eve icra gelirse ne olur / Sizin eve hiç haciz geldi mi? - ADNAN EKİNCİ

Eve Icra Gelirse Ne Olur

eve icra gelirse ne olur

HACZEDİLEMEYEN MAL VE HAKLAR NELERDİR?

İcra müdürlüğünün haciz işlemi uygulaması ile birlikte borçlunun malvarlığında bulunan mal ve haklara hukuken el konulur. Böylelikle haczedilen mal ve hakların satışı ile alacaklının alacağına kavuşabilmesi ve icra dosyası masraflarının karşılanabilmesi amaçlanır. Peki borçluya ait olan her şeyin haczi mümkün müdür? Başka bir deyişle borçlunun malvarlığında bulunan her mal ve her hak için alacaklının haciz talep edebilme hakkı var mıdır?

Kanun koyucu, Anayasa'da yer verilen sosyal devlet ilkesini gereğince, borçluya ait olan bazı mal ve hakların haczedilebilmesini tamamen engellemiş iken, bazı mal ve hakların da kısmen haczedilebileceğini öngörmüştür. Bu durum sayılı İcra ve İflas Kanunu'nda (İİK) "haczi caiz olmayan mal ve haklar" ve " Kısmen haczi caiz olan şeyler" olarak adlandırılmıştır.

Bazı mal ve hakların haczedilememesinin temel sebepleri; borçlunun ve ailesinin asgari insani yaşam standartlarını koruyabilmesini sağlamak, borçlunun çalışıp tekrar para kazanabilmesini sağlamak ve borçlunun ve ailesinin toplumdan soyutlanmasının engellenmek istenmesidir.

İİK md/4 hükmü gereğince icra memuru, haczi talep edilen mal veya hakların haczinin mümkün olup olmadığını değerlendirir ve talebin kabulüne veya reddine karar verir. Haczedilmemesi gereken bir mal veya hakkın haczedilmesi halinde borçlu, İİK md. md 16 hükümlerine göre icra memuru işlemini şikayet yoluna başvurabilir. Söz konusu şikayet haczin uygulan icra müdürlüğünün bağlı olduğu yer icra mahkemesine yapılır.

HACZEDİLEMEYEN MAL VE HAKLAR:


1) Devlet malları haczedilemez (İİK md/1-b.1)


Devlet tüzel kişiliğine karşı dava açılabileceği, icra takibi de başlatılabilir. Ancak İİK md/1-b.1 gereğince Devlet malları üzerinde haciz işlemi uygulanamaz. Belediyelerin kamu hizmetine tahsis edilen malları hakkında da haciz işlemi uygulanamaz. Ancak belediyelere ait özel mallar hakkında haciz işlemi uygulanması mümkündür.

2) Ekonomik faaliyeti, sermayesinden ziyade bedenî çalışmasına dayanan borçlunun mesleğini sürdürebilmesi için gerekli olan her türlü eşya haczedilemez (İİK md/1-b.2)


Borçlunun geçimini sağlamak için yapmakta olduğu işi sermayeye değil de bedeni çalışmaya dayalı bir mesleklerden biri ise söz konusu bu mesleği sürdürebilmesi için lazım olan eşyaların hiçbiri haczedilemez. Örneğin ağaç budama işiyle uğraşarak geçimini sağlayan bir kişinin testeresi haczedilemez. Örneğin tesisat ustası olan bir kişisinin alet çantası haczedilemez. Örneğin bir avukatın bilgisayarı haczedilemez. Söz konusu bu eşyanın kıymetinin fazla olması durumunda, bedelinden haline münasip bir kısmı, ihtiyacını karşılayabilmesi amacıyla borçluya bırakılmak üzere haczedilerek satılır (İİK md/3)

3) Borçlu ve borçlu ile aynı çatı altında yaşayan aile bireyleri için lüzumlu eşya haczedilemez (İİK md/1-b.3)


