati
  • kılavuz – rehber
  • kırmızı – al
  • kıyı – sahil
  • kir – pislik
  • kirli – pis
  • kişi – şahıs
  • kocaman – iri
  • kolay – basit
  • komedi – güldürü
  • komik – gülünç
  • kontrol – denetim
  • konu – mevzu, bahis
  • konuk – misafir
  • konut – ev
  • koşul – şart
  • kural – kaide
  • kuruluş – müessese
  • kurum – kuruluş
  • kuşku – şüphe
  • kutsal – mukaddes
  • kuvvet – güç
  • kuzey – şimal
  • küme – grup
  • küs – dargın

-L-

  • laf – söz
  • lafazan – geveze
  • lahza – an
  • lakayıt – ilgisiz
  • lakin – ama, fakat
  • lal – dilsiz
  • latif – yumuşak, hoş
  • latife – şaka
  • leke – iz
  • lens – mercek
  • lider – önder
  • linet – sürgün
  • lisan – dil
  • logo -arma
  • löp – yumuşak
  • lüzumlu – gerekli
  • lüzumsuz – gereksiz

-M-

  • mabet – tapınak
  • macera – serüven
  • mafsal – eklem
  • mağlup – yenik
  • mahalli – yerel
  • mahcup – utangaç
  • mahluk – yaratık
  • mahpushane – cezaevi
  • mahsul – ürün
  • mana – anlam
  • mani – engel
  • manzara – görünüm
  • matbaa – basımevi
  • matem – yas
  • mebus – milletvekili
  • mecbur – zorunlu
  • mecmua – dergi
  • medeni – uygar
  • medeniyet – uygarlık
  • mektep – okul
  • mektup – name
  • melodi – ezgi
  • menfaat – çıkar
  • menfi – olumsuz
  • menkul – taşınır
  • meridyen – boylam
  • merkep – eşek
  • mesafe – ara
  • mesela – örneğin
  • mesele – sorun
  • mesken – konuk
  • meslek – iş
  • mesul – sorumlu
  • mesut – mutlu
  • meşhur – ünlü
  • meşrubat – içecek
  • merasim – tören
  • mevcut – var
  • meydan – alan
  • millet – ulus
  • milletvekili – mebus
  • milli – ulusal
  • misafir – konuk
  • misal – örnek
  • misli – katı
  • muallim – öğretmen
  • muavin – yardımcı
  • muharebe – savaş
  • muhtelif – çeşitli
  • muştu – müjde
  • mübarek – kutsal
  • müessese – kuruluş
  • mühim – önemli
  • mükafat – ödül
  • müsabaka – yarışma
  • müsait – uygun
  • müspet – olumlu
  • müstahsil – üretici
  • müstakil – bağımsız
  • müşteri – alıcı

-N-

  • nadir – ender
  • nakil – atama – taşıma
  • nakit – para – akça
  • nakliyeci – taşımacı
  • namzet – aday
  • nasihat – öğüt
  • nebat – bitki
  • neden – sebep
  • nefes – soluk
  • nehir – ırmak
  • nem – rutubet
  • nesil – kuşak
  • nesir – düzyazı
  • neşe – sevinç
  • netice – sonuç
  • nispet – oran
  • nitelik – kalite
  • noksan – eksik
  • numune – örnek
  • nutuk – söylev

-O-

  • okul – mektep
  • olanak – imkan
  • olası – mümkün
  • olay – vaka
  • olumlu – müspet
  • olumsuz – menfi
  • onarım – tamir
  • onay – tasdik
  • onur – şeref
  • oran – nispet
  • otlak – mera
  • oy – rey
  • ozan – şair

-Ö-

  • öbek – grup
  • öbür – diğer
  • ödenti – aidat
  • ödlek – korkak
  • ödül – mükafat
  • ödün – taviz
  • öfke – hiddet
  • öge – unsur
  • öğrenci – talebe
  • öğrenim – tahsil
  • öğüt – nasihat
  • ömür – hayat – yaşam
  • önce – evvel
  • önder – lider
  • önemli – mühim
  • öneri – teklif
  • önlem – tedbir
  • örgüt – teşkilat
  • örneğin – mesele
  • örnek – misal
  • öteki – diğeri
  • ötürü – dolayı
  • öykü – hikaye
  • özel – hususi
  • özen – itina
  • özgün – orijinal
  • özgür – hür
  • özlem – hasret

-P-

  • pabuç – ayakkabı
  • padişah – hükümdar – sultan
  • paha – değer – eder – fiyat
  • pak – temiz
  • pakt – anlaşma
  • parantez – ayraç
  • pasak – kir
  • pasaklı – kirli
  • pasif – tepkisiz – edilgen
  • pinti – cimri
  • pis – kirli
  • politika – siyaset
  • problem – sorun

-R-

  • Rab – Tanrı
  • radde – derece
  • radyatör – petek
  • rağmen – karşın
  • raket – tokaç
  • rakım – yükselti
  • rastlantı – tesadüf
  • rey – oy
  • risale – kitapçık
  • riya – ikiyüzlülük
  • romantik – duygusal
  • rötar – gecikme
  • rötuş – düzeltme
  • ruhsat – izin
  • rulo – tomar
  • rutubet – nem
  • rüya – düş
  • rüzgar – yel

