evi olmayana zekat düşer mi / Aslî İhtiyaçlar İçin Biriktirilen Paraya Zekat Düşer Mi? | Siyer-i Nebi

Evi Olmayana Zekat Düşer Mi

evi olmayana zekat düşer mi

Ev almak, evlenmek veya iş yeri kurmak amacıyla biriktirilen paranın zekatı verilir mi?

Değerli kardeşimiz,

Bir kimsenin sahip olduğu para, altın, gümüş ve ticaret malları dışında ev, dükkan, araba gibi kiralık veya kiralık olmayan fazla mallarına zekât gerekmez. Ancak bunların gelirleri, sahibinin elindeki başka para altın, gümüş gibi birikimleri ve ticaret malları ile birlikte nisab ölçüsüne ( gr. altın değerine) ulaşırsa, yıl sonunda bu birikimlerin kırkta birinin zekât olarak verilmesi gerekir.

Borcu ve temel ihtiyaçları dışında 80 gr. altına veya bu miktar altın değerinde para veya ticaret malına sahip olan bir kimsenin, buna malik olduğu günden itibaren üzerinden bir yıl geçtiğinde, bu miktar mal aynen mevcut veya daha fazla ise, bunun zekâtını vermesi gerekir. Bundan sonra her yıl (kameri takvime göre gün sonra) aynı tarih gelince elindeki birikiminin bir dökümünü yapar, alacaklarını ekler, borçlarını düşer, temel ihtiyaçlarından fazla olarak yine nisap miktarı mala sahip bulunuyorsa zekâtını tekrar verir. Ayrıca yıl içinde çeşitli yollardan sağlanan artışlar için yılın dolması şart değildir. Yıl sonunda eldeki zekâta tabi birikimlerin tümünün zekâtının verilmesi gerekir.

Zekâta tabi mallarınızın zekâtını bu ilkeler doğrultusunda hesaplayabilirsiniz.

Zekât, Allah’ın, rızk olarak verdiği maldan fakir-fukara hakkı için ayrılmasını emir buyurduğu bir “mâlî arınma ve temizlenme ameliyesinden” ibârettir. Allah rızâsı için verilir. Her kim ne verirse, kendisi için verir. Çünkü Allah her şeye Vekîl, Kefîl, Hasîb, Nâzır, Alîm, Habîr ve Şekûr’dür. Öyle ki, Allah rızâsı için veren ne dünya açısından, ne de âhiret açısından zarar etmez. Yani Allah onun bedelini yerine fazlasıyla koyar.

Söz gelişi, bilhassa “ev alma” gibi hayırlı alışverişlerde kolaylık verir, hayırlı kapılar açar, şerden uzak tutar. Bu yüzden, hangi aslî ihtiyacımızı alma plânımız olursa olsun; vakti gelmiş zekâtı geciktirmek helâl ve câiz değildir.

Nitekim, aslî ihtiyaçlarımız dışında, en az 80 gr. altın değerinde bulunan ve üzerinden bir yıl geçen birikim ve tasarruflarımızın zekâtını vermemiz, üzerimizde bir borç ve zimmettir. Uzak veya yakın gelecekte ev, araba veya başka bir aslî ihtiyaç alma plânlarımız, üzerinizden zekât zimmetini kaldırmaz.

Ev ve araba gibi ihtiyaçlarınız için biriktirilen paranın üzerinden bir yıl geçmişse ve nisab miktarını aşıyorsa zekât düşer.

Ancak; ev almış ve borçlanmış durumda iseniz, borcunuzdan fazla olmayan birikimleriniz zekâttan muâftır.

İlave bilgi için tıklayınız:

HAVÂİC-İ ASLİYYE / Temel İhtiyaçlar

Selam ve dua ile
Sorularla İslamiyet

Eski Eserler

Soru: Ev asli ihtiyaç denildiğine göre ev için birikim yapıldığı takdirde zekât düşer deniliyor; ev asli ihtiyaç olduğuna göre ve kirada oturuluyorsa zekât neden verilmesi gerekir?

el Cevab: Bu konuda zekât düşer ve zekât düşmez şeklinde iki anlayış vardır.
1. Fetva Ve Dayanağı:
Ev satın almak gibi asli ihtiyaçlardan birini satın almak için biriktirilen paraya nisab miktarını aştıysa ve üzerinden de bir sene geçtiyse zekât düşer şeklindeki fetvanın dayanağı 
Nisabı aşan miktarlardaki paranın üzerine zekât düşmesini ifade eden delillerin gerektirici hükmüdür.
Buna göre; her nema (artma ve değer kazanma sıfatı taşıyan mal-para) özelliği olan paraya esasen nisab ve havalen al havl şartları oluşunca zekât düşer. 
Çünkü asıl olan numuv üzelliği olan mala şartları oluşunca zekâtın düşmesidir.
Ama; bu para ev satın almaya harcandığında ise asli ihtiyaca sarf edilmesi tahakkuk ettiğinden zekât artık düşmez. 