Borçlunun kendisi ve onunla aynı evde yaşayan aile bireyleri için gerekli olan eşyalar haczedilemez. Ancak bunun iki tane istisnası bulunmaktadır. Birincisi para, kıymetli evrak, altın, gümüş, değerli taş, antika veya süs eşyası gibi kıymetli şeyler haczedilebilir. İkincisi ise aynı amaçla kullanılan eşyanın birden fazla olması durumunda bunlardan biri haczedilebilir. Örneğin borçlunun evinde gerçekleştirilen haciz işlemi sırasında, evde bulunan buzdolabı, koltuk takımı, yemek masası gibi eşyalar haczedilemez. Ancak söz konusu bu eşyalardan iki tane varsa örneğin iki tane buzdolabı varsa bunlardan biri haczedilebilir.

4) Borçlu çiftçi ise kendisinin ve ailesinin geçimi için zaruri olan arazi ve çift hayvanları, nakil vasıtaları, ziraat aletleri haczedilemez (İİK md/1-b.4)


Söz konusu bu eşyanın kıymetinin fazla olması durumunda, bedelinden haline münasip bir kısmı, ihtiyacını karşılayabilmesi amacıyla borçluya bırakılmak üzere haczedilerek satılır (İİK md/3)


5) Borçlunun yapmakta olduğu sanat ve mesleği için gerekli olan alet, edevat ve kitapları haczedilemez (İİK md/1-b.4)

Söz konusu bu eşyanın kıymetinin fazla olması durumunda, bedelinden haline münasip bir kısmı, ihtiyacını karşılayabilmesi amacıyla borçluya bırakılmak üzere haczedilerek satılır (İİK md/3)


6) Arabacı, kayıkçı, hamal gibi küçük nakliye erbabının geçimlerini temin eden nakil vasıtaları haczedilemez (İİK md/1-b.4)


Söz konusu bu eşyanın kıymetinin fazla olması durumunda, bedelinden haline münasip bir kısmı, ihtiyacını karşılayabilmesi amacıyla borçluya bırakılmak üzere haczedilerek satılır (İİK md/3)


7) Borçlunun ve ailesinin geçimi için gerekli olan borçlunun tercih edeceği bir süt veren mandası veya ineği yada üç keçi veya koyunu ve bunların üç aylık yem ve yataklıkları haczedilemez (İİK md/1-b.5)


8) Borçlunun ve ailesinin iki aylık yiyecek ve yakacakları haczedilemez(İİK md/1-b.6)


9)Borçlu, bağ bahçe veya meyve sebze yetiştiricisi ise kendisinin ve ailesinin geçimi için gerekli olan bağ, bahçe ve bunun için gerekli olan alet edavat haczedilmez (İİK md/1-b.7)


Söz konusu bu eşyanın kıymetinin fazla olması durumunda, bedelinden haline münasip bir kısmı, ihtiyacını karşılayabilmesi amacıyla borçluya bırakılmak üzere haczedilerek satılır (İİK md/3)


10) Hayvan yetiştiriciliği yaparak geçimini sağlayan borçlunun kendisi ve ailesinin geçimi için gerekli olan sayıda hayvan ve bu hayvanların üç aylık yem ve yataklıkları haczedilemez (İİK md/1-b.7)


11) Türk Borçlar Kanunu md. arasında düzenlenen ömür boyunca gelir sözleşmeleri uyarınca elde edilen gelir haczedilemez (İİK seafoodplus.info md/1-b.8)


12) Ordu ve zabıta hizmetlerinden malulen emekli olanlara bağlanan emeklilik maaşı ile bu hizmetlerden birinin ifası sebebiyle ailelerine bağlanan maaşlar haczedilemez (İİK md/1-b.9)


13) Ordunun hava ve denizaltı mensuplarına verilen uçuş ve dalış tazminat ve ikramiyeleri haczedilemez (İİK md/1-b.9)


