Herkesin bir sığınağa ihtiyacı vardır. Kötü zamanlarda bir arkadaş, en sevdiğimiz oyuncağımız, çikolata, kitaplar, yemek yapmak, bir fincan çay, aile, gökyüzü Her şey bir sığınak olabilir.
İki yeni arkadaş Natali ve Leyla da dilin sınırlarını aşarak birbirlerinin sığınağı oluyor Sandra Le Guen'in ilk kitabı "Sığınak"ta. Stéphane Nicolet'in resimlediği kitabı şubat ayında Günışığı Kitaplığı Şafak Tahmaz'ın çevirisiyle Türkçeye kazandırdı.
Fransalı Le Guen kitabının ismini seçerken bir kelime oyunu yapmış. Kitabın orijinal ismi "Refuge" (sığınak) ile 'mülteci' anlamına gelen "refugee"nin aralarında bir harf farkı var.
Hikâyemiz de aslında bir mülteci hikâyesi.
Okuldaki yeni arkadaşı Leyla'yı merak ediyor Natali. Leyla sürekli gökyüzüne bakıyor ve gezegenleri çiziyor. Aynı dili konuşamadıkları için de aralarındaki tek iletişim bu çizdikleri oluyor. Leyla, tanklar, kanlar içinde insanlar, yanan evler, bir botun içinde bir sürü insan çiziyor. Leyla'nın resimleriyle anlattığı hikâye gazetelerde okuduğumuz haberlere benziyor.
"Natali ailesine okulda yaşananları anlattı. Yeni arkadaşı ülke değiştirmişti. Hayat değiştirmişti. Babası, annesi ve kız kardeşiyle denizleri aşmıştı. Küçücük bir teknede bir sürü insanla birlikte"
Leyla'nın bu zorlu yolculuğunda da sığınağı gökyüzü oluyor. Natali de annesinin kocaman teleskopu sayesinde gökyüzünde olup bitene zaten aşina.
"İkisi de savaşın ve sürgünün olmadığı bir evreni aydınlatan yıldızlara tutkuyla bağlı."
Stéphane Nicolet'in sürreal çizimleri öyküye eşlik ediyor. Turuncu, mavi, sarı, siyah. Nicolet sanki bu dört rengin üstüne kurşun kalemle çizgiler çizmiş.
Hikâyenin öznesi olan Leyla ve Natali de bu maceranın her anında, her sayfada yer buluyor. Balıklar, roketler, yıldızlar, deniz salyangozu, bulutlar da onlara eşlik ediyor. Bu öyküde büyüklerin yüzü görünmüyor, Leyla'nın bebek kardeşi dahil sadece çocuklar var. Bir de evin kedisi.
Sığınak'ta Leyla'nın hikâyesini çoğunlukla akranı Natali'nin ağzından dinlememiz çocuk okurların, Natali'nin annesinin "Leyla'yı bize davet etmeye ne dersin?" cümlesi de büyüklerin empati kurmasını kolaylaştırıyor.
Savaş nedeniyle ülkelerini terk etmek zorunda kalan insanların yaşadıklarını, gökyüzünün altında insanların nasıl eşitlendiğini anlatan kitap, en güvenli sığınağın dostluk olduğunun da altını çiziyor.
Leyla'yı davet etmeye ne dersiniz?
***
Yayınevi: Günışığı Kitaplığı
Kitap Adı: Sığınak
Yazar: Sandra Le Guen
Resimleyen: Stéphane Nicolet'
Çevirmen: Şafak Tahmaz
Okuma yaş grubu: Yaş
(AÖ)
Ruh Hastas Komutan: Tamam tamam bir şey demedim amma da çenen varmş , hadi yola çktm bile çabuk ol .
Siz : Sinir biri olduğunu söylemiş miydim ?
Ruh Hastas Komutan: ;))
_______________________________
Yanmda duran telefon titrerken parmaklarm nihayet klavyeden sökebilmiştim . Yaklaşk 3 saattir aralksz bir işi yetiştirmeye çalşyordum .
Sözleşme yaptğm adamlar istedikleri yazlm için 1 gün vermişti yaklaşk sürenin dolmasn yarm saat vard .
Yetiştirmek için parmaklarm gerekmedikçe klavyeden ayrmyor gözlerimi dahi krpmyordum .
Yanan ve yaşaran gözlerimin kpkrmz olduğuna emindim .
Telefonun ekrann açp baktğmda ise bir tane mesaj geldiğini gördüm . O da Ruh Hastas Komutan'dan gelmişti .
Bence çok güzel bir lakapd , onu anlatan en güzel kelime buydu .
Daha fazla oyalanmadan mesaj açtm .
Ruh Hastas Komutan: Konum atsana .
Siz : *Konum
Siz : Ne kadar da kibasn komutanm bak kibarlğndan gözlerim yaşard yaa
Siz :
Ruh Hastas Komutan : Lan
Ruh Hastas Komutan: Gözün kpkrmz olmuş , daha fazla bakma o ekrana .
Siz :Amann ben alşknm birşey olmaz bana jdjdj
Siz : Neyse tutma beni daha çok işim var
Ruh Hastas Komutan: Zaten bir kere sözümü dinlesen şaşracağm küçük ergen .
Siz : Yapşt ağzna da şu küçük ergen laf bunu daha sonra konuşacağz , unuttum sanma .
Ruh Hastas Komutan: Hay hay Hacker hanm ;)
Görüldü
Telefonu aldğm gibi yerine brakrken parmaklarm çtlatp geri işime koyuldum .Ne zor işti abi bu .
Yaklaşk 10 dakika sonra telefonumun zil sesi oday doldururken gözlerimi çektim ekrandan .
Anlk olarak tüm dünya bulank gelde de gözüme boşverip telefona baktm .
Ruh Hastas Komutan aryor
Ufak bir heyecan doldursada içimi ona siktiri basp telefonu kulağmla omuzum arasna koyup geri parmaklarm klaveyinin üstünde hareket ettirmeye başladm .