-S-

  • saadet – mutluluk
  • sade – yalın
  • sağlık – sıhhat
  • saha – alan
  • sahil – kıyı – kumsal
  • saldırı – hücum
  • samimi – içten
  • sanayi – endüstri
  • sandalye – iskemle
  • savaş – harp
  • saz – çalgı
  • sebep – neden
  • sene – yıl
  • sermaye – kapital
  • serüven – macera
  • sevinç – mutluluk
  • sıçan – fare
  • sıhhat – sağlık
  • sınav – imtihan
  • sınıf – derslik
  • sır – giz
  • sima – yüz
  • siyah – kara
  • siyaset – politika
  • soluk – nefes
  • son – nihayet
  • sonbahar – güz
  • sonuç – netice
  • sorumluluk – mesuliyet
  • sorun – mesele
  • soylu – asil
  • sömestir – yarıyıl
  • söylev – nutuk
  • söz – laf – kelam – lakırdı
  • sözcük – kelime
  • sözlük – lügat
  • sulh – barış
  • suni – yapay
  • surat – yüz
  • sürat – hız
  • sürekli – devamlı

-Ş-

  • şafak – tan
  • şahıs – kişi
  • şahit – tanık
  • şair – ozan
  • şaka – latife
  • şans – talih
  • şark – doğu
  • şart – koşul
  • şayet – eğer
  • şef – lider – önder
  • şehir – kent
  • şekil – biçim
  • şen – neşeli
  • şeref – onur
  • şöhret – ün
  • şuur – bilinç
  • şüphe – kuşku

-T-

  • tabiat – doğa
  • tabii – doğal
  • tabip – hekim – doktor
  • talebe – öğrenci
  • talih – şans
  • tamir – onarım
  • tane – adet
  • tanım – tarif
  • tapınak – mabet
  • taraf – yan
  • tarım – ziraat
  • tarif – tanım
  • tartışma – münakaşa
  • tasdik – onay
  • taviz – ödün
  • tebrik – kutlama
  • tecrübe – deneyim
  • tedbir – önlem
  • teklif – öneri
  • tekrar – yine
  • temel – esas
  • tercüme – çeviri
  • tertip – düzen
  • tesadüf – rastlantı
  • tesir – etki
  • toplum – cemiyet
  • tören –merasim
  • tren – şimendifer
  • tuhaf – garip
  • tutsak – esir
  • tuvalet – hela – wc
  • tüm – bütün
  • tümör – ur
  • tümce – cümle

-U-

  • uçak – tayyare
  • uçurum – yar
  • ufak – küçük
  • uğraş – iş
  • ulaşmak &#; varmak
  • ulu – yüce
  • ulus – millet
  • umumi – genel
  • umut – ümit
  • unsur – öğe
  • us – akıl
  • usta – ehil
  • uyarı – ikaz
  • uygar – medeni
  • uyum – ahenk
  • uzak – ırak
  • uzay – feza

-Ü-

  • ücra – sapa
  • üçkağıtçı – dolandırıcı
  • ülke – diyar – memleket
  • ülkü – ideal
  • üleş – pay
  • üleşmek – bölüşmek – paylaşmak
  • ülke – memleket – devlet
  • Ülker – Süreyya
  • ümit – umut
  • ünite – birim
  • ünlü – meşhur
  • üstat – usta
  • üstün – faik
  • ürem – faiz
  • ürün – mahsul – yapıt
  • üye – aza

-V-

  • vaka – olay
  • vakit – zaman
  • varmak -ulaşmak
  • varlıklı – zengin
  • varsıl – zengin
  • vasıta – araç
  • vatan – yurt
  • vazife – görev
  • vaziyet – durum
  • vesika – belge
  • veteriner – baytar
  • vilayet – il
  • viraj – dönemeç
  • vücut – gövde

-Y-

  • yalın – sade
  • yan – taraf
  • yanıt – cevap
  • yapay – suni
  • yapıt – eser
  • yar – uçurum
  • yaratık – mahluk
  • yardımcı – muavin
  • yargıç – hakim
  • yarıyıl – sömestri
  • yas – matem
  • yasa – kanun
  • yaş – ıslak
  • yaşam – hayat – ömür
  • yaşlı – ihtiyar
  • yazı – ova
  • yazım – imla
  • yekün – toplam
  • yel – rüzgar
  • yemek – aş
  • yerel – mahalli
  • yetenek – kabiliyet
  • yıl – sene
  • yine – tekrar
  • yitik – kayıp
  • yoksul – fakir – fukara
  • yöntem – metot
  • yurt – vatan
  • yüce – ulu
  • yürek – kalp
  • yüz – surat – sima – çehre
  • yüzyıl – asır

-Z-

  • zabit – subay
  • zaman – vakit
  • zarar – ziyan
  • zehir – agu
  • zengin – varlıklı – varsıl
  • zeybek – efe
  • zırnık – metelik
  • zıt – karşıt
  • ziraat – tarım
  • ziyan – zarar
  • zor – güç
  • zorunlu – mecburi &#;

Benzer Diğer Konular

nest...

batman iftar saati 2021 viranşehir kaç kilometre seferberlik ne demek namaz nasıl kılınır ve hangi dualar okunur özel jimer anlamlı bayram mesajı maxoak 50.000 mah powerbank cin tırnağı nedir