14) Bir yardım sandığı veya derneği tarafından hastalık, zaruret ve ölüm gibi hallerde bağlanan bağlanan maaşlar haczedilemez (İİK md/1-b)


15) Vücut veya sıhhat üzerine ilgili zararlar için tazminat olarak zarar görenin kendisine veya ailesine toptan veya irat şeklinde verilen veya verilmesi lâzım gelen paralar haczedilemez (İİK md/1-b)


16) Borçlunun haline münasip evi haczedilemez (İİK md/1-b)


Borçlunun haline münasip evi belirlenirken, borçlunun birlikte yaşadığı aile bireyleri de göz önünde bulundurulur. Borçlunun sahip olduğu evin kıymetinin fazla olması durumunda, bedelinden haline münasip bir kısmı, ihtiyacını karşılayabilmesi amacıyla borçluya bırakılmak üzere haczedilerek satılır (İİK md/3)


17) Öğrenci bursları haczedilemez (İİK md/1-b)


18) Emekli maaşları (SGK, Bağ-kur ve Emekli Sandığı fark etmeksizin) nafaka borçları dışında, borçlunun yazılı muvafakati olmadıkça haczedilemez ( Sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu md/1)


19) Yalnızca şahsın kendisi tarafından kullanılabilen şahsa bağlı haklar ve manevi tazminatlar haczedilemez.


KISMEN HACZEDİLEBİLEN MAL VE HAKLAR:


İİK md. 83/1 hükmüne göre borçluya ait maaş ve ücretlerin tamamı haczedilemez. Borçlu ve ailesinin geçinmeleri için gerekli olan miktar icra memurunca takdir edilir. Ancak bu miktardan arta kalan kısım haczedilebilir. Haciz olunacak miktar, maaşın dörtte birinden az olamaz (İİK md/2). Buna göre icra memuru borçlunun maaş miktarına ve ailesel durumuna baktıktan sonra, borçlunun maaşının dörtte birinden daha fazlasına da haciz koyabilecektir (İşçi aylık ücretleri hariç).

Borçlunun maaşında birden fazla haciz var ise bu hacizler sıraya konulur. Sıra olarak önde olan haczin kesintisi bitmedikçe sonraki haciz için kesintiye geçilemez (İİK md/2)

sayılı İş Kanunu md. 35 hükmü gereğince işçilerin aylık ücretlerinin dörtte birden fazlası haczedilemez.

Aile konutu haciz olur mu; aile konutunun icraysa tabi tutulması söz konusu olmayacaktır. Kişilerin haklarının korunması için gerekli olan tüm önlemler alınmıştır. Özellikle bir borçlu ferdin aile konutunun haczedilmesi sadece kendinin mağdur olması değil tüm ailenin mağduriyeti ile sonuçlanmaktadır. Tam da bu nedenle icra ve iflas kanunun Maddesi gereğince bu konuta el koyulmasına imkan verilmemektedir.

Aile Konutu Haciz Olur Mu; Aile Konutu Şerhi Olan Ev İcra Yoluyla Satılır Mı?

Aile konutu haciz olur mu; aile konutu olarak belirlenmiş olan bir evin eşin şerhi olması durumunda icraya tabi tutulması ya da satışa sunulması söz konusu olmayacaktır. Öncelikle satışın gerçekleşmesi için bu şerhin kaldırılması gerekmektedir. Şerh konulması durumunda icra yolunun kapatıldığının belirtilmesi gerekir. Sadece icra yolu değil aile konutu olarak kullanılan biri evin eşin izni olmadan herhangi bir gerekçe ile satışa çıkarılmasına da asla izin verilmeyecektir. Bu tür durumlar bireysel kararlar sebebi ile aile fertlerinin tümünün olumsuz yönde etkilenmesinin önüne geçen unsur olarak karşımıza çıkmaktadır. Evin icra yolu ile satışa çıkartılması durumunda engellemek için bu alanda uzmanlığını kanıtlamış ve daha öncesinde de dava başarıları elde etmiş olan bir avukattan yardım almak sizin için süreci büyük ölçüde kolaylaştıracaktır.