Bu fetvayı tercih edenler ''ev satın alma niyetini''; ''paranın asli ihtiyaca sarf edilmesi'' olarak görmediklerinden, bu fetvayı veriyorlar. 
Ama sarf edilme tahakkuk edince, örneğin ev satın alma akdi yapılınca, artık zekât düşmez diyorlar. 
- Ev satın almak için akid yapıldıktan sonra evin taksitleri senelik ise ve bunun için biriken para 1 sene üzerinden geçerse ve borca sarf edilmezse yine zekât gerekir. Ama sarf edilirse zekât düşer fetvası da yine bu asla göre verilmektedir. 

2. Fetva Ve Dayanağı;
Kıyas ise; asli ihtiyaca zekât düşmediği gibi, asli ihtiyaca sarf edilecek paraya da zekâtın düşmemesidir.

Bu görüşün delilleri;

1- Borçluya zekât düşmemesi, 
2- Malu'd damar(sahibi olduğunuz halde bir engel sebebiyle faydalanamadığınız mal)’a zekât düşmemesi, 
3- Asli ihtiyaca sarf edildiğinde nisabı aşsa da ve bir sene geçmiş olsa da ( zekâtın gerekliliğinin ortadan kalkması) düşmesi, 
4-Ev gibi, araba gibi asli ihtiyaçlara ittifakla zekâtın düşmemesi,
5-Kayıp mala, yeri unutulmuş paraya, borç verilmiş ama geri ödenmesi ihtimalinin az olduğu alacağa zekâtın düşmemesi
6-Fetvaları ve ''sahip olunan malın üzerine zekât düşmesi için borçla ya da asli ihtiyaçlara sarf itiyacıyla bu paranın meşgul olmaması'' şartıyla bu fetva delillendirilmiştir.

Türkiyede birinci fetva yaygın olarak bilinmektedir. 
İkinci fetva ise ihmal edilmektedir.

Ev İçin Biriktirilen Paraya Ev İçin Harcanma Niyeti Ve İhtimali Devam Ettiği Müddetçe Zekât Düşüp Düşmemesi Hakkındadır;
Asli ihtiyaçlarından başka nisab miktarına ulaşmış bir mala zekât düşmesi ittifak konusudur. 
Asli ihtiyaçlar; ev araba, ticarethane ve belirli bir seviyede yeme içme giyinme ve diğer ev ve insani giderlerdir. 
Bunların da zekâta tabi olmaması ittifak mahallidir. 

-Faydalanılamayan mal,(malu’d damar), nereye gömüldüğü ya da saklanıldığı unutulmuş para ya da altına zekât düşmez. 
Yine nisab miktarı mala sahip olan borçluya da zekât düşmez. Ama borç miktarı düşüldükten sonra arta kalan malın miktarı nisab miktarını aşıyorsa ve bu mala sahip olunması üzerinden bir sene geçmişse borç miktarının dışındaki mala zekât düşer.

-Bir mal da nisab asli ihtiyaçlarına (günlük, haftalık, aylık yıllık, kendisinin ve ailesinin yeme içme giyim, gezme, eğlenme misafir ağırlama düğün hediye) harcadığı ya da harcayacağı miktar kadarı zekât dışıdır. Harcadığı para zaten harcanmış olduğundan nisaba girmez ve zaten üzerine bir sene geçmediği için de zekâta konu olan mal grubuna girmez. 
Ama bir insan bu ödemeleri kredi kartından ya da şirket hesabından miladi senede bir yapıyor olsa alışveriş ve bütün bu giderlerinin sene boyu biriken ve üzerinden bir hicri yıl geçen para olduğundan dolayı para henüz sahibinin mülkiyetinde olduğundan, zekât gerekir mi?
Borçlunun hükmüne kıyasla gerekmez. Yine asli ihtiyaçlara harcanan para olduğundan da gerekmemesi gerekir.

-Ev gibi, araba gibi asli ihtiyaçlara zekât düşmez. Bu ittifak mahallidir. Bu malların satın alınmasına da zekât düşmez bunun için sarf edilen paraya da (nisabı aşmasına rağmen) sahibinin mülkiyetinde bir hicri seneyi değişmeden doldurmadığı müddetçe de yine ittifakla zekât düşmez. 

-Ev, araba vs gibi asli ihtiyaçlar dışında satın alınan ya da satın alınmak için borca girilip ödeme anlaşması yapılan bütün sahip olunan mallar, ittifakla zekâta tabidir. 
Bu borçlara ‘’zekâtı düşürücü nitelikteki borç’’ denilemez. Çünkü asli ihtiyaç değildir. Bunun inkarı durumunda sürekli olarak borç alış verişi ile ticaretini arttıran ve sermayesini büyütenlere asla zekât düşmez denilmesi gerekirdi. 

Bu iki kabulden çıkan asıl sudur. Asli ihtiyaçlara harcanan ya da harcanacak olan paraya zekât yoktur. Yine asli ihtiyaçları elde etmek için alınan borca ya da yapılan borçlanmaya da nisap miktarının aşılmasını tespitte itibar edilmelidir. 
Asli ihtiyaçlara harcanmak üzere bekletilen paraya da zekât düşmemesi gerekir. 