Aile Konutu Şerhi İcrai Satışa Engel Mi?

Aile konutu haciz olur mu; aile konutunun bir diğer deyiş ile münasip evin icraya tabi olmasına imkan verilmektedir. Münasip ev bir kişinin yaşamını ailesi ile beraber sürdürdüğü kendi sosyal ekonomik düzeyi ile de uyumlu olan konut manasına gelmektedir. Bu konuta el koyulmaması için kişilerin icraya şerh koymasına da imkan verilmektedir. Başlangıç aşamasında şerh konulmamış olsa dahi kişilerin satışın başlaması durumunda bu sürecin farkında olması durumunda ilerlemenin durdurulması ve konutun satışına engel olunması için adım atmasına da imkan verilmektedir. Bu konuda herhangi bir kısıtlama getirilmemiştir. Bir konutun münasip ev olup olmadığına karar verilmesi sırasında kişilerin yaşam şartları, sosyal ve ekonomik durumlarının dikkate alınacağının da ayrıca bildirilmesi gerekmektedir.

Aile Konutu Haciz Olur Mu; Şerhli Eve İcra Gelir Mi?

Satışına şerh konulan evin icra yolu ile satılmasına imkan verilmemektedir. İİK kapsamında belirtilmiş olan münasip evin satışa çıkarılmaması kararının geçerliliği devam etmektedir. Aile fertlerinden birinin borcu sebebi ile tüm ailenin durumdan etkilenecek şekilde kararların alınmasına engel olunması topluluğun menfaati yolunda atılan adım olarak da tanımlanabilmektedir.

Aile Konutu Şerhi Olan Ev Satılabilir Mi?

Boşanma aşamasında ya da eşlerden birinin borçlanması durumunda şerh konulması tedbir alınması en sık rastlanan adımların başında gelmektedir. Aile konutuna şerh konulması durumunda bu şerhi koyan kişinin itirazı kaldırılmadan, evin satılması söz konusu olmayacaktır. Aile konutuna şerh koyulması durumunda satışın da izne ve hukuki itiraz yoluna açık olduğunun altı çizilmelidir.

İlginizi Çekebilir; 

seafoodplus.info

seafoodplus.info

seafoodplus.info

seafoodplus.info

ADNAN EKİNCİ

Türkiye genelinde icra dairelerindeki dosya sayısının milyona ulaştığı haberini okuyunca durakladım, “Acaba ne kadarı haciz aşamasına gelmiştir?“ diye düşündüm. Avukatlık yaptığım yıllarda, özellikle ev haczi sırasında yaşanan sevimsiz insanlık halleri geldi aklıma. Çanakkale’de bir evde, yaşadığım anıyı da hatırladım.

Haciz yapılmak üzere gidilen evlerde oldukça dramatik sahneler yaşanır. Gelgelelim, bugüne kadar ne bir film ne de bir romanın olay örgüsü içinde işlendiğine tanık oldum.

Herkesin hacizlerle ilgili bir yaşamış veya duymuşluğu vardır oysa. Yine de, sohbet konusu olmaz bir yerlerde, kötü hatıralar hanesinde saklanır, hatırlanmak istemez.

Haciz memuru akşam eve döndüğünde, eşi sofrayı kurarken “Bugün neler oldu?” sorusuna ne cevap verir bilmem, avukatlar da bu konudaki deneyimlerini konuşmaktan pek hoşlanmazlar.

HACZİN MUTAD HALLERİ

Her hacizde aşağı yukarı benzer şeyler yaşanır. Uygulamada bir hacze, alacaklı bizzat katılmaz, genellikle avukatı, bir haciz memuru ve güvenliği sağlamak üzere polis eşliğinde gidilir.

Kapının zilini, devletin resmi yüzü olarak icra memuru çalar. Avukat, memurun biraz arkasında, sanki orada bulunmasında kendisinin özel bir dahli yokmuş da, mecburen gelmek zorunda kalmış gibi, iyi niyetli bir gülümseme içinde, mümkün olduğu kadar sempatik görünmeye çalışır. Polis ise en arkada yer alır, bazen bahçe kapısının önünde, sadece varlığını gösterecek kadar yeterli bir uzaklık içinde durur.

Kapıyı, genellikle evin hanımı, içerden sesleri gelen çocukların annesi açar. Anne, karşısındaki memurun vakur ve tüm resmiyeti ile karşısında dikilmiş bulduğunda, önce bir anlam veremez. Sonra arkasında duran avukatın tuttuğu evrak çantası ve uzaktaki polisi fark edince, ayaklarının üzerine bastığı kapı eşiğinin hafifçe hareket etmiş gibi hisseder ve sendelememek için kapının tokmağına tutunur.

İcra memuru hemen konuya girer, elindeki dosya üzerinden borçlunun evi olup olmadığı teyit eder ve Allahın emri, peygamberin kavli ile kız istendiği durumlarda yaşanan, olay yerinden kovulma tedirginliği içinde, haciz işlemi için geldiklerini beyan eder.

BOÇLUNUN EŞİ OLMAK

Kadının ilk tepkisi genellikle “ Ne borcu, kimin borcu, kocam evde yok” şeklinde, Mısır firavunun zulmünden çocuklarını ve yuvasını korumaya çalışan annelerin telaşı içinde olur. Ve icra memurunun kapıdan içeriye adım atması ile de küçük kıyamet kopar. Vaveylayı duyan komşular, ‘herhalde yangın var” telaşı ile koştururlar. Polis memuru, hafifçe hareketlenir, icra memuru benzer tepkilere alışkın şekilde eşyaları kayıt altına alırken, avukat ne kadar tecrübeli olursa olsun, biraz tedirgindir.

Bir şekilde evin reisine, yani senedi veya çek yaprağına imza atan borçluya haber verilir. Haciz işlemleri durdurulur. Çünkü, haciz memuru ve avukat eşyaların kamyonete yüklenip yediemine götürülmesi gibi meşakkatli işlerden nefret ederler. Tek dilekleri, borcun hiç değilse bir miktarının ödenmesi, geri kalanın ise mümkünse biri tarafından taahhüt edilmesidir.

Ve borçlu koca, nefes nefese eve gelir. Borcu kabul etmektedir ama onca uyarıya rağmen ödeme yapmamasına ise gerekçe olarak, göktaşlarının hareketliliğine ilişkin olarak NASA tarafından yapılan açıklamaları bile gösterebilir.

AVUKATLARA SALDIRI

Eğer borçlunun ödeme gücü yoksa, o anda borca kefil olacak birini de bulamıyorsa ve üstüne bir de haciz nedeniyle konu komşuya rezil olma duygusu eklenince, haciz mahallinde nahoş olaylar yaşanabiliyor.

Hekimlerin görev başında yaşadıklarına benzer şekilde, haciz sırasında avukatlara karşı da şiddet, yaralama, hatta ölümle sonuçlanan olaylara neden olabiliyor.

Tabipler odasının, hekimlere karşı yapılan saldırılara karşı tepkileri çok büyük oluyor, kamuoyunda büyük farkındalık yaratabiliyorlar. Baroların ise bu anlamda çok başarılı oldukları söylenemez. Avukatların maruz kaldıkları saldırılar karşısında, basın açıklaması ile kınama dışında girişimleri olmuyor. Bu nedenle de, avukatların yaşadığı şiddet olaylarının, gazete haberi olmaktan öte bir izi kalmıyor ve kısa süre içinde de unutuluyor.