Zekât miktarı mala sahipken, üzerine zekât farz olduktan sonra malı iflas etmek ya da kaybetmek sebebiyle zekâtın düşmesi haliyle  alakalı  fetva da dikkatle incelenirse; Örneğin ev almak kasdıyla harcanmayan bir mala bir sene içerisinde ev alınamadığı takdirde zekât gerekir fetvasında israr edilse bile zekâtın üzerine düşmediği ev gibi bir asli ihtiyaca yatırılması gerçekleştiğinde; ev için biriktirilen paraya nisab miktarının üzerine sene geçtiğinde zekât düşer , satın alınma işlemi tamamlanmadığı için zekât ödemesini yapmayıp parayı bir kenarda muhafaza eden ve onunda zekâtını vermeyen şahıs, evi alamadığı takdirde bu paradan zekâtını verir. Evi mesela 3 sene sonra aldığında üç senelik birikmiş zekât kendiliğinden düşer. Çünkü o para asli ihtiyaçlardan birine harcanmıştır. 
O halde yukarıda ifade ettiğim müsellemata bakarak fetvanın şöyle değiştirilmesi uygun olacaktır;
"Ev için biriktirilen paraya, ev için harcanma niyeti ve ihtimali devam ettiği müddetçe zekât düşmez. Ama bu para asli ihtiyaçlardan başka bir yere harcanma konumuna intikal ettirildiğinde, bu niyet değişikliği tarihi itibarıyla üzerine havelanı havl gerçekleşince zekât konusu olur.

Nisap Miktarı Kadar Altınım Var Ama Çalışmıyorum Kurban Kesmeli miyim? Link İçin Tıklayınız;

Evi olmayana zekât düşmez

Soru: Selâm, iki sorum var: Ben bir yandan okuyan, bir yandan da çalışan 26 yaşında bekâr bir gencim. Henüz yuva kurmadım. Evlenmek ve ev alabilmek için para biriktiriyorum. Henüz ev alacak kadar param yok. Acaba bana zekât düşer mi?

İkinci sorum ise şöyle: Devlet bonosu almak ve bundan elde edilen faizi kullanmak caiz midir? Teşekürler.
Enis Doğan

Cevap: Eviniz ve evlenecek kadar paranız yoksa size zekât düşmez. Zekât, tüm zorunlu ihtiyaçlarından fazla olarak 2 milyar'ın üstünde parası olana düşer. Sizin ev almak için biriktirdiğiniz para, henüz ev alacak ve evlenecek meblağın üstüne çıkmamışsa, siz zorunlu ihtiyaç sınırları içinde bulunuyorsunuz. Ne zaman ki evinizi alır, evlenecek kadar da parayı temin edersiniz, ondan sonra, ihtiyaçlarınızdan fazla mal varlığınız için zekât verirsiniz.

Devlet bonosu almak caizdir
Devlet bonosu almak, benim kanaatime göre caizdir. Çünkü bu, bir yandan devlete katkı sağlamak, yatirımların yapılmasına, sistemin işlemesine yardım etmektir. Diğer yandan da devletin verdiği ücret, bağış, gelir alınır. Devlet fakir değil ki. Asıl haram olan faiz, ihtiyaç içinde bulunan yoksuldan alınan reel faizdir.

Adadığınız kurban üzerinize borçtur
Soru: Sevgili Hocam, 'de okulum bitti. Çalışmayı çok istediğim bir firma vardı. Ve adak adadım. "Eğer bu firmaya girebilirsem kurban keseceğim" dedim. Bir süre sonra o firmada işe girdim. Ama aradan beş yıl geçti, askere gittim ve yeni geldim.

Ben bu adağımı şimdi kesebilir miyim, bir sakıncası var mı? Eğer kesebilirsem, kendim kesmesem de bizim orada bir Kur'ân kursu var, oraya götürüp, vekâlet verip benim yerime kesmelerini istesem olur mu? Yani kesilirken gözlerimle kanın aktığını, etlerini dağıtırken görmek zorunda mıyım? Uzun zamandan beri rahatsız oluyorum bu konu yüzünden. Hayırlı günler dilerim.
Gürbüz

Cevap: Adadığınız kurban üzerinizde borçtur. Aradan ne kadar zaman geçse de, dileğiniz gerçekleştiği için kurbanı kesmeniz gerekir. Ancak kurbanı kendinizin kesmesi şartı yoktur. Siz kesemiyorsanız, bir başkasına kestirirsiniz. Kesilirken kurbanın başında bulunsanız daha iyi olur ama, bu da çok şart değildir. Vekâlet verdiğiniz kişi keser veya kestirir, istediğiniz yere veya fakirlere verebilir.

nest...

batman iftar saati 2021 viranşehir kaç kilometre seferberlik ne demek namaz nasıl kılınır ve hangi dualar okunur özel jimer anlamlı bayram mesajı maxoak 50.000 mah powerbank cin tırnağı nedir