BİR HACİZ HATIRASI

Benim avukatlık yaptığım dönemde hacizle ilgili fazla dosyam olmadı. Bir keresinde, Çanakkale’ye hacze gitmiştim. Borçlu, uzun zamandır ödeme yapmamıştı. Sürekli öteliyordum ama spor ayakkabısı distribütörü müvekkil firma haciz yapılması konusunda oldukça ısrarcıydı. Borçlunun dükkânı olmadığı için, adres olarak verdiği evine gittik. Eşyaları kaldırma konusunda kararlı olduğumuzu göstermek ve ödeme yapmaya zorlamak için, giderken yanımıza hamal ve kamyonet de almıştık. Borçlunun kendisi yoktu, çevre ilçe pazarında ayakkabı satmaya gitmişti, evde sadece eşi ve küçük kızı vardı. Kadın, üst üste yaşadıkları tatsız olayları anlatıyordu. İcra memuru, hamal ve şoför aceleci tavır içinde yüzüme bakıyorlardı. Ben ise ne yapacağımı bilmiyordum. Birden, kanepe üzerine oturmuş, bir yandan karşısındaki TV’de çizgi film izlerken, bir yandan da minik parmakları arasındaki tığ ile dantel örmekte olan, örgülü saçlarında boncuklar olan küçük kıza ilişti gözüm. İcra memuru “Hadi artık, ne yapıyoruz?” dedi. Gözlerimle kızı gösterip, parmağımla ‘sessiz ol’ işareti yaptım. Kamyonet ve hamalı geri gönderdik, sadece evdeki birkaç eşyayı haciz tutanağına geçirmekle yetinip, sessizce ayrıldık. İstanbul’a döndüğümde firma sahibi, görevimi tam olarak yerine getirmediğim gerekçesiyle beni avukatlıktan azletti. Yine de o gün bana “ Üç dileğini söyle, hemen yerine gelecek” diyecek olsalar, biri mutlaka ‘tüm ev eşyalarına haciz yasağı getirilmesi’ olurdu.

HACİZ ALIŞKANLIĞI

Yukarıda sözünü ettiğim yaşanmışlıklar, evlerine ilk defa haciz gelmiş insanlar için geçerli. Örneğin, birkaç kez haciz yaşamış erkek borçlu, evine gelen haciz memuru ve avukatı gayet iyi karşılar, sohbet eder hale dönüşebilir.

Borçlunun eşi ise, ikinci haciz sırasında asla panik olmaz, kapıyı açtıktan sonra dönüp kanepeye oturarak “Ne haliniz varsa görün” diyebilir. Üçüncü gelişlerinde ise, çay demleyip, yanında kurabiye bile ikram edebilir.

Kumar ve bahis oynama tutkusu olan adamların evlerinden sık sık haciz nedeniyle eşya götürülmesi bazı mahallelerde çok şaşırtıcı olmaz. Herkes bilir ki, kısa bir süre sonra taksitle yenisi alınacak ve geri gelecektir.

KEŞKE HİÇ HACİZ OLAMASA

Haciz kaçınılmaz hukuki bir yol ve hak kullanımı. Her borçlunun menkul ve gayrimenkul olarak mal varlığı ile sorumlu olması yasal bir gereklilik. Ama haciz sırasında, ev veya iş yerlerinde yaşanan onca olumsuzlukları yıllar sonra hatırlayınca, keşke hiç haciz olmasa diye düşünüyor insan. Gerçi, artık ev eşyalarının (ikişer tane olmadıkça) haczedilmesi yasaklandı ama yine de, sırf borçluyu taciz etmek amaçlı da olsa, evlerin zilleri çalınmaya devam ediyordur.

nest...

batman iftar saati 2021 viranşehir kaç kilometre seferberlik ne demek namaz nasıl kılınır ve hangi dualar okunur özel jimer anlamlı bayram mesajı maxoak 50.000 mah powerbank cin tırnağı